512

Por cheesepeake

1.3M 69.3K 4.9K

''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum... Más

512
Hot Mexico
Ramada part-1
Ramada part2(İHANET)
HUNTER
Jackass
Tekinsiz
Hunted
Kızıl
One night stand!
Şahin
Ölü İkizler
Aile
Honeytrap
Stalker
Kurtarma Operasyonu
O şimdi asker
Psikolojik Tahribat
Yalanlar Üstüne
Ceylan
Samanta
Kazı Asker!
Ateş
Güven Atışı
Siktir Lan
Keşif
Bir ihtimal daha var
Dağ
Pusu
İkimizi de öldüreceksin asker
Huzur
Devlet
Eski
Karanlık
Taş
Geri bas!
His
Dağ Ceylanı
Çatal
Sevda
Sivil
Delta Force
Koruma
The GodFather
Karar
Ada
Yemek
Baba
Test
Ekip
Oda
Karakol
Komutan
Madalya
Nişan
Oldu
Bayrak
Tanışma
Bitmediniz
Ölüler
Eski Defterler
Düşük
Bir
Her şey
Bilet
Dosya
Beklenmeyen
Yüzleşme
Boşver
Bu da mı gol değil?
İlk kavga
Tatil
Hazırlık
Görev
Açılışa Doğru
Bay X
Acı aşk
Son akşam yemeği
Solo vs MrX
İz
Güç Savaşları
İstihbarat
İki kadın.İki adam.iki savaş.başlıyor.
Kasa
Hüküm
Ceylan vs Cateline
Hoşgeldin
Oyun Kurucu
Vegas'ta olan Vegas'ta kalır.
Açığa çıktık.
Gül
Beklenen.
Al bir de buradan yak.
Ava giden avlanmayı göze alsın.
Eski Dost Düşman Olmaz
Kasa-tura
Yüz 100
Güven kaybı
Biz bitti demeden bitmez
Adsız Bölüm 103
Arap baharı
Her Şey Vatan İçin
:)
Manipülasyon
İlla gel beni öldür diyor bu kız
İran
Hazır mısın?
Alev aldı buralar
Şehidan
Kartal
Jerma Betkar
Fena kesiğim sana
Ateş hattında bir ceylan.
Çözüldükçe düğümlendik.
117
Deniz taşkını
Geçiş

Gizemli Kadın.

10.4K 487 22
Por cheesepeake

Parisin arka sokaklarında,


Şimdilerde zencilerin hakim olduğu gettolarda,

Henüz sınıf ayrımı bu kadar belirsiz değilken,

Fakirler zenginlere özenmeden,

Zenginler de kendilerini halktan saymadan hemen önce 

Küçük bir evde minik bir kız çocuğu doğdu.


Gözlerini açtığı soğuk evdeki son sıcaklık annesinin onu öperken verdiği son nefesiydi.

Kardeşlerin en küçüğü olarak dünyaya gelen bu kız,

Sadece yaşça değil kaderiyle de en bahtsız olanıydı.


Kendisinden yedi sekiz yaş

-Kayıtlarda bu yaş daha küçük görünse de -

Büyük ablası tarafından kah yardım toplayarak

Kah da dilenerek büyüdü.


Fakat banliyölerde yaşayan bu küçük aile,

Biliniyordu ki

Hasta babaya bakan çocuklar,

Cılız bir ışık altında her gece toplaşırlardı.


Hasta babalarıysa

Ne kadar ölmek istese de 

Bir türlü zamansız gelen ecelle anlaşamaz,

Çocuklarına yük olduğunu hissederek günden güne 

Çukurlaşmakta olan yatağına kendi mezarını kazardı.


Rivayetlere göre kesin olmasa da üç kardeşin en büyüğü

-Erkekti-

Her sabah Paris'in lüks semtlerinde dolaşır,

Zenginlerin paralarına uğursuzluk gelmemesi için

Şoförleriyle ya da hizmetçileriyle yolladıkları paraları

Kıyafetleri ya da yiyecekleri toplardı.


Absürttür ki

Bu üç kardeş lüks yiyecekleri iyi bilir hale gelmişlerdi.

Hatta kendi kendilerine

Ekmek bulamıyorlarsa pasta yemek tabirinin 

-kısmen tarih bu sözü saptırsa da-

Oldukça uçlarında yaşıyorlardı.


Günler birbirini kovalarken abileri

Artık Paris sokaklarında zenginlerin vicdan mahsüllerini toplamaktan daha farklı bir iş yapmaya başlamıştı.

İki kız kardeşin bundan haberi olması da gerekmiyordu.

