× Five Months × Byun Baekhyun

By usamamo

55.2K 3.9K 389

Yanlışlıkla aradığım numarayı hiç tanımadığımı düşünürken, aslında tüm kirli çamaşırları gözümün önünde olan... More

✆01✆
✆02✆
✆03✆
✆04✆
✆05✆
✆06✆
✆07✆
✆08✆
✆09✆
✆10✆
✆11✆
✆12✆
✆13✆
✆14✆
✆15✆
✆16✆
✆17✆
✆18✆
✆19✆
✆20✆
✆21✆
✆22✆
✆23✆
✆24✆
✆25✆
✆26✆
✆27✆
✆28✆
✆29✆
✆30✆
✆31✆
✆32✆
✆33✆
✆34✆
✆35✆
✆36✆
✆37✆
✆38✆
✆39✆
✆40✆
✆41✆
✆42✆
✆43✆
✆44✆
✆45✆
✆46✆
✆FİNAL✆

GİRİŞ

3.8K 134 29
By usamamo

Duvardaki metalik, yuvarlak saat, dalga geçmek istermiş gibi bir türlü on ikiyi vurmuyordu. Sol tarafımızdan bir titreşim geldi, telefonun alarmı çalmaya başladı. Yanımda oturan Yun neşeyle ellerini çırptı ve ciddi atmosferi anında mahvetti.

"Sana bunun kutsal bir ayin olacağını söylemiştim, değil mi?" dedim azarlar bir ses tonuyla ve çatık kaşlarla.

"Bunu her pijama partisinde yapıyoruz ki," diye diretti Yun. "Haneul, daha fazla dayanamıyorum; gülmem gerek! Artık arar mısın şu numarayı?"

İçimde kalmaması için kısa ama öz bir kahkaha patlatıp dakikalar öncesinden tuşladığım numarayı aradım. Telefon sık ve ısrarlı bir şekilde çalarken bir yandan da Yun'a sesini kesmesi için işaret yapıyordum. Şaka kaldırmaz duruşum karşısında gözlerini devirdi.

Sonunda telefon açıldığında, karşıdan kalın ama melodik bir erkek sesi duyuldu. "Alo?" dedi çekingen sayılabilecek bir şekilde. Yanından birkaç erkeğin daha konuşması duyuluyordu. Her işletme ayininde olduğu gibi o sefer de heyecanlanıp kalbimin hızlı hızlı atmasına engel olamadım.

"Alo," derken sesimi olabildiğince kalın çıkartmaya çalışıyordum. Yanımdaki Yun ve Jung, kahkahalarını ağızlarına bastırdıkları elleriyle geçiştirmeye çalışıyorlardı. "Biz SM şirketinden arıyorduk da."

Karşımdaki kişinin hazır ol duruşuna geçtiğini, kulağıma gelen kumaş seslerinden anlamıştım. henüz bir şey yapmamama rağmen adam bariz bir şekilde paniklemişti. "Son zamanlarda provalara katılmadığımı biliyorum ama kafam çok doluydu. Bir sonrakilere katılacağım, gerçekten. Özür dilerim." Sesi oldukça tanıdık gelse de, onu nereden tanıdığımı bir türlü çıkartamıyordum.

Boğazımı temizledim ve arkadaşlarımın meraklı bakışları altında istifimi bozmamak için çabaladım. "Kiminle görüşüyorum acaba? Doğru kişiyi arayıp aramadığımdan emin olamadım da." Üstümdeki baskının elle tutulabilir pozisyona geldiğini hissedebiliyordum, çok değerli pijama partimizin en geleneksel ayininin içine etmek üzereydim çünkü.

"Benim, Byun Baekhyun," dedi karşıdaki kişi. Sesi ve konuşma tarzı gibi adı da oldukça tanıdıktı.

"Byun Baekhyun..?" diye refleks icabı adını tekrarlayınca, partinin başlarından beri sessiz sakin oturan Jong'un gözleri vahşice açıldı. Omuz silkip 'Ne?' dedim dudak hareketleriyle. Telefonu hoparlöre almamı işaret etti.

"Evet, noona. Yoksa beni aramamış mıydın?"

