512

Von cheesepeake

1.3M 69.3K 4.9K

''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum... Mehr

512
Hot Mexico
Ramada part-1
Ramada part2(İHANET)
HUNTER
Jackass
Tekinsiz
Hunted
Kızıl
One night stand!
Şahin
Ölü İkizler
Aile
Honeytrap
Stalker
Kurtarma Operasyonu
O şimdi asker
Psikolojik Tahribat
Yalanlar Üstüne
Ceylan
Samanta
Kazı Asker!
Ateş
Güven Atışı
Siktir Lan
Keşif
Bir ihtimal daha var
Dağ
Pusu
İkimizi de öldüreceksin asker
Huzur
Devlet
Eski
Karanlık
Taş
Geri bas!
His
Dağ Ceylanı
Çatal
Sevda
Sivil
Delta Force
Koruma
The GodFather
Karar
Ada
Yemek
Baba
Test
Ekip
Oda
Karakol
Komutan
Madalya
Nişan
Oldu
Bayrak
Tanışma
Bitmediniz
Ölüler
Eski Defterler
Düşük
Bir
Her şey
Bilet
Dosya
Beklenmeyen
Yüzleşme
Boşver
Bu da mı gol değil?
İlk kavga
Tatil
Hazırlık
Görev
Gizemli Kadın.
Açılışa Doğru
Bay X
Acı aşk
Son akşam yemeği
Solo vs MrX
İz
Güç Savaşları
İstihbarat
İki kadın.İki adam.iki savaş.başlıyor.
Kasa
Hüküm
Ceylan vs Cateline
Hoşgeldin
Oyun Kurucu
Vegas'ta olan Vegas'ta kalır.
Açığa çıktık.
Gül
Beklenen.
Al bir de buradan yak.
Ava giden avlanmayı göze alsın.
Eski Dost Düşman Olmaz
Kasa-tura
Yüz 100
Biz bitti demeden bitmez
Adsız Bölüm 103
Arap baharı
Her Şey Vatan İçin
:)
Manipülasyon
İlla gel beni öldür diyor bu kız
İran
Hazır mısın?
Alev aldı buralar
Şehidan
Kartal
Jerma Betkar
Fena kesiğim sana
Ateş hattında bir ceylan.
Çözüldükçe düğümlendik.
117
Deniz taşkını
Geçiş

Güven kaybı

7.1K 456 27
Von cheesepeake

Solotürk bize takip edilmememiz için destek vermişti.

Güvenli bir alana araçla indiğimizde ülkeye dönmemiz için ayarlanmış jet hazır bekliyordu.

''Nasıl?

Bunu da mı düşünmüştün?'' dedi Yusuf hayretle.


O kadar sinirliydim ki bu ite çenesini kırmamak için kendimi zor tutuyordum.

Ondan tarafa bakmadım.

Uçağa geçip oturdum.

Bu Ceylanın babasının ayarladığı uçan saraylardan biriydi.

Bütün tim ve Ceylanın askerleri oradaydı.

İçlerinden Selim'i ve Cüneyt'in askeri Kartal'ı Yusufun başına bıraktım.

Uçağın odalarından birine kapatmıştık onu.



Sabah olmak üzereydi.

Cüneyt ben ve Barış uçağın lobisinde yeni oturabilmiştik.


Yorgunluk,adrenalin bedenden sıyrıldığında vuruyordu yavaş yavaş.


Üçümüz de dalmış,transa geçmiş beynimizi dinlendiriyorduk.


''Uyandılar mı?'' dedi Barış dalgın dalgın dışarıya bakarken.


Benim yerime Cüneyt cevap verdi.


''Uyansalar haberin olurdu'' dedi hafif gülümseyerek.


Ellerimle saçlarımı karıştırdım.

Uçak o kadar temiz ve lükstü ki.

Bense bir o kadar kirli.


''Hadi herkes odasına geçsin,

Güzel bir duş alın.

