Zafer sabah kahvaltı edip hiranın yanına gittiğinde kızı evde bulamadı. Cem ile birlikte sinemaya gittiğini öğrenince kendide ne yapsın uğur ve diğer arkadaşlarını arayıp onlarla zaman geçirmeye karar vermişti.
..................................
Hira cemin uzattığı mısırı eline alırken bu gün yaşadığı en güzel gün diye düşünüyordu. Birlikte pamuk şeker yemiş, Sahilde martılara simit atmış ve en son sinemaya gelmişlerdi.
birlikte romantik komedi filmi seçip izleyecekleri salona geldiler. Cem hiranın oturmasını izledikten sonra kendisi oturdu. Ve reklam filan derken film başladı.
İki çiftçi çocuğu birbirlerini seviyorlarmıs aileleri görmesin diye köşe bucak saklı buluşurlar konuştukları dakikalar hiç bitmesin isterlermis
Film devam ederken sinema perdesine Hira kaçırılıp kaldığı yerin görüntüsü gelince hira korkup ceme döndüğünde cem normal film gibi izliyordu.
Yine aklımın bir oyunu deyip gözlerini kapatıp açtı karşısına baktığında film devam ediyordu. Çiftçi aileler bunların ilişkilerini öğrenirler birbirlerine kavgaya giderken
yine o görüntü belirdi. Hiranın saçı başı dağınık halini dışarıdan görüyordu. O karanlık yerde diğerlerinin çığlıklarını duyunca elleri ile kulaklarını ve gözlerini kapattı.
Cem" hira iyimsin bir sorun mu var"
Çığlıklar kesilince gözlerini açıp baktığında normal film devam ediyordu.
Neler oluyor Allah aşkına? Az önceki görüntüleri Salondakiler görse korkar yada çığlık atarlardı ama hepsi normal film gibi izliyor olunca sadece kendi gördüğünü anladı.
Derin bir nefes aldı.
İcinden bunlar bir oyun gerçek değil. Dedikten sonra filme devam ederken kendinin o demir parmaklıklardan çıkarılıp götürülürken ki sahne gelince nefesi daralır gibi olsada kendi ile savaşmak icin gozlerini kapatmayıp izlemeye devam etti.
" bunlar bir oyun sadece oyun"
Yaşadıklarını tekrar görüyordu ve artık kalp atışı hızlanmıştı. Korkuyordu şüphesiz ama geri adım atmayacağım diye kendine moral verirken devam eden olayları gördükçe istemsiz Ağlamaya başladı.
Teker teker göz yaşları akıyordu yanaklarından. Silah sesleri felan derken titremeye başladı ve hızla ayağa kalktı.
" yeteeeeeerrr bırakın peşimi artık lütfen "
Tüm salonda sessiz olun, gibi uğultu koparken cem Hiranın koluna girip salondan çıkardığında kız hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.
Cem" ne oldu hira. Neden bağırdın salonda"
Hira " bb-,ben "
Cem onu bir sandalyeyle oturttu.
" ben su alıp geliyorum hemen"
Hira çantasını karıstırıp ilacı bulurken cemde su şişesi ile basında bekliyordu. İlacı icip derin derin nefes aldı olumlu düşünmeye çalıştı. Kalbi hala korkuyla atıyordu.
Cem hiraya sarıldı.
" sorun neyse geçecek hira merak etme ben senin yanındayım."
Hira ilacın etkisiyle sakinleşince cem onu evine bıraktı.
" Cem cok güzel bir gündü teşekkür ederim . Son ki olay icinde... "
Cem " sorun değil hira. Birlikte atlatacağız herseyi merak etme Eskiden yaptığımız gibi. Hem seninle olmak bana iyi geliyor kalbim mutlulukla çırpınıyor gibi"
Hira gülümseyip arabadan indi eve girince sevinçten ters takla atacaktı neredeyse. Onun deli haline rağmen tek kelime etmeden kabullenmesi hirayı öyle mutlu ediyordu ki. Bu adamla tüm hayatımı geçirebilirim diye düşündü mutluluğunu paylaşmak icin zaferi aradı.
" efendim "
" zefer bu gün harikaydı. Cem gerçekten inanılmaz biri onu nasıl anlatacağımı bilemiyorum? "
Zafer " ters giden bir şey olmamış sanırım"
Hira" oldu hemde çok kötü birşey oldu . Sinema perdesinde kötü anılarımın canlandıgını gördüm ve cok korktum ama ilacı içtim cemin de yardımıyla atlattım "
Zafer" anladım. Peki canlanmasına sebep birşeyler oldu mu"
Hira" bilmiyorum sadece bir anda karşıma çıktı "
Zafer " o zaman eski anılardan mâda sana bunu yapanlardan korktuğun icin unutamıyorsun olanları. Belki kimin yaptıgını bulursak zihnin rahat edecek ve normal hayatına döneceksin "
Hira" bilmiyorum Zafer ama sana güveniyorum "
Bir kac saniye gecti .
Zafer " hira yarın bir planın var mı? "
Hira " yok neden sordun?"
Zafer" birlikte biryerlere gidelim diyorum "
Hira
" tamam gidelim" deyip kabul etti.
İkisi vedalaşıp telefonu kapatınca hira geç olduğu için hemen uyumuş. Zafer se onun aksine yarın yapacaklarını planlamıştı.
..............................................
