formula of love | taekook

By morpheusnyks

769K 81.7K 40.7K

çapkın bir omega olan kim taehyung, kızgınlıklarını geçirmek için gözüne alfa jeon jungkook'u kestirir More

• 1 •
• 2 •
• 3 •
• 4 •
• 5 •
• 6 •
• 7 •
• 8 •
• 9 •
• 10 •
• 11 •
• 12 •
• 13 •
• 14 •
• 15 •
• 16 •
• 17 •
• 18 •
• 19 •
• 20 •
• 21 •
• 22 •
• 23 •
• 24 •
• 25 •
• 26 •
• 27 •
• 28 •
• 29 •
• 30 •
• 31 •
• 32 •
• 33 •
• 34 •
• 35 •
• 36 •
• 37 •
• 38 •
• 39 •
☆ özel bölüm ☆

• 40 •

12.4K 1.4K 1.7K
By morpheusnyks

39'u okumayı unutmayın!!










final





11 yıl sonra









"Hadi ama, Jay! Uçağı kaçıracağız."

Kucağındaki çantalar ve kutular yüzünden zorlukla yürüyen Jay ayağının altındaki şeyleri sinirle tekmeleyip elindekileri arabanın bagajına bıraktı.

"Ash'i var ya evire çevire dövmemiz lazımdı. Tüm işleri bize bırakıp Paris'e gittiğine inanamıyorum."

Oflayıp valizini çekiştiren ve onu da bagaja yerleştiren Bogum yorgunluktan ve Jay'in şikayetlerinden bıktığı için usanmış bir şekilde iç çekti. O sessiz kalmayı tercih ederken kendi çantasını getirip yerleştiren Harin alfaya minik bir öpücük verip arkadaşı Jay'e sanki defalarca kez yapmamışlar gibi tekrardan açıklama yaptı.

"Ama Taehyung rica etti, Jay. Eğer Ash Paris'e gidip defile için hazırlıklarla ilgilenmeseydi Taehyung şu anda bizimle Isveç'e gelemezdi."

"Öf tamam be, anladık."

Alfa birbirlerine sarılıp gülüşen çifte gözlerini devirdi ve eve doğru adımladı.

"Sunoo? Bitmedi mi işin?"

İçeriden belirsiz homurtular duyduğunda kaşlarını çatan alfa arkadaki odaya ilerledi ve erkek arkadaşını ağır bir kutuyu kaldırmaya çalışırken buldu.

Tüm gerginliği giderken "Napıyorsun sen?" diyip güldüğünde kaşlarını çatan beta sinirle söylenmeye başladı.

"N'apıyor gibi görünüyorum?! Bunu tek başıma nasıl taşımamı bekliyorsunuz acaba?"

Jay minik bir bedene sahip olan sevgilisine geri çekilmesini söyleyip kutuyu hiç zorlanmadan kaldırdığında gözlerini deviren Sunoo kollarını göğsünde kavuşturup önden ilerlemeye başladı.

"Güç gösterisi yapma bana, koca adam."

Eşya yerleştirmeyi bitirdiklerinde Harin ve Bogum arka koltuklara geçerken, Sunoo da şoför koltuğuna oturan Jay'in yanına geçti. Arabayı çalıştırıp havalimanına doğru sürmeye başlamadan önce Jay son bir defa daha söylendi.

"Nobel ödül töreni ile Paris moda haftası nasıl aynı zamana denk geldi hala anlamıyorum!"





•••






"Bebeğim, iyi misin? Miden bulanmıyor değil mi?"

"Jungkook uçak kalkalı 20 dakika oldu daha ve bu senin aynı soruyu 6. soruşun."

Omega olan, alfasına sitem ettiğinde buna aldırmayan Jungkook elini yavaşça eşinin karnına götürdü ve üzerini okşayıp Taehyung'un boynuna eğilirken omegayı heyecanlandırdığının farkında olarak nefesini oraya doğru üfledi.

"Bulantıların en fazla olduğu evredesin omegam bu yüzden ister istemez sürekli sorasım geliyor."

