Sorduğum sorunun (Eyşan) cevabını ilk bilen aslikaraca4 başkaları da doğru bulduu aferinnn
Şoktan konuşamıyordum bu kadın utanmadan babamla yatan kadındı. Sanırım anneme utanmadan fotoğraflarını da göndermişti.
Aklımda tek bir soru var böyle taş gibi genç zengin hatun senin babanla işi ne!
Ayağa kalktım ve karşısında durdum gülümseyerek bana baktı.
"Selam." Dedi ve elini uzattı.
"Beni tanımıyorsun." Bana anlamaz gözlerle baktı. Arslan da öyle bakıyordu salondaki herkeste.
"Tanımam mı gerekiyor." Tüm suçu kadına atacak kadar aptal değildim babamın gözü dışarıdaydı ama evli bir adamla nasıl ilişki kurarsın?
Tek istediğim eve gidip boylu boyuna düşünmekti.
"Tanışırız." Dedim ve çantamı alıp evden çıktım. Çok sinirliydim. Babamın metresi bu kadın çıkmak zorunda mıydı? Arslan'ın kuzeni!
Hırkamı unutmuştum ama fazla soğuk değildi. Arslan'a anlatsam bana inanır mı?
Bir aylık sevgilisi VS 26 yıllık kuzeni
İçimi rahatlattın ya. Biri bana gelse ve Azra için söylese inanmazdım. Arslan bile dese ihtimal veremezdim ama şüphelenirdim. Arslan da benim gibi düşünür mü?
"Defne bekle." Arslan'ın sesi ile durup ona döndüm. Elinde hırkam vardı.
"Efendim."
"Ne oldu?" Dedi ona bir cevap veremezdim sakin bir şekilde düşünmeliydim.
"Şey... Bana biraz zaman ver."
"Tamam ama yarın anlatacaksın." Zaman istemiştim!
"Bir şey soracağım." Eyşan hakkında bilgi toplamalıydım.
"Sor."
"Eyşan nasıl bir kadın?" Tahminimce 23 24 vardır yaşı. Babam 42 yaşında.
"Zeki, disiplinli bir kız, normalde tanısan çok seversin." Hiç sevmem! Ben yirmi yaş büyük adamlarla yatmıyorum.
"Gitmem gerek." Dedim o sırada Azra da çıktı.
"Biz gidelim görüşürüz hocam." Azra beni kurtarmıştı.
"Bırakalım sizi -" Azra Arslan'ın sözünü kesti.
"Hayır biraz yürüsek iyi olur." Beraber Azra ile yolda yürüdük. Saat 16.00 dı.
"Defne sorun ne?" Bir iç çekip Azra'ya döndüm.
"Hani sana babamı bir kadınla gördüm demiştim ya."
"Hayır lütfen tahmin ettiğim şey olmasın." Dedi gözlerini kapatıp.
"O Azra."
Yol boyunca sustuk. Otobüsten inince Azra'ya döndüm.
"Babamın yanına gitmeliyim." Dedim.
"Neden?"
"Sormam gereken sorular var."
"Ben de geliyorum." Dedi tek gitmemem iyi olurdu.
On dakika yürüdük. Küfür etmeyen Azra çok güzel babam ile Eyşan'a sövdü.
Evin önüne gelince eski oturduğum eve (!) baktım.
Azra beni dışarıda bekledi. Kapıyı çaldım. Babam kapıyı açınca ilk şaşırdı.
"Ne işin var burada?" Onu dinlemeden eve girdim. Yeni eşyalar almıştı. Bu parayı nereden buluyor?
Eyşan
Tekli Koltuğa oturdum.
"Sadece bir kaç soru soracağım." O da benim gibi oturdu. Hiç utanmıyordu.
"Para mı isteyeceksin-" onun sözünü kestim.
"Metresinin adı ne?" Bana kaşlarını çatıp sinirle baktı.
"O metres değil!"
"Adı ne?"
"Bunları neden soruyorsun?"
"Sadece cevap ver baba." Bana baktı. İç çekerek arkasına yaslandı.
"Eyşan."
"Hala onunla beraber misin?" Gülümseyerek bana baktı.
"Evet."
"Peki." Dedim ve kalktım. Tam kapıdan çıkacakken dediği şey beni durdurdu.
"Anana mı anlatacaksın?" Ona doğru döndüm.
"Biliyor musun? Babam olduğun için, seninle kan bağım olduğu için çok utanıyorum." Konuşmasına izin vermeden evden çıktım.
Azra yanıma geldi ve bana sarıldı. Ona sarılıp başımı omzuna gömdüm.
"Hala görüşüyorlar." Üzüldüğüm şey yıkılan ailem, annemdi.
Azra ile vedalaştık. Benimle gelmek istedi ama ben reddettim. Bir duş alıp kendime gelmem gerekiyordu.
Eve girdim annem yemek yapıyordu.