Hira" zafer nereye gidiyoruz söyle artık"
Zafer" süpriz dedim ya. Sabret biraz "
Sabah kahvaltı bile etmeden uyandırıp arabaya bildirmişti zafer hirayı. Yarım saatlik yoldan sonra araba yavaşlayarak durduğunda Hira şaşkınlıkla bulundukları yere bakıyordu
Ormanın içinde tek katlı bir restorana gelmişlerdi. Kızın hayranlıkla çevreye baktığını ve bakmaya devam edeceğini anlayan Zafer hiranın elinden tutarak restorana oradanda başka bir kapıyla arka bahçesine çıkarmıştı kızı.
Hira" burası harika "
İleride görünen şelaleden akan su yanlarından akarken bir metre mesafede de masalar konulmuş isteğe bağlı ayaklarını suya sokabilecek mesafeydi ve her yerin ormanlık olması bu mükemmel manzaranın doğal olarak saklanmasını sağlıyordu.
Zafer hirayı sandalyeye oturttu.kendi de oturunca hiranın haline gülmeden edemedi. Küçük bir çocuğu lunaparka getirmiş gibi çevreye bakarken gözleri parlıyordu kızın.
Zafer hala hiranın kendine gelmediğini anlayınca köşede duran garsona başıyla onay verdi ve dakikalar içinde masa donatılmaya başladı.
Hira" inanılmaz bir yer. en lüks restorata götürsen bu kadar mutlu olmazdım"
Zafer" betonlaşmış yerler yerine doğal güzellikleri tercih ederim"
Masa tamamen donatıldıktan sonra önüne gelen kahvaltılıkları yerken buranın güzelliklerini anlata anlata bitiremediler.
Kahvaltı faslı bitince ayaklarını suya sokmak için pantolonların dizlerini kaldırdılar hira ayaklarını suya sokup hızla çıkarması bir oldu.
" off su buz gibi"
Zafer kızın elinden çekip suya sokarken
Hira" çok soğuk dondum"
Sudan çıkınca birlikte arabaya binip tekrar yola çıktıklarında aynı soruyu yeniledi hira.
" nereye gidiyoruz"
Zafer" söylemeyeceğimi hala öğrenemedin mi"
Hira " of bu çok saçma söylesen incilerin mi dökülecek "
Zafer yan bir gülüş atarken uzanıp radyoyu açtı.
Bu duruma bum bum
Halime güm güm
Kalbim atar
Geçemiyorum, uyuyamıyorum, deli mi oldum yaaaaa
Aç avuçlarını da tut tut tut kalbimi
Ben de daha durum vahim aaaaa
Senin daha aklın başındaysa bana söyle
Başına neler gelecek
Uğra kalbime
Uğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka
Bak senin olur belki
Uğra kalbime mutlaka
Birlikte müziği dinlerken istenilen yere gelmişlerdi. Zafer arabayı park edip indiğinde hirada peşinden inip yanına gitmişti.
Yüksek bir uçurum aşağısında büyük bir göl vardı yeşilliklerin arasında.
Zafer yerde serilmiş olan örtüye oturduğunda hira da yanına oturdu.
Hira " bunu ne zaman...."
Zafer "bosver zamanı manzaranın tadını çıkar. "
Hira " tamam burası çok güzel de neden getirme isteği duydun beni buraya? "
Zafer " önceden yalnız kalmak, kafa dinlemek için sahile gider saatlerce dalgaları izlerdim. Ama şimdi sahiller bile sakin değil. Seni buraya getirdim çünkü ben Amerikaya dönünce kafa dinlemek için buraya gelebilirsin "
Hira" ne zaman döneceksin peki"
Zafer" sen tamamen iyileştikten sonra"
Gideceğini düşününce üzülmüştü genç kız. Sırdaşı, arkadaşı, dostu olmuştu zafer ona.
Yanlarındaki kutuyu açınca içinde beyaz çikolatalı, bitter çikolatalı bir sürü çilek vardı. Ve onun yanın da da çeşit çeşit çikolatalar.
Hira çilekten bir tane alıp yerken onu izledi Zafer. Psikolog olmakta zordu bir yerde. İnsanları anlamak onları izlemek izlerken üzülmek. Şimdiye kadar kendi için üzülmemişti ama Hira yaşamadığı şeyleri yavaş yavaş yaşatıyordu ona.
Bir kaç saniye önce hiranın kendi gitmesine üzüldüğünü düşünmüş ama yanından gidenin sadece arkadaşı olduğunu. Yani hiranın onu sadece arkadaş olarak görüp onu kaybetme üzüntüsü yaşadığını anlayınca üzülmüştü zafer.
Daha ne olacaktı ki? Bir psikolog du Zafer sadece. Kızı iyi anlayan ona yardım eden bir psikolog.
Örtünün üzerine sırt üstü yatıp bulutları izlemeye başladı.
İçten içten kızın sevmesini istesede yediremiyordu kendine.
Kafasını hiraya bakmak için çevirdiğinde hirada yatmış zafere dönünce yüzleri arasında bir karış mesafe vardı.
Kaçmadı ikiside bakmaya devam ettiler. Uzun süredir yan yana olsalarda birbirlerini incelemeye vakitleri olmamıştı.
Zafer kızın yüzünü ezberlemiş olsada bıkmadan bakmaya devam ediyordu. Bunun aksine ilk defa onu izleyen hira ise adamın hayranlık uyandıran yüzünü yeni fark etmiş ti ve bu yüzü kolaylıkla unutabileceğini sanmıyordu.
Zafer kafasını çevirdiğinde ileride ki salıncakları gördü. Ayağa kalkıp hirayı kaldırdı.
Hira salıncaklara baktı. Birine oturdu. Yavaş yavaş sallanırken ikiside konuşmuyordu.
Cem'le mutluydu kız. Ama zafer.. ..
Yorumlarınızı bekliyorum.....