ESARETİNDEN KURTULUŞ

By okuryazarbirkiz00

60.1K 2.3K 397

"Kimim ki ben Komutan? Vural Aslanbeyin artığı. Para ile satın aldığı bir o-" Elini Zümrütün dudaklarına bast... More

0.1
0.2
0.3
0.4
0.6
0.7
0.8
0.9
1.0
1.1
1.2
1.3
1.4
1.5
1.6
1.7
1.8
1.9
2.0
2.1
2.2
2.3
2.4
2.5
2.6
2.7
2.8

0.5

2.8K 93 1
By okuryazarbirkiz00


🌙

Fındıklığın bahçesinden adım atar atmaz Kuzeyi ve kardeşini görmüştü Ceylan. Evden çıktıklarından belli hiç bırakmadığı o eli bırakarak Kuzeye doğru koşturdu. Çok özlemişti sevgilisini. 3 aydır yoktu babası işlerle ilgilenmesini istediği için kendi yaşadıkları yerden buraya gelemiyordu her zaman. İşleri de fazlaca yoğundu. "Ceylanım..." Dedi Kuzeyin özlem dolu sesi. "Kuzeyim... Çok özledim." Ceylan için say say bitmemiş bir 3 aydı. Öylece sarıldılar birbirlerinin kokularını içlerine çektiler. Ceylan 17sindeydi. Kuzey ise 19 yaşında yiğit bir delikanlıydı. "Aba," diyen Zümrütün sesini duydu Ceylan. Kuzey güldü o sırada başının belası olan o küçük kıza. "Sussana," diye uyardı Kuzeyin kardeşi. Ama bu uyarıya pek gerek kalmamıştı çift çoktan birbirlerinden ayrılmıştı. "Efendim Zümoş?" Ceylanın sorusu ile Zümrüt Ceylan ablasına baktı gülümseyerek. "Az çekil ben de Kuzeycim abime sarılacağım." Of çekti Ceylan, kesinlikle Perihandan daha çok görümcelik yapacak gibiydi Zümrüt. "Oy abisinin ballisi gel gız." Hayır Cihan amcamın ballisiyim diyecekti ama çok özlediği abisi karşısında pek ağzını açamadı koştur koştur gitti sarıldı Kuzeye. "Bu kız niye böyle bal kokuyor yahu? Ahanda ısıracağum buralardan." Yanaklarına doğru ilerlerken Zümrüt gene yardım istemek adına gülerek Ceylan ablasına baktı. "Abaa, kurtar beniii. Ay ısıracak," diye var gücüyle bağırdı Zümrüt. Söylediği oldu da Kuzey abisi yanağını ısırmıştı. Hainlikti bu! "Sen de güzel yanaklı olmasaydın napayım ben?" Savunmaları bu olamazdı! Hem her güzel yanaklı öpülür mü? Zümrüt iç sesine hak verdi. "Sen her güzel yanaklı, bal kokan kızları ısırıyor musun Kuzeycim abicim? Hiihh, seni Cihan amcama söyliyeceğim." Kuzey hemen panikle konuştu. "Cingöz, bu ne biçum akul? Ne yedurup içiriyir Oktay emmi buna?" Onun sorusuna tek kaşı havaya kalkmış Ceylan cevap verdi. "He başka gızlarun yanaklarını ısıriysin? Bal kokaylar mı bakaysın? Öyle mi Kuzey bey?" Bir tövbe çekti Kuzey, bu iki kız gerçekten başına belaydı. "Abi, sıçtın sıvadın." Diyen sesin ensesine pek de can yakmayan bir tokat attı. "Ne vuraysin çocuğa? Daha bana cevap veremiysin, çocuk doğruyu diyince vuraysin. Oldu başka isteğin var midur Kuzey efendi?" Ceylanın lafından sonra lafa gene Kuzeyin kardeşi atlamıştı. "Aslan yengem be," huysuz bir çocuktu kardeşi ama muhtemelen Ceylan ile iyi bir ikili olacaklardı. "Gülüm, olur mu hiç öyle şey?" Derken kucağındaki Zümrütü indiriyordu bir yandan. "Siz gardaş gardaş oynayın. Ballim, senle daha sonra hesaplaşacaz." Zümrüt usulca kafasını salladı Kuzey ise tripli tripli yürüyen sevgilisinin yanına doğru koşuyordu.

"Adın ne senin?" Soruyu soran Zümrüttü. Çocuğun boyu baya uzundu, Aslan gibiydi aynı. "Sanane, cingöz." Diye cevapladı onu eğlenir bir tonda Kuzeyin kardeşi onu. "Cingöz sensin, benim gözlerim çok güzel. Aptal çocuk." Of çekti Kuzeyin kardeşi abisine itafen. Dediği kadar vardı bu küçük kız. Tam bir baş belası. "Benim adım Zümrüt," dedi sanki temiz bir sayfa açmak ister gibi. "Senin ismin ne?" Yanıt vermedi Kuzeyin kardeşi o oyun oynayacak arkadaşlar istemiyordu. Hele ki bu baş belası çocukla arkadaş olmayı hiç istemiyordu. "Hey, hadiii. Çocuklar beni çok sever. Oyun oynarız, ben çok sıkıliyorum onları beklerkene." Derken çoktan barışmış olan Ceylanı ve Kuzeyi gösterdi. "Çocuk değilim ben!" Kuzeyin kardeşine kaşlarını çatarak baktı Zümrüt. "Tam bir huysuzmuşsun! Abaa eve gidiyorun ben!" Sona doğru bağırmıştı. "Sen de tam bir baş belasısın." Zümrüt dönüp bakmadı Ceylan ve Kuzeyin buluşması ise orada yarım kaldı. Fındıklığa gelen yol engebeli bir yoldu ve küçük kızda fazlasıyla sakardı. "Görüşürüz," