512

By cheesepeake

1.3M 69.3K 4.9K

''Adın ne?'' ''Ceylan yazıyor dosyada'' ''Onu demiyorum kızım gerçek adın ne?'' ''Gerçek adım yok benim kodum... More

512
Hot Mexico
Ramada part-1
Ramada part2(İHANET)
HUNTER
Jackass
Tekinsiz
Hunted
Kızıl
One night stand!
Şahin
Ölü İkizler
Aile
Honeytrap
Kurtarma Operasyonu
O şimdi asker
Psikolojik Tahribat
Yalanlar Üstüne
Ceylan
Samanta
Kazı Asker!
Ateş
Güven Atışı
Siktir Lan
Keşif
Bir ihtimal daha var
Dağ
Pusu
İkimizi de öldüreceksin asker
Huzur
Devlet
Eski
Karanlık
Taş
Geri bas!
His
Dağ Ceylanı
Çatal
Sevda
Sivil
Delta Force
Koruma
The GodFather
Karar
Ada
Yemek
Baba
Test
Ekip
Oda
Karakol
Komutan
Madalya
Nişan
Oldu
Bayrak
Tanışma
Bitmediniz
Ölüler
Eski Defterler
Düşük
Bir
Her şey
Bilet
Dosya
Beklenmeyen
Yüzleşme
Boşver
Bu da mı gol değil?
İlk kavga
Tatil
Hazırlık
Görev
Gizemli Kadın.
Açılışa Doğru
Bay X
Acı aşk
Son akşam yemeği
Solo vs MrX
İz
Güç Savaşları
İstihbarat
İki kadın.İki adam.iki savaş.başlıyor.
Kasa
Hüküm
Ceylan vs Cateline
Hoşgeldin
Oyun Kurucu
Vegas'ta olan Vegas'ta kalır.
Açığa çıktık.
Gül
Beklenen.
Al bir de buradan yak.
Ava giden avlanmayı göze alsın.
Eski Dost Düşman Olmaz
Kasa-tura
Yüz 100
Güven kaybı
Biz bitti demeden bitmez
Adsız Bölüm 103
Arap baharı
Her Şey Vatan İçin
:)
Manipülasyon
İlla gel beni öldür diyor bu kız
İran
Hazır mısın?
Alev aldı buralar
Şehidan
Kartal
Jerma Betkar
Fena kesiğim sana
Ateş hattında bir ceylan.
Çözüldükçe düğümlendik.
117
Deniz taşkını
Geçiş

Stalker

14.7K 649 10
By cheesepeake

Bembeyaz dişleriyle bana bakıyordu.

Sadece o da değil.

Herkes alkış kıyamet bana bakıyor ve ben ne yapacağımı bilmiyordum.

Bal tuzağı için yaptığı iğrenç bir tuş etme yöntemiydi.

Gülümseyerek bana doğru ilerledi.

Ne yapacağımı bilmiyordum.

Diğer omzuna da bir kurşun çok yakışırdı.

Hatta omzuna da değil o yamuk gülüşünün tam ortasına.

Samanta ise Mike ın az çok Türkçe bilmesinden fırsat bilerek kolundan çekiştirip duruyor,ne dediğini ,ne olup bittiğini soruyordu.

Kulağıma Mike'ın

''Sevgililermiş'' dediği geldi.

Avcı ise tam yapması gerektiği gibi yanıma gelmiş ve benim gülümsemekten kasılan yüzüme bakıyor elimi tutuyordu.

Önce elimi öptü.

Seni çıplak ellerimle öldüreceğim.

Sonra kulağıma eğilip

''Bir daha benimle inatlaşma çaylak'' dedi.

Herkes bize bakarken istifimi bozmamam gerekiyordu yani kan falan çıkarmam çok büyük olay olurdu.

Aşk cinayeti!

Ahhh bu bile çok kötü bir başlık ikimiz için.

Sevgilisi tarafından kravatıyla boğuldu.

Sevgili,aşk ,beraberlik bunlar midemi bulandırmaya başlamıştı.

Herkes sakinleşip bize bakmayı bıraktığında yanımdan kaçtı.

Akıllı erkekleri hiç sevmem.

