THE DRUG /Dallas

By aliceIrwin

236K 15.4K 10.4K

"Cameron uyuşturucu ruhunda ki siyahı,beyaz yapmayacak'' More

*The Drug*
1.Bölüm *DREAMS*
2.Bölüm *TEEN IDLE*
3.Bölüm * LYING TO THE MIRROR*
4.Bölüm *RIDE*
5.Bölüm *BUY THE STARS*
6.Bölüm *LOST IN PARADISE*
7.Bölüm *LIFE OF THE PARTY*
8.Bölüm *TOWER (DON'T LOOK DOWN)*
9.Bölüm *EVERYBODY HURTS*
10.Bölüm *BACK TO BLACK*
11.Bölüm *WORDS*
12.Bölüm *BREAK OUT,BREAK OUT*
13.Bölüm * WEIGHTLESS*
14.Bölüm *GODS AND MONSTERS*
15.Bölüm *I'M WITH YOU*
16.Bölüm *GLOW IN THE DARK*
17.Bölüm *BREATHE ME*
18.Bölüm *PAIN*
19.Bölüm *LIES*
20.Bölüm *BEAUTIFUL*
21.Bölüm *SUPERHERO*
22.Bölüm *BORN TO DIE*
23.Bölüm *GRENADE*
24.Bölüm *DROWN*
25.Bölüm *BRING ME TO LIFE*
26.Bölüm *LIGHTHOUSE*
27.Bölüm *LOST CAUSE*
28.Bölüm *ROLEX*
29.Bölüm *HUSH HUSH*
30.Bölüm *MAPS*
31.Bölüm *READY TO QUESTIO*
32.Bölüm *SUNRISE*
33.Bölüm *STAY*
34.Bölüm *YOU WILL NEVER KNOW*
35.Bölüm *LOVE THE WAY YOU LIE*
36.Bölüm *TRY*
37.Bölüm *MAYBE YOU'RE RIGHT*
38.Bölüm *IMPOSSIBLE*
39.Bölüm *LEAVE OUT ALL THE REST*
40.Bölüm *GOODBYE MY LOVER*
41.Bölüm *DISTANCE*
42.Bölüm *SEE YOU AGAIN*
43.Bölüm *THE ONLY EXCEPTION*
44.Bölüm *CLEAR BLUE SKY*
45.Bölüm *NOT A BAD THING*
46.Bölüm *UNCONDITIONALLY*
47.Bölüm *CAN YOU FEEL MY HEART*
49.Bölüm *LEGO HOUSE*
50.Bölüm *GROWING UP*
51.Bölüm *FALLING FAST*
52.Bölüm *BE SOMEBODY*
The End *INVISIBLE*
*Teşekkürler*
*EK BÖLÜM*
WHAT IF THE DRUG...

48.Bölüm *SAD SONG*

3.1K 222 386
By aliceIrwin

With you,I'm alive
Seninleyken,hayattayım
Like all the missings pieces of my heart,they finally collide.
Kalbimin tüm kaybolmuş parçaları sonunda birleşmiş gibi.

"Black artık neler olduğunu anlatacak mısın?"

"Cehennemi yok etmeye gidiyoruz"

"Hangi cehennem" diye bağırdı.Arabaya bindiğimizden beri sinirliydi.Ona göre yine garipliğim dozunu asmıştı.

"Dallas yok olup gidicez"

"Ölmek için fazla genciz Black.Daha evlenmedik bile"

"O söylediklerini kızlar söyler Dallas.Erkekler evlenmek istemez"

"Normal erkekler istemez fakat garip kıza aşık olan zavallı çocuk kır düğünü planları bile yapar"

"Spoiler vermek istemem ama biz evlenmicez.Ben bandana kafa ile evlenicem sende bir kaç yıla ölürsün"

"Bu acıttı"

"Umrumda mı peki.Hayır"

Bu yolculuğa çıkma nedenimiz cehennemi yok etmekken şimdi dünyanın en saçma tartışmasını yapıyorduk.Dünyanın en iyi çiftiyiz.

"Black burası bir orman değil mi?"

"Bilirsin tüm korku filmleri orman da geçer"

"Aklında yine ne var Black.Yine nasıl bir gariplik bizi bekliyor"

"Dallas yolun sonuna geldik"

"Senden nefret ediyorum"

"Hey o benim lafım"

*****

Ormanın içinde ki uçurum kenarına arabayı park ederken Cameron etrafı merakla izliyordu.

