İstemsizce elimi uzattım.
Samanta?
''Samanta?''dedim ciddiyetle.
Arkasındaki babaya döndüm.
Yüzünde sanki bir sanat eserini takdim eder bir gülüş vardı.
Samanta gülümseyerek arkasındaki adama selam verdi.
''Öldüğünü sanıyorduk''dedim.
Bu Ceylan demekti.
Yüzü gerildi.
Ama hemen kendini toparladı.
''Ölmedim.
Seni değiştirmeden olmazdı.''
Hı?
''Beni değiştirmek derken?''
Baba hemen lafa girdi.
''Ayakta konuşmayalım
Zaten pek vaktimiz de yok.
Ben size bir uçak hazırlattım''
Ben mi salağım bu odada bi amk.
Nereye.
Karga tulumba.
Ceylan
Samanta
Noluyoruz lan.
''Buyrun Oğuz bey'' dedi.
Hadi bakalıııııım.
Buyuralım.
Uçak pistine doğru ilerlerken bir sürü değişik süper jetler vardı.
Belki beş tane.
E yuh artık
Bu kadar para haramsız olmaz.
Adam silah tüccarı zaten.
Aksi düşünülebilir mi?
Teker teker merdivenleri çıkmaya başladım.
''İyi eğlenceler size çocuklar''
Dönüp geriye baktım.
Gelmiyor musunuz diyecektim ki.
''İşlerim var.
Bu kadar jetin hazırlanması lazım''
Kafamı kaldırıp jetlere baktım.
Gerçekten de oluyordu.
Operasyon başlamıştı.
Samanta benden önce jete girdi.
Etrafta bir sürü insan vardı.
Kocaman bir koltuk.
Elimle ne ayak işareti yaptım.
Samanta ise tam bir hanım efendiydi.
Koltuğu hafifçe çekip
''Oturun Oğuz Bey''dedi.
En son bana ne zaman bey denmişti ya?
Nefesimi bırakarak huzursuzca oturdum.
Karşımda dev bir ayna vardı.
Gergince ellerimi iki yana koydum.
''Başlayalım mı?''
Neye?
''Anlat önce '' dedim.
Eline siyah boya kalemi aldı.
İki eliyle başımı geriye yatırdı.
''Önce elmacık kemiklerinizden başlayacağız''
''Onu demiyorum Samanta.
Ne yapıyorsun yüzüme?''
Ellerini yüzümden çekti.
''Tanınmamanız için sizi değiştiriyorum
Oğuz bey.
Anlatılmamış sanırım.
Operasyonun gizliliği için bu gerekli.''
Şimdi parçalar yerine oturuyordu.
Değişecektim.
Hem de baya bir.
Kafamı geriye yasladım.
Elleriyle alnıma dokundu.
''Dediğim gibi önce elmacık kemiklerinizi biraz değiştirmemiz lazım.''
Kalemle belli alanları kesik kesik çizdi.
''Dudak yapınızı da kalem kullanarak değiştireceğim.
Bu yarı kalıcı bir kalemdir.
Belli maddeler yardımıyla geçiyor.
Operasyon bitiminde sizi normale döndüreceğim.
Saçlarınızı keseceğiz.
Kafa yapınızı değiştirememiz zor olacağı için
Bazı kesim hileleri kullanacağım.
Gözlerinize damla akıtacağım.
Biraz yakacak.
Biçimini değiştireceğiz.
Biraz da iri olabilir belki.
Bakalım''
Yüzüme binlerce iğne yaptı.
Sakallarımı değiştirdi.
Kesti.
Gözlerimi feci yakan bir damla yaptı.
Burnuma minik iğnelerden yaptı.
Belli formda sabitlemek için sardı.
İç tamponlar koydu.
Tırnaklarımı değiştirdi.
Bildiğin kısa takma tırnak taktı.
Ellerimin biçimiyle oynadı.
Ne teknoloji varmış amk.
''Yaklaşık üç saat sonra sargılarınızı açabilirsiniz.''
Dudaklarım da sargılı olduğu için zar zor konuştum.
''Ceylana hemen yapmıştınız.
Dosyasını okudum da'' dedim.
Koltuğu kendine çevirip karşıma oturdu.
''Ceylan'' dedi ellerine bakarak.
Onun için 512'ydi ajandı.
Belki en yakın arkadaşıydı.
Ama görse
Konuşsa tanıyamazdı.
''Ceylanın ki basitti.
Bir iki günlüktü.
Sizinki ciddi anlamda uzun vadede .''
Bu biraz korkutmuştu beni.
Nasıl uzun vade?
''Gün ver?''dedim sabırsızca.
''7gün''dedi huzursuzca
Oh
7 ay falan sanmıştım bi an.
İyi yapılırdı.
Şimdi şu kadını araştırmalıydım.
