Arsız Doyumsuzluk (+18)

By blackwhiteclouds

623K 5.3K 777

"Bakışlarındaki isteğe daha fazla dayanamadım, ama bakışlarından çok altındaki asıl harikanın ıslak ve muhtaç... More

1.
2.
3.
4.
5.
6.
7.
8.
9.
10.
11.
12.
13.
14.
15.
16.
17.
19.
20.

18.

13.3K 263 60
By blackwhiteclouds

Merhabalar Leydilerim 🤍

Çok fazla beklettim ve ona rağmen çok kısa bir bölümle karşınızdayım kusura bakmayın daha fazla bekletmek istemedim.

Hem gündelik yaşamımda çok yoğun dönemlerden geçiyorum hemde psikolojik olarak iyi durumda değilim. Biraz sizinle konuşsam bir şey olmaz. Kendimi dipte hissederken bu satırların arasında olmanın ve sizin yorumlarınızı okuyup sizlere cevap vermenin gülmemin bana çok iyi geldiğini fark etmem beni çok sevindirdi. Bu kitabı yazmaya başladığımda da kendimi oldukça çöküşte hissettiğim bir andaydım ve kendimi satırların kelimelerin arasına bırakmıştım ve iyi ki yapmışım ve iyi ki varsınız hep olmaya devam edin. 💝

Yıldızımı aydınlatmayı ve satıraralarında yorum yaparak beni mutlu etmeyi unutmayın.

🍷

"Sen bu kadar eminsen demek ki açık değilmiş."

"Benim emin olmamı sağlayan sensin."

"Sen gitmeye hemen hazır olduğun için emin olman içinde büyük şeylere gerek yok kendin inanıp emin olabilirsin."

Daha fazla dinlemeden çekip gitti.

🍷

Nazım Hikmet bir şiirinde; "Gittiğim eğer bensem, söyle bana kimden gittim? Sende yoktum zaten ben, ben yine bende bittim..."

Kendimi bu mısraların içerisinde görüyordum bir haftadır. Kimden gittim ben? Ben onda değilken ondan nasıl gidebilirdim? Ben yine benden gidip bende bitmiştim.

Ben ona uzak düşmüştüm. Uzağı hiç gidemeyeceğim bir yer gibi düşünürdüm. Meğer uzak bir yüreğin başka bir yüreğe varamadığı yermiş. Ben onun yüreğine de varamamıştım.

Hiçbir yere ait olamadığım gibi onun ne yüreğine nede yanına ait olabilmiştim. Ait olabilmek için çabalamıştım ama olamamıştım. Aitmişim gibi davranmıştım ama yine hiçbir yere ait olamayışım gün yüzüne çıkmıştı.

🍷

Üç haftadan fazla süredir Demir'den bir haberim yoktu. Ağrılarım dayanılacak duruma geldikten sonra işime geri dönmüştüm ve düşünmemeye çalışarak kendimi işlere yoğunlaştırmaya çalışıyordum. Fakat onu ne aklımdan silebiliyordum ne de kalbimin en içinden.

Ne yaptığını neler hissettiğini neler yapacağını çok merak ediyordum ama ona gitmemem gerektiğini onunda bana gelmesine izin vermemem gerektiğini biliyordum. Çünkü biz birbirimize ne gidebilirdik ne de birbirimizden gidebilirdik.

Şirket olarak yeni bir ortaklığa gireceğimiz söyleniyordu. Sağolsun babam beni en yakın evladı olarak gördüğü için her şeyi haber verirdi bende o yüzden şirket çalışanlarından duymuştum. Arayıp sorduğumda benim içinde iyi işler olacağını söyleyip toplantıda göreceğimi söylemişti. Toplantı yarındı ama ne toplantısı hangi şirket hiçbir bilgim yoktu.

İşlerimi bitirdikten sonra eve gitmek için şirketten çıktım. Eve geldiğimde Leydi hemen bacaklarımın etrafına dolanmıştı. Onu kucağıma alıp yukarı çıktım. Üzerime salaş bir omzu düşük olan beyaz bir tişört giydim. Altına da siyah bir şort giydim. Makyajımı temizleyip cilt bakımımı yaptım. Saçlarımı taradıktan sonra Leydiyi tekrar kucağıma alıp aşağı indim.

"Anne çok acıktı aşkım günler sonra beraber yemek hazırlayalım anneye gel."

Leydi akıllı bir şekilde kucağımda dururken mutfağa geçtim. Onu mutfak masasının üzerine bıraktım, toka almayı unuttuğum için masanın üzerinden almayı unuttuğum kalemle saçımı topladım.

"Makarna ve et yiyelim sende yersin hem tek başıma olmamış olurum."

Leydi onaylar gibi miyavladığında güldüm ve malzemeleri çıkardım. Etleri küçük küçük doğrayıp kavrulması için ocağa koyup tavanın kapağını kapattım. Kaynattığım suyu tencereye boşaltıp makarnayı içine koydum ve ocağı yaktım. Makarna haşlanırken arada etide karıştırıyordum. Makarnanın salçalı sosunu kenarda hazırladım. Et yeterince kavrulduktan sonra hazırladığım domatesli biberli sosu üzerine döktüm ve pişmesi için kapağı kapattım.

Beklerken telefonu alıp sosyal medyaya girdim.

"Güzel kızım beraber bir fotoğraf atalım senin prensesliğini görsünler, gel bebeğim."

Leydiyi kucağıma alıp güzel bir fotoğraf çekip 'yemeğin pişmesini bekliyoruz' diye story attım. Anında storyme yanıtlar gelmeye başlamıştı.

'Demirle ayrıldınız mı?'
'Zaten uzun sürmezdiniz bari atmasaydınız.'

Gibi fotoğrafla alakasız yanıtlar dm kutumda doluşmuştu. Umursamamaya çalışarak haşlanmış makarnaları süzüp sosla karıştırdım. Ette piştiğinden tabağıma koyduğumda yemek hazırlamaya başlarken olan sakinliğimden eser kalmamıştı. Leydiye de onun için olan kaplardan birine etten biraz koyduğumda masada karşımda keyifle eti yiyordu.

"Annecim bütün iştah kaçtı."

Leydi beni umursamayıp etini yemeye devam etti.

"Biz hep böyle devam edicez sanırım kızım. Hiç göremediğin bir teyzen var biliyorsun. O dünyanın en harika insanıydı o bedenen burada olamasada hep bizim yanımızda olan o, anneni bırakıp gitse de o beni düşündü yine biliyorum sende bil. Teyzeni çok sev içten o burda olsaydı seni çok severdi hep hayaliydi bir kedisinin olması sen ikimizinde kızısın."

Ağlamamak için yemeğimi yemeye başladım. İştahım kalmasa bile haftalar sonra kendimi zorlamam gerekiyordu. Zorla aldığım kiloları daha fazla veremezdim. Kusmamam gerekiyordu yine yemem lazımdı ayakta kalmam lazımdı.

Kendimi zorlayarak tabağımdakileri bitirmiştim. Bulaşıkları topladıktan sonra Leydiyi alıp içeri geçmiştim. Abajuru yakıp loş sarı ışıkla salonun aydınlanmasını sağladım. Orta sehpanın üzerindeki Arda Erel'in Kendine İyi Bak isimli denemeler kitabını aldım. Telefondan Remembrance açıp rastgele bir sayfasını açtım. Karşılaştığım deneme beni bozguna uğrattı.