Küçük kız kardeşin ilk okula başlama yaşı geldiğinde 

Abileri Paris'in nispeten daha iyi bir yerine taşımıştı sıcak yuvalarını.

Karanlık adamlarla iş yaptığını bilmeyen minik kızımız

İlkokul yıllarında özel kolejlere gitti.

Ablası ise durumu az çok çözmeye başlamış

Her gece abisine yalvarır olmuştu.

Kapı pervazından dinlediklerini yorumlamaya çalışıyordu küçük kız.


Sorun ne olabilirdi ki?

Daha büyük ev.

Daha iyi yemekler.

Daha iyi okullar.

Abisini daha az görse de 

Hayatları daha yaşanılabilirdi.


Orta okula geçtiğinde Paris'in en iyi okuluna gidiyordu.

İki tane abisinin arkadaşıyla.

Sürekli ona eşlik ediyorlardı.

Silahlı olduklarını görmüştü.


Zamanla parçaları birleştirdikçe

Abisinin büyük işler peşinde olduğunu anlamıştı.


Abisinin günden güne artan korumacı yaklaşımları,

Eve bazen yaralı gelmesiyle

 işlerinin her zaman rayında gitmediğini,

Tehlikeli ve can acıtıcı olduğunu anlamıştı.



Evlerine yapılan bir saldırı sonucu 

Annesi saydığı ablasını kaybetmesi;

Küçük kızın hayat çizgisini değiştirecekti.



Yağmurlu bir Paris öğleden sonrası

Yağ gibi kayan otomobilde bunları düşünürken 

Öndeki adam

-Ki yakışıklılık sınırlarını oldukça zorluyordu-


''Cateline?''

Hiç bir açıklama yapmadan arabasına bindiren adam konuşuyordu.

Dudaklarını alaycı bir biçimde ısırıp başını tekrar cama çevirip konuştu

İsmini biliyordu genç adam.


''Oyun oynamayı sevmem bayım''


Bu sefer adam hafifçe gülümsedi.

Bir yandan da aynalardan sürekli arkasını kontrol ediyordu.



''Rica etsem 

 Arkadaki siyah arabaya ateş açabilir misin?''dedi hafif  sert bir Fransız aksanıyla.


Kadın duydukları karşısında bembeyaz dişlerini çıkararak gülümsedi.


''Bir an sıkıcı olduğunu düşünmeye başlamıştım ''dedi.


Küçük çantasının içinde bir silahı birleştirerek 

Arabanın sunroofundan çıktı.

Peşimizde kim var diye sormayı çok önceleri bırakmıştı.


Araba sarsılarak ilerlerken kadın da sürekli yalpalıyor 

Rahatsız bir durumda kalıyordu.

Sağanak yağan yağmur da görüşünü engelliyordu.


İçeriye girerek adama bağırdı.

Saçlarından tane tane yağmur damlıyordu.


''Neden biraz daha düzgün kullanmayı denemiyorsun''


Adam istifini bozmadan aydan bir kez daha arkadaki aracı kontrol etti.


''Kadınlar..'' dedi ağzının içinden.

  Arabayı stabil tutmamasının sebebi kadının hedef olmamasını sağlamaktı aslında.  


Kadın bu sefer gövdesini çıkarmadan sadece başını çıkarıyordu.


''Türksün''


Adam kısık sesle güldü.


''Öldürecek misin?

Yoksa soy ağacımı mı çıkartacaksın?''


Burada fazla oyalanmak istemiyordu adam.

Tabii kadının da kılına zarar gelmese iyi olurdu.

Ne de olsa emanetti.

Ve ne zaman bir emanete sahip olsa

Başı dertten kurtulmuyordu.


''Öküzlüğünüz uluslararası ''dedi dişlerinin arasından 

Adam duymadı

Duysa da aksini söylemezdi.


Kadın işine geri döndü

Bir iki sinirli atış yapıp geri çekildi.

Sakince koltuğa geri oturup ıslanan silahını üzerine sildi.

Bir hanımefendi gibi kıyafetine çeki düzen verdi.

Islanan saçlarını arabaya bindiğinde koltuğa bıraktığı şapkasıyla gizledi.

Çantasından küçük bir aynayı acelece çıkarttı.

Rujunu tazeledi.


Kendisini izleyen adama gözü kaydı.

Adamla dikiz aynasında göz göze geldiler.


''Nereye götürdüğümü bilmiyorsun

Ama makyaj yapmayı da ihmal etmiyorsun''dedi alayla


Kadın aynasını bir hamlede kapattı.

''Şak '' sesiyle 

Aynayı çantasına koyması bir oldu.


Arkasına son derece öz güvenle yaslandı.


''Biz Fransız kadınları,

Ölümü bile güzel  karşılamak isteriz.

