MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]

By cameliangel

1.8M 65.3K 31.5K

DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir cez... More

BÖLÜM:1 İLK GÜN
BÖLÜM:2 UTANÇ
BÖLÜM:3 ÇÖZEMİYORUM
BÖLÜM:4 KAÇAMAK BAKIŞLAR
BÖLÜM:5 YENİ BAŞLAYAN HİSLER
BÖLÜM:6 HOCAM MI KOCAM MI?
BÖLÜM: 7 ŞEY
BÖLÜM:8 BEKLENMEDİK ÇAĞRI
BÖLÜM:9 İLK ÖPÜCÜK
BÖLÜM:10 YORUCU
BÖLÜM:11 İŞLER KIZIŞIYOR
BÖLÜM:12 TEK ŞANS
BÖLÜM:13 LAVİNİA
BÖLÜM:14 ROMANTİK MAKARNA
BÖLÜM:15 ÇOCUK MUYUM?
BÖLÜM:16 PARTİ
BÖLÜM:17 ÖZEL DERS
BÖLÜM:18 ÖZEL HAYATA SAYGI!
BÖLÜM:19 GEZİ İŞİ
BÖLÜM:20 ARSLAN'IN GEÇMİŞİ
BÖLÜM:21 BURSA
BÖLÜM:22 İLK GECE
BÖLÜM:23 OYUNCAK BEBEK!
BÖLÜM:24 ÇOK APTAL OLMAK
BÖLÜM:25 ONUR OLAYI
BÖLÜM:26 GÜVENSİZLİK PROBLEMİ
BÖLÜM:27 UĞURSUZ GÜN
BÖLÜM:28 TATSIZ KEK?
BÖLÜM:29 METRES
BÖLÜM:30 AKILLI TAHTA (+18)
BÖLÜM:31 DEFNE VE ARSLAN
BÖLÜM:32 SINAVLAR
BÖLÜM:33 ŞAKA GİBİ
BÖLÜM:34 ANNE?
BÖLÜM:36 MAKYAJ
BÖLÜM:37 KORKU EVİ
BÖLÜM:38 KAZA
BAKAR MISINIZ?
BÖLÜM:39 ASEL
BÖLÜM:40 ARABA(+18)
BÖLÜM:41 KOPYA
BÖLÜM:42 TAVLANDIM
BÖLÜM:43 BELÇİM
BÖLÜM:44 DOĞRU KADIN
BÖLÜM:45 TATİL
BÖLÜM:46 UYUŞTURUCU (+18)
BÖLÜM:47 DENİZ
BÖLÜM:48 SİKTİR
BÖLÜM:49 DÜĞÜN
BÖLÜM:50 İLK GÜN
BÖLÜM:51 OROSPU ÇOCUĞU
BÖLÜM:52 SALAK MISIN CEMİLE?
BÖLÜM:53 ÖZÜR
BÖLÜM:54 ATEŞLİ VE TATLI
BÖLÜM:55 TANIŞMA (+18)
BÖLÜM:56 BOYAMA ELİ
BÖLÜM:57 SINAV

BÖLÜM:35 AİLE BULUŞMASINI

19.6K 888 452
By cameliangel

Bölüme geçmeden önce birini seçin?

Eski kapak daha güzeldi o olsun😻

Şu an ki kalsın çok güzel 😻

İyi okumaalaaarrrr

Alarm çalmadan ben kalktım. Başlıyoruz güne. Formalarımı giydim ve kahvaltı yapmadan evden çıktım. Heyecanlıyım! Azra mesaj atmıştı o okula önden gitmişti. Bugün tekiz dayı... Kafeden izin almıştım. Yalan söylemiştim. Hastayım dedim ama hasta değilim.

Bugün hava olması gerekenden bir tık fazla sıcaktı. Saçlarımı at kuyruğu şeklinde toplayarak durağa ilerledim.

(...)

Okula on dakika geç kalmıştım! Koşar adımlarla okula girdim ve merdivenleri çıktım. Ders çoktan başlamıştı. Yarım gün yok yazıldım! Arslan'ın odası bizim kattaydı. Biz kata çıkınca Arslan'ın odasından çıkan gıcık kaptığım sılayı gördüm.

Kocamın odasında ne işi var?

Kendi sınıfıma girdim. Ders coğrafya... Hocadan özür dileyip kendi yerime oturdum. Azra yatıyordu onu rahatsız etmeden kitabımı çıkardım ve derse odaklandım.

Bu ara başımda ne çok sorun vardı: Eyşan, Şevval, Onur, babam derken ne çok şey olmuştu. İçimden bir ses sorunlar devam edecek diyordu.

