****
Hacer, sessizce kafası önünde Sultan Hanımı, dinliyordu.
Düşüncelerini söylemekten çekiniyordu. Sultan hanımı da boş yere akşam akşam ,
vesvesenin içine sokmak istemiyordu.
Sultan Hanım, konuşurken onun bişeylerden çekinip konuşmadığını
anlayınca susarak onu izledi.
Sultan hanım'ın susmasıyla ,
Hacer, başını kaldırıp hanımına bakınca şaşırdı.
Hanımı gözlerini kısmış
kendisine bakıyordu .
Sessizliği bozan Sultan hanım .
"Ne oldu Hacer ,sanki birşey söylüyecekmiş gibisin,ama vazgeçtiğinide görüyorum.
Seni iyi tanıyorum Hacer,ağzındaki baklayı çıkarırmısın lütfen ."
Onu endişelendirmek istemiyor,
kafasındaki şeytanıda kovamıyordu.
Çekinerek;
"Merak ettim hanımım.Sevgi iyi mi diye şuan?
Ama..."
Sultan hanım'ın yüzünü hüzün kaplamıştı.
Hacer,içinden kendine kızıyordu. Ama Sultan hanım'ın doğru karar vermesi için uğraşıyordu.
Hemen ona sarılıp öpmüştū .
"Hanımım seni üzmek için söylemedim. Ne olur kızmayın bana.
Allah büyük,dert veren ,
dermanınıda verecektir İnşAllah.
Yeter ki sen kabul et Sevgi'nin ameliyat olmasını."
Hacerde içten içe bunun zor karar olduğunu biliyor du ama ,
Söz konusu ,Sevgi'nin iyi olmasıydı.
Hanımı korktuğu için, Sevgi'nin ameliyat olmasını istemiyordu.
Çok diller döktü hanımına,ameliyatı kabul etmesi konusunda.
Sultan Hanımı, Nuh diyor başka bir şey demiyordu.
Hastanedeyken bütün tetkikler yapılmış.Tayfun bey'i aramışlardı.
O istemişti bütün tetkiklerin yapılmasını. Oda Savaş beyle randevu yapmış,hep birlikte gitmişlerdi.
Savaş bey kendilerine Sevgi'nin, kesinlikle biran önce ameliyat olması gerektiğini söyleyip,randevu vermişti.
Fakat, Hanım'ı Sevgi'nin masada kalma İhtimal'i yüzünden ,randevuyu iptal etmişti.
****
Mehmet içinden ;
"Nerde kaldı bu kız yaa 5dk önce aradım. Şimdiye gelmeliydi"
Mikael konusunda ona yalan konuşmuş Sevgiyi de
av'ını bekleyen aslan konumuna sokmuştu. Gizem'in gelmesi için kırk takla atmıştı.
Hepsinin kendi yalanı olduğunu bilse,
bir daha kendisine inanmazdı.
Bunu Sevgi ve Mikael için yapıyordu.
Düşüncelerinden sıyrılıp ,
Boğazını temizlemeye başladı.
Öksürerek yapıyordu bunu.
Fakat karşısındakiler bunu duymuyordu bile,en son
"Bu böyle olmaz "
diyerek
"Eyyyy Dostummm "
diyince
İki tarafta silkinerek önlerine dönmüşlerdi.
Sevgi utanmıştı.
"İşte yine duygularıma yenik düştüm. Yine onun gözlerinde kaybettim kendimi kahretsin. "
İçinden bunları söylüyordu kendine.
Sayamamıştı kaçıncı kez aynı şeyi söylediğini.
Mikael de içten içe mutluydu.
Karşısındaki kadının bakışlarıda,
boş değildi kendisine karşı .
Bunu görebiliyordu görmüştü.
Ona bakarken annesine ne yalan söylüyeceği gelmişti aklına.
Sultan hanımın ona güvendiğini
biliyordu. O yüzden onunla yalnız
kalmasında sakınca görmeyecekti.
Aklına kötü şeyler gelmeyecekti biliyordu. Ama yinede başka türlü düşünmemesi İçin temmenide bulunmuştu.....
Gizem ise dışarda sinirden küplere binmiş Mehmet'in kendisini içeri davet etmesini bekliyordu.
Dışarısı oldukça soğuktu,olduğu yerde hafif zıplayarak,
avuçlarına nefes verip, ısınmaya
çalışıyordu. Gördükleri Mehmet'in söylediklerini doğruluyordu.
"Pis avcı ,köylü,kendini ne sanıyorsun. haddini bildireceğim senin.Eğer Mehmet beni çağrırsa."
5dk olmuştu.
Mehmet ona;
"Mikael 'ile tartışmanızdan dolayı
pişmanlık duyuyorsan,Dağ evindeyiz.Oraya gel!Mikael söylemiyor ama oda çok pişman, gururunu kırdığını ,çekindiği için özür diliyemediğini söyledi.
Yalnız, Fatma Sevgiyi de,
alıp getirdi buraya.