"Sen arabada bekle ben bir kaç şeyi halledip geliyorum"

"Beni burada tek başına mı bırakacaksın"

"Biraz erkek ol.Alt üstü ıssız bir ormanda tek başına kalacaksın...düşündüm de bence de kork"

"Umarım ayılarla karşılaşırsın"

Arabanın kapısını sert bir şekilde kapatıp bagajdan benzin ve yakacak çıtaları aldım.

Uçurumun kenarına çıtaları yerleştirip ateşi yakmakla uğraştım.İzci kamplarına gitmeliydim evde oturup insanlardan nefret etmek yerine.

Sonunda yakmayı başardıktan sonra zafer ile ayağa kalkıp ateşi seyrettim.

"Dallas arabanın arkasından sırt çantamı al ve buraya gel"

Bir kaç dakika sonra merakla ateşe sonra bana baktı."Bu sefer ne yakacaksın"

"Bizi"

"Alkol mü alıyorsun sen"

"Çantamı ver" uzattığı çantamı elinden alıp içinden ölüm listemi çıkardım.

"Bu gece biz yok olucaz garip kız ve zavallı çocuk ebediyen yok olacak"garip kızın gideceğini sanmıyordum belki bir süre saklanırdı.

"Bunu nasıl yapıcaksın"

Ölüm listemin son sayfasında ki ismi kopartıp yere oturdum ve kağıttan uçak yaptım."İşte böyle" kağıttan uçağı ateşin içine doğru fırlattım.

Kağıttan uçak yandı.Listede ki o isimin ruhu ruhumda ki karanlıktan bir parça kopardı.

İçimde tarifsiz acı bir mutluluk vardı.

"İkimiz de bizi bu hale sokanların eşyalarını ateşe atıp kurtulacaz.Ben on yaşımdan beri benim için yük olan ölüm listemi sen ise...babana ait ne var sende"

Ceplerini karıştırıp ellerini iki yana açtı."Kanım hariç bende babama ait bir şey yok"

"O zaman biz de ateşe kanını atarız"

"Kafayı yedin galiba"

"Eski bizden kurtulmak istemiyor musun Dallas.Acıdan kurtulmak istiyorsan ateşe istediğini ver"

"Bunu yapmak zorunda değilsin Black"

"Bunu yapmak zorundayım Dallas.Ben artık yirmi yaşındayım dokuz değil.Ölüm listesi yapmam ablamı geri getirmeyecek.Ona tekrar sarılma şansı vermeyecek.O gitti şimdi garip kızın gitme vakti"

Yanıma oturup başını omzuma dayadı."Garip kız ve zavallı çocuk giderse bize ne olacak"

"Daha az garip ve zavallı olucaz galiba"

Kolunu uzattı."Her zaman garip kız ve zavallı çocuk olalım fakat hayatımız da artık acı olmasın Black artık her yerde acı dolu geçmiş istemiyorum sadece mutlu olalım.Sonsuza kadar mutlu yaşadılar desinler artık bizim için" dedi."Eğer bu ateş bize mutluluğu getirecekse ateşe istediğini verelim."

"Sadece şakaydı" dedim kolunu geri çekerek."Ölüm listemi yok etmem yetecek"

"Emin misin"

"Artık acınası insanları değil mutlu insanları görmek istiyorum.Artık kabuğumdan çıkmalıyım"

Sessizce kağıttan uçak yapıp ateşe attım isimlerin çoğunu.Defterden sırada ki ismi kopartıp Cameron'a döndüm."Nick,Sky'ın abisiydi.Biliyor musun Nick listemde ki en masum insandı"

"Uyuşturucudan öldü.Onu geçtim Sky'ın abisiydi"

"Nick astım hastasıydı sevgilisinin cebinden bulduğu hapları ilaç sandığı için içip krize girmiş.Saatlerce kimse onu duymadı ve o gitti"

"Onun adına üzüldüm.O bizim gibi değilmiş"

"Sky neden lezbiyen biliyor musun Dallas yada neden senden nefret ettiğini"

"Abisine benzemiyorum değil mi" kağıtta ki resme baktı."Benzemiyorum"

"Sky tüm erkeklerde abisini gördüğü için hiçbir erkeği sevemedi bu yüzden lezbiyenliği seçti.Resme dikkatli bak sence hangi çakmayı sana hatırlatıyor"

"Tanrım" diye inledi resme dikkatli bakınca."Çakma Bieber'a benziyor"

"Matt ile olmamı istedi çünkü abisi sevgilisine bağımlıydı hatta nişanlanmışlardı.Matt'ı abisine benzettiği için Matt'ın mutlu olmasını istedi.Ve sende her şeyi bozduğun için senden nefret etti" bu durumu çok uzun bir zaman sonra fark etmiştim aslında Emily bana söylemişti.

