Altay bana dehşetle bakarken ben de helikopterden inenlere baktım.
''Tırsma lan bu kadar'' dedim.
Altay'ın keyfi büsbütün kaçmıştı.
''Barışa hiç iyi gelmeyecek bu '' dedi.
Barışın şuan ki tipini düşününce haklıydı.
Milletin ruh haline göre de iş ayarlayamazdım.
''Siktir Cüneyt'te gelmiş''dedi sinirle.
''Hadi kalk
Misafirlerimize hoş geldin de''dedim ayaklanarak.
''Ev kızı mıyım lan ben
Kolonya da tutayım istersen?''dedi bağırarak
''Altay adamlar bizim için geldi.
Uzatma artık''
Böyle tepki vereceklerini bekliyordum.
Ama şuan onlara ihtiyacım vardı.
''Amk bi de üç kişi gelmişler
Ne dedin sen tugayı ele geçirdiler falan mı?''
Cevap vermeden helikopterden atladım.
Cüneyt beni görünce yönünü değiştirip bana doğru yürümeye başladı.
Sonunda ortada buluştuğumuzda
''Yaşlandın mı bordo?''dedi ciddiyetle.
''Yaşlanmadan önce öldüreceklerimin lisetesindesin '' dedim.
Gülümseyerek sarıldık.
Askeri liseden arkadaşımdı Cüneyt.
Zehir gibiydi.
Diğerleriyle de tokalaştık.
Arkadan Altay geldi.
''Bizim Vecihi de buradaymış'' dedi Cüneyt arkadaşlarına dönerek.
Altay cevap vermedi.
Sadece elini uzattı.
Piçliklerini özlemiştim.
Ama benim timime yaptığında değil.
''Cüneyt'' dedim.
Bu ilk ikazımdı.
Hemen ellerini kaldırdı.
''Herkes kendi çöplüğünde'' dedi gülerek.
Onlar tugayın içine doğru yürürken
Altay kulağıma fısıldadı.
''Operasyonda sık şuna
Araya kaynasın''
Kahkaha attım.
''Ölü biri kaç kere ölür?'' dedim.
Altay'ın siniri geçecek gibi değildi.
''Gerekirse bin kere daha ''dedi dişlerini sıkarak
Omzuna vurarak öndeki üçlüyü takip etmeye başladım.
Altay da derin bir iç çekişle peşimden ayaklarını sürüyerek geldi.
Arkamı döndüm
''Git Barış'a haber ver'' dedim.
Altay omuz silkti.
''Kendi yediğin boku kendin anlat lan'' dedi
Sinirle yüzüne baktım.
Haklıydı da Barış da şuan muayyen günündeydi.
''Neyse gerek kalmadı ''dedi gülümseyerek.
Arkadan sesler gelmeye başlamıştı.
''Hassiktir''
Barış Cüneyte kafayı koymuştu.
Cüneyt'te Barışın burnuna yumruk atmıştı.
Hemen yanlarına koştum.
Ayırmak mümkün değildi.
''YETER LAN!''
Altay gelip Barışı tuttu.
Ben de Barışa yöneldim.
Cüneyti de kendi adamları tutuyordu.
İkisininde burnundan şarıl şarıl kan geliyordu.
Koridor birden kalabalıklaşmıştı.
Bütün askerler sanki mortal kombat izliyorlardı.
Bakmaya da çekiniyorlardı.
İki boğanın hedefi olmak isteyen yoktu.
''Revire'' dedim sertçe
''Oğuz seni sikicem oğlum.
Senin bu yaptığına yavşaklık denir''
Barış şimdi iki yakamı tutmuş bana saldırıyordu.
Kollarından tutup kendimden uzaklaştırdım.
''Büyümediniz gitti amk
Yürüyün revire
Suratınız dağıldı'' dedim sinirle.
Bunun bu boyutunu çok da ön görememiştim.
Eski defterler kapanmıyordu.
Revire önce biz girdik.
Gidip Barış'ı oturttum.
Hemşireye el kaldırdım.
Koşarak yanımıza geldi.
Barış sertçe suratını çevirdi.
''Nurten abla gelsin'' dedi.
Bu ne şimdi amk.
Beyimize hemşire de beğendiremiyoruz.
Etrafıma bakındım.
Nurten abla Cüneytle ilgileniyordu.
Cüneyt de pis pis Barış'a bakıyordu.
''Ben o hemşireyi bekleyeceğim''dedi bağırarak.
İyi işimize gelirdi.
Nurten ablayı istiyordu zaten.
''Üçün birini alırsın lan sen anca''
Ayaklandı Barış
Kızı da oturduğu yatağa fırlattı.
