MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]

By cameliangel

1.6M 59.5K 28.3K

DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir cez... More

BÖLÜM:1 İLK GÜN
BÖLÜM:2 UTANÇ
BÖLÜM:3 ÇÖZEMİYORUM
BÖLÜM:4 KAÇAMAK BAKIŞLAR
BÖLÜM:5 YENİ BAŞLAYAN HİSLER
BÖLÜM:6 HOCAM MI KOCAM MI?
BÖLÜM: 7 ŞEY
BÖLÜM:8 BEKLENMEDİK ÇAĞRI
BÖLÜM:9 İLK ÖPÜCÜK
BÖLÜM:10 YORUCU
BÖLÜM:11 İŞLER KIZIŞIYOR
BÖLÜM:12 TEK ŞANS
BÖLÜM:13 LAVİNİA
BÖLÜM:14 ROMANTİK MAKARNA
BÖLÜM:15 ÇOCUK MUYUM?
BÖLÜM:16 PARTİ
BÖLÜM:17 ÖZEL DERS
BÖLÜM:18 ÖZEL HAYATA SAYGI!
BÖLÜM:19 GEZİ İŞİ
BÖLÜM:20 ARSLAN'IN GEÇMİŞİ
BÖLÜM:21 BURSA
BÖLÜM:22 İLK GECE
BÖLÜM:23 OYUNCAK BEBEK!
BÖLÜM:24 ÇOK APTAL OLMAK
BÖLÜM:25 ONUR OLAYI
BÖLÜM:26 GÜVENSİZLİK PROBLEMİ
BÖLÜM:27 UĞURSUZ GÜN
BÖLÜM:28 TATSIZ KEK?
BÖLÜM:29 METRES
BÖLÜM:30 AKILLI TAHTA (+18)
BÖLÜM:31 DEFNE VE ARSLAN
BÖLÜM:32 SINAVLAR
BÖLÜM:33 ŞAKA GİBİ
BÖLÜM:34 ANNE?
BÖLÜM:35 AİLE BULUŞMASINI
BÖLÜM:36 MAKYAJ
BÖLÜM:38 KAZA
BAKAR MISINIZ?
BÖLÜM:39 ASEL
BÖLÜM:40 ARABA(+18)
BÖLÜM:41 KOPYA
BÖLÜM:42 TAVLANDIM
BÖLÜM:43 BELÇİM
BÖLÜM:44 DOĞRU KADIN
BÖLÜM:45 TATİL
BÖLÜM:46 UYUŞTURUCU (+18)
BÖLÜM:47 DENİZ
BÖLÜM:48 SİKTİR
BÖLÜM:49 DÜĞÜN
BÖLÜM:50 İLK GÜN
BÖLÜM:51 OROSPU ÇOCUĞU
BÖLÜM:52 SALAK MISIN CEMİLE?
BÖLÜM:53 ÖZÜR
BÖLÜM:54 ATEŞLİ VE TATLI
BÖLÜM:55 TANIŞMA (+18)

BÖLÜM:37 KORKU EVİ

17.6K 768 462
By cameliangel

Selammmmmmmmmmmm

Bişi bulamadım diyecek iyi okumalar idbsosbsosh

Arslan'ın evinden yeni çıkmıştım ve kendi evime gidiyordum. Saat 18.00 dı. Beni bırakmakta ısrar etse de yürümemin iyi olacağını söylemiştim. Makyaj malzemelerini bana verecekti ama kabul etmemiştim. Bana makyaj yapmaya hevesli olduğu için yarısını açmıştı. Ortak karar ile onun evinde durmasına karar verdik.

Durağın önüne gelince telefonum çaldı.

Cem arıyor...

"Efendim?"

"Hal hatır sorar insan." Dedi sitemli bir ses ile.

"Cem uzatma noldu?"

"Yarın korku evine gitcez Arslan'ı ikna et." Bu da korku evi diye başımızın etini yedi.

