SUSKUNA VURGUN (DÜZENLENECEK)

By Daisy__dream

11.2K 947 1.9K

Ne kadar engel olursa olsun aşk engel tanımaz konuşmadan da sevebilir bir insan görmeden de asıl mesele o eng... More

1:)
2:)
3:)
4:)
5:)
6:)
7:)
9:)

8:)

714 91 232
By Daisy__dream

Selam nasılsınız?

Nasıl gidiyor ?

Değinmek istediğim bir konu var

BEĞENİLER

Allah aşkına madem okuyorsunuz yorum atmak istemiyorsunuz
Bari beğenin hayalet okuyucu olmayın bu kadar
Her türlü bölümü okumak için ekranı kaydırıyorsunuz
Sizden tek isteğim şu yıldıza basmanız yorumu da geçtim

Asla ama asla emeğimin karşılığını alamıyorum kota koyayım düzelir dedim hiç bir ilerleme olmadı
7k okuma varken beğenilerin 1k bile olmaması çok mu iyi
Soruyorum size
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin

Ciddi anlamda söylüyorum bu beğeniler toparlanmazsa kitabı silicem

Dış dünyadan yeterince derdim var  zaten kafa dağıtmak için giriyorum uygılamaya ama dağılmıyor maalesef

Hayalet okuyuculara sesleniyorum oy vermek incilerinizi dökmez

Neyse  sert  çıktım biraz kusura bakmayın patlak verdi

Haydi bölüme geçelim

İyi okumalar <3

Hayat her anlamda zordu insan bazen kendine bile yetemeyecek duruma gelirdi ama birine söylemeye de çekinirdi çünkü hep güçlü görünürdü duvarlarını yıkmak istemezdi düşünürdü hep birinden yardım alırsa ona acıyacaklarını ama böyle bir mevzu pek de mümkün olamazdı. Bu düşünce insanı zehirlerdi içten içe öldürürdü.      

Yeri geldiğinde yardım alınmalıydı herşeyi omuzlara yüklemek eziyetten başkası olmazdı. Bende böyleydim kendi başımın çaresine bir şekilde bakmayı öğrenmiştim ne kadar abim yanımda olsa da herşeyi ona söylemek istemezdim. Kaldı ki istesem de söyleyemezdim askerdi ve her dakika yanımda olamıyordu. 5 yıldır yoktu mesela  yokluğunu hissettirmemeye çalışmıştı ama zor zamanlarımda yoktu.                                                                                  

Ama ona kızmıyordum hiç bir şekilde kırgın da değildim elinde olsa gelirdi bir an bile yanımdan ayrılmazdı ama gelememişti. Şimdi burdaydı bir telefon kadar uzağımdaydı işteyken yoğunsa açamazdı ama muhakkak bir ara geri dönüş yapardı bana.

Özlemiştim onu geleli çok olmamıştı.                                    Hasret giderememiştik tam anlamıyla hemen göreve gitmişti. Daha bana verdiği sözler vardı tutmazsa ona ne sütlaç yapardım ne de sarma avcunu yalardı.

Cam kenarında oturuyordum yine önümde eskimeye yüz tutmuş radyom vardı. Müziksiz bir hayat düşünemiyordum beni rahatlatan şeyler arasındaydı.

Çalan şarkı hoştu.

İkilem-Bana sorma

Düşündüm derince. Kız kardeşimi anne mi babamı yaşadığım travmaları. Zordu atlatamadığım yerler vardı hala. Enkazdım çok şey yıkılmıştı içimde. O enkazı kendim toplamaya çalışmıştım ama pek becerememiştim. Hep düşünürdüm acaba o gün kötü şeyler olmasaydı ailem ölmemiş olsaydı nasıl bir hayatım olurdu? Konuşurmuydum, gülebilirmiydim engeller olmadan? Nasıl bir sesim vardı ,konuşmak nasıl bir histi merak ediyordum ama bu merakım hiç gitmeyecekti hep benimle kalacaktı.

Bugün günlerden salıydı dün abimle mesajlaşmıştık  bugün için döneceğini söylemişti ama saati belli değildi. Bir an önce gelmesini istiyordum ama zamanı otururak geçiremiyordum. Otur otur nereye kadardı. Ayaklanıp dolabımın önüne geldim. Askeriyeye gidicektim ve onlar gelene kadar beklicektim. Onu da görürdüm işte fena mı olurdu.

Gözleri gelmişti yeniden aklıma. Kalbim anında hızlı hızlı atmaya başlamıştı. İsmini duymak bile dengelerimi alt üst  ediyordu benim.

