Kerem , çapkınca göz kırpıp Aslı'ya, gülerek ;
"Rica etsem, bu gece yanımda olup , bana,eşlik eder misin? Avrupa güzeli!"
Kerem, içinde tutamadığı güzelliği karşısındaki kızın, gözlerine bakarak söylerken Aslı, hoşuna giden
"Avrupa güzeli " lafından sonra Kerem'i, beklerken sinir olduğunu her şeyi unutmuştu.Şaşkınlığını üstünden atarak;
"Tabii ki , Kerem Bey. Kavalyem, ola bilirsiniz ! diyerek Kerem'in, koluna girerek birlikte Kerem'in, arabasına binerek oturdular.
Mikael, hareket etmek istediğini belirtmek için kornaya basınca diğerleri bunu onaylayarak yola koyuldular....
Sevgi, gülerek "Yeni bir aşk kokusu alıyorum sanki . Ne dersin canım sence de, öyle mi?"
Mikael,Sevgi gibi, düşünmediği için sessiz kalınca Sevgi, kuşkuyla;
"Bana, katılmıyor musun Aşkım "
Mikael, azda olsa Aslı'nın, karakteri hakkında analiz etmiş ve onun, Kerem'i, istemeyecegini düşünüyordu. Mutlu olan Sevgi'ye, hislerini belli etmemek için;
"Kusura bakma canım yola dalmışım.
Tabii, hava da aşk kokusu var. İnşallah Kerem, için de en iyisi bu olur!"...
Fatma, Mehmet'e bakarak;
"Canım istermisin toplu düğün olsun!"
diyerek Mehmet'e, gönderme yapmıştı.
Mehmet,mesajı almanın mutluluğu için de "Bu gidişle öyle olacak sanırım" deyince birlikte, gülmüşler di. ..
Kerem, düşünceleri ile başbaşa idi.
Yanındaki kızın, varlığı içini ısıtıyor onunla, olmak için engellerin aşılmasını diliyordu.Aslı'nın, Avrupa' da büyümüş olması Hacer hanım'ın, dediği gibi aralarında , zihniyet farkı oluşturuyordu.
Aslı'ya, açılması için zamanının henüz erken olduğunun da bilincindeydi.Tebessüm ederek Aslı'ya, döndü ;
"Umarım bana, kızmadın!"
"Hayır, kızmadım Kerem Abi."
Aslı, gayet sakin karşısındaki adamın, yüzüne bakarak "Abi" derken Kerem, duyduğu kelimenin ardından üzülmüştü.
Elini sinirle direksiyondan çekmişti. Bu hareketi, yoldan sapmasına neden olduğu gibi biran kontrolünü sağlamakta güçlük çekince dört'lülerini yakarak frene bastı.
Önde giden Mikael ve Mehmet, dikiz ayna'sından bunu görerek onlarda 4'lüleri yakıp arabayı durdurmuşlar dı.
Kerem, içinden kendine kızıyordu.
"Kime ne diyeceğim şimdi" diyordu.
Mikael ve Sevgi, telaş ile Kerem'in, yanına geldiler. Kerem, zorla tebessüm ederek "Biran dengemi sağlayamadım. Biz iyiyiz " deyince Sevgi "Lütfen Kerem, daha dikkatli ol" diyerek rahat bir nefes almış tı.
Herkes, arabasına tekrar geçip oturunca Mehmet, bekledi. Eliyle Kerem'e, benim önüme geç, diye işaret ediyordu. Mikael, önde Kerem, ortada Mehmet, arkada yola devam ettiller.
Kerem, bu duruma sinirlenmiş olsa da fazla üstünde durmadı. Sessizliğe bürünmüştü. .
Aslın'ın, ne dediğini duymayacak kadar dalmıştı. Aslı ise, Kerem'in, "Abi" dedikten sonra bozulduğunu anladığı halde hiç bir şey olmamış gibi davranmaya devam ediyordu....
Bu Aslı'ya, tuhaf geldiği ve böyle bir şey olmayacağı için saçma gelmişti.
İçinden ;
"Tamam da Kerem abi, demem de ne bir sakınca olabilir!Neden, bu kadar sinirlendi. Benden, büyük herkese, Abi ve abla, diyorum.Kerem bey , benden etkilenmiş olmasın. Böyle bir şey olamaz değil mi. Bence, fazla büyük olmadığı için, "Abi, demem zoruna gitti . Bir daha söylemem".
diyerek Kerem'e, seslendi tekrar.
