Aşk ve Gurur (Amzeni) Tamamla...

By Ela_Gunes

124K 6.1K 4.3K

Mikail, kendini kaybetmiş şekilde İçindeki şeytanı susturamayarak Sevgi'yi, kendine doğru çekerek yumulmuştu... More

" Rüya"
Rüya_1
Rüya 2
3 . bölüm
4. bölüm
5. bölüm
6. bölüm
7. bölüm
8. bõlūm
9 . bölüm
10. bölüm
11. bölüm
Hastalıklı Beynin 'Son çırpınışı.
"derin uyku"
12.bölüm
13 . bölüm
Geçmişin İzleri
14 . bölüm
15 . bölüm
Amca ve yeğenin ilk buluşması
Kenan'ın, Kerem ile buluşması
DUYURU:
2'nci büyük buluşma
Gizem'in büyük plan'ı
"Orman"
"Günün Süpriz'i"
Gerçekler su yüzüne çıkıyor
29. bölüm
yalvarırım Sevgi! "affet beni "
Beklenmeyen Kötü haber
Misafir
Aslı ile Kerem
Karaoke
Annemin tek gelini
36.bölüm
Mutluluğa düşen gölge!
DNA'm "bozukmuş"
Mikael'in gözyaşları
Son demler
Kaybolan yıllar!
Yemek daveti
Yaşam ile ölüm arası
Uyanış
Final

"Rüyadan Uyanış"

6.4K 287 98
By Ela_Gunes

****

Sevgi,korkuyla etrafına bakıp ,
nerde olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Sırtından, vücudundan terler akıyordu..

ağlamaklı bir sesle ;

"Allah'ım ,neler oluyor bana, çıldıracağım. Bıktım artık aynı rüyaları görmekten..... "

Beyni bilinçaltı onunla oyun oynuyordu sanki. Başındaki ağrılar onu halsiz bırakıyor, düşüncelerini zorluyor, bazen gerçeği hayali  birbirine karıştırıyordu.

Neden, böyle olduğunu bilmiyordu.Annesi ve dadısı da endişeli'ydi bu konuda .Doktora gitmesi için ona baskı yapıyorlardı.

Sevgi, onları endişelendirmemek için kendini zorluyor, acısını içine gömūyordu.Bunu yapmak zamanla ona işkence olarak geri dönüyordu.

Ağır gelmeye başlamıştı bunu onlardan gizlemek.

Tavana bakarak, bunları düşünürken,burnuna mercimek kokusu gelince ;

"Ahh anneciğim, sırf kızı istiyor, seviyor diye,2 güne bir çorba yapıyorsun.Ben seni nasıl üzeyim gel söyle hadi!"

"Kızım, kalk hadi gel sofraya,
kahvaltı hazır "

Sultanı'nın o sıcak sesini duyunca , yorgun ve bitkin şekilde kalkarak, banyoya doğru yol aldı.

Annesinin, ardından ūzgün gözlerle kendisini izlediginin farkında değildi.

Sevgi,mutfaktaki masada yerini alıp, çorbayı önüne çekerek, buram buram kokan ,çorbayı derin bir nefes alarak içine çekti.

"Her gün ye'sem yine de bıkmam.
Sağ ol anneciğim ,ellerine sağlık".

Sultan hanım, onu izliyordu.
Kızının ,gözlerinin altı hafif morarmış ,çok yorgun ve bitkin gözüküyordu.

Içinin yandığını farketti.
Kızı,gūnden gūne gözlerinin önünde eriyordu sanki. Bir şey vardı. Bu sefer kızını, dinlemeyecek, onu zorlada olsa doktora götürecekti.
Bugün çalışmıyordu nasıl sa.

"Kızım, yemeğini ye hazırlan ,seni doktora götüreceğim. "

"Hayır anne,istemiyorum.
Ben iyiyim,kuruntu yapma lütfen"

"Tekrar etmeyeceğim.Yemekten sonra seni,kapıda bekleyeceğim"

"Anneeeee"

Fakat Sultan hanım, onun ne diyeceğini duymamak için, masadan kalkarak odaya geçmişti bile.

Sevgi,susması gerektiğini
bildiği için konuşmadı.

Annesini tanıyordu ,Nuh der peygamber demezdi .
Şansının olmadığını biliyordu. Yemeğini, sessizce yemeye devam etti...

****

Doktora gelmişlerdi...

Sıra bekliyorlardı...

Yarım saat geçmiş sıkılmaya başlamıştı,tam o sırada ,doktor yardımcısı gelerek ;

"Sıradaki lütfen! "

Doktor Tayfun,içeri kimin geldiğini görmek için başını kaldırınca ,
Sevgi'nin, soluk yüzünü görerek;

"Hoş geldiniz ,nasılsın bakalım Sevgi, iyi misin?"

