life is worth living | jelena...

By justinslittlewife

23.1K 2.2K 970

hayat yaşamaya değer | jelena hayran kurgu Ve son olarak unutma ki, bu kız seni diş telleriyle, gözlükleriyle... More

0.0
0.2
0.3
0.4
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5 (FİNAL)
SELENA'DAN JUSTIN'E MEKTUP
Son&Teşekkürler

0.1

1.8K 150 62
By justinslittlewife

2015.

"Vanessa lütfen dur.'' dedim kahkahalarımın arasından. ''Bayılacağım lütfen dur!'' Üstümde beni dakikalarca gıdıklayan Vanessa'ya acıklı bir bakış atmaya çalıştım. Ama böylece gülerken, etkili olacağı şüpheliydi.

"Hayır," dedi son hecesini uzatarak. "Sen yapacağım diyene kadar bırakmayacağım." Gülmeye devam ederken, bir yandan da ittirmeye çalışıyordum Vanessa'yı.

Aklıma sinsi bir plan gelince sırıttım. "Tamam." dedim pes etmiş gibi yaparak. "Matematik konularını ver, ödevini yapacağım."

"İşte benim kızım..." dedi ve üstümden inip yanıma uzandı. Ben de bunu fırsat bilerek koşmaya başladım evin içinde.

"Yalancı!" diye şakayla karışık bağırdığında gülerek merdivenleri çıktım ve banyoya kilitledim kendimi. "Zavallı Vanny, nasıl da inandın bana?"

"Seni oradan çıkarıp pataklayacağım küçük Pinokyo." dediğinde kahkaha attım. "Çıkarabilirsen patakla!"

"Bekliyorum." dediğinde banyo kapısının önüne oturduğunu anlayabiliyordum.

"Sen matematik ödevlerini hep bana yaptırıyorsun, bu yüzden hiç bir şey öğrenemeyeceksin!'' Uzunca nefes verdiğini duydum. ''O ödevleri sadece derslerden geçmek için yapıyorum, ah pardon yaptırıyorum.''

''Sürtüğün tekisin Vanessa.''

''Biliyorum,'' dediğinde güldüm. Kendini nasıl da iyi biliyordu böyle?

Kapının zil sesi geldiğinde ''Siparişler geldi!'' diye bağırdı. Bunun üzerine bir küfür mırıldandım. Ben buradan çıkmayacağım için kesinlikle bütün pizzaları yiyecekti.

Birkaç dakika sonra ''Vanessa?'' dedim kapının arkasında olup olmadığı kontrol etmek için. Ses gelmeyince yavaşça kapıyı açtım. Sağa sola ufak bir bakış attım ve kesin olarak burada olmadığına emin oldum.

Merdivenleri inmeye başladığımda, Vanessa'nın bağırış seslerini duyabiliyordum. Birine bağırıyordu, ki büyük ihtimalle telefonda eski sevgililerinden birine bağırıyordu. Dinlemek hoş olmazdı, ama oldukça merak ediyordum.

Biraz daha yaklaştım ve dinlemeye başladım. Ama konuştuğu kişi telefonda değildi, büyük ihtimalle kapının önündeydi. ''Lanet olsun Justin, defol git artık!'' Duyduğum sözle şaşkınlıktan gözlerim ve ağzım açıldı. Bahsettiği Justin, benim aşık olduğum Justin miydi?

''Selena görecek, git lütfen!'' dedi tekrardan Vanessa yalvarırcasına. ''Hayır.'' dedi sesine bile aşık olduğum çocuk , ''Gitmeyeceğim işte, o da duysun, herkes duysun seni sevdiğimi!'' Elimle ağzımı kapattım birden refleks olarak. Burnumun sızlaması ağlayacağım anlamına geliyordu, ama buna engel olmalıydım.

''Sarhoşsun, defol git diyorum!'' Daha fazlasını dinlemek istemediğimden, hızlıca merdivenleri çıktım ve tekrar kilitledim kendimi banyoya. Göz yaşlarım istemsiz akarken, saçlarımı çekiştiriyordum.

