Aşk ve Gurur (Amzeni) Tamamla...

By Ela_Gunes

124K 6.1K 4.3K

Mikail, kendini kaybetmiş şekilde İçindeki şeytanı susturamayarak Sevgi'yi, kendine doğru çekerek yumulmuştu... More

" Rüya"
Rüya_1
Rüya 2
"Rüyadan Uyanış"
3 . bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8. bõlūm
9 . bölüm
10. bölüm
11. bölüm
Hastalıklı Beynin 'Son çırpınışı.
"derin uyku"
12.bölüm
13 . bölüm
Geçmişin İzleri
14 . bölüm
15 . bölüm
Amca ve yeğenin ilk buluşması
Kenan'ın, Kerem ile buluşması
DUYURU:
2'nci büyük buluşma
Gizem'in büyük plan'ı
"Orman"
"Günün Süpriz'i"
Gerçekler su yüzüne çıkıyor
29. bölüm
yalvarırım Sevgi! "affet beni "
Beklenmeyen Kötü haber
Misafir
Aslı ile Kerem
Karaoke
Annemin tek gelini
36.bölüm
Mutluluğa düşen gölge!
DNA'm "bozukmuş"
Son demler
Kaybolan yıllar!
Yemek daveti
Yaşam ile ölüm arası
Uyanış
Final

Mikael'in gözyaşları

1K 52 44
By Ela_Gunes

Mikael ,yolda son sürat ilerliyordu.
İçkiyle arası iyi olmayan Mikael yol boyunca 3 şişe birayı götürmüştü.

Gerçek bildiği ailesinin, gerçek olmadığını öğrenmek , yaşanmış olan herşeyi biranda gözünden silmişti.

Duyguları karmakarışık olmuş, Orda kalıp onlara hesap soramamış, buna hakkı bile olmadığını bilerek, hışımla ailesinin yanından ayrılmıştı.

Kendisini anlayan biriyle konuşma ihtiyacı duyan Mikael, Mehmet'in evinin önüne gelince , cebinden çıkardığı telefonu, eline alarak Mehmet'i aradı ..
Telefon da ;

"Kapının önündeyim gel dostum"
demesinin ardından Mehmet, endişe ile ;

"Dostum iyimisin? sesin çok kötü geliyor !"deyince

Mikael, "yorma beni gel bekliyorum" diyerek telefonunu yan koltuğa atmıştı. Kendini savaştan yeni çıkmış gibi hisseden Mikael'in elini,kolunu kaldıracak gücü kalmamıştı.

Mehmet, acele ederek giyinmeye başladı. Arkadaşı dünden beri iyi değildi. Neler olduğunu merak ediyordu. Giyindikten sonra zaman kaybetmeden, kapının önünde kendisini bekleyen Mikael'in yanına doğru yürümeye başladı.

Dün onu o halde bırakıp gitmek istememiş, İçine de sinmemişti.Arkadaşını çok iyi tanıyordu. Yüzünün düşmesi boşuna değildi! ama Mikael'in ;

"Sevgi ile yalnız kalmak istiyorum"demesinin ardından ağzını açıp bir şey söylememişti.

Dün ilk defa, arkadaşının gözlerinde, anlamadığı bir tepkiye şahit olmuştu.
Bunları düşünerek Mikael'in arabasının kapısını açtı tam oturacaktı  Mikael'in cebini gördü. eline alıp geçip oturdu.

Mikael, kapının kapanma sesi ile kafasını kaldırıp yana çevirdi bakışlarını ... Bu bakış acı doluydu..

Mehmet ,elini Mikail'in omuzuna koyarak;

"Hiç iyi görünmüyorsun dostum neyin var! Dünden beri merak içindeyim.
Seni ilk defa bu kadar üzgün gördüm,ama bugün daha çok yıkılmış gibisin!"derken

Mikael'den, gelen keskin,  bira kokusu ile midesi bulanmış,bira kokusu başını döndürmüştü. Hızla
camı açarak Mikael'e dönüp;

"İçki mi içtin sen,suratının haline bak! Gözlerin kaymış, bu halde buraya nasıl geldin,sen içki içen adam değilsin! Korkutma beni dostum ,neyin var?"

diyerek korkuyla arkadaşının cevap vermesini bekledi.

Mikael, avucunun içine nefesini üfleyip kokladı. Bundan birşey anlamayınca " Fazla içmedim, 3 şişe bira, çok sayılmaz değil mi?
İçtim evet ama sor bir  niye ?"