Normalden biraz daha şişkin olan karnını okşamaya devam ettiği eşinin boynuna bir öpücük bıraktıktan sonra geri çekilip onun güzel yüzüne baktı.

Yedi yıldır eşi olan Taehyung'un güzelliğinden hamileliği bile hiçbir şey götürmemişti.

"Bana temasta bulunma, sonra kurdum seninle sevişemiyoruz diye içimi parçalıyor."

"Benimki de sana dokunmamak için zor duruyor."

Hamileliğin verdiği bir asabiyetle alfanın sırıtan yüz ifadesine dayanamayan Taehyung eşinin alnına hızlı bir fiske vurdu.

"Aynen! O yüzden sana sırnaştığımda bilmem şu aylarda cinsel birleşme bebeğe zarar verebilir zırvalarını atıyordun. Anlamıyorum, on bir yıl oldu hala bana bilimsel şeyler geveliyorsun."

"Bilimsel şeyler gevelemek benim mesleğim olduğu için olabilir mi acaba Taehyung?"

"Bir bilim insanı yerine gidip direk dansçısı ile falan evlenmeliydim."

"Pardon?"

Çiftin minik laf dalaşı yanlarına doğru gelen ikiliyi fark ettiklerinde mecburen son buldu.

"Biz geldik." diyen Jay yanındaki çocuğun elini bıraktı ve minik omeganın Jungkook'un kucağına oturmasını sağladı.

"Hoş geldiniz." diyip gülümseyen Taehyung yüzündeki gülüş daha da büyürken eşinin kucağında meyve suyu içen oğluna döndü.

"Gezdin mi uçağı, bebeğim?"

Hızla kafasını sallayan küçük çocuk normalde sessiz bir yapısı olmasına rağmen heyecanla konuşmaya başladı.

"Jay amcam beni komuta merkezine götürdü ve pilotlarla tanıştım ve her yeri gezdim ve sanırım büyüyünce uçak yapmak istiyorum!"

Üçü de beş yaşındaki bu minik oğlana gülerken o elindeki meyve suyunu sıçratarak alfa babasına döndü.

"Ben de uçak yapabilirim değil mi, baba?"

"Tabiki yapabilirsin, oğlum." diyen Jungkook, minik omeganın yanağını parmağının kenarıyla okşayıp ekledi.

"Namjoon amcan gibi bir mühendis olursan, istediğin kadar uçak yapabilirsin."

Onların bu haline bakıp gülümsemesi genişleyen Taehyung minnetle Jay'e döndü.

"Byeol'a uçağı gezdirdiğin için teşekkür ederim Jay. Jungkook saçma sapan pimpiriklik yaptığı için kalkmama izin vermedi."

"Miden bulanabilirdi."

"Midem seninkinden iyi be!"

Taehyung'un agresifliğine gülen Jay kafasını iki yana sallayıp sorun olmadığını aksine minik yeğeni ile çok eğlendiğini söyledikten sonra onlara veda edip diğer dörtlünün oturduğu tarafa ilerledi.

"Ne kadar kaldı?" diyip esneyen çocuk başını babasının göğsüne gömerken yavaşça saçlarını okşayan Jungkook da rahat etmesi için Byeol'u kendisine çekip saatini kontrol etti.

"Daha çok var gibi, istersen uyuyabilirsin."

Kısık gözlerini kırpıp başını sallayan çocuk babasının kucağında diğer babasını izlemeye başladı. Onun bakışlarına hafifçe gülümseyerek karşılık veren Taehyung, oğlunun dış görünüşünün bu kadar kendisine benzediği halde karakterinin tamamen Jungkook'a benziyor oluşuna istemsizce bir kere daha şaşırdı. Onun gibi sessiz, zeki ve soğukkanlı biriydi, entellektüel merakı ise daha bu yaşından ortadaydı.

Küçük bedeni biraz daha inceledi, kahverengi saçlarından esmer tenine kadar tüm görünüşü kendisi gibiydi. Yalnızca, kişiliğine ek olarak gözleri de Jungkook'a çekmişti, yıldız gibi parlıyorlardı, bu yüzden de ismini korecede "yıldız" anlamına geldiğinden Byeol koymuşlardı.