İyi bir uyku çekin.

Bir daha ne zaman uyuyacağımız belli olmaz'' dedim.


Uçak hareketlendiğinde Solotürkler bize eşlik ediyordu.

Oldukça güvenli bir yolculuktu.

Artık vatanımıza dönmenin vakti gelmişti.


Üçümüz de odalarımıza dağılmıştık.

Odaya geldiğimde Ceylan yatakta uyuyordu.

Az bir zaman daha uyurdu.

O uyanana kadar Yusuf'u halletmiş olurduk.



Yatağa yaklaştım.

Deniz Ceylanı giydirmiş rahatça yatağına yatırmış olmalıydı.

Söylene söylene yapmıştı büyük ihtimalle.

Saçlarına gözüm ilişti

Oldukça kısa zamanda uzamışlardı.

Fakat sürekli topladığı için uzun zamandır açık görmüyordum.

Operasyonlardan ikimize zaman ayıramamıştık .


Saçlarının yastığa uzanan kısımlarını ellerimle taradım.

Güzel bir duş alıp yanında uyumaktan daha güzel bir şey olamazdı.


---------------------------------


Ceylan.


Bembeyaz çarşaflar içindeydim.

Sanki bir otel odasında..Hem de balayındaydım.

Rahat bir gecelik yumuşacık yastıklar,

Saçlarım salınık.

Öyle huzurluydu ki her şey.

Gerçek olamayacak kadar..

Kendimi bir o kadar huzurlu hem de hiç olmadığım kadar mayışık hissediyordum.

Geceler boyu uyumuş da hala uykusu olan biri gibiydim.

Yerimden hafifçe kıpırdandım diğer tarafıma döndüm.


Tekrar uyumaya çalışırken zihnim benden önce uyanmış olacak ki bir terslik olduğunu söyledi bana.


Ben nasıl buraya gelmiştim?


Rüyalarda, o rüyanın içine nasıl düştüğünüzü asla bilemezsiniz.

Nasıl geldiğinizi,kiminle geldiğinizi..


Ben de şuan öyle bir an içindeydim.

En son neyi hatırlıyordum.

Operasyondaydım.


Bir anda yatakta doğruldum.

Saçlarımı kulağımın arkasına ittim.

Evet  ben operasyondaydım doğru ya!


O kadar uzak bir zaman dilimiydi ki bana şuan..

Oğuz

Oğuzu hatırlıyorum.

Geldi.

Sarıldık.

Ama neden?

Neden?


Aklıma sürekli bu soru geliyordu.

İstemsizce elim enseme gitti.

Koşarak aynaya gittim.

Ensemde bir damar girişi vardı.


Pislik Oğuz beni bayıltmıştı.!

Operasyonumu çalmıştı!


Kan beynime sıçradı.

Anestezik bir madde mi vermişlerdi 

Anca kafamı toparlayabilmiştim.


Uçakta olduğumu idrak ettim.

Bir yere götürüyorlardı beni.

Kısa süreli bir panikdalgası üzerimden geçtiyse de Oğuz'un burada olduğunu hissediyordum.

Üzerime giymek için bir şeyler bakındım.

Komidinin üzerine askeri kıyafetlerim bırakılmıştı.

Üzerinde de bir not duruyordu.


''Operasyonun en iyi kısmı hala senindir asker..''yazıyordu.


Buruşturup attım.

Bundan o kadar kolay kurtulamayacaksın Oğuz komutan 

En iyi operasyon kendi yaptığım operasyondur.


Gerisi fasa fiso .


Bir çırpıda üstümü giyindikten sonra hala ayakta durmakta zaman zaman güçlük çeksemde 

Odanın kapısını açtım.


Selim kapımın önünde dikilmiş bekliyordu.

Bıkkınlıkla nefesimi verdim.


''Geç içeri asker''dedim kolumu kapının pervazından çekerek.


Selim net bir selam verip içeriye girdi.