Sizin kadınlarınız

Kendilerine bakmıyorlar sanırım

Garip karşıladığınıza göre''


Çantasından çıkarttığı ince slim sigarasını yeni tazelediği ateş kırmızısı dudaklarına götürdü.


''Bizim kadınlarımız..''dedi adam düşünceli bir vaziyette..


Sonra kendi kendine gülümsedi.


''Hiç bir Türk kadını tanıdın mı?'' dedi söyleyeceği şeylerden vazgeçerek.


Kadın bu soru karşısında şaşırdı.

Kendi kadınlarını öveceğini düşünmüştü.


Sigarasını yakmaya çalışırken hayır anlamında başını salladı.


''Tanışacaksın'' dedi adam parmaklarıyla direksiyonda ritim tutarken.



------------------------------------

Ceylan.


''Hadi millet toparlanın artık

Geç kalıyoruz.''


İrkilerek uyandım.


Deniz'in sesiydi bu.

O kadar güzel uyuyormuşum ki.

Bebekler gibi.


Derin bir iç geçirdim.

Geçiremedim.

Göğsümü şişiremiyordum.

Tamamen bir kalıp sabuna karışmıştım.



''Acele etme çıkaracağız şimdi'' dedi Deniz gülümseyerek.

Biraz daha rahatladım.


Sonunda bu parkur bitmişti.


Ben de bitmiştim


Jelimsi yapımı bir sıvı yardımıyla yıkadılar.

Hemen bir bornoz giydirdiler.

Ve beni 

O çok bilindik yönetmen koltuklarından birine oturttular.

Kadınlar yanımızdan ayrılırken Deniz dizlerinin üzerine eğilip benimle aynı hizaya geldi.


''Gitme vakti Ceylan

Hazır mısın?'' dedi heyecanlı heyecanlı.


Anlamamıştım.

Üşüyen bedenimin etkisiyle dişlerim birbirine çarparken


''Nasıl yani?

Hemen şimdi mi?

Ben hazır mıyım?''

Saç makyaj

Kıyafet

Bilgiler?

Bana kimse brifing vermeyecek mi?

Denizle başa başa kaldım resmen!


Dizlerimden güç alarak tekrar ayağa kalktı.


''Dünyanın bir ucuna gidiyoruz diyorum.

Heyecanlansan diyorum.

Hani benim ilk olacak ya!''


Bu kız benden daha çok şey biliyordu.


''Nereye gidiyoruz ki?''



İki elini saçlarına geçirip karıştırdı.

''Irrhhhh''


''Sakin ol Deniz

Hevesini kaçırmasına izin verme''


Sonra bana hışımla dönerek.


''Hadi

Hadi 

Hadi''dedi.

Kendi de önden önden dışarıya çıktı.


Bildiğin bornozla gidiyordum.


''Heyy

Beni bekle!''



Doğruca bahçeye çıkıp piste doğru ilerledi.


Piste kadar takip ettikten sonra durdum.

Orada beni bekleyen simsiyah bordo şeritli bir özel uçak duruyordu.

Selim.

Yusuf komutan.

Babam son kontrolleri yapıyorlardı.


Uçağın kapısından altın renginde bir merdiven iniyordu.

Çok hoş bir hostes de beni görüp gülümsedi.

Hemen bornozumun yakalarını düzeltim kemerini sıktım.

Saçlarımda bir sürü yağ ve bilmediğim kimyasallar vardı.

Hepsini saç havlusuyla saçıma sabitledikleri için şuan

Duş Kaçkını filmi çekiyor gibiydik.



Kimseyle göz teması kurmadan yavaş yavaş uçağa çıktım.


''Hoş geldiniz Ceylan hanım'' dedi hostes

Kıyamam.

Ben de kafam yerde küçük bir selam verip doğruca içeriye geçtim.


İlk girdiğim yer hafif salonvariydi.

İleride odam olmalıydı.

İlerleyerek odanın kapısını açtım.


Deniz devasa yatağıma atlamış

Yüzüstü yatıp 

Bir yandan çikolata yiyor

Bir yandan da içkisini yudumluyordu.

Ne ara buldun ne ara yedin


Kendimi sırtüstü yatağa bıraktım.


''Hazırlayıııın beniiiii'' dedim en ölgün sesimle.


Deniz kafasını sakince bana çevirdi.

Sonra bir ısırık daha aldı çikolatasından.


''KIZLAAAAAR

PART İKİ BAŞLIYOOOOOR''diyerek dışarıya seslendi.


-------------------------------------------

''Siz ikiniz.

Modern Araplardansınız.

Özellikle sen 

Avrupalaşmaya çalışan yeni kuşak bir arapşehisin.