Bu çocuk harbi dengesizdi.
O ayağa kalkınca da Cüneyt'de ayağa kalktı.
''Ne o lan
Şimdi de hemşire mi sikiyosun?''dedi sırıtarak.
Bunu demesiyle Barışın üstüne atlaması bir oldu.
Revir birden karıştı.
Bu sefer Cüneyt'i Barışın elinden alamazdım.
Bel altı vurmuştu.
Ne ben ne de Altay karışmamıştık.
Hemşire kolumdan çekerek
''Ayırsanıza be!'' diye bağırdı.
Kıza döndüm.
''Hak etti'' dedim sakince.
Kız beklemediğim bir hareket yaparak Cüneyt'le Barışın arasına girdi.
Öyle hararetli kavgaya girilir mi be kızım.
Barış'ın yumruğu kızın kaşına isabet etti.
Biz kız araya girince hareketlenmiştik ama saniyeler içinde kız yumruğu yemişti.
Hemen Barış durdu.
Cüneyt de geriye savrulmuştu.
Barış kızın yüzüne bakakaldı.
Kız sinirle
''Otur şuraya komutan'' dedi.
Kızın kaşı açılmıştı.
Cüneyt de kendi köşesine çekilmişti.
Boks maçından bir farkı yoktu.
Kız kaşına elini bastırıp eline baktı.
Kanamaya başlamıştı.
Barış da çok farksız değildi.
Burnu daha kötü gözüküyordu.
Kırık olabilirdi.
Barış kızın kaşına hamle yapınca kız geri çekildi.
''Dokunma komutan'' sinirle gidip kaşına acele bir bandaj yapıştırdı.
Elinde bir sürü edevatla geri döndü.
Barış da sinirle çöktü yerine.
Nurten abla ikisinin arasına paravan çekmeyi akıl etmişti.
Ama Barışın paravana ihtiyacı yoktu.
Şuanda kırk kilometre ötede olsa gidip öldürecekti.
Biz de Altayla sessizce Barış'ın başında bekliyorduk.
Şu durumda bir şey söylemek ikimizin de harcı değildi.
Hele benim hiç.
Kız elindeki edevatları Barış'ın yanına bıraktı.
Barış kızı görünce yüzünü yere çevirdi.
Kız Barışın çenesini tutup yukarı kaldırdı.
Barış gözlerini kızın gözlerine kilitlemişti ama kız ona bakmıyordu.
Burnunun durumuna baktı.
Anlamış olacak ki elini cebine attı.
İki bozuk para çıkardı.
Sanırım yüzüne falan çarpacaktı.
Ama öyle yapmadı.
İki parayı da burnunun kenarına sabitleyip bi anda hızlıca aşağıya çekti.
Barış acıyla bir ah çekti
Burnundan bi anda daha çok kan geldi.
''İnsan bi acıyacak der'' dedi sinirle
Kız o kadar sabit duruyordu ki.
''Siz demediniz'' dedi kaşını göstererek.
Barışın diyecek lafı kalmamıştı.
''Nerden öğreniyorsun kızım bunları?''
Kız umursamazca omuz silkti.
''Ortadoğu'da gönüllü sağlık hizmeti verdim''dedi.
Şaşırmıştım.
Genelde doktorlar giderdi.
Onlar da uç tipler olurdu.
Bu kız
Gencecik.
Sen git savaş batağının ortasına.
Akıl alacak gibi miydi?
Gerçi Ceylan daha beterdi ya.
Kız Barışın burnuna iki tane tampon koydu.
Bandajla da ikisini sabitledi.
''Bir daha kavga edecekseniz beni bulaştırmayın'' diyerek arkasını döndü.
Altay tutamadı kendini.
''Bordoda bu kadar hava yok amk''
Barış sinirle dişlerinin arasından konuştu.
''Oğuz şu iti buraya çağırman için bana mantıklı on neden say
5 saniyen var''
''Akşam anlarsın''dedim.
Cüneyt'in işi bitmiş çıkıyordu.
Buraya bakmayarak akıllılık etmişti.
Yoksa bu sefer daha kötü şeyler olacaktı ve ben de karışmak zorunda kalacaktım.
Operasyona kadar kimse sağ kalmayacaktı.
Derin bir nefes aldım.
''Diğerlerini de toplayın
Orhan komutanın odasına geçin''dedim Altaya dönüp.
---------------
(Bölüm kısa ama buraya kadar yazdım devamını getiremedim yarın tatile gidiyorum:)
Oradan da yazarım ama ertesi gün olur:)
Sevgiler..