Bana; Aşk ve Gurur '
Kapak tasarımında.
Resimlerde hünerini sergileyip,sunan ve
destek olan
_hayal_01
Arkadaşıma Teşekkürlerlerimi sunuyor ve onu kocaman öpüyorum 😙😘😚
****
Mikael , bütün gece uyuyamadı. Gece sabaha karşı, tan ağrıyana kadar, çırılçıplak yanında uyuyan masum Sevgi'yi izledi.
Kendisine kızıyordu. Sevdiği kadınla uzandıkları koltukta
sabaha karşı anca, gözlerini yumup uykuya dalabilmişti .
Kamerayı bir ara kalkıp kapattı.
Merak ettiği tek şey Sevgi'nin, uyanınca vereceği tepkiydi.
Sevgi ,her saat başında kendisinden su istemişti .Neden bu kadar su içtiğini,neden bu kadar güldüğūnū,
kendini kaybettiğini merak etmişti.
O bunları merak ederken Sevgi, kendisini çırılçıplak kucağına bırakmıştı.Kendisini teslim ettiğini sanarak onu öpmeye devam etmişti. fakat ,Sevgi'nin hareketsiz duruşundan ,onun bayıldığını anlayarak korkuyla onu koltuğa usulca yatırıp, üstünü örtüp masada duran telefonuna uzanarak karşı tarafın açmasını bekledi.
Cinsel artırıcı ilacın etkisi Sevgiyi farklı biri haline getirmiş,ona utanmadan herşeyi söylemiş kendini Mikael'e teslim etmişti.
En son bayılınca ,bunu merak ederek Suat'ı aramıştı.
Suat'a Viagranın çok etkili olduğunu üstü kapalı söyleyince karşıdakinin attığı kahkahayla daha çok içini merak sarmıştı. Suat gülerek kendisine;
"O verdiğim Viagra değildi arkadaşım
uyuşturucuydu"
deyince Mikael arkadaşına küfürler yağdırarak telefonu kapamıştı.
"Aptal herif kendisine neden uyuşturucu vermişti ki"
Kendine kızdı ,bütün hepsini şişenin içine atmıştı. Aklına gelenlere ūrperdiğini hissederek dua etmeye başladı. O korkuyla gözüne uyku girmedi sabah'a kadar.
Neler olacağını bilmiyordu.Kendiside önceden birara içmişti.Suat ona teklif etmiş,oda merak ederek kullanmıştı.
Bağımlısı olmak istemediği için birdaha kullanmamıştı.
Mehmet kendisine çok kızmıştı içmemesi konusunda.Mehmet'i dinlemeyip o gün kullanarak sabaha kadar Mehmet'in başını şişirmişti.
Ertesi gün neler olduğunu hatırlamadığı için dostuna tepkisini sorduğunda
Mehmet kendisine ;
"Çok güldün ve sabah'a kadar susmadın,kızlara sulandın dostum .
Bir daha içme"
demişti
O son olmuş Mikael bir daha ağzına sürmemişti. O Suat gibi ,mutsuz bir aile içinde büyümemişti.O yüzden ,
Mutsuz bir çocuk olmadığı için uyuşturucuya gerekte duymamıştı.
Mutlu ve kendisinin üstüne titreyen bir ailesi vardı. Onları üzmek istemiyordu. Onunkisi sırf
meraktandı.
Bir daha kullanmamak üzere tövbe etmişti.
Mehmet kendisine, üstü kapalı bir şekilde ;
"Dostum ondan uzak dur .Seni de etkisi altına almasını istemiyorum.Sen iradeli bir adamsın ama ,sen gel beni dinle."
demişti çoğu kez.
Şimdi Dostu Mehmet'in ne demek istediğini bakışlarını Sevgiye çevirince daha iyi anlıyordu.
Ona boş yere dün tepki verdiği için kendine kızdı. O gerçek bir Dost olduğunu dünde kendisine göstermek istemiş, Mikael planlarının bozulması sonucu sinirlenip bunu görememişti.