Biliyorsun Sevgi ,senin en büyük rakibin.Küslük yaparak onu Sevgiye bırakmak istemiyorsan, hemen
arabana atla gel .Onu kazanman lazım.
Çünkü Sevgi, onu kapmak için
sırasını bekliyor ."
Son kelimeyi onu kışkırtmak için özellikle söylemişti.
Gizem'in Mikael'i Sevgi'ye kaptırmaya hiç niyeti yoktu.
Telefon konuşmasının ardından,
Odasına gidip ,elbise dolabından
Mikael'in vitrinden görüp.
"Çok seksi bir İç çamaşırı.
İnsanı delirtmek mi istiyor bunlar.
Armut gibi, camekanın önüne asmışlar."Demesinin ardından
parasını ödeyip almıştı iç çamaşırını.
Onu alarak geçirdi üstüne.
"Kadınlığımı devreye koyarak Mikael'i etkiliyebilirim anca."
diyerek
Hazırlanıp son hızla dağ evinin yolunu tutup buraya gelmişti.
O dışarda beklerken Mehmet etrafındakileri unutarak ;
"Aptalsın sen oğlum "derken susmuştu. İçinden kendine kızdı.
Sesli düşündüğü için.
Hepsi şaşkın onu izlerken o,kapıya doğru giderek kapıyı usulca açmış,
Gizem'in içeri girmesi için kenara çekilmişti.
Ve ardından...
Arkadaşının kendisine kızacağını bile bile ....
"Hey dostum sana süpriz yaptım.
Gizem ile ayrı olman içime battı.
Onuda davet ettim.Bırakın pire için yorgan yakmayıda,barış 'ın artık.
Nasıl üzüldūğūnū biliyorum dostum.
Gizem'in kalbini kırdığın için. "
"Gir içeri Gizem! Hoş Geldin!"
Üstüne basa basa söylemişti sözlerini.
Sevgi'nin içinde fırtınalar kopuyordu.
Ağlamamak için kendini zor tutu.
Sevdiği adama bu kadar yakın iken, biranda buz gibi olduğunu hissetti.
Gururu kendisine"Ayakta dur . bırakma kendini." Diyordu
"Gizem gelmiş, Rüyasıda bitmişti"
Sevdiği adamın sevgilisi, karşısındaydı. Sinirle kendisine bakıyordu. Fatma şaşkın bir şekilde,
arkadaşına bakıyordu oda.Mikael ise, garip karışık duygulara bürünmüştü.
Dostu bildiği adam bugün Sevgiyle olacağını bildiği halde kendisine
oyun oynamış ,Gizem'i çağırmıştı.
Neden ve nasıl böyle bir şeyi yapabilir aklı almıyordu.Arkadaşı kendisini satmıştı .Güvendiği can dostu.
Onu karşısına almayı nasıl düşünebilmişti.Peki Sevgi ye deli gibi aşık olduğunu bildiği halde yapacaklarına neden mâni olmuştu.
Mehmet için bu kadar önemli ne olabilirdi .? Planını bozacak kadar.
Böyle bir şey olamaz derken, acaba Sevgi'nin,kendisi ile olmasını istediği için mi ?O kadar kelimeyi sarfetmişti.
Pekiiii Mehmet'in üstüne basa basa
"Nasıl ūzüldūğūnū biliyorum dostum
Gizem'in kalbini kırdığın için "
Demesine ne demeliydi.Hemde Sevdiği kadının yanında. Bu kelimelerin üstüne basa basa sarfetmişti. Şimdi Sevgiyi nasıl inandıracaktı .Arkadaşı bunu düşünmüyormuydu.Bu geceyi planlamışken...
Mehmet'ten şüphe etmeye başladığını hissetmişti o anda.
Sinirlerinin tavan yaptığını hissediyordu, dostu bildiği arkadaşının gecesini mahfetmesine izin vermeyecekti...
O bunları düşünürken, Gizem sinir ile Sevgi'nin üstüne yürüyünce ,Sevgi bunu görerek ürkmüş, kendini koltuğa gömmüştü.
Bunu gören Mikael. içinden ;
"Bakalım sen ne yumurtlayacaksın Gizem Hanım ?"
Gizem Sevgi'nin karşısında ayakta durarak;
"Hey sen köylü Güzeli, gerçi güzel olduğun söylenemez ama,neyse.
Sen köyden gelen birisin. Bakıyorumda bunun böyle
olduğunu unutup,
kendini saray da sanıyor,
Mikael'i de prens'in görüyorsun galiba.
Ne zaman görsem, hep onun
yanındasın .Kül kedisi gibi giderken ayakkabılarını bırakmak
yerine,Sevgilimin kollarında bayılıyorsun.Sen kendini Prenses sanıyorsun galiba."
Mikael konuşacakken susmuştu.
Kalbi Sevgi'nin vereceği cevabın,
ona ışık tutmasını istiyordu.
