Marinette'nin ağızından
Herkes çığlık çığlığa otobüse doğru koşmaya başlamıştı. Bide güya sıra olacaktık. Herkesin arasından en sakini benim biricik Adrien'ımdı.
Herkes otobüse bindiğinde müdür bey yoklama almaya başlamıştı.
Müdür b:" Marinette Dupain- Cheng"
M:"Burda"
M.B:"Alya"
Al:"Burda"
M.B:"Adrien Agreste"
A:"Burda"....... (üşengeç yazarınız😂)
M.B:"Herkes burda olduğuna göre otelimize gidebiliriz."
Herkes:"Yaşasın."
-----------------2 saat sonra-----------------
Offf. Gerçekten çok sıkıcı. Çok sıkıldığım için otobüse (kim ne ile uğraşıyor diye) göz gezdirdim. Ohaaa! Herkes uyumuş. Adrien hariç. O ise buharlanmış cama bir şeyler yazıyordu. Ne yazdığını çok merak etmiştim. Bakmak için biraz eğildim. Ama sonra bir anda otobus ani fren yaptı ve ben (her zamanki gibi) yere kapaklandım.
Otobüsteki herkes uykusundan uyanmış, bana bakarak gülüyorlardı. Bayan Helena, Alya ve Adrien yanıma gelip beni kaldırdılar.
Ad:"İyi misin Mari?"
M:"iyi miyim. Bilmem ben iyi miyim. Yoo değilim. Ya-yani se-seni görünce iyi oldum. Demek istediğim........... off bu bir felaketti.
Ad:"Ta-mamm. Kolun acıyormu? Çok kötü kanamış. İstersen pansuman yapabilirim." Az önce PANSUMAN YAPABİLİRİM DEDİ. AAAHHH ADRİEN İSTERSEN BANA HERŞEYİ YAPABİLİRSİN (fesat anlamayın sjsjjsj😂).
Bayan H:" Adrien ben pansuman malzemelerini getirdim sen Marinette'ye pansuman yaparken bizde mola veririz tamam mı?"
Ad:"Tamam hocam. Merak etmeyin Mari eminellerde." Şimdi düşüp bayılacaktım. Öyle flörtöz bir şekilde sırıttı ki aklıma bir anda kara kedi geldi. Özlemiştim çünkü.
Otobüste kimse yoktu. Chloe sinirli bir şekilde bize bakarak otobüsten inmişti. İyiki durduk. Yoksa ben mide bulantısından mahvolacaktım. Acaba daha kaç dakika yolumuz kaldı. Bu soruyu Adrien'a sormaya karar verdim.
M:"Adrien. Da-daha ne kadar yo-yolumuz kaldı?
Ad:"450 km. Yani buda 4 saat eder.
M:"Te-teşekkür ederim Adrien."
.........................................................
Aradan bir süre sonra Adrien pansuman yapmayı bitirmişti. İkimizde otobüsten çıkıp arkadaşlarımızın yanına gittik.
BH:"Çocuklar hazırsanız yol devam edelim. Daha 450 km yolumuz var."
C:"Öğretmenim. Neden benim özel jetimle gitmedik. Şimdiye oteldeydik. Eğer benim jetimle gitseydik Marinette ve Alya'yı uçak havadayken aşağı atardım. Zaten onları sevmiyo-"
Ad:"Saygısızlık YAPMA CHLOE. HERKES SENİN KADAR ZENGİN OLMAYABİLİR."
C:"Ahhhh Adribalımm. Hala şu paçoz kızı mı savunuyorsun. Sana inanmıyorum Adribalım. Bence biz birbirimize yeteriz *göz kırpar* hı?"
Ad:"Hayır Chloe onlar benim arkadaşım. Her ne kadar senin olmasada benim AR-KA-DAŞ-IM tamam mı?"
C:"Ama.........ama........."
Ad:"Aması felan yok CHLOE. (daha sakin söyler) Bak Chloe, Marinette ve Alya sana bir şey yapmadılar. Onları küçümseme lütfen. Sen onları sevmesende onlara saygı duymak zorundasın değil mi? Bende zenginim ama onlara öyle davranmıyorum. Bari benim için onlara daha nazik davran.
C:" Ta-tamam Adribalımm."