"Sinirlenme kuzennnn. Hadi ama, bak abi, demiyorum artık. Surat asma. Surat asınca çirkin oluyorsun!"
diyerek gülmüştü. Fakat Kerem, hiç oralı olmadı gibi Aslı'ya,dönüp bakmamıştı bile. Kabuğuna çekilmişti.
Sonra ona dönüp cevap vermesi gerektiğini düşünerek Aslı'ya, baktı. Fakat ona, bakınca hiç konuşmadan acıyla tebessüm ederek
önüne döndü.
"Abi" bu kelime kendisine ağır gelmişti. Aslı'nın, üstüne basa basa kuzen, deyişi gözünden kaçmamış tı.
Dağ evine yaklaşmışlardı. Araba durunca Sevgi, biran tereddüt etmişti. İnip inmemek arasında bocalarken Mikael, Sevgi'nin, koluna girerek onunla birlikte, yürümeye başlamışlar dı. .
Evin önü, arabalardan geçilmiyordu..
Diğer davetliler, çoktan gelmişler di. .
Mikael, ilk defa kendi evine, Misafirlerinden, sonra geliyordu.
Bu biraz tuhafına gitse de aldırış etmeden ilerledi.
Kerem, düşüncelerini kenara atıp
gülerek Aslı'nın, arabadan inmesine yardım edince vücuduna tatlı bir sıcaklık yayılınca ürpertmiş ti.
Aslı'nın, açık olan sırtına deymişti eli.
Aslı, gülerek Kerem'in, koluna girdi ve birlikte, içeri girmişler di. ..
Sevgi, Mikael ile birlikte, içeri girmek için adım atmıştı ki Sevgi, biran tereddüt ile olduğu yerde beklemeye başladı. Mikael'in, üzgün gözleri ile buluşunca kendine gelerek gülümsedi ve içeri doğru yürümeye başlamışlardı. Sevgi, gözlerini odada gezdiriyordu.
Mikael ile, uzandıkları koltuğa gözleri kayınca o günleri , hatırlamıştı.
Kanının hızla hareket ettiğini hisseden Sevgi, ertesi gününü hatırlayınca tebessüm etmişti.
Mikael'in, kendisi tutup dudaklarına yapışması ile Mikael'in erkekliğine, indirdiği darbe gelmiş ti aklına.
Yere düşerken Mikael'in, ayağından tutup "Bunu yapmayacaktın Sevgi" deyişi aklına gelince kendini tutamamış gülmüştü.
Yanında bulunan sevdiği adama, baktı. Mikael'in, kuşkuyla kendisini, inceledigini fark etmişti..
Mikael, Sevgi'nin, aklından geçenleri az çok tahmin ediyordu. Sevgi'nin, tebessüm etmesinden, neyi hatırladığını anlamıştı. ..
Sevgi, bunu anlayınca mahçup bir şekilde Mikael'e, dönerek
"Senden, özür dilerim Mikael, savunmam çok sert olmuş" deyip utanç ile başını öne eğmişti.
Mikael, Sevgi'nin, çenesinden tutup yüzüne bakması için yukarı kaldırdı. Hiç bir şey söylemeyen Mikael, eğilip Sevgi'nin, dudağından öpmüştü.
Sevgi, geri gitmek istemiş Mikael, buna engel olup Sevgi'yi, biraz daha kendine doğru çekip öpüşlerini artırmış tı. Sevdiği adamın, öpüşleri altında kendinden, geçmek üzere iken Mikael, kendisini, bırakmış tı.
Mikael, gülerek;
"Şuan da bana karşı, gelmediğin için özrünü kabul ediyorum Sevgilim! Bana, tekrar sert çıkışmadığın için ayrıca teşekkür ederim. Hadi şimdi içeri girelim ,misafirlere ayıp oldu"
diyerek devam ettiller yürümeye. Sevgi , Mikael'in, bunu bilerek yaptığını anlamıştı . Hâlâ öpüşmenin hazını yaşayan Sevgi,mutluluk içinde Mikail'in, kolları arasında içeri girmişti.
İçerdeki davetliler, başlarını çevirmiş, kapıdan girenlere bakıyorlardı.