Bu özelliğinle tavlaman lazım.

Bu zamana kadar pis ve kaba görüldüler.

Senin albenin bu olacak.

Kibar bir beyefendi ama köktenliğini koru ki Arap olmadığın anlaşılmasın.

Al bu senin dosyan!''


Dosyayı bana uzattı

Uzanıp aldım.

Sonra Gül'e döndü.


''Kızım

Sen de yeni nesil

Modayı takip eden.

Trend mi Frend mi 

Onlardan anlayan bir Arap kadını olacaksın.

Bölgesel dokun olacak 

O Arap kadınlarının esrarengiz çekiciliğini göstereceksin


Sesli bir şekilde boğazımı temizledim.

Orhan komutanla Gül dönüp bana baktılar.


''Ne?''dedi Gül.


Gayet kendimden emin.

Çizgilerimden taviz vermeyen bir kocaydım şimdi.


''Kızım seksi Çekici falan olmayacaksın.

Eşimsin lan sen benim.

Uzun ferace giyeceksin.

Saçlar kapalı.

Makyajsız olacaksın.''


Gül duyduklarına sinirle cevap vereceği sırada Orhan komutan durdurdu.


''Kızım hadi git sen hazırlan

Biz seni almaya geleceğiz.''


Biz de Ceylanın babasının tesisinde bulunuyorduk.

Tüm operasyon buradan yürüyecekti.

Oldukça şahane bir yerdi.

Tugaydan sonra burada bile tatil yapardım.


Gül çıktıktan sonra Orhan komutan bana döndü.


''Zevzekliği bırak Barış 

İşimize bakalım''


Koltuğumda dikleştim

Tüm ciddiyetimle Orhan komutana odaklandım.


''Terör örgütünün ele başları dağlarda ovalarda bulunmuyor biliyorsun.

Hepsi yurt dışında.

Yaklaşık  beş kişilik bir çekirdek kadrosu gideceğiniz yerde.

Bir otel açılışına katılacaksınız.

Dünyanın her yerinden 

Tabiri caizse dünyayı yöneten görünmez adamlar gelecek.

Öyle yok ABD başkanı falan değil.

Onları yöneten adamlar.

Ülkeleri yönlendirenler.

Tabi ki bizimkiler de bu jeopolitik çatışmaların ana kahramanları.

Bazı anlaşmalar yapacaklardır.

Ama bu adamlar farklı adamlar.

Korunan adamlar.

Elinde silah görmezsin.

Senden benden kibar takılırlar.

Şimdi.

Ceylanın sözünden çıkmak yok''


İtiraz etmek için öne atıldım.


''Dinle''dedi eliyle.


''Kız bu işleri iyi biliyor.

Dağda sen

Düzlükte o.

Egolarını kendine sakla.


Siz bilgi toplayıp etrafı kolaçan edeceksiniz.

Anlaşmanın ne zaman olacağı önemli.

Açılış üç gün sürecek.

En ufak bir sızıntı sizi ele verir.

Adamlar gittikleri her yerde istihbarat alırlar.

Şuan bu eve mi geldi.

Akşam ne piştiğini bilmek ister bu adamlar.

Basit düşünme.''


Kafamı salladım.

Öne eğilip işaret parmağını bana sallayarak konuştu.


''Gülün kılına zarar gelirse şayet 

Dönme asker kal orada.'''



İki günlük hemşire mi doktor mu belirsiz kız bile bizden değerliydi.

Pes.

Ne olacak be kıza.

Yürürken ayağını burkmasa bari.

Operasyon suya düşer.

Biz tutuklanırız.

Devlet sahip çıkmaz.

Kızı da kaçırmam gerekir İnterpol bizi arar.


''Hadi oğlum yürüsene?''


İrkildim.


''Nereye komutanım?'' dedim gayri ihtiyari


''Seni zengin yapmaya..''




Seguir leyendo

También te gustarán

318K 13.2K 36
Kocam, bin adamın bir kurşunuyla öldürüldü. Ben ise, bin kurşunla tek bir kişiyi öldüreceğim. "AKSİYONUN EN ÇARPICI SERİSİ" Kocası, bir suikastte öl...
266K 14.1K 46
Alya özer (asil ) küçük yaştan beri ailesinin intikamı için yanıp tututuşur tam herşey bitmişken gerçek ailesi ortaya çıkar.
103K 6.6K 36
Bakışlarım son kez telefonumun açık olan ekranına kaydı. 00.00 Dudaklarımda acı bir tebessüm oluşurken telefonuma gelen bildirimle birlikte kaşları...
13.5K 920 23
What happens if the investigator falls in love with the accused?💔 تحتوي على 🔞