Sevgi, içinden gülerek.
"Ne diyor bu ya,iyi olsam burda ne işim olur" diyordu

Doktor, onun tebessüm ettiğini görünce;

"Benden sonra iyi olacaksın.
Sevgi kızım, emin ol.Söyle bakalım şimdi neyin var kızım?."

Sevgi, nerden başlayacağını bilemiyordu.Ne diyecekti ki,gözü annesine kaymıştı.
Onun yanında rahat değildi. utanıyordu...

Doktor, onun endişesi anlamış
Sultan hanıma, göz kırparak;

"Sultan Hanım, isterseniz bizi dışarda bekleyin, ben sizi durumundan ,haberdar ederim".

Sultan hanım, sinir olmuş olsa da Tayfun beyin, teklifini kabul edip, kapıyı arkasından kapatarak çıkmıştı odadan.

"Şimdi söyle bakalım kızım ,neden bu kadar solgun yüzün?Canını bu kadar yakan ağrın neresi söyle bana.!"

Sevgi,  "kalbim" diyecek ken susmuştu....

"Tayfun Bey ,başımın ağrısı her
geçen gün beni kendine esir ediyor.

Felaket zonkluyor.bazen başımı duvarlara vurasım geliyor ...

Gördüğü rüyaları uykusundan fırlayarak uyandığını, herşeyi bir çırpıda anlatmış derin bir nefes almıştı.
Doktor yanına gelerek..

"Tam neresi ağrıyor kızım göster hele"

Sevgi, başının hemen hemen her yerini göstererek .

"Ağrımayan yeri yok ki doktor bey.Ağrı saplanınca midem de bulanıyor, başım dönüyor.
Sonrası gözlerimi yatakta açıyorum."

Doktor, endişeyle tekrar yüzünü incelemişti Sevgi'nin.

Kendi alanı değildi.
Ne dese yalan olurdu. Kapıya doğru giderek ,Sultan hanımı, içeri çağırmıştı.Sultan hanım, telaşla içeri girdi.Doktora bakıp, konuşmasını bekledi.

"Sultan Hanım, benlik bir işiniz yok.Kızınızı radyolağa götürün.
Size rapor yazacağım doktor için.
Onlardan beyin tomografisi isteyeceksiniz,onu alınca bana gelin tekrar. Bugün gidin ihmal etmeyin.
Sizi bekleyeceğim. ."

Sultan hanım, endişelenmişti.
O kızını,hasta sanırken ,ev doktoru onlardan beyin tomografisini istiyordu...

Sevgi,yan gözle annesine bakınca, endişesini fark etti. Kim bilir neler geçiyordu o güzel beyninden.
gülerek onu sakinleştirmek için ;

"Ahh anne, ben çok başım ağrıyor dedim diye beni yolluyor.
Bir şey olduğundan değil yani .
Sonuçta o bir doktor,söylediklerimi ciddiye aldı hepsi o.üzülme lütfen."

Sultan hanım da, ona gūlmūştū ama içi hiç rahat değildi.
Kızı gibi, sakin olamadı,yine de kızına, endişesini fazla belli etmemeye çalıştı. ....

Doktora, gidene kadar yolda dua edip durdu.

"İnşAllah bir şey çıkmaz" .

Sevgi, ona sarılarak;

"Anne, korkma canım. Bir şey yoktur.

****

Sevgi'yi,kocaman makinenin içine sırt üstü yatırıp , damarına şırınga ile ilaç sıkmıştı hemşire. Kendisinden sessiz ve hareketsiz durmasını istemişlerdi.
Utanmasalar...
"nefes bile almayın diyeceklerdi !".

2 dakika sonra..
Ilacın etkisini hissetmeye başlamıştı.Parmak ucundan başlayan bir sıcaklık, yavaş yavaş   bacaklarına , ordan karnına hücum ediyor ,göğsünü ısıtıyor ,beyninde son buluyordu.
beyninin o an durduğunu hissetmişti.

"Dınnn"
sesi gelmiş sonra oda susmuştu.
sessizliğin sesi kalmıştı .

Çok geçmeden makine hareket etmeye başlamıştı.Kafası arkaya doğru ,yavaş yavaş borunun içine doğru gidiyordu.
Korkuyordu....

Makine beynini,
parçalayacakmış gibi hissediyordu.
Makinenin çıkardığı ses zaten ürkmesine yetiyordu İnsanın.
Ses geçirmeyen camdan doktor elleriyle kendisine sakin ol işareti yapıyordu.

"Kolaysa gellllll!"

Doktor, işaret parmağını gösterince susmuştu......

Bir süre sonra...

Hemşire, içeri girerek:
"Bu kadar bitti kalka bilirsiniz"

Raporu, hemen vermemişlerdi
kendilerine."Doktor Tayfun bey'e, yolluyacağız.Ondan durum hakkında bilgi alırsınız" demişti hemşire.

