Yaz Tatili

By beautifulbooks___

262 87 349

Yaz tatiline babaannesi'nin yanına giden Nisa, Yanlışlıkla başka birinin evine girmişti. More

1.
2.
3.
4.
6.
7.
8.
9.
-Duyuru-

5.

23 11 19
By beautifulbooks___

Merhabalar yine benn...
Bugün beşinci bölümü bittirdim, hikayenin ilk bölümünde demiştim
'ilk üç- beş  bölüm okuduktan sonra karar verin.' diye.

Ve artık söz size kaldı gizli okuyucularım ve oy verip, yorum yapanlar.

Beğenmeniz dileği ile yeni bölüme giriş yapıyorum... iyi okumalar~

•••

"Seni istemeye geliyorlar!"

Ne? Kim? Bir dakika beni mi? Şaşkınlıkla babaannem'e bakıyordum. İyide ben daha evlenmek istemiyordum.

"Kim?" Diye sormuştum en sonunda kendime gelerek.

"Yan komşunun oğlu, Baran oğlum tanıyor kendisini." Dediğinde, baran'a baktığımda oda bana baktı.

Baran tekrar babaannem'e bakıp;
"Mercan teyzenin oğlu mu?" Diye sordu.

"Evet, evet o! Çocuğun ismini unuttum neydi?" Dedi babaannem.

"Meriç." Dedi Baran.

"Evet, o!" Dedi babaannem. Ardından

"Kuzum benim, hadi artık eve girelim. Evi temizlememiz gerekiyor, yarın gelecekler." Dedi babaannem.

"Evi temizledim ben sen merak etme babaanne." Dedim. Hayır yani birde yarın gelecekler. Off!

"Hadi eve, Baran oğlum sende gel." Dedi babaannem. "Yok Gülsüm teyze. Sağol." Dedi.

"Kek yaptım, en azından onu ye öyle git." Dedim ister istemez. Babaannem gülerek bana bakıyordu.

Baran bir süre bana baktı ardından babaannem'e bir bakış attıktan sonra yine bana döndü.

"Teşekkür ederim, ama doydum." Dediğinde, ısrar etmedim. "Tamam." Dedim.

Poşetleri uzatığında elinden almıştım.
"İyi geceler." Dediğinde, bende "iyi geceler." Diyerek karşılık vermiştim.

Babaannem'de aynı şekilde karşılık vermişti. Eve girdiğimizde, elimdeki poşetlerle beraber mutfağa ilerlemiştim.

Poşetleri tezgahın üzerine bırakıp Derin bir nefes almıştım arkamı dönüp kendimi tezgaha yasladım.

İstemiyordum ki ben...

Babaannem mutfağa girdiğinde, yerimde dikleştim. Yanıma gelip elini yanağıma koymuştu.

"Güzel kızım benim. Biliyorum ben istemiyorsun, ama görmeden hemen karar verme. Belki gönlüne girdi. Beğendin onu." Dedi.

"Beni nerden görmüş ki? Ben daha geleli üç gün oldu." Dedim.

"Geldiğin ilk gün görmüş seni, birde geçen gün hırsızlık oldu ya polisler geldi dışarda seni görmüş. Beğenmiş annesine demiş, anneside seni görmüş işte gelecekler." Dedi babaannem.

"Ama beğenmezsem zorlamak yok." Dedim. Babaannem tebessüm etmişti.
"Yok kuzum, sen istersen ancak olur bu iş " dedi babaannem.

Gülümsemiş ve sarılmıştım. Oda kolarını bana dolayıp sarılmıştı. Bir süre öyle kaldıktan sonra geri çekilmiştim.

"Hadi sen git uyu kuzum, evi temizlemişsin yorgunsundur." Dediğinde sadece başımı salladım.

"İyi geceler." Diyerek yanağını öpmüş ve mutfaktan çıkmıştım. Merdivenlerden yukarı çıkıp, odama gitmıştim.

Odaya girdiğim gibi kendimi yatağın üzerine attım. Bir süre öylece tavanı izlemiştim.

