Bieber'ın Hizmetçisi (Justin...

By BieberrStory

40.2K 2.2K 532

Joanna Mortinez annesi hayatını kaybettikten bir yıl sonra babasının eve başka bir kadınla gelmesinin üzerine... More

0.1
0.2
0.3
0.5
0.6
0.7
0.8
0.9

0.4

4.2K 240 62
By BieberrStory

Multimedya : Justin ve Joanna.



_____________________


Justin'in kollarını itip hemen kucağından kalktım. Hızlı bir şekilde üzerimi düzelttikten sonra karşımdaki kadına baktım. Bana bakmaya devam ediyordu.



"Ben özür dilerim. Gerçekten...Aramızda sandığınız gibi bir şey yok. Justin sadece benim patronum."



Kadın üzerine giydiği beyaz gömlek ve siyah pantolonuyla sade ama şıktı. Dalgalı yaptığı saçları ve mavi gözleriyle mükemmel görünüyordu. Justin'in sevgilisi olabilecek nitelikteydi. Ve biz bu saçma halimizle ona yani sevgilisine yakalanmıştık. Kadın Justin'e bi' işaret yapınca bana doğru ilerleyen Justin durmuştu.



"Sana inanmıyorum." diyen kadına çevirdim bakışlarımı. Bana diyordu. Ne diyeceğini bilmiyordum çünkü yanlış anlaşılması olağan bir durumdaydık.



"Bakın gerçekten doğruyu söylüyorum. Tamam haklısınız gördüğünüz yanlış anlaşılabilecek bir durum biliyorum ama ben düşüyordum ve o da beni tuttu. Bu yüzden de kucağına düştüm. Gerçekte-" İkisinin kahkahalarıyla lafımı yarıda bırakmıştım. Ne olduğunu anlamak için ikisinden bir şey söylemelerini bekledim.



Justin ilerleyip kadının beline kolunu sardıktan sonra "Joanna bu benim annem." dedi. Daha sonra saçlarının arasına bir öpücük kondurdu. Ağzım açık ikisine baktım.



"Fazla genç görünüyorsunuz." diye mırıldandım. Annesi bana baktıktan sonra kıkırdadı. Ardından "Teşekkür ederim." dedi.



"Üç çocuk doğurmuş gibi durmuyorsunuz." dedim. Kadın bana bakmayı bırakıp kısa süreliğine Justin'e baktı. Bana döndükten sonra "Jaxon ve Jazmyn benim çocuklarım değil. Onlar Jeremy ve Erin'in çocukları." dedi ve gülümsedi.



Gevezelik yapmayı bırakıp "Ah ben özür dilerim." dedim. Daha sonra gitmem gerektiğini düşündüğüm için Justin'in odasından ayrıldım. Daha fazla kalsaydım rezil olmaya devam edecektim.



Kendi odama girdikten sonra iki kişilik koltuğa uzandım. Pek fazla iş yapmamıştım ama yine de yorulmuştum. Gözlerimi kapatıp bir süre dinlendim.








"Joanna kalk!" Justin'in gür sesiyle yerimden sıçramıştım. Hemen kalkıp etrafıma baktım. Odadaki koltukta uyuya kalmıştım. Justin gelmiş başımda dikeliyordu.



"Sonunda uyanabildin." diye söylendikten sonra kapıya ilerledi. Kapıdan çıkmadan önce bana dönüp baktı ve "Beş dakikan var. Seni aşağıda bekliyorum. Eve gideceğiz hızlı ol." diyip gitti.



Üzerimi düzelttikten sonra çantamı alıp koşturarak asansöre bindim ve aşağı indim. Justin arabasının yanında dikeliyordu. Yanına gittim ve hemen arabaya bindim. O da bindikten sonra araba ilerlemeye başladı.



Arabayı çoğu iş adamının aksine şoför değil Justin kullanıyordu. Her ne kadar nedenini sormak istesemde sormadım. Çünkü Justin'in canı biraz sıkkın gibi duruyordu.



Eve gidene kadar tek bir kelime bile konuşmamıştı. Bende konuşturmaya çalışmamıştım. Araba evin önünde durunca inip zili çaldım. Kapıyı ben öğlen gittikten sonra çocuklara bakmaya gelen kadın açmıştı. Paltosunu giymiş bekliyordu. Biz gelince çantasını alıp çıkmıştı.



Odama ulaştıktan sonra hızlı bir şekilde üzerimi değiştirdim ve aşağı indim. Mutfağa girdikten sonra kadının gitmeden önce hazırladığı yemekleri ısıtıp sofrayı hazırladım.



