PUZZLE (Neymar Jr)

By coolfortheworld

65K 2.5K 814

Birbirine benzemeyen yapboz parçaları gibiydik, bizi zorla birbirimize uydurmaya çalışıyorlardı. More

2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
bölüm değil
20
21
22
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36

1

5K 92 43
By coolfortheworld

Giriş yapmaktan hiçbir zaman hoşlanmamıştım. Yeni başladığım kitapta, yeni başlayan şarkıda, yazmaya başladığım bir yazıda ve dışarıda neredeyse bir ordu olan kalabalığın arasına.

Aslında çok heyecanlı bir tip değildim ama bilirsiniz düğünler heyecan vericiydi hele ki düğünün gelini sizseniz.
Eh tabi düğünün damat'ı da Neymar da Silva Santos Junior ise daha da heyecanlıydı.

Derin bir nefes alıp bir süre tuttum. Ellerimi üzerimdeki fransız dantellerinde gezdirdim ve aynadaki görüntüme birkez daha baktım. Beyaz kaliteli kumaş tenimi yakıyordu.
"Hey?" gözlerim aynadan arkamda duran ağabeyimi bulduğunda gülümsedim. "Çok güzel olmuşsun." dedi fısıltılı sesiyle. Sanki çok güzel birşeyi bozmaktan korkuyor gibiydi. Oysaki ortadaki güzel olan tek şey üzerimdeki pahalı gelinlik ve bulunduğumuz bu lüks mekandı.
Zorla gülümseyerek arkamı döndüm ve ona sarıldım arkasındaki güzeller güzeli eşini gördüm o da dolu dolu gözleriyle bana bakıp gülümsüyordu. İçimden gelmesede aynı gülümsememi ona da yollayıp geri çekildim. Dolu dolu olan gözlerimi havaya kaldırarak ellerimi yelpaze gibi kullandım. Makyajım akarsa Antonella beni öldürürdü makyajım için uğraşmamış olsa bile harika olması için makyözleri canından bezdirmişti. Kıkırdama isteğiyle tekrar aynaya dönmüştüm ki içeri Melissa ve Ant girdi. Beğendiklerine dair çıkardıkları tiz seser ile ikisi birden kolunu açıp bana yaklaşmışlardı ki birden durdular. "Makyajını bozamayız." dediler aynı anda. Bu sefer gerçekten kıkırdayarak onlara baktım. "Neymar bayılacak!" dedi coşkuyla Ant.
İsmini duyunca içimde bir korku yada endişe - emin değilim - hissi uyandı. Sonuçta ikimizde istediğimiz için olan bir evlilik değildi. Onun reklama âğabeyim ile hamile karısının ise paraya ihtiyacı vardı. Yani kurtarılması gereken bir şirket ve burada devreye giren bir adet ben ve bir adet Neymar vardı.
Sadece tüm bunlardan öncesini düşündüm. Dani ile Marc ile Rafi ve diğerleri ile yakın arkadaş olup eğlendiğim o zamanlar.
Neymar hiçbir zaman benim çok yakın arkadaşım olmamıştı aramızda daima bir mesafe vardı.
Şimdi ise evleniyorduk! Ah ne klişe ama.
"Pekala benim suya ihtiyacım var." deyip hepsinde göz gezdirdim. Dia karnını tutarak sürahiye ilerledi ve bardağa doldurup bana uzattı. Abimde yanına gelip onun yanağına öpücük kondurdu ve beline sarıldı. Teşekkür ederek elinden aldım ve boğazımdan geçen soğuk suyla biraz sakinledim.
"Neymar geliyoor!" diye çığlık atan Melissa kapıya ilerledi ve dışarı çıkarak kapıyı arkasından kapadı. Kapının ardından beylerin içeri girmeye çalışması ve Melissa'nın itirazlarıyla kapının ardından kıkırtılar geliyordu. Vücudum git gide kasılırken sonunda kapı açıldı ve içeri girdiler.

Endişeyle kafamı kaldırıp ona baktığımda bir an sadece bir an hayranlık gördüm sanmıştım daha sonra bakışları yine eski boş halini aldı ve yanıma ilerledi. Herşey olup bitsin istiyor gibiydi. Hoş bende öyle istiyordum ama içimdeki ona karşı olan ufak ilgi beni engelliyordu.

İçimde büyüyen hayal kırıklığı ile kafamı eğdim. Dani ağzını kocaman açarak bakışlarını bana dikti "Çok güzel olmuşsun Beatrisa!" diye çığırdı adeta. Herkes onun haline gülerken kendimi tutamayıp bende güldüm. Herkes öyle güzel bakıyordu ki sanki rönesans döneminden kalan bir tabloydum. Yanaklarım kızarırken Neymardan gelen derin bir iç çekmeyle gözlerim onu buldu. Yüz ifadesi aynı sertliğini korurken gülümsemeye dair ufak bir iz bile yoktu suratında. Benimde suratımdaki gülümseme silinirken sadece ben değil herkesin neşesi gitmişti.
Birkaç saniyeliğine gittiğini düşündüğüm o endişe ve rahatsızlık hissi geri geldi. Bu sefer utancımın nedeni bambaşka birşey olurken yanaklarım bordo kıvamındaydı sanırım.