Silkelendim kendime gelmek için onu düşündükçe ateş basıyordu beni ipleri elimde tutmalıydım bir duyguya kendimi teslim etmek doğru gelmiyordu bana.

Dolabımdan bol bir kot pantolon bir de sırtı ipli bir bluz alıp üstüme geçirdim. Makyaj masamın önüne gelip rimelimi kirpiklerime uyguladım. Bağımlılıktı evdeyken bile sürerdim o derece seviyordum gözlerim daha çok ortaya çıkıyordu. Çantama evin anahtarını ve telefonumu koyup odadan çıktım. Mutfak da ki ocağı da kontrol ettim. Pimpirikli olmak başa belaydı. Abim geliyor diye en sevdiği yemekleri yapmıştım. Özlemiştir o benim yemeklerimi.

Kapının önünden ceketimi aldım ne olur ne olmazdı. Havaya güvenmiyordum üşürdüm falan uğraşamazdım.

Apartmandan çıkıp askeriyeye doğru yürümeye başladım yakındı olmasa da ben yine yürürdüm hoşuma gidiyordu.

Askeriyeye yaklaşmak üzereydim ki telefonumun bildirim sesi kulağıma geldi. Çantamdan çıkarıp ne geldiğine baktım
Berfin yazmıştı mesajın üstüne basıp açtım.

🎀💅🏻Aşkoların queeni🎀👑

Kızıl afetim nabeeer napıyon?

O böyle seslenince çok hoşuma gidiyordu gülümsemiştim. Yürümeyi bırakıp cevap yazmaya başladım.

İyiyim esmer güzelim askeriyeye gidiyorum sen napıyorsun?

Hemen saniyesinde görüldü olmuştu

Kız ne işin var orda senin erkek kesmeye mi gidiyorsun hemde bensiz valla dalılılım

Aklı fikri flörttü bu kızın hayır anlamıyorum azıcık üzülseydin bari aldatıldığın için

Ay berfo ya aklın fikrin flörtte he az dur dur aaa. Ayrıca ben sen miyim acaba flört falan anlamam ben resmini alır koynumda saklarım.

Kusucam Allah aşkına  Efnan keko musun kızım sen ne o öyle resmini koynumda taşırım falan oldu olacak baş harfini kolye olarak taşı da tam olsun

Berfin çok iyi dedin de onu sevgili olursak yaparım😁

Yapar mı yapardım severdim öyle şeyleri ama sevgili olmam lazımdı ne olduğu belli olmayan bir durumda yapmam doğru olmazdı. Hem belki sevgilisi vardı bana aşık olacak değildi ya ne yapsın beni konuşamıyordum bile.

Telefonu cebime koydum bu sefer ve yürümeye devam ettim zaten gelmiştim. Kapı da ki nöbetçi askere baş selamı verdim ve telefonumu çıkarıp hazar ötükenin kardeşi olduğumu yazıp gösterdim. Mesajı okuduktan sonra içeriye girmeme izin vermişti.

Yavaş adımlarla askeriyeye girdim. Bir telaş vardı askeriye de çünkü görevden gelicek olan üstleri vardı. Onları karşılayacaklardı. Bahçe de gözüme bir bank kestirip oraya doğru ilerleyip oturdum ve etrafı incelemeye koyuldum acaba ne zaman gelirlerdi. Telefonumun kilidini açıp abimle sohbet kutucuğuna tıkladım ve yazmaya başladım.

Abi ne kadar kaldı gelmene? Çok mu gecikirsin?

Aradan bir dakika ya geçti ya geçmedi bildirim sesi geldi

Yaklaştık askeriyeye güzelim  albayla görüşeyim eve gelirim

Burda olduğumu söylemek istemedim

Tamam abi bekliyorum ben 

Mesaj kutusundan çıkıp berfinin mesaj kutusuna tıkladım

Efnan kız askerlerin resimlerini atsana bana az gözüm gönlüm açılır

Al işte başlamıştı gene

Berfin saçmalama istersen ne resim çekmesi uçtun sen harbi

Ne olcak efo ya at işte sevaba girersin ne olcak

Kızım farkında mısın askeriye burası aaa delirdi iyice

Delirdiğimi yeni mi anladın efo ya ayıp ayıp

Tam cevap yazacaktım o sıra askeriyenin kapısı gürültüyle açıldı gelmişlerdi. Kalbim heyecandan hızlanmaya başladı abimi ilk defa mı görecektim sanki