Şu durumda sinirlendirmekten öteye gidemiyordu.

Samanta ya ne demeli?

Tebrik etmez mi!

Mike'ın yüzündeki alaycı gülüş.

El bombalarımı yanıma almalıydım.

Hepimizi patlatıp rahat etmek istiyordum.

''Bu kadar kolay avlayacağını ben bile ön görmemiştim''

Mike'a öyle bir bakışım vardı ki, bana sırtını dönmek zorunda kaldı.

Samanta ise uzaklara gözlerini kaçırdı.

Bizimki ise daha önce görmediğim bir kadınla sohbet içerisinde gayet rahattı.

Madem sevgiliyiz.

Bazı haklarımı kullanmalıyım.

Mesela önce kadının beline dokunan elinden başlayalım.

Sevgili Serap hanımcığımın! bana verdiği yetkiye dayanarak

Bilekliğimdeki ipi çektim.

Çekmemle birlikte Avcının da kızın belinde ateş varmış gibi elini oradan alması bir oldu.

Gözlerimi onlara kilitlemiştim.

Kız sırtını eliyle ovuşturdu.Anlam verememişti.

Avcı benden tarafa olan kulağına fısıldadı.

''Sanırım ten temasımız elektriğe neden oldu''

Dudaklarından okuyabildiklerim bu kadardı ve bir de kadının şuh kahkahasını duydum.

Korkuları geçmiş olan Mike ve Samanta eski haline dönmüştü ama benim buradan çıkmam gerekiyordu.

Sürekli elimle bilekliğimin ipini çekip Avcıyı rahatsız ediyordum.

En son dayanamayıp ellerini arkada birleştirdi ve saatin elektronik pimini söktü.

Ihrr!!

''Sizi İstanbul Turuna çıkarmak isterim '' dedim Mike ve Samantaya.

Mike durumu anlayıp,

''E,evet hemen çıkalım.Tura yani''

Samanta hemen Mike ın koluna girdi çantasını eline aldı.

Hareketlendiğimizi gören Avcı yanımıza geldi.

''Nereye?''

Dişlerimin arasından gülümseyerek

''Yabancı misafirlerimizi İstanbul Turuna çıkarıyorum'' dedim.

Saatini göstererek(bilerek yaptığına eminim)

''Bu saatte ne turu Ahu Hanım,lütfen biraz makul olun''

Kahkahamın ses perdesinden olacak ki yan masalar dönüp bize aşk böcekleriymişiz gibi bakıyorlardı.

Kolunu hafifçe kendime çekip kulağına eğildim.

''İnanın Kerem bey,nasıl makul olacağımı göreceksiniz,izninizle''

Diyerek onu orada bırakarak çıktık.

Aslan bizi kapıda bekliyordu.

Arabaya biner binmez bizimkiler yere bakıyor ben se yumruklarımı sıkmış avucumun içini kanatmaya başlamıştım.

''Otele gidelim,eşyalarınızı alın.Aslan sen benimle gel ama otele araba yolla olur mu.''

Aslan itiraz etmedi diğerlerinin de öyle bir şansı yoktu.

Onları otele bıraktıktan sonra eve gidip üzerimi değiştirdim.Küçük bir çanta hazırlayıp Aslana seslendim.

''Aslan bu gün biraz işlerim var yarın şirkete geleceğimi Kerem Beye iletirsin''

Aslan hemen Atıldı.

''Kerem beye ne dememi istersiniz,nereye gittiğinizi soracaktır''

Hırsla gülümsedim.

''Makul olmaya gidiyormuş dersin''

Arabanın anahtarını da alıp çıktım.

Samanta ve Mike bugün evde olacaklardı.

Benim önce iyi bir yerde bu arabayı bırakmam sonra da izimi kaybettirmem gerekiyordu.

En mantıklı gelen şeyi yaparak bir otelin önünde durdum.

Valeye arabayı teslim ettim.

Ben gelene kadar güvende olurdu.

Otele girerek bir oda kiraladım ama anahtarı daha sonra geleceğim diyerek almadım.

Sanki anahtarı almışcasına asansöre bindim.Son kişi de indiğinde asansörün üst kapağını açarak kapattım ve artık değiştirmem gerek bir kılık vardı.