Eylül ,usulca yürüyüp Sevgi ve Mikail'in, önünde gelip durmuştu.
Dalgın bir ifade ile birlikte, gözlerindeki kıskançlık apaçık okunuyordu. Sevgi, bu bakışlar altında sevdiği adama, daha çok sarılmıştı. Mikael, Sevgi'ye, dönüp;
"Hadi Sevgilim, bu gece bizim gecemiz eğlenelim biraz!"diyerek Eylül 'ü, arkalarında bırakıp ilerlemişlerdi. Eylül,şaşkınlığını üstünden atamamışken arkadaşının, dürtmesi ile kendine gelmişti.
Nazlı da, arkadaşı gibi şaşkındı. Nazan, Eylül'ün, koluna girerek birlikte yürümeye başlamışlardı. Salonda bulunanlar gözlerini çiften , alamıyordu.
Daha önceden de birlikte, davetlere katılmışlardı. Ama bu kadar samimi değillerdi. Mikael, Sevgi'yi, bırakıp Salonun ortasına ilerleyince, Salonda bulunanlar Mikael'i, tanıdıkları için onun konuşma yapacağını anlamışlardı.
Mikael, bütün davetliler bir araya gelince konuşmasına başladı;
"Sevgili arkadaşlarım, hepiniz hoş geldiniz. Şeref verdiniz .
Beni,kırmayıp buraya kadar geldiğiniz için hepinize, ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu davet, diğerlerinden farklı bir davet olduğunu eminim ki ben, içeri girdiğim anda hepiniz de, anlamış oldunuz! "
Sevgi'ye, bakarak onu yanına çağırmıştı. Sevgi, gururlu bir şekilde bu davete icabet edip sevdiği adamın, koluna girmişti. Mikael, Sevgi'nin, yanağına öpücük kondurup davetlilere döndü.
"Arkadaşlar, bu hanımefendi Sevgi Çetin ,benim, sözlümdür. Yakında evleneceğiz. Onu, çok seviyorum. Onun için, düzenlediğim bu parti'de bize, eşlik ettiğiniz için tekrar Teşekkür ederim "
Mikael, durup davetlilere baktı.
Eylül'e, kaymıştı gözü. Kapıdan girerken görmüş tü bakışlarını.
Eylül, şoka girmişti tam ağzını açmış konuşacakken Mikael'in, sert bakışları ile susmak zorunda kalmıştı .
Saat'ler ilerliyordu. Aslı, bir ara sırf dans ettikleri için sıkılmış Mikael'in, yaptığı gibi salonun ortasına geçmiş müziği de kapatıp davetlilere, teklifte bulunmuştu. Bu teklif bazılarını heyecanladırmış diğerleri sesimiz güzel değil diyerek redetmişler di.
Aslı ,gülerek;
"Kabul edenler etmeyenler , Kabul edilmiştir" diyerek dev ekrana ilerleyip Karaoke'yi açtı.
Hareketli bir şarkı seçip bekledi.
Dev ekranda, yazılar geçiyordu fakat ses'i kısıktı.Ses verdi ve şarkıyı söylemeye başlamıştı. Rahat hareketleri salonda bulunanları şaşırtmış olsada Aslı'nın, sesini beğenmişlerdi. Herkes, hayranlık içinde Aslı'yı ,dinliyordu. Aslı, nerde olduğunu unutmuştu bile...
Kerem,Aslı'nın,bağıra bağıra eşlik ettiği şarkıyı can kulağı ile dinliyordu. Aslı ,hem dans ediyor, hem de şarkıyı söylüyordu.
Müzik bitince, Pause yaptı ve derin bir nefes almıştı. Aslı'nın, durması ile salonda bulunanlar alkışı koparmışlar dı...
Sırada ki şarkı da, düet vardı. Aslı, gülerek Kerem'in, yanına gelmesini istedi. Kerem,etrafına bakındı.
Eliyle "Olmaz gelemem" işareti yapmasıyla salonda bulunanlar alkışlar eşliğinde;
"Düet , düet ,düet " diye bağırmaya başlamışlardı. Aslı'ya, kaydı gözleri. Kendisine, üzülerek bakıyordu.
Kerem,Aslı'yı, kıramayacağını düşünerek ilerledi. Salonda alkış sesleri yerini ıslığa bırakmıştı. Sevgi, Mehmet, Fatma ve Mikael, gülerek birbirine bakmışlar dı.
