Kaç saniye kaç dakika o kapının önünde öyle kaldılar iki gençte bilmiyordu ama asla bu durumdan şikayetçi de değillerdi.
Biri ayların özlemini çıkarırken biri de doğduğu günden beri asla bulamadığı huzuru şimdi bulmanın mutluluğunu yaşıyordu.
Ta ki genç kız bacaklarına sürtünen ve ardından bacağına tırmanan tüylü varlık ile çığlık atarak geriye kaçmaya çalıştığında bu sihirli dakikalar son bulmuştu.
Kaçma girişimini engelleyen belindeki kollara sıkıca tutundu aceleyle ve Çağan'ın arkasına geçmeye çalışmasına rağmen bu tatlı sarı renkteki büyük köpek asla bacağını bırakmıyordu.
''Çağan al şunu,bacağıma şey yapıyor.''
Çağan aniden kollarından çıkan kızla birlikte ilk başta neler olduğunu anlayamamıştı ama sonrasında neler olduğuna an be an şahit olmuştu.
''Casper!Oğlum bıraksana kızın bacağını.''
Tutmaya çalıştığı köpeği ellerinin arasından kolaylıkla kaçıp tekrar kızın bacaklarına saldırıyordu.
Berra en sonunda açık olan kapıyı fark ettiğinde bir boşluktan yararlanıp hiç düşünmeden evin içerisine girdi ve kapıyı ikilinin yüzüne kapattı sertçe.
Genç adam sertçe kapanan kapı ile sakinleşip oturarak yüzüne bakan köpeğine kızsa mı gülse mi bilememişti.
''Anneyi korkutma oğlum.Bozuşuruz yoksa.''
Dili dışarıda nefes nefese kalmış oğlunu işaret parmağını sallayarak uyarırken aynı zamanda kapanan kapıya da hafifçe vurdu.
Kapı azıcık aralık kalacak şekilde açıldığında o küçük boşluktan bakan genç kızı gördüğünde kahkaha atmamak için kendini zor tutmuştu genç adam.
''Korkma yavrum.Üstünlük kurmak için yapıyor.''
Küçük aralıktan gördüğü Çağan'ın gülümseyerek kendisine söyledikleri ile ikna olmak üzereydi ama yine de kararsızlık peşini bırakmıyordu hala.
''Bana pek üstünlük kurmaya çalışıyor gibi gelmedi Çağan.İlk defa mı kız görüyor bu çocuk?''
Genç adamın duyduklarından sonra daha fazla tutamadığı kahkahası bütün binada yankılanacak kadar yüksekti.
''Gülme Çağan,gülmesene ya.''
Aralıktan kaşlarını çatıp tatlı bir sinirle kendisini izleyen sevdiceğinin bu güzelliğine dayanamadı ve kapının kenarını tutan küçük elini tutup kendine çekti narin bedenini.
Bir an da kendini yine Çağan'ın kollarının arasında bulduğunda içindeki korkusu da uçup gitmişti kendisine böyle güzel gülen genç adam yüzünden.
Bakışlarını yakışıklı yüzünden zorlukla çekmeye çalışsa bile yapamadı ve yanağını sıkan parmaklar yüzünden asık olan yüzünde güller açmıştı resmen.
Nasıl açmazdı ki?
Kendisine böyle bakan bir adamın yanında nasıl mutsuz olabilirdi ki?
Bu adamın her şeyine müptelaydı artık.
Ve ondan vazgeçemeyecek kadar kaybetmişti kendini onda.
Binbir düşüncenin içerisinde kaybolan genç kızın omzuna dolanan iri kollar küçük bedeni sıkıca sararken açık kapıdan içeriye girdi genç çift.
Kapanan kapının ardından mutfağa yöneldiklerinde genç adamın yüzündeki gülümseme varlığını hiç kaybetmemişti.
''Merak etme güzelim,seni hiçbir erkeğe kaptırmaya niyetim yok.''
Omzundaki el çekilirken söyledikleri ve ardından yanağından aldığı küçük bir makas ile yutkunmakta zorluk yaşamıştı genç kız.
Çok fazlaydı bunlar.
Bu duygular,hissettikleri daha doğrusu Çağan'ın hissettirdikleri,bu duygular çok fazla geliyordu kendisine ama artık bu hisler olmadan yaşamayı düşünmek bile istemiyordu.
Söylediklerinin genç kızda yarattığı etkiyi arkası dönük olduğu için göremeyen Çağan kahvaltı hazırlamaya koyulmuştu.
Üst raftan çıkardığı kupalara kahveleri doldurmadan hemen önce mikrodalgaya da soğuyan poğaçaları atmıştı bir yandan.