Ama Sevgi'nin neden bayıldığına anlam veremiyordu.Sevgi normalde de bayılan bir kızdı.
"İnşallah buda onlar gibi bir bayılmadır"diyerek endişe içinde dua etti.
Suat'ın bağımlı olabileceğini hiç düşünmemişti. Demek arkadaşı Suat bağımlıydı. Bunu arkadaşını bile düşünecek beyni kalmadan hiç çekinmeden viagra sandığı uyuşturucuyu kendisine verdiği için daha iyi görebiliyordu.
İçinden hem sövüyor, hemde arkadaşı Suat için üzülüyordu.
Sevgi ye çevirdi bakışlarını. Masum bebek gibi uyuyordu.Saçları yastığı kaplamıştı. Eğilip avuçladığı saçları burnuna sürdü.
Defalarca koklayıp öptü .
Ayağa kalkıp çekmeceden makas aldı. Saçlarının uçlarından biraz kesip,
kestiği saçı masada duran selpağın
içine koyarak katladı. Onuda sol göğüs gömleğinin cebine koydu.
Sevgi' nin uyanınca kendisini çırılçıplak görünce neler olacağını düşündü.
"Acaba onu giydirsem mi "
diye düşünüp bundan vazgeçmişti .
İstemiyordu Sevgiyi giydirmek.
Kesinlikle birlikte olduklarını düşünmesini istiyordu.
Sevdiği kadın kendisi için hazır olduğu bir anda,
Mikael'in höğsünde bayılmıştı...
Gece neler olduğunu hatırlamayacağını da biliyordu.
Saat 7 olmuştu. Kotunu da giyinip ayağa kalktı.
Şömineyi yakıp mutfağa yöneldi.
Kahvaltı hazırlamaya başladı.
Sevgi,kendisine büyük ihtimalle
Gece neler yaşandığını soracaktı.
Ona vereceği cevapları tartıyordu kafasında.
Sevgi, en alıcı soruyuda soracaktı muhtemelen. Ona vevap vermek yerine, Onun aklını karıştırmayı düşündü. Doğru bilgiyi vermeyi istemiyordu.
Kahvaltı hazırdı. Omleti "Sevgi kalkınca yaparım" diye düşünerek salona geçti.
Gördükleri karşısında şaşkınlıkla Sevgiye bakıyordu. Sevgi, uyanmış hem titriyor hem ağlıyordu.
İçinin yandığını,kendinden nefret ettiğini hissetti.
2 adımda Sevgi'nin yanına gelip
kafasını göğsüne yaslamıştı.
Saçlarını okşayarak sessizce bekledi.
Sevgi, Mikael'in göğsünde kendini güvende hissetti o an.
İçten içe ağlıyordu. Neden burda olduğunu, yalnız olduklarını,ve çırılçıplak olduğunu hatırlamadığı için çok ūzgündū.
Aklına gelen koltukta otururken Mikael ' in bakışları altında ezildiğini .
Mehmet'in "Heyy dostum" diyen sesiyle kendilerine geldiğini.Ardından onlar gidince gururunu hiçe sayıp
Mikael'i ayarttığını düşünüyordu.
"Kesin onun bakışlarına dayanamadım.Aptalım ben şimdi ne olacak?"
diyor hâlâ, ağlıyordu
Hafızasını yokladı. Gizem gelip gitmişti evett sonraaa !Fatma ve Mehmette gitmişlerdi.
Mikael, "İçerde emanetim var istersen birlikte alalım dışarısı soğuk bekleme"
demiş birlikte içeri girmişlerdi.
Aklına gelen şeyle utandı. Mikael'in İçeceğinin hepsini içmişti.
Sonrası .."Offf hatırlamıyorum"
diyerek tekrar ağlamaya başlamıştı.
Şimdi bu haldeyken karşısındaki Adama ne soracaktı. Örtüsünü biraz daha yukarı çekti.
"Kesin onu baştan çıkardım,
İçimde biriken özlemle .Ne oldu biraz hatırlaya bilseydim keşke"
Utanıyordu kendisinden.