Çocuklar için iki bardak meyvesuyu koyduktan sonra Justin ve kendim için Sprite koydum. Jaxon ve Jazmyn'i odalarından çağırdıktan sonra Jaxon'u abisinin yanına yolladım. Jazmyn'le mutfakta gelmelerini beklemiştik.



Onlarda gelince herkes sandalyelere oturmuş yemeğini yemeye başlamıştı. Jaxon ve Jazmyn'le şakalaşıyor, gülüşüyorduk. Fakat Justin kafasını yemeğinden bile kaldırmıyordu.



Bir süre sonra dayanamayıp "Bir sorun mu var Justin?" diye sordum. Başını yemeğinden kaldırıp bana baktıktan sonra tekrar yemeğine döndü.



Yüzüme bakmadan "Seni ilgilendirdiğini düşünmüyorum." dedikten sonra kafasını kaldırıp gözlerimin içine baktı.



Justin'in söylediklerinden sonra çocuklar elindeki kaşıklarla şaşkın bir şekilde abilerine bakmışlardı. Daha sonra da bana bakmışlardı. Onlara çok hafif bir şekilde gülümsedikten sonra masadan kalktım. Henüz yemediğim yemeğimi döktükten sonra çatal, kaşık ve tabağıma su tutup makineye yerleştirdim.



Hiç bir şey söylemeden mutfak kapısına doğru ilerledim. O sırada kısa bir süre masaya bakmıştım. Çocuklar sinirli bir şekilde abisine bakıyordu. Justin ise bana bakıyordu. Justin'i umursamayıp çocukların saçlarına öpücük kondurduktan sonra mutfaktan çıkış yaptım.



İçimdeki his kötü hissettiriyordu. Justin'in söylediği o cümleden sonra böyleydim ama nedenini bilmiyordum. Söylediği doğruydu.
Beni ilgilendirmiyordu.



Umursamamaya çalışarak pijamamı giydim ve yatağıma yattım. Işığı kapattıktan sonra gözlerimi kapattım.






Sabah uyandıktan sonra aşağıya inip Justin'in kahvaltısını hazırladım. Bardağını masaya koyduktan sonra odasına gidip kapısına tıkladım.


Ses vermesini beklemeden merdivenlere ilerledim. Tam merdivenlerden ineceğim sırada Justin odasından çıkmıştı. Dönüp bakmadan aşağıya indim.



Justin sandalyeye oturunca bardağına çay koyup küp şekerlerin olduğu kaseyi yanına koyup mutfak kapısına ilerledim. Çıkacağım sırada Justin "Kahvaltı etmiyor musun?" diye sormuştu.



Dün söylediğinden sonra bunu demesine sinirlenmiş "Sizi ilgilendirdiğini düşünmüyorum." demiştim. Justin çatalı masaya vurup "Çabuk buraya gel!" diye kükreyince hızla yanına gittim.



"Ben senin patronunum! Benimle bu şekilde konuşamazsın!" diye tekrar bağırınca susturmak için uğraşmaya yeltenmiştim ama yine bağırarak sözümü kesmiş "Otur şuraya!" demişti.



Derin bir nefes alıp sakin sesimle "Sorun ne?" dedim. Justin ayağa kalkıp kolumu tuttuktan sonra çekiştirerek beni arkasından sürükledi. Kolumu çekmeye çalışmıştım ama başaramamıştım.



Odasına girince kolumu bırakıp masanın üzerindeki gazeteyi bana attı. Gazeteyi alıp baktım. "Ne bu?" dedim. Elimden gazeteyi alıp bir kaç sayfayı çevirdikten sonra tekrar bana uzattı. Elime alıp haberi okudum.



Bieber'ın yeni hizmetçisi kim?



Ünlü adamı Justin Bieber'ın yeni hizmetçisi Joanna Mortinez'in kim olduğu öğrenildi! Joanna'nın sırrı büyük bir araştırma sonucunda ortaya çıktı.


Bieber'ın hizmetçisi Joanna düşman şirketin bir ajanı çıktı. Justin Bieber'ı etkileyip işleri Bieber için kötü bir hale getirecek!



Haberin devamını okuma gereği duymadan gazeteyi Justin'in suratına fırlatıp odadan çıktım. Kendi odama girdikten sonra eşyalarımı valize yerleştirdim. Odadan çıktıktan sonra merdivenleri inmeye başladım.



Justin salonda duruyordu. Onu umursamayıp kapıya ilerledim. Tam çıkacağım sırada elimdeki valizi alıp fırlattı ve bağırmaya başladı.