Hepsi, merak ile birlikte beklemeye başladı. ..
Aslı, çok sevdiği şarkıyı play yaparak beklemeye başladı. .Kerem'e, dönüp;
"Nakarat'ı birlikte söylüyeceğiz"
Kerem, başıyla onay vermişti.
Ayla çelik, "Bağdat"
Aslı, derin nefes alıp şarkıya başladı...
"Yine seni, sevmekten başka hiç bir şey yapmadım bugün.
Eni,konu çaldı telefonların,boşver bakmadım bugün....
Ne gazete okudum,nede bir haber!
Derdi yasakladım bugün,
Kaç öpücük olmuş inanamazsın,
Aşk'ı hesapladım bugün... "
Aslı , Kerem'e, baktı başıyla birlikte, söylemesini istedi . Kerem, hayranlık içinde seyrettiği Aslı'ya, bakarak birlikte bağırarak eşlik ettiller şarkıya. .
"Dün geceyle tam 3 ay 1 gün
..........
Dün geceyle tam 3 ay 1 gün...
Ben, dünyanın en büyük aşığı olabilirim!
Ben, koynunda 100 sene 1000 sene durabilirim...
Ben, Leyla'yı, Mecnu'nu, Ferhat'ı, Aslı'yı, Kerem'i, bilmem amaaa,
Bağdat'ı, iki gözüm kapalı bulabilirim!!! "
Enstrümantal çalarken 26 sn boyunca birbirlerine bakan gözler herkesi, unutmuştu.
Kerem, eşlik ettiği şarkıyı Aslı ile, söylüyor olmanın hazını yaşarken Aslı, ilk defa bu şarkının kendisine, dokunduğunu hissetmiş ti. ..
26 saniye geçince Aslı, tekrar şarkıya başlamıştı. Gözleri Kerem'in, gözleriyle buluşmuştu.
Ona, bakarak söylediği şarkıya kendini kaptırmıştı. Bir süre sonra alkış kopunca kendilerine, gelen çift, utanmış tı.
Onlar, bu haldeyken salonda bulunanlar "Bi daha, bi daha" diyordu. Bu sefer teklifi Kerem, yapmıştı.
Aslı, utanarak bu teklifi kabul etmişti. Kerem, Aslı'ya, dönüp
"Bu sefer şarkıyı ben, söyleyeceğim. Nakarat'ı birlikte" diyerek şarkıya başlamıştı.
Kerem'in, sesi çok yanık çıkıyordu.
Şarkı Kerem'in, sesiyle sanki bambaşka anlam kazanmış gibiydi.
Sevgi,duygulanmışdı. Kardeşinin, sesi yüreğine işliyordu sanki..
Kerem, kendini kaptırmış tı....
"Yine, seni, sevmekten başka,hiç bir şey yapmadım bugün.
Eni,konu çaldı telefonların,boşver bakmadım bugün....
Ne gazete okudum,nede bir haber!
Derdi yasakladım bugün,
Kaç öpücük olmuş inanamazsın,
Aşk'ı hesapladım bugün...
Dün geceyle tam 3 ay 1 gün
..........
Dün geceyle tam 3 ay 1 gün...
Ben dünyanın, en büyük aşığı olabilirim!
Ben koynunda, 100 sene 1000 sene durabilirim...
Ben, Leyla'yı, Mecnu'nu, Ferhat'ı, Aslı'yı, Kerem'i, bilmem amaaa,
Bağdat'ı, iki gözüm kapalı bulabilirim!!! "
Aslı, mest olmuş halde gözleri kapalı bir şekilde şarkıyı söyleyen Kerem'i, izliyordu. Kerem,Aslı'yı,gizli gizli izlerken Aslı'dan, duyduğu şarkıyı sabaha kadar çalıp dinlemişti. O günden beri aşinası olduğu şarkıyı, gözleri kapalı söylediği gibi Aslı, dinlediği için sevmişti.
Gözlerini açıp Aslı'ya,bakarak söylemeye devam etti. .
Şarkı bitince, alkış sesleri salonu doldurmuştu. Aslı, gülerek;
"Rica etsem, Sevgi ve Mikael de birlikte, şarkı söyleyebilir mi?"