Tavanı izlemekten gözlerimin ağırdını hissettiğimde doğrulmuş ve banyoya girmiştim.

Gece rutin işlerimi halletikten sonra banyodan çıkmıştım. Üzerimi bile değiştirmeden ışıkları kapatıp yatağa uzandım.

Kısa süre içinde uykuya kalmıştım.

...

"Kızım Nisa?! Hadi hazırlanmadın mi?" Diyerek seslenmişti babaannem. "Geleckler birazdan." Diyerek eklemişti.

Aynaya son kez bakmış ve odadan çıkmıştım. Aşağı indiğimde babaannem salonda oturmuştu.

Yanına adımlayıp önünde durduğumda, "babaannem nasıl olmuşum?" Diye sordum.

Dünden beri oda benim gibi durgundu, ben istemiyorum diye. O yüzden biraz neşelensin diye enerjik davranmaya çalışıyordum.

"Çok güzel olmuşsun bitanem. Beyaz elbise üzerine çok yakışmış." Dedi.
"Teşekkürler babaannem." Dedim gülümseyerek.

Üzerime beyaz balon kol mini elbise giymiştim, saçımı ise dalgalandırmış ve tamamen açık bırakmıştım.

Elbisemle uyumlu olan beyaz topuklu ayakkabı giymiştim. Kulağıma ise beyaz renginde olan inci küpemi  takmıştım.

Gelin gibi beyaz giyinmiştim ama tabi ben beyaz giymeyecektim siyah giyecektim.

Babaannem beyaz giy çok yakışır sana dediği için giymiştim, onu kırmamak için.

Babaannemin yanına oturdum.
"Babaanne... Ben Meriç'i ilk defa görüyorum. Biz birbirimizi tanımıyoruz bile. Nasıl istemeye geliyoruz diyorlar?" Diye sordum.

"Haklısın kızım. O yüzden bu sabah Meriç'in annesi ile konuştum ben. Dedim ki daha birbirlerini tanımıyolar, istemek yerine görücü olarak gelin, zaten ilk defa birbirlerini görecekler, oturup konuşsunlar. Eğer bu iş olursa o zaman istemeye geliyoruz dersiniz." Dedim.

"Peki mercan teyze ne dedi?"

"Oda haklsın dedi. Merak etme sen nasıl istersen öyle olacak." Dedi babaannem.

O sırada zil çaldığında, ikimizde ayağa kalkmıştık. "Ben kapıya bakacağım sende mutfağa geç, içeri gelip oturduklarında öyle suları getirip 'hoşgeldiniz.' dersin." Dedi babaannem.

"Tamam." Diyerek mutfağa gitmiştim. Önceden hazırladığım tepsiyi yavaşça elime almıştım.

Sesler salondan gelmeye başladığında Oturduklarını anlamıştım. Derin bir nefes alıp mutfaktan çıktım.

Salona girdiğimde, babaannem ve mercan teyze yan yana oturuyorlardı. Meriç ise onların yan taraftaki koltukta oturuyordu.

Kumral saçlı ve beyaz tenliydi. Üzerine beyaz gömlek ve siyah kot pantolon giymişti. Aniden bana bakmasıyla gözlerimi ondan çekmiştim.

Babaannem ve mercan teyzenin yanına gitmiştim. "Hoşgeldiniz." Dedim tebessüm ederek mercan teyze'ye, oda gülümseyip "hoş bulduk güzel kızım benim." Dediğinde şaşırmıştım.

Tepsiden suyu aldığında bu sefer Meriç'e dönerek ona suyu uzatığımda oda suyu almıştı.

"Nisa kızım, git tepsiyi bırak gel konuşalım." Dedi mercan teyze. Dediği ile başımi 'tamam ' anlamında salladım ve az önce verdiğim su dolusu bardaklari almıştım.

Tepsiyi mutfağa bırakıp, salona gittmıştim. Bende yan tarafta olan diğer koltuğa oturmuştum.