Sevgi içinden ;
"Ben Prenses olamam ki, prenses olmam için Kral'ımın olması lazım o Kral Mikael'de olamaz "
Babası gelince aklına gözleri yaşarmıştı. "Keşke şimdi hayatta olsaydıda, benim bir kralım var zaten" diyebilseydim.
Kalbi acımıştı. Babası belki bu dünya dan göçüp gitmişti ama ,kalbinde yaşıyordu.Bunu düşünerek ayağa kalktı. Gizem'in kendisini halt etmesini izleyemezdi.
Lafının nereye çekileceğini ,
sevdiği adamın vereceği cevaba karşılık, kendisine ışık tuttuğunu bilmeden,
gururla başını kaldırıp Gizem'in
gözlerinin içine bakarak.
"Prenses olmam için, Prens'e ihtiyacım yok! Ben zaten kral'ın kızıyım. "!
Sevgi o sinirle hızını alamamış
hâlâ laf sokuyordu Gizem'e ;
"Kimseye eyvallahım yok,
arkamdan söylenenlere karnım tok.
Bakıyorumda piyasada, Beni çekemeyen çok!
Sende onlardan birisin."
Tekerlemeyide patlatınca.
Gizem krizlere girmişti.
Sevgi'ye ateş püskürterek;
"Seni sevmiyorum anlıyormusun?
Seni etrafımda görmekte istemiyorum.Kıl oluyorum sana ."
Sevgi aynı alay ile ;
"Bana kıl mı oluyorsun?Ah canım yazık sana.Ama benim önerim olacak sana.Uygulamalımı anlatayım istersin?
sözlü olarakmı anlatayım! Uygulamalı olursa canın yanar,ama keyfim yok.
Hem şuan elime yazık. Neyse hiç problem değil!
Saçını, başını yolarım,kıl tüy problemin kalmaz canım ."
Fatma kahkahalarla gülüyordu.
Mehmet hayranlık içinde Sevgiye bakıyordu.
Mikael elinden şekeri alınmış çocuk gibi bakıyordu.
Gizem ise bir telefona bakıyordu,
beyaz gömleği giymek için.
Mikael Sevgi'nin sessizliğini bozarak sinir olduğu zamanlar ,alaycı konuşmalarından çok hoşlanıyordu.
İçinden
"Aferin sana"
diyordu.
Mehmet'e bakınca onun Sevgiye hayranlıkla baktığını görerek daha çok sinirlenmişti.Mikael herkesin içinde arkadaşına hesap sormak istemiyordu,nede olsa sıkı dostlardı.
Onu rencide etmenin saçma olacağını, ama bu durumuda daha fazla kaldıramayacağını anlamıştı.
Sinirliydi hâlâ, o sinir ile
onlara dönerek;
"Parti bitmiştir arkadaşlar, herkes evine gidebilir.Sevgi benle geliyorsun!
Sultan hanım'a söz verdim."
"Mehmeeet"
Öyle bir seslenmişti ki,Mehmet herşeyin mahfolduğunu Dostluklarının zedelendiğini anlamıştı bu seslenişte.
bozuntuya vermeden
"Efendim "
demişti sakin ses tonu ile.
Mikael tekrar ona kuşkuyla bakıp içinden;
"Şuna bak ya adamdaki rahatlığa bak. Hiç bir şey olmamış gibi davranıyor."
"Sen Fatmayı al evine götür.
Gizem sende Mehmet'i takip ederek,
otobana kadar izle onu.
Ben Sevgiyi alarak çıkacağım evden.
Gizem hırsından çatlıyordu.
sinir ile Mikael 'e dönüp;
"Hani beni kırdığın için üzgündün.
Hani pişmanlık duyuyordun.
Gururumu incittiğin çekindiğin için Özür dileyemiyordun."
Mehmetin bütün yalanı ortaya çıkmıştı,yüzü kızaran Mehmet merakla Mikael'in vereceği cevaba odaklanmıştı. Mikael ise mecburen Gizem'in laflarının ardından.
arkadaşının yalanını yumuşatarak;
"Belliki Mehmet ūzülmūş,
bizim aramızı yapmak istemiş.
Buna gerek yoktu Mehmet'çiğim.
Ben Gizem ile birlikte değilim artık.
Neyse şimdi evime gitmek istiyorum.
Size iyi geceler. "
Gizem' ona keskin bir bakış fırlatarak
kapıyı çarparak gitmişti evden.
Fatma Mikael 'e dönerek
"Bizde çıkalım yola hepberaber gidelim."
Mikael sadece
"Olur"
diyerek hepsi birlikte evden çıkıp kapıyı arkalarından kapamışlardı ...
****
Sizce Mikael planını uygulamaktan
vaz mı geçti. ?
Bölüm çok farklı bir yöne kaydı.
Gizem'in ve Mehmet'in yaptığı olaylardan sonra .
Sıkılmadan okuduğunuzu ümit ediyorum.
Saygılarımla
Ela-Gunes