Çantamda avcının kıyafetlerinden aldığım siyah bir t-shrt ,gene ondan aldığım bol bir kot pantolon ve spor ayakkabıları vardı.

Biraz kısa ve çelimsiz bir erkek gibi görünecektim ama çok da dikkat çekmezdi.

Kameraların kör noktalarını tespit edip lobiden olabildiğince kendimi göstermeden çıktım.

İzimi ne kadar kaybettirirsem o kadar iyi olacaktı.

Mike ın çoğu şeye erişiminin olduğunu biliyordum .

Sokaklardaki tüm dükkanların kameraları,Trafik kameraları ,taksiler her şey.

Ama zaten bunun için eğitim almamış mıydım?

Tam tamına 3 taksi değiştirip en son da kendi taksimi ankesörlü telefondan arayıp gelip beni almasını söyledim.

Bu taksici tipik bir korsan taksiydi ama trajikomik tanışmamızdan sonra benim yasal olmayan işlerim için küçük kaçışlarımdan biriydi.Kameraların olmadığı dar bir sokağa geldiğimizde beni indirdi.

Gideceğim yere iki blok kalmıştı.

En pis işlerden biri de kesinlikle buydu.

Rögar kapağını kaldırıp içeri atladım.

Buraya gelen şehir bağlantısı artık bulunmuyordu.

O yüzden eskiden kalmış kokular hala mevcut olmasına rağmen kısmen daha temiz bir inişti.

Normalde daha kısaydı ama kendi sığınak evlerimden birinin altından çıkış yapmıştım.

Taş bir son gibi görünse de Avcınınki kadar olmasa da beni tanıyan bir kapım vardı.

İlk kural:

Kendi sığınağınızı yapın.

Ben bir çok yapmıştım.

Ve bu onlardan en donanımlı olanıydı.

Sonunda eve ulaştığımda kendimi duşa atıp iyice temizlendim.

Telefonu,bilgisayarı her şeyi evde bırakmıştım.

Eminim ki Serap cadısına her şeye gps koyması için direktif vermişti.

Bilgisayarımı elime aldığımda önce gecedeki önemli kişileri araştırdım.

Sabri ve Asım beyler.

İş ortakları,geçmişte iş yaptığı kişiler,siyasi yakınlıkları,şirketin üst düzey yöneticileri.

Ve tabii son olarak da meşhur Muhasebe Müdürü.

Deniz Taşkıran.

Üstüne tıkladığımda

''Hayır,bu olamaz,bu kadarı çok fazla.''

Yerimde duramıyordum.

Kaç günün idmansızlığını atmak için çalışma salonuma girdim.

Boks eldivenlerimi giydim.

''Demek'' bir

''Muhasebe müdürü'' İki

''Deniz'' üç

''Hanım''dört

''Demek''beş

''Baltuzağı'' altı

''Başladı'' yedi.

Bugün yanında gördüğüm ve elektrik çarpan! kişi Deniz hanımdı.!!

İçimdekileri kustuğumda sayı saymayı bırakmış,kum torbasını da azad etmiş bulunuyordum

Sevgilisi olan bir kadına ki bu Kerem beylerse kimse yaklaşamaz ama adı zamparaya çıkmış bir erkek her kadına yaklaşabilirdi!!

''Yok benim sinirim geçmiyor''

Evin içinde bir o tarafa bir bu tarafa dönüp duruyordum.

En son kendimi atış poligonuma attığımda bir az olsun kendime gelmiştim

Ellerimi dizime koyup

''Plan yap 512''

''Bir şeyler düşün kızım''

Bilgisayarımı tekrar açtım.

Deniz hanımın asistanına ulaşmıştm ve salak kız şirket bilgisayarındaki ajandasını doğruca evdeki korunmasız bilgisayarına yönlendiriyordu.

''Bakalım bu haftaki planınız ne Deniz hanım''

''Sanırım bir gece operasyonu şart oldu''

------------------

Avcı.

512 gittiğinde ben de Denizin masasına geri döndüm.

''O kızın sevgilin olduğu konusunda ciddi değildin umarım?''