Alya'nın ağızından
Marinette ilk defa Chloe'ye üzülmüştü. Çünkü Adrien Marinette'yi korumak isterken Chloe'nin kalbini çok kırmıştı. Bütün herkes Chloe ve Adrien'a bakıyordu. Marinette ise........o..........o.......... ağlıyordu. Hemde çok ağlıyordu. Ben Marinette'yi hiç bu kadar ağlarken görmemiştim. Acaba Adrien'ın Chloe'ye bağırmasına mı yoksa Chloe'nin üzülmesine mi ağlıyordu?
Marinette'nin ağızından
Bayan Helena (olaydan sonra) herkesi topladı ve otobüse bindirdi. Herkes yarım kalan uykularına devam etti. Ben ise yine uyuyamamıştım. Sonra Alya'nın telefonla birisiyle yazıştığını fark ettim. Ne?!!! Nino'mu!!! Aslında pek şaşırmadım ama olsun.
---Otele varmalarına son 1 saat kala---
Chloe'nin ağızından
Ayyy yeter artık. Bu frenler yüzünden güzel saçım bozulacak. Ayrıca midemde bulanıyor.
C:"Öğretmenim mola verebilir miyiz?"
BH:" Hayır Chloe, olmaz. Zaten çok az bir yolumuz kaldı. Biraz dayan tamam mı?"
C:" aağğğğğğğğğ. Hemen babamı arayacağım."
BH:"Tamam Chloe tamam. İlerideki restoranın yanında dururuz."
Marinette'nin ağızından
Otobüs durmuştu. Herkes uyanmış ve teker teker aşağıya iniyordu. Mola vermiştik. Herkes restorana koşup içecek birşeyler alıyordu. Ayla ve bende içeceklerimizi aldık.
Ayla'yla bir masaya oturmuş sohbet ediyorduk. Chloe ve Sabrina ise bize bakarak gülüyorlardı.
M:" Alya, Chloe artık çok olmaya başladı. Şimdi ise bize bakıp gülüyor."
Al:" Tamam kanka. Sakin ol şimdi seninle bir şey yapacağız, tamam mı? İlk önce gözlerini kapat ve Adrien'ı düşün. Bende aynısını yapacağım merak etme. Hadi şimdi başla." O sırada Chloe, kendi içeceğini üzerime dökmüştü.
M:" Ne yaptığını sanıyorsun sen! Üstümü mahvettin."
C:" Yoo. Bence hiçbirşey olmamış tamda olması gerektiği gibi. Hahahahaha" Çok sinirlenmiştim. Hemen bavulumu alıp kendi diktiğim kedili elbiseyi giyinmiştim ( çünkü bütün kıyafetlerimi Chat seçmişti. Sadece birkaç tane düz beyaz kıyafet koymuş pisicik). Hemen lavaboya koştum ve üstümü değiştirip Alyanın yanına geri geldim.
Al:" Ohaaaa Marinette. Çok güzel olmuşsun."
M:"Teşekkür ederim Alya."
Adrien'ın ağızından
Chloe'ye inanamıyorum. O kadar lafı boşuna mı söyledim ben. Hiç takmayacak belliki.
Ben bu lafları söylerken Marinette bir anda kedili elbisesiyle restorana girdi. Onun için seçtiğim kıyafetler ne kadarda çok yakışmış. Şuan da gözümü Marinette'den ayıramıyordum. Marinette'nin okyanus mavisi gözlerine kilitlenmiştim çünkü. Bir anda leydimi hatırladım. Ona ihanet etmemek için Marinette'ye daha fazla bakmamaya çalışıyorum, ama bir şekilde hep gözüm Mari'ye kayıyor! Nino'ya onların (Marinette ve Alya'nın) yanına gitmek için yalvarıyordum. En sonunda cesaretimizi toplayıp kızların yanına gittik.
Ad:"Me-merhaba Mari." Çok fena kızardığımı hissediyorum.
M:"Me-me-mer-merhaba A-a-ad-adrie-adrien."
Al:"nino ile ben başka bir masaya geçiyoruz. Sizin için sorun olur mu?"
Ad:" Olmaz olmaz. Hadi gidin siz artık."