Fakat onun içeriye girmesiyle üzerine kapıyı kilitledim.


Bir kuş kafeste.


Sakin adımlarla koridorda yürümeye başladım.


İhtiyacım olan kişi Gül'dü.

Uçakta herkes dinlenmeye çekilmiş görünüyordu.

Ses seda yoktu.


Uçağın kuyruk tarafına doğru bir hol kıvrılıyordu.

Sanırım buraya hapsetmiş olmalıydı Barış ayısı kızı!


Ben koridoru dönmüştüm dönmesine fakat karşımda yarma gibi biri dikilmişti.

Beni görünce selam verdi.

''Sorgu için mi komutanım'' dedi.

Yakalanmıştım fakat istifimi bozmadım.


''Evet sorgu için'' dedim net bir sesle.

Ay bu Barış bir de kızı sorgulayacaktı.

Amma uzatmıştı.


Fakat tam kapıyı açacağım sırada asker önümü kesti.


''Cüneyt ya da Oğuz komutanım bu konuda bir haber yollamadılar 

Kusura bakmayın komutanım'' dedi.


Hoppala.

Gül'e karışacak bir Cüneyt kalmıştı!


''Asker,'' dedim kaşlarımı çatarak.

''Çekil'' dedim net bir sesle.


Askerin pes etmeye niyeti yoktu.


''Komutanım içerideki şahıs oldukça eğitimli 

İzin verin komutanlar gelsinler'' dedi.


Artık dayanamıyordum.


Bir elimi kapının koluna atıp bir yandan da söylenmeye başladım.


''Minicik kız 

Amma da korkutmuş Barış'ı..'' dedim kapıyı açtığımda.


Fakat gördüğüm manzara oldukça garipti.


Yusuf komutan?

Elleri bağlı?

Komple bağlı?

Başında iki asker daha var.


Beni  görünce başını hızlıca öne eğdi.

Fakat ben önce kapıdaki askere döndüm.

Sonra Yusuf komutana döndüm.


Sonra tekrar askere döndüm.


''Neler oluyor burada?'' dedim oldukça yavaş ve anlamsız bir ses tonuyla.


Tanıdık bir ses yanıtladı.


''Kasa Yusuf'muş.'' 


Kafamı yavaşça Oğuza çevirdim.

Oğuz Yusuf'un başındaki askerlere çıkın işareti verdi.


Şimdi odada üçümüz kalmıştık fakat ben boş gözlerle Yusuf'a Yusuf komutan bildiğim adama bakıyordum.

Şuan aklımda ne Oğuz'un beni bayıltması ne operasyon ne de başka bir şey vardı.

Yusuf komutan dediğim adam 

Yan yana çarpıştığımız adam.

Suyumuzu bölüştüğümüz adam.




Orada bulduğum sandalyeye çöktüm.

Ellerimi başımın arasına aldım.

Dişlerimle üst dudağımı ısırdım.



''Sorgulamak istersin '' dedi Oğuz.

Bu daha çok bir soruydu.


Kafamı iki yana salladım.

Adam bana hala bakmıyordu.


''Sorgulanacak bir adam yok.

Öldürün gitsin'' dedim.


İşte o zaman kafasını kaldırıp bana baktı.

Şaşkınlık vardı gözlerinde.

Benimkilerde ise ihanetin acısı.


Oğuz bana değil adamın arkasındaki bir şeylere odaklanmıştı.


Yerimden hafifçe kalktım.

Yusuf'un titrek sesi 

''Ceylan'' diyecek gibi oldu.


Konuşmasını saniye bile duymak istemiyordum.


Hızlıca çıktım odadan.

Dışarıda bekleyen askerlerle göz göze geldik.

Ben az önce takip ettiğim yolu gerisin geriye döndüm ve az önce Selimi kilitlediğim odanın kapısını açtım.


''Dışarı asker'' dedim Selime bakmadan.

O dünden razıydı.