Önüne dönen Taehyung refleks olarak karnını okşadı. Bebeğin cinsiyetinin kız olduğunu biliyorlardı ancak kurt cinsiyeti belli değildi. İçinden bir ses alfa olacağını söylüyordu. Kime çekeceğinin merakıyla hafifçe gülümserken başını eşinin omzuna yasladı ve yolculuğun kalanında kendini uykuya bıraktı.










•••







rönesans tablosu
grup sohbeti







Jay:
Ben neden erkek arkadaşımla değil de Bogum ile kalmak zorundayım?
Açıklama bekliyorum



evreka:
Çünkü yanınızdaki odada annemler kalacak
Ve karşınızdaki oda da Bay Jeon için
Duvarlar bu kadar inceyken sevişme ihtimalinizi göze alamam



Jay:
Ama ebeveynleriniz 2 gün sonra gelecek



Bogum:
O zamana kadar sunoo benim yatağımda kalsın
Ben de harin ile kalırım



Jisoo:
Ama harin ile ben kalıyorum


Harin:
Sunoo'nun odası boşalıyor
Sen de onun yerine geç

Jisoo:
Bekar olmaktan nefret ediyorum
@Ash keşke sen burada olsaydın
En azından tek bekar ben olmazdım


Jungkook:
Bu kadar değişiklik olacağına
Odaları en baştan farklı rezerve etmeliydik




evreka:
Babanın bu yaşında bile cinsel sağlık terapistliği yaptığını düşünürsek
İyi bir fikir olmazdı muhtemelen


Jungkook:
Sanırım haklısın
İki günlüğüne bu düzende kalıyorsunuz
Bizimkiler geldiğinde herkes normal odasına dönecek




Harin:
Tamammm
ŞİMDİ
Nobel ödül törenine daha 3 gün olduğuna göre
Çıkıp gezelim ve Stockholm'u keşfedelim



Jisoo:
Ama Taehyung için zor olmaz mı



evreka:
Karnım o kadar büyük değil
Rahatlıkla hareket edebiliyorum



Jay:
Minik yıldızımı da getirin
Hep beraber dışarı çıkalım



Jungkook:
Byeol gezmekten pek hoşlanmıyor


Harin:
Cidden senin kopyan olması
Siz iki ihtiyar otelde kalabilirsiniz o zaman



Jungkook:
Taehyungu o halde tek göndermem



evreka:
Abartma jungkook



Jungkook:
Ya bir anda sancın tutarsa ve feromonlarıma falan ihtiyacın olursa
Ya bebeğimiz alfa babasını hissetmek isterse
Olmaz
Ben de geliyorum



Harin:
Bana tek kalmak istemiyorsun gibi geldi



Jungkook:
Hayır sadece eşimi düşünüyorum
Hamilelik esnasında alfanın varlığı çok önemli

Yazıyor...


Harin:
TAMAM BAŞLAMA YİNE BE
Bir insan yıllar boyunca hiç mi değişmez


Jay:
Taehyung sayesinde çok değişti gerçi ama
Bazı şeyler hep aynı kalıyor


Bogum:
Pekala o zaman herkes hazırlansın
Byeol gelmek isterse onu da getirin
Geceye akalım diyeceğim de
Bu Allahın cezası sıkıcılıktaki yer
Memur şehri gibi
Artık ne kadar akabilirsek


Jay:
Sunoo'ya haber verip geliyorum









•••






thv

thv: isveç bize hazır değil














Jay.nhy

Jay.nhy: İsveç asıl bize hazır değil @sunoo.x













kim_jisoo

kim_jisoo: bunların arasında tek bekar olmak çok zor, acilen birini bulmam lazım











prometheus

prometheus: minik, güzeller güzeli, biricik omegam ve eşim

thv: salonda yatacaksın bu gece
prometheus: otel odasında salon yok
thv: o zaman özel tasarım asimov kitaplarını satıcam
prometheus: TAMAM TAMAM ÖZÜR DİLERİM















•••


"Merhaba, Bay Jeon, görüşmeyeli uzun zaman oldu."