"Of sınavlarım var benim!"

"Azra, Özgür, Esra bile geliyor gel bir zahmet." Özgür mü gidiyor?

"Özgür ne alaka? O sevmez ki öyle yerleri." Gülerek cevap verdi.

"Yok seviyormuş." Bu işte bir iş vardı.

"Tamam ben Arslan'ı hallederim saat kaçta gideriz?"

"Dörtte."

Telefonu yüzüne kapattım. Arslan çok ergence bulacaktı. Ama şansımı denemeliyim belki gelir.

☠️

Eve varınca kapıda annemin ayakkabısını gördüm. Gelmişti. Anahtarı ile kapıyı açtım. Annemin söylenmelerini duyuyordum.

"Allah cezanızı versin sizin! Yüzsüzler."

Ürkekçe eve girdim. Annem söylenirken yanında olmayı pek tercih etmem. Salonun kapısının önüne gelince annemin elinde bir şey vardı. Ona doğru yaklaşınca elindekinin davetiye olduğunu gördüm. Annem eve yeni gelmiş olmalıydı kıyafetlerini değiştirmemişti ve gelir gelmez bunu görmüştü.

"Anne ver onu." Annem beni fark etti ve zarfı uzattı. Yüzünden çok sınırlı olduğu anlaşılıyordu.

"Al gözüm görmesin git yırt at bir yere!" Elinden alıp dalından çıkıp çöpe attım. Annemin yanına geri döndüm.

"Bu Eyşan kim?" Dedi bilmeye hakkı vardı.

"Babamın-" sözümü kesti.

"Tamam sus anladım." Duymaya bile dayanamıyordu. Yerinden kalkıp odasına gitti. Yarım saate babamın evine gidip orayı başlarına yıkardı.

Ben de odama geçip siyah bir şort üstüme de desenli bir tişört geçirdim. Odamdan tekrar çıktım. Mutfağa gidip kendime yemek koydum. Masaya oturup karnımı doyururken annem odanın kapısını sertçe açtı. Kapı şiddetle duvara çarptı.

Kapı: hakketiysem eyvallah.

"Ben o evi başlarına yıkmazsam adım Gülten değil!" Evet korktuğum başıma geldi. Annem eline ne ara aldığını bilmediğim bir sopa ile evden çıktı. Mahallede adımız deliye çıkacak.

Hızla peşinden koştum. Anneme sesleniyordum am o durmadan hızla yürüyordu. On dakikalık yol beş dakikaya düşmüştü.

"Anne sakin ol!" Beni dinlemeden eve gitti. Evimiz tek katlı minik bir yerdi. Annem elinde ki sopa ile camlara vurmaya başladı. Her cam tuzla buz oldu.

Hoşuna gidiyor.

Evet.

Kapı açıldı Eyşan ile babam çıktı. İkisi de korkmuştu.

"Ne yapıyorsun manyak karı!" Annem onlara döndü elindeki sopa ile üzerlerine ilerledi. Eyşan babamın arkasına saklanmıştı.

"Siz kimsiniz beni kışkırtıyorsunuz!" Dedi annem ve sopayı kaldırdı. Babam son anda tuttu ve elinden aldı.

"Seni var ya..." Babam elini kaldırınca hızla yanlarına gittim ve babamın elini tuttum.

"Bak Eyşan sevdiğin adam şiddet yanlısı." Dedim annemi yanıma çekerek.

"İstersen kapıları da sök için rahatlar. Yeni eve taşınıyoruz zaten." Eyşan bunu söylemesi ile annem Eyşan'ın üzerine atladı. Biraz hırpalasa fena olmaz. Annem Eyşan'a yapışacak sanarken gülmeye başladı.

Kadını delirttiler.

"Seninle saç başa girecek kadar vizyonsuz değilim ben." Dedi annem ve yanıma döndü.