"Nisa'cım, biliyorum belki çok ani oldu ama sende oturup oğlumla konuşun isterseniz." Dedi mercan teyze.

O sırada babaannem, Meriç'e "oğlum aç mısın?" Diye sordu. Ne alakaysa?
"Hayır Gülsüm teyze. Niye ki?" Diye sordu.

"Nisa'yi yiyecek gibi bakıyorsunda o yüzden." Dedi babannem. Dediği şey ile Meriç hızla bakışlarını yere indirirken, mercan teyze oğluna kaşlarını çatarak bakıyordu.

Harikasın babaanne. Şu an ne kadar kahkaha atıp, kendimi yerden yere vurmak istesemde yapmadım.

"Meriç kaç yaşındasın sen?" Diye sordu babaannem bu sefer.

"Yirmi altı Gülsüm teyze." Dedi Meriç.
Baran'la aynı yaştaydılar. "Çalışıyor musun?" Diye sordu bu seferde babaannem.

"Şirkete çalışıyorum daha doğrusu Babam vefat ettikten sonra, onun yerine ben geçtim." Dediğinde içimde bir şeyler kopmuştu.

Babası ölmüştü. "Başınız sağolsun." Dediğimde; "sağol." Dedi Meriç.
"Neyse biz arka bahçeye gidelim, sizde oturup konuşun." Dedi babaannem.

Mercan teyzeyle beraber arka bahçeye çıkmıştılar. Meriçle yanlız kaldığım için gerilmiştim.

"Nisa sen kaç yaşındasın?" Diye sordu Meriç. "Yirmi dört." Diyerek yanıtladım.

"Merak ettiğin bir şey var mı yada sormak istediğin bir şey?" Dediğinde, "hayır, yok." Diyerek yanıtladım.

Yoktu... Ona dair hiç bir şey ne merak ediyordum, nede sormak istediğim bir şey yoktu.

"Nisa... Belki istemiyorsun ama gerçekten seni beğendim ben. Ama istemiyorsan zorlamam tabi. O kadar kötü biri değilim." Dedi.

"Bak niyetim seni kırmak filan değil yada kötü olduğunu söylemek. Sadece ben evlenmek istemiyorum. Sana karşı ufacık bir şey bile hissetmiyorum belki zamanla olur diyeceksin yeni tanıştık diyeceksin ama ben..."

"Ben birini seviyorum." Dedim. Şaşkınlıkla bana baktı. "Özür dilerim. Yani seni bu duruma soktuğum için." Dedi başını eğerek.

"Sorun değil bilmiyordun, ama şimdi biliyorsun." Dedim. Dediğimle başını sallamıştı.

"En azından arkadaş ola bilir miyiz?" Diye sorduğunda, bir süre sessiz kaldım.

"Ne kadar doğru? Bana karşı hisslerin varken, ne kadar doğru arkadaş olmamız?" Dedim.

"Haklısın özür dilerim." Dediğinde, "teşekkür ederim beni anladığın için Meriç." Dedim. Oda tebessüm etmişti.

"Bitti mi konuşmanız?" Dedi babaannem. İçeriye girerek.

"Bitti." Dedim.

"Kararınız ne?" Diye sordu mercan teyze. "Biz konuştuk, olmaz. Yani hayır." Dedi Meriç.

"Niye oğlum? Hani istiyordun?" Dedi mercan teyze. "Anne, konuştuk diyorum. Olmaz diyorum " dedi Meriç.

"Neyse, o zaman biz gidelim artık." Dedi mercan teyze. "Hoşçakalın." Dedim.

"Görüşürüz." Dedi babaannem. "Görüşürüz Gülsüm." Dedi mercan teyze ve gitmiştiler.

"Nisa ne dedin çocuğa kızım? Anında kararından vazgeçmış." Dedi babaannem.

"Hiç bir şey." Dedim gülümseyerek.
"İyi, öyle diyorsan öyle olsun." Dedi.
Ne diyeceğim babaanne? Birini seviyorum dedim ya ben!

