Askeri Okul

By okuyanestezici

45.4K 1.5K 359

Nefes Yağmur KUTAY ... Hayallerinin ardınan evi terketmek ? Gururuna bazı şeyleri yedirememek ? Bütün hayatı... More

AO -1
AO-3
AO-4
Nerede Kaldı Bu Yeni Bölüm?

AO-2

9.8K 328 35
By okuyanestezici

Multimedya ; Nefes ve Zeynep'in kıyafetleri.

1 ay geçmişti neredeyse evden ayrılalı...
Zeyneplerin evinde kalıyorum hala. Bana Zeynep'in yatağının yanında yer yatağı yaptılar. Zaten her burda yatıya kaldığımda onda yatarım. Çok güzel ve değişik oluyor seviyorum yani bu yatağı. Askeri okul sınavlarını da geçtim. Herkesi tek tek mülakata çağırıp öyle kabul edip etmediklerini bildirdiler. Tek gittim o gün de ve 4 tane eğitim subayının karşısında bir mülakata girdim. Bazı sorular sorarak beni denediler ardından birkaç egzersiz hareketi yaptırdılar ve sonucunda beni kabul ettiler. Aslında bu kadar kolay olacağını sanmıyordum. Fazla zorlamadılar yani. Neyse kabul edildim ya o önemli. Haftaya başlayacağım zaten o zaman hersey daha güzel olacak. Ha bu esnada annem ve babam Zeynep'in anne ve babasıyla konuştu ancak Sedat amcam ben istemediğim sürece beni göndermeyeceğini kesin bir dille belirtti. Bu işime de geldi açıkçası. Gitmek istemiyorum o yalan dünyaya. Ben kendi halinde daha mutluyum. Hedeflerim doğrultusunda  emin adımlarla yürümeliyim bunun için de sakin kafa gerekli.

" Nefes ! Benim siyah ceketimi gördün mü ?"

Aniden gürültüyle odaya giren Zeynep ile biraz ürktüm.

"Sakın ol kızım ya bu ne telaş ?!"

"Ya ondan degil de şey annem İremler'e gidecekmiş ben de gitsem iyi olur anla işte yaa !"

Tabi Zeynep'in bu cümlesi üstüne beni aldı bir gulme krizi. Derdini anlamıştım . İrem, Hafize teyzenin komşusu aynı zanamda 'kankası' Gülseren teyzenin kızıydı. Buraya kadar herşey normal ama olay burda başlıyor. Gülseren teyzenin birde oğlu var. Adı Burak. Esmer bir çocuk ve gayet yakışıklı. Bizden 3 yaş büyük yani 20 yaşında. Bizim Zeynep ise son 1 yıldır ona yanık ancak bunu bir türlü Burak'a söylemiyor. Sonra da gelip benim başımın etini yiyor....

Kahkahamı  zor tutarak " Bekle bekle ben de geleyim de senin o panik halini görüp neşeleneyim biraz ." dedim. Ancaaak cümlemin sonunda bir yastığın kafamla buluşması bir oldu. Daha fazla uzatmaya gerek yok bence. Susmalıyım.

Hemen üzerime birseyler geçirip takıldım bizimkilerin peşine. 2-3 dk ya varmadan gelmiştik zaten Buraklara. Hafize teyze kapı ziline basar basmaz Zeynep üstüne çeki düzen vermeye başlamıştı. Ona gülüp önüme döndüm. Kapıyı çok tatlı bir kadın olan Gülseren teyze açtı.

"Ayy canlarım hoşgeldiniz. Buyrun geçin geçin. A aa sen kimsin kızım maşallah tü tü tü! " 

O demin çok tatlı dediğim teyzenin beni tükürüğü ile yıkamasından sonra sonunda içeri geçebilmiştik.

"Gülseren cim o benim Zeynep'in en yakın arkadaşı." Diyerek geçiştirdi sağolsun Hafize teyze.

İçeri de konsol oyunu oynayan iki tane taş varlık görmem ile resmen şok olmuştum. Bunlar neydi böyle ? İkisi de esmer ve çok yakışıklıydı. Zaten bence erkek dediğin esmer olmalı yani ben esmer erkek severim. Şimdi sarışın erkekler renklilerle yıkanmış gibi geliyor bana. Neyse anladınız siz.
Henüz bize bakamamışlardı bile hatta bence farketmediler. Çünkü ekrana öyle bir bakıyorlardı ki ben de dikkatli bakmaya başladım.