Mehmet, az duyulur bir sesle
"Neden içtin dostum?" deyince

Mikael,önünde bulunan bira şişesini eline alarak "Bu zıkkımı içersem , iyi gelecek diye düşündüm. Onu içince acılarımı unutturur diye düşündüm. Ama bu zıkkım "

diyerek elinde tuttuğu bira şişesini hışımla camdan fırlatıp atmıştı.

Tekrar Mehmet'e dönerek "Ama gel görkü hiç bir işe yaramadı. Acılarımı dindirmedi. O da yetmiyormuş gibi , kendimi daha çok duygusal yönden bitik hissetmeme sebep oldu"

Mikael, lafının ardından kafasını direksiyona koyarak ağlamaya başlamıştı. .

Mehmet,arkadaşının bu halini ilk kez gördüğü ve alışık olmadığı bir durum ile karşı karşıya olduğu için, ne yapacağını şaşırmıştı. .. O an elinde bulunan Mikael'in cebi titremeye başlayınca telefona baktı.

Ekran da "Annem" yazısını gördü.
Mikael'e dönüp "Annen arıyor "
demiş fakat Mikael onu duymamıştı.
Tekrar telefona baktı, telefonu açıp açmamamak arasında, tereddüt yaşarken Leyla hanım, aramaktan vazgeçip kapamıştı.

Hemen ardından kendi cebi çalınca arayan kişinin Leyla hanım, olduğunu görünce arkadaşına dönüp "Dostum annen yine arıyor "demiş fakat Mikael, kendisini yine duymamıştı.

Mehmet, telefonu açınca Leyla hanım hemen ;

"Mehmet, Mikael' i aradım telefonuna cevap vermiyor! Oğlumun senin yanında olduğunu söyle bana lütfen!"

Mehmet, arkadaşının haline şaşırmışken Leyla hanım'ın, konuşması ile daha çok endişelenmişti. Leyla hanımın sesindeki tereddüt hiç hayra alâmet gelmemişti Mehmet'e...

Hiç iyi şeyler olmadığını hissediyordu. Leyla hanım'ı fazla merak ta bırakmamak için;

"Yanımda kendisi Leyla hanım, ama hiç iyi değil ? Neler oluyor!"

Leyla hanım kırık bir eda ile;

"Mikael, isterse anlatır sana Mehmet. Ne yapıyor şimdi?"

Mehmet , içinden "ne desem" diye içinden geçirirken , Leyla hanım oğlunun hıçkırarak ağladığını duymuştu. Üzgün, ağlamaklı bir ses ile;

"Onu yalnız bırakma Mehmet. Onun senin gibi gerçek dosta çok ihtiyacı var. Bir şey olursa ara beni lütfen! "

Mehmet, "Tamam "diyerek telefonu kapattı.

Mikael, düşüncelere daldığı için konuşmaları duymadığı gibi, annesinin aradığından haberi bile olmamıştı.

Mehmet, endişe ile arkadaşını süzdü. Mikael,Sevgi, için de üzülmüştü, ama şuan ki hali başka duygular barındırıyordu.

Neler olduğunu merak ederek gür sesle  Mikael'e seslendi. .

Bu sesin ardından Mikael, uykudan uyanır gibi hızla başını kaldırıp Mehmet'in yüzüne baktı.
Bir süre hiç konuşmadan öylece durup bakıştılar.
Bu bakışın ardından Mikael,sır veriyormuş gibi fısıltı halinde Mehmet'e bakarak  ;

"Biliyormusun, ben bir hiç'im!
Herşey yalanmış, dünya'nın yalan olduğu gibi. "

Mehmet,anlamayan gözlerle Mikael'in, yüzüne bakıyordu.  konuşmaya çekiniyordu.

Şuan arkadaşının, kendisinin yanında olduğunu bildiğinden de emin değildi. Neden böyle konuştuğunu da öğrenmek istiyordu.

Tam soru soracakken Mikael'in, kontağı çevirdiğini görerek hızla elini tutmuş, arabayı çalıştırmasına izin vermemişti.

Arkadaşına biraz sert çıkarak;

"Kalk ordan ,direksiyona ben geçeceğim! Şoför benim, gitmek isteğin yeri söyle bana yeter "
demiş fakat Mikael sinirle;

"Bilmiyorum " diyerek Mehmet'in elini itip,hızla  kontağı çevirip arabayı çalıştırmıştı .

