Kadınlar yatakhanesine gittiğimde saat gece dokuza geliyordu.
Oğuz bu kadar erken uyumazdı.
Ama beni de istememişti yanında.
Ağır gelmişti.
Koğuşa girdiğimde bir iki yatak doluydu.
Kadın komutanlar erken yatmışlardı.
Yorucu bir gündü sanırım.
Sonra bi anda aklıma geldi.
Barış intikaldeyken komutan çağırıyor demişti.
Orhan komutan.
Ama odasında Avcı vardı
İkisinin arasında bağlantı olmalıydı.
Odaya girdiğim gibi çıktım.
Orhan komutan odasında olmalıydı.
Yarın operasyon vardı sonuçta.
İçeriye girdiğimde selam verdim.
Yanındaki askerini çıkartıp karşına oturttu beni.
''Söyle kızım''
Lafı dolandırmayacaktım
.
''Avcı'yı nereden tanıyorsunuz komutanım?''
Arkasına yaslandı.
''Şu mesele''
Biraz daha bekledi.
''Biliyorsun özel kuvvetlerdeyim
Zaman zaman ben de Oğuz da birlikte çalıştık Avcıyla''
Susmadım
İnanmadım da
''Ben size doğruca sordum komutanım
Sizde direk söyleyin.
Bu ortak operasyon işi değil.''
Babacanca gülümsedi.
''Kızım,söyleyecek merci ben değilim ama
Seni korumak için buradayım.''
Hoppala.
Ben neymişim be.
Histerik bir kahkaha attım
''Komutanım ben anlayamıyorum bari siz söyleyin
Ben neyim ki bu kadar değerliyim?''
''Değerlisin işte komutan.
Daha ne istiyorsun.
Üzümünü ye bağını sorma''
''Oğuzun beni koruyamadığını mı düşünüyorlar?''
Sıkıntıyla yüzünü astı
''Evet öyle bir kanıları var pusudan sonra''
''Hah!
O zaman siz de benim keyfimin yerinde olduğunu iletirsiniz.
Ben buradayım.
Burada Oğuzla mutluyum.
Yerimi değiştirmek gibi bir şey istemiyorum''
Gülümsedi.
''Anlamıştım ''dedi.
''Neyi anlamıştınız komutanım?''
Sadece yüzüme bakıp gülümsedi.
Utandım.
Oğuzdan bahsediyordu.
''Komutanım sizden ricam.
Benim rahatım burada iyi
Kimse de bozmasın olur mu?''
Gülümseyip kafasını salladı.
Çıkabilirsin şeklinde işaret verdi.
Oğuzdan başka bir şey düşünemiyordum şuan.
Odasının kapısına gittim tekrar.
Kapı gene kilitliydi.
Ama ben ona yapacağımı biliyordum.
Hemen kağıt kalem buldum.
Kağıda
''Ben gidiyorum '' yazdım.
Attım kapının altından.
Gidiyormuş gibi de adım attım.
Birazcık bekledim.
Çat diye kapıyı açtı.
İçeriye ittirdim.
Kapıyı kapattım.
Kollarını göğsünde kavuşturdu çok sert bakıyordu.
Tamam biraz daha sınırlarımı zorlamış olabilirdim şu yaptığımla.
Ben de gidip sarıldım.
Yapabilecek tek şeyim buydu.
Kollarını çözmedi.
Zorladım.
Açtım kollarını.
Sarılmadı.
Baktım yüzüne
''Sarıl komutan''
Bir şey söylemek için ağzını açtı.
''Önce sarıl komutan,sonra konuşuruz''
Derin bir nefes daha alıp sımsıkı sardı beni.
İçime çektim kokusunu
İçine çekti kokumu.
Rahatlamıştım.
Soğukluk onunla benim arama giremezdi.
''Şimdi de öp beni komutan''
Gülümsemedi.
Sertti hala.
Ve çok sert öptü.
Hırsını alırcasına.
Bu beni daha da ateşlendirdi.
Boynuna ellerimi doladım..
Havaya kaldırdı beni.
Yatağa götürdü.
Ağzının içinde dolaşmak.
Bu kadar hırçın.
Saçlarının arasında ellerimi dolaştırmak.
Oğuz da kendini kaybetmiş gibiydi.
Elleri vücudumun her yerinde dolaşıyordu.
Kalçalarımda ,bacaklarımda...
Hala sertti.
Şikayetim de yoktu.
Beni daha da alevlendiriyordu.
Erkekliğinin kalktığını hissediyordum.
Bana tepki vermesi hoşuma gitmişti.
Vücudum istemsiz olarak tepki veriyor ve üzerinde hareket ediyordum.
Ettikçe daha da büyüyor,baskısı sertleşiyordu.
Belimden tutup kendine bastırdıkça inliyordum.
Dudaklarını bırakıp boynunu öpmeye başladım.
