Selaaaaaammmm
Yeni Kapak nasıl olmuş?
Medyada ki Instagram hesabım takip edinnnn lütfen
Yeni kurgum için ben ilk kızı yapmak istiyorum aklımdaki hikayeye o uyuyor çünkü
Neyyseee iyi okumalaaarr
Evden nasıl çıktım bilmiyorum. Akıllarınca anneme bunu verip öç mü alacaklardı! sinirimi yatıştırmaya çalıştım.
Mantıklı düşün Defne!
Şeytan diyor ki al keseri doğra ikisini! Ama şeytan diyor işte uymamak lazım. Babamın, eski evimiz, evine gelince sakin bir şekilde kapıyı çaldım. Tahmin ettiğim gibi Eyşan açtı.
Beni sinirli görmeyi bekliyordu ama sakin halimi görünce şaşırdı.
"Babam yok mu?" Dedim ve içeri girdim. Eskiden olan ev ile şu an arasında dağlar kadar fark vardı. Şu an çok güzeldi.
Sana vermediği sevgiyi bu kadına vermesi üzüyor.
Sevgisi batsın! Tekli koltuğa oturdum Eyşan ayakta bana bakıyordu.
"Ne yaptığını sanıyorsun!" Ayağını ritmik bir şekilde yere vuruyordu. Onun gibi ayağa kalktım.
"Ziyarete geldim. Sonuçta benim üvey annem sayılırsın." Dedim pişkince gülümseyerek.
"Senin annen değilim ben-" sözünü kestim.
"Aynen ondan. Neyse davetiyeni aldım ve bir defa daha üzüldüm. Senin için." Kaşlarını çattı. Böyle bir tepki beklemiyordu. Gerçekten üzülüyorum orası ayrı.
"Pardon? Kıskançlığını böyle mi gizliyorsun?"
"Ne sanıyorsun seni sevdiğini mi? O adam kimseyi sevemez."
"Beni seviyor."
"Bir defa aldatan hep aldatır." Dedim. Bozguna uğradı ama hemen kendine geldi.
"Bunları söylediğine seni pişman edeceğim." Bu kızın büyük hırsı vardı. Hafife alamazdım.
"Bol şans." Dedim ve evinden çıktım. O anda karşıdan gelen babamı gördüm.
"Hayırlı olsun." Dedim ve yanından geçtim.
Onun da huzurunu bozduğum için mutluydum. Kendi evime gelince davetiyeyi imha ettim. Mutluluklarını(!) uzakta yaşasınlar!
Annem gelmeden yemek hazırladım. Yemek bitince annemin gelmesine bir saat vardı. Koltukta uzanınca Arslan'ın attığı mesajları gördüm.
Lavinia: Bu hafta sonu seni annemler ile tanıştıracağım.
Lavinia: Eminsin değil mi?
Girdik bir işe geri çekilmek olmaz.
Defne: Eminimm tabi ki
Defne: Umarım sıkıntı çıkmaz
Hiç heyecanlı değilim.
Lavinia: Çıkmayacak merak etme.
Lavinia: Sen bana dargın değilsin değil mi?
Defne: Hayır dedim ya Arslan.
Lavinia: Emin misin?
Defne: Yok sana şaka yapıyorum
Defne:
Lavinia: Tamam.
Lavinia: Sen yine de kafeden erken çıksan olmaz mı?
Defne: Hayır
Defne: Kazandığım parayı hakkım ile kazanmalıyım
Lavinia: Öyle olsun
Lavinia: Sana vermem gereken bir ceza vardı.
Defne: Tobe hasa
Defne: Ben neden hatırlamıyorum?
Lavinia: Hatırlatayım istersen.
Lavinia: Yanına gelirsem hallederiz.
Lavinia: Ama inlemelerin ile tüm binayı ayağa kaldırırsın.
Lavinia: :)
Nerede terbiye? Utandığım için sıcak basmıştı. Doğal allık. Telefonu bir köşeye bıraktım. Arslan aradı ama konuşacak halde değildim. Vücudum da hala onun bıraktığı morluklar vardı. Mesaj da yazdığını gerçekleştirmişti...
Açılan kapı sesini duyunca annemin geldiğini anladım. Hızla ayağa kalktım ve yanına gittim.
"Hoşgeldin." Bana döndü ve gülümsedi.
"Hoşbuldum." Oldukça mutlu gözüküyordu.
