İKİNCİ BİR ŞANS

Oleh ozlemalper

4.5M 196K 8.9K

GİRİŞ "Emin misin kızım.Sende boşanmakta kararlı mısın ?" Hakim neredeyse gözümün içine bakıyordu.O an anladı... Lebih Banyak

Bölüm 1
Bölüm 2
3. Bölüm
4. Bölüm
5. Bölüm
6. Bölüm
7. Bölüm
8. Bölüm
9. Bölüm
10. Bölüm
11. Bölüm
12. Bölüm
13. Bölüm
14. Bölüm
15. Bölüm
16. Bölüm
17. Bölüm
18. Bölüm
19. Bölüm
20. Bölüm
21.Bölüm
22. Bölüm
23. Bölüm
24. Bölüm
25. Bölüm
26. Bölüm
27. Bölüm
28. Bölüm
29. Bölüm
30. Bölüm
31. Bölüm
32. Bölüm
33.Bölüm
34. Bölüm
35. Bölüm
36. Bölüm
38. Bölüm
39. Bölüm
40. Bölüm
41. Bölüm
42. Bölüm
43. Bölüm
44. Bölüm
45. Bölüm
46. Bölüm
47. Bölüm
48. Bölüm
49. Bölüm
50. Bölüm
51. Bölüm
52. Bölüm
**FİNAL**

37. Bölüm

71.3K 3.2K 39
Oleh ozlemalper

37. Bölüm

Gülerek az ileride boğuşan Ata ve Kerem'i izliyorum.Ne kadar da mutlular hep olması gerektiği gibi...

Gerçekten de bu gezi hepimiz için oldukça iyi oldu.Önümüzde ki masa da yok yok.Karadeniz tarafında olduğumuz için burada rüzgar oldukça etkili ama kimsenin bundan bir şikayeti yok.Çocukların üzerlerinde ki rüzgarlıklar oldukça etkili benim ise üşümek şu an umurumda bile değil.Bunun Murat tan mı yoksa yanı başında durduğum mangaldan mı olduğunu bilmiyorum ama neredeyse alev almak üzereymiş gibi hissediyorum.Bunda elbette gözlerini benden bir türlü çekmeyen Murat'ın da etkisi yok değil.

"Hadi Begüm biraz daha yemelisin tabağına koyduğum her şeyi çocuklara yedirdin"

"Aç değilim gerçektende"

İyileştiğimden beri Murat'ın gözü bu gibi konuları asla es geçmiyor.Bana uzak olmaya çalıştığı o süre boyunca bile kızlar aracılığı ile beni kontrol ettiğini biliyorum.Elçin de Elvan da gün aşırı gelip beni yokladılar ve sanırım Murat'a hakkımda rapor verdiler.

Elimde olmadan gülüyorum.O'nun bu korumacı hali benim için hiç de sürpriz değil aslında.Murat her zaman ne yediğime ne içtiğime ve de mevsime uygun giyinip giyinmediğime dikkat etmiştir.

Kafamı kaldırınca O'nun soran gözlerle bana baktığını görüyorum.

"Ne " diyor ve anında kısılıyor gözleri."Yoksa yemek yememenin nedeni şu imzaladığın anlaşma falan mı.Kaç kilo olacağına dair bir madde yoktu öyle değil mi?"

O kadar inanarak soruyor ki bunu uzun zamandır olmadığı kadar neşeli bir kahkaha atıyorum.Beni yeniden bu denli güldürebilen insanın Murat olması ne kadar da tuhaf değil mi.Kaderin garip cilvesi dedikleri şey bu olsa gerek.

"Elbette hayır" diyorum kendimi kontrol etmeyi başardıktan sonra."Sadece aç değilim"

Beni şöyle bir alıcı gözlerle süzdükten sonra kafasını iki yana sallıyor ve "Çok zayıfsın Begüm.Çok zayıf" diyor hoşnutsuz bir sesle.

Ağzıma bir çatal salata alırken "Öyle olmalıyım" diyorum O'nun damarına basacağımı bilerek "Sözleşmede olmasa da zayıf olduğum için çıkarıyorlar beni televizyona"

Bütün bedeni gerilerek veriyor tepkiyi ve bende O'nu daha fazla germemek için gülmeye başlıyorum.

"Ben ciddiyim Begüm.Yeniden hastalanmanı istemiyorum.Zaten çok çalışıyorsun ve bu durumlarda bağışıklık sitemin zayıflar.Hoş senin kini daha güçlendiremedik bile"

"Ben iyiyim" diyorum ve uzanıp masanın üzerinde yumruk halinde duran eline dokunuyorum.

İkimiz de şok içinde kalırken , ben O'nun bütün kasılmalarını hissediyorum.Kolundan başlayan ve tüm vücuduna yayılan gerginlik sanki benim avucumun içindeymiş gibi hissediyorum.

"Begüm" diye fısıldıyor acı çekercesine "Begüm"

....................

Artık O'na uzak durmaya tahammülüm yok.Bir saniye için bile olsa yok.Onca zaman nasıl dayandım şuan hiçbir fikrim yok ama emin olduğum tek şey bunun bir sonunun gelmesi gerektiği.Yoksa ciddi anlamda acıdan ölen ilk adam olarak literatüre geçen geçeceğim.