Ni:" Tamam tamam gittik." Nino ve Alya gittiklerinden emin olmak istedim. Arkamı dönüp baktım. Bakmaz olaydım. Öpüşüyorlar. Bende tek hamlede Mari'yi kendime çektim. Tam onu öpecekken Bayan Helena'nın bağırmasını duyduk.
BH:"Hadi artık bu kadar mola YETER! DAHA GİDECEK 246 KM YOL VAR. HERKES OTOBÜSE, ÇABUUUK!" Herkes otobüse binmeye başladı. Alya, tam Marinette'nin yanına oturacakken onu kolundan yakalayıp kulağına şu sözleri fısıldadım:
Ad:"Bu sefer Mari'nin yanına ben oturabilir miyim Alya? Yarım kalan bir işimiz vardıda. Hihihihi."
Al:" Tabikide Adrien. Mari'nin dükkanı senin." Ben Alya'ya şaşkın maymun bakışı atıyorken Mari'nin Alya'ya 'yuh kızım işte şimdi bittin sen' bakışı atıyordu. Ama bir yandan da kızarmıştı.
Al:"Neyse bende gidip oturayım. Size iyi eğlenceler. Hihihihihi"
M:"Bencede sen bir otur. Ve mümkünse ağızını da açma."
Al:"Hahahaha tamam kızım kızma."
-Yolculuğun bitnesine yarım saat kala-
Adrien'ın ağızından
Marinette dışarıyı seyrede seyrede uyuya kalmıştı. Bende uyumuş numarası yaptım. Kafamı Marinette'nin kokusuyla uyuya kaldım.
Kafamı öndeki koltuğa çarpmamla gözlerimi araladım. Ah şu lanet olası ani FRENLER!
Başımı Marinette'ye çevirdim. Uykulu gözlerle etrafı süzerken benim yeşil gözlerim onun mavilikleriyle buluştu. Hafif sırıtarak bana baktı. Benimde istemsiz olarak dudaklarımın kenarı yukarıya doğru kıvrılmıştı. Bu güzel saniyeleri Marinette'nin kafasına çarpan çanta bozmuştu.
Gerçekten Chloe çok olmaya başlamıştı. İkimizde aldırmadık. Telaşla elimi Marinette'nin kafasına koyup ovuşturdum. Acımış olmalıydı.
Gözlerimiz tekrar buluştuğunda gülmeye başladık.
Ad:"İyi misin Mari?"
M:"E-E-evet iyiyim, teşekkür ed-ederim Ad-adrien."
Ad:"Rica ederim Mari." Chloe boğazını temizleyerek varlığını belli etti. Sinirli bakışlarımızı Chloe'ye çevirirken oldukça yüzsüz bir tavırla:
C:"Pardon yanlışlıkla çartım, Hahahaha." Marinette tam ağızını açacağı sırada bayan Helena'nın sesi duyuldu.
BH:"Çocuklar eşyalarınızı alın ve sıraya geçin. Otelimize gelmiş bulunuyoruz. Otobüste bir heyecan koptu.
Herkes bavulunu alıp sıraya geçti. Marinette ve Alya ise yine konuşmaya başlamıştı.
Marinette'nin ağızından
Alya ile konuşmaya başlamıştık.
Al:" Otelimiz çok güzelmiş doğrusu, resimdekilerle aynı değil. Resimlerdekinden de daha güzel."
M:" Bencede Alya gerçekten çok güz- Ah!" Bu çığlığımla bütün sınıf bana dönmüştü. Alyanın bavuluna takıldım ve tanımadığım birinin üstüme düşmüştüm. Burnumu ovalarken altımdaki bir çift turuncu gözle karşı karşıyaydım. Yine sakarlığımı konuşturmuştum.
Eveeeeet. Bir bölümün daha sonuna geldik böcüşlerimmm. Yorum ve oy verirseniz gerçekten çok mutlu olurum. Birde saçma gelen yerler varsa bana özelden atın lütfen. Oylarınız ve yorumlerınız benim için çok değerlidir. Yorumlarınıza cevap vereceğim. BBOORRIINNGG EzgiSuuuuuuu _pearl_beautiful_ ya itafen. Herşey dahil 1191 kelime. Sağlıcakla kalın BÖCÜŞLERİİİİM :)