Saf kız ömeri göreceksin diye bu heyecanın

İç sesim sus yeri ve zamanı değil

Askeri aracın karargahın önüne gelmesini izledim. Araç karargahın önünde durdu. Bir çok asker dışarıdaydı. Oturduğum yerden kalkıp ağır adımlarla araca doğru yürümeye başladım. Orda da bir hareketlilik olmuştu. araçtan ilk orta boylu bir yüzünde maske olam bir asker indi yanın da da kafasında çuval olan elleri bağlı bir adamı peşinden sürükleyerek indirdi. Görevin amacı onu yakalamaktı sanırım. Askeri araca biraz daha yaklaştım kim olduklarını anlayamazdım gerçi ama yakın olmak istiyordum. Acaba onu yüzünü görmeden tanıyabilir miydim ki . Fiziğini ucundan incelemiştim ama ezber etmemiştim ki nerden bilecektim hangisi hangisi bir sürü askerlerdi yahu.

Birer birer askeri araçtan inişlerini izledim hepsinin araçtan en son diğerlerine göre daha uzun ve yapılı birisi indi onun abim olduğuna emindim o fiziği nerde görsem tanırdım ben. Ona doğru koşup kollarımı beline doladım. Kafam da boynuna denk gelmişti. Derin bir nefes çekme ihtiyacı duydum o an ama bir sıkıntı vardı. Bu koku çok başkaydı abimin kokusuna benzemiyordu. Derince yutkundum ve geri çekilip bana şaşkınlıkla bakan gözlere baktım. Kara gözlerinde değişik aynı zamanda derin duygular vardı çözememiştim.Ellerimi hızlıca gevşettim. Vücuduma bir sıcaklık basmıştı utançtan tenim alev alev yanıyordu kesin domatese dönmüştüm allah kahretmesindi. Şuan yer yarılmalıydı 7 kat dibe girmeliydim. Abim sanıp ömere sarılmıştım resmen şaka gibiydi. Biri beni acilen deve kuşuna çevirebilir miydi lütfen. Bir öksürük sesi geldi kulağıma, kafamı çevirip kimden geldiğine bakmaya çalıştım. Ama hissediyordum üstümde ki gözleri abim çiğ çiğ yiyecekti beni.  Bu ortamdan uzaklaşmam gerekiyordu acilen bir çözüm yolu bulmalıydım ama aklım şuan çalışmıyordu utançtan.

"Abicim!"

Hayda ses tonu hiç iyi değildi. Gazabımız mübarek olsundu bundan sonrası için. Yüzüme şirin bir gülümse yerleştirip abime baktım.

Derin bir nefes aldı elini burun kemerine götürüp sıktı

"Niye demedin burda olduğunu abicim?"

Omuzlarımı kaldırıp indirdim

"Ya sabır rabbim"  diye söylenerek gök yüzüne baktı sonra tekrardan bana doğru bakmaya başladı.

" Bana söylemek istediğin bir şey var mı abim?"

Soru değildi farkındayım en azından burda yapmasa olmaz mıydı illa cümle alem bilecekti konuşamadığımı. Diğerleri neyse de ömer bilmeseydi keşke ya. Cevap vermek için ellerimi kaldırıp oynattım.

(" Sürpriz yapmak için gelmiştim abi")

Elleri mi okudu sonra bir kahkaha attı

"Evet abim çok güzel bir sürpriz oldu benim için"  dedi gülmesinin arasında. Tam bir şey dicektim ki onun sesini duydum.

"Komutanım kardeşiniz konuşamıyor mu?"

Yer neden hala yarılmamıştı ya lütfen olsun zamanı şuandı gerçekten

"Yooo çolak konuşuyor görmüyor musun ellerini oynamak için oynatıyor ya"   Sesi alaylı gelmişti ama  sinirliydi.

"Komutanım öyle demek istemedim"

"Ne demek istedin peki çolak efendi açıkla da bilelim"

"Yok bir şey demek istemedim komutanım"

"Bende öyle düşünmüştüm çolak"

Zaman bugün geçmiyor muydu allah için biri 3x hıza alabilir miydi bayılacaktım çünkü ben. Dışarda tek biz yoktuk bir çok asker daha demin ki olaya şahit olmuştu bu benim daha çok utanmama sebep oluyordu. Sessiz sedasız burdan tüyebilirdim bence. Küçük adımlarla fark ettirmeden geriye geriye gitmeye başladım ama yakalanmıştım.