"Beynim yandı" dedi gülümseyerek."Neden bunları geçen sene söylemedin Black daha az acı çekerdim"

"Bildiğim şeyleri kendime saklamayı seviyorum.Doğruları susturup yalanları konuşturuyordum"

"Sen cidden psikopatsın.Ve galiba psikopat tarafını seviyorum"

"Bende senin....neyini sevdiğini bile bilmiyorum Dallas"

"Zavallılığımı?"

"Hayır.Seni neden sevdiğimi bile bilmiyorum.Garip"

"Garip kıza yakışan bir durum" gözlerinde ki ışıktan onun bana olan hisleri parlıyordu sanki.Acaba bende ona bakarken böyle miydim.

"Neyse"dedim yine kağıttan uçak yapıp "İşimize geri dönelim"

Ve gece boyunca garip kız listesin de ki insanların hikayelerini anlatıp onları ateş ile geceye karıştırdı.Zavallı çocuk ise ateş ve geceye karışan garip kızı dinleyip seyretti.

"Ve" dedim ellerim titreyerek "Son sayfa Gemma Louise Black"

"İstersen ben yapabilirim Black"

"Eğer ben yapmazsam Dallas listemi yakmanın hiçbir anlamı kalmaz.Liste ablam ile başladı.Ablam ile bitecek"

Sayfayı çevirip yıllarca açmaktan korktuğum sayfayı elimle gezdim.Ablamın içenlikle gülümsediği resme dikkatlice baktım.Ablam bir zamanlar gülüyordu.Aynı benim gibi.O öldü ben ise garip kız oldum.

"Abla yıldızları sever misin" dokuzuncu yaş günümde ablam ile evimizin bahçesinde kamp yapmıştık.

"Seviyorum.Peki sen"

"Çok seviyorum.Kayıp gidenleri sevmiyorum ama"

"Neden prenses"

"Çünkü onlar ailelerini bırakıp gidiyor kalan yıldızlar çok üzülüyordur"

"Sen her zaman farklı bir çocuk oldun kardeşim"

"Ay dedeyi de sevmiyorum"

"Onu neden sevmiyorsun peki"

"O kadar büyük ki yıldızların güzelliğini saklıyor bu yüzden de yıldızlar gidiyor.Keşke ay dede yok olup gitse"

Kollarının arasına çekti küçük bedenimi.Elinin tekini havaya kaldırıp gözlerimle ayın hizasına koydu."Bak işte gitti"

Ben mutlu bir heyecanla ablamın eline bir de gökyüzüne bakıyordum.Ay dede yok olup gitmişti.

"Dinle prensesim.Yıldızlar isteyerek gitmiyor herkes bir gün istemese de gitmek zorunda.Bu ne ayın büyüklüğü yüzünden olacak ne de yıldızların kıskançlığı yüzünden.Ay dede yok olup gitse bile yıldızlar yine gidecek.Bu durum Ay dede ile alakalı değil bebeğim yıldızlar gidiyorlar çünkü daha az acı çeksin diye kendisi ve ailesi"

"Abla ben gitmicem her zaman sizinle kalıcam.Sende gitme tamam mı sen gidersen ben çok üzülürüm.Oyuncaklarımla bile oynayamam.Söz ver gitmiyeceksin."

"Söz" dedi gülümseyerek."Söz veriyorum prensesimi bırakıp gitmicem"

Ve ablam dört ay sonra kayan yıldızlar gibi kaydı gitti.Ailesi çok ağladı.Prensesi tüm oyuncuklarını yaktı.

O gece prenses kalesinde öldü.Ve küllerinden garip kız doğdu.

"Aydan nefret ediyorum"dedim çatallaşan sesimle."Ayı yok et Dallas."

Cameron'a sıkıca sarılıp omzuna kafamı gömüp ağladım.Dokuz yaşında ki bir kız çocuğu gibi."Her şey geçti Katy" diye mırıldandı.