Dört ders bitmişti geriye dört ders kalmıştı. Öğle arası olduğu için Azra ile sınıftaydık.

"Gel dışarı çıkalım."Azra'yı onayladım. Beraber okuldan çıktık. Biraz yokuş çıktık derken Cem göründü. Üstünde yine spor giyim vardı. Tişörtünün açıkta bıraktığı kısımda dövmeleri vardı. Azra'nın annesi bu çocuğu görse bayılır ama mutluluktan değil. Azra yanımda ellerini birbirine çırparak Cem'e doğru koştu. Bildiğiniz koştu.

Yanımda cilveleşiyorlardı!

"Hey ben varım! Ayrılın." Dedim. Ama bana inat daha çok sırnaştılar.  Ayrıldıklarında üçümüz beraber markete doğru ilerledik.

"Ayva'nın ailesi ile mi buluşcan?" Dedi Cem.

"Ya ayvayı nereden biliyorsun!" Kesin Azra söylemişti. Cem iki eli ile Azra'nın kulaklarını kapadı.

"Ayva ne amına koyayım?" Küfürünü ettikten sonra Azra'nın kulaklarını serbest bıraktı. Bu ne biçim ilişki?

"Sen anlamazsın!" Dedim.

"Armut neden değil?" Armut başka bir çocuğun adıydı.

"O başkasına aitti." Dedi Azra.

"Ananas?" Dedi bu sefer.

"O da başkasının." Dedim.

"Avakado?" Bu çocuk denemekten vazgeçmeyecekti.

"O da bir başkasının." Dedim bıkkınlıkla. Tekrar Azra'nın kulaklarını kapadı.

"Amına koyum deli misiniz siz? Meyve adı koymak ne normal isimlerini söylesenize." Bu çocuk kız olmak ne demek anlamazdı.

Onu takmayıp markete girdim. Kendime soğuk kahve aldım. Cem Azra için bir sürü şey almıştı. Arslan olsa o da yapardı. Regl olduğum için bir tık duygusalım ve Arslan'ı özledim!

"Ben okula ayvanın yanına döncem." Dedim. Onları da yalnız bırakmak istiyordum. Özelleri var sonuçta. Kahvemi alıp okula doğru yürüdüm.

Okula girince merdivenleri çıktım. Neredeyse tüm okul okulun dışındaydı. Geriye kalanlar ya bir yerlerde sevişiyorlar ya da sınıfta oturuyorlar.

Arslan'ın odasının önüne gelince kapıyı tıklattım ve gel demesini beklemeden içeri girdim.

Biraz heyecan olsun başkası ile mi yakaladın?

Sıla'nın burada yine ne işi var? Onun yüzünden platin saçtan nefret ettim.

"Şey hocam Fransızca hocası beni size yönlendirmişti siz de sonra gel demiştiniz ya." Ağzımdan çıkan kelimelere şaşırdım. Adam resmen bana ceza vermeyi unuttun dedim. Arslan gülümsedi ve Sıla'ya döndü.

"Sılacım başka zaman konuşuruz o konuyu." Sıla başını salladı mutsuzca odadan çıktı. Ben biliyorum o kızın amacını. Arslan kapıyı kilitledi ve belimden tutup beni kendine çekti.

"Güzelim -" onun sözünü kestim.

"Sılacım mı?" Kollarının arasından çıktım.

"Efendim?" Adam hiç kadın tribi yememiş herhalde.

"O kız neden senin odana geldi?"

"Ders programı oluşturmak istedi." Arslan kızın asıl amacını anlamamıştı. Bazen bu adam gözümde masum bir çocuk gibi duruyor.

"Rehberlik bunun için var." Dedim. Kollarımı birbirine sararak.

"Sorguya mı çekiliyorum?" Beni taklit etmişti. Ona doğru yaklaştım ve ellerimi boynuna doladım.


"Sevgilim kızın derdini anlamadın mı?" Anlamayarak bana baktı.

"Ders programı -"

"Sana yakın olmak için yapıyor. Gitse öteki müdür yardımcısına da gider." Dediğimi idrak edip sonunda anlayınca kafasını iki yana salladı.

"Böyle bir amacı olduğunu tahmin bile etmedim!" Öğrencilerin yarısının amacı bu!

"Neyse boş ver-" bu sefer o sözümü kesti.

"Evet sen buraya ceza için gelmiştin." Halla halla benim niye haberim yok?