Yanlış yaşıyorsun.
Korka korka seviyorsun birini.
Öyle seveceksen hiç sevme.
Sonu korktuğun gibi olacak çünkü.
Ben artık korkmadan yaşıyorum hayatı.
Yarını hesaba katmadan seviyorum birini.
Sadece o anın güzelliğinde kalarak seviyorum birini.
Sen de, "yarın yanımda kalır umarım." diye endişeyle değil, sadece şu an yanında oluşunun güzelliğinin tadına vararak sev.
Elini tutarken, "bir gün bırakmazsın değil mi?" diye sorma mesela, "herkes gidiyor, sen de gitmezsin umarım." deme!
Getirme aklına böyle şeyleri.
Bir bakarsın, gitmesinden korktuğun ilk gidenlerden olmuş.
Sevgisinin biteceğinden korktuğun, senden ilk nefret edenlerden...
Yapma!
Çünkü hayatını sen şekillendiriyorsun.
Ve korktuklarını değil, güzel şeyleri yaşamayı hak ediyorsun.

Ben korkmadan sevememiştim, sonu korktuğum gibi olmuştu. Korkmadan yaşayamamıştım, yarını hesaba katamamazlık yapamamıştım. Yarın yanımda kalır umarım diye endişeyle ona tutunmaya çalışmıştım. Ona söyleyememiştim belki ama ondan herkes gibi olmamasını beklemiştim ama olmuştu korktuğum başıma gelmişti. Aklıma getirdiklerim olmuştu. Güzel şeyleri yaşamayı yine hak edememiştim.

🍷

Gözümü açtığımda Leydi boynuma sokulmaya çalışıyordu. Gece burada uyuyakalmıştım. Saate baktığımda Leydi uyandırmasaydı geç kalacağımı fark ettim.

"Günaydın güzel kızım. Anneyi uyandırmasaydın anne geç kalacaktı."

Leydi miyavladığında onu sevip koltuktan kalktım. Yukarı çıkıp hızlı bir duş aldım. Bakımlarımı yaptıktan sonra giyinme odama geçtim. Üzerime siyah ceket tarzı kısa bir elbise giydim. Siyah parlak ten çorap elbisenin görünümünü daha şık bir hale getirmişti. Saçlarımı sıkı bir topuz yapmıştım. Siyah stilettolarımı da giydiğimde çıkmaya hazırdım.


Parfümümü sıkıp çantamı alıp hızlıca evden çıktım. Yolda giderken Hale'yi aradım.

"Günaydın Arya Hanım, nasılsınız?"

"Günaydın Hale iyiyim teşekkürler. Ben çıktım geliyorum toplantı için hazır olması gereken belgeleri ben düzenlemiştim ben gelene kadar tekrar kontrol edebilirsen daha iyi olur."

"Tabii ki Arya Hanım ben hemen kontrol ediyorum, siz gelmeden diğer işleri de halletmiş olurum."

"Tamam, gelince görüşürüz."

Şirkete geldiğimde Hale kalan işleri halletmişti. Yarım saat sonra toplantı olacağı için bende üzerime düşen kontrolleri tekrar yaptım. Kapı çaldığında Hale içeri girdi.

"Arya Hanım toplantı için gelen şirket gelmiş Mert Bey'in acil işi çıktığı için Yıldırım Bey sizin karşılamanızı istediğini söyledi."

Mert Bey'in acil işi çıkmış beyefendiye bak, birde emir veriyorlar istemişler.

"Tamam Hale."

Hale çıktığında bende yerimden kalkmıştım. Her zamanki şeylerdi zaten. Sürekli yeni şirketlerle ortaklık kurulurdu bu seferde karşılamak bana kalmıştı.

Odadan çıktığımda asansörün tarafına doğru yürüdüm. Ben yürürken karşı taraftan gelen kişilerin arasındaki tanıdık bakışlar vücudumun buz kesmesine sebep oldu.

Başka şirket kalmamış gibi Demirlerin şirketiyle ortaklık kurmamız çok tatlı bir tesadüf olmalıydı. Demir keskinliğinden ödün vermeden yaklaştığında bende herkesin gördüğü Arya rolüne büründüm.