Sultan hanım, endişelenmişti daha çok korkuyla kızına bakınca ;

"Bak anne, kötü bir şey olsa hemen söylerlerdi.Demek ki yok rahatla biraz lütfen. Tayfun beyden, raporu alırız bir şey çıkmadığına eminim."

Sultan hanım, hemşirenin yanına gidip;

"Kızımın kötü bir şeyi çıktı mı.
Bir şey söylemediniz , yok değil mi.?"

Hemşire, onu sakinleştirmek için.

"İnanın hiç bir bilgi verilmedi bana.Sizi,ev doktorunuz buraya yolladığı için doktor Bey, raporu direk onun yazıhanesine, açıklamalı mektup ile birlikte postayla yolluyacak.Buda 2 veya 3 gün sürer. Rapor Tayfun Bey'e, ulaşınca sizi emin olun çağıracaktır.

****

Kapılarının önünde Mikail'le, karşılaşınca, heyecendan yüzü kızardı. Gördüğü  rüyaları gelmişti aklına.

Sultan hanım, kızındaki değişikliği fark ederek ,Mikail'e,dönüp selam verince Sevgi, daha çok utandı.
Aptal gibi hissetti kendini.
Hakim olamıyordu duygularına.

Gizem, ile çıktığından beri affedemiyordu onu kendi içinde.
Selamına karşılık bile verememişti. Hiç konuşmadı. Annesi kendisine kızgın bakıyordu.

Mikail, iyi günler dileyip gidince Sultan hanım, sinirle ;

"Kızım, oğlan selam verdi, karşılık bile vermedin.Yabani oldun sen.
Neden böyle yapıyorsun kızım .
Oda senin arkadaşın,birlikte büyüdūnūz.Bir selamı çok görüyorsun. Bir daha yapma yavrum ayıp."

Sevgi, uzatmak istemediği için  annesine bakarak;

"Tamam anneciğim,bir daha yabani gibi davranmam."

Sultan hanım, alınmıştı.

"Şuna bak dalga geçiyor bide"

****

Sevgi,evine gelince kendisini odasına atmıştı.
Yatağına uzanarak düşüncelere daldı. Gördüğü rüyalara anlam veremiyordu.
Kişilerin hepsi mevcuttu.

Fakat olayların alakası yoktu.
Çapkın komşusu Mikail'le, aynı odayı paylaşıyordu..
düşüncesi bile uzaktı.
Aynı sınıfta  olmaları bile saçmaydı,Mikail,kendisinden,5 yaş büyüktü.

Saçma bir rūyaydı ....

Mikail, komşuları olan ,
Leyla ve Kemal Bey'in ,tek çocuğuydu.

Mikail, çapkın, hovarda, kendini beğenmiş, gıcık bir o kadar da yakışıklı erkekti.

İnsanı delecek gibi bakan çakır gözleri, uzun boyu , kumral teni,

Her şey'iyle beyaz atlı prens gibiydi.
Onu gören ,onu seven ,sevgilisi

"Gerçek prensimi buldum başka bir kurbağa, õpmeme gerek yok !"

derdi kesin.

"Beyaz altı prens!."

Düşünceleri biran kendisini korkuttu. ürpermişti ...

Bu adamda anlamadığı birşey kendisini ona doğru itiyordu.. Neden onu rüyasında görüyordu,ūstelik sevgilisi Gizem, varken. Kendinden rüyalarından utanmıştı...

Hafta sonları ailesi, gidince oda arkadaşlarını evine davet ediyor Sevgiyi'de, çağırıyordu.

Bir kaç defa gitmişti fatmayla.
Onlara ayak uydurmak zordu.
Çoğu tepeden bakıyordu kendisine .
O yüzden ondan ve verdiği müzik şöleninden uzak duruyordu.

Odasından onların salonunu görebiliyordu.Kahkaha sesleri, müzik sesleri ,cilveli gülüşmeler ,ordaymış gibi kulağına kadar geliyordu....

Sevgi, bir restoranta kasiyerlik yapıyordu. Sırf annesi, otursun rahat etsin çalışmasın diye, Liseye kadar okumuştu...

Hayat şartları daha fazla okumasına, izin vermemişti.

Bilinçaltı rüyasında kendisini, görmek istediği şekilde görüyordu.

Kısaca olmak istediği yerdeydi... Büyük hayalleri vardı.
Hepsi kuş olup uçmuştu....23 yaşında güzel bir kızdı. Kumral dı.
Annesi, babasına, benzediğini söylerdi ona. Bazen ,aynaya bakınca babasını, dūşūnūyordu.
Kendisine, gözlerine dikkatlice bakıp, babasından, bir iz arıyordu....

Oturdukları yalı mirastı.
dedelerinden ,annesi,öyle demişti....