Mikael, gülerek "Olur" derken Sevgi, bağırdığının farkında olmadan "Hayır" diye çıkışınca salondakiler gülmeye başlamış tı.
Mikael,Sevgi'nin, koluna girerek onunla birlikte, dev ekranın önünde durup bekledi. Aslı "Teşekkür" ederek Kerem ile birlikte, onların yanından ayrıldı. Bir kez daha alkışlamış tı salondakiler onları. Başları ile "Rica" ederek karşılık verdiler...
Sevgi, gözlerini Mikael'e, dikerken
"Ses'im güzel değildir. Lütfen rezil olmak istemiyorum, canım olmaz "
"Ses'inin, güzel olmaması hiç önemli değil canım. Birlikte, şarkı söyleyip eğleneceğiz " diyerek .
Aslı'nın, onlar için seçtiği şarkıyı bulup play ,düğmesine basmıştı.
Kutsi feat Meral Kendir,
Söz konusu Aşk bu....
Mikael, play yapınca Söz konusu Aşk Karaoke, çalmaya başlamış tı. ..
Sevgi, utanarak fon müziğine sözlü olarak eşlik etmeye başlayınca, alkışlar kopmuştu. Ses'inin, o kadar da çirkin olmadığını anlayan Sevgi, güven içinde Mikael'in ,yüzüne bakarak şarkıyı söylemeye devam etti. .
Mikael ise, aynı şekilde Sevgi'ye, cevap vererek söylüyordu şarkısını.
Alkış olmayınca, gülerek şarkıya eşlik etmeye devam edince Salonda bulunanlar da gülmüştü bu duruma..
Mikael, arada bir "Sesim güzel değil, Ahh değil " deyince herkes, kopmuştu...
Sevgi;
"Aslında her şey senindir, bu kalp bile.Şu son bir kaç gün ,ağır geçti sadece"
Mikael;
"Belki tesadüf değildir bu aşk bile,
Ben ,biraz çekingenim ,Ulu orta anlatamam. Yaklaştın canıma, kastetme bariiii. ."
Sevgi;
"Hani Nefes'indim senin?
Ahh Ahh senin.... "
Birlikte;
"Söz konusu aşk bu ,
Farklı bir telaş bu,
Bence bir savaş bu,
Seninle olduktan sonra..."
Şarkı'yı birbirine bakıp söyleyen ikili, sarılarak söylemeye devam etmişlerdi. .
"Bi daha , Bi daha" diyen kalabalığı kırmayarak tekrar ettiller şarkıya. .. Mikael, şarkı bitince Sevgi'ye, sarılarak;
"Bana eşlik ettiğin için teşekkür ederim aşkım "diyerek konuşmaya devam edip Mehmet ve Fatma'ya, bakarak;
"Kanbersiz, düğün olmaz. Canım dostlarım siz ikinizi de, piste alalım lütfen!"
Mehmet ve Fatma'nın, sessizce durmasının ardından;
"Evet, sıradaki çiftimizi, Fatma ve Mehmet'i, pis'te davet ediyorum.
"Hani tezahürat, hani alkış!"
Mikael'in, lafından sonra salondakiler hep bir ağızdan;
"Mehmet ,Fatma " demeye başlayınca çaresiz kalan iki çift, yanyana gelerek Mikael'in, pist diye adlandırdığı yere gidip beklemeye başladılar...
Mikael "Bir dakika" diyerek şarkı aramaya koyulmuşdu.
Mehmet, şarkıyı görünce;
"Olmaz bu benim tarzıma uymaz"deyince Mikael, gülerek;
"Tarzına uymayacak zaten dostum! Ses'ine, hitap etsin yeter ! Hadi bırak mızmızlanmayı şarkı, başlayacak. Aranızda karar verin. Kim, önce başlayacak diye"
Onları, orda bırakıp Sevgi ile, koltuğa geçip izlemeye başlamışlar dı. .
Şarkı, çalmaya başlamıştı. Fatma, mikrofonu eline alarak beklemeye başladı. ..
Fatma;
"Biran için çıksam, hayatımdan. .
Yanık tenli omuzumda. ..
Haykırsam maziden, uzaklardan..
Şuan da yanımda,"
Mehmet;
"Deniz, rüzgara karışmış ,güneşte. .Martı sesleri vardı, gülüşlerde ,gülüşlerde ,gülüslerde".