"Bir şey mi oldu?" Onu bu kadar ne mutlu etti merak ediyorum.
"Neler oldu neler! İki üç ay rahatız kızım aldığım parayı arttırdılar." Yavaş yavaş kendi düzenimizi oluşturmamız beni mutlu etmişti.
O mutfağa geçip kendi tabağına yemek koyarken salonda olan bana seslendi.
"Defne çay koy teyzenler geliyor." İki teyzem vardı biri mezarda diğeri yaşıyordu. Mutfağa yanına gittim çay koyarken ona döndüm.
"Abimde gelecek mi?" Başını salladı.
"Evet." Çayı bıraktıktan sonra annemle bir süre konuştuk. Çalan kapı ile ayağa kalktım. Kapıyı açınca teyzem ve Özgür'ü gördüm. Neredeyse her gün teyzem ile annem buluşurdu.
"Hoşgeldin teyze."
"Hoşbulduk kuzum."
Annem ile teyzem oturma odasına geçti ben ve Özgür de mutfaktaki balkonda oturuyorduk. Cebinden bir dal sigara çıkardı. Sigaradan nefret ederdim. İyi ki Arslan içmiyor.
"Moralin mı bozuk senin?" Dedim bilmezden geliyordum.
"Çok mu belli ediyorum." Morali bozukmuş.
"Hayır ama seni en iyi ben tanırım. Anlat hadi." Ben kaç yaşında olursam olayım özgür hep benimle dertleşirdi. Derin bir nefes aldı ve konuştu.
"Esra benden hoşlanıyor. Biliyorsun zaten." Dedi kafamı evet anlamında salladım.
"Dün -" onun sözünü kestim.
"Bekle." Balkondan çıkıp mutfaktan çiğdem aldım. Bardaklara dolapta olan bir içeceği koydum ve yanına gittim. Çekirdeği ortamıza bıraktım.
"Şimdi anlatabilirsin." Bana baktı ve gülerek konuştu.
"Allah'ım sabır ver." Ben de onun gibi güldüm.
"Hadi anlat."
"İşte dün hastayım ben o zaman da Esra yazdı hasta olduğumu öğrenince gelmek istedi." Sanki olayı bilmiyormuş dinlemeye devam ettim.
"Sizin eve mi geldi?" Dedim yalan bir şaşkınlıkla.
"Yok ben ev kiraladım, şimdi sorma sonra anlatırım."
"Sen hastayken kimseyi yanına yaklaştırmazsın." Dedim.
"Sorun o işte... Nasıl söyleyim?" Dili varmıyordu söylemeye.
"Esra yanında olsun istedin?" Kafasını iki yana salladı.
"O kadar da değil sadece o an gelsin dedim." Ofladım.
"Benimle aynı şeyi söyledin." Bu dediğime kafasını hayır anlamında salladı.
"Hayır aynı değil." Hoşlanmıştı ama daha kendine itiraf edemiyor.
"Sadede gel." Dedim.
"Biraz kırıcı konuştum." Biraz?
"Kandırma beni kırmışsındır kızı!" Bu dediğim ile ofladı.
"Kırılmış mıdır?" Tövbe yarabbim!
"Yok Esra robot ya hissetmez, kırılmamıştır canım." Dedim.
"Dalga geçme!"
"Neden hoşlandığını söylemiyorsun." Işık hızı ile bana döndü.
"Hoşlanmıyorum!" Kimler inandı?
"Neden kendine yalan söylüyorsun?" Dizlerini kendine çekip elleri ile oynamaya başladı.
Keko duruşu
"Aramızda ki yaş farkı-" onu susturdum.
"Başlatma yaş farkına! Anan ile babanın arasında on yaş var!" Sinirlenmiştim sonunda.
"Sakin ol şampiyon." Dedi ve saçlarımı karıştırdı.
"Başka bir neden var?" Yaş farkı da vardı ama başka bir sebep daha vardı.
"Esra henüz yeni reşit oldu. Beni kendine hırs etmiş belli, elde edince sıkılıp atacak. Ben bir oyuncak değilim Defne." Esra böyle bir kız değildi.
Esra ile yatıp kalkıyor musun? Ya öyle bir kızsa?
"Bu bir düşünce sadece. Korkarak çok güzel bir ilişkiyi kaçırıyorsun." Dedim iç çekerek.
"Dediğim şeyden sonra zaten pişman oldum." Şaşırmadım bu dağ ayısı böyleydi söver söver sonra pişman olur.