Annesi onu merak etmemişmiydi.
Sahi onuda aramamıştı. Peki neden gitmemişlerdi evlerine .
Gece neler olduğunu anlamak istiyor, utandığını için konuşamıyordu .
O halde olmak yeteri kadar kendisini utandırmıştı.
Mikael,onun yüzünü göremiyordu ama ,o güzel beyninden nelerin geçtiğini tahmin edebiliyordu.
Belli ki sormaya utanıyordu. Mikael, onu kendisine doğru çekince.
Sevgi'nin sıcak büyük ve yumuşak memeleri göğüsūne deyince,
Mikael, bu hareketin vücuduna alarm verdiğini hissetti. Sevgi, irkilmişti.
Elinin yanlışlıkla onun ereksiyonuna değmesiyle
Mikael 'in erkekliğinin sertliği onu ürkütmüştü.Mikael,Sevgi'nin elini hızla çekmesini fark etmiş ,içinden gülmūştū.
Sevgi'nin çenesinden tutarak kafasını kaldırdı. Sevgi, karşındaki adamın gözlerine bakamıyordu.
Mikael,eğilip dudağına öpücük kondurunca Sevgi,korkuyla koltuktan kalkınca üzerindeki çarşafta üzerinden sıyrılarak yere düşmüştü.
Mikael'in karşında çırılçıplak kaldığını fark eden Sevgi, biraz ilerleyip,yerdeki çarşafı almak için
öne eğilip ,yerden aldığı çarşafı üstüne sardı.
Mikael, gördüğü Manzara karşında,aklının uçtuğunu sandı. İçindeki şeytan kendisine;
"Onu yakala ve istediğini al "
diyordu kulağına. Sersemlemişti.
Sevgi aptallığına kızdı.
"Dizinin üstüne çökerek önünü ona dönerek alsaydın ya aptal .Bu şekilde armut gibi iki tarafını sundun"
Kulaklarına kadar kızardığını hissetti.
Utancından kafasını kaldırıp,Mikael 'e bakamıyordu..
Mikael, kendini kaybetmiş şekilde İçindeki şeytanı susturamayarak, Sevgiyi kendine doğru çekerek yumulmuştu Sevgi'nin dudaklarına.
Sevgi, dudaklarının üstündeki baskıdan kurtulmak isteyerek Mikael'i itmişti .
Bu hareketinin karşılığında Mikael, onu biraz daha kendine çekmişti.
Mikael'in dilinin dudağını zorlamasıyla tutmakta zorlandığı dudağını,açmak zorunda kalmıştı.
Mikael, dilini koparırcasına emiyordu.
Dilini bırakıp dudaklarını emmeye başlayınca Sevgi, dudaklarının acıdığını hissederek dudakları
Mikael'in ağzında ;
"Bırak canımı yakıyorsun "
diyordu.
Mikael, onu duymuyor devam ediyordu.Sevgi, ne yapacağını bilemiyordu.Oda Mikael'i istiyordu ama, Sevgilisi varken ,onunla birlikte iken bunu kendisine yapmasına izin veremezdi.
Zaten bulunduğu durum canını oldukça sıkmıştı.
Neler olduğunu hatırlamıyor olmak da cabasıydı.
"Buna izin veremem , beni Gizem ile bir tutuyor anlaşılan.
Ben Gizem değilim" diye düşünüp, o sinirle diziyle sert bir şekilde Mikael'in erkekliğine vurmuştu.
Mikael,ne olduğunu anlamadan kendini iki büklüm,sancı içinde yerde bulmuştu.
Sevgi,yerdeki kıyafetlerini alarak ,hışımla giyinirken ,Mikael, yere çökmüş erkekliğini tutarak nefret ve sinir dolu bakışları altında Sevgiye bağırarak;
"Bunu yapmayacaktın Sevgi ."
Emekliyerek Sevginin ayağını tutarak çekince Sevgi, Mikael'in üstüne düşmekten son anda kurtulmuştu.