Sadece birkaç saatliğine durumu unutmaya çalışmadığı için ona kızıyordum ancak öte yandan düğünde gerçek aşkı da vardı. Deli gibi aşık olduğunu söylediği ancak kızın haberinin bile olmadığı büyük aşkı. Kızın haberi yoktu çünkü kızın sevgilisi vardı böyle bir durumda yapacak birşeyi yoktu.

Ağabeyim sonuda omzumdan yakalayıp kendine çevirdi ve bana tekrar sarıldı. Aynı sarılmayı eşi Dia da gerçekleştirdi ve bana gülümsedi.
"Artık gitsek iyi olur." dedi sonunda o güzel aksanını bize bahşederek. Tanrım o kadar tapılasıydı ki ama ona dokunmaktan korkuyordum. Birazdan bir nefes kadar yakınımda olacak ve hatta beni öpecek olmasından korkuyordum. Benden tiksinip beni utandırmasını istemiyordum.
Sonunda adımları bana yaklaştı ve tam önümde durdu. "Bekleyin resminizi çekmeliyim. Daha sonra paylaşmalısınız." diye topuklunun üzerinde koşturdu Melissa. "Şart mı birazdan bir sürü çekilecek zaten." deyip bu sefer ona fırsat bırakmadım. Gözlerini üzerime dikip bakışları ile beni yok etti.
Sanki tek istemeyen oymuş gibi!
"Orjinal birşeyler olmalı Beatrisa!" diye sızlandı. Yanaklarımı şişirip onayladım.

Onayladım ama ben poz vermekten nefret ederdim. Aslında etmezdim fakat şuan ediyordum. Kendimi rezil edecek birşey yapmam an meselesiydi.

"Tamam hadi biraz yaklaşın ve birbirinize aşk dolu bakın...Yada sadece inandırıcı olmaya çalışın." dedi sonlara doğru ikimizinde kötü bakışlarını görünce kelimelerini değiştirdi. Daha sonra birbirimize dönüp boş boş bakmaya başlayınca Antonella ile Messi yanımıza yanaştı. "Bence yardıma ihtiyacınız var." diye mırıldandı Ant ve belimden iterek pencerenin önüne sürükledi. Lionel'de aynısını Neymar'a yaptı ve kendimizi akşam güneşini içeriye alan tavandan aşağı kadar uzanan camın önünde bulduk. Kaşlarımı çatarak kollarımı birbirine doladım ancak Antonella kollarımı çözerek yine belimden tutup beni önümde duran Neymar'a itti aynı anda Lionel tarafından o da bana itiliyordu.
Ayağımdaki rahatsız topuklulardan dolayı sendelediğimde benim kollarım onun kollarına sarılırken o da beni yakalamak için belime sarıldı. Durumu fark ettiğimde kendi iradem dışı nefesimi tuttum.
Belime sarılıyordu. Belime. Benim belime.
Suratı gün boyu ilk defa gerçek bir duyguyu misafir etti ve suratında şaşkınlığı ağırladı. Aynısından bendede olduğundan emindim. "Sanırım biraz tutkuya ihtiyacımız var Neymar." dedi Dani. Kollarını uzatmış parmakları ile kamera işareti yapıyordu. Gözlerimi kısarak pis bakışlarımı ona diktim. Ne yani tutku deyince aklına Neymar mı geliyordu?
Ve evet ne olmuş buna takıldıysam?
Ellerim tutunduğu yerden kollarını itmeye çalışırken Neymar karşı koymama rağmen hiç zorlanmadan bileklerimden tutup gömleğinin yakalarını yan tarafına avuçlarımı bıraktı. Kalp atışları elimin içinde aynı düzende atarken o ritmin bile beni heyecanlandırdığını hissettim. Ama elleri bel boşluğumu kavrayıp kendine çekince bu daha ne der gibi kalp ritmim daha da arttı. Yanaklarım kızarırken elinin birini kaldırıp yumuşak parmaklarıyla yüzümü kendi yüzüne yakaştırdı, resmen kalbim ağzımdan çıkacaktı ve o anda patlayan flaşı hissettim. Daha sonra eli tekrar belime yerleşti ve birbirimize bakarken birde öyle çektiler.
Neymar tarafından seçilen birkaç poz daha çekildi daha sonra dayanamayıp geri çekilmemle son verdiler. "Şimdi bunlar mı orjinal oldu!" deyip burnumdan bir nefes verdim. Antonella gözlerini devirirken Melissa pis pis suratıma baktı. Omuz silkip tekrar su sürahisine adımladım bu gidişle altıma edecektim.

Tekrardan onlara döndüğümde Neymar kolunu uzattı ve ifadesiz gözlerini üzerime dikti. Birkaç saniye bende aynı bakışı ona attım ama sonradan yanına gitmek zorunda kaldım. Yanına yaklaştıkça pahalı traş losyonu ile çam kokusu karışımı daha çok yoğunlaşıyordu. Burnumu boynuna gömüp derin bir nefes alma isteği uyandırıyordu bende. Ancak bunun asla olmayacağını bilmek canımı acıtıyordu.