"Defne çayı getir!" Annemin sesi ile kalktım. Özgürüde kaldırdım. Ben çaydanlığı o tepsiyi aldı salona geldiğimiz de çayları doldurmaya başladım. Özgür de bir yere oturdu.
"Özgür'e de bir kısmet çıkmadı." Dedi teyzem. Annem teyzeme döndü.
"Kız ben bulurum bu oğlana birini beğenirse tanışırlar." Anne! Bu anneler niye evlendirme peşinde. Özgür bizi dinlemiyordu bile.
"Olmaz!" Dedim. Üçü de bana döndü.
"Neden olmasın kız?" Dedi teyzem. Gülümseyerek Özgür'e baktım.
"Abimin zaten görüştüğü biri var." Özgür abim gözlerini açarak bana baktı. Annem ile teyzemin ağızları açık kalmıştı.
"Annem bana neden söylemiyorsun!" Teyzem alıngan bir ses ile söylemişti.
"Yok öyle bir-" Özgür'ü susturdum.
"Daha yeni! Siz karışmayın gençlerin işine halleder onlar." Dedim. Bana teşekkür etmesi lazım kısmetini açıyorum. Hem de abimi görücü usulünden kurtardım.
"Siz Defne'nin sırrını bilmiyorsunuz." Dedi abim kinaye ile. Gözlerime şimdi senin ananı avradını... Der gibi bakıyordu.
"Defne'nin de görüştüğü biri var." Bu sefer annem ile teyzem ağızları açık bana baktı.
"Defne benim neden haberim yok?" Anneme döndüm.
"Yok öyle bir-" Özgür beni susturup konuştu.
"Daha yeni tanışmışlar karışmayın siz." Hay senin ananın ellerini öpeyim özgür!
Telefonumu açıp Özgür'e yazdım.
Defne: SENİN AMK
Defne: LAN SENİ ALTI ÜSTLÜ SİKEYİM ÖZGÜR
Özgür: Abi ile böyle konuşulmaz.
Defne: Hadi seninkini normal karşılarlar.
Defne: Benim öğretmenim! Annem buluşmak isterse fotoğrafını göster derse ne bok YİCEM
Özgür: Beni ateşe atmadan önce düşünseydin
Defne: YOK İYİLİKTE YARAMIYOR SANA
Özgür: eyw
Sinirle telefonu kapattım. Dilimi arılar soksaydı da konuşmasaydım. Annem tüm gün başımın etini yerdi.
"Ben biraz ders çalışayım." Dedim ve odama çekildim. Kafamı meşgul etmek için test kitabını açıp soruları çözmeye başladım.
Sarsılmam ile uyandım. Ben masa da yatmış mıydım? Nasıl?
Okuyacam ana mühendis olacam
"Uyan kız!" Anneme döndüm. Saate baktığım da 01.00 dı.
"Anne yatsana." Dedim. Muhtemelen teyzemler yeni gitmişti!
"Boşver uykuyu sen nasıl bir çocuk onu anlat." Hadi bismillah başlıyoruz.
"Anne-" sözümü kesti.
"Okuldan mı?"
"Bak hazır hissedince senin ile konuşsam olur mu?"
"Ne zaman hazır hissedeceksin?"
"Yakın bir zamanda." Dedim ellerim ile oynayarak.
"Kaç yaşında?" Ne demem gerek?
"Şey..."
"Aranızda kaç yaş var?"
"6" dedim sessizce.
"Kızım yaş farkına kızacak bir kadın değilim. Ama bak ben de senin yaşındayken benden on yaş büyük adama aşık oldum. Bak sonum ne oldu?" O da korkmakta haklıydı.
"Merak etme ben kapılacak insan değilim."
"Sen yine de dikkat et." Dedi ve odamdan çıktı. Derin bir nefes verdim. Annemin üstünde durmaması işe yaramıştı. Masadan kalkıp yatağıma geçtim. Telefonumu açınca bir sürü mesaj atılmıştı.
Cem: Babanın düğününe gel
Cem: Çok eğlenceksin
Defne: Ne?
Defne: Neden geliyim be
Cem: Sürpriz
Cem: Haftaya gel
Cem:
Defne: tamam gelirimm
Arslan'ın sohbetine girdim.
Lavinia: Kaçtın yine...
Lavinia: İki gün sonra seni ailem ile tanıştıracağım.