Sendeleyerek ayağa kalktı
Sevgi,korkuyla ondan uzaklaşmak istemişti fakat,Mikael ayak bileğinden kıskaç gibi yakaladığı için bu hiçte kolay olmamıştı.
Mikael, canının acısı ile boğuşuyordu. Sıkı bir dirsek yemiş canı çok acıyordu. O sinirle Sevgi'nin de canını yakmak için önce içinden;
"Sen kaşındın Sevgi "
diyerek;
"Dün Gece koynumdayken gayet istekliydiniz hanımefendi.
Dün zevkten attığın çığlıkların ortalığı inletirken, hadi erkeğim Seni istiyorum. Senin olmak istiyorum derken iyiydi de şimdi mi kötü olduk Sevgi Hanım ."
Mikael içinden;
"Yuhh bee , amma da abarttın be Oğlum "
diyerek doğrulmuştu.
Sevgiye, bakınca onun ağladığını fark ederek sustu.
Ona sarılarak;
"Biraz abarttım Lütfen ağlama.
Ne sormak istiyorsan sorabilirsin.
Cevap vermeye hazırım. "
Sevgi, hiç konuşmadan yavaşça yere eğilerek yerde kalan Elbisesini de geçirmişti üstüne.
Mikael, onu bu şekilde gördüğü için üzülüyordu, Ama yapacağı başka da bir şey olmadığını düşünüyordu.
O sormayacaktı anlaşılan.
Konuşmaya başladı.
"Hep birlikte çıktık evden .
Mehmet,ve Fatma önden gittiler.
Bende çıkmadan Emanetimi almak istedim. Birlikte eve girdik.
En son işim bitince ,arabaya gittik fakat sraba bozulduğu için gidemedik."
Mikael, susarak Sevgiye baktı.
Sevgi'nin, kafası önünde kendisini dinlediğini anlayınca
"Bende anneni aradım ona haber verdim."
Mikael, bundan sonrası için ne söylüyeceğini bilmiyordu.
Bu hesapta yoktu.Mikael susunca Sevgi, ona merakla baktı.
Bakışları kesişmişti yine .
Sevgi,duyacaklarının kendisini utandıracağını hissedince
Mikael'e bakarak;
"Bundan sonrasını az önce
belirttin zaten.
Tekrar duymak istemiyorum ."
diyerek kestirip atınca
Mikael, İçinin hafiflediğini farketti.
"Araba içinde şirketi aradım.
Osman ve İlyas Bey i çağırdım.
Gelip arabayı alıp
başka bir araba getirdiler ."
Mikael, mecburen yapmıştı bunu.
Sabah şirketi aramış.
"Dağ evindeyim,arabam bozuldu gelip çekin.Bana da Araba getirin"
demişti . Adamlar arabaya gelip bakmış ve bozulmadığını görerek şaşırmışlardı.
Mikael'e korkudan bir şey demeden Osman, Mikael'in arabasına ,İlyas'ta, Osman'ın arabasına binerek diğer arabayı da orda bırakarak gitmişlerdi.
Mikael ona dönerek;
"Kahvaltı hazır birlikte kahvaltı yapıp yola çıkalım. "
Sevgi, kafa sallayarak onaylamıştı.
Birlikte mutfağa geçmişlerdi.
Mikael, dolaptan 4 yumurta alıp
çukur kaba kırıp birazda tuz ekliyerek
Ocakta önceden ısıttığı tavanın içine dökmüştü.
Sevginin, aklına Mikael'in,
"Karım isterse ona yemek bile yaparım" demesi gelince buruk bir şekilde tebessüm etmişti.
Sevgi ona ;
"Gizem'e söylüyecekmisin birlikte olduğumuzu."
Sevgi nin bunu neden sorduğunu anlamak isteyerek ona bakınca
Sevgi;
"Nede olsa sevgilin bilmeye hakkı var. "
Mikael içinden;
"Acaba beni sevdiğini söylediğini de mi unuttu. Ya benim söylediklerimi?"