"Camları indirirken gördük çirkefliğini." Eyşan annemin arkasından bağırdı.

"Hiç değilse evli kadının kocasıyla yatacak kadar vizyonsuz değilim." Dedi annem. Bilerek bağırarak söylemişti. Cam çıkan komşular ayıplayarak Eyşan'a bakıyordu. Annem olay.

Annemin koluna girip eve ilerlettim.

"Ay çok havalıydın!" Dedim sevinçle. Bana öyle bir baktı ki sustum. Hala sinirliydi.

Annen çok tiktok izliyor

Bence de Hera.

Eve geldiğimiz de annem teyzemlere gitti. Kadın evinde oturmuyor!

Canım sıkılmıştı ben de Azra'yı çağırdım.

Defne: Bizim eve gel

Askmm: Ok

Defne: bOk

Askmm: ☞⁠ ̄⁠ᴥ⁠ ̄⁠☞

Yaklaşık on dakika sonra kapı çaldı. Kapıyı açtım. Azra bir yerden yanıma gelmiş olmalıydı. Üstünde elbise vardı. Her zamanki gibi kısa, beyaz ve askılı. Saçları ise dalgalıydı.

"Nereden geldin?" Dedim. İçeri geçti ve kendini koltuğa attı.

"Cem ileydim." Hep Cem ile maşallah!

Azra'ya annem ile yaşadıklarımızı anlattım. Kız ağzı açık dinlemişti.

"Gülten ablama bak sen!" Dedi gülerek. Ona katıldım ve ben de güldüm. Önündeki kahveden bir yudum aldı.

"Korku evine gidiyoruz dimi?" Dedi.

"Evet Arslan'ı yarın ikna ediceğim."

"O zaman sen onu ikna et ben de kalkayım." Ayağa kalkıp kapının oraya gitti. Ayakkabılarını giydi merdivenlerden inecekken ona seslendim.

"Azra!"

"Efendim."

"Yarın elbise giyme!" Korku evine elbiseyle giderdi. Güldü.

"Söz veremem."

👻

Dürtülmem ile gözlerimi açtım. Dün akşam Azra ile mesajlaşırken uykumda yenik düşmüştüm.

"Defne kalk aç şu telefonu!" Annemin sesi ile kalkarak gözlerimi ovuşturdum.

"Cem kim?" Dedi Annem elindeki telefon ile. Kaşlarını çatarak çalan telefona bakıyordu.

"Arkadaşım." Dedim ve elinden telefonu aldım. Annem imalı bakarak odadan çıktı. Yanlış anlamıştı!

"Ne var be!" Dedim telefonu kulağıma yaslayarak.

"Saat 13.00 oldu Defne! Kalk git Arslan'ı ikna et." O kadar uyumuş muyum ya?

"Of tamam!" Dedim.

"Telefonu suratıma kapatma-" telefonu suratına kapattım.

Yataktan zorlukla kalkıp kalpli pijamam ile elimi yüzümü yıkadım. Bugün heyecanlı hissediyordum. Korku evine ilk gidişim olacaktı. İçimde kötü bir histe vardı.

Annemin yanına gittim. O çoktan karnını doyurmuş bir evlilik programı izliyordu. Bu kadın çöpçatan olmak için doğmuş. Mutfağa gidip ben de karnımı doyurdum. Ardından odama gittim ve kısa bir kot şort üstüme de askılı bir crop giydim. Bir ceket alarak odamdan çıktım.

"Ben gidiyorum anne." Dedim salonun önünde durup.

"Nereye?" Bu kadın beni salmayacak.

"Azra ile korku evine."

"Tövbe estağfurullah kızım ne işin var orada?" Ben de bilmiyorum anne.

"Korkmak istiyoruz." Bana deliye bakar gibi baktı.

"Milletin kızı heyecan ister bu korkmak istiyor." Dedi. Hala televizyonun önünde duruyordum.