Elimin üzerinde ki eli sanki kalbim için gerekli bütün kanı pompalıyor gibi ve eğer bana bu şekilde dokunmaya devam ederse yüksek basınçtan cenneti boylayacağım...Ya da cehennemi bu konu da tam olarak emin değilim.

Elini tutarak dudaklarıma götürüyorum.Hareketlerim de ki tutukluğun bende farkındayım ama içimde bir yerlerde annemin sesini duyar gibiyim.

"Yavaş Murat yavaş" diyen

Ama bu sefer O'nu değil kendimi ve Begüm'ün bana hissettirdiklerinin peşinden gideceğim.

"Sana uzak olmaya dayanamıyorum artık Begüm.Yeter lütfen bitsin bu aramızda ki bütün saçmalıklar"

Bir şey söylemesini bekliyorum herhangi bir şey ama olmuyor.Begüm'ün mühürlenen ağzından tek bir kelime bile çıkmıyor.Biz gözlerimiz birbirine kenetli bir halde kalmışken birden deli bir gök gürültüsü kaplıyor her bir yanı ve hemen ardından sağanak yağmur bastırıyor.

Herkes çil yavrusu gibi bir yana savrulurken hemen çocukları alıyoruz yanımıza ve günlük güneşlik bir havada sevinç içinde başlayan gezimiz , yağmurlu bir havada keder içinde bitiyor.

Dönüş yolu nispeten daha sessiz geçiyor.Çocuklar arkada koltuklarında günün yorgunluğuna dayanamayarak uyuyorlar , Begüm sessiz ve düşünceli bir şekilde hala yağan yağmuru izliyor ve ben de bütün dikkatimi yola vermiş bir şekilde araba sürüyorum.

İşte yine eski halimize döndük.Yani başladığımız yere.Mehteran takımı gibi iki ileri bir geri gitmekten hala yol alabildiğimizi söylemek mümkün olmasa da bugün hissettiğim huzuru ve mutluluğu kolay kolay bırakmaya niyetim yok.

Saatler sonra eve vardığımızda yağmur daha şiddetli yağıyordu.Ben Ata'yı alırken Begüm de Kerem'i kucakladı.O kadar yorulmuşlar ki yataklarına yatırdığımızda dahi uyanmadılar.Bir süre ikimizde yanlarında oturup sessiz bir şekilde çocuklarımızı izledik.Sanki gizli bir anlaşma yapmışız gibi ikimizden de tek kelime bile çıkmadı ta ki ben ayağa kalkana kadar.

"Geç oldu Begüm bende gideyim"

"Tamam"

"Saçların.Böyle kalmasın hastalanırsın"

O kadar güzel görünüyor ki o an sanki masallardan fırlamış bir peri kızı gibi.

"Tamam" diyor yeniden ve ben de kapıya yöneliyorum.

Dış kapı sessizce ardımdan kapanıyor ve ben de kendi karanlığıma doğru yavaş adımlar atıyorum.

.....................

O'nun böyle üzgün gitmesi içimi parçalıyor.Böyle hissetmek istemiyorum ama elimde değil.Çok güzel başlayan ve aynı güzellikle devam eden günümüz böyle bitmemeliydi.

Çocukları kontrol ettikten sonra çay suyunu ocağa koyup duşa girmeye karar veriyorum.Banyonun aynasında ıslak saçlarımı görünce ellerim kendiliğinden saçlarıma gidiyor ve Murat'ın dediklerini hatırlıyorum.

""Saçların.Böyle kalmasın hastalanırsın"

Gerçekten de hastalanmamdan korkuyor.Yaşadığı o acıyı yeniden yaşamak istemiyor.O'nun benden uzak durmak için ne kadar uğraştığını biliyorum ya da bugün ki kadar yakın olmak istediğini...O'nu durduran nedenleri de biliyorum tıpkı kendiminkileri bildiğim gibi.Ama artık bazı şeyler bana da yetmiyor.Benim de O'nu yakınımda istediğimi kendime itiraf etme zamanı geldi sanırım.

Sıcak suyun altına girince bütün kaslarımın gevşediğini hissediyorum.Eve geri dönerken kendimi o kadar çok kastım ki her tarım tutuldu.Şimdi sıcak suyun altında yavaş yavaş gevşerken nasıl devam etmem gerektiğini düşünüyorum.Murat'ın bana geri dönmek istediğini , yeniden bir aile olmayı her şeyden çok istediğini biliyorum.Mantıksız bir şekilde bunu bende istiyorum.Hayatımda Murat'tan önce kimse olmadı ve Murat'tan sonra da olacağını sanmıyorum.Kimsenin yanında O'nun yanında olduğu gibi atmıyor kalbim ve ben bundan sonra atmayacağına da eminim.

Son birkaç aydır ilerleyen işler nedeni ile sayısız ortama girdim , sayısız insanla tanıştım ama olmuyor.Kimse ama hiç kimse Murat'ın yerini tutmuyor.

