THE DRUG /Dallas

By aliceIrwin

236K 15.4K 10.4K

"Cameron uyuşturucu ruhunda ki siyahı,beyaz yapmayacak'' More

*The Drug*
1.Bölüm *DREAMS*
2.Bölüm *TEEN IDLE*
3.Bölüm * LYING TO THE MIRROR*
4.Bölüm *RIDE*
5.Bölüm *BUY THE STARS*
6.Bölüm *LOST IN PARADISE*
7.Bölüm *LIFE OF THE PARTY*
8.Bölüm *TOWER (DON'T LOOK DOWN)*
9.Bölüm *EVERYBODY HURTS*
10.Bölüm *BACK TO BLACK*
11.Bölüm *WORDS*
12.Bölüm *BREAK OUT,BREAK OUT*
13.Bölüm * WEIGHTLESS*
14.Bölüm *GODS AND MONSTERS*
15.Bölüm *I'M WITH YOU*
16.Bölüm *GLOW IN THE DARK*
17.Bölüm *BREATHE ME*
18.Bölüm *PAIN*
19.Bölüm *LIES*
20.Bölüm *BEAUTIFUL*
21.Bölüm *SUPERHERO*
22.Bölüm *BORN TO DIE*
23.Bölüm *GRENADE*
24.Bölüm *DROWN*
25.Bölüm *BRING ME TO LIFE*
26.Bölüm *LIGHTHOUSE*
27.Bölüm *LOST CAUSE*
28.Bölüm *ROLEX*
29.Bölüm *HUSH HUSH*
30.Bölüm *MAPS*
31.Bölüm *READY TO QUESTIO*
32.Bölüm *SUNRISE*
33.Bölüm *STAY*
34.Bölüm *YOU WILL NEVER KNOW*
35.Bölüm *LOVE THE WAY YOU LIE*
36.Bölüm *TRY*
37.Bölüm *MAYBE YOU'RE RIGHT*
38.Bölüm *IMPOSSIBLE*
39.Bölüm *LEAVE OUT ALL THE REST*
40.Bölüm *GOODBYE MY LOVER*
41.Bölüm *DISTANCE*
42.Bölüm *SEE YOU AGAIN*
43.Bölüm *THE ONLY EXCEPTION*
44.Bölüm *CLEAR BLUE SKY*
45.Bölüm *NOT A BAD THING*
46.Bölüm *UNCONDITIONALLY*
47.Bölüm *CAN YOU FEEL MY HEART*
48.Bölüm *SAD SONG*
49.Bölüm *LEGO HOUSE*
50.Bölüm *GROWING UP*
52.Bölüm *BE SOMEBODY*
The End *INVISIBLE*
*Teşekkürler*
*EK BÖLÜM*
WHAT IF THE DRUG...

51.Bölüm *FALLING FAST*

2.2K 181 487
By aliceIrwin

Ek bölümdür

You put a smile on my face.
Yüzüme bir gülümseme koydun
I want that for every morning
Her sabah görmek isteyeceğim.

"Ve son olarak kendinize iyi bakın"

"Katy,Alexander ile ilk kez baş başa kalmıyoruz"

Kucağımda ki Alexander'ın saçını okşadı."Geçen sefer mutfağı yanmaktan son anda kurtardık" çantasını tek omzuna atıp devam etti."Üstellik bu aile de ateş benim elementimken"

"Biz iyiyiz"dedim."Bugünü baba ve oğlu günü ilan ettik" Alexander sabah sersemliğini üstenden atamadığı için kafasını boynuma koyup bizi dinliyordu.

"Ayağın alçıdan çıkalı bir hafta oldu üstüne fazla basma"dedi"Lütfen beni ofisimden çıkartıp hastenin aciline getirecek hastanenin yapmayın"

"Tamam,hadi git Alexander düşündüğümden daha da ağırlaşmış"

Arabasına binerken şu uyuz gülümsemelerinden birini takınıp
"Küçük Dallas babana dikkat et" dedi.

"Çok komik" diye bağırdım arkasından fakat çoktan gitmişti.

"Alexander bugünün ilk aktifitesi ne olsun"

"Uyumak" sabahın sekizinde başka bir şey yapamazdık zaten.

