Sokak Dövüşü

By JulideZ

2.8M 144K 29.2K

Sağlam ve sıradışı bir hikaye okumak ister misin? Cevabın evetse bu hikaye tam sana göre. **** Tertemiz bir... More

Bölüm 1 - Tanıtım
Bölüm 2 - Bad Girl
Bölüm 3 - Dövüş
Bölüm 4 - Küçük Deniz Kızı
Bölüm 5 - Tokat
Bölüm 6 - Zoraki Parti
Bölüm 7 - Kuaförcülük Oyunu
Bölüm 8 - Kendin Ol Yeter
Bölüm 9 - Ezik Mi, Havalı mı?
Bölüm 10 - Güven
Bölüm 11 - Okuldan Kaçış
Bölüm 12 - Katil
Bölüm 13 - Esir
Bölüm 14 - Kaçak
Bölüm 15 - Azim
DUYURU ÖNERİ KARAKTER
Bölüm 16 - Benim Yüzümden
Bölüm 17 - Dengeler ve dengesizlikler
Bölüm 18 - Ortaklık
DUYURU-karakter isim
Bölüm 19 - Pazarlık
Bölüm 20 - Benim Hikayem
Bölüm 21 - Asya
Bölüm 22 - Sakın Affetme
Bölüm 23 - Bir Yemek
Bölüm 24 - Eksik İşler
Bölüm 25 - Refakatçi
Bölüm 26 - Ring
Bölüm 27 - Mücadeleci
Bölüm 28 - Noktaları Birleştirmek
Bölüm 29 - Yüzyıl Koleji
Duyuru
Bölüm 31 - Yalanlar ve Sırlar
Bölüm 32 - Küllerden Doğmak
Bölüm 33 - Kaybetmeden Yenilmek
Bölüm 34 - Kerem'in Annesi
Bölüm 35 - Seçimler
Bölüm 36 - Başka Bir Yerde Başka Seçimler
Bölüm 37 - Denize düşen Deniz Yılana Sarılırmış
Bölüm 38 - Katlanmak
Bölüm 39 - Vale
Bölüm 40 - Kulüp
Bölüm 41 - Planlar ve Süprizler
Bölüm 42 - Görevler
Bölüm 43 - Mektup
Bölüm 44 - Artık Bizdensin
Açıklama
Bölüm 45 - Çanta
Bölüm 46 - Hain
Yardım Eder Misiniz?
Bölüm 47 - Büyük Oyun
Bölüm 48 - FİNAL PART I
FİNAL PART II
Okurcanlara Not ❤️
Küçük Bir Duyuru 🤓
ÇOK ÖNEMLİ DUYURU

Bölüm 30 - Asla Eskisi Gibi Olamaz

42.4K 2.4K 260
By JulideZ

MERHABA ARKADAŞLAR BOL DİYALOGLU BİR BÖLÜM OLDU. BAYAĞI DA UZUN İNŞALLAH SIKILMADAN OKURSUNUZ.

Yorum atın lütfen benim için önemli :)




"Deniz bunları anlatırsam... Yani bak öğrendikten sonra geri dönüşü yok bunların. Tüm hayatını etkileyecek şeyler biliyorum. İyi düşün öyle cevap ver. Eğer istemiyorsan seni her şeyin dışında tutabilirim."

O kadar gergindi ki benim de tüm kaslarım gerildi.

"Lütfen söyle Akın." dedim "Ne olursa olsun bilmek istiyorum."

Ağzını açtı ama bir şey söylemeden tekrar kapattı. Neydi sahiden bu kadar söylemesi zor olan? Onu silkeleyip "Konuş ulan!" dememek için kendimi zor tutuyordum. Ama sabırla başlamasını bekledim.

"Nereden başlasam bilemiyorum... Benim babamın bir arkadaşı var. Babam vefaat ettiğinden beri benimle sık sık görüşür ilgilenir. Çok zor zamanlarımda bana destek olmuştur amcam derim ona. Kendisi polis. "

"Akın hayır polisi karışrıtırırsak bitirirler bizi! Tek derdimiz -"

"Deniz polisi karıştırmak diye bir seçenek yok. Zaten karışmış durumda çünkü. "

"Ne?"

