Dışarı çıktıklarında Gizem'in arabası görünüyordu uzaktan.Hızlı gittiği belliydi.
Lastik sesi kulaklarına kadar geliyordu.
Sevgi, mahçup olmuştu. Mikael neden sinirlenmişti? Kibarca herkes evine gitsin demişti.
"Acaba onu ben mi kızdırdım, ama birşey yapmadım ki .Gizem kaşındı, altta kalamazdım yaa.
Mikael'in bu tür yapılan kavgalardan hoşlanmadığını , üstelik kendi evinde olunca , sinirlendiğini biliyorum. Bana kızmış olmasın lütfen! Diyerek Mikael'e dönerek;
"Mikael gerçekten çok üzgünüm.
Kendimi tutamadım. O öyle konuşunca sessiz kalamadım.
Kusura bakma. "
Mikael içinden Mehmet'e sövüyordu.
Sevgi'nin kendisinden özür dilemesi,
onu daha çok sinir etmişti.
"Ona ne diyebilirim ki , senin yüzünden değil! Seninle olabilmek için planlar yaptım, ama Mehmet hepsini mahvetti mi diyeceğim"
Mehmet'te kötü kötü bakıyordu.
Mehmet içinden;
"Bu kadarı fazla .Ben en iyisi Fatmayı da alıp , Mikael beni, diri diri yemeden gideyim"
diyerek Mikael'e seslendi;
"Dostum biz Fatmayla çıkalım yola.
Sende arkamızdan gelirsin.
Emanetinide şöminenin yanındaki dolabın çekmecesine koydum .
Sen git onu al.Biz çıkalım arkamızdan gelirsin. Hadi Fatma"
Fatma huzursuzdu. Ne olduğunu bilmiyordu ama,Mikael'in
Mehmet'e düşman gibi baktığını
görebiliyordu. Mehmet o yüzden olsa gerek ,Mikael'den kaçmak istiyordu.
Şimdi gitmezse ortalık daha çok alevlenecekti buna emindi.
bunları düşünerek Sevgiye yaklaşıp
öptü onu.
Herkese iyi geceler diliyerek gitmişlerdi.
Mehmet'in planı işe yaramamıştı.
üzgündü boş yere arkadaşının kendisinden şüphelenmesine sebep sunmuştu.
" kahretsin "
deyince Fatma merakla;
" Hayırdır Mehmet ne oldu da Mikael sana bu kadar kızdı "
Mehmet biran Fatma ya bakıp , yine yola dikmişti bakışlarını.
Ne demesi gerektiğini bilmiyordu.
Onu endişelendirmekte istemiyordu.
o yüzden sadece ;
"Yaptığım süprizden hoşlanmadı "
diyerek sessizliğe bürünmüştü.
Mikael Sevgiye dönerek;
"İçerde emanetim var,istersen onu alalım. Benimle gir bekleme dışarısı Soğuk.Mikael 1 dakika"
diyerek arabasına gitmiş, elinde meyveli içecekle geri gelmişti.
Sevgi içinden;
"Çilekli ve sütlü içecek , çok severim" diyordu".
Mikael, ona bakınca Sevgi'nin gözünün, elindeki içecekte olduğunu görünce gülmūştū.
Beraber içeri girmişlerdi.Mikael elindeki şişeyi ,masaya bırakmıştı.
Sevgiye bakarak ;
"Benim biraz işim sürer.Mehmet'in aldığı çalışıyor mu bakmam lazım ."
Sevgi ;
" Olur "demişti.
Gözü masadaki İçecekteydi .
Mikael çekmeceden birşey alıyordu.
Bir süre sonra. ..
Sevgi, Mikael, ile aynı evde yalnız olmanın,heyecanından olsa gerek,
İçinin yandığını hissetti.
Mikael'e bakınca olduğu yerde değildi.
Dayanamayıp,masadaki çok sevdiği İçeceği alarak, hiç düşünmeden dikmişti kafasına.
Mikael, kamerayı ayarlamış,herşeyi tamamlamış,kayıta da basmıştı.