"Merhaba, Harin. Nükleer büyüteç deneyin nasıl gidiyor?"

"Ah, oldukça iyi gidiyor açıkçası araştırma fonumuz arttırıldığından beri. Bize bağışçı bulduğunuz için tekrardan teşekkür ederim."

"Alfa idolüm Bayan Kim de buradaymış!"

"Onu şımartma Bogum, sonra havasını bana atıyor."

"Gençler bana hasta olduğu için ışığımı kıskanıyorsun, karıcığım."

Otel lobisindeki kalabalık, arkadaşları tarafından odaya götürülmek üzere asansöre yüklenen valizler ve aile üyelerini yemek yemek için dışarı çıkaran Taehyung ve Jungkook ile kısa sürede dağıldı. Taehyung'un anneleri ile Jungkook'un babası İsveç'e törenden bir gün önce gelmişlerdi.

"Namjoon işleri yüzünden gelemedi Jungkook ama Paris'e yetişebilmeyi umuyor."

Sorun olmadığını söyleyen alfa onunla çoktan konuştuğunu söyleyip hafifçe gülümsedi.

"Sizin gelmeniz bile benim için çok değerli, teşekkür ederim."

Taehyung onun bu minnettar haline gülerken omega annesi damadının omzuna hafifçe vurdu.

"Saçmalama Jungkook! On bir yıl olmuş, öz oğlumuzdan farkın yok bunun için teşekkür mü ediyorsun?"

Mahcubiyetle omuz silken Jungkook bir şey diyemeden Jay ve Sunoo'nun ellerini tutan Byeol'ün sesi duyuldu.

"Benim minik torunum gelmiş!"

Taehyung'un alfa annesi küçük omegayı anında kucaklarken onların aile yemeğini bozmak istemeyen Jay ile sevgilisi hızla veda edip uzaklaştılar.

"Hamilelik nasıl gidiyor Taehyung? Herhangi bir sıkıntın var mı?"

"Hayır, Bay Jeon. Gayet iyiyim, teşekkürler."

Byeol bu sefer omega büyükannesi tarafından sevilmeye başlanınca alfa kadın endişeyle oğluna döndü.

"Bu olayların temposuna ayak uydurabiliyor musun? Seyahat seni yormuyordur umarım."

"Daha dördüncü ayımdayım anne, ayak uyduramayacak bir durumda değilim. Ayrıca Jungkook çok temkinli zaten zarar görebileceğim hiçbir şeye izin vermiyor."

"Güzel, aferin!" diyip alfa gencin sırtını sıvazlayan kadın beta adamla seviyeli bir şekilde el sıkışan torununa bakıp onu yeniden kucağına çağırdı.

"Neden bize sarılırken dedene sarılmıyorsun minik yıldızım?"

"Çünkü dedem bizim gibi zeki adamların böyle selamlaştığını söyledi."

"Ha?!"

Bunu duyan alfa kadın şaşkınlık ve hafif agresiflik barındıran bir tavırla dünürüne döndü.

"Küçücük çocuğun aklını neyle dolduruyorsun be adam?! Ayrıca biz zeki değil miyiz?"

"Beş yaşındaki bir çocuğa temastan hoşlanmadığımı söyleyip boşuna onun kalbini kırmak istemedim."

Hararetli sohbet dönerken ve minik torunları merakla onların laf dalaşını izlerken Taehyung kocasının kulağına eğilip fısıldadı.

"Uçakta hiç değişmediğinden şikayet etmiştim ya hani, unut gitsin. Babana bakınca geçirdiğin minik değişime şükrediyorum."




•••


"Çok heyecanlıyım!"

"Sen niye heyecanlısın kızım, ödül alacak olan Jungkook."

"Olsun yine de çok heyecanlıyım!!"

Harin'in heyecanlı tavrına gülerek gözlerini deviren Jay üzerindeki takımı göz ucuyla bir kontrol ettikten sonra odanın kapısını tekrar tıklattı.

"Jisoo? Sunoo? Hadi ama artık!"

"Geldik!" diyip telaşla odanın kapısını açan omega etrafında dönerek elbiseni gösterdi ve arkaşlarının hayranlık dolu tepkilerine neşeyle kıkırdadı.