Herkese kısa bir bakış atıp uzun gazeteci dolu holde yürümeye başladık. Antonella'nın arkamızdan video çektiğini bildiğimden dönüp ona dil çıkardım ve yaramaz bir çocuk gibi gülüp tekrar önüme eski ciddiyetim ile döndüm. Neymar anlamamazlıkla kısa bir an arkasına daha sonra bana baktı ve tekrar önüne döndü.
Yüzümüze patlayan onlarca flaşa gülümsemek o kadar zordu ki yüzüm felçli gibi hissediyordum. Hayatım boyunca bu kadar uzun gülümsediğimi sanmıyordum.
Etrafı papatyalarla ve adını bilmediğim yeşil çiçeklerle donatılmış platformun önüne gelip papazın huzuruna çıktık.
Üzerimizdeki bir sürü göz ile yeminlerimizi ettik. Onunla ilk defa bu kadar uzun süre bakışmıştık sanırım. Daha sonra yeminler bitince birbirimizi öpmemiz gereken yerde ikimizde afallamıştık. Gözlerim korkuyla açılırken titriyordum. Beni böyle öpmesini istemiyordum, böyle olmamalıydı.
Ve sanırım o da bunu hissetmiş olmalı ki, yada sadece o da beni öpmek istemiyordu, alnıma uzun bir öpücük bıraktı bende inandırıcı olması için gözlerimi yumup gülümsedim. Daha sonra alnını alnıma yaslamıştı.
Yükselen alkış sesi ile birbirimizden ayrılıp insanlara gülümsedik. Neymar Junior gibi bir isimden ateşli bir öpücük beklediklerinden bir sürü hayal kırıklığı dolu olan surat seçebiliyordum. Ama benim suratımda dudaklarının değdiği yer de alev alev yanıyordu ve muhtemelen yine kıpkırmızıydım.
Kendi kendime göz devirmemek için kendimi zor tuttum.
Bir sürü kamera tarafından izlenmek gerçekten zordu.

İlk dans'dan sonra gösterişli masaya oturduğumuzda takımdakilerden birkaç kişi, abim, Dia, Melissa ve Ant birkaç birşey söyleyip bizim için kadeh kaldırdı. Biz sahte gülümsemeler ile otururken Rafinha gelip bizi el ele tutuşmamız yada herhangi başka samimi harekette bulunmamız için uyarmıştı ve kalkıp dans etmemiz için. Tam her çiftin vıcık vıcık samimi olmak zorunda olmadığı hakkında bir nutuk çekecektim ki Neymar beni zorla dansa kaldırmıştı.
"Derdin ne senin!" deyip gece boyu ilk kez doğrudan ona konuştum.
Zaten beni istemeyen bir adamla evleniyordum birde o adamın zorbalığıyla uğraşıyordum. " Sadece uysal olsan ve bu gece bitse?" deyip elini belime atıp hızla kendine çekti.
Tamam sakin ol kovboy..
"Bana düzgün davran." deyip kaşlarımı çattım ve kafamı başka yöne çevirdim. Derin bir nefes verdi ve belimdeki elinin birini çeneme götürüp geri kendine çevirdi. Boy farkımız ayağımdaki topuklularla daha aza insede yinede vardı. Çok kısa değildim hatta uzun bile sayılabilirdim ancak Neymar bir Gerard kadar olmasada gerçekten uzundu.

Parmakları çenemden kaşlarıma doğru yol aldı ve onları düzeltmek için çekiştirdi. Bilmiyordu ki parmaklarının değdiği her yer şu an alev alevdi. "Şu an bile bana bizi çektikleri için böyle davranıyorsun değil mi?" deyip küçümseyici bir bakış attım.
Yüzünde küçük ama çok anlam ifade eden bir gülümseme canlandı. "Benim yaptıklarıma göre kendini bir kalıba sokan kadınlardan olacağını düşünmemiştim." dedi. Kaşlarımı daha çok çatmaya çalışırken parmakları engel oldu ve yavaşça yanağıma kayıp orayı okşadı. "Çünkü benim hareketlerime göre kendini kalıba sokan kadınların sonu genelde benim yatağımda biter." deyip dişlerini göstererek güldü.
Gözlerime yaşlar akın ederken bakışlarımı kaçırmak istedim ama suratımdaki eli beni engelledi.
Bu kadar acımasız olabileceğini düşünmemiştim.
"Ve bil bakalım bu gece kim benim yatağımda uyumak zorunda olacak."

Continue Reading

You'll Also Like

76K 6.2K 24
Üniversitesinin serseri çocuğu jungkook, kız arkadaşını rahatlatmak için kayda aldığı inlemelerini yanlışlıkla yeni atanan rektörü Kim Taehyung'a ata...
241K 9.1K 76
Ailesinden kalma küçük ve güzel pastanesiyle ilgilendiği sırada rastgele bir mafyadan gelen mesaj ile dalga geçip uğraşan bir kızın hikayesi
1.6M 110K 29
Başkomiser Han Jisung ve seri katil Lee Minho
137K 12.4K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...