Sakinleştikten sonra Cameron'dan ayrılıp defteri elime tekrar aldım.Gözlerimi sıkıca kapatıp sayfayı yırttım.Kağıttan uçak yapıp ayağa kalktım.

Cameron da ayağa kalktığında elini sıkıca tuttum.Bir elimde kaybettiğim ilk insan diğer elimde ise kazandığım ilk insanı tutuyordum.

"Bunu yapmak zorunda değilsin"

"Cehennemi yok etmek istiyorum Dallas"

Derin bir nefes alıp kağıttan uçağın havada süzülüp ateşin kucağına düşmesini seyrettim.

O an kafamı kaldırıp gökyüzüne baktım.Bulutlar sanki ayı yok etmek istermişcesine ayın etrafını kaplıyordu."Abla" diye mırıldandım sessizce."Teşekkür ederim"

"Galiba yağmur yağacak Black"

****

Ormandan gitmek yerine arabanın üstüne oturup ben bira o ise suyunu yudumladı.Bu gece tüm acılardan kurtulmak istiyorduk.Bu yüzden sabaha kadar konuşacaktık.

"Eğer normal bir kız olsaydın şuan ne yapardın."

"Ablam ölmeden önce hep şarkıcı olmak isterdim.Sahne kıyafetleri filan hoşuma giderdi.Ama sesim berbattı"

"Sen cidden bir aralar normaldin" dedi gülümseyerek."Benim de sesim kötü."

"Sesinin kötü olduğunu zaten biliyordum"

Tek kaşını kaldırıp merakla bana baktı."Şarkı söylediğimi nerede duydun"

"Sen duştayken"

"Ama ben seninle sevgiliyken hiç duşta şarkı söylemedim ki"

"Lisenin ikinci yılında okulda ki duşta duş alırken duymuştum seni"

"Senin erkeklerin soyunma odasında ne işin vardı."

"En yakın arkadaşın Aaron'ı hatırlıyor musun okuldan atılmıştı"

"Sakin senin başının altından kalktığını söyleme"

"Benimle alay etmişti"

"Çocuğun eşyalarını çaldın sonra da yangın alarmına bastın.Sayende tüm okul Aaron'ı çıplak görmüştü"

"Hala kızlardan teşekkür mesajları alıyorum"

"Sen cidden psikopatsın Black"

"Psikopat değilim eski intikamcı garip kızım"gülümseyip Cameron'a döndüm."Garip değil mi Dallas"

"Garip olan ne?"

"Tüm lise hayatımız boyunca hep birlikteydik her an yan yanaydık.Ama ikimiz de aptal olduğumuz için fark etmedik"

"Liseye ilk başladığımız gün herkes tatlı bir heyecanla etrafta dolaşırken sen suratın asık etrafına bakınıyordun"

"Beni ilk gün mü gördün" dedim şaşkınlıkla."Ben seni birinci sınıfın sonlarına doğru tanıdım."

"Hatta" dedi gülümsemeyle."Taylor'ın sana aşık olmasının nedeni bile benim"

"Sen mi?"

"İlk hafta öğrenciler kaynaşmaya başlardı.Taylor'da tabi ergen olduğu için kanı fazla kaynıyordu.Bir gün yemekhane de bana kim ile takılmamı söylemişti.Konuşacağı kızı ben seçecektim.Etrafta ki kızların çoğu zaten Taylor'ı kesiyordu bende ders vermek amacıyla zor kızı seçmek istiyordum."

Durdu ve yanağıma küçük bir öpücük kondurup konuşmaya devam etti."Ve içecek makinalarına sinirle tekme atan kız dikkatimi çekti.O kız okulun ilk gününden beri takip ettiğim kızdı.Taylor'a kızı gösterdim ilk başlarda korktu ama sonra kızın yanına gitti ve...buradan sonrasını sen devam ettir Black"

"Hey" dedi yürüyen bandana.

"Defol git"

Yanıma oturdu."Kimse sana ne kadar güzel olduğunu söyledi mi?" Çocuk kime bulaştığını bilmiyordu.Hem bildiği o sürtük barbielerden değildim.Hem sevgilim vardı.