Cam masanın yanındaki sandalyeye oturmuş kahvaltı hazırlayan genç adamı çenesinin altına elini koymuş bir şekilde izlerken arada bir arkasını dönerek kendisine göz kırpıp tekrar işine dönen bu adamdan bir an bile gözlerini çekemiyordu.
Onun gibisini hiç görmemişti.
Hiç tanımamıştı.
Keşke,keşke daha önce karşılaşsalardı.
Önüne koyulan beyaz köpüklü kahvenin dumanı üzerinde tüterken bir tabak daha koyuldu içinde dilimlenmiş poğaça ve kaşarlarla birlikte.
Biliyordu.
Poğaça ve kaşarı birlikte yemeyi sevdiğini biliyordu.
Yüzündeki küçük ama eşsiz gülümseme ile birlikte yanındaki sandalyeyi çekip oturan Çağan'ı izledi uzun uzun.
Zift gibi siyah kahvesinin sıcak olmasına bile aldırmadan aldığı yudumda boynundaki çıkıntının oynamasına sebep olmuştu ve bu görüntü genç kızı hiç bilmediği duyguların içine atmıştı.
Yüzündeki gülümseme dolmuş genç adamın boynunu izlemeye dalmıştı.
O küçük çıkıntı.
Ve biri biraz büyük ama diğerleri küçük benler.
Ansızın teker teker o benleri öptüğü bir sahne gözünün önüne geldiğinde midesindeki küçük kıpırtılar hızla artarken boynundan kulaklarına kadar bir sıcaklığın yükseldiğini de fark etti.
Elinin ne zaman havaya kalktığını bile anlamadığı bir an da genç adamın boynunda kendini en fazla belli eden benin üzerine dokundu hafifçe.
Kahvesinden aldığı yudumu yutmak üzereyken boynunda belli belirsiz hissettiği soğuk bir elle kahvenin varlığını unutarak sertçe yutkundu ve sonrasında da ardı ardına gelen öksürükler.
Bu büyülü andan hızla çıkan Berra kızaran yüzü ile hala öksürmeye devam eden genç adam için masadan hızla kalktı ve tezgahın üzerinde duran cam surahiden bir bardağa su doldurdu.
Çağan'a su dolu bardağı uzatırken bir yandan da geniş sırtına hafif hafif vuruyordu öksürüklerinin geçmesi için.
İçtiği sudan sonra yavaş yavaş azalan öksürükler ile rahat bir nefes almaya başlayan genç adam sırtına vuran ve bazen yavaşça okşayan eli fark ettiğinde nefesini tutmuştu bu seferde.
Bu kız öldürecekti onu.
En sonunda Çağan sırtında dolaşan küçük ele daha fazla dayanamadı ve arkasında duran kıza doğru döndü hafif kızarmış yüzü ile.
''Sen beni öldürmek mi istiyorsun yavrum?''
Arkasına geçerek sırtını okşayıp vurduğu adamın kendisine dönüp söylediklerinden sonra elini geriye çekti ve tatlı bir sinirle biraz önce kalktığı sandalyeye tekrar oturdu.
''Sana da iyilik yaramıyor Çağan.''
Nazlı nazlı omuzlarını indirip kaldıran kızın kahvesinden bir yudum almasını yüzündeki gülümsemeyle izleyen Çağan fazla dayanamadı ve pamuk gibi yumuşacık yanağından bugün ikinci makasını da aldı.
Yanağından çekilen parmaklar ile tekrar kahvesinden bir yudum aldı ve biraz önce alamadığı tadı şimdi aldığında kendi kendine tabağındaki poğaçasına bakarak gülümsedi genç kız.
Bunu da biliyordu.
Kahveyi sütlü ve hafif şekerli sevdiğini de biliyordu.
Ve artık Berra da biliyordu.
Çağan ona bu hayat tarafından verilen en güzel hediyeydi.
***
@magazindetoksu yeni bir gönderi paylaştı. (15.22)
@magazindetoksu:Genç Futbolcu Fena Yakalandı!!!
26 yaşındaki genç futbolcu Esat Erkan birkaç saat önce sarışın bir güzelle yemek yerken görüntülendi.
İkilinin samimi halleri de kameralara yansırken sarışın güzelin kim olduğu merak konusu oldu.
32.424 beğeni,11.268 yorum
@21:Geçen hafta da kızıl saçlı bir kızla kahve içerken görüntülenmişti
@77:Hiç sevmiyorum bu çocuğu
@90:Erkeklerin özetisin Esat Erkan
@58:Her hafta başka kızla görüntüleniyor bu futbolcu
@04:Bu kızı tanıyorum şımarığın önde gideni
@37:Kız influencer Çağla Petek iki aydır takipleşiyorlar Esatla