Beraber;
"Sen geçerken sahilden, sessizce
Gemiler kalkar yüreğimden,gizlice..."
Şarkı, bitince tekrar bir alkış kopmuştu. Sonra bir kaç kişi daha çıkıp Karaoke yapmıştı. Çoğunun ses'i, işgence gibi gelse de alkışlanmış tı salondakiler tarafından.
Herkesin, neşesi yerindeydi. Aslı, gülerek konuşuyor ilk defa bu kadar kalabalık bir grupla olduğu için mutluluk duyuyordu. Buna memnun kalmıştı. Yan gözle Kerem'e, bakınca onun sessizlik içinde düşündüğünü gördü.
Birlikte, söyledikleri şarkıyı kendisine, hitap ediyormuş gibi söylemesi, aklını bulandırdığı gibi kendisinin de, ondan geri kalmayışı Aslı'yı, düşündürmüştü..
Kızların lafı geldi aklına "Abi, deme bir gün gelir lazım olur " Bunu hatırlayınca istemsiz bir şekilde kulak memesini çekmişti yine.
Ama kalbi, farklı söylüyordu kendine. Kerem'den, etkilenmiş olmamayı dileyerek yüzünü kaldırıp bakınca Kerem'in, üzgün gözleri ile karşılaşmış dı..
Onun, bu hali içine oturmuştu nedense. .
Kerem, ayağa kalkıp dışarı çıktı.
Aslı ,nereye gittiğini merak edip arkasına takılmıştı Kerem'in. .
Ne olduğunu bilmiyordu ama Kerem'in,üzgün hali içine sinmedigi için onun arkasından, dışarı çıktı .
Yaz olmasına rağmen dışarının havası ürpermesine sebep olmuştu.
Kerem, nereye gittiğini bilmeden ilerliyordu. Aklı Aslı'da, onu, düşünüyordu. Ona, bu kadar yakın olmak tarifsiz bir heyecan verirken bir o kadar da içini yakıyordu.
Bayağı yol katlettiğinin farkında değil di. Geri dönerek ilerlemeye başladı. .
Aslı'nın, kendisi gibi düşünmediğini çok iyi biliyordu. İçinden;
"Acaba ne düşündü de , kulağını çekti. Benim için, düşünmüş olacak ki olmaması için kulağını çekti ..
Beni izliyordu, çünkü o an. izlediğinin farkında değildi.
Ama ben, anladım Aslı, seni.
Neden be Aslı'm..Benim, olmak bu kadar mı kötü.."
derken bağırmışdı. Karanlıkta yankı yapan ses'i Aslı'nın, korkarak olduğu yerde kalmasına yetmiş ti ...
Kerem'in, neden bağırdığını merak eden Aslı , Kerem'in, "Kötüüü" diye bağırdığını duyunca olduğu yerde hareketsiz kalırken, korkudan adım atamıyordu...
Kerem, biraz daha ilerleyince karartı gördü. ilkin korktu, fakat biraz daha ilerleyince korktuğu şeyin sevdiği kız ,olması içini rahatlatmış tı .
"Onun burda ne işi var. Beni mi takip etti , ama neden?"bunları düşünerek Aslı'nın, karşısına geçip durdu.
Aslı'nın, korkuyla gerilmiş olduğunu görerek "Korkma bizden başka kimse yok burda"
Aslı, söylediği kelimeleri tartmadan konuşmaya başlamıştı. Gözleri Kerem'in, gözleriyle buluşmuş tu.
Ona bakarak;
"Sen, neden bağırdın az önce, kötü"deyince korktum! Sana ,bir şey oldu sandım. çok korktum senin için, Kerem..."
****
Geç gelen bu bölüm için kusura bakmayın lütfen!
Bazen insanın yazmak içinden gelmiyor! BU KADAR DA AÇIK YÜREKLİYİM 😂Bunu söylediğim için.
İnanın zaman bulamıyorum bazen.
Ev,iş, çocuklar, yemek derdi,temizlik ayrı bir dert ,saymakla bitmez.
Sırf okuyanlar bekliyor diye yazmaya çabalıyorum. Elimden geleni yapmaya çalışıyorum.
Bölümü beğendiğinizi umuyorum.
Sağlıcakla kalın, canım okuyucularım.
Hatalarım var ise afoluna.
Sevgilerimle
Ela_Gunes
😘😚😙💞💕