"Ben de geldim." diyen ve onun arkasından çıkan Sunoo utangaç bir şekilde Jay'e bakarken alfanın tepkisi az öncekinden çok daha farklı olmuştu.

"Takım yakışmış." diyen Bogum'a utangaç bir şekilde teşekkür eden Sunoo, sevgilisine bakıp cevap beklediği için kaşlarını kaldırdığında konuşmayı hatırlayan Jay "Çok yakışmış." diyebildi yalnızca ve belini sarıp kendisine çektikten sonra da kulağına fısıldadığı şeylerle betanın daha da kızarmasına sebep oldu.

"Cidden çiftlerin arasında bekar kalmaktan nefret ediyorum!" diyen Jisoo sahte bir dramatiklikle ilerlemeye başlarken onun bu haline gülen arkadaşları da arkasından ilerlediler. Koridorun sonunda bekleyen aile üyelerini de aldıktan sonra törenin yapılacağı belediye katedraline doğru yola çıktılar.

Oraya vardıklarında ilk iş tabletinden Ash'i görüntülü arayan Jisoo merakla arkadaşına döndü.

"Jungkook bizimle oturmayacak mı Taehyung?"

"Ödül alana kadar ön sırada oturması gerekiyormuş."

"Heyecanlı mısın?" diyip sırıtan Harin'e yerinde duramadığı için salladığı bacaklarını işaret etti.

"O kadar heyecanlıyım ki, karnımdaki bebek çıkıp sakin ol diye beni tokatlayacak neredeyse."

Onun bu haline kıkırdayan arkadaşları tören başlayınca sessizleşip konuşmayı ve ödül alan bilim insanlarını seyretmeye başladılar.

"Babam ne zaman çıkacak?"

"Birazdan." diyip gülümseyen Taehyung oğlunu kucağına çektiğinde "Nobel Kimya Ödülünün sahibi..." duyurusunu duyunca heyecanla sahneye döndü.

"...Jeon Jungkook!"

Salondan alkışlar yükselirken ön sırada ayaklanan Jungkook sahneye doğru ilerledi ve kendisine iki ödüllü bilim insanı tarafından takdim edilen ödülü alıp kürsüye yaklaştı. Heyecanla ve orada olmanın inanılmazlık duygusuyla ellerini ovuşturup koltuklardaki insanlara baktı. Gözleri aradığı yüzleri ve özellikle bakmak istediği yüzü bulduğunda hafifçe gülümseyip nefes aldı ve teşekkür konuşmasına başladı.

"Ben... burada olduğum için çok mutluyum öncelikle. Üniversitede laboratuvardan hiç çıkmadan sürekli çalışan genç benliğim bile bu ihtimali hayal edemezdi belki. Burada teşekkür etmek istediğim bazı insanlar var... ve ilk teşekkürümü babama etmek istiyorum."

Bay Jeon kaşlarını kaldırıp gururla gülümserken Jungkook devam etti.

"Bana sahip çıktığı için, bugüne gelmemi sağladığı ve önümü açtığı için ona çok minnettarım, bugünlere onun sayesinde geldim sayılır. Teşekkürler Doktor Jeon."

Alfanın gözleri yan koltuklarda kendisini heyecanlı yüzlerle izleyen kişilere döndü.

"Sonraki teşekkürümü arkadaşlarıma etmek istiyorum. Jay, Harin, Ash, Bogum, Jisoo ve Sunoo... Benim soğuk çekilmez karakterimi bile çektikleri için, her zaman yanımda oldukları için ve beni asla yalnız bırakmadıkları için... gerçekten teşekkür ederim çocuklar."

"Duygusal bir anneyim şu anda." diyen Jay'e kahkaha atan Bogum, duygulanıp gözleri dolan Harin ve Jisoo'ya bir mendil uzatmayı da ihmal etmedi.

"Son olarak..." diyip duraksayan Jungkook, gözleri kocaman açılmış bir şekilde kucağında oğluyla kendisine bakan Taehyung'a döndü.