İyi ki var dı ,en azından kafalarını sokacak bir evleri vardı.

Mikail, ve kendi evlerini ayıran tek şey,bele kadar uzanan boydan boya duvardı...

Evlerinin önü Deniz'e, bakıyordu. Masmavi sonsuzluk vardı önlerinde. Yanında komşusu olan ,sevdiği adam .
Yarını Meçhul dü ....

****

Kapı çalınca, yatağından kalkarak, kapıya doğru yönelip annesine bakarak;

"Ben bakarım anne, sen otur"

Dadısını, görünce deli gibi sarıldı.

"Dur deli kız altı üstü 2 gün yoktum. çok mu özlemiş beni kızım"

Sevgi, onu kolundan tutarak  odaya götürüyordu.
Sultan hanım, Hacer'i,kızının elinden kurtarmak isteyerek.

"Bırak kızım kadını, nefes alsın.
yol yorgunu".

Sevgi,daha çok sarılmıştı dadısına.
Telefon çalınca telefonu açmak istemiş annesi;

"Ben açarım sen dadın ile ilgilen kızım ".

diyerek telefona cevap vermek için ilerlemişti.
Hacer hanım, üstündekileri çıkartıp koltuğa oturunca sevgi;

"Sana yorgunluk kahvesi yapayım ister misin dadıcığım?."

"Yok kızım, geç oldu,onu içersem uyuyamam. Sağ olasın"

Dadısına, bakınca annesini, dinlediğini farketti.

"Korkulacak birşey yok.Leyla hanım,bakalım doktor 2 gün sonra çağıracak. Tamam haber ederim merak etmeyin. Mikail'e ve Kemal Bey'e selamlar. Aleyküm selam.Iyi Geceler. "

Sultan Hanım, meraklı gözleri görünce açıklama yaparak;

"Mikail, beni ve Sevgi'yi,endişeli gördüğünü söylemiş annesine. üzgündūler demiş.
Oda merak edip aradı sağ olsun"

Hacer, Sultan'a, bakarak bu kadar mı diyordu sanki. Sultan hanım ;

"Sen yorgunsun canım yoldan geldin.Odana geç istersen konuşuruz yine"
deyince
Hacer , Sultan hanım'ı, iyi tanıdığı için uzatmadan giderken sevgi'yi, öpmüş odasına çekilmişti...

****

Mikail, yataktan kalkarak, banyoya yöneldi . Sıcak suyun altında düşüncelere daldı.

Dün Sevgi'yi, ilk defa bu kadar bitkin, yorgun ve mutsuz görünce sebebini anlamak için, annesine bu durumu açıkladı.

Her harikulade annesinin onları arayacağını biliyordu.
Fakat, Sultan hanım,fazla konuşmak istememişti.

Ne olduğunu kendisinede soramazdı. sevgi'yi,çok iyi tanıyordu.Kan kussa , kızılcık şerbeti içtim derdi.

Yandığını hissedince, biraz geride durarak ,suyu ayarladı kendine kızdı ...

"Böyle yanarsın işte oğlum. Çocukluğun onla geçti. Ona sarılmak için neler vermezdin.
O diye az mı yastıklara sarılıp,
geceleri sabah ettin.
Onun senden uzak durması, seninde gururunu kabarttı.
Gizem Ile, olarak ondan intikam alıyorsun. Anlamıyor oğlum vazgeç .Sevgi,sana göre değil sana yüz vermiyor bile seni gördüğü yerde durmak istemiyor,
kaçıyor senden koçum .

Gör artık , sende dikkat çekmek için her yolu denedin, ama bunu anlayan yok.Bugün bile senin selamını almadı.
Çok hasta bile olsa, sana cevap veren kız,bugün selamını bile kabul etmedi.

Ya işte dostum böyle.
Bundan sonra bende onun bana davrandığı gibi davranacağım.
Onu yok sayacağım.
Değersiz olduğunu hissettireceğim ona.Belki böylesi ters teper belli mi olur. Acısın içi biraz,bundan sonra onun anlayacağı dilden konuşacağım..."

Continue Reading

You'll Also Like

27.7M 1.3M 81
"Aklım almıyor," diye söylendi kendi kendine, beni aniden kavradığı elimden yeniden kendine çekti ve dudaklarını saçlarıma bastırdı. "Ben sana böyle...
15.6M 137K 25
•YENİDEN YAZILIYOR! Ellerimi yüzünden çekerken omuzlarına attım. Üzerime iyice eğilirken hareketleri içimde ki ıslaklık ile rahatça hızlandı. Belim a...
7.3M 346K 61
"Geçmişin bana ait," dedi ve kulağıma yaklaşarak fısıldadı. "İstesen de beni unutamazsın." Geçmiş can yakar. Yıllar sonra karşılaştığında bile. Faka...