Araba hızla yol alıyord... Bu duruma engel olması gerektiğini bilen Mehmet, daha sert konuşarak;

"Çek arabayı kenara ve aşağıya in!"
demiş fakat Mikael, Mehmet'in, lafının ardından sadece gülmüş ve
meydan okur gibi Mehmet'e dönerek;

"Neden korkuyorsun,
kaybedeceklerinden mi,
Yoksa, ölmekten mi?"

Mikael'in acıyla sorduğu soruya Mehmet,şaşkınlık içinde cevap vererek ;

"Her ikisi için de korkuyorum  dostum, Çünkü kaybedecek olduklarım, benim her türlü canım oluyor ! Bunu neden soruyorsun. Peki sen korkmuyor musun kaybetmekten ? Sevdiklerini ,aileni Sevgi'yi arkanda bırakıp, gitmekten! "

Mikael, Mehmet'in yüzüne bakmış, fakat cevap vermemişti.

Mikael, Sevgi'nin adı geçince , gazı köklemişti. . Mehmet konuşmak isterken Mikael ,sus işareti yaparak arkadaşını susturmuştu.

"Bugün soru sormak yok.Ben anlatacağım,sen dinleyeceksin. Tamam mı ?" deyince Mehmet,şaşkınlıkla kafa sallayarak onay vermişti. ..

Arabayı deli gibi kullanan arkadaşına bakıyordu. Trafik kurallarına uyduğu pek söylenemezdi.

Mehmet, endişe ile birlikte, korku içindeydi .Mikael'in, kendisinde olmadığına kanààt getirmişti.

Ama onun bu şekilde kendini kaybetmiş şekilde arabayı kullanması da sinirlendirmişti kendisini.

Mani olmazsa kaza yapmaları kaçınılmazdı. O endişe içinde sinirle;

"Kendine gel oğlum! Çek kenara bir daha söylemeyeceğim"deyince Mikael, sinirle Mehmet'e bakarak arabayı sürmeye devam etti.

Mehmet, daha çok haykırıyordu o sinirle; 

"Sen iyi değilsin oğlum, çek kenara arabayı ben kullanacağım.Yoldakileri çiğnemediğin kaldı. Böyle sürmeye devam edersen , oda olacak! Bu halde trafiğe çıkmanda hata. Çek kenara."

"Ne o' artık bana "dostum" demiyorsun! Hmm, sen bana kızdın . O yüzden böyle hitap ediyorsun. Tamam anladım,sen kullan o zaman" diyerek arabayı kenara çekip durdurmuştu. .

Mehmet,derin nefes aldı.
Mikael'in arabadan inip, binmesine yardım ettikten sonra, şoför koltuğuna geçerek sinirle "Nereye gidiyoruz? " diye sorunca;

Mikael, omuz silkerek cevap vermişti arkadaşına. Mehmet,"anlaşıldı " diyerek arabayı çalıştırdı.

Mehmet, sakin bir yere gelip arabayı park ederek birlikte çay bahçesine doğru gidip  oturdular.
İki çay isteyip bekledi. Bir süre sonra
çayları masaya gelmişti.

Bir süre öylece durup bakıştılar.
Mehmet, Mikael'in yüzüne bakarak;

"Anlat bakalım şimdi dostum derdin nedir? "

Mikael, düşüncelere dalmıştı,Mehmet'in sorusuyla birlikte bakışını ona doğru çevirdi.

Kimsecikler yoktu bulundukları yerde. Karşılıklı oturmuşlardı çay bahçesinde. Şehrin , gürültüsünden uzak yerdeydiler.

Mehmet, özellikle burayı seçmişti.

Mikael, minnetle arkadaşına bakarak;

"Gerçek olan 2 şey varmış meğersem hayatımda , Sevgi'nin var oluşu ve sen . Benim kimliğim bile sahteymiş biliyor musun?"

Mikael, durup Mehmet'in tepkisini ölçtü. Onun konuşmak istediğini anlayınca, işaret parmağını dudağının üstüne koyarak susmasını istedi.

Mehmet, yavaşça kafa sallamışdı.

"Kemal, Leyla, Necla..                  
sahiiii, benim bu durumda olmama sebep olan adamın adı neydi .Hmm dur annem söylemişti. "Emir" di galiba ismi. Bide Emir var tabii."

Mehmet, şaşkınlık içinde arkaşını anlamaya çalışıyordu.

"Emir kim miş?"  diyordu içinden.