Yanıma yaklaşıp tüm hünerlerini gösterircesine bu soruyu sordu.

Elimi beline atıp kendime biraz daha yaklaştırdım.

''Sevgilim olsaydı sanırım burada işim olmazdı,küçük bir PR çalışması''

Gülümseyerek kıvama geldiğini belli etti.

''Aksini düşünmemiştim.''

Yavaşça elinden tutup dans için onu piste çektim.

Bir Muhasebe müdürüne göre oldukça güzeldi.

Baştan çıkartıcı ve dişli olduğunu söyleyebilirdim.

Özellikle Asım beyin şirketinde kadınların en tepelere yükselebilmesi için duygularından arınmış,son derece profesyonel çalışmaları gerekiyordu.

''Sizinle bugüne kadar beni tanıştırmamasını daha iyi anlıyorum Asım beyin''

Gözlerimi gözlerinden ayırmıyor,onu çözmeye ,klasik yöntemlerimden başlamak istiyordum.

''Sizin methinizi çok duydum Kerem Bey,sanırım zevklerimiz dolayısıyla fazla aynı ortamlarda denk gelmemiz mümkün gözükmedi .bu zamana kadar''

Yalnız ve işkolik bir kadın.

Karşısındaki erkeği önce tartıp sonra da tart yapmaya alışkın

Genellikle çok göz önünde olmayan erkeklerle çıkıp sıkılınca bırakıyor.

Modern bir peygamberdevesi dişisi.

''Korkuyor musunuz?''

Sorum karşısında duvarlarında çatırdama hissetmiştim.Beklemediği ya da apaçık sorulmaması gereken sormuştum.

Gözlerimden gözlerini kaçırıp tekrar birleştirdi.

''Siz söyleyin Kerem Bey korkmalı mıyım?''

Birbirimizi kırılmaya zorluyorduk ama benim hiç niyetim yoktu.

''Neden yarın akşam yemeğinde bunları konuşmuyoruz??''

Küçük bir kahkaha attı.

''Buluşmak için daha iyi bahaneler üretmenizi beklerdim,şayet havanıza kapılan bu kadar kadın yanılıyor olamaz değil mi?''

Bu sefer ona güzel gülüşlerimden birini bahşettim.

''Çok fazla sözü uzatmak istemedim,sizin gibi bir bayanın herkesin ortasında müzik bittiği halde dans etmeye devam etmesine razı gelemezdim''

Hemen kendine gelip ellerini omzumdan çekti.Müzik yapan ekibe baktı.

Oysa müzik devam ediyordu.

Elinden öpüp,gülümsedim.

''Sanırım bildikleri bir şeyler varmış'' dedim ve ona masaya kadar eşlik ettim.

Aslan beni arıyordu.

Masadan uzaklaşıp telefonu açtım.

''Her şey yolunda mı Aslan?''

''Efendim Ahu Hanım küçük bir çanta alıp gitti,yarın işe geleceğini söyledi.''

Dişlerimi sıktım.Beklemediğim bir şey değildi.

''Nereye gideceğini de söylememiştir'' dedim kendi kendime.

''Kerem bey,şey..makul olmaya gidiyormuş''

Gülümsedim.

''Tamam Aslan,Misafirlerimiz eve geçecekler bugün ,geldiklerinde onları bilgilendir çalışmaya başlasınlar''

Telefonu kapattığımda,512 nin çoktan kayıplara karışmış olduğunu biliyordum.

Kaybolmak istediği zaman kaybolurdu.Bu kadar basitti işte.

Beni eğlendiren kısmı da yaptığı yaratıcı uğraşlardı.

Belli bir noktaya kadar onu izlemek bile beni neşelendirecekti.

Aslında eve gidince üstüme kurşun taramasını beklerdim.

Onunla kavga etmek bile güzel oluyordu.

Biraz üstüne geldiğimin farkındaydım ama bir denge bulmaya çalışırken aşırılıklar hoş görülmeliydi değil mi?

Yanımda olsa cümlemi tamamlamama izin vermeyecekti.

''Can sıkıcı bir telefon muydu Kerem bey?''

Denizin uyarmasıyla gülümsedim ve elimi tekrar beline koydum.