Çoktan....
Kamera tam Sevgi'nin karşısındaydı.
Birara ona bakmış, gözlerinin uykulu gibi baktığını görüp;
"Normal saat geç oldu ondandır ."
diyerek telefonunuda alarak diğer odaya geçmişti .
Başı dönüyordu Sevgi'nin ,neler oluyordu kendisine anlayamıyordu. Vücudunun alev alev yandığını hissediyordu.
Oda mı sıcaktı yoksa, Mikael, ile aynı evde yalnız kalması mı ateşlendirmişti kendisini anlayamadı.
Mikael'e taraf baktığında onun hâlâ gelmediğini farketti. .....
****
"Alo buyurun ben Sultan! Kiminle görüşüyorum cevap verin lütfen. "
Mikael içinden "İnşallah söyleyeceğim yalana inanır" diye geçirirken , kendisini bekleyen Sultan hanıma;
"İyi geceler Sultan hanım!
Ben Mikael ."
Sultan hanım endişeyle;
"Kızıma bir şey mi oldu oğlum?
Nerdesiniz siz?"
Mikael sakin bir şekilde;
"Yola çıkmak istedim fakat gelemiyoruz ."
Mikael karşı tarafın nabzını bekliyordu.tepkisini anlamaya çalışıyordu.
"Ne demek oğlum gelemiyoruz!
Allah korusun kaza mı yaptın.? "
Mikael, Sultan hanım'ı telaşlandırdığı
İçin kendine kızarak;
"Korkmayın Sultan hanım.
Çok şükür kaza yapmadık,ama arabam bozuldu.Taksiyide aradım. Fakat,buraya gelemeyeceklerini söylediler. Dağ evi olduğu için, korkuyorlar tepeye çıkmaya ."
Mikael içinden temmeni de bulunuyordu kendisine inanması için. Saf kadın olduğunu biliyordu.
Sultan Hanım'ın. O yüzden altını deşmeyeceğine de emindi,
ama yinede bir ihtimal ve sabırla
cevabını beklemişti, Sultan hanım'ın kalbi ağzında .
"Peki oğlum arkadaşların nerde.?
Onlar bıraksın sizi."
Mikael konuşacakken susmuştu..
Sultan hanım ona;
"Peki oğlum Sevgi nerde."
deyince
Mikael "işte bu hiç olmadı" diyerek
"Oda burda yanımda.Oda üzüldü. Bu gece burda kalmaktan başka şansımız yok.Arkadaşlar hepsi evine gitti.Ev sahibi olarak en son ben çıktım evden.Sevgi iyi merak etmeyin ."
Sultan ne diyeceğini bilemiyordu.
Mikael, kendisine yalan söyleyen bir çocuk değildi. Şimdi ye kadar duymamıştı. Ona inanıyordu.
Kızı da iyiymiş. "Ne yapalım sabah gelirler artık" diye düşünerek
"Tamam oğlum!Kızıma selam söyle. Yarın görüşürüz. "
Mikael,içinden gülüyordu.
Bu kadar kolay olacağını tahmin etmemişti ama temmeni de bulunmuştu.
Mikael, Sultan hanımın hakkındaki düşüncelerden de emin olmuş oldu bu sebeple.Onda iyi bir izlenim bırakmıştı demek.
Telefonu odaya girip masaya bırakınca gözlerine inanamadı.
Sevgi, İçeceğin hepsini içmişti.
Ona bakınca gözlerindeki hayranlığı farketti. Kendisine bu şekilde bakmasına alışık olmayan Mikael gülerek ;
"Sevgi ne yaptın sen.?İçeceğin hepsini içmişsin."
Sevgi utanarak ;
"İçerisi çok sıcaktı. İçim yandı içtim .
Kusura bakma!. "
Mikael, kameranın görüş açısından çıkarak , Sevgi'nin yanına koltuğa
oturdu. Sevgi,Mikael'in yanına oturmasından sonra daha kötü olduğunu hissetti.
Mikael ona dönerek ;
"Neden bana öyle bakıyorsun Sevgi?"