Duştan çıkınca acele ile rahat bir şeyler giyiyorum üzerime.Saçlarımı acele ile toplayıp çayı demliyorum.Kapının önüne geldiğimde devam edip etmeme konusunda kısa bir süre tereddütsüz kalsam da kararlı bir şekilde kapıyı açıp karşı dairenin kapısını çalıyorum.

...................

Eve girince kendimi doğruca kanepeye atıyorum.Hiç bir şey yapmak istemiyor canım. Kendimi o kadar kötü hissediyorum ki içimden bir şeyleri kırıp dökerek rahatlamak geliyor.Ama bunun hiçbir işe yaramayacağını bilecek kadar yaşlıyım.Kafam ellerimin arasında bugünün böyle bitmemesi gerektiğini düşünüyorum ve kararlı bir şekilde ayağa kalkıyorum.

Evet bugün böyle bitmeyecek.Bitmemeli....

Kapıyı açtığım an karşımda Begüm'ü görmek benim için hiç de şaşırtıcı değil aslında.O'nun da benim durumumda olması tarifi imkansız bir sevinç hissetmeme neden oluyor.

"Gelsene" diyerek yana kayıyorum.

O ise gerçekten şaşkın bir şekilde "Yok gelmeyeyim çocuklar yalnız kalmasın" diyor.

Buraya neden geldiğini unutmuş gibi geri dönüyor ve ben de "O zaman ben geleyim" diyerek kapıyı çekiyorum.

Şaşkınlığı devam ederek bana dönüyor ve "Tamam" diyor ve aynı anda bağırıyor "Anahtar!!!"

Ben ise o sevinçle her şeyi unutarak çoktan çekiyorum kapıyı.Sonra O'nun gerilmesini ve yanlış anlamasını engellemek için "Boş ver çilingir çağırırım birazdan" diyorum.

O ise sayısız tamamlarından birini çekerek kafasını sallıyor.

......................

"Çay koymuştum.Üşümüşsündür"

"Üşümedim de sıcak bir çaya hayır demem.Hem de senin elinden"

"Getiriyim hemen demlenmiştir." Kaçarcasına mutfağa gidiyorum.

"Aman Tanrım ne yapacağım ben şimdi O'nun yalnız"

Daha eve girer girmez aklıma düşen ilk düşünce bu oluyor.Halbuki oraya giderken amacım O'nu eve çağırmaktı zaten o zaman şimdi ki bu telaşın nedeni ne.Üstelik O benim için yabancı bir erkek de değil.Ne bu halim benim.

Kendi kendime mırıldanarak çayı bardaklara koymaya o kadar çok kaptırmışım ki O'nun duvara yaslanmış beni izlediğini fark etmiyorum bile.

"İyi misin?"

"İyiyim iyiyim yok bir şey"

"Hayır öyle hızlı mırıldanıyorsun ki en ufak bir kelime dahi yakalayamadım"

Kan yanaklarıma hücum ederken "İyi ki yakalayamadın diye " mırıldanıyorum.

O'nun bunu da duyduğunu biliyorum.Suratında ki sırıtmadan belli duyduğu ama bir şey demiyor.

"Sen geç ben getiririm.Aç mısın yanına tost ister misin?"

"Bana sakın yemek deme Begüm.Patlayacak gibiyim şuan"

"Haklısın iyi yedik"

"Yedik mi? hayır hanımefendi biz yedik sen izledin"

Elimde tepsi ile yanından geçerken uzanıp tepsiyi elimden alıyor.Birbirine değen parmaklarımız yüzlerce volt elektrik almışız gibi sarsılmamıza neden oluyor.O'nun titreyen ellerini görmemek mümkün değil.O kadar ki çayların birazı tepsiye dökülüyor.

Tepsiyi sehpaya bırakıp kendini koltuğa atıyor bende yanında ki tekli koltuğa oturmak üzere yöneliyorum ama niyetimi anlayan Murat elini uzatıyor.

Sadece elini uzatıyor ne tek bir kelime ne de başka bir şey.Ne istediğini bu kadar açık bir şekilde gösteriyor bana.Ne yapmam gerektiğini düşünerek bir süre hareketsiz kalıyorum ama yalvaran gözlerle bana bakarken O'na karşı nasıl kayıtsız kalabilirim ki?

Lanjutkan Membaca

Kamu Akan Menyukai Ini

5.4M 290K 30
!Acemi bir dille yazılmıştır! Sarhoş olduğu gece bir adamla birlikte olan Kayra, sabah uyandığında kendini tanımadığı bir adamla bulur. Evden apar t...
655K 12.9K 21
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...
1.2M 53.3K 46
~TAMAMLANDI~ 0545* Sizi "MAFYA" adlı gruba ekledi #Romantizm kategorisinde 1.Sıra✨ #3Ay kategorisinde 1.Sıra✨ #Siyah kategorisinde 1.Sıra✨ #Esir kate...
3.5M 127K 71
Berdel'e kurban gitmiştim. Hiç tanımadığım, bilmediğim bir adamla evlendiriliyordum... "1 yıl, sadece 1 yıl sonra burdan herkesin seni bir ölü olarak...