Uçaktaki ekipten bir adam gelip kalınca bir dosya tutuşturdu elime.
Bakalım bizim bayan gizemli kimmiş.
Hayat hikayesi bildiğimden değşik.
Resimler fena.
Tam bir hanım efendi.
Silah tüccarı abisinin yerine geçmiş.
Herkes abisini saklanıyor sanıyor.
İyi bu kozumuz olsun.
Onun dışında?
Bazı alışkanlıkları var.
Sevdiği şaraplar.
Bi kere de bira sevin amk.
İlla elit olacaksınız ya.
Off yüzüm fena halde acıyor.
Yakışıklılığımı soldurdunuz be.
Havam yeterdi ya neyse.
Bakalım aşk hayatın nasıl gidiyor ?
Ah böyle kadınlar hep tutkulu yaşar.
Ama aşık olduğun adam hayatım.
Tam bir fatih.
Kadınlar neden kendilerini üzecek erkeklere tutulup sonra da bütün erkekleri suçlarlar.
Bunu anladığım zaman dünyaya bi daha gelicem ulan.
Gerçi o zaman ben de Ceylanı üzmüş oluyorum.
Üzüyor muyum?
Üzüyorum lan kızı sanırım.
İstediği gibi olamıyorum.
Kızım senden önce aşık olmamış bir ayıya
Önce sevgili olmasını öğretecektin.
Teklif ne
Çok üst boyut
Beyin error verdi.
Of Ceylan.
Bi vatan sevgimden bi de sana olan sevgimden bu haldeyim.
Şu tipe bak amk.
Ben odamda bi yandan dosyayı kurcalayıp bir yandan da kendimle ve Ceylanımla konuşurken
''Gel Samanta'' dedim yüksek sesle.
Kapalı kapının ardından gülümseyerek girdi.
''Bordo bereli efsaneleri gerçekmiş'' dedi yarım yamalak Türkçesiyle.
Omuz silktim.
''Neler söyleniyor bilmiyorum hakkımızda
Sanırım sen de öğrenmek istemezsin ''dedim gülümseyerek.
Ya da sargılardan yapabildiğim kadarıyla.
Karşıma oturdu.
İçini kemiren şeyler vardı muhakkak.
Anlatmak istediği şeyler de vardı.
''Seni dinliyorum '' dedim.
Daha büyük gülümsedi.
Bembeyaz dişleriyle hafif melez teni güzel bir uyum yakalamıştı.
Karşıma geçip oturdu.
''512
Yani Ceylan'' dedi aceleyle ekleyerek.
Başımla devam etmesi için işaret ettim.
''Mutlu olduğunu biliyorum.
Mutlu olmadığı yerde durmaz.
Ama nasıl olduğunu çok merak ediyorum yine de'' dedi.
Tam bir dosttu bu kız belki de.
Ama benim de ona soracaklarım vardı.
''Ceylan..
Ceylan mutlu.
Kendini bir yere ait hissediyor.
Hatta benden de bağımsız bir durum.
İdealleri amaçları var artık.'' dedim.
Sanırım onun sahip olmadığı şeylere parmak basmıştım.
Ama hayır.
Bu kızı orduya yutturmam mümkün değildi.
Ne diyecektim
Arap mı?
Biz bunu çölde bıraktık.
Almayı unutmuşuz.
Güneşlenmiş salak!
''Oğuz ben..''
Sözünü kestim.
''Neden Ceylan'a ölmediğini söylemedin?''
Derin bi iç çekti.
''Avcı beni oraya çağırdığında iki günlük bir iş olacağını.
Ceylanın bunu bilmemesi gerektiğini.
Senin gelip alacağını.
Ama şuan başkalarına sanki ekip kurmuşuz gibi göstermemiz gerektiğini söyledi.
Şuan ben Mike ve Avcı sanki ekipmişiz gibi davranıyoruz.
Ceylan sanki hala aramızdaymış gibi.
Biliyorsun babası çok aranan tanınan ve düşmanı çok olan biri.
O yüzden Ceylan bir an önce uzaklaşmalıydı''
Araya girdim.
''Ceylana mail atmışsın?''
Anlamamışım gibi devam etti yakınarak.
''Buradan umudunu kesmesi lazımdı.
Beni öldü bilmesi
Oraya tutunması
Hatta ve hatta Avcı'yı bir düşman olarak bellemesi lazımdı.
Plan işledi yani''
Arkama yaslandım.
Avcı gerçekten sevmişti ulan bu kızı.
Ve Ceylan da zorunluluktan sevmişti belki de beni.
Tamam belki o kadar uç boyutlu değil ama
Yalnızdı.
İhanete uğramıştı.
Güveneceği birine ihtiyacı vardı.
Tabi ben de duygularıma çok hakim olamadım falan.
Derken
Böyle bir yanılsama yaşadı.