Alexander yatağına yatırıp salona tekrar indim."Taylor kumanda ner...ah doğru sen gitmiştin"Taylor'a o kadar çok alışmıştıj ki eğer Katy evden kovmasaydı Taylor bizimle yaşamaya devam edecekti.Fena olmazdı birileri işlerii yapmak zorundaydı

"Baba" elinde ki oyuncak zürafa ile paytak adımlarla yanıma geldi."Seninle uyuyabilir miyim" cevabımı beklemeden çoktan kucağıma tırmanmıştı.

Koltuğa uzananınca Alexander bana daha sıkı sarılıp kafasını göğsüme koydu.Minik elinin tekini yanağıma koyup."Böyle daha rahat" diye mırıldandı.

"Alexander" diye fısıldadım.Evet dercesine sesler çıkarttı."Kumanda nerede"

Yanağımdan elini çekip tembelce odanın en köşesinde ki yemek masasını gösterip elini tekrar eski yerine koydu.

Lanet olsun televizyon izleyemicem.

*******

"Pekala kahvaltıda ne yemek istersiniz küçük bayım"

Alexander heyecanla suratıma baktı."Pizza ya da dur...krep hayır hayır vazgeçtim...sandviç...patates kızartması..hayır o da olmaz" elini çenesine dayadı."Buldum.Hepsini yap"

"Evet çünkü Martha Stewart'ım.Mısır gevreyi yiyorsun..hatta bende" yemek ile uğraşmak istemiyordum.

"Ama bugün mısır gevreyi yeme günü değil ki" buzdolabın kapağında ki Katy ile hazırladıkları yemek listesini gösterdi."Mısır gevreyi yersem kuralları çiğnerim"

Listeyi buzdolabından alıp buruşturup çöpe atıp ellerimi iki yana açtım."Kurallar yok edildi.Şimdi kim mısır gevreyi yemek ister"

Alexander şaşkınlıkla bi bana bi de çöp tenekesine bakıp."Annem buna sinirlenecek" dedi.

"Alexander,baba ve oğul günün ilk kuraları anneni ve kuralları unut...tabi bunları anneye söylemek yok"

Elini tekrar çenesine koydu."O halde iki kase yiyebilir miyim"

Gülümsedim."Elbette hayır" dediğimde yüzü düştü."Kuralların bazıları hâlâ devam ediyor"

Mısır gevreklerini kaseye boşaltıp sütü buzdolabından almak için ilerken Alexander beni durdurdu."Süt yok ki"

"Cidden mi" dedim buzdolabına yaslanıp."Onca konuşma boyunca sütün olmadığını söyleyebilirdin"

"Sormadın ki" dedi küçük Black.

"Evet sormadım...tost yeriz bizde"

"Ama bugün tost günü de--" bakışlarımı gördükten sonra korkuyla gülümsedi."Elbette yerim"

Tostunu tabağa koyduktan sonra büyük bir iştahla bir ısırık aldı."Bugün ne yapıcaz baba.Taylor amcaya gidelim mi"

"Taylor bugün evde değil" yeni tanıştığı kızla vakit geçirecekti.Umarım bu kızdan da sıkılmazdı.

"Buldum" dediğimde merakla bana baktı."Arabamı yıkayabiliriz"

"Yaşasın" diye bağırdı."Tulumlarımızı da giyecek miyiz"

"Elbette.Hadi çabuk bitir tostunu ve birinci faaaliyetimiz gerçekleştirelim"

Ve Alexander tostunu heyecanla dört ısırıkta bitirip koşar adımlarla mutfaktan çıktı.

Alexander bizim gibi değildi ve olmayacaktı.Alexander fazlasıyla neşeli ve enerji doluydu.Ne babası gibi siyahta boğulan bir çocuktu ne de annesi gibi siyah ile bütünleşmiş bir çocuktu.Alexander bizim rengimizdi.

****
Alexander kovada ki köpüklerle oynarken ben ise bir aydır kullanmadığım için pislik torbası olmuş arabamın içini temizliyordum.

Alexander diğer kapıyı açıp gülümsedi."Seni buldum" dedi gülümsemeye devam ederken."Top oynayabilir miyim baba"

"Arabanın önünde oyna gözümün önünde kalmam ikimiz için iyi olur" kapıyı kapatıp elinde ki topla oynamaya başladı.