"Galiba kimse de sana o bandananın olmayan beynine kan gitmesini engellediğini söylemedi"

"Sonra kız o bandanalı aptalın kafasından aşağıya kolasını döktü" dedim gülümseyerek."Pişman değilim"

"Kolayı dökmene sevinmiştim.Ondan hoşlanmıyacağını biliyordum.O koladan sonra Taylor'da senden nefret edecekti.Ama ne oldu biliyor musun Black. Taylor yanıma geldi ve sana olan nefretimin ilk tohumunu attı"

"Ne dedi"

"Dostum aşık oldum.Ve Taylor kimseye kolay kolay aşık olmazdı.O da sende ki farklılığı görmüştü o da senin benzereninin olmadığını fark etmişti"

"Bekle bir dakika" elimi ağzıma götürüp şaşkınlıkla dona kalmıştım.

"Evet Black sana önceden de hayran olmuştum.Fakat zaman içinde sana olan hayranlığımı unutmuştum.Zaten o zamanlar büyük bir şey değil di"

"Ama bak şu an kim ile birlikteyim.Dallas galiba tanrı bizi hep birleştirmeye çalışmış.Bence bu kısımda bu da sana girsin Taylor diye bağırmalısın"

"Bunu yapamam." dedi buruk bir ses tonuyla.

"Neden bak çok kolay" ayağa kalktım."Bu da sana girsin Ellie Cameron sadece benim"

"Black sen hiç Taylor'ın gözlerinin içine baktın mı.O hala sana aşık olan ergen ve o hala benim en yakın arkadaşım.Onun yanında bizden bahsetmek ondan çok benim canımı yakıyor.Ama hiçbir zaman ona ihanet etmişim gibi hissetmedim.Sen onu sevmedin.O beni sevmeni istedi."

"Taylor ilk başlarda bana çok aşıktı sonra aşk yerini hırsa ve sevgiye bıraktı.Onun aşkına inanmıyordum"

"Galiba bu yüzden vicdan azabı çekmiyorum"

"Olabilir" derin bir nefes verip gökyüzünü seyrettim."Bir gün gidersem Dallas üzülür müsün?"

"Sam ile bir yere gitmeyi planlamıyorsun değil mi" sadece bir kez olayı anında anlasa onu daha da çok sevecektim.

"Sam ile bir yere gitmiyorum aptal.Demek istediğim bir gün yıldızlara gidersem ne yaparsın"

"Uzaya mı gidiyorsun"

"Alay ediyorsun değil mi?"

"Anlamak istemiyorum diyebiliriz"

"Cevap ver ne yapardın.Sen öldüğünde ben bir kaç gün üzülür sonra düzelirdim"

"Black ben yoğum bakımdayken yaptığın şeylerin hepsini biliyorum.Ne kadar üzülmem ayakları yapsan da çok fazla üzüleceğini ikimiz de biliyoruz"

"Çok fazla üzülürdüm.Ölüm listemi tekrar yapacak kadar acı çekerdim peki ya sen.Sen ne yapardın"

"Klişe bir cevap vermek gerekirse yıldızlara giden diğer otobüs için biletimi alır ve yanına gelirdim"

"Midemi bulandırıyorsun"

"Peki Black yıllar sonra bir olay olsa ve sana çocuklarını mı yoksa eşin Cameron'ı mı kurtarırdı diye sorsalar kimi kurtarırdın"

"Maymunlu pijamalarımı" dediğimi an elimde ki birayı alıp ormanın derinliklerine attı."Orada kocan ve çocukların ölümle burun buruna ama sen maymunlu pijamalarını seçiyorsun"

"O soruyu yıllar sonra cevaplasam şuan cevap vermek zor.Çocuklarım mı yoksa sadece Cameron mı"

"Sadece değil" dedi "Eşin Cameron"

"Dallas ben gelecek insanı değilim ben anı yaşayanlardanım.Şuan benim eşim değilsin ya da çocuklarım yok.Şu an kül olmuş zavallı çocuk ile garip kızız"

"Neden gelecekten korkuyorsun"

"Ben aptal insanlar gibi olmayacak aptal bir geleceği kurmayı sevmiyorum.Küçükken hemşire de olmak istedim ama bak şimdi hastanenin içine dahi almıyorlar beni.Köpekler ve Katy Black giremez yazıyor.Ben eğer geleceğe inanmış olsaydım o yazı yüzünden ağlardım ama şimdi o yazıyı çerçeveletip odama astım.Gelecek hayalleri için fazla olgunum"

"Pekala" diyebildi sadece.Söylediğim şeyler onu yüzüyordu.Pembe hayallerini siyah ile boyuyordum.Ama gerçek buydu.Gelecekte ne olacağını bilmeden onu umutlandırmak istemem.