''Hayır ,hiç de değil.Sizi evinize bırakmak isterim'' dedim.

''Kendim gidebilirim,arkadaşlığınız için teşekkür ederim'' dedi istemem sol cebime koy tavrıyla.

Kulağına eğilip sır verirmişcesine fısıldadım.

''Güvenliğinizden endişeleniyorum''

Küçük bir kahkaha atıp bu sefer o benim kulağıma eğildi.

''Kafanız da güvenliğimle ilgili ne gibi bir senaryo var Kerem bey''

Gülümsedim.

''Bir düşünelim bakalım..''

Eğilip boynuna sıcak nefesimi bırakırken devam ettim

''Mesela,sizin güzelliğinizi kıskanan bir kadın peşinize düşmüş ve o güzel boynunuzu kendi elleriyle kırmak istiyor olabilir.''

Nefesimden etkilendiğini biliyordum

''Dolgun dudaklarınızı kanatmasını istemem,

sonra bir de ..''

İşaret parmağımla kolunu okşadım.Dayanamayacak gibiydi.

''Çıkalım'' diyebildi.

------------------------------

512

Kamuflajımla lüks semtlerden bir evin çatısında bekliyordum.

Karşımda Deniz hanımın evi vardı

Karşı apartmanında pusuya yatmıştım

Kadının evinden hizmetçisi saat dokuz gibi ayrıldı.

Evi çatı katında ikiz dairelerden sağda kalıyordu.

İki daire arası çapraz taş duvarlarla ayrılmıştı.

Hizmetçisi gitmeden önce görebildiğim kadarıyla terasa açılan oda salondu ve açık mutfağı vardı.

Yalnız bir kadın.

Şirkette üst pozisyonlarda.

En korktuğum cins.

Duygusal bağlılığa girmez

Kolay erkeklerle çıkar zor erkeklerin kendisine kapılmasını ister.

Kişisel zaferler elde etmeye bayılır

Avcı için av olmakla avlamak arasında ikisinin sürtüşüp gideceği bir ilişki.

Yan ikiz dairede oturan bekar adam evden çıkmıştı.

Eve bir iki dinleme cihazı koymak yarın gece için beni avantajlı konuma getirecekti.

İki bina arası atlama yapmaktansa halatla adamın terasına indim.Elektrik kablolarına paralel olacak şekilde halatımı olabildiğince kamufle ettim.

Ah maymuncuğu seviyorum.

İçeri girdiğimde ev tamamen düzenli ve ferahtı.

Şimdi yapmam gereken en göze çarpmayan yerlere böcekleri yerleştirmek olacaktı.

Bir tane yatak odasına .

Hayır üç.

Yatak odası.Düşünmek istemiyorum.

Giysi dolabının üstündeki valizine koydum.Açı olarak fena sayılmazdı.

Diğerini giyinme odasına açılan kapının anahtar deliğine koydum.

Diğerini de perde süsüne monte ettim.

Yatak odası tamamdır.

Holde avizenin içine bir tane yerleştirdim.

Mutfakta göze batmayacak ve salonu görebilecek bir iki tane daha yerleştirdim.

Artık gidebilirdim.

Terasa çıktım ve hafifçe kapıyı çektim.

Halata doğru hamle yapacağım sırada apartmanın önünde Avcının arabası durdu.

Eğilip balkon duvarına çöktüm.Kadını Kapıya kadar geçirmiş olmalıydı.

Şuan gözükmüyorlardı.Daha iyi bir açı yakalamak için yandaki adamın balkonuna geçip en uç köşeden gözetlemeye başladım.

Dürbünümü belimden çıkarıp dudaklarını okuyabileceğim kadar yakınlaştım.

''İçeri gelip kontrol etmek istemez misiniz?''

Sürtük.

Avcı o pis gülümsemesinden yolladı.

''Bugün halletmem gereken işlerim var ama numaramdan istediğin zaman ulaşabilirsin.Yarın bu teklif geçerliliğini korur diye düşünüyorum''

O zaman ben de sana küçük bir hediye bırakayım gitmeden.!

Avcı arabasına dönüp gitti.

Küçük bir müdahalenin berbat edemeyeceği hiç bir şey yoktur.