Katy arabamı bir haftalığına kullanmıştı.Ve sonuç olarak boş cips,içecek,çikolata paketleri ve bir kaç ceketi arabaydı.

Kırılma sesiyle birlikte arabanın alarmı çalmaya başladı.Korkuyla arabadan inip ön tarafa geçtim.Arabamın ön farı paramparça olmuştu.Alexander korkuyla karşımda ağlıyordu.

"Y-yemin ederim yanlışlıkla oldu baba"

"Sen ne yap.." ve o an geçmişim gözümün önüne geldi.

"Baba ben gerçekten üzgünüm" paramparça olmuş farı görünce babam sinirle bana yaklaştı.

"Sen ne yaptın Cameron" diye sinirle bağırdı.Tam bana vuracakken durup beni peşinden sürükledi.

"Baba özür dilerim" eve girene kadar bunları söyleyebildim.

Ve babam beni dövmekten daha beter etti beni karanlıkta üstüme devrilmiş erzak dolabıyla tek başıma bıraktı.Ve ben ağlayıp sadece "Baba ben gerçekten üzgünüm" dedim.

Bir far yüzünden travma yaşamıştı.

"Baba ben gerçekten üzgün" Alexander ağlamaktan kıpkırmızı olmuştu.O an yanaklarımı ıslatan gözyaşlarımı fark ediyordum.

Sekiz yaşında yaptığım hatayı şimdi oğlum yapmıştı.Kesinlikle bu tanrının bir oyunuydu.

Alexander'ın yanına gidince korkuyla kendini siper etti.Ona bu zamana kadar hiç vurmamıştık.Ama şu an oğlum sanki benim küçüklüğümü canlandırıyordu.

"Baba üzgünüm" yere oturup onu kendime çekip birlikte ağladık."Üzgün olma Alexander.Sadece kazaydı oğlum.Sadece kaza

"Kızmadı mı ama farı kırdım"

"Far umrumda değil oğlum sen ağlama.Senden değerli değil ki.Korkma seni kilere hapsetmicem"

Kafasını göğsüme yasladı."S-sen benim kahramanımsın baba"

Ve tüm bu söylediklerim o sene kilerde babam ile aramda geçmesini istediğim konuşmaydı.Yıllar önce bu sahneyi babamın kucağında konuşmanın hayalini kurmuştum.Kilitli kaldım kilerde.

Şimdi oğluma ben söylüyordum bu sözleri.Katy haklıydı ben kesinlikle babam gibi değildim.

Hâlâ korkuyla titriyordu Alexander'ın çenesinden tutup gözlerimin içine bakmasını sağldım."Unutma hiçbir eşya senin gözyaşından değerli değil.Sakın korkma biz sana asla zarar vermicez Alexander,asla benim gibi babamdan korkup susmayacaksın ya da annen gibi siyah olmayacaksın" eliyle gözyaşlarımı silip alnını alnıma yasladı.

"Alexander" yaşlı gözlerle bana baktı."Parka gidelim mi"o an gözleri mutluluktan öyle parladı ki geçmişimi bir kez daha silmişti.

Katy'in de dediği gibi biz sadece birbirimizin yaralarını sarmıştık bir süreliğine,fakat Alexander küçük bedeniyle farkında olmadan anne ve babasının yaralarını tek tek yok ediyordu.

*****

"Baba daha hızllı salla.Uzaya gitmek istiyorum"

"Zaten hızlı sallıyorum Alex" far olayını unuttuğu için mutluydum.

Biraz daha sallandıktan sonra kaydıraklardan kaymaya başladı.Ayağım daha yeni alçıdan çıktığı için ayakta fazla duramıyordum bu yüzden banklardan tekine oturdum.

Bir kaç dakika sonra Alexander yanıma geldi"Baba yara bandım çıkıyor" kum olmuş parmağını gösterdi.Kırılan far parçalarını toplarken parmağını kesmişti aslında büyük bir şey değildi fakat yine de yara bandı istemişti.

"Çıkartalım o halde büyük bir yara bile değil" kararsız bir ifadeyle suratıma baktı.

"Acımaz değil mi"

"Kahramanların canı acımaz" kocaman gülümsemesiyle yara bandını kendi çıkardı."Aferim benim oğluma" yanağımdan öperek oyununa geri döndü.

"Sizin oğlunuz mu" sesin geldiği tarafa baktım bitişiğim de olan bankta ki baya süslü bir kadındı.

"Evet.Benim baş belam" kumdan kale yapan Alexander'a baktım.Annesi gibi kimseye karışmadan tek başına oynuyordu hatta yanına gelen kızın tekini kovmuştu.

"Sana benziyor" dedi gülümseyerek."Senin gibi tatlı biri" sertçe yutkunup teşekkür ettim.

Aniden yanıma oturdu."Ben Melanie" elini uzattı."Cameron" sesim tek düze çıkmıştı.

"Buraya yeni taşındım kızım ile baya güzel bir mahalle" dul olduğunu belli eden kelimeler seçen ucuz kadınlardan biri olduğunu belli etti.

"Bilmem ben burada oturmuyorum" dediğimde suratı düştü.

"Bunu duyduğuma üzüldüm"elini dizime koydu."Senin gibi bir komşuyu kim istemez ki"

Tam kadını kendimden uzaklaştıracakken birden kadının yüzüne biri kova fırlattı.Kadın acıyla inlerken ben hâlâ şokla  kadına bakıyordum.

"Babamdan uzak dur süslü köpek" Alexander sinirle yanımıza gelip kadının ayağına bastı."Seni anneme söylücem" kadın şok olmuş halde Alexander'a bakıp korkuyla kızını alıp parktan koşarak kaçtı.

Alexander'in içine az önce kıskanç Katy mi girdi.

"Kimse benim babama dokunamaz.Anneme de"parktakiler korkuyla bize bakıyordu.

"Alexander Dallas bir daha böyle bir şey yaparsan seni ben cezalandırırım"

Kollarını göğsünde birleştirdi."Ama hak etti"

"Evet hak etti" ikimizde gülmeye başladık.Oğlum geleceğin psikopatı olacaktı."Hadi kimse polis çağırmadan kaçalım"

"Yukarda ki parka gidelim mi baba orada göl de var"

"Neden bana sulananları göle fırlatmak için mi"

"Sulanmak ne demek baba"

"Kim parka gitmek ister"

Sevininçle ellerini çırptı."Ben,ben"

Bahsettiği parka gidene kadar az önce ki kova olayını Katy'e anlatmama kararı aldık.Alex ile önce gurur duyardı sonra ceza verirdi.Benim ise direk derimi yüzerdi.

"Baba bak ördekler" kolumu çekiştirmeye başladı."Hadi gidip sevelim.Lütfen,lütfen,lütfen"

"Pekala" ördek sevmekte sakınca yoktu.Herhalde.

Alexander elimi bırakıp koşarak ördeklerin yanına gitti.Gitmesiyle ördeklerin teki kanatlarını siper edercesine çırptı ve Alexander'ın peşine düştü.Alexander ağlayarak yanıma koştu tabi ördek de peşindeydi."Baba ördek beni yemek istiyor" Alexander kucağıma atladı korkudan kalbi hızlı hızlı atıyordu.

Ördek durup bize baktı ayağımla gitmesi için havaya tekme attım."Hadi defol tüylü şeytan"

Ve ördek bizi kovalamaya başladı.Tanrım cidden bizi yiyecekti.Görevlinin teki tutmasaydı bizi eve kadar kovalardı.Alexander korkudan kucağımdan inmek istemiyordu çimlere oturup nefesimi kontrol altına almaya çalıştım.Ayağım kesin yarın çok pis ağrıyacaktı.

Düşündüm de ördek sevmek sakıncalıymış.

"Tamam Alex geçti" kafasını kaldırmadan hayır anlamında kafasını salladı.

"Annem ördekler tehlikeli demişti"

"Ve sende bunu bana şimdi mi söylüyorsun küçük Dallas"

"Sen babasın tehlikeli olduğunu bilmeliydin.Ama eğlenceliydi" dedi kafasını kaldırıp."Her gün baba ve oğlu günü yapalım" saçını öpüp gülümsedim.

"Her gün yapamayız bebeğim, işe gitmem gerek"

Gülümsedi."Zaten benim de okulum var" anlayışlı bir çocuğa sahip olduğumuz için şanslıydık

"Acıktın mî Alex" elini midesine götürdü."Bay mide şu an aç değil"

Çimlere yattık ve bululara şekil vermeye başladık."Baba bak şu bulut anneme benziyor"

"Hangisi bunların hepsi birbirine benziyor"

Kıkırdadı."Şurada ki yalnız başına olan bulut"

"Annene benzemiyor ki o Taylor amcana benziyor yalız olan o"

"Anneme benziyor" diye diretti.

"Pekala,selam bulut anne"

"Bak şurada ki bulutta kardeşim Angel'a benziyor"

Katy ile ortak kararımızdı ona tüm gerçeği masallaştırıp anlatmıştık.Bilmeye hakkı vardı.

"Bak bu biraz zor fakat senin kardeşin bulutların üstünde ki kalemize gidip bizim için orada ki düşmanlarımızla savaşıyor" dediğimde Katy'e baktım garip kız havasını takınıp ağlamamak için kendini sıkıyordu.

"Yani kardeşim büyük bir kale de tek başına mı savaşıyor..çok güçlüymüş"

"Hayır" dedi Katy sandalyesini masaya yaklaştırıp."İkiniz de güçlüsünüz o gökyüzü koruyor sen ise yeryüzünü"

"Bu gerçek mi bende sizin gibi kahraman mıyım"

"Biz kahraman deği--"Katy'in elini tutup sözünü kestim."Evet"dedim."Sende bizim gibi kahramansın"

"Adı ne kardeşimin" Katy birden elini çekti.Çocuklarımıza kendi ikinci adlarımızı verecektik.Katy bu zamana kadar ismini benden saklamaştı.Kızım olacak için sevinmiştim sonunda ismi öğrenecektim fakat kızım savaşı kaybedince isim ile mezara gitti.

Mezarında Katheryn yazıyordu çünkü kızımızda annesi gibi çocukluğunu yaşayamadan gitmişti.

"Aslında bir ismi yok"

"Ben ona bir isim buldum" dedi Alexander sandalyesinden kalkıp Katy'in kucağına oturdu."Ona Angel diyicem"

Ve o günden beri herkes ona Angel diyordu hatta mezar taşına bile yazmıştık.

"Baba Angel bizi izliyor mudur"

"Kesinlikle ördekden kaçarken bize fazlasıyla gülmüştür"

"O ördek bizi yiyecekti gerçekten" kıkırdadı"Ördek bizi pizza sandı"

"Kimse benim lezzetli pizzamı yiyemez" Alexander'in karnını gıdıklamaya başlayınca tüm park Alex'in kahkalarıyla doldu.

"B-baba d-dur" gülmekten konuşamıyordu."Büyük ördek beni yiyor imdat"

Durduğumda ayağa kalkıp üstüme atladı."Küçük maymun intikam istiyor"

Bir kaç dakika yalandan boğuluyormuş gibi yaptıktan sonra Alexander baya yorulmuştu.Onu sırtıma alıp parktan çıktık.

"Annene süpriz yapmaya ne dersin Alex"yanına gitmek onun için moral olurdu sonuçta pazar gününü acil hastaları yüzünden ofisinde geçiriyordu.

"Annem çikolatalı pastayı çok sever"

"Ama ben onu kast et-"

"Çikolatalı pasta yapıcaz.Yaşasın" konu kapanmıştır.Malesef pasta yapacaktık.Ve ben pasta nasıl yapılır bilmiyordum.

Umarım evi yakmayız.

****

"Alex pastaneden pasta alabiliriz"

Reyondan aldığı çikolata tozunu market arabasına atıp gözlerimin içine baktı."Pastayı biz yapıcaz" bazen içine Katy girdi diye korkmuyor değilim.

"Aman tanrım,Cameron" Alexander ile aynı anda arkamıza döndük.

Sarışın bir kadın hayranlıkla bana bakıyordu.Siması tanıdıktı fakat bir türlü çıkartamıyorum."Tanışıyor muyuz"

"Beni unuttun mu" yanıma gelip daha ne olduğunu anlamadan bana sarıldı.Umarım Alexander bunları Katy'e anlatmaz.

"Uzak dur ondan" Alexander kadının ceketini çekiştirdi."Yoksa seni anneme söylerim"

Kadın benden ayrılıp Alexander'ın saçlarını okşadı."Hadi ama Cam ben Ellie nasıl unutursun beni"

"Ellie" şaşkınlığımı koruyamadım.

"Bu kardeşin mi" dedi."Sana çok benziyor"

"Aslında o benim oğlum" dediğim an sanki ölü görmüş gibi suratıma baktı.

"Senin" kahkaha attı."Hangi tek gecelik ilişkinin hatası" eğer şu an Katy burada olsaydı Ellie'yi çoktan donmuş gıdalar reyonuna gömmüştü.

"Ben evlendim ve Alexander da hata değil"

"Bekle bir dakika" şaşkınlıkla bana baktı."O davetiye gerçek miydi"

Katy garipliğini kullanarak hayatıma girmiş Amy hariç tüm kızlara davetiyemizin resmini çekip atmıştı sonuna da "Bu da size girsin ezikler" diye not düşmüştü.

"Yani bu o şeyin oğlu"

Alexander sonunda reyonlardan kafasını kaldırıp sinirle Ellie doğru ilerlerken Alexander'ı kucaklayıp market arabasına bindirdim.Küçük Black olup Ellie'nin canına okurdu.

"Katy ile doğru konuş"Alexander'ın kulaklarını kapattım."Sürtük,kabul et sen asla Katy gibi mükemmel değildin"

Market arabasını sürerken Alexander "Bu da sana kapak olsun sarışın"diye bağırdı.

Küçükk Caniff olmasına bile razıyım.Bu aileye bir tane Black yeter.

***

Saat yedi olduğunda kendime bile inanamdığım güzel bir masa hazırlamıştık.Pastayı söylemiyorum bile.

Ne kadar ilk keki yakmış olsakta ikici seferde kurtarabilmiştik.Süslemeyi Alexander'a bıraktığım için görüntüsü fazla iştah açıcı değildi.

"Annem bayılacak" heyecandan yerinde duramıyordu.

Kapının kilidini duyunca ikimizde salonun kapısında durduk."Hey millet ben geldim.Ve kusmaya gidiyorum" Katy koşarak merdivenleri çıkarken Alexander ile birbirimize baktık.

"Yaşasın" tekrar yerinde zıplamaya başladı."Kardeşim olacak" Taylor ile Alexander'ı asla yalnız bırakmayacaktık.

"Bu da nereden çıktı"

"Öğretmenimiz kustuğu için okuldan gitti yeni öğretmenimiz dedi ki eski öğretmenimizin bebeği olacakmış" sevinçle bağırdı.

"Malesef Alex kardeşin olmayacak"dedim"Sen burda kal ben annene bakayım" Alexander'ın mantığı keşke gerçek olsaydı.Fakat Katy geçen sefer grip olduğunda hep kusmuştu,dün grip olucam diyordu.

"Hey Katy orada ne yapıyorsun"

"Klozet ile sevişiyorum" sinirle bağırdı."Birazdan da Lavabo ile sevişicem.Sen napıyorsun"

"Tamam mantıksız bir soruydu" dedim."İyi misin.Yardıma ihtiyacın var mı"

"Evet rahat kusamıyorum lütfen bana şarkı söyle...Tamam sakinim" dedi."Galiba ölüyorum"

"Aynı şeyi Alexander'a hamile..."

"Hamile değilim Dallas grip oldum.Test yaptım"

"Ne testi"

"Kocam ne kadar aptal testi" kapıyı sinirle açtı."Ve testten %100 alarak testi geçtin"

Odaya doğru ilerlerken onu durdurdum."Nereye gidiyorsun"

"Bilmem Los Vegas'a giderim diye düşünüyordum." kollarıyla beni itti.

Pişman olmuşcasına geri dönüp sıkıca bana sarılıp başını omzuma yasladı."Keşke hayatımın sonuna kadar böyle kalsam.Dallas sinirlerimi yok ediyorsun." evlendiğimiz ilk günden beri hep aynı şeyi söylerdi.Onun için huzurdum.O ise benim için hayatın ta kendisiydi.

"Sizi bekliyorum" aşağı kattan bağırdığında Alexander,Katy ile gülümsedik.

"Neler oluyor"

"Süpriz" elinden tutup Katy'i peşimden sürükledim.Cidden halsiz görünüyordu.

Alexander heyecanla kapının ağzında bekliyordu."Anne süpriz hazırladım sana" Katy'ın kucağına atladı.

"Bakalım iki baş belam benim için ne hazırladı"

Katy masayı görünce ağzı açık kaldı."Bunları siz mi hazırladınız"

"Pastayı babam ile biz yaptık.Diğerlerini pastaneden aldık"

"Bekle" Katy pastaya şaşkın gözlerle baktı."Bu inanılmaz gözüküyor"

"Çünkü ben yaptım"

Katy kulağıma fısıldadı."Umarım bizi zehirlemezsin Dallas"

Alexander pastasını bitirdikten sonra."Anne bize ördek saldırdı"

"Bunu nasıl becerdiniz Dallas'lar"

"O ördek bir katildi" dediğinde Katy ile güldük

"Ama gerçekten katildi"

Katy tam konuşacakken elini ağzına götürüp koşarak lavaboya gitti.Alexander birden ağlamaya başladı.Hangisiyle ilgilenecektim ben şimdi."Neden ağlıyorsun Alexander"

"A-annem Angel'ın yanına gidecek"

"Ne,hayır.Hayır anne sadece grip oldu.O bir yere gitmeyecek"

"Tanrım"diye bağırdı Katy üst kattan."Galiba ölüyorum" Ve o aptal sözler Alexander'ın korkuyla ağlamasına neden oldu.

"Hadi gel annenin yanına gidelim.O yemin ederim ki iyi"

Alexander elimden tutup korkarak arkamdamdan ilerledi.Yatak odasına geçtiğimizde Alexander elimi bırakıp bacağıma sarıldı.

"Bir şey mi kaçırdım" dedi Katy yüz üstü yatmış şekilde bize merakla bakıyordu.

"Alexander senin öleceğinden korkmuş"

"Bebeğim annen bir yere gitmiyor seni asla bırakmaz buraya gel"Alexander koşarak Katy'e sarıldı.

Bu gece Alexander bizimle yatmak istedi onu ortamıza alıp bize masal anlatmasına izin verdik.Gözlerimi kapattım uyku çoktan beni ele geçirmişti.

"Hey Alex"diye fısıldadı."Sana bir sır vermemi ister misin" uyku ellerini üstümden çekmişti.

"Evet" diye fısıldadı.

"Kusmamın nedeni grip olamam değil"bir kaç saniye durup bekledi."Bir kardeşin olacak"

Grip değilmiş bu iyi....Bir dakika o kardeş mi dedi.

"Biliyordum"diye bağırdığımda ani kalkışım yüzünden yataktan düştüm.

Katy ve Alexander gülerek bana baktılar."Baba olucam" dedim."Tekrar baba olucam"

What is it I'm feeling?
Bu hissettiğim ne?
Cause I can't let it go
Çünkü yok edemiyorum.
If seeing is believing
Eğer görmek, inanmaksa
Then I already know
Zaten biliyorum...
I'm fallin' fast
Hızla aşık oluyorum

İki gün önce The drug birinci yılını doldurdu.Malesef bir kaç aksilik yüzünden o gün bölüm yayımlayamadım.

Ve son olarak final iki parttan oluşacağı için finale son bir bölüm kaldı.

Continue Reading

You'll Also Like

2M 95.9K 54
"Eksiklerimiz kusurlarımız değildir." Ailem beni hep bunu söyleyerek büyütmüştü. Eksikleri olan insanları dışlamamayı, onları sevmeyi öğretmişlerdi...
135K 12.3K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
5.1K 1.1K 28
"Benim gibi birisini sevdiğin için teşekkür ederim." "Senin gibi birisi... Yani, beni sadece sesiyle büyüleyen, duyduğu onca şeye rağmen güçlü kalabi...
559 81 8
(...) Yuna hışımla terk ettiği evinden yükselen televizyon sesini fark etmez... " Evet sayın seyirciler bir son dakika haberi ile karşınızdayız. Başk...