Sevgi'normal baktığını düşünerek;
"Nasıl bakıyormuşum. Normal bakıyorum işte ."
Mikael gülerek ,onu ayağa kaldırdı.
Aynada kendisine bakan Sevgi şaşırmıştı .
Gözleri yarı açık yarı kapalıydı.
Baygın baygın bakıyordu aynadaki
görüntüsü, Onu gülme krizine sokmuştu.
Mikael,onu tekrar yerine oturtmuştu .
Mikael, şaşkınlık içinde onu izliyordu.
Sevgi,durmadan gülüyordu.
Gülmesi kahkahayla karışınca
İçinden ;
"Aptalsın sen oğlum! İçeceğin içine o kadar azdırıcı atılır mı? Kız da ters tepti işte, alışık da değil vücudu "
Merakla olacakları bekledi.
Mikael de onu böyle görmenin etkisiyle kafası karışmıştı.
İlk defa Sevgi'yi bu şekilde görmek onu hem heyecanlandırmış,
hemde mutlu etmişti.
Sevgi,bembeyaz dişlerini göstererek gülüyor. Her güldüğūnde kafası yukarı kalkıyor du.Havalı şuh kahkalar atıyordu. Mikael'in bir an canı sıkılmıştı. Neden bu kadar güldüğūnū anlamıyordu.
Ona bakarak ;
"Sevgi yeter artık!Neden bu kadar gülüyorsun ?"
deyince
Sevgi,daha çok gülerek ona döndü;
"Kendimi tutamıyorum Mikael.
İnan karnım ağrıdı gülmekten ."
Mikael, duruma el koyarak Sevgiyi kolundan tutarak lavaboya götürüp defalarca soğuk suyla yüzünü yıkadı .
Soğuk su etkisini göstermişti.
Sevgi, gülmūyordu artık.
Havluyla Sevgi'nin yüzünü kurulayan Mikael, havluyu kenara koyarak Sevgi'nin koluna girerek salona koltuğa ottutturdu onu.
Sevgi,içinden sevdiği adamın yaptıklarını anlamaya çalışıyordu. Neden?Niçin? Nasıl? gibi sorular sormak aklına bile gelmiyordu.. .
Aklı kuş olup uçmuş gibi, hissediyordu.
Mikael ne derse yapmaya hazır hissediyordu kendisini. Mikael'in her dokunuşuyla, içinden taşan lavların...yüzünü, kalbini,göğüslerini ,ve kadınlığını,yakdığını hissetti.
Onu arzuladığını anlayınca ,
muzipçe gülümsemişti...
Mikael, yine kendisine kızar korkusuyla ona bakarak;
"Niye güldüm şimdi biliyormusun .?"
Mikael, Sevgiye bakınca yüzündeki ,muzip gülüşü görünce ,aklından neler geçtiğini anlamak için ,
önce kameraya sonrada Sevgiye bakarak;
"Söyle bakalım! Neden güldün
Sevgim?."
Sevgi,son kelimenin etkisiyle
Mikael'e biraz daha sokularak
kulağına eğilip;
"Yakıyorsun beni!Yanıyorum Mikael"
diye haykırıyordu ,cümlelerini..
Mikael,kendinden geçmişti.
Bunları söyleyen Sevgi miydi kendisine.?
En ufak bir şey de utanarak konuşan Kadını,yüzünde hiç bir utanma emaresi bulunmadan bunları söylüyordu....
Ne yapacağını şaşırdı bir an.
Bütün söyledikleri ,yaptıklarını
kamera kaydediyordu.
O bunları düşünürken Sevgi uzanıp,
Mikael'i öpmüştū dudaklarından.
Geri çekilerek gözlerine baktı ,sevdiği adamın .
Sevgi...
Hafif mavi ,çakır yeşili gözlerde boğulmak istediğini hissederek;
"Seni seviyorum!!!.Deli oğlan ,gözlerin her bana baktığında,meteorlar düştü kalbime. Onların çarpma etkisiyle boğuşuyorken buldum hep kendimi.