"Sevgiyi bırakıp gideceğim buralardan, kimsenin beni bulamayacağı bir yere gidip yerleşeceğim! Sevgiyi bile haketmiyorum ben "

Mehmet'in ağzı açık kalmıştı. Konuşmak isterken, tekrar bir parmak işareti ile susturulmak istenmişti Mikael, tarafından ama Mehmet, buna fırsat vermiyerek onun elini kenara iterek;

"Sen ne dediğinin farkında mısın dostum. Senin Sevgiyi çok sevdiğini biliyoruz hepimiz, yeni nişanlandınız, seni de affetmişken nereye gidiyorsun? Sorunun bu değil senin .Anlat bana dostum, yardımcı olayım duygularını tartmana"

Mikael, nişan gününde duyduğu konuşmalardan başlayıp, bu sabah ailesi ile konuştuklarını aktarıyordu Mehmet'e.  Mehmet,şoka girmişti, Mikael'in  neden bu halde olduğunu daha iyi anlamışdı. Arkadaşı dünden beri bunları düşünerek kafa yormuş, gerçeği ögrenmesiyle yıkılmıştı anlaşılan.

Durup sessizce Mikael'in konuşmasını dinledi.  Mikael ağlayarak anlatıyordu duygularını;

"Düşünsene,28 yaşıma kadar bir yalanın içinde büyümüşüm.Annem bildiğim kadının , gerçekte teyzem olduğunu öğrenmek, baba bildiğim adamın ise eniştem olduğunu öğrenmem, beni çok etkiledi dostum.
Bunlara razıyım .Beni büyüttükleri için onlara minnettarım, ama bir tecavüz çocuğu olmak ,canımı çok yakıyor. O  iğrenç adamın , pisliğin ürünü olmak, bir anlık hevesi uğruna dünya da bulunmak çok aşağılayıcı be  dostum! Kaldıramıyorum bunu . Kimden hesap soracağım, Neden bu böyle oldu diye kimin yakasına yapışacağım.. Hiç bir suçu olmayan, beni istemediği halde , bana kıyamayan,Benim yüzümden doğduğum gün , ölen annem den mi? Yoksa o pislik ten mi?

Annemin hiç bir suçu yok, ama şuan gözümde herkes suçluymuş gibi geliyor. Perişan hale geldim. 
O adamın yüzünden, şuan bir varlığa sahibim, düşünsene , korkunç bir şey değil mi?  Çıldıracağım dostum . Kendi aileme de kızıyorum, benden gerçeği sakladıkları için. Şimdi acım çok taze ,önce den anlatsaydılar , şimdi belki de bunun psikolojisini atlatmış olacaktım. Büyükler der ya hep , zamanla geçer, unutursun, acın diner diye. Peki madem böyle söylüyorlar da neden gerçeği saklıyorlar." diyerek sessizliğe bürünmüştü. 

Mehmet,gözlerinden akan yaşları sildi.  Ellerini uzatıp arkaşının boşta kalan elini tutarak;

"Kaderinin bu şekilde olması senin suçun değil! Duydukların çok ağır evet , ailen bu yüzden senden gerçeği saklamışlar, şuan ki durum da olma diye.  Senin onları duyman da kader dostum."

Mikael sinirle;

" O adam gibi pis düşüncelere sahip olmak da benim suçum " diyerek sözlerini tamamladı.

Mehmet, biraz durup düşündü. Mikael'in, Sevgi, için konuştuğunu anlayınca;

"Sen plan kurdun fakat ,ona sahip olmadın değil mi?  Bana onunla birlikte olduğunu söyledin ama ben buna inanmadım. Birlikte olmadın değil mi?"  

Mikael, kafası önünde;

"Hayır olmadım, bunu yapamadım.  Bayılınca telaşlandım, onu kaybetme korkusu ile sabaha kadar gözüme uyku girmedi,  uyuyamadım" 

"Eğer o adam gibi olsaydın, onun bu halinden yararlanırdın dostum. O pislik adam gibi yapmadın sen"

Mikael, düşüncelere dalmıştı.
Kafasını kaldırıp;

"Sevgi'yi hak etmiyorum ben. O çok temiz yürekli bir kız. Onu seviyorum ama onun iyiliği için gideceğim buralardan "

Mehmet sinirlenmişti;