"Olduğun yerde kal cimcime"

İçimden bir of çektim cidden rahat da bırakmıyordu beni. Konuşmaha devam etti

"Çolak hariç  hepiniz askeriyeye girin camdan bakanı görürsem 70 tur koşu cezası veririm anlaşıldı mı?"  Diye bağırdı. Olduğum yerde sıçramıştım. Ömer neden içeriye girmiyordu ki saçmaydı.

"EMREDERSİNİZ KOMUTANIM"  Hepsi bir ağızdan bağırıp içeri girmişlerdi.

Öyle bir sesleri vardı ki kulak zarım patlamıştı resmen hala kafamın içinde bağırıyorlardı sanki.

Abim ömere döndü bu sefer

"Düş peşime çolak işimiz var senle. Sende gelip izliyorsun efnan yürüyün şimdi"

Ya ben izlemesem olmuyormuydu ki ya. İki üç adım atıp Ömerin yanına ulaştım. Abim önde biz geride ilerliyorduk ama nereye gidiyorduk hiç bir fikrim yoktu. Ormanlık bir alana gelmiştik. Ömerle yan yana yürümek bile heyecan yapmama yetiyordu. Omzum koluna değiyordu yürürken rahatsız değildim ama mesafeli yürüyemez miydi kokusu zaten burnuma burnuma geliyordu bir de temas olunca bayılacakmış gibi hissediyordum.

"Çolak üst üniformanı çıkar "

Neeeğ neeeğ abi napıyorsun yaa kalpten göndercen mi sen beni

"Emredersiniz komutanım" yavaş yavaş üstünü çıkarmaya başladı.

"Ya da vazgeçtim ulan çıkarma üstünü falan giy geri"

"Emredersiniz komutanım" Pür dikkat  onları izliyordum çıkardığı üniformayı tekrar giydi üzerine. Yüzleri ciddiydi haddinden fazla ciddiydi hatta.

"Gel yanıma çolak şınav pozisyonu al hemen"

"Emredersiniz komutanım"  Abimin yanına gitti şınav pozisyonu için çamurlu alana uzandı.

"100 şınav için başla bir yandan da tekmil ver"

"Ömer Mihran Çolak Ankara emir ve görüşlerinize hazırdır komutanım"

Aradan 15 dakika gibi bir süre geçmişti. Bende bir yandan kaç tane çektiğini sayıyordum neyse ki az kalmıştı.

"Kaç tane kaldı çolak?"

"Daha çok var komutanım"

Çok yoktu ki 50 den az kalmıştı saymıştım ben karıştırmıştı galiba.

"Peki kaç tane şınav çekmiş oldun çolak?"

"Daha 2 oldu komutanım"

2 mi ? Adamın yorgunluktan kafası uçmuştu sanırım. Onlara doğru bir adım attım uyarmalıydım. O sıra abim ayağını ömerin sırtına koyup çamura daha çok batmasına sebep olmuştu. Ne yapıyordu allah için az daha bastırsa çamur yiyecekti adam.

"Devam et asker tekmil vermeye"

"ÖMER MİHRAN ÇOLAK ANKARA EMİR VE GÖRÜŞLERİNİZE HAZIRDIR KOMUTANIM"  Bir yandan şınav çekiyor bir yandan da bağırıyordu.

"Daha da sesli çolak"

"ÖMER MİHRAN ÇOLAK ANKARA EMİR VE GÖRÜŞLERİNİZE HAZIRDIR KOMUTANIM"

"Daha da sesli asker"

"ÖMER MİHRAN ÇOLAK  ANKARA EMİR VE GÖRÜŞLERİNİZE HAZIRDIR KOMUTANIM"  Öyle  bir bağırıyordu ki tüm askeriye duymuştu. Ama biraz daha bağırırsa ses teli kalmayacaktı ortada müdahele etmem lazımdı.

"Aferim asker "  neyse ki bana gerek kalmadan ayağını ömerin sırtından çekmişti. Postalının çamurlu izi kamufilajına geçmişti.

"Vicdanlı komutanın var  çolak hadi gene iyisin"  yerden kalkmasına yardım etmişti abim sonra omzunu pat patlayıp yanıma doğru adımladı gülüyordu manyak herif

"Yürü kız cimcime acıktım ben "

Aklı fikri yemekti ya annem yemek yerken mi doğurmuştu bu adamı allah için

"Komutanım sebebini sorsam size ne içim böyle ceza yedim"

"Keyfim ve kahyam öyle istedi var mı itirazın asker"

"Yok komutanım"

"Gidip dinlenebilirsin çolak yorucu bir görevden geldik zaten"

"Emredersiniz komutanım"

Abimle yürümeye başlamıştık arkamı dönme isteği doldu bir an içime. Kafamı çevirip ona baktım ve göz göze geldik. Gözlerime bakarken dudağının kenarı yukarı doğru kıvrıldı. Gülümsemişti ve ben saatlerce gülüşünü izlemek istemiştim fazla güzel gülmüştü zalım.