"Hoşgeldiniz. Toplantının başlamasına henüz yarım saat var, sizi ağırlayalım ne içersiniz."

Bunları söylerken toplantı salonuna doğru yönelmiştik.

"Bir şey içmemize gerek yok. Toplantı yarım saat erken başlayabilir."

Demir'in net tavrı ona elimin tersiyle bir tane vurma isteği yarattı.

"Sizin ayarladığınız saate göre çalışanlarımız hazırlandı onun için erkene çekemeyiz kusura bakmayın. Biraz bekleyeceksiniz."

"Harika! Tabii bekleriz."

Demir'in tavrı daha çok sinir olmamdan başka bir şeye sebep olmuyordu.

"Buyrun toplantı salonuna geçelim orda bekleyelim."

"Arkadaşlar orada bekleyebilir Arya Hanım siz beni başka bir yerlerde ağırlarsınız."

"Tabii ki odama geçelim."

Dişlerimin arasından konuşmam bakışlarının keyiflenmesine sebep oldu. Diğer gelenler toplantı odasına geçtiğinde Hale onlarla ilgileniyordu. Ben odama doğru yürürken Demir ardımdan geliyordu. Odamın kapısını açtığımda onu beklemeden içeri girdim. Ardımdan kapıyı kapattığında onu umursamadan masamın başındaki kendi yerime oturdum.

"Beni toplantı odasında mı bekletecektin?"

"Evet?"

"Ayıp, o kadar gelmişiz ortaklık için sen sevgilini toplantı odasında bekletecektin."

Dalga geçiyordu resmen.

"Ne sevgilisi be dalga geçme."

"Sevgili değil miyiz hala yani?"

"Demir boş konuşma zaten yeterince sinirlendirdin."

Güldüğünde cevap vermedi. İstemiyordum burda olmasını, ben ondan kaçmak için kafamdan içimden silmek için her yolu denerken bilerek böyle yapması her şeyi daha çok boka sarıyordu.

Kapı çaldığında Hale kahveleri getirmişti.

"Başka şirket kalmadı bizimle mi ortaklık kurdun?"

"Sevgilimin şirketiyle ortaklık kuruyorum işte problem ne?"

"Ne sevgilisi ya kalmadı sevgili falan. Problem sen değil misin sence de neden bitmesine izin vermiyorsun?"

"Neden izin vermediğim gayet ortada değil mi?"

"Evet ortada, gerçekler!"

"Aynen sen gerçekler diye kendini kandırmaya devam et. Daha kendine kendi duygularını açmaktan korkuyorsun senle nereye varabilirimki ben."

"Benle bir yere varma zaten. Duygulardan korkmam için var olmaları lazım ama ortada bir şey yok."

"Sen öyle sanmaya devam et ikimizde gerçekleri biliyoruz."

"Neymiş gerçekler neyi biliyormuşuz?"

"Beni nasıl istediğini değil mi?"

"Aynen Demir sen böyle düşünmeye devam et."

"Kabullenmek istemesende ikimizde o içimizdeki duygulardan haberdarız."

🍷

Continue Reading

You'll Also Like

1.4M 45.2K 38
Üzerime doğru yürümeye devam etti. Gelip tam karşımda durdu. Gözünü kırpmadan yüzümü inceliyordu. Gözlerini gözlerime dikti. Soru dolu bakışlarla y...
14.3K 499 6
'TAKINTI kitabımızın devamı:)'
634K 26.3K 45
30-50k izlenen Yağız her gün yayın açar, Sohbet eder ve korku oyunları oynar. Işıl ise o yayıncıya aşık bir kızdır. Işıl habire yağıza Instagramdan y...
384K 6.7K 20
༺༻ Bütün hakları saklıdır "Ben geldim" Gülümseyerek ve son harfi uzatarak kurduğum cümle ile o da gülümsedi. Sandalyesini biraz masadan geri çekti...