Kadın kapısını açıp içeri girdi.

Ayakkabılarını çıkarıp doğruca kendini duşa attı.

Beklediğim hareket.

Suyu açmasıyla birbirine bağladığım borulardan pis su gelmesi bir oldu.

Korku filmlerindeki gibi kan akmasını da isterdim ama şuan elimden o kızı kesmeden kan çıkaracak bir sabrım yoktu.

Onu kaderiyle baş başa bırakıp evime döndüm.

---------

Avcı

''Mike nereye kadar gelebildin'' telefon kulağımda vites değiştrdim.

Eve hızlıca varmalıydım.

''Kerem ,otelin birine giriş yaptı ve sonra da tam tamına üç taksi değiştirdikten sonra birisi onu almaya geldi ve kaybettik ''

''Bekle geliyorum''

Eve son sürat girdiğimde Aslan tedirgin olmuş kapıda endişeli bir ifadeyle beni bekliyordu.

''Efendim,hanımefendiden haber alabildiniz mi?Başına bir şey gelmesinden korkuyorum''

Aslana gülümsedim.

''En son endişelenmen gereken kişidir o Aslan'' kolunu sıvazlayarak içeriye girdim.

Operasyon Katında Mike ve Samanta beni bekliyorlardı.

İkisi de endişeli değildi.

''Evden çıkışından itibaren görüntüleri istiyorum Mike ,ana ekrana yansıtır mısın?''

Mike hemen dediğimi yaptı.

Otele giriyordu.

Kaydını yaptırıyordu.Anahtarı alıp almadığını göremiyordum.

''Mike yakınlaştırır mısın?''

Almıyordu,almış gibi yapıyordu.

Sonra asansörde gözden kayboldu ve benim kıyafetlerimle tekrar ortaya çıktı.

Keyifle arkama yaslanıp gülümsedim.Yakışmıştı.

İki üç taksi değiştirdikten sonra izi sürülemez olmuştu.

Mike bana baktı.

''Buraya kadar,devamını getiremiyorum Avcı''

Gülümsememi kesmeden yerimden kalktım

''Ben nerede olduğunu biliyorum.Siz dinlenin yarın konuşuruz''

Samanta bu sefer endişeliydi işte.

''Ona bir şey yapmayacaksın değil mi''

Kafamı iki yana salladım.

''En son omzuma kurşun sıkmıştı Samanta bence benim için endişelenmelisin.''

O da nazikçe gülümsedi

Evet baş belası , gidip seni alalım bakalım.

--------

Odamda birisi vardı.

Gözümü açmadım.

İyice yaklaştı.

Kokusunu alabiliyordum.

''Uyumadığını biliyorum,aç gözlerini''

Avcı.

Yatakta sakince doğruldum.

''Nereden anladın otele geri döneceğimi''

Gülümsedi.

''Geri dönmeyecek olsaydın bir oda tutmazdın.

Zaten bunu yaptığında buraya geleceğimi biliyordun.

Evet,niye buraya çağırdın beni''

Sesindeki öz güven fazlaydı.

Haklıydı bu ayrıntıyı kullanacağını biliyordum.

Niye onu burada istemiştim onu bilmiyordum.

Hala sinirliydim ona ama bu geceki operasyonumun açığa çıkmasını ya da şüphelenmesini de istemiyordum.

Yarın kadınla buluştuğunda aklında şüphe kalmamalıydı.

Ona neler yapacağımı düşünüp gülümsedim.

''Uyumak için,sensiz uyumak istemiyorum''

Continue Reading

You'll Also Like

9.3K 679 13
Bana emir verme Komutan!. Ben senin askerin değilim. dedim bağırarak. dahada sinirlenmişti yumruğunu dahada sıktı sözlerime karşı. Tim bizi izliyord...
47.5M 2.2M 89
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
84.8K 4K 32
17 yıl sonra gerçek ailesini bulan Ceren Ece ve onu istemeyen abileri...
2.1M 104K 79
"Çocukken yanağıma kondurduğun öpücük sayesinde tüm acılarım geçmişti. Şimdi ben senin kalbinden öpsem geçer mi? Tüm acıların diner mi?" İlk görüşte...