"Yarın gidiyorum" dediğinde üzülen taraf bu sefer ben oldum.Onun burada olmasına fazlasıyla alışmıştım.

Yarın gidemezdi.Ölüm listemin etkisinden kurtulmama yardım etmeliydi.Gidemezdi.Mesafeleri guguklu saatler becersin.Tanrım galiba içime Gilinsky'ın boş kasları girdi.

"Git" söylediğim şeyi beklemiyormuşcasına suratıma baktı.Aslında son söylediğimi ben bile beklemiyordum.Git mi dedim ben az önce.

"Git mi?"dedi sinirden gülümseyerek."Pekala önce gelecek kaygın şimdi de bu"

"Beni yanlış anladın Dallas"

"Git dedin Katy burada yanlış alışılacak bir durum yok"

"Gitmeni istiyorum evet çünkü üniversite sınavına girmelisin.Sınavı kazanıp yanıma taşınmanı istiyorum"

"Garip kız cidden gitmiş" dedi beni kollarının arasına alırken."Black sen ne kadar gelecekten kaygılansan da bil ki bu zavallı seni her zaman sevecek"

"Umarım ben biraz zaman sonra senden sıkılmam"

"Bunları iltifat olarak kabul ediyorum" o sıra da telefonu çaldı yüzünde ki ifaden anladığım kadarıyla arayan kesinlikle Thomas denilen köpekti.

"Cehennemi yok etme sırası bende"

Telefonu açıp elimi sıkıca tuttu."Alo Thomas" dedi babasına.O adama ilk defa adıyla hitap ederken duymuştum onu.

"Şimdi beni dinlemini istiyorum.Ses tonumu beğenmedin mi?" gülümsedi."O zaman söylediklerim hiç hoşuna gitmeyecek"

"Bu zamana kadar sana verdiğim tüm paraları geri istiyorum.Hayır şaka yapmıyorum.Bir hafta içinde bu işi hallet sonra da hayatımdan defol git" işte benim zavallım.

"Eğer yapmazsan polisi aramıcam daha da kötüsü" elimi dudaklarına götürüp öptü."Katy Black'ı serbest bırakırım.Evet seni yakan kız.Ve emin ol ki şuan seni öldürme planları yaptı bile."

"David Thomas bizden kork.Artık o zavallı çocuk değilim.Eğer bir hafta içinde param elime geçmezse.Seni ve kızıl sürtüğünü Katy ile nefes aldığınıza pişman ederiz"

Telefonda konuşan bu lafları söyleyen Cameron Alexander Dallas olamaz değil mi.Zavallı çocuk akıllındı mı.Gerçeği gördü mü yani.Artık resmen cehennemden kurtulduk mu.

Telefonu kapatıp bana döndü."Umarım ikisinin de unutamıyacağı bir intikam planın vardır Black"

"Zavallı çocuk seninle gurur duyuyorum"

Ve o gece ikimiz için de cehennem yok oldu.

Kısa bir süreliğine.

****

Ertesi gün Cameron beni gece kendi evime almadı.Bana bir süprizi varmış diye.Hatta bu süpriz yüzünden Sam ile kavga etmişler.George'un söylediğine göre bir haftadır uğraşıyorlarmış.Kesin altında saçma bir olay çıkacaktı.

Mantıklı bir süpriz olsaydı Cameron 'Cehennemi yok ettik sıra da kendi cennetimizi kurmak var sevgilim'demezdi.Galiba çok fazla dizi izlemişti.

"Siz neden geldiniz ki siz daha yeni evlendiniz"

"Evimde kaldığında yeni evlenmemiştim"

"O bir istisna"

"Bayanlar artık Cameron'ın süprizini öğrenmek için eve girebilir miyiz" dedi Michael dairemin ziline basıp.

"Acaba Thomas'ı öldür dü de bize resimlerini mi gösterecek"

Emily kafama vurdu."Bir daha sana polisiye dizi yok.Azıcık romantik düşünsene"

"Mumlar eşliğinde resimleri gösterecek"

"Cidden Cameron bundan ne buluyor.Hayır doğa sevgisi de bir yere kadar bu odun çiçek bile vermiyor"

Biz Emily ile söz dalaşındayken Nina kucağında Lucy ile kapıyı açtı."Sonunda" dedi gülümseyerek.