"En büyük teşekkürümü omegama, eşime etmek istiyorum. Çocuklarımın babası ve hayatımın aşkı olan, dünyamı renklendirip yaşamımı değiştiren o adama..."

Gözleri dolan Taehyung kendisine gülümseyen kocasından gözlerini alamıyordu.

"...sevgisi ve desteği beni bugüne getiren en önemli faktör, o olmasaydı ne yapardım bilmiyorum. Teşekkür ederim Kim Taehyung."

Daha fazla dayanamayıp ağlamaya başlayan Taehyung bahane olarak hamileliği öne sürse de onun gibi duygusallaşmış olan arkadaşları buna sadece gülmüşlerdi.

Jungkook, "Bana bu ödülü layık gördüğü için Nobel komitesine de teşekkür ederim. Halka ve dünyaya faydalı bir bilim insanı olmak için uğraşmaya devam edeceğim." diyip konuşmasını bitirdikten sonra Koreli adetinden dolayı saygıyla eğildi ve alkışlar eşliğinde elindeki ödülüyle aşağı indi.

Hızlı adımlarla ailesinin yanına geldiğinde coşkulu bir şekilde onu karşılayan arkadaşlarına aldırmadan Taehyung'un önünde durdu ve gözünden akan yaşlara bakıp onu kendisine çekti. Yavaşça göz yaşlarını silip gözlerinin altını öptüğünde Taehyung sanki ilk defa nefes alıyormuş gibi bir iç çekti.

Gülümseyen alfasının boynuna sarılıp ağlamaklı sesiyle "Seninle gurur duyuyorum Jungkook." diyen Taehyung alfanın hafifçe gülmesine sebep olmuştu.

"Eminim annenle baban da çok gurur duyuyordur."

"Duyuyorlardır değil mi?"

Geri çekilip gülümseyen omega hızla kafasını salladı.

"Çocukluğundan beri yaptığın her şeyle gurur duyduklarına eminim."

"Eminim en çok senin gibi biriyle evlendiğim için gurur duyuyorlardır." diyen Jungkook'a gülen omega onu kendine çekip kısa bir öpücük verdiğinde alfa arkadakilerin varlığını umursamadan belini sarmıştı.

Taehyung unutmadan oturduğu koltukta duran buketi alıp alfaya uzattığında kaşları kalkan Jungkook "Bu nedir?" diyince gözlerini devirdi.

"Ne gibi duruyor? Çiçek aldım sana Jungkook, tebrik etmek için."

Bunu beklemeyen Jungkook mutlulukla gülüp çiçeği aldıktan sonra teşekkür edip eşinin boynuna bir öpücük bıraktı ve diğerlerine döndü. Büyükannesinin kucağında duran minik omegasını hızla kendi kucağına aldığında ona sarılıp "Tebrik ederim baba!" diyen oğluna gülerek teşekkür etti ve saçlarına bir öpücük kondurdu.

Aile üyeleri ve arkadaşları ile de sarılıp sevincini paylaşan Jungkook Taehyung hayatına girdiğinden beri yaşadığı sonsuz mutlu andan bir tanesini daha yaşıyordu.











thv

thv: hem dünyanın en seksi adamı hem de beş dakika önce nobel kimya ödülünü aldı

prometheus: bu nasıl bir açıklama beni dışarıya mı pazarlıyorsun?

                        thv: seni kimseye vermem ben sadece mükemmel kocamla biraz hava atıyorum












ha_rin

ha_rin: sıradaki durak, paris!!!!









•••





"Bu ne şimdi? Geldik gördük Eyfel kulesini."

"Cidden eyfel'e geldik ve tek yorumun bu mu Jay?"

Omuz silken alfa ellerini cebine sokup sevgilisinin omzuna kolunu attı ve onu kendisine doğru çekip yanağından öptü.

"Pek bir numarası yok."

"Ama bu bizim ilk gelişimiz. Diğerleri Taehyung'un defileleri için daha önce gelmişler ama biz ilk defa buradayız ve bence şehir çok güzel."

"Benim için şehri güzelleştiren sensin açıkçası." diyip betayı sevgiye boğan Jay'e gözlerini deviren Harin fotoğraf çekilen Bogum ve Jisoo'ya döndü.