"Benim şirketimi batırmaya gelip ben herşeyi öğrendikten sonra böyle çekip gidemezsin! Önce hesap vereceksin sonra da polise gideceksin!" Şokla ona baktım gerçekten buna inanıyor muydu?



"Ben sana annemi, babamı anlattım! Neden geldiğimi anlattım! Babamın nasıl biri olduğunu anlattım! Sen nasıl inanırsın buna ?!" Bir yandan bağırıyor bi' yandan da onu itiyordum.



"Yalan söylemediğini nereden bileceğim?!" Tüm gücümle onu ittikten sonra arkamı döndüm. Jaxon ve Jazmyn'i görmeyi kesinlikle beklemiyordum. Kısa bir süre onlara baktıktan sonra Justin'in fırlattığı valizi alıp evden çıktım.



Bir süre yürüdükten sonra dinlenmek için bir banka oturdum. Justin'e o kadar şeyi anlatmama rağmen bana inanmaması canımı sıkıyordu.

Bir taksiye binmek için yol kenarında beklerken yanımda tanıdık bir araba durmuştu. Justin arabadan inince gözlerimi devirdim.



"Hakaret etmek için buraya kadar gelmene gerek yoktu." Diye mırıldandım. Arabanın kapısını kapattıktan sonra "Özür dilerim." dedi ve bana doğru bir adım attı. Elimle onu durdurup geri çekildim.



"Fikrini değiştiren ne?"


"Haberi yapanı aradım ve herşeyi sordum. Biraz uğraştırdı ama haberi yalanladı."



Güldüm. Yapabileceğim başka bir şey yoktu. İlk başta bunu yapması gerekiyordu. O kadar bağırdıktan sonra geri dönmemi bekleyemezdi.



"Özür diledin. Artık gidebilirsin."



"Hadi ama." Diye ısrar edince başımı sağa sola salladım. Yapamazdım. Bir gururum vardı.



"O kadar lafından sonra geri dönmemi bekleme Justin. Yapamam. Özür dilerim ama tam bir hayvan gibi davrandın."



Beklemediğim tepkiyi verip güldü. Gözlerim beyaz dişlerinde takılı kalmasın diye epey uğraşmıştım. Gülüşü kesinlikle harikaydı ama şuanda düşünmem gereken bu değildi.



"Jaxon ve Jazmyn seni bekliyor."




"Justin gerçekten özür dilerim ama yapamam. Kendine iyi bak."




Valizimi aldıktan sonra tekrar yürümeye başladım. Justin'i bıraktığım yerden yaklaşık on beş metre ilerideyken yanımda tekrar bir araba durmuştu. Justin olduğunu düşünüp dönüp bir şey diyeceğim sırada o olmadığını fark ettim.



Arabanın içinden iki tane adam inip üzerime doğru gelmeye başlayınca bakışlarımı Justin'e çevirdim. Hala aynı yerdeydi ama bu tarafa bakmıyordu. Adamlardan biri valizimi alıp diğeri de beni çekiştirince çığlık atmıştım.



Çığlığımı duyan Justin'in bakışları beni bulmuştu. Bana doğru gelmeye çalıştığını görmüştüm ama geç kalmıştı. Tüm direnmelerime rağmen arabanın içerisindeydim.



Araba çalışıp ilerlemeye başlayınca yanımdaki adama baktım. Ağzım açık kalmıştı. Beni nasıl bulabilmişti?



"Baba?"

Continue Reading

You'll Also Like

89.2K 5.6K 34
Malfoy ve Black iki ezeli rakip ve birbirlerinden nefret eden iki küçük çocuktur. Black'in 4. Sınıfta Harry'nin yerine arayıcı olmasından sonra Malfo...
186K 7.6K 36
ʜᴇʀ şᴇʏ ꜱᴀʟᴀᴋ ᴋᴀʀᴅᴇşɪᴍɪɴ ʏᴀʟᴀɴıʏʟᴀ ʙᴀşʟᴀᴅı... ꜱɪᴢ: ᴅᴇʟɪᴋᴀɴʟıʏꜱᴀɴ ᴋᴏɴᴜᴍ ᴀᴛᴀʀꜱıɴ!
betty By ︎ ︎

Fanfiction

2.4M 213K 33
okumayın for vanilla baby
105K 3K 65
Aşk güzeldir. Onun yanı sıra felakettir. Evet, felaket. En büyük felaket aşk... Baktığın her yönde onun yüzü vardır. Deli olmamak elde değildir. Ama...