Kokusu teni beni baştan çıkarıyordu.
Nefeslerimiz düzensizleşmişti.
Beni bir anda çekti kendinden
Gözlerime baktı.
Kendiyle savaşıyor gibiydi.
Pes etti.
Alnını alnıma yasladı
''Dur asker''
Nefes nefese kalmıştık.
Dudaklarımdan öptü.
Ellerini yanaklarıma koydu.
Burada durmasını istemiyordum
''Oğuz ben seni çok istiyorum'' dedim yakınarak
Burnumdan öptü
''Biliyorum bitanem ''
Ağzından duyduğum en güzel sözcüktü.
''Neyi bekliyoruz?''
Gülümsedi.
''Tüm bunlar bittiğinde,
Her şeyden uzak
Baş başa kalmak istiyorum.
Bu senin en özel anın.''
Gözlerini odada gezdirdi.
''Baksana şuraya
Burası bize yakışmaz''
Gülümsedim
''Bitmez ki bunlar '' dedim
Sarıldı.
''Şuan sana nasıl dayandığımı ben bile bilmiyorum.''
Kucağından yana doğru yatağa geçtim.
''Arkadaşının normale dönmeye niyeti yok sanırım''
Çapkınca gülümsedi.
''İstersen sizde durumlar ne bir de ona bakalım asker''
Hemen pikeyi üstüme çektim.
Islanmıştım.
Utandırmıştı beni.
''Benden utanma,
benim için böyle hissetmene bayılıyorum
Beni daha da delirtiyor''
''Sen de olayın en heyecanlı yerinde reklama giriyorsun ama''
''Sen bir de bana sor o reklamları''
Onun için daha zor olduğunu tahmin edebiliyordum.
Kendine de bana da tam anlamıyla eziyet ediyordu.
''Sana bir sır vereyim mi komutanım''
''Ver asker '' dedi rahatça
Merak ettiğini biliyordum.
''Ben daha önce bir erkeğe böyle bir şey hissetmemiştim''
Dudaklarımdan öptü
''Biliyorum,
Kendimden biliyorum.
Hani konuşmuştuk ya his diye''
Heyecanlı bir şekilde cevap verdim.
''Evet evet o his işte'' dedim
Gülümsedi anlayışla
Alnımdan öptü.
''O yüzden en iyisi olsun istiyorum ya''
Sarıldı bana yan yana uzandık.
Elimi yüzünde gezdirdim.
Dudaklarında.
''Bugün için yanlış yaptığımı fark etmedim
Özür dilerim''
Yarım bir gülüş yolladı.
''Seni ne kadar çok sevdiğimi biliyorsun değil mi?'' dedi serin sesiyle.
''Bilmiyorum'' dedim olanca şımarıklığımla.
Gülümsedi.
''Kızım ben seni alnından öpmüşüm
Daha ötesi var mı?''
Yoktu
Onun raconun da ötesi yoktu işte.
''Bir daha kapını kilitleme tamam mı?''
''Hep tribi siz mi atıcaksınız'' dedi gülerek.
Omuz una yumruk attım.
Trip kadınlara verilmiş bir haktır.
Son seviyesine kadar kullanmakla mükellefiz.
Kimseye de kaptırmaya niyetimiz yok.
''Sabah intikale mi gideceksin?''
Bu konunun onu rahatsız ettiğini biliyordum.
''Evet'' dedim sessizce
''Senden ayrılmak istemediği biliyorsun değil mi?''
Kafamı salladım
''Timin lideri olduğumu da biliyorsun''
Kafamı salladım.
''Beni de biliyorsun''
Gülümseyerek kafamı salladım.
''Yarın birlikte intikale gideceğimizi de biliyorsun o zaman''
Kafamı kaldırdım
''Tim ne olacak?''
Omuz silkti
''Alanda buluşuruz,çocuk değiller ya helikopterle gelecekler''
Yatakta doğruldum
''Öyle şey olmaz Oğuz
Herkes askerinin başında olacak.
Kimse çocuk değil yollayalım o zaman askeri gitsin kendi biz geliriz sonra yanlarına
Olacak iş değil.
Yarın onlarla beraber gelirsin.
Ben de çocuk değilim''
Gülümseyip tekrar göğsüne çekti.
''Aferin asker sınavı geçtin''
''Ne sınavıymış o?''dedim tek kaşımı kaldırarak.
''Aşkla işi ayırma''
Hemen kalktım yüzüne baktım
''Aşıksın yani bana ?''
Kollarımdan tutup tekrar çekti
''Bazen çok geveze oluyorsun asker''
Göğüsüne yattım.
Ben cevabımı almıştım.
Resmen olmasam da .
Günün birinde onu da alırdım.
Yarın işim çoktu ama bugün güzel bir uyku uyuyacağımı biliyordum.