Baş ağrısı ve vücudumdaki uyuşukluk bir olunca garip garip sesler duymaya başlamıştım.Başım gerçekten fazlasıyla ağrıyordu ve bu uyuşukluk ile birleşince vücudumu iyice yorgun hissediyordum.Hafif kımıldanmaya çalıştım ama başarılı olamamıştım.Gözlerimi açmaya çalıştığımda karanlık ama hafif ışık olan bir yerde olduğumu anladım.Ellerimve ayaklarım bağlıydı yerde yatıyordum.Her yeri bulanık görüyordum ''Effie meleğim iyi misin?'' gelen ses kulaklarımda iğrenç bir yankıya neden olmuştu.Yavaş yavaş gözümdeki bulanıklık gidince ''Effie..'' sesi duydum bu sefer kulaklarımda yankılanan sese karşılık vermeyi başarabilmiştim ''Harry?'' loş ışığın altında hareket etmeye çalışan biri vardı.Yerde yatan kişi ''Benim sakin korkma tamam mı?'' dediğinde gözlerimi yeniden kapatmıştım.Buraya bizi kim getirmişti?Neden bu odadaydık?Bu sorular aklımı karıştırırken ''İyi misin?'' diye sordu Harry onu loş ışığın arasından görmeye çalışırken canının acıdığını analdım çünkü inliyordu.İpler bileklerimi fazla sıkıyordu ve ellerimin arkada olması çok kötüydü.Harry,sürünerek yanıma gelmeye çalışırken acı içinde inledi.Ona baktığımda durdu sadece durduğu yerde durdu daha fazla devam edememişti ''Ha-harry biz neredeyiz?'' diye sorduğumda ''Justin ve Ellie..'' diye fısıldayınca anlamıştım.Ellie beni oyuna getirmişti.Kendini bana acındırıp benimle arkadaş olmuştu.Bende bu oyuna düşmüştüm içim kendime küfür etmeye başladım.Harry hala orada öylece dururken bileklerimdeki ipleri çözmeye çalıştım fakat olmuyordu.Bileklerimdeki ipleri çözmeye çalışırken dudaklarımdan sadece şu söz dökülüyordu ''Ah..'' canım fazlasıyla yanıyordu.İpler o kadar sağlam bağlanmıştı ki çözülmüyordu.Bileklerimde morluk oluşmuştu belki de kanıyordu veya kesikler oluşmuştu.En sonunda pes edip bırakmıştım ''Harry,sen iyisin değil mi?'' diye sorduğumda titrek sesiyle ''İyiyim.'' Cevabını verdi.Burada olmamız benim suçumdu,acı çekmemiz benim suçumdu.Biran kapının gıcırtısını duyduk ben kapıya bakarken içeri biri girdi ama sadece gölgesi üzerime düşüyordu ''Bakıyorum da küçük hanım uyanmış.'' Sesini duyduğumda Ellie'nin geldiğini anladım.Topuklarının çıkardığı ses kulaklarımı tırmalarken birden lambalar açıldı bu sayede odaya bakabilmiştim.Ellie yüzünde zafer kazanmış bir havayla yanıma gelirken ''Bırak bizi!'' diye tısladım Effie önümde eğilip saçlarımı tuttu ve sert bir şekilde asıldı.Bu canımı acıtsa da o aptalın gözlerinin önünde ağlamayacaktım.Dişlerimi sıkarken ''Bırak onu!'' diye bağırdı Harry Ellie gülerek hem ona hem de bana baktı ''Bakalım birkaç gün mü yoksa birkaç hafta mı dayanacaksınız?'' diye sorduğunda Harry ''Bırak dedim!'' diye çemkirdi Ellie saçımı daha sert çekmeye başladığında dişlerimin kırıldığını hissettim ''Bunu zamanla öğreneceğim değil mi tatlı şey?'' diyerek sertçe saçımı bıraktı ve odadan çıktı ''Effie iyi misin?'' onu sadece başımda onaylayabilmiştim.Harry'ye baktığımda gözlerim fal taşı gibi açılmıştı yüzünde kanlar vardı ''Ha-harry...'' diye fısıldadığım bu sefer ikinci kapı sesiyle irkildik.Kapıya baktığımda elinde sopa olan Justin'i gördüm yeşil gözleri sevkle bize bakıyordu bu halimizden gerçekten memnunmuş gibi.Justin sopaya dayanarak gülümsedi ''Merhaba çocuklar.'' Diyerek küçük bir kahkaha attı kahkahası odada yankılanırken gözlerimi sertçe yumdum.Justin sopaya dayanmayı bırakıp yavaşça bana yaklaştı ve önümde eğilip yüzüme gelen saçları arkaya doğru attı ''Ah zavallı Effie.Biraz canını acıtabilirim.'' Dediğinde yeşil