İyice tedirginleşmişti çevresine bakındı. "Sessiz ol kızım" dedi. "Henüz ana konuya bile gelmedim."

"Tamam dinliyorum ama gerginlikten patlayacağım şimdi."

"Bu amcam... Adını vermemem daha iyi sanırım... Organize işlerden biri. Ve yıllardır bir uyuşturucu baronunun peşindeler. Ama adam gerçekten hiç açık vermiyor. Birkaç yıl önce bu adamın sokak dövüşleri yani yasa dışı bahis işleriyle de uğraştığı ortaya çıktı."

Halil'in asıl sorumlu olan bir adamdan bahsettiğini hatırladım anında. Tek suçlu ben değilim diyordu. Asıl patronları. Dövüşe çıktığım ve Akınla ringde karşılaştığım gece onun yüzünden kırmızı alarm verdikleri adam.

"Anladım." dedim sakince. "Bizim dövüştüğünüz yer o adamın. "

"Evet. Amcam ve ekibi de uzun araştırmalardan sonra bu dövüşlerin adamın ağına sızmak için en uygun yer olduğunu onun en zayıf noktası olduğunu tesbit etmiş. Çünkü buranın işleyişi tamamen Halil'in elinde. Ve bazen güvendikleri veya işlerine yarayan adamları çeşitli baskı ya da kendilerine bağlama yollarıyla uyuşturucu işine aktarıyorlar. Anladın mı?"

"Sanırım.." dedim. "Yani adam buradan seçtiği kişileri daha yakınına alıyor. Bi nevi ön elemeden geçirerek asıl ağına alıyor."

"Aynen öyle. Tabi bir yandan da mükemmel bir maddi getirisi var dövüşlerin bu da cabası."

"İyi de dövüşmek ve uyuşturucu çok farklı şeyler. Yani insan dövüşebilir ama yani... Bu çok başka..."

"Aslında değişik yolları var sanırım raporlara biraz göz atmıştım. Bazen para kazanmak isteyenler çok umutsuz olunca cazip oluyor. Bir anda Halil denen adam Seni başka bir alana alalım daha kolay para kazanacaksın diyor ya da sanki iki farklı grupmuşlar gibi seni ikisinin arasında borçlandırıyorlar, borcun git gide büyüyor tek çaren yeni bir sektör uyuşturucu diyorlar. "

"Siktir!"

"Evet biraz karışık gelmiş olabi..."

Hiç de karışık gelmiyordu. Çünkü çok tanıdık bir senaryoya mükemmel bir şekilde oturmuştu.

Ali'nin asıl borçlu olduğunu söylediği adamlar beni kaçırdığında, o tuhaf köşkte, sonucunda Emre'nin de borcu ödemek için dövüşmeye karar vediği o günde konuşulanları hatırlıyordum. Elbette tamı tamına hatırlamam mümkün değildi ama adamlar Ali'ye açık açık uyuşturucu işine girmesini teklif etmişti.

Ama bu mümkün olabilir miydi? Ali'ye oynanan bir oyun muydu bu sadece? Amaç onu yanlarına çekmek miydi? Eğer onu istiyorlarsa böyle bir şey için ikna edemeyeceklerini biliyordum tek şansları mecbur bırakmaktı. Tabi hiç biri Emre'nin dövüşmeyi teklif edeceğini düşünmemişti.

"Hayır Akın." dedim. "Hiç karmaşık gelmedi. Hatta sanırım arkadaşıma da benzer bir oyun oynandı. Sen anlatmaya devam et."

"Pekala... İşte yani özetle şartlar bu olunca amcam da benle bunları paylaşınca ona aslında ikimizin de bildiği bir çözümü önerdim. Aralarına birini sokmak. Ama çok güvenilir biri olması gerekiyordu. Ben de bunu yapmam gerektiğini, bana bu kadar yardımı dokunmuş bir adama bunu borçlu olduğumu düşündüm. Tabi ki reddetti çünkü çok tehlikeliydi. Ama riske de atamıyordu. Polisler en az 25 yaşında oluyor ve bu dövüşlerden kapmaya çalıştıkları gençlere göre çok büyük bir yaş. Benim yaşlarımda olup da güvenebileceği de başka birisi yoktu. Mecburen kabul etti. "

"Polisle çalışıyorsun yani?"