Ben ona yıllardır aşıktım, her istediğini yapıyordum, peki o nasıl beni değilde en yakın arkadaşımı görebiliyordu?

Aynanın karşısına geçip,bir süre kendime baktım. 'Tabiki seni sevmez' diye geçirdim içimden. Benim gibi aptal birini seveceğine, Vanessa gibi güzel bir kızı sevmesi daha mantıklıydı.

''Senden nefret ediyorum!'' dedim aynadaki yansımama bakarak. ''Senden de!'' diyerek göbeğimi gösterdim parmak ucumla. ''Senden de!'' Ellerim diş tellerimde gezerken, birden gözlüklerimi buldu ve fırlattım banyonun köşesine. ''Böyle iğrenç biri olmaktan nefret ediyorum!''

''Selena!'' diye kapının arkasından Vanessa'nın sesi geldiğinde, ona da bağırdım tüm gücümle. ''Git!'' Kapıyı yumruklarken konuşmaya başladı. ''Selena gerçekten sandığın gibi değil, dinle beni lütfen!'' Yanına gidip sinirle kapıyı açtım ve tekrar bağırmaya başladım. ''Bana bunu nasıl yaparsın?!''

''Yemin ederim...'' dedi ellerini göğüs hizasında kaldırarak. ''...sana ihanet edecek hiçbir şey yapmadım!''

''Sen benim en yakın arkadaşımdın!'' dediğimde o da ağlamaya başladı tıpkı benim gibi. ''Ne oldu? Matematik ödevini yapamayacağım için mi ağlıyorsun?''

''Selena lütfen...'' diye mırıldandı. Şiddetli bir şekilde ağlıyordu. ''O peşimde dolaşıyor, yemin ederim ben ona karşı hiçbir duygu beslemiyorum!'' Cevap vermedim ve çantamı alıp kendimi dışarı attım. Bu kadar şey bana yeter de artardı bile.

Delilerce sevdiğinin kişinin, başka birini delilerce sevmesi kesinlike dünyanın en iğrenç hissiydi.

Hızlıca yürürken, aynı zamanda ağlıyordum. Kalbim acıyordu. Beni okulda ezik biri olmaktan kurtaran kişi Vanessa'ydı, peki bana nasıl böyle bir şeyi yapabiliyordu?

''Zavallı,'' tanıdık sesin geldiği yöne bakınca Justin'le karşılaştım. Elinde bir bira şişesi vardı ve berbat gözüküyordu. ''Gerçekten seni sevebileceğimi mi düşündün?''

''Şey...'' diye mırıldanırken o beni aşağılamaya devam etti. ''Burada Vanessa gibi bir kız varken, neden sana bakayım Selena?'' Kahkaha attı. ''Tanrım... O cidden mükemmel biri...'' Dolu gözlerle ona bakarken o devam etti. ''Söylesene Selena, kaç kilosun?'' Burnum sızlarken o aldırmadı. ''Bu komikti...'' Gülmesi birden durdu ve ellerini saçlarının arasından geçirdi. ''Saçları, yüzü fiziği... Her tarafı ayrı güzel...''

''Gitmeliyim.'' dediğimde kolumu tuttu. ''Sakın seni sevebileceğimi düşünme dombili, sen sadece benim ödevler için kullandığım eziğin tekisin.''

"Ben..." dedim tekrardan. Gözlerim sonuna kadar yine dolmuştu. "Gerçekten gitmeliyim."

"Defol git." dediğinde kolumu sertçe bırakmıştı. "Bir daha etrafımızda dolaşma." Kafamı öne eğip yürümeye başladım.

Bugün ölmüştüm. En yakın arkadaşım arkamdan iş çevirmiş, sevdiğim adam beni son raddeye kadar aşağılamıştı.

Bende istiyordum her kız gibi güzel olmak. Ama olmuyordu ki, isteyince olmuyordu. Zaten hayat benim istediğimin tam tersine ilerliyordu. Hiç bir zaman mutlu olamıyordum.