Ama şimdi yanımdasın.. ve benimlesin!!!Sana bakınca, beynimdeki filmler,fragman halinde önüme serildi hep.Hangisi doğru, hangisi yalan bilmiyorum ama,
Bildiğim bir doğru varsa,Oda..sana deli gibi aşık olduğumdur."
Mikael duyduklarına inanmakta zorluk çekiyordu.Hapın etkisi cinsel gücü artırmak içindi,duyguları değil.
Şaşkınlıkla ve heyecan ile oda içinde sakladığı Sevgi'yi dile getirerek ,
Sevgi'nin, çenesinden tutarak kaldırdı.
"Bende Seni seviyorum!Deli kız!
İşkencenin ta kendisisin.
Senle doluydu hayallerim, düşlerim.Senin.. benim olmanı hâyâl ettim hep.
Sen meteorlar düştü kalbime dedin,Oysaki sen meteorun taaa kendisiydin. Sana dokununca,bin parçaya bölündüm.
O ela uçurumundan az düşmedim derin kuyulara. Seni bulamamışken,kaybetme duygusuyla yaşadım hep.
Sevgi ,aşk , sevdiğini kaybetme korkusuyla yaşamakmış bunu anladım. ..
Seni seviyorum Sevgim...
Benim ol kadınım ol istiyorum."
Sevgi,aklını yitirdiğini.rüyada olduğunu uyanınca hepsinin sis olup,uçup gideceğini düşünüyordu.
Mikael onun aklından geçenleri
anlamış gibi, ona çintik atmıştı.
Sevgi de gülerek aynı şeyi Mikael 'e yapınca birlikte gülmūşlerdi.
Sevgi, düşünüyordu. Mikael'de onu arzuluyordu demek.
Ūstelik Sevdiğini
söylüyordu,kendisine.Işık saçan, aşk'la bakan gözleriyle.
Bunu bilmesi ile kadınlık hormonlarının harekete geçtiğini hissetti.Kalbi pır pır ediyor,
heran yerinden çıkacak,
kuş olup uçacakmış gibi hissediyordu.
Gördüğü rüyalar anlam kazanmaya başlamıştı. Şuan hiç kimse umrunda değildi .Mikael, ona sevdiğini haykırıyordu gözlerinin içine bakarak.Etrafındaki herşey silinmişti .Tek düşüncesi sevdiği adamın, kendisine bakan çakır gözleri olmuştu.
Gururunu ateşe attığını, alacakaranlığın içindeki hastalıklı
beynine, bunları not ettiriyordu.
Unutmak istemiyor,beynine kazımak istiyordu.
Bu geceyi...
Mikael,onu kendisine doğru çekince, Sıcak nefesini yüzünde, yumuşak elleri belinde,güzel erkeksi kokusunu
benliğinde hissetmişti Sevgi.
Huzur ve güven duyuyordu.
Mikael'in,hafif kendisine zarar vermek istemeyerek dokunuşları ,
Sevgi'ye değerli olduğunu hissettiriyordu.
Mikael,Sevgi'yi korkutmak ve İncitmek istemiyordu.
yavaşça elini belinden yukarı doğru boynuna kaydırdı.
Diğer eliyle Sevgi'nin dolgun kırmızı dudaklarını okşuyordu.
Sevgi ;
"Rüya olmasın"
deyip bunu bütün kalbiyle diledi.
Mikael ise ona;
"Rüya değil gerçek Sevgim ."
diyordu kendisine.
Kalbi yerinden çıkacakmış gibi hissediyordu. Hiç bir erkeğin Mikael, gibi kendisini heyecanlandırmayacağını ,
kalbini de bu denli çarptırmayacağını
biliyordu .
Zaten birbaşkasıyla da yapamazdı. Mikael'i bu kadar severken.
Sevgi Mikael'in dokunuşlarına kendini kaptırmıştı.
Gözlerini ondan alamıyordu.
Bakışları kesişince direncinin yok olduğunu, onun yanında dokunuşları altında, eridiğini hissetti.