"Git hadi çekil şunu izleyim!" Gülerek dış kapıya gittim ve evden çıktım ilk olarak Arslan'ı ikna etmem lazım.

💞

Arslan'ın evinin önüne gelmiştim. Şu an benim burada olduğumdan haberim yoktu.

Düşünsene giriyorsun içeri Arslan ile bir kadını basıyorsun. Müthiş olay.

Senin senaryonu sikim.

Zili çaldım. Hemen kapıyı açtı. Beni görünce gülümsedi.

"Hoşgeldin sevgilim." Dedi. Üzerinde gömlek ve pantalon vardı. Evde neden böyle giyiniyor? İçeri girdim ve ona sarıldım.

"Neden gömlek var üstünde?"

"Şirketten yeni geldim ben de." Kafamı salladım.

"Tamam hadi sen üstünü giy beraber kurabiye yapcaz." Adamın aşkı midesinden geçer?

O öyle değil.

"Nereden geldi bu heves?" Anladı adam amacımı.

"Onu yaparken öğrenirsin hadi." Dedim ve onu odasına yolladım. Mutfakta tüm malzemeleri çıkardım. Bugün regl bitmişti. Bunu Arslan bilmese de olur.

Bir süre sonra o da yanıma geldi. Üstüne basit eşofman takımı giymişti.

"Şimdi, damla çikolatalı yapcaz." Dedim tezgaha yaslandı ve kafasını salladı.

"Nasıl yapacağını biliyor musun?" Dedi bana dönerek.

"Sen bilmiyor musun?" O bilir diye hiç bakmamıştım. Hamarat adam sonuçta. Gülerek yüzüme yaklaştı.

"Biliyorum." Dedi ve dudaklarımdan öpüp geri çekildi.

Nerede devamı?

Beraber teker teker malzemeleri koyduk. Ara sıra Arslan bir anda bana yakınlaşsada hamuru hazırladık. Yoğurma görevini Arslan'a verdim.

Malum bur konuda pek yetenekli.

Hamur hazır olunca beraber ellerimizle şekil verip tepsiye yerleştirirken Arslan'a baktım.

"Arslan?" Gülümsedi.

"Söyle güzelim."

"Direk sorcam korku evine gidelim mi?" Kaşlarını çattı.

"Korku evi?"

"Evet Cem'ler ile." Tepsiyi alıp fırına attı ve bana döndü.

"Hayır ne işim var benim korku evinde. Gidin siz." Biliyordum bu tepkiyi vereceğini.

"Arslan lütfen, tek başıma korkarım ben." Dedim beline sarılarak.

"Koskoca adamım ne işim var orada?" Alt tarafı 26 yaşında!

Bakma yaşınıza ruhumuz yaşlı...

"Zebaniler var orada Arslan! Beni seviyorsan." Yüzünde alaycı ifade ile bana baktı.

"Zebani?"

"Evet elinde bir şeyle seni kovalıyor işte!" Ellerini tezgaha yaslayıp üzerime eğildi.

"Senin de gitmeni önermem." Dedi. Bu iş sandığımdan da zordu.

"Küserim." Tamam ilkokul çocuğu da oldum.

"Seni dışarıda beklerim içeri girmem." Ben onu orada içeri sokardım.

"Tamam olur." Dedim hevesle.

Kurabiyeleri fırından çıkarmıştık. Şu an onun arabasında korku evine gidiyorduk. Telefonumu açıp gruba yazdım.

Defne: Görev başarılı! On dakikaya oradayız.

Cem: HELAL LAN SANA

Cem:


Defne:

Esra: dayım da bu grupta.

Defne: bdosbsoabsosb

Defne: Şu an araba kullanıyor.

Telefonu kapattım. Beş dakika sonra gelmiştik. Arabadan indim. Cem, Esra, Azra ve Özgür buradaydı. Özgür'ün hala gelmiş olmasına inanamıyordum! Şoktayım.