" Hadi be pes mi atıyosunuz ?!".

İkisinin de dikkatini çekmiş olacağım ki bir anda gözler bana döndü.

" Eee şey pardon... Ben bir futbol manyağıyım da ondan bir anda heyecanlandım. "

"Ne güzel oynamak ister misin ?"

Çocuğun bunu demesi ve gulumsemesi üstüne bizim Zeynep'in iç çekmesiyle anladım ki bu cocuk Burak' dı.

"A şey sorun olmayacaksa eğer bir tur oynamak isterim. " utançla başımı eğdiğim  sırada diğer çocuğun kalktığını gördüm. Bana bakıp "Al ben de tam bırakıyordum bu Burak iyi oynayamıyor ondan zevki çıkmıyor. " deyip ufak bir tebessüm etmişti. Ben şaşkın şaşkın hala yüzüne bakarken Burak' ın elime kolonu vermesiyle kendime geldim. Sen gülme adını  bilmediğim çocuk. Yoksa kendime gelemem ben . Ne olmuştu ki aniden ya ? Resmen etkisi altında kalmıştım.

Burak' ın oyunu hazırlamasıyla maça başladık. Bayagi iyi ilerliyordum. Bir süre oynadık ve uzun uğraşlar sonucu maçı 4-3 ben kazandım.
Biz oyun oynarken İrem ve Zeynep Gülseren teyzenin hazırladıklarını masaya yerleştirmekle uğraşıyorlardı. Ahahah onlar çalışsın ben pes atayım. İşte böyleyim ben ne yapar ne eder işten sıyrılırım. (Kötü kız kahkahası)

Gülseren teyzenin bizi sofraya çağırmasıyla oraya geçtik. Birseyler atıştırırken ve çay içerken Zeynep'in Burak'a bakışmaları da gözümden kaçmamıştı.

"Ee kızlar siz neler yapıyorsunuz anlatın bakalım. Kızım sen de anlat bakalım kendini. Seni de tanıyalım. "

Gülseren teyzenin bu sorusuyla hemen lafa atıldım.

"Ben Nefes. Bazı nedenlerden dolayı Zeynep'lerde kalacağım bir süre. Eee şey bu yıl lise bitti ikimizinde. Ben de askeri bir okula kayıt oldum. Gelecek hafta başlayacağım. Bu kadar" deyip gülümsedim.

"Maşallah kızım maşallah. İsmin de kendin gibi güzelmiş. Sen neler yapıyorsun Zeynep ?"

"İyiyim Gülseren teyze , sağol. İşte ben de üniversite kayıtlarını hallediyorum bu ara. Öyle."

"Aa kazandın mı ? Ne okuyacaksın peki ? "

" Evet kazandım. Hukuk okuyacağım."

"Ay maşallah kızım. İyi iyi okuyun aferin." Deyip içten bir gülümseme yolladı Zeynep'e. Bence bu işin sonu iyi olacak gibi ama bakalım.

Gülseren teyze devam etti. " Ha siz bilmiyorsunuz tabi bu benim kız kardeşimin oğlu Eymen. Burak'la aynı yaştalar..."

"Tamam teyze! Şey Nefes'di değil mi ?"

"Evet." Oha neden sordu ki şimdi bu ?!

"İstanbulda mı gideceksin şu askeri okula ?"

"Evet. Beykoz'da." Ayy merak etmiş resmen çocuk ya !

"Hmm birsey için merak ettim de." Deyip önüne döndü. Sanki kaşları çatılmış gibiydi. Anlamadım ki şimdi neden sordu. Neyse bakalım yakında çıkar kokusu.

Sonrası daha çok Gülseren teyze ve Hafize teyzenin konuşması ile geçen bir misafirlik olmuştu. Sonunda kalkıp eve gelmiştik. Resmen gerginlikten otururken yorulmuştuk. Eve gelince Zeynep bir saat bana Burak'ı anlatmıştı. Bıktım kızım artık yaa.