"Ne zaman döneriz otele?"

"Bilmiyorum ki. Taehyung ve Ash yarın için hazırlıklarla meşgul. Jungkook da onu ve Byeol'u yalnız bırakmadığından yanımıza gelmez. Akşama kadar takılabiliriz bence."

Genç arkadaş grubu Paris sokaklarında eğlenirken Jungkook da mankenlerin provasını izleyen Taehyung'un peşinde dolanıyordu. Taehyung, Ash'e verdiği birkaç talimattan sonra hararetle koltuğa oturduğunda kasılmaktan ağrıyan omzunu sıkmaya başladı.

"Gergin misin?" diyip yanına oturan Jungkook omeganın omuzlarına masaj yapmaya başladığında hafifçe güldü omegası da.

"Biraz heyecanlıyım sadece. Bu zamana kadar bir sürü defile yaptık ama tasarımlarım ilk defa Paris moda haftasında sergilenecek."

"Çok beğeneceklerine eminim, gecenin yıldızı sen olacaksın."

Huzurla gülümseyip başını sallayan omega sırtını alfasının göğsüne yasladı, boynuna bir öpücük bırakıp provayı izlemeye devam etti.











koreadispatch

koreadispatch: ünlü moda tasarımcısı Kim Taehyung ve eşi Jeon Jungkook'un Paris moda haftasından görüntüleri














parkbogum

parkbogum: paris moda haftası da bize hazır değil lan o zaman












prometheus

prometheus: röportajının ortasında güldürdüğüm için utandığı bir an, cidden oğlumuzdan bile daha bebek











thv


●○


○●

thv: kocam tam bir avel olduğu için tebrik konuşmam bitmeden suratıma yapıştırdı buketi 

prometheus: çok fazla insan vardı gerildim
       thv: yerim seni
        prometheus: olur











•••




ruh ateşim:
Taehyung
Hala cezalı mıyım



evreka:
Evet
Madem otel odasında salon yok
O zaman sen de lobide kalmaya devam edersin





ruh ateşim:
Ya ama benim suçum ne
Kadın ısrarcı davrandı
Ben uzaklaştırdım kendimden





evreka:
Yurt dışına gitmek yaramıyor galiba sana
Seni otelden çıkarmamak lazım
Sürekli sulanıyorlar bu ne





ruh ateşim:
Sanki sana sulanmıyorlar
Hem
Paris ile alakalı bir durum bu
Buradakiler çok sıkıntılı




evreka:
İsveç'te yaşlı bilim insanları ve memurlar dışında kimseler yok çünkü
Neyse
Ben bana sulanan adama karnımı gösterdim direkt hani sen neden yüzüğümüzü göstermedin





ruh ateşim:
Gösterdim
Kadın yapıştı bırakmadı
Evliyim dedim
Kocam var
Bak sahnedeki güzellik dedim
Anlamadı




evreka:
Keşke sen hamile kalsaydın da
Karnını gösterseydin




ruh ateşim:
Güzelim ben hamile kalamıyorum
yine hamilelik sendromuna girdin bak




evreka:
Ben bilmiyorum sanki hamile kalamadığını
Of
Bir alfa yerine betayla evlenmeliydim



ruh ateşim:
Pardon?





evreka:
Sus



ruh ateşim:
Tamam
Byeol uyudu mu



evreka:
Evet




ruh ateşim:
Aşağı gelebilir misin



evreka:
Aşağı mı
Neden


ruh ateşim:
Evet
Otel lobisine gel
Seni bir yere götüreceğim



evreka:
Tamam...?
İniyorum bekle






•••







thv

thv: getirdiği yere bak ölücem








•••




"Ne dileyeceksin?"

"Söylersem kabul olmaz."

Alfa bu batıl inanca gözlerini devirse de omeganın keyifli bir şekilde şarkı mırıldanarak kağıdını asmasına gülümsemeden edemedi. Beraber feneri yakıp dileklerini tutup onu gökyüzüne uğurladıklarında birbirlerine gülümseyip el ele tutuştular ve dilek fenerleriyle dolu göğün altında göl kenarında yürüyüş yapmaya başladılar.