Resmen sevgilisinden kazık yemiş kıza atlamış oluyordum.
Duygusal boşluğundan yararlanmıştım.
Belki de bu yüzden benim evlenme tekliflerimi kabul etmiyordu.
Sonuçta doğru adamı bulunca teklifin bi önemi kalmaz.
Evet der geçersin.
Büsbütün canım sıkılmıştı.
''Oğuz?''
İrkilerek Samanta'ya döndüm.
''Daldın.
Diyordum ki evleniyormuşsunuz?''
''Haa
Sen de mi duydun ya?'' dedim hem aklımdakileri kovmaya hem de kendime gelmeye çalışırken
''Duydum,tebrik ederim'' dedi.
Başımla sağol işareti yaptım.
Konuşmak istemediğim bir konuydu
O da anlamıştı sanırım.
''Ceylan'' dedi gözlerini tavana dikerek.
''Çok farklıdır.
Anladım dediğin an anlamamışsındır aslında.''
Kahkaha attım.
''Biz genel olarak kadınlar diyoruz'' dedim.
Gülümsedi.
Ayağa kalktı.
''Sanırım sargılarınızı açma vaktimiz geldi.''
Heyecanlanmıştım büsbütün.
Polat alemdar'ın sargıları açılıyordu.
Ya da Ezel'in.
Allahım ne olursun çirkin olmayayım.
Geçici bile olsa
Eski karizmamı aratma bana
Kapattım gözlerimi.
''MrX
Aramıza hoş geldiniz'' dedi enerjik ses tonuyla.
Demek ki bok oldu.
Bana moral vermeye çalışıyor.
Çirkin olduysam siktim belanı bey baba.
Hadi Bakalım.
Vaaay
İyiymiş be oğlum.
Gülümse bakıyım.
Yakıyorsun gene aslanım.
''Nasıl olmuş?'' dedi Samanta geniş gülümsemesiyle
Gözlerimiz aynada kesişti.
''Beklediğimden iyi'' dedim tüm dürüstlüğümle.
Harbiden yakışıklı piçin teki olmuştum.
Tamam yakışıklılık damarımız da var da.
Elinde kağıtla geri geldi.
''Şu cümleyi okuyabilir misiniz?'' dedi.
Elinde bir bilgisayar bilmediğim bir teçhizat vardı.
Dediğicümleyi okudum.
Bilgisayarda belli düzenlemeler yaptı.
''Ağzınızı açar mısınız?''
Elinde küçük mikroçiple boğazımdan içeriye elini sokup
Tam ses tellerime hafifçe bastırdı.
Çip sanki canlıymış gibi boğazıma tutundu.
Kusma isteği geldi.
İğrenç bir duyguydu.
''Özür dilerim.
Söylersem böyle olacağını kendini daha çok kasacaktın''
Sağol bacım.
Makbule geçti.
''Sorun değ.''
Sesim?
Baya değişmişti.
Hazırdım artık.
Paris
Beni bekliyordu.
Mr X
---------------------------------
Karşımda oturan kadın.
Hala istifini bozmamıştı.
Böyle uyuyor olamazdı değil mi.
Put gibi.
Sadece gözleri kapalı.
''İnişi az bir süre kaldı efendim'' oradaki kızlardan biriydi.
Başımla tamam işareti yaptım.
Şimdi Vegas günleri başlayacaktı.
Hepimiz için.
Onları gördüğümde ne olacaktı?
Ceylan beni gördüğünde?
Ben onu gördüğümde daha doğrusu.
Tanımayacaktı beni
Ve bu da beni kırmayacak mıydı?
Anlasa bir dert anlamasa başka bir dertti benim için.
Anlarsa yanımdaki kadını
Temsili değil
Gerçekten
Öldürebilirdi.
Sonra da beni doğduğuma pişman ederdi.
Bu operasyon suya düşer
Biz de otuz yıllık terörde bir arpa boyu yol alamazdık.
En iyisi uzak durmaktı.
Dayanabilir miydim?
Çok özledim lan ben
Kokusunu
Gülüşünü
Kızışını
Göğsümde uyumasını.
''Kimi düşünüyorsan oldukça şanslı olmalı.'' dedi buzdan prenses.
İstifimi bozmadan gülümsedim.
''Seni düşünüyordum''dedim.
Beklemediği bir tepkiydi.
''Aşık mı oldun bana yoksa'' dedi ukalaca.
Tek kaşımı kaldırıp
''I-ıh
Ben değil,sen
Bir zamanlar olmuştun.''
Anlamadı.
Yüzünü buruşturdu.
''Bay Solo diyorum.
Vegasta bizimle olacak''
//Polo resimdeki :)
Henry Cavill
Vegas'a hepsi aynı anda insin diye gecikti.
Diğer bölüm Vegas arkadaşlar:)//