Mikael, gördüğü davet karşısında
başını öne doğru eğip.
Dudaklarını Sevgi'ninkilere yaklaştırmıştı.
Sadece dokunuyordu dudakları birbirine, demiyordu. Bu bile iki tarafı sersem etmeye yetmişti.
Sevgi,şuan neler oluyor bilmiyordu.
Bilmekte istemiyordu.
Üzerindeki şoku atlatamadan
yumuşak ve ıslak dili ağzında hissedince .Kendini tutamamış,
yılların içinde biriktirdiği özlem ile tutkuyla öpmeye başlamıştı Mikael'i.
Aldığı bütün kararlarının hükmü yoktu şuan gözünde.
Tek istediği sevdiği adama karşılık vermekti.
Mikael, verdiği kararlarının
hüsran'a uğramasına rağmen
önemsemiyordu bunları .
Şuan hiç bir önemi de yoktu zaten.
Karşısındaki kadını onu istiyordu.
Sevdiği kadın yanındaydı. Daha ne isteyebilirdi ki.Onunla birazdan,
dönülmez bir yola adım atacaklardı.
Bu yolda onun veya kendisinin tökezleyip düşmesini istemiyordu.
O yüzden Sevgi,onu arzulayana kadar onu öpmekle yetinecekti.
O bunları düşünürken Sevgi,
kendisini tutkuyla öperek karşılık veriyordu.
Mikael,merak ederek kendini geri çekip, kuşkulu anlamaya çalışmak isteyen gözlerle Sevgi'ye bakıyordu.
Sevgi 'nin kendisine buğulu ve derin istekli gözlerle bakarak ,
"Sev beni Mikael"
diyerek ,dudaklarını ona uzatmıştı...
Mikael, onun incinmesini istemiyordu.
Ona bakarak;
"Sevgi bunu gerçekten istiyormusun?
Seni seviyorum buna emin ol!
Ama birazdan yapacaklarımızdan sonra pişmanlık duymanı istemiyorum.! Kadınım ol istiyorum.
Fakat, sen istemezsen beklerim ."
diyerek dudaklarına öpücük kondurmuştu Sevgi'nin.
Mikael, vermiş olduğu kararın yanlış olduğunu şuan daha iyi anlıyordu .
Ona zorla sahip olmak isterken ,
Sevgi'nin de kendisini istediğini görerek şaşırmıştı.
Buna gerek olmadığını kendisine arzuyla ,tutkuyla , aşkla bakan ,
Sevdiği kadının gözlerinde görüyordu.
Önemli olan yarın nelerin olacağıydı. Bunları yapan kadın ertesi gün kendisine nasıl davranacaktı.
bunu merak ediyordu.
Sevgi ona cevap vermek yerine,
eğilip Mikael in dudaklarını öpmeye başlamıştı.
Mikael,bu daveti geri çevirmeden,
Sevgiye karşılık verdi.....
Sevgi ,Mikael'in, gömleğinin iliklerini açarken..
Mikael de onun dizinden yukarı kadar olan elbisesini ,yukarı doğru sıvazlayarak çıkarmakla uğraşıyordu.
Bütün hareketlerini ve ateşli öpüşlerin sesini ,kamera kayıt altına alıyordu....
Mikael o anda bile ;
"Sevgim artık bunu da görmemezlikten gelemezsin! Unuttum ayaklarına yatıp, hiç bir şey olmamış gibi davranmana bu sefer izin vermeyeceğim...."
****
Umarım bu bölümü beğenmişsinizdir.
Her iki tarafın duyguları elimden geldiğince, yansıtmaya çalıştım .
Mikael'in düşüncesi size sapıkça
gelebilir.
Sizce neden kamera olsun istedi.
Peki ,Sevgi yine yaşadıklarını UNUTACAKMI?
En önemli nokta unutsa bile
Izlerden yola çıkabilecek mi ?
Bölümü beğendiğinizi temmeni ederek, kaçıyorum. ...
Sevgilerle
Ela-Gunes 💏