"Zeynep lütfen bak tamam anladım cidden. Tamam Burak'ın gülüşü güzel,  sesi güzel , kendi güzel. Tamam! Acı bana! Piliiiz! "

"Of iyi be abartma sadece 50 dk dır anlatiyorum. "

"Oha haklısın çok azmış! "

"İyi tamam ya uyu uyuycaksan karışmıyorum."

"Aynen uyuycam ben hadi sen de uyu. İyi geceler bebek .' Deyip ona öpücük attıktan sonra yatağıma iyice bir yerleştim. Daha sonra aklımda nedendir bilmem Eymen geldi. Aklımda Eymen ile derin bir uykuya daldım.

***

" Pişt galk gız soğan doğra !"
" Telgrafın tellerine kuşlar mı konaaaar "
"Sen beni nasıl terkettin bırakıp gittin çok ayıp ettin eyvallah ! Şimdi halsizligin tutsun motorun bozulsun!  Domuz gribi ol inşallah! !!"
"Alekta movik movik !"
...
Zeynep'in şu sesi yüzünden kafamda tepinen keçilerle uğraşırken bir de üstümde tepinen öküz eklenmişti buna.

"Zeynep kalk üstünden ! Salak mısın kızım sen yaa ? Sabah sabah ne istiyorsun benden ?"

" Angara'nın bağları da büklüm büklüm yolları. ...."

"O yollar bi yerine girsin Zeynep! "

"Ya Nefes kalk kızım kalk daha halay çekicez lo !"

Ben ona ufo gören masum köylü gibi bakarken o kendinden geçmiş bir vaziyette odada koşturuyordu. Sakince ona yaklaştım ve önünde durdum. Ondan sonra tokatı suratına geçirdim. O ne olduğunu anlayamazken ben lafa girdim.

" Zeynep sen mal mısın ? Niye sabah sabah Mahmut Tuncer yutmuş gibi davranıyorsun ?!"

" Ya kanka bil bakalım ne oldu ? "
Derin bir nefes alıp sabır diledim.

"Ne oldu ?"

" Kızııım Burak beni instagram dan takip etmiş! "

"Ebenin amı Zeynep! Salak ! Bana bu saatte bunun için mi işkence ettin lan !?"

"Sakin ol yaa çok heyecanlıyım napiyim ?"

Onun o yavru köpek suratına daha fazla dayanamadım ve bir tane yastık geçirdim. Hayır yani gidip öpeceğimi mi sandınız?  Nööö!

Uykum da kaçtı zaten şu mal yüzünden. Kalkıp birseyler yemek için mutfağa gittim. Hafize teyze heralde dışarı çıkmıştı. Takmayıp odama girdim ve üzerimi değiştirdim. Tabi benim giyindigimi gören Zeynep'de bana ayak uydurdu. ( kıyafetler multide )

Üzerimizi giyindikten sonra dışarı çıktık. Nereye gideceğiniz bilmediğimizden birazcık yürüyüp bekledik ve bir yer bulmaya çalıştık. O sırada yan binadan taş varlıklar olan hani Burak ve Eymen çıktı. Bizi görünce gülümsediler ve Burak önde Eymen arkada bizim yanımıza geldiler. Burak'ın gelir gelmez Zeynep'e sarılması üzerine ben de Zeynep 'de bayağı bir şok geçirdik resmen. Burak ayrılıp kendini toparladı. " Ee şey pardon bi an görünce. Neyse ya naber ?"

" İ-iyiyim " Zeynep neden kekeliyon bebeğim bu kadar heyecan yapma bee ! Üzdün.

"Ee nereye gidiyordunuz ?"
Eymen ilk kez konuşmuştu. Ay bunun sesini de her duyduğumda daha bi beğeniyorum sanki. Saçmalama Nefes saçmalama kızım. Platonik iyi birsey değil unutma , kendine hakim ol !

Kendimle olan bu iç savaşımdan sonra " Hiç dışarı çıktık ama nereye gideceğimize karar veremedik. "

"Aynen çıktık ama böyle boş boş duruyoruz."