Arabadan indik. Baya büyük bir yerdi çok pahalıydı ama herkesin yerine Cem ödemişti. Önden halletmişti. Burası çok büyük ve çok başarılıydı.

"Oo abim sen buralara gelir mıydın?" Dedi Cem Arslan'ın sırtına vurarak.

"Ben sizi burada beklerim girin siz." Dedi. Yok öyle bir dünya.

"Arslan beni tek mi bırakacaksın!" Herkesin eşi vardı.

"Esra ile ol." Dedi Arslan.

"Esra Özgür ile eş." Esra gözlerini açarak bana baktı. Özgür ise sırıttı. Özgür tavsiyeme uyumuştu.

"Evet abilik yapacak bana." Dedi Esra Özgür'e bakarak.

"Arslan?" Dedim üzgün bir şekilde bakarak.

"Tamam." Dedi derin bir nefes vererek.

Beraber eve doğru ilerledik. Abim önden girdi.uzun bir koridorun sonunda bir kapı vardı. Tüm koridor simsiyahtı. Beraber kapıya kadar ilerledik. Kapıyı açınca geniş ve oldukça korkunç bir odaya girdik. Burası oyuncak bebek dolu!

Gelmeyi isteyen Cem de olsa geride duruyordu. Arslan'ın kolunu sıktım.

"Hoşgeldiniz! Gizemi çözmek için kilitli kapının anahtarını bulun bol şans!" Kalın erkek sesi ile irkildim. Arslandan ayrılıp oda da anahtarı aradım. Onların hala yerlerinde dikildiğini görünce onlara baktım.

"Anahtarı arayın!" Hepsi dağıldı ve anahtara bakmaya başladı. Bir çekmeceyi açtım içinden fırlayan kanlı oyuncak bebek ile çığlık attım.

"Defne iyi misin?" Arslan hemen yanıma gelmişti.

"Yok bebekmiş." Dedim derin bir nefes vererek. Cem'in gür kahkasını duydum.

"Bebekten de korkulmaz-" Arslan Cem'e bakınca Cem sustu.

"Yani korkulur canım." Dedi. Arslan tekrar bana döndü.

"Şu sikik yerden nasıl keyif alıyorsunuz?" Ona cevap verecekken Azra'nın sevinç nidasını duydum.

"Buldum!" Dedi zıplayarak. Kapıya ilerledi ve kapıyı açtı. Merdivenler vardı ve yukarı çıkıyordu.

"Cem tek başına çık ve odadan anahtarı al!" Dedi gür ses. Merdivenlerin olduğu yerde bir kapı vardı.

"Neden ben?" Diye bağırdı Cem.

"Sana özel sürprizimiz var." Şeklinde yanıt verdi gür ses. Hepimiz güldük. Cem söverek merdivenleri çıktı. Kapıyı açıp içeri girdi. Bir süre hiç ses gelmedi.

"AMINA KOYARIM SENİN SİKTİR GİT LAN! ANANI SATAYIM! GELME LAN PEŞİMDEN!" Cem'in bağırması ile hepimiz güldük. Zebani ona sarmıştı.

"Deli!" Dedi Arslan gülerek.

"Ananı sikeyim senin!" Dedi Cem kapıdan çıkarak. Yanımıza geldi. Kan ter içinde kalmıştı. Anahtarı Özgür'e verdi.

"Git aç şu kapıyı." Dedi Cem. Hepimiz bu haline güldük. Özgür Cem'in ensesine vurdu.

"Gülmeyin lan! Gülün ya da başınıza gelir inşallah!" Azra gülerek ona sarılıp öptü. Özgür kapıyı açınca üçe ayrılan koridor vardı.

"İkili grup halinde dağılın! Sakın arkanıza bakmayın." Gür ses ile yutkundum. Arslan'ın elini tuttum.