"Suç Emily'de on dakika da bir tuvaleti geldiği için evden çıkamadık"

"Yanlız arabaya bindiğimiz an çişim var diye bağırıp eve geri giden ben değildim ot kafa"

"Gençler kavganın sırası değil.Çocukların uçağı iki saat sonra hadi içeriye geçin ve eğlenin"

Ayakkabılarımı gelişi güzel fırlattıktan sonra oturma odasına geçtim.Fakat geçmemle neredeyse kalp krizi geçirmem bir oldu.

"Aman tanrım"diye cıyakladı Emily."Her yerde Katy ve Cameron var.Tanrım,çok tatlılar.Bende istiyorum."

Emily'ın de dediği gibi her yerde zavallı çocuk ve garip kız vardı.Cameron'ın bana hediye aldığı makinadan çektiğim ilk resim.Benim habersiz çekilmiş ve çoğunda etrafa iğrenerek bakan resimlerim vardı.Maymunlu pijamalarımla çekilmiş resimlerim.Yaptığımız tüm yardım olaylarından resimler.Kısaca anılar her yerdeydi

Ben resimlere ağzım açık bakarken Cameron yanıma geldi.Bir kaç sevgi dolu cümleler kurdu yarısını dinliyordum resimlere daldığım için.Ve o an bunca şeyin manasını anladım.

"Sen bana uyuşturucudan kurtulmam için yardım ettin.Sıra bende" ve o lanet şeyi yaptı.

Dizlerinin üstüne çöktü.

"Gelecek kaygını yok edicem Black.Sen benden ne kadar nefret etsen de beni seviyorsun ben sana aşığım geleceği düşünmemen için geleceği şimdi ki zamana çekiyorum"

O lanet olası kutuyu cebinden çıkardı.

"Katheryn ikinci adını bilmediğim Black"

O lanet olası kutu açtı.

"Benimle evlenir misin"

"Bence evet demelisin ot kafa"

Ve ben resimlere tek tek bakıp yıllarca pişman olacağım.Arkadaşlarımın ve ailemin benden nefret edeceği ve en önemlisi kendimi yıllarca affetmiyeceğim sözleri söyledim.

"B-ben.ben üzgünüm Dallas çok üzgünüm"

Ve garip kız ayakkabalarını dahi giyemeden Londra sokakların da kayboldu.

With you I fall.
Seninleyken düşüyorum.
It's like I'm leaving all my past in silhouettes up on the wall.
Tüm geçmişimi duvarda bir siliütte bırakıyormuşum gibi.
With you I'm a beautiful mess.
Seninleyken,güzel bir dağınıklığım.
It's like we're standing hand in hand with all our fears up on the edge.
Tüm korkularımızı bir kenara bırakıp el ele duruyormuşuz gibi.

Elbette gıcık bir yerde bitirecektim.Bu bir sezon finali sezon finalleri hep boktan bitmez mi zaten.

Lanet olsun sana odun Katy Black.

Neyse konumuza dönelim geçen bölüm size iyi haberi verememiştim.İşte iyi ve seveceğiniz bir haber.

The Drug bittiği an The Drunk adında yeni bir hikaye yayımlıcam garip kız,zavallı çocuk,ölüm listesi,Amy kısacası tüm karakterleri farklı bir bakış açısıyla göreceksiniz.Bu kitap bitiyor diye üzülmeyeceksiniz çünkü biraz değişmiş Katy Black(isimden emin değilim) ve Cameron Dallas sizi yeni serüvenlerin de bekliyor olacak.

Alkışa hiç gerek yok.

Continue Reading

You'll Also Like

275 66 11
"Parfümünün kokusu ne çok güzelmiş?" "Beyaz Zambak kokulu." Book 1 - Complete [✔️]
359 57 6
Minho, her gün kütüphaneye gelip çalışan Jisu'nun test kitabının arasına sosyal medya hesabını ve tanışmak istediğini yazdığı bir not kağıdı bırakmış...
11.8M 576K 87
18 yaşında genç bir kızın yolu çıkmaz bir sokakta hiç kesişmemesi gereken bir adamla kesişti. Adam hayata ve mavi renge küskündü. Genç kızla beraber...
72.4K 5.9K 23
Üniversitesinin serseri çocuğu jungkook, kız arkadaşını rahatlatmak için kayda aldığı inlemelerini yanlışlıkla yeni atanan rektörü Kim Taehyung'a ata...