"Tamam git bakalım nasıl gideceksin.
Kalbini burda bırakıp gitmeye nasıl dayanacaksın peki. Bardağın dolu tarafından bak olaylara.  Sen Sevgiye kötülük yapmadın, ailen bir dediğini iki etmedi. Bazen ben bile seni kıskanıyordum.  Bende ailemin tek çoçuğuyum, ama senin gibi ilgi görmüyordum.  Onlar sana çok iyi baktı. 
Leyla hanım, Kemal bey , onların hiç bir zaman hakkını ödeyemezsin. Seni kendi evlatları gibi büyüttüller, isteselerdi seni yurda verebilirlerdi. Bunu yapmadılar, Seni kendi nufüslarına geçirerek, büyüttüller.  Şimdi onların sana yaptığı bu kadar iyiliği , hiçe sayıp gitmek istiyorsan, güle güle dostum!
Asıl bunu yaparsan , senin kötü bir insan olduğunu düşünürüm.
Sevgi, ona başta çok kızıyordum, seni üzdüğü için. Onun da geçerli bir sebebi olduğunu hep birlikte gördük.
Seni çok seviyor, sana bakarken dünyayı unutuyor, aynı şekilde sende öylesin. Çekip gidersen , Sevgiyi değil , herşeyi çiğneyip gitmiş olursun! 
Sana bunları yaşatan o pisliği unut, sana yararı yok! Sen kendi gerçek ailene bak dostum.  Onların bir parçası, canısın sen. Gidersen onları da yıkar geçersin. "

Mikael,ağır ağır kafasını kaldırıp Mehmet'in yüzüne minnetle bakıp;

"Sen gerçek bir dostsun,dostum. Senin yanında kendimi iyi hissediyorum, o zaman teşekkür edemedim , sana çok kızmıştım, ama şimdi senden bunun için özür dilerim.  Gizem'in gelmesini sağlayarak planımı altüst etmeye çalışman , hepsi benim için di biliyorum.  Sevgi'nin böyle bir şey başına gelsin istememendi .
Teşekkür ederim, iyi ki varsın.
Doğru söylüyorsun, kaderimin bu şekilde olması benim suçum değil! Bana değer veren ailemin yanına gidip, onlara sıkı sıkı sarılıp teşekkür edeceğim. O pisliği tanımak bile istemiyorum.  Onun hakkında hiç bir şey de sormayacağım.  Zaten hayatım da yoktu, varsın hiç olmasın. Sevgi'min  yanına gideceğim . Bizi duydu buna eminim.  Onu o halde bırakıp uzaklaştım ordan. Beni merak etmiştir . Burdan sonra beni evime bırak dostum "  diyerek susmuştu.

Mehmet, gülerek;

" Tabii bırakırım dostum " demişti.

Mikael, kendini kuş gibi hafiflemiş hissediyordu.  Çaylar soğudu için Mehmet, yenisini istemişti.

Bir süre sessizlik içinde çaylarını içtiler.

İki arkadaş, içten içe üzüntü duysa  da birbirlerine bunu yansıtmamaya çalışarak, tebessüm içinde çaylarını içmeye devam  ettiller  ... .

** * *

Sevgi'nin ağlayarak içeri girdiğini gören ev halkı , endişelenmişti.

Kerem, soran gözlerle annesine ve Hacer'e bakıyordu. Onlarda omuz silkerek cevap vermişti.

Sultan hanım, kızının yüzünü avuçlarının içine alarak, yukarı kaldırıp, kendisine bakmasını sağlamıştı. Sevgi, kızarmış gözlerle annesine baktı. Ailesine bunu söylemelimiydi pek emin değildi!

Bunu açıklamayacağını anlayarak, odasına doğru koştu ve ardından kapısını kitledi.....

Sultan hanım kapıdan kızına seslendi, Sevgi, "yalnız kalmak istiyorum"

demesinin ardından Sultan hanım , Kerem ve Hacer uzaklaşmışlardı kapıdan.

Sevgi, Mikael'in yanında olmak istiyordu. Sesli konuşarak "Neden seninle birlikte olup, sana destek vermem için yanında olmama izin vermedin! Neden ???" diyerek

Kitaplığında bulunan çok sevdiği kitabı Aşk ve Gurur 'u eline alınca, şaşkınlık içinde kalmıştı. Çok sevdiği kitabındaki kan izleri yoktu. "Tam burdaydı işte tepesinde , kan lekeleri vardı. Ama şimdi yok acaba annem mi temizledi" diyerek sözlerini tamamladı.

Kitabı açıp içine bakarken, duyduğu seslerle korkuya kapılmıştı.
Çok uzaklardan geldiği belli olan buğulu seslerle irkilmişti .

Kadın mı , yoksa erkek  sesimi olduğu belli olmayan sesi tekrar dinlemek için kulaklarını kabartmış dinlemeye başlamıştı.