"Hakkınızı helal edin." Dedi Cem Azra'nın elini tutup koridora ilerledi.

"Siktir git Cem!" Diye bağırdım arkasından. Özgür ve Esra başka bir koridora gitti. Özgür Esra'ya bakarken Esra yüzüne bile bakmıyordu. Arslan ise beni son kalan koridora ilerletti.

Karanlık koridorda bir sürü oda vardı. Bunlar şifre olmalı.

"7392 kare yıldız üçgen aklında tut Arslan." Arslan bana baktı ve kafasını salladı.

Büyük bir odaya çıktık. Odada bir köşeye giderken. Yerden sürünerek gelen zebaniyi görünce çığlık atarak Arslan'ın arkasına koştum.

"Korkma güzelim gider birazdan." Arslan hiç korkmuyordu!

Dediği gibi zebani gitti. Duvara kırmızı sprey boya ile bulmacayı çöz Veronica'yı serbest bırak yazıyordu. Sanırım şifreyi çözüp Veronica'nın olduğu kapıyı açmalıyız.

Arslan'ın dibinde giderek odayı gezdik. On dakikanın ardından şifreyi çözdük. Odanın köşesinde beyaz örtülü bir heykel vardı. Umarım heykeldir.

"Arslan baksana şu neymiş?" Dedim Arslan'ı o hayaletin yanına göndererek. Arslan korkusuzca hayaletin yanına gitti.

"Manken sadece!" Dedi o anda manken dediği şey hareket edince küfrederek yanıma geldi. Zebani üstümüze koştu. Arslan önüme geçti. Bağırarak ona sarıldım. Zebani gidince Arslan'a döndüm. Elinde elektrik çarpan bir şey vardı. Bunu Arslan'a tutmuştu!

"O elindeki şeyi sikeyim senin!" Diye bağırdı Arslan. Gülerek ondan ayrıldım. Kapılardan birine gittim.

"Arslan sen de diğerine şifreyi yaz." Arslan ile farklı köşelerde kapıyı açtık. Şifreyi girip açınca bir el beni içeri çekti ve kapıyı kilitledi. Bağırarak önümdeki şeye vurdum. Bu bir zebani!

"Kız arkadaşın kurtulsun istiyorsan iki numaralı odaya git!" Dedi gür ses. O sırada bağırarak boş odada zebaniden kaçıyordum.

"Arslan hızlı ol!" Diye bağırdım. Zebani elindeki şeyi bana doğrulttu.

"Siktir git lan! Hoşt!" Dedim beni kovalamaya devam ediyordu.

"Sakın kıza o elindekini tutma senin ecladını sikerim!" Kapının ötesinden Arslan'ın sesi duyuldu.

Zebani beni bırakıp odadan çıktı. Ama sürekli bir yerden tıkırtılar geliyordu. Korkudan oturup ağlıycam.

Odada açılan kapıda Arslan'ı gördüm. Koşarak yanına gittim.

"İyi misin?" Dedi yüzümü tutarak.

"Evet." Dedim.

"Buraya neden geldik ki!" Dedi sinirlenerek. İyi ki geldik canım! Beraber açtığınız kapıya ilerledik. Bu alanda arkadaşlarımızı bekleyecektik. İlk biz bitirmiştik. Derin bir nefes verdim burada bir şey yoktu. Arslan bana döndü.

"Başına bir şey gelecek bir gün!" Hala beni azarlıyordu.

"Ya sus eğleniyoruz!" Dedim kollarımı boynuna doladım. Ensesindeki saçları okşayarak biraz sinirini yatıştırdım.

Gülerek dudaklarıma eğildi ve beni öpmeye başladı. İçimde ki o alev beni öptüğü anda alevlenip yükselmişti. Vücudumu ısı basıyordu. Bu isteğe karşı gelemeyip kendimi ona bastırdım. Dudaklarında bir sırıtış oluştu ve beni duvar ile kendi arasında sıkıştırdı.