Abimle eve gitme yolunu sessiz sedasız bitirmiştik ikimizden de çıt çıkmıyordu. Kapının önüne geldiğimiz de çantadan anahtarı çıkarıp açtım. İlk abim girdi eve sonra ben girip kapıyı kilitledim alışkanlıktı rahat edemezdim.

"Ev ne güzel  yemek kokuyor açlığım arttı"  diyip direk mutfağa ilerledi. Arkasından göz devirdim. Fazla açtı midesinin boş kaldığını hiç bilmezdim. Çöp gibi mideydi ne bulsa yerdi. Kapının önünde dikilmekten vazgeçip önce banyoya ilerledim ellerimi güzelce yıkayıp odama geçtim rahat pijamalarımı giydim telefonu da yanıma almıştım ne olur ne olmaz diye. Mutfağa girdiğim de abimi tencereden sarmaları höplete höplete yediğini gördüm. Ağzına 2-3 tane birden atıp çiğnemeden yutuyordu pis boğaz.  Geldiğimi fark edince ağzının içinden konuştu.

"Ofnon sormoloron çok lozzotlo olmoş boyoldom"  ağzı doluyken konuşuyordu bir de ya. Elimde ki telefonu pijamamın cebine koyup ellerimi göreceği şekilde kaldırıp hareket ettirdim.

("Yavaş ye boğulacaksın kaçmıyor yemekler bir yere")

Ağzındakileri yuttuktan sonra tekrar konuştu

"Ne yapayım kızım hem acıkmışım hem de sen çok güzel yemek yapıyorsun frenleyemiyorum kendimi"   güldüm kurduğu cümleye hep böyleydi. Çocukken uykusundan uyanır sessiz sessiz mutfağa girerdi ne kadar abur cubur varsa toplayıp yatağının altına koyar tüm gece tıkınırdı. Sabah okula gittiği zaman odasını toplamaya girerdim bir de ne göreyim heryer abur cubur poşeti. Azar yerdi okuldan gelince.

Düşüncelerimden beni çıkaran şey telefonuma gelen bildirim sesiydi. Telefonu elime alıp  gelen mesaja tıkladım bilinmeyen bir numaradan gelmişti. Mesajı okuyunca ellerim titremeye başladı. Acaba yanlış mı okudum diye defalarca okumuştum ama sonuş değişmemişti. Bilinmeyen numaradan gelen bir mesaj sizin hayatınızı bir anda tepetaklak edebilirdi.

"Efnan ikra sen çok saf bir insansın biliyor musun? Abin düşündüğün kadar iyi birisi değil senden gizlediği bir şey var ama merak etme abinin senden sakladığı şeyi ben sana söyleyeceğim.

HAZAR ÖTÜKEN SENİN ÖZ ABİN DEĞİL."

EVEEEEET bölüm sonu efenim

Nasıl buldunuz bölümü?

Sizce bundan sonrasında neler olacak?

Yorum kotası dolmadı ama atmak istedim

Ve okuyan kişilere sesleniyorum HAYALET OKUYUCU OLMAYIN EN AZINDAN OY VERİN

Kotamız 70 beğeni 200 yorum

Bölüm size emanet kendinize cici bakın <3

Continue Reading

You'll Also Like

Berceste By Boni

Teen Fiction

11.8K 921 7
Hayatında hiç sevgi görmemiş bir asker oğlana sevgiyle gülümseyen hemşireye kalbinde taht yapan gençlerin hikayesi.
73.6K 4.6K 33
Yüzbaşı İz Mevsim ÖZTÜRK Şırnak'taki timinin başından apar topar alınıp KURT timinin başına getiriliyor. Burada başına gelecek oyunlardan tamamen hab...
2.4M 104K 70
Bu imkansızdı işte ... "" Sözlüyüm ben ."" Dedi Havin . Cesur'un ise Havin'in bu tavrı hoşuna gitmişti. Her ne kadar ondan uzakta yaşamış olsa da Hav...
8M 375K 65
"İkimizde biliyoruz ki, er ya da geç benimle evleneceksin. Ve bu zorunluluktan olmayacak!" "Başlangıç: 12 HAZİRAN 2016 Bitiş: 18 EKİM 2019" ...