Başladı senin mesai

Ona daha çok sarıldım. Masa ile arasında kalmıştım. Bu sefer bir şey kırmak istemiyorum. Dudakları boynuma gitti. İlk önce derin bir nefes aldı. Ardından öpmeye başladı. Bu sefer sadece öpüyordu. Bu iyi olmuştu boynumdaki izler henüz geçmemişti. Kapatıcı da bir yere kadar

Fark ettim de senin özellikle boynunun izsiz bir günü yok

Dudakları boynumdan yukarı doğru bir yol çizdi. Beni kucağına aldı ve masasının üstündeki her şeyi yere attı. Bu adam sevişirken mantıklı düşünemiyor.

Beni masanın üstüne yatırıp üzerime eğildi ve öpüşmeye başladık. Bu sefer nazik öpüyordu. Bugün çok nazikti öpücükleri, normalde hep sert olmuştur.

Canını acıtmak istemiyor, kocam ya!

Elinin kalçama inip sıkması ile inledim. Erkekliğini kadınlığımda hissetmem iyi değil. Şu an yapamayız! Eli belime çıktı ve çok hassas bir yerime dokunması ile kıkırdadım ve onu ittim. Bana şaşırarak baktı ve tekrar aynı yere dokundu.

"Arslan yapma!" Dedim gülememin arasından.

"Hep böyle güleceksen yaparım." Bu dediği ile daha çok güldüm. Ellerimi göğsüne koyup Onu üzerimden itmeye çalıştım.

"Arslan kalk masanı toparla."

Bir süre şakasız masanın üstünde konuşup gülüp durduk.

🤲

Derslerim bitmişti. Azra ile eve gelmiştik. Azra şu an bana makyaj yapıyordu.

Doğru sıralama: Kıyafet, saç, makyaj

Elbisemi giymiş saçımı yapmıştım. Azra'nın yetenekleri ile makyajım da hazırdı. Ayna da kendime baktım.

Maşallah

Azra'ya döndüm ve sarıldım.

"Teşekkür ederim." Dedim.

"Heyecanlı olmalısın." Hiç değilim. O kadın ve adamla tanışmamama rağmen sevmiyorum. Arslan'ın anlattıkları yeter.

"Ya sorma." Dedim. Son defa kendime baktım ve Azra ile evden çıktım. Azra annem gibi konuştu.

"Ya dur postluk fotoğraf çekelim." Telefonumu ona verdim on tane fotoğraf çekti. Birini seçtik. Arslan'ın beni beklediği yere doğru adımlarken Azra yanımdan gitmişti.

@Defne_vrl:

134 beğeni
26 yorum

@344: Bu kıza bir şeyler olmuş son zamanlarda

@azra_bykl: YA ÖLÜRÜM ÖLÜRÜM
↪️@447: Cıvık

@658: Güzelsin

Arabanın önüne gelince siyah arabaya bindim. Siyah renk... Arslan beni sürücü koltuğundan süzdü. O bugün simsiyahtı!


Keşke regl olmasaydım iç sesimin dediği araba fantezisi yapardık. İç çekerek önüne döndü ve arabayı çalıştırdı.

"Güzel olmuş muyum?" Şımardım.

"O kadar güzelsin ki, seni her gördüğümde ilk kez görmüş gibi nutkum tutuluyor." Biraz daha şımardım.

"Beni anlatan bir cümle söylesene."

"Atilla İlhan'ın bir sözü var: Ben aşk nedir bilmem. Eski kafalıyım. Bir seni bilirim... Bir de adın geçince sıkışan kalbimi." Bu dediği ile bu sefer benim nutkum tutuldu.

"Nasıl bu kadar güzel şiirsel cevaplar veriyorsun?" Dedim şaşırarak. Güldü.

"Sadece sana."

"Tamam peki benim ile uyuyamadığın geceler? Bir cümle ile anlat." Yandan bana bir bakış attı.

"Binlerce kez beter olsun gece, senin ışığın yoksa." Ağzım açık kaldı.

"Shakespeare." Dedim. Shakespeare'in sözü...

Araba durunca iç çekerek arabadan indim. Sakin ol Defne onlar yam yam değil.

Kocaman, Arslan'ın evinden daha kocaman bir ev vardı önümüzde. İkimiz bahçeden geçip evin büyük kapısına ulaştık. Arslan gerilen benj görünce ellerimizi birleştirdi. Kapıyı çaldı. Kapıyı açan bir kadın bizi içeri aldı. İçeri girince Arslan'ın anne ve babasını gördüm.

Annesi yaşlanmış olsa da asaleti buradan hissediliyordu. Üzerinde dizilerinin altında biten dar bir kırmızı elbise vardı. Babası ise bitse de kurtulsam gibi bakıyordu. İkisi de gülümsedi. Ben de gülümsedim.

"Anne, baba kız arkadaşım Defne." Arslan beni tanıtınca ikisine de elimi uzattım.