gözleri adete zevkten çıldırmış gibiydi ''Justin..bizi bırak.'' Dediğimde ayağa kalktı ve sertçe karnıma bir tekme attı ben acı içinde inlerken Harry çırpınıp bağırmaya başladı Harry'nin sesi kulaklarımda yankılanırken buna Justin'in kahkahaları da eşlik etmişti.Justin yavaşça Harry'ye yaklaştı ve ona da bir tane vurdu.Harry hiç ses çıkarmamıştı ''Justin ona vurma!'' dediğimde gülümseyip topuğunun üzerinden bana döndü elindeki sopayı yere attığında kalkan toz inanılmaz derecede ürkütücü gelmişti.Bana yaklaştı ve yanağıma düşen gözyaşını sildi ''Onu çok mu seviyorsun?'' sorduğu soruya karşılık başımı yavaşça aşağı yukarı salladım.Harry yerde yavru kediler gibi büzülmüş acısını içinde yaşarken ''Ellie de çok sevmişti.Ama Harry onun hayatını mahvetti!'' diye bağırdığında ''Lütfen..'' diye yalvardım ''İntikam vakti Effie.Bundan zararlı çıkacaksın ablama yaptıklarının acısını çekecek!'' diye bağırdığında Harry yavaş yavaş kımıldamaya başlamıştı ''A-ablan mı?'' diye sorunca başıyla onayladı.Dudaklarını kulağıma yaklaştırınca Harry ''Uzak dur ondan pislik!'' diye bağırdı Justin ''Ödeyeceksiniz..'' diye fısıldadı ve Harry'ye sert bir bakış atıp odadan çıktı.Oda karanlığa gömülürken Harry ''Buradan kurtulacağız.'' Diye fısıldadı ama buna inanmıyorum çünkü inanacak gücüm yoktu....
Tüm gece gözüme uyku girmemişti güneşin doğduğunu küçük penceren vuran ışıkla anlamıştım.
Harry uyurken ben ipleri çözmeye çalışıyordum ''Harry,uyan.'' Dediğimde hafifçe kımıldandı ardından gözlerini açıp ''Effie.'' Dedi ona yaklaşmaya çalıştım ama kırık bir ayağım olunca bunların hepsi zor oluyordu ''Kımıldama.Canın acıyor.'' Dediğinde dediğini yaptım kapı açılınca içeri hem Justin hem de Ellie girmişti ikimiz kapıya baktığımız da ''Günaydın.'' Dediklerin de cevap vermemiştik.Justin yanıma gelip yanağımı okşarken Harry ''Pis ellerini onun üzerinden çek!'' diye bağırdığında Justin gülümseyerek mavi gözlerime bakmaya başladı dudaklarını dün ki gibi kulağıma getirirken ''Sana yapacaklarım için üzgünüm.'' Dedi ama üzgün olacağa benzemiyordu ''Justin..'' diye fısıldadım sesim fazla titriyordu.Ellie kollarını göğsünün altında birleştirip mavi gözlerini üzerime diktiğin de Harry delirmiş gibiydi ''İkinizin de canı cehenneme!'' diye bağırınca Ellie ona dönüp yanına giderek önünde eğildi ve Harry'nin saçlarını tutup ''Önce onun canını acıtacağız Harry sonra da senin belki de onu beğenmezsin ne dersin?'' diye sorduğunda Harry ''Bırak!'' diye bağırdı Ellie kahkaha atarak bıraktı ve yerdeki sopayı Justin'e fırlattı Ellie kapıya doğru ilerlerken ''Senindir..'' diye fısıldadı.Justin gülerek bana baktı ''Biliyorum.'' Diyerek bana vurmaya başladı.Ben bağırdıkça Harry de bağırıyordu.Daha önce böyle bir acı hissetmemiştim.Sanki tüm kemiklerim kırılıyordu gözyaşlarım yanaklarımdan süzüldükçe Justin gülüyordu Harry durması için yalvarıyordu ve ben sadece acı çekiyordum.Vücudum acı içindeyken Justin zevkle gülüyordu en sonunda durmuştu ''Bu kadar yeter ne dersin?'' diye sorunca cevap verememiştim.Harry ''Bunu ödeyeceksin!'' diye bağırırken Justin gülerek odadan çıktı.Hareket edemiyordum adete bir kedi yavrusu gibiydim sadece ağlıyordum.Harry ''Effie,affet beni seni koruyamadım.'' Derken sadece onu dinliyordum ''Canım çok acıyor..'' dedim fısıldamıyordum fakat sesim fazla güçsüz çıkıyordu fazla yorgundum fazla canım acıyordu.Harry bana bakmaya çalışıyordu ''Şşşt,geçecek tamam mı?'' dediğinde ona cevap vermek yerine acılar içinde gözlerimi yumdum....