Defne: İki gün sonra olmazz
Defne: İşim var
Lavinia: Ne işi?
Defne: Azra ile gezcez işte
Lavinia: Yarın?
Defne: Bismillah sakin
Defne: oradan da nikah dairesine
Lavinia: Tarih alayım güzelim
Defne: sksbsksosbssj
Defne: :)
Defne: Yarına okeyim
Lavinia: Okey? Türkçe kelimeler varken?
Defne: Yarına tamamım ben.
Lavinia: :)
Defne: :)
Defne: Şimdi yarın günlerden Perşembe
Defne: Perşembe günü annenler ile buluşcaz
Defne: Cuma günü Azra ile gezcem
Defne: cumartesi günü senin ile özel ders yapacağız.
Lavinia: Yoğun programından bana gün ayırdığın için teşekkür ederim.
Defne: Ne demek :)
Çok heyecanlıyım! Yarın annesi babası ile tanışacağım!
Ablası da gelecek onunla da tanışacaksın
Ablası Esra'nın dediğine göre benim sınav haftam da gelecekti. Gecenin körü de olsa Azra'yı görüntülü aradım. İki üç çalıştan sonra açtı. Gözlerini ovuşturarak kameraya bakıyordu üstünde pembe bir takım vardı. Ben eşofman ile devam.
"Saate bak Defne." Uykulu ses...
"Boş ver saati yarın Arslan'ın ailesi ile tanışacağım." Yataktan bir kalkışı var anlatamam.
"Ne! Nasıl!"
"Ya işte beni öğrenmiş tanışmak istiyor."
"Kalk bana yarın ne giyeceğini göster." Azra tabi ki hemen kombine bakacak.
"Daha seçmedim." Telefonu bir yere sabitledim. Dolabımın yanına gidip kısa beyaz bir elbise gösterdim.
"Sence?"
"Başka ne var dolapta?" Dolapta bir şey yok?
"Bence ben gelinlik ile gideyim." Dedim. Gülmeye başladı.
"Zaten aşkım en iyisi o."
"Ya dur Cem'in sana sürprizi neymiş?" Telefonu elime aldım.
"Beni akşam yemeğine çıkardı tabi ilk önce evime bıraktı ben de peri kızı gibi hazırlandım. Çok güzel bir yerdi..." Yine büyülenmişti. Cem a dese Azra düşüp bayılır.
"Fotoğraf çektin mi?" O sırada elbise bakıyordum.
"Gir WhatsApp' a atıyım."
Azra ile sohbetime girdim.
Askmm:
Askmm:
Askmm:
Çok eğlenceli vakit geçirmişti.
"Ay çok tatlısınız." Dedim son kelimemi uzatarak. Çok romantikti. Keşke ben de arslan'la biri görür mü diye düşünmeden dışarıda yemek yiyebilsem...
Az kaldı o da olacak
"Sen boş ver beni elbise göster." Azra'ya gösterdiğim elbise, takım... Hiçbirini Beğenmemişti. En sonunda beyaz mini kolları geniş, hafif göğüs dekoltesi olan bir elbise gösterdim.
"Bu çok güzel! Nereden aldın?" Sonunda hanımefendi beğendi!
"Ben almadım Sevda geldiğinde hediye getirdi." Yüzünü buruşturdu.
"Bir şeyi doğru yapmış."
"Bunu giyiyorum o zaman." Dedim emin olmak için kafasını salladı.
"Tamam sen yat hadi." Telefonda yarı uyanık olduğu için telefonu suratıma kapattı.
Yarın ilişkimiz daha çok ciddileşiyor.
Annesi ile anlaşamayız kesin
Bölüm sonuuuuuuu
Ben size bölüm atmayı unuttum sisjosbssnsis
Neyseeee
İlk olarak kurgunun kapağı için teşekkür ederim 4r3mfqq
Instagram hesabı: iiremknt
(İhtiyacınız olabilir)
Bu arada beni uzmezseniz tiktokta kurgum için edit yapar mısınız?
Yapan olursa(amin) nisa.qwq1 hesabını etiketlerse ben de görürüm.
Veeeeee Instagram hesabı açtım
camelia_angell hesabımın adı takip ederseniz çokkk mutlu olurum ve paylaştığım şeylerden haberdar olursunuz
Hangisi?
Gecenin ikisi de olsa bölüm at😽
Yarın bölüm at amk🤨