Selim'in kapatmak üzere olduğu kapıdan Oğuz'un girdiğini hissettim.

Arkam dönük konuşmaya başladım.


''Bana acilen bir bilgisayar bul

Sanırım Türkiye'ye dönüyoruz.

Bir uçak ayarla ben tesise geçiyorum.

Gül gelsin yanıma'' dedim sakince.


Oğuz tok bir sesle konuştu.


''Kafandaki ne asker'' dedi.


''İhanete uğradık diye yas tutacak halimiz yok.

Karşı savunma geliştirmemiz lazım.

Sen tugaya git temizliklere başlayın.

Komuta zincirinde kim varsa sorguya almanın bir yolunu bulalım.

Ve acil olarak tüm tugayı operasyona çıkartacağız.

Başlarına da güvendiğin bordoları dikeceksin.

Biz operasyondan gelene kadar temiz bir tugay elde edelim.


Ayrıca şu kasadaki bilgiler konusu var.

Kafamı çok karıştırıyor.'' dedim düşünceli bir şekilde.


''Bilgiler bende '' dedi.

Kafamı karıştıran şeyi merak ediyordu.


''Sorun o değil.

O bilgileri kime vereceğiz?

Babama mı?

Devlete mi?

Komutana mı?

Basına mı?

Kime?''


Kimseye güvenemez olmuştum.

Basına versek direkt tutuklanır hatta öldürülürdük.

Devlet bu bilgileri yok edebilirdi.

Askerler ne yapacaktı 

Bu bilgilerle darbe yapacak halleri yoktu ya?


Oğuz bir anda kolumdan tuttu.


''Biliyordun asker.

Yusuf'u biliyordun.''


Gözlerimi kaçırdım 

Evet biliyordum.


''O yüzden Gül'ü Barış'ın önüne yem attın.

Bu kadar profesyonel bir kızın yakalanacağını ya da açık vereceğini düşünmüyordum zaten.

Barış'ın aklını oyaladın.

Beni de Avcıyla oyaladın.

Eğer seni bayıltmasaydım kendi başına Yusuf'u yakalayacaktın.''


Kolumu kurtardım sert bir şekilde.

''Sen ve Barış olaylara duygusal yaklaşıp elimi ayağımı doluyordunuz.

Bunu sen de biliyorsun.

Eğer beni bayıltmasaydın bu operasyonu ne kadar başarılı tamamlayabilirdin?''


Oğuz ellerini başının arasına aldı.


İşaret parmağını bana doğrulttu.

Gözleri ateş saçıyordu.


''Sen ve arkamdan iş çevirmelerin asker.'' 

Durdu burnundan soludu.


''Fazla.''


Durdu ve çatık kaşlarıyla bağırmaya devam etti.

O bağırdıkça içim titriyordu.


''Bu işi çözdükten sonra 

Bu işi çözdükten sonra 

Sen ve ben oturup tekrar konuşucağız''

Diyerek bağırdı 

Kapıyı yüzüme çarparak çıktı .







Weiterlesen

Das wird dir gefallen

1.2M 74.4K 66
İlk yalancının ilk yalanı, toprağa düştüğü andan itibaren, yatsıdan sonra yanan mum ona bebek gibi bakacaktı. Yalanın tohumu büyüyecek ve çiçek açaca...
51.8K 2.4K 20
Tesadüfen yolları kesişen avukat kızın ve askerin yaşadıkları zorluklar, aynı zamanda beraber geçirdikleri güzel vakitler... Kitaptaki olayların hiçb...
48.1K 2.6K 15
28 yıl önce karıştırılmış bir binbaşının hikayesi.Ben Asena Doğu namı değer Kızıl Dağların Kızılı ismini duyanların korkudan titrediği kadın Bu ben...
582K 3.5K 3
Olaylar ve kişilerin hepsi kurgudur. Bir kız var doğduğu topraklara aşık, Bir kız var milletine aşık, Bir kız var bayrağına aşık, Ve yine bir kız va...