"Paris'te son günümüz."

"Evet. Aşırı yoğun bir haftaydı ama her şeyi aradan çıkardık, şimdi eve dönüp dinlenebiliriz."

"Keyif almışsındır diye umuyorum." dediğinde omegası cevap olarak başını salladı.

"Seninle her şeyden keyif alıyorum balım."

"Ben de öyle. Çok yorulmadın dimi?"

"Hayır, bebeğimiz bile bu tempodan zevk aldı bence. Kızımız hayat dolu bir alfa olacak, eminim."

Jungkook buna gülüp eşinin beline kolunu yerleştirdi ve onu daha da yakınına çekti.

"Umarım senin gibi hayat dolu olur çünkü omega oğlumuz benim gibi fazla sakin."

"Nasıl olurlarsa olsunlar, onları sevgimizle büyüteceğiz ve sonra onlar da bizim gibi hayat eşlerini bulacaklar."

Elleri sıkılaştığında duygusallaşan Taehyung'un gözleri doldu.

"Acaba seni kütüphaneden çıkarken görmeseydim ve çok yakışıklı bulup yazmaya karar vermeseydim şu an burada olur muyduk?"

Gözlerini kısan alfa, omegasının içini ısıtan sesiyle "Balım..." diyip durmasına sebep oldu. Parlak gökyüzü arkasında, gözleri duygu dolu bir şekilde Taehyung'un iki elini de avuçlarına aldı.

"Biz seninle her evrende, her koşulda ve her senaryoda yine birlikte olurduk."

Gözleri dolu bir şekilde yüzündeki gülüş büyüyen Taehyung eşinin dudaklarına atıldığında sanki ilk defaymış gibi bir heyecanla öpüştüler.

"Sana sahip olduğum için evrendeki her güce dua edebilirim Taehyung. Kurdumla beni barıştırdın, hayatımı ve bakış açımı değiştirdin,  hiç sahip olabileceğimi bile düşünmediğim bir sevgiyi verdin bana. 'Evreka' kelimesini söylemeyi en çok ben hak ediyorum çünkü Arşimet'in aksine suyun kaldırma kuvvetinden daha değerli bir şeyi buldum."








prometheus

prometheus: evrenin tüm galaksilerini de gezseler, senin parlaklığındaki bir yıldızı bulamayacaklar @thv

thv: sen buldun ama öyle değil mi
prometheus: buldum, evreka.















•••



son fotoğrafı taekook'a benzesin diye ben editledim umarım sırıtmamıştır

evet kızlar malum konuşmaya geliyoruz...

bir tane özel bölümümüz olacak, aile taekook göreceğiz ama final konuşmasını buraya bırakacağım

vedalardan hiç hoşlanmam bu yüzden bunun bir veda olmasını istemiyorum, diğer kurgularımda, panomda veya bana ulaşabileceğiniz her yerde yine beraber olabiliriz umarım ⭐️

hiç bu kadar güzel olmasını beklemediğim bu yolculukta bana eşlik ettiğiniz için teşekkür ederim, şu an bu satırları okuyan herkese gerçekten teşekkür ederim 🌟

umarım hepinizin karşısına size evreka dedirtecek kişiler çıkar, sizleri seviyorum kendinize dikkat edin ve başka bir kurguda mutlaka görüşelim <33




Aşkın formülü, bitmiştir.

Morpheus bu kurguyu sundu, te videre ✌🏻

Continue Reading

You'll Also Like

52.8K 3.3K 31
Feryat! Nam-ı diğer Deli Feryat! Yıllar boyunca Ali'nin kendisini sevmesini beklemiş, ona kavuşmak için bu uğurda her yolu denese de karşılık bulamam...
198K 26K 30
Min Yoongi, Atlanta'nın batığından çok değerli bir şeyi çalmıştı.
5.2K 410 16
'Evren bizim için hareketlendi Yanlış giden hiçbir şey yoktu Mutluluğumuz planlanan bir şeymiş'
528K 47.4K 36
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...