Aklıma baran geldiğinde, derince yutkundum. Yok artık Nisa! Yok onu sevmiyorsun! Kimseyi sevmiyorsun!
Diyerek kendimi ikna etmeye çalışıyordum.

"Ben arka bahçedeyim." Dedim.

"Tamam kuzum." Dedi.

Arka bahçeye çıkıp, havuzun yanına ilerledim. Havuzun başında durup düşünmeye başladım.

Acaba gerçekten seviyor muydum? Sevmiyorsam ne diye sürekli aklıma geliyordu, neden bu aralar sürekli onu düşünüyordum?

Off!

"Naber prenses?" Diyerek arkamdan gelen sesle irkilmiştim. Arkamı döndüğümde Baran'la göz göze gelmiştim.

"Sen ne zaman geldin?" Diye sormamla;

"Az önce geldim. O kadar dalmışsin ki zilin sesini bile duymamışsın prenses." Dedi.

Öylece susup ona bakarken oda bir şey dememiş ve bana bakmaya başlamıştı.

Aramızda uzun bir sessizlik olurken, uzun sürede ne ben bakışlarımı çekmiştim nede Baran.

"Bana neden prenses diyorsun?" Diye sordum aramızdaki sessizliğı bozarak.
Haylada gözlerinin içine bakmaya devam ediyordum.

"Çünkü tıpkı prensesler gibi çok güzelsin. Eğer masaldaki prensesler gerçek olsaydı eminim ki onlardan biri de sen olurdun." Dediğinde kalbim hızla atmaya başlamıştı.

"Eğer hoşuna gitmiyorsa bir daha söylemem." Dediğinde;

"Eskiden Gitmiyordu... Ama artık gidiyor." Dedim. Gülümsedi. Gülümsedim.

Bir adım daha atıp, aramızdaki mesafeyi kapatmıştı. Hayla birbirimize bakarken, ne yaptığımın farkına vardım.

Bir adım geri atmamla, ne olduğunu anlamadan ayağım kaymış ve kendimi havuzun içinde bulmuştum.

Yüzme bilmiyordum!

Deli gibi çırpınmaya başladım. Kesin ölücektım! Ölmek istemiyordum! Allah'ım sen yardım et.

Aniden belimde hissettiğim eller ile yukarı doğru çıkarılmıştım. Havuzdan çıkmamla derin derin nefesler alıp, öksürüyordum.

Ellerimi Karşımdaki bedenin omuzuna koymuştum. Bir eli hayla belimdeyken diğer eli ilede önüme gelen saçlarımı arkaya atıyordu.

"Nisa? İyi misin?" Diyerek endişeyle soran Baran'a baktım. Ellerim hayla omuzundaydi.

"İyim." Dedim.

Havuzun içinde ellerini belime dolamış ve sıkıca tutmuştu. Gözlerim gözlerine kilitlenirken öylece ona bakmaya başladım.

Gözlerinde anlamadığım duygular geçiyordu ama o kadar güzel bakıyordu ki, anlatamazdım.

O zaman anladım ben, Baran'ı seviyordum...










Continue Reading

You'll Also Like

74.3K 7.2K 32
❤Güney Kore'ye uçakla düşen bir Türk kızı... ❤Uçağı bulan,onu kurtaran bir K-pop grubu,BTS... ❤ Uçağın düşüşündeki gizem ve bir türlü çözülemeyen s...
1.2M 81.5K 58
Çilek Alança Yıldırım mı demeliyim yoksa sen mi gerçek ismini açıklamak istersin Çilek Alança Saruhan? 17 yaşında tam bir neşe patlaması olan Çilek...
342K 12.6K 47
"Oo küçük hanım iki gündür sizin peşinizdeyiz." "Siz de kimsiniz niye peşimdesiniz ne istiyorsunuz?" " sakin küçük kız" "Kimsiniz dedim" " babanın öd...
21.9K 1.3K 17
5 gün öncesine kadar deniz kızlarının varlığına bile inanmazken şimdi sevdiğim kız, bir deniz kızı. (İkinci kitap vardır ve tamamlanmıştır) ~~~ Başın...