"Evet. O gece de karşına o yüzden çıkmıştım. Bir yolla o dövüşlere girmiştim. Kendimi gösterip sürekli bir dövüşçü olmak istiyordum. Ama seni görünce... Hiç beklemiyordum daha önce orada bir kızın dövüştüğünü hiç görmemiştim. Bana da söylenmemişti."

"Evet ben ilktim. Uzun hikaye."

"Ben de seyircilerin içindeki adamlarımıza sinyal verdim. Sinyal deyince de araba gibi oldu." dedi kızıl saçlarını karıştırıp "İşaret işte, o yüzden polis dedikodusunu yaydılar ve ortalık karıştı. Bu arada ben de senin o uzun hikayeni dinlemek istiyorum. Ben bu kadar şey anlatmışken bence sen de anlatırsın, ha?"

"Sahiden be Akın..." dedim "Sen bana bunları neden anlattın?"

Kocaman açılmış gözleriyle bana bakıyordu. Cevap bekliyordum. Sanki korkunç bir şey söylemişim gibi bakıyordu bana.

"Deniz, bunu benden duyduğun için çok üzgünüm. Ama bilmeyi sen istedin, bence de bilmeyi hakediyorsun. Nasıl söylenir bilmiyorum direkt söyleyeceğim."

Şimdi benim de nefeslerim hızlanmıştı.

"Bu bahsettiğim uyuşturucu baronunun adı, Kenan Arkın. Senin baban."

Bir an durdum.

Sonra çığlığı yapıştırdım. "NEEEE!"

Akın bunu bekliyor gibiydi. Tek bir hareketle ağzımı kapatıp arkamdan kollarını bana doladı.

"Şşşş sakin ol. Biliyorum zor ama lütfen ses çıkarıp ikimizi de yakma. Sakin ol Deniz şşş sakin..."

Beynimde binbir çeşit düşünce savaşıyorken sebepsizce Akın'ın kollarının arasında çırpınıyorken o şimdi daha sakin ve yumuşak bir sesle beni rahatlatmaya çalışıyordu.

Ne kadar süre sonra bilmiyorum ama en azından çırpınıp sessiz kalmam gerektiğini idrak ettikten sonra beni bıraktı.

"Bundan kimseye bahsedemezsin çünkü sana kesinlikle bunları anlatmamam gerekiyordu. İkimizi de yakarsın. Ama dayanamadım Deniz. İnsan bunu bilmeli. Yakında polis babanı yakalayacak. "

"Teşekkür ederim Akın. " dedim boş gözlerle. "Şu an ne düşüneceğimi gerçekten bilmiyorum. Ne yapabileceğimi de. Ama teşekkür ederim. En acı gerçek bile yalanlardan iyidir. Sen bunu ne zamandır biliyordun?"

"Çok yeni. Seni ringde gördükten sonra araştırıp öğrendim. Seni Soner hocayla tanıştıran bendim. Ben de dövüşmeyi ondan öğrendim. Amcamdan ve ondan. Seni ilk gördüğüm zaman iyi birisi olduğunu düşündüğüm için onun adresini vermiştim. İyi bir şeyleri hak ettiğini düşündüğüm için."

"Sağol Akın." dedim. "Başka ne diyebileceğimi bilmiyorum."

"Kendi hikayeni anlat. Belki iyi hissettirir. Seni böyle bırakıp gitmek gelmiyor içimden. "

"O kadar kötü değilim inan. Babamı zaten sevmezdim ama şimdi sevdiğim çocuğun hayatıyla oynayan ipler onun elindeymiş, bunu öğrendim. Çok çok suçlu hissediyorum. Biliyorum olmamalı ama..."

"Sevdiğin çocuk mu?" dedi gülümseyerek.

"Sevdiğim demedim hoşlandığım şey arkadaş gibi..."

"Sevdiğim dedin Deniz."

"Demedim!"

"Aynen öyle dedin." dedi gülümseyerek. "Haydi en baştan anlat. İyi gelecek."





*****


Az uyumuştum ama zinde uyandım. Akın'la saatlerce konuşmuştuk. Anlatmak iyiydi gerçekten haklıydı.