"Tanrım, bu gerçekten Baekhyun oppa!" diye bağırdı Jung bir anda. "Sesi aynı onun gibi! Baekhyun oppa, sen misin gerçekten?"

Baekhyun denen adam bir süre cevap vermeyince araya atlamaya karar verdim. "Baekhyun oppa da kim ya?"

Jung ve Baekhyun aynı anda bağırarak kulak zarımın aşınmasına neden oldular. "Onu nasıl tanımazsın?!"

"Beni nasıl tanımazsınız?!" Baekhyun ani çıkışından sonra iç çekti. "Siz SM'den değilsiniz, değil mi?"

Telefon hala elimde kalakalmış ve soruma cevap bulamamış bir haldeyken, başka birinin cevap vermesini bekledim ama etrafımdaki ben hariç herkes oldukça meşgul görünüyordu. Jung kriz geçiriyor, Yun onu sakinleştirmeye çalışıyor, Hana'ysa arkadaki yatakta horlayarak uyuyordu; bu yüzden ipleri yeniden elime almaya karar verdim. "Değiliz, tamam da, sen kimsin? Okulumuzdaki şu popüler çocuk falan mısın?"

Baekhyun konuşmaya başlamadan önce nefes almak için ağzını açtığı sırada, onu net duyabilmek için telefonu burnuma kadar soktum. "Ben EXO'dan Baekhyun. Hani çok eyeliner çeken? Hani en yakışıklı olan?"

"Hani biasım olan?" dedi Jung ve o an, benim için her şey aydınlandı. Birkaç kızla Jung'un oradan oraya koşturarak dans eden, sayamayacağım kadar çok erkeğin klibini açıp fan atakları geçirmesi gözümün önünde canlandı. Jung'un aylardır fanı olduğu o ünlü grubun bir üyesi miydi şimdi bu adam? Düşüncelerim ışık hızıyla aklımı sararken, Yun'un kollarından kurtulan Jung, odamın orta yerinde bir çığlık patlatıverdi. "TANRIM OPPA, SENİ SEVİYORUM! SENİ HEP SEVDİM! NOLUR BENİMLE BULUŞ VE EVLEN!"

Baekhyun, eğlendiğini açıkça belli eden bir sesle, "Sonunda beni tanıyan biri. Aynı gezegende yaşamadığımızı düşünmeye başlamıştım," dedi. Baekhyun çok komik bir şey söylememesine rağmen, Jung abartılı bir şekilde, katılarak güldü. "Peki benden ne istiyorsunuz?"

Kafamızı karıştıran bu soru geldiğinde, ortama Jung'un abartılı nefes alışverişleri dışında sessizlik çöktü. "Hangi açıdan?" diye sordum, herkesin duygularına tercüman olarak.

"Numaramı yayınlamamak için imzalı albüm falan istemeyecek misiniz?" Yun'la kısa bir süre boyunca bakıştık. Ne istediğini anlamamız oldukça zaman almıştı. "Normal fanlar böyle yapar, değil mi?"

Boğazımı temizledim ve şok anlarında gayet düzenli çalışan aklıma iltifatlar yağdırarak konuşmaya başladım. "Aynen öyle; fakat ne yazık ki bu odada normal bir fan yok. Bizim istediğimiz çok daha farklı bir şey." Jung'a göz kırptığımda, kaşlarını çatarak beni dikkatle süzdü. "Bir arkadaşımla buluşacaksın." Jung sözlerimi duyunca, çığlık atıp da Baekhyun'un cevabını kaçırmamak için elleriyle ağzını kapadı.

Baekhyun'dan bir ses çıkmadı. Telefon numarasını değiştirebilirdi, oldukça mantıklı bir karar olurdu bu hatta. Olumsuz sözlerini duymaktan korkarak alt dudağımı dişledim. "Pekala, numarayı yaymamanız karşılığında buluşmayı kabul ediyorum ama benim de şartlarım var."

İçimden sevinç çığlıkları atsam da, üste çıkmaya çalışarak, "Sana sunulan bir anlaşmaya koşul ekleyemezsin," dedim. Baekhyun, ben sanki hiç var olmamışım gibi konuşmaya devam etti. Orada olsaydınız, üzerime bastığında çıkan sesi resmen duyabilirdiniz.