"Evin yolunu buldum sonunda." Dedi. Dediğine güldüm ve duşa girdim.
Su bedenimden akarken aklımdan bin tane şey geçiyordu. İlk olarak Eyşan ile oynayacaktım. Ardından Arslan'a anlatacaktım o kızla aynı ortamda bulunmak istemediğimi dile getirecektim. Artık inanmak inanmamak ona kalmış.
Havluyu bedenime sardım ve odama geçtim. Üstümü giyinip saçlarımı kuruttuktan sonra annemin yanına gittim. Beraber sofrayı hazırladık. Yemeğe oturunca anneme döndüm.
"Anne bir şey soracağım."
"Sor kızım."
"Şey..." Nasıl anlatabilirdim ki.
"Söylesene Defne."
"Anne hani sana bir mesaj gelmişti ya..."
"Hangi mesaj?" Çatalını masaya bıraktı ve beni dinledi.
"Babamın -" sözümü kesti.
"Evet."
"O mesajı sana kim attı?" Emin olmalıydım.
"Neden soruyorsun Defne?"
"Anne öğrenmek istiyorum."
"Evet o kadındı." Ben konuşmadan anlatmaya başladı..
"Bir anda telefonuma mesaj düştü videonun altında Kocandan vazgeç o çoktan senden vazgeçti bu mesajı okuduğum an Defne..." Bunu demesi bile benim sinirlerimi hoplatmıştı. Gözleri dolmuştu kalkıp ona sarıldım.
Yemekten sonra ders çalışmak için masama geçtim çalışmaya başlamadan önce Arslan'a yazdım.
Defne: Sevgilim Eyşan ile dediğin gibi bir şans vermeliyim ben onu birine benzettim. Ondan dolayı şaşırdım. Yarın buluşalım mı? Hepimiz.
Lavinia: Olur güzelim.
O kızı rezil etsem Arslan'a zararı dokunur mu?
Umrumda değil annen onun yüzünden zor halde
🎥
Sabah gözlerimi açınca her zamanki gibi başım ağrıyordu. Elimi yüzümü yıkadım ve gruba girdim.
Defne: Nerede buluşcaz?
Özgür abi:?
Defne: Arslan'ın kuzeni ile buluşcaz sen de gel
Esra: bence de gel biraz eğleniriz
Özgür: yok işim var benim
Defne: Sıkıntı yok abim geliyor
Defne:
Azra: Mekan saat belirleyin
Lavinia: Ben hallettim.
Defne: Cem nerede
Lavinia: Cem nerede?
Lavinia: soru işaretini unutma.
Defne: Cem nerede
Lavinia: Defne...
Defne: Arslan...
Azra:
Azra: Aşkım burada benimleee
Azra: Size selamı var
Özgür: Ondan gelecek selamı...
Esra: Sana katılıyorum
Defne: +1
Cem: Hepiniz birlik olun
Cem: Ben olmasam yüzünüz gülmeyecek lan
Cem:
Lavinia: *konum*
Lavinia: Akşam 19.00
Lavinia: Defne ben seni alırım.
Özgür: Eyvallah ben alırım Defneyi.
Lavinia: Defne'yi*
Özgür:?
Lavinia: Özel isme gelen ekler ayrılır.
Özgür: HasbinAllah
Sohbetten çıktım. Çok iyi anlaşıyorlardı!
Bugün annem erkenden gitmişti. Kahvaltımı yaptım ve akşam için kombinimi hazırladım. Aradan Fransızca editini de halletmiştim.
Evi toparladım sonunda oturunca Azra'ya yazdım.
Defne: Bana gel
Askmm: Bana aşk ver tanrımmm
Defne: yine başladın
Defne: Gelirken içecek al
Askmm:
Defne:
On dakika sonra zil çaldı. Kapıyı açtım ve Azra'yı içeri çektim. Güzel, sağlıklı (!) bir sofra hazırladık.
"Anlat." Dedi.
"Neyi?" Gözlerini devirerek bana döndü.
"Eyşan'ı"
"Ondan önce ben bir şey sorayım."
"Sor." Ona doğru döndüm.
"Cem ile sabahın o saatinde metroda ne yapıyordunuz?" Bana gözlerini açarak döndü.
"Özel hayata saygıda kalmamış!"
"Cevap ver."
"Kahvaltıya çıktık. Aşkım beni kapımdan aldı kahvaltıya götürdü. Her geçen gün daha çok aşık oluyorum." Gülerek kafamı salladım. Bu kız iflah olmaz.
Azra'ya akşam yapmamız gereken her şeyi anlattım. Ve ileride yapacaklarımı...
"Senden korkuyorum." Dedi. Ona gülümsedim.
🎥🍿
Aynada kendime baktım. Ben hep kısa elbise insanıydım. Babam yüzünden giyemesem de Azra ile kaçamaklarda giyerdim. Artık böyle kimseye hesap vermeden giymek...