"E o zaman beraber birşeyler yapalım. "

Ben fesat time a bağlarken Zeynep cevap verdi. "Olur. Dimi Nefes ?"
" Evet evet tabi de ne yapacağız?"
Eymen'in küçük ve kısık kahkahasıyla ben de kendimi tutamadım ve gülmeye başladım. O sırada bize garip bir şekilde bakan Zeynep ve Burak'ı pek aldırmadık.
" bowling? " diye önerdi Burak.
"Harika !" Zeynep atlamıştı hemen ama ben bilmiyordum ki oynamayı.

"Şey ben bilmiyorum oynamayı."

"Hallederiz biz yaa dert ettiğin şeye bak ." Burak'ın bu rahat tavrı beni de rahatlatmıştı ve kabul ettim. Sonra Eymen arabasını getirdi. Oha lan arabasi varmış. Ben şok. Neyse. Eymen'in arabasıyla 20 dk lık bir yolculuktan sonraki alışveriş merkezine geldik. Burada bir bowling salonu varmış. Önce girişte ayakkabı alıp onları giydik daha sonra takım oluşturduk.  Tabi bizim alık Zeynep ve bence (!) o da Zeynep'den hoşlanan Burak takım oldular. Ne beklenmedik olay  (!) 

Oyuna başlamadan, ben oynamayı bilmediğim ve takım arkadaşım da Eymen olduğu için bana birazcık öğretmeye çalışacaktı. O sırada da Zeynep ve Burak birseyler içmeye gitti. Kızım Zeynep bana dua et sen . Benim sayemde olcak bu iş ama Burak zaten umut vadediyor . Elime bir top aldım ve tuttum. Yani o kadar da biliyorduk, tutacak kadar.
Arkamda bir hareketlenme olunca hemen arkamı döndüm. Eymen'i görmeme şaşırmıştım.

"E hani ben sana öğretecektim ya ?"

"Ha evet evet haklısın pardon." Ah aptal kafam yaa. Çocuk ogretmeye çalışıyor. Eymen benimle pek temas kurmamaya özen göstererek arkama geçti ve biraz ogretmeye çalıştı. Ne kadar süre geçti bilmiyorum ama Zeynep ve Burak gelmişti.  " Ooo bakıyorum öğrenme aşaması pek güzel. " gülerek söylemişti bunu Burak. Biz de güldük ve boşverdik. Burak böyle bir tipti zaten. Mizahşör jojuk.
2 saat kadar oynadıktan sonra Zeynep ve Burak kazanmıştı. Eymen de çok güzel oynuyordu ama benim kaybettiğim puanlar yüzünden kazanamamıştık. Kaybeden kazanana yemek ısmarlayacaktı ki iyi de oldu çok acıkmıştık hepimiz. Tabi en çok ben.

Yemek yerken çok eğlenmiştik ve birbirimizi daha iyi tanımıştık.  Burak da mimarlık okuyordu. Üniversite 3' e gidiyormuş. Eymen hakkında pek bişey anlatmadı. Sorduğumuzda boşverin öğrenirsiniz demişti. Neyse ya banane ki zaten ama yine de insan merak da ediyordu şimdi. Yemekten sonra eve döndük. Ayrılırken Burak Zeynep ve bana sarılmıştı.  Çok cana yakındı ya çok sevdim ben bu çocuğu. Eymen sadece el sallayıp gitmişti. O da iyiydi ancak biraz soğuk ve mesafeliydi. Eve geldiğimizde saat 9 du. Zeynep ile biraz Arrow izleyip daha sonra yine binbir kavga ve şamata eşliğinde uyuduk.

Continue Reading

You'll Also Like

344K 25.7K 43
0536****: "Merdüm-i dîdeme bilmem ne füsûn etti felek Giryemi kildi hûn eksimi füzûn etti felek Şîrler pençe-i kahrımdan olurken lerzân Beni bir gözl...
662K 43.4K 30
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...
1.4M 47K 22
"Zorla evlendik farkındasın değil mi?" dedim dehşetle. Umursamadı ve gözlerimin en derine bakıp, belimde olan eli belimi okşamaya başladı. "Evet kar...
1M 13.7K 35
Aşık olduğu adamın evleneceğini öğrenen Mavi, çareyi en yakın kız arkadaşında bulur. Düğüne kısa bir süre kala acilen bir plan yapmaları gerekmektedi...