"Birincisi; yeri ve zamanı ben belirleyeceğim."

Jung anında atıldı. "Seul'de olduğu sürece sorun değil." Ona gülümsedim ve ikinci şartın zor olmamasını dileyerek beklemeye koyuldum.

"İkinci şartım, numaram bu telefon hariç kimsenin rehberine kaydedilmeyecek." Benim telefonumdan da numarasını silmemi istemesi gibi saçma bir şeyler talep etmediğine sevinirken, Jung'un hissettiği şeylerin, sadece yüzüne bakınca bile çok farklı olduğunu görebilirdiniz. Ona, buluşmak istiyorsa böyle şeylere katlanmasını anlatan oldukça detaylı bir bakış attım. Sesini kıstı ve dudak büzmekle yetindi.

Bizden ses çıkmamasını olumlu yöne yoran Baekhyun, konuşmasına olduğu yerden devam etti. "Üçüncü şartım da şu; önümüzdeki beş ay boyunca konserler, promosyonlar, pratikler ve daha tonlarca şey olduğu için, bu süre boyunca buluşmayı erteleyeceğiz."

Jung'a kısa bir bakış fırlattığımda, hayal kırıklığına uğrasa da gülümsemesini sürdürüyordu. İki elinin de baş parmağını havaya kaldırıp 'sorun yok, mükemmel' dercesine göz kırptı. Bunun üstüne konuşmaya devam ettim. "Pekala," dedim sert sayılabilecek bir tonda. "Şartlarını kabul ediyoruz. Fakat unutma, beş ay boyunca numaran bende kayıtlı olacak. Kimseye vermeyeceğim; ama rehberimden de kesinlikle silmeyeceğim."

"Biliyorum." Yeniden iç çekti. Sesinde tuhaf bir acı hissettim. Diğer kızların da bunu sezip sezmediklerini görmek için kısa bir bakış attım; ama ikisi de aynı pozisyonda oturmaya devam ediyorlardı. "Şimdi izninizle uyuyacağım; yarın pratik yapmalıyım." Konuşmanın en başında pratiğe katılmadığını söyleyip özür dilemesini hatırladım ve zerre tanımadığım bu adamla ilgili içime bir şüphe çöktü. Herkes gibi onun da sırları olduğu kesindi.

"Seni seviyorum oppa, bize selca at," diye bağırdı Jung nafile bir çabayla. Baekhyun, telefonu yüzümüze kapatmıştı bile. "Tanrım, bu bir rüya değil, değil mi?" Mayışmış yüzüne ve dudağındaki mutlu gülümsemeye bakarak sevindim.

Baekhyun kesinlikle rüya falan değildi ve beni nedenini bilmediğim bir şekilde korkuttuğu kesindi. Emin olmak için arama kayıtlarına baktım; ölümcül hatamı da bu şekilde fark etmiştim. Neler yapabileceğini kesinlikle bilmesem de, içim ürperdi. En iyi ihtimalle beni bulduğu anda telefonumu elli parçaya bölerdi.

Aptal ben, numaramı gizlememiş, telefonuma gelecek bir saldırıya karşı kendimi savunmasız bırakmıştım.

Evet, bir EXO fanfic ile karşınızdayım ;) Yarı texting yarı normal hikaye olacaktır, okuyanlara kocaman sevgiler :*

Continue Reading

You'll Also Like

11.1K 671 14
Okulun gözde Quidditch kaptanı Harry, çağının en zeki cadısını istemediği bir durumdan yanlışlıkla da olsa kurtardığında Hermione pek hazzetmediği bu...
56.4K 8.3K 31
[🥼🔬] [theoretically lab] kim taehyung, stajyer jeon jeongguk'un tam bir virüs olduğunu düşünüyordu.
46.1K 2.6K 27
Sarada seni özledi. Gelebilir misin? 《Büyük yanlışlar belki mutlu bir sona açılabilirdi.》 Texting x yarı düz
43.5K 4.5K 22
"MİNHO EZ BENİ"