Bir yıl önce Vanessa'yla tanışmıştım okul bahçesinde. Bir kız beni ittirip aşağılamıştı ve Vanessa okulda en havalılardan biri olmasına rağmen bana yardım etmişti. Ondan sonra uğraşmamıştı kimse benimle. Sırf Vanessa'nın en yakın arkadaşı olduğum için... İkimizin yakın arkadaş olduğuna inanmayanlar bile vardı hatta. 'Bu ezikle kim arkadaşlık edebilir ki?' diyordu herkes. Benim duygularımı önemsesen biri yoktu.

Eve geldiğimde direkmen kendimi yatağıma attım. Hiç bir şey düşünmek istemiyordum. Sadece uyumak istiyordum. Çünkü beni bundan sonra zor günler bekliyordu.

--

"Kaçın lan kaçın, yer sallanıyor!" Umursamadan yürümeye devam ettim. Alışmıştım böyle sözlere. Artık beni pek etkilemiyordu.

"Banyo yaparken hiç alt tarafına su değiyor mu Selena?" diyen kızlara bakıp yüzümü buruşturdum. Vanessa ile küstüğüm büyük ihtimal bütün okula yayılmıştı ve yine benimle uğraşmaya devam ediyorlardı.

Elimde kitaplarla yemekhanede yürürken, birden karşıma Ashley denen bir kız ve arkadaşı çıktı. Bu kızdan nefret ediyordum, büyük ihtimal yine bana laf atmaya gelmişti.

"Geometri ödevim seni bekler ezik." Kitaplarımın üzerine koyduğu bir kaç kitap ağırlığı arttırırken gözlerimi devirdim. Eski günlere geri dönmüştük. Vanessa ve Justin hem beni, hemde okul hayatımı bitirmişlerdi.

"Hey Selena." dedi Ashley. Her zamanki gibi yüzü makyaj yuvasıydı. "Dişlerinde bir şey var." Hemen dilimi dişlerimin arasında gezdirmeye başladım. Yediğim bir yemeğin kalıntısı diş tellerimde kalmış olabilirdi ve bu berbat bir görüntü oluştururdu. "Dur bende ayna var." dediğinde şaşırmıştım. Az önce bana emir veren kız şimdi bana yardım ediyordu.

Cebinden çıkardığı aynayı yüzüme doğrultunca dişlerime baktım. Ama görünürde bir şey yoktu. "Bir şey yok gibi." dediğimde kahkaha attı. "Ben şu gri şeylerden bahsediyorum..." dedi elini bana doğrultarak. "Ah unutmuşum, onlar diş teliydi değil mi?"

"Hadi Sel," dedi yanındaki arkadaşı. "Yıllardır takıyorsun, dişlerin o kadar mı yamuk?"

"Yakında çıkartacağım." diyerek açıklamamı yaptım ve yemeğimi alıp oturdum masaya.

Yemeğimi yerken, yanımdan Justin geçti. Ona bakmamaya çalışıyordum. "Yemek savaşı!" diye bağırdığında olacakları bildiğimden dolayı hem ayağa kalkmaya yeltendimki, geç kaldığından dolayı kafam yemek tabağı ile buluştu.

İşte bombok hayatımın bombokluğu şimdi başlıyordu.

Continue Reading

You'll Also Like

2.4M 76.8K 39
Hırslı bir iş adamı. Ve onun asi küçük 'asi'stanı. Hazel ve Yiğit'in hikayesi. Asi mi asi ama bir o kadar da neşeli olan genç kızımız Hazel, Yiğit'i...
3.6M 202K 36
Kız kardeşinin hatası yüzüden ceza alan ve ailesinden veto yiyen Rojbin, parasız pulsuz bilmediği bir şehre sürgün edilir. Tabi bu sürgüne ek deli do...
25.2K 2.1K 21
Gözlerimi kırpıştırdım. Bu bir çeşit şaka mıydı? "Sen kimsin?" "Reyna Hodwick," parlak yeşil teni ve küçük kel bir kafası olan zayıf kıza istemsiz...
1.3M 74.5K 63
#fantasy #1 09.05.2018 Fantastik #2 20.12.2017 Şimdi, kitabın kapağını kaldırıyorum. "Anne, bunun gerçek olduğuna inanmıyorsun değil mi?" Gülüm...