(Allah'ım bana da nasip et🤲)
Annem akşam gelecekti. Ona abim ile takılacağımı söyledim. Abimin de beni araması ile Arslan'ı postaladığını anladım. Üstüme kaban aldım ve aşağı indim. Özgür abi Arabada beni bekliyordu. Yanına oturdum.
"Sen sevgili yapsana! Sal bir beni." Dedim.
"Bu salmış halim." Bunu gülerek söylemişti.
"Salmamış halini düşünemiyorum bile." Dedim. Ortam sessiz olunca tekrar ona döndüm.
"Diş hekimliği nasıl gidiyor?" Bana döndü.
"Hastane kız doldu." Bu adamın içinde bir piç yatıyordu.
"30 a yaklaştın." İmalı bir şekilde konuşmuştum. Bana döndü.
"Hatırlatma annem dibimde bana kız bul diye başımın etini yiyor." Umarım bulacağı kız Esra olur.
"Kız demişkem Esra'nın gönlünü aldın mı?" Ciddiyet ile konuştu.
"Aldım komutanım."
"E ön yargılı olduğunu anladın mı?" Ensesini kaşıyarak bana baktı.
"Konuştuk. Dediğin gibi yaşına göre olgun o gün de neden öyle davrandığını açıkladı."
"Neden davranmış?" Dedim.
"Bu Naz onun eski arkadaşıymış. ilk inanmadım aralarında yaş farkı var. Sonra Naz ile ortak bir arkadaş grubunda olduğunu söyledi." Dedi ve devam etti.
"Naz öyle varlıklı değildi." Onun ağzından lafı aldım.
"Sana yalan söylemiş."
"Aynen öyle benden ayrılmak için bin tane yalan söyledi. Kısacası iki yüzlü." Kafamı salladım bu olay Esra ile Özgür'ü yakınlaştırmıştı.
Arabanın durması ile restorana geldiğimizi anladım. Özgür ıslık çaldı. Beraber restorana girince bizim dışımızda herkesin geldiğini gördüm. Onların yanına gittik. Arslan'ın yanağından öpüp yanına oturdum. Masanın bir tarafında ben, Arslan ve Esra vardı. Karşı tarafta da Cem, Azra ve Eyşan vardı. Abim ise masanın başına oturdu.
Bir süre masa da konudan konuya atlandı. Gülüşmeler havadaydı. Sonunda Azra konuya girdi.
"Annen nasıl?" Dedi en iyi maskemi taktım yapmacık bir sinir ile Azra'ya döndüm.
"Azra sırası değil." Arslan kaşlarını çatarak bana baktı.
"Annene bir şey mi oldu?" Dedi.
"Yok iyi." Dedim. Özgür bize şaşkınlıkla bakıyordu.
"Bir şey olmuş." Dedi Eyşan bu soruyu bekliyordum.
"Babam annemi aldatmış." Dedim oflayarak.
Sadakatsiz dizisinde hissettim.
"Nasıl?" Dedi Esra. Azra lafa atladı.
"Bildiğin aldatılmış!" Dedi Azra.
"Kız 24 yaşlarında!" Azra'ya bunları söylemesini ben demiştim.
"Oha!" Dedi Esra. Arslan Esra'ya döndü.
"Esra!" Masanın altından Arslan'ın elini tuttum.
"Bir de utanmadan annemin telefonuna fotoğraflarını atmış." Dedim Eyşan'a bakınca kızardığını gördüm. Bu beni tatmin etti.
"Altına da mesaj yazmış." Azra'nın dediğine Cem gözlerini açtı.
"Ne yazıyormuş mesajda?" Dedi Cem. Özgür merakla bizi dinliyordu anlamıştı bir şeyler döndüğünü.
"Kocandan vazgeç o senden çoktan vazgeçti yazıyordu." Dedim. Arslan'ın aldatılma fobisi olduğu için yanımda gerilmişti.
"Biri anneme böyle bir şey yapsa..." Dedi Cem. Eyşan renkten renke giriyordu.
"İronik olan da ne biliyor musunuz?" Dedim masadakiler bana döndü. Eyşan ne yaptığımı anladığı için bana yalvararak bakıyordu.
"O kadın ile aynı masada oturuyorum." Masada sessizlik oluştu eyşan'ın gözleri doldu. Arslan da yeni bir fobi bırakmıştım. Yanımdaki bedeni kaskatı kesilmişti.
Bölüm sonuuu
Naberrrr
Eveettt bu eyşan'ı son görüşümüz değil.
Ayrıca oral seks yapacağım ama bu Defne'nin geçmişini öğrendiğimiz bölüm de olacak.
Ayrıca akıllı tahta fantezisi varrrrrr(yakın bir zamanda)
Neden akıllı tahta demeyin bir anda aklıma geldi.
Başka sorularrr????
Haydeee
Bay
Bay
Bay
Bay