Eli çıplak bacağımı gittiğinde aklım tamamen oradaydı. Öpücükleri boynuma doğru yol aldı. Isırıp bırakıyordu. Eli bacağımın iç kısmında yukarı doğru ilerleyince inledim. Beni kucağına alıp duvara yasladı. Eli cropun içinden yukarı ilerledi ve sütyenimin içinden göğsümü sıkması ile irademi kaybetmiştim.

Sertliğini pantalonundan hissediyordum.

"Bu alanda yakınlaşmayın! Lütfen işinizi evinizde halledin!" Gür sesi duyunca Arslan'ın kucağından inip ondan ayrıldım. Utançtan bu evi yıkabilirim. Çok kötü yakalanmıştık. Arslan sinirle kameranın olduğu, benim yeni fark ettiğim, yere baktı.

Bir süre sonra herkes odada toplandı. Özgür dışında hepsi korkudan bayılacak gibilerdi. Cem bize baktı.

"Azgın kediler." Bu dediği ile daha çok utandım. Abimin bakışlarını üzerimde hissediyordum.

"Kapat çeneni Cem!" Dedi Arslan.

"Yeni kata geçmek için Cem ve Defne kapıdan içeri girin ve arkadaşlarınıza anahtarı getirin. Sakın birbirizden ayrılmayın!" Gür ses ile Cem ile birbirimize döndük.

"Ben Mekke'ye giden otobüsü mü taşladım beni seçiyor bu adam!" Dedi söylenerek kapıya gitti.

"Defne burada kal!" Dedi Arslan.

"Oyunun amacı bu!" Dedim ve Cem'in arkasından kapıdan çıktım. Büyük ve bir sürü eşya olan bir odaydı. Üst kata çıkan merdivenleri vardı.

Beraber odadaki duvara yazılan simgeleri inceledik. Masanın altından çıkan zebani ile Cem küfrederek arkama geçti. Bir de adam olacak!

Zebani benim üstüme geldi Cem arkama saklanmıştı. Zebani elindekini Cem'e yaklaştırdığında Cem odanın öteki tarafına kaçtı. Ben de bağırarak yanına kaçtım.

"Lan salsana beni aşık mı oldun amına koyayım!" Dedi Cem zebani cem'in üzerine koşunca Cem yana kaçtı o sırada hızından dolayı yanlışlıkla beni ittirdi. Sert bir şekilde yanımda ki bir mobilyaya kafamı çarptım ve bilincim kapandı.

"Al kızı geberttin zebani!" Diyen Cem bana doğru eğildi. Sonrası karanlık.

Bölüm sonuuuuu

Naberrrrrr

Cem'in tepkileri?

Defne'ye nolcak acaba?

Bir daha ki bölüm hafta sonu gelecek

Instagramdan bir hafta içinde grup kurcam camelia_angell takip edin etmezseniz darılırım

Bana da edit yapıyorsunuz dimi???

Biriniz yeter diyip bana acıyıp edit yapacak hissediyorum

SÖVME BÖLÜMÜ 👁️ 👄 👁️

BAY
BAY
BAY

Minik fotolar:)

Continue Reading

You'll Also Like

2.5M 80.7K 59
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
9.2K 598 17
"Bir vampire aşık olmak ne kadar ezikçe düşünebiliyor musunuz? Özellikle hayatınızı mahveden bir vampire..." -Jennie Kim
13.7K 140 9
Sigarayı yavaş yavaş yüzüme doğru üfledi.Sadece dolu dolu gözlerle onu bakıyordum.Birazdan daha yaklaştı bana, belimden kavradı. Benim masum bakışlar...
13.4K 577 23
Alya Güçlüsoy'un babası bir mafyaydı. Daha da kötüsü annesini bir çatışmada kaybetmişti ve bu kez çıkan çatışmada birisi başına büyük bela olacaktı...