-GEÇMİŞ...
''Merak etme Effie canın acımayacak.'' Dedi karşımdaki adam onu daha önce görmüştüm babamın yanındaydı bir şeyler konuşuyorlardı adam yavaşça gelip yanağımı okşadı ''Biliyor musun?Büyüyünce çok güzel bir yüzün olacak.'' Adamdan korkmaya başlamıştım geri geri giderken ''Babam nerede?'' diye sorduğumda hissettiğim tek şey yanağımdan tüm vücuduma dalga halinde yayılan bir acı hissiydi.Yere düşerken adam gülmeye başladı ''Ama baban bunu görmeli değil mi?'' dediğinde ağlamaya başlamıştım daha 4 yaşındaydım ''Ba-babamı istiyorum!'' diye bağırdığımda adam büyük ayağıyla karnıma vurmuştum.Kedi gibi kıvrılırken gözyaşlarım daha fazla artmıştı.Yaramazlık yapmamıştım,ben yaramaz bir çocuk değildim.Adam bana her vurduğunda daha fazla bağırıyor ve ağlıyordum.Adam durunca tanrıya şükrettim ama kımıldayamıyordum tam arkasını dönmüştü ki birden bana dönüp karnıma bir tekme attı.Sadece ''Baba!Yardım et!'' diye bağırdığımda adam kapıyı kapatıp çıkmıştı.Odada karanlık bir köşe de kıvrılıp yatarken kapı tekrar açıldı ''Effie!Meleğim.'' babamın sesini duyunca kımıldamaya çalıştım ama tek yaptığım ''Ah..'' sesini çıkarmaktı.Babam yanıma gelip beni kucağına aldığında ''Canım acıyor.'' Diye ağlamaya başladım babam yüzümü okşayıp ağlarken ''Geçek hepsi geçecek tamam mı?'' diyordu ben ağlarken babam beni buradan çıkarmıştı ''Bunu ödeyecek.'' Dediğini duyduğumda sadece bir anlığına gözlerim kararmıştı...
-ŞİMDİ...
Gözlerimi acı içinde gelen sesle açtım.Etrafa baktığımda Harry yoktu sadece sesini duyabiliyordum bağırıyordu onun canını yakıyorlardı.İpleri çözmeye çalıştım bir yandan da bağırıyordum ''Lütfen dayan Harry lütfen!'' diye bağırırken Harry'nin sesi her saniye git gide artıyordu.Bir yandan ağlayıp bir yandan ipleri çözmeye çalışıyordum ki birden bunu yapmayı kesmiştim.Justin kapıdaydı ve Harry de yanındaydı.Harry'yi yere ittirdiğinde acı içinde inledi.Harry ayaklarım altına düşerken sadece ''Ah..'' diye bir ses çıkardı.Justin yanıma gelip ''Uslu kız ol!'' diye bağırınca onu başımla onayladım zaten bir şey yapamazdım.Justin ipleri çözüp çıktığında sürünerek Harry'nin yanına gittim ''Harry,bana bak lütfen!'' diye bağırmaya başladım.Harry gözlerini hafifçe aralayıp yüzüme baktı ''Çok ca-canım acıyor.'' Gözyaşlarını silip yaraları dudakları Harry'nin kanayan dudağına bastırdım ''Geçecek..'' diye fısıldadım Harry ''Bizi bulamayacaklar.'' Dediğinde parmağımda dudağındaki kanı sildim ''Bulacaklar.'' Dediğimde gülümseyeme çalıştı.Dudağı patlamış,kaşının üstü patlamış yüzünde,kollarında yaralar var çok kötüydü,kötüydük.Harry'nin gözyaşı yanağından akarken ''Canım acıyor..'' diye fısıldadığını bende ağlamaya başladım.Ayağımdaki alçı olmasaydı belki de başarabilirdim ama vardı ayağımda alçı vardı.Harry'nin başını kucağıma çektim şuan saçlarını okşuyordum ''Uyanınca hepsi geçecek.'' Dediğimde Harry yavaş yavaş gözlerini kapatmaya başladı vücudumdaki ağrılar umursamadan onu biraz daha yukarı çekmeyi başarmıştım ''Kurtulacağız..'' diye fısıldadım ve saçlarına öpücük kondurdum.Aşk,aşkı hiç kimse tanımlayamaz.Hiç kimse ne demek olduğunu bilemez.Benim için aşk diye bir gerçek yoktu ta ki onu gerçekten sevene dek.