Tuhaf olansa bünyem reddetmek gibi bir şey yaşıyordu. Çünkü bu kadar huzurla uyumanın başka bir açıklaması yoktu.

Zor kısmıyla ise odamdan çıkınca yüzleştim. Kahvaltı...

Ezgi ve babam aşağıdaki binbir çeşit yemekle donatılmış masadan bana bakıyordu. Hepsi pis parayla alınmış yemeklerdi, tiksinerek baktım.

Merdivenlerden aşağı doğru inerken de bunu düşünüyordum. Her bir basamak sönmüş bir hayattan kazanılmış bir paraydı. Sanki cesetlerin üzerine basarak iniyordum aşağı.

"Denizcim gel otur şöyle bir şeyler konuşmak istiyorum."

Ama ben istemiyorum "baba" diyemedim.

"Aç değilim. Çıkmam gerek."

"Deniz konuşmamız lazım."

Kapıya baktım ama durum umutsuz gibiydi. Mecburen yüzümü ifadesiz tutmaya çalışarak masaya oturdum.

"Denizcim biz Ezgi'yle bir şeyler konuştuk. Lütfen ona kızma. Bana elbette söyleyecekti, o da endişelenmiş. "

Mahçup mahçup bakan Ezgi'ye döndüm. Lütfen hayır de. Yapmadım de. Başka bir konu bu de. Nolur!

"Deniz ben..."

Gözlerimi sinirle yumdum.

"Senin yaşında bir kız, bir öğrenci ne yapar o kadar parayla Deniz? Neye bulaştın sen, ne tür bir derdin var?"

"Söz vermiştin." dedim Ezgi'ye.

"Özür dilerim korktum." dedi acı acı.

"Lütfen Ezgi'ye kızma. Elbette söyleyecekti. Onun harcamalarına karışmam ama o miktarda bir para hesabımdan çekilince zaten haberim de olurdu. "

Evet.

Çok basitti işte her şey.

Güvenmiştim.

Düşünememiştim.

Salağın beyinsizin tekiydim.

İçimde masaya kusmak geliyordu. Midemde bir şeyler olsa yapardım belki.

Elimden sadece yumruklarımı sıkmak geliyordu. Ama göz yaşlarım da rahat durmayacak gibiydi.

"Deniz konuşur musun? Neler oluyor?"

"Ben.. ben anlatmak istemiyorum. "

Babamın sesi gittikçe ciddileşiyordu. "Öyle bir seçeneğin yok küçük hanım. Neler oluyor anlatılmadan masadan kalkılmayacak!"

Anlatmak istedim. Her şeyi baştan sona. Onun aslında hayatımı mahveden adam olduğunu, ondan tiksindiğimi, nefret ettiğimi, aslında parayı kendisine vermek için istediğimi. Ama bunu yaparsam polis onu asla durduramayabilirdi. Akın'a söz vermiştim. Kimseye söyleyemezdim.

"Deniz!"

Sanırım tek seçeneğim vardı; masada ölmek.






ASLINDA BİRKAÇ GÜN SONRA PAYLAŞAYIM DİYORDUM AMA DAYANAMADIM :D

Beğendiyseniz oy ve yorum bırakın lütfen

Beğenmediyseniz de nedenini bırakabilirsiniz :D

Belki biraz saçma olacak ama bir de hikayeyi seviyorsanız lütfen bir arkadaşınıza benim için önerin, bahsedin işte :)

HER ŞEY İÇİN TEŞEKKÜRLEEERR :*

Continue Reading

You'll Also Like

67.9K 7.2K 32
yeonjun kizinin anaokulu ogretmenine asik oldu gecmis olsun
2.6K 99 22
Bu kaos ve gizem dolu bir vampir hikayesidir.
1.5M 81.1K 46
En yakın arkadaşının hattını değiştirmesi sonucu, ona yeni numarasından mesaj atmaya çalışan Ada, aslında mesajı attığı kişinin bir yıldır hoşlandığı...
19.3K 1.1K 43
|| Tamamlanmıştır || *** "Biliyor musun ellerimiz asla değmiyormuş, atomlarımız birbirini itiyormuş, aslında birbirimize dokunduğumuzu sansak da doku...