"Sevgiiii, Sevgiiii, uyan lütfen!
aç gözlerini. .."

Bu ses kalbini dağlamıştı . Kendisine seslenen kişi yalvarıyordu resmen. Kulaklarını elleriyle kapadı.  Ses gittik sıra daha çok çınlıyordu kulaklarında.

Sevgi korkuyla etrafına bakındı. .
Kulağına kadar dolan sesin nerden geldiğini anlamaya çalıştı. .

Odasına bakındı, herhangi olağanüstü bir durum göremeyince , rahat nefes aldı. 

Kendi kendine "Acaba ameliyatın etkisi var mı,duyduğum seslerle bir bağlantısı olabilir mi?"  diye düşünürken tekrar bir yalvarış sesi ile olduğu yerde mıhlanmış, hareketsiz kalmıştı. 

Deli gibi atıyordu kalbi , korkudan. Duyduğu ses bir zat kendisine hitap ediyordu;

"Beni sensiz bırakma ,tut ellerimi Sevgim. uyan artık !"

Bu sesten uzaklaşmak için deli gibi aşağı inip salona yöneldi. Salonda kimsecikler yoktu... içine daha çok korku giren Sevgi, ağır adımlarla mutfağa doğru yürümeye başladı. . ..

Yürürken de sesli düşünüyordu.

"Neler Oluyor herkes nerde, ben nerdeyim. Neden, kimsenin sesi çıkmıyor .Allahım sağlıklı bir insanın duyacağı sesler değil bunlar! Tamam beynimde tümör varken, rüyalar görüyordum, ama bu sesleri ilk kez duyuyorum. Lütfen bu da bir rüya olsun, ben de bunları yaşamamış olayım " diyerek o korkuyla ailesine seslenmeye bile korkarak yürümesine devam etti. ..

Mutfağa yavaşça girip etrafa bakındı.  Çay ocakta, altı da yanıyordu kısık ateşte. Bunu görerek sevinmişti.
Bu sevinç ile birlikte bahçeye doğru ilerledi. .

Sevinmesi biran kursağında kalan Sevgi, düşününce endişe duymaya başlamıştı.  "Madem herkes evde ,rüya görmüyorum. Peki duyduğum sesleri nasıl yorumlamam gerekiyor.  Peki bunu aileme nasıl söyleyeceğim, ya Mikael'e nasıl diyeceğim, ilginç sesler duyuyorum diye" 

Bu düşüncelerle birlikte, korkuyla kapıyı açıp kendini bahçeye atmıştı....
Derin nefes alıp etrafına bakındı...

Orda da kimseyi göremeyince , duyduğu sesler ve yaşadığı korkuyla gerilmiş olan sinirleri daha fazla dayanamamış tı.  Sevgi usulca olduğu yere süzüldüğünü hissediyordu.  ..

Uzaktan olayı fark eden  Hacer, koşarak Sevgi'nin koluna girdi....

Sevgi, şaşkınlık içinde Hacer'e bakıyordu. .

****

Sizleri çok beklettim farkındayım.

Finale çok az kaldı! Kaç bölüm sonra biter, kesin bir şey söyleyemem.

Bu bölümü okuyanlar!!!! " Yine neler oluyor, Sevgi'nin başka bir hastalığımı var "diye düşünebilirler!

Spoi veremiyeceğim malasef.

İlerleyen bölümlerde herşey açığa çıkacak..

Okuyup, beğenmiş olmanızı umuyorum.

Yorum ve yıldızlarınızı eksik etmeyin lütfen!

Saygılarımla
Ela-Gunes
😙 💞 

Continue Reading

You'll Also Like

1.9M 81.6K 63
Aile problemleri yüzünden evden kaçmış ve kendi ayakları üzerinde durmaya çalışan, aynı zamanda sinir hastası olan Pare, ucuza gelsin diye ikinci el...
39.9K 1.7K 55
Bize anlatılan töre hikayelerinde kız ve erkek zorla evlendirilir,oğlan kıza bir sürü zorbalık yapar ama iyi niyetli kızımız bu zorbalıklara katlanır...
GİT ! By .

ChickLit

86.9K 5.3K 16
"Sen benden başkasına dokundun " ....
158K 8.6K 23
❝ Konserdeki Sevgilim: Mine, üç ay. Konserdeki Sevgilim: Sadece üç ay çıkıyormuş gibi davranacağız. Konserdeki Sevgilim: O kadar. Siz: Üç ayın sonun...