Şuan kollarımda uyuyor ayrıca canı benimki kadar çok yanıyordu.Sadece canı değil kalbinde de büyük bir acı vardı.O acının nedeni sevdiği insanı koruyamamak gözlerinin önünde ona zarar verirken çaresizce seyretmek işte kalbini acıtan buydu.Acı çekmek hem fiziksel,hem zihinsel bu ikisi birleşince çok ağır geliyordu.Sanki dakikalar sonra ölecekmişsin gibi hissediyordu.Ben mutluyum neden mi?Eğer ölürsem onun yanında öleceğim,son kez onu gözlerine bakacağım,onu göreceğim,nefesini hissedeceğim ölürken yanımda o olacak işte bu yüzden mutluyum....
Gözlerimi açtığımda Harry de uyanmıştı ''Geçti mi?'' diye sorduğumda başıyla onayladı yalan söylediğini iyi biliyordum çünkü bende ona yalan söylüyordum.Harry,ayağa kalkmaya çalıştığında başaramamıştı ve yere düşmüştü ''Harry iyi misin?'' diye sorduğumda doğrulmaya çalıştı bunu başardığında kendimi kollarının arasında buldum ''İyiyim demiştim meleğim.'' Diye fısıldadığında saçlarıma dudaklarını bastırdı.Onun kollarında acılarım biraz olsun dinmişti canım eskisi kadar acımıyordu.Kapının açılmasıyla vücudum titrerken Harry kulağıma doğru ''Korkma.'' Dedi onun dediğini yapmaya çalışıyordum ama engel olamıyordum.Justin ve Ellie'nin elinde bir demir çubuk vardı Juatin ilerleyerek tahtaları bir araya getirdi ve bir ateş yaktı ''Yakala Jus.'' Diye bağırdı El,ona doğru demiri atarken Justin yakalayıp demirin ucunu ateşe tutmaya başladı.Ellie kolumu tutup beni sertçe çektiğinde Harry bağırmıştı ve sadece bağırmakla kalmıştı.Ben acı içinde yerde kıvrılırken ayağımdan alçıya dokunmaya başladı ''Ellie,lütfen bırak.'' Dedi Harry ama Ellie onu takmamıştı bile.Alçımla uğraşırken ayağımda bir hafiflik hissettim ''Alçıyı çıkardım.'' Diyerek bir köşeye attığında Justin de demirle birlikte ayağa kalktı.Ellie beni sırt üstü yatırıp kolumu sıkıca tuttu ve yere bastırdı ''Bu fazla canını yakacak ve bazen bu ölüme yol açıyor.'' Dediğinde çırpınmaya başladım.Justin demiri yaklaştırdığında gelen sıcaklığı hissetmeye başlamıştım.Harry ayağa kalkmaya çalıştı ama olmamıştı ''Lütfen ne isterseniz yaparım!'' diye bağırdı Harry.Justin demiri yaklaştırmaktan vazgeçir ona döndüğünde Ellie kolumu bırakmıştı ''Pekala Styles.'' Dedi Ellie ve ayağa kalkıp gözleriyle Justin'e bir işaret verdi Justin onu başıyla onaylayıp Harry'yi ayağa kaldırmıştı.Harry birkaç kere sendeledikten sonra dengesini tutturmuştu.Justin dün bıraktığı sopayı alarak beni işaret etti.Harry'ye yaklaşıp kulağına bir şeyler fısıldarken Harry ''Yapamam.'' Diye mırıldandı Justin ''Onu döv!'' diye emir verdiğinde mavi gözlerimle Harry'nin zümrüt yeşili gözlerine bakmakla yetinmiştim....