Şuan karşısında ayık kafayla kendisinden cevap bekleyen Sevgiye dönerek;
"Onunla işim olmaz artık benim.
Sen varsın benim kadınımsın .
Sana söylediklerimi hatırlamıyorsun ama ben sana dün aşkımı ilan ettim.
Sende bana."
Mikael, durup Sevgiye baktı.
Sevgi, ise karmakarışık duygular içinde duyduklarının doğruluğunu anlamak isteyerek bakışlarını Mikael'in gözlerine dikmişti.
Hiç bir şey hatırlamıyordu ama,sevdiği adam kendisine;
"Aşık olduğumu ilan ettim
Sende bana "
diyordu.
Kalbinin ritmi değişmişti.
Farklı atıyordu .
Gördüğü rüyalar geldi aklına.
Bu sefer cesaret edip;
"Seninle villadaki evine gittik mi hiç?"
Mikael,ocağı kapatarak, yumurtayı masaya koymuştu.
Sevgi'nin,gözlerinin içine bakıyordu. Mikael onun gerçekten hiç bir şey hatırlamadığını gözlerindeki
endişeden anlamıştı.
Şimdi Sevgi'nin neden öyle davrandığını daha iyi görüyordu.
Bir an içini endişe kaplamıştı.
Sevgi,neden unutuyor ve bayılıyordu.
Bunun sebebini kendi kendine;
" Öğren "
diyordu içinden.
Sonra gülerek;
"Tabiii gittik.Sen Papatya falı baktın. Bahçeyi gezdirdim Sana.
Kulübe yi çok beğendin hatta.
En son dans ederken kollarımda bayıldın. "Mikael, tebessüm ediyordu.
Sevgi,ise duydukları karşısında ağlamaya başlamıştı.
Sonunda hastalıklı sandığı beyni
Kendisine oyun oynamamıştı.
Hıçkırıklara boğulmuştu resmen.
Mikael, onu anlamadığını düşünerek kendine kızdı.
Sevgi'nin unutkanlığını anlamamış,bilerek kendisine uzak durduğunu düşünmüştü. Karşıda hıçkıra hıçkıra ağlayan kadın oyun oynuyor olamazdı.
Aklına,inat olsun diye Gizem' le çıktığı gelince, onun kalbini kırdığını anladı. Mikael 'in kafasına binlerce Soru işaretleri hücum etmeye başlamıştı.
Önce Sevgi'nin neden böyle davrandığını anlayıp beynine hücum eden ,kendisini uykusuz bırakan, soruları ilk ağızdan Sevgiye, sorup cevabını alacaktı.
En önemlisi Sevgiye, yazdığı
Mektuptan sonrasıydı.
Neden mektuptan sonra yanına gelmediğini öğrenmek istiyordu.
Sevgi,sakinleşmişti .Mikael ona sevgiyle bakarak;
"Yemeğini ye ,bu aralar çok zayıfladın.Fazla zayıf kadınlardan hoşlanmam ona göre "
İkiside gülerek sessizlik içinde kahvaltılarını yaptılar.
Masayı birlikte topladılar. Sevgi, ayağa kalkarak 2 kişilik kahve hazırladı.
Mikael 'in kahvesini nasıl içtiğini bilmediği için ona dönerek
"Kahveni nasıl alırsın? "
Mikael, İlk defa sevdiği kadının ellerinden İçeceği kahvenin Mutluluğu içinde;
"Sade olsun Sevgim,"
deyince Sevgi, "Ayy acı ve şekersiz kahveyi nasıl içiyorsun.Ben kesinlikle içmem"
deyince Mikael,
"Şimdiden alıştırma yapmak istedim. Seni istemeye geldiğimde,
bundan daha acısıyla karşılaşacağım için, ön hazırlık yapıyorum ."
Sevgi, mutluluktan uçtuğunu hissediyordu.
"Sade olsun Sevgim"
Lafı kulaklarının içinde dans ediyordu.....