"Şimal." Annesi kendisini tanıtıp elimi sıktı. Babası sadece gülümsedi ve salona geçtik. Büyük bir masa kurulmuştu. İlk olarak büyük salonda koltuğa yerleştik.

"Nasılsın defnecim?" Annesi konuşmaya başladı. Babası telefondan işlerini hallediyordu.

"İyiyim efendim siz nasılsınız?"

"İyi canım sağol. Nasıl tanıştınız?" Arslan konuşarak beni kurtardı.

"Ortak arkadaşımız ile. " Arslan burada çok gergindi. Bu hali beni de geriyordu.

"Kaç yaşındasın?" Sorguya çekiliyorum. Annesine döndüm.

"19" annesi belli etmese de benden hoşlanmadığını bakışları ile belli ediyordu.

"Küçükmüşsün, okuyorsun değil mi?" Başımı salladım. O sırada babası konuştu.

"Hangi üniversite?" Babasına döndüm.

"Üniversite değil, lise okuyorum. Son sınıf." Annesi konuşacakken Arslan konuştu.

"Sorgulanmaya değil tanışmaya geldik." Bence de.

"Haklısın oğlum kusura bakma kızım gel sofraya oturalım." Dedi annesi ne güzel rol yapıyor.

Beraber sofraya oturduk ve daha normal konuşma ile yemek yedik. Yemek sonrası babası ile Arslan bir iş için üst kata çıktılar. Arslan ile babası gittiği an kadın gerçek maskesini taktı ve bana döndü.

"Hangi lise?" Dedi etini kesip yerken.

"******* Lisesi" baştan beri Arslan'ın öğretmenim olduğunu biliyordu.

"Şansa bak Arslan orada öğretmen." Dedi yapmacık bir mimikle.

"Zaten biliyorsunuz, evet öğretmenim." Kartları açık oynayalım.

"Amacını da biliyoruz." Pardon ne amacı?

"Amaç derken?"

"Senin gibi kızları tanırım defnecim. Bak oğlumun kurulmuş bir düzeni var bunu bozmana izin veremem." Çatalını bıçağını bir kenara bırakıp masada bana doğru eğilmişti.

"Benim gibi kızlar? Beni kendinizle karıştırmayın." Bariz para gözlerini bir kadındı.

"Ne kadar istiyorsun? 100.000?" Ne sanıyor bu kadın?

"Evcilik mi oynayacağız?"

"Ne evciliği?" Dedi.

"Şu zamana kadar yapmadığınız anneliği şimdi yapmaya çalışmayın.  Arslan annesiz yaşamayı öğrendi. Bu saatten sonra onu koruyan (!) bir anneye ihtiyacı yok." Bana şaşkınlıkla baktı.

"Sen ne dediğini sanıyorsun?" Dedi ayağa kalkarak ben de onun gibi kalktım.

"Ben para ile kandıracağınız bir insan değilim." O sırada Arslan ve babası merdivenlerden konuşarak iniyordu. Çantamı alıp onlara doğru ilerledim.

"Tanıştığımıza memnun oldum. Şimdi gitmem gerek umarım tekrar görüşürüz." Dedim Arslan'ın babasına.

"Görüşürüz kızım." Gülümsedim ve evden çıktım. Benden on dakika kadar sonra Arslan çıktı sinirliydi.

"Bir şey mi oldu?" Yanıma geldi.

"Annem işte saçma sapan konuşuyor." Saçma şey Arslan'ı baya sinirlendirmişti.

"Ne dedi?"

"Senin öğrencim olduğunu biliyor. Tehdit etti."

"Bir şey yapar mı?" Bana döndü.

"Bir şey yapamaz ilişkim üzerine söz söylemek ona düşmez."

Bölüm sonuuuuuuuuuuu

Ssseeelllaaaammmm

Naber

Şimdi bu şimal hakkında ne düşünüyorsunuz?

Yeni kurgum uzun bölümlerden oluşacakkkk

Instagram: camelia_angel

Tiktok: nisa.qwq1
(Bana edit yapın 🥺)

Bı de beni takip etmeyi unutmayınn

Continue Reading

You'll Also Like

1.8M 65.3K 58
DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı. Defne: Tobe hasa Defne: Ben ned...
1.2M 82K 58
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
8.7K 550 9
Çağanın elindeki kadeh duvarda parçalara ayrılırken ifadesizce önümdeydi bakışlarım. "Bu mu senin mükemmel anneliğin?! Hediyeler alırken mi? Ya bu ço...
884K 61.4K 36
Peyda, bir Gerçek Aile/Kaçırılmış Çocuk klasiğidir. "Şimdi, on yedi yıl sonra annem ve babam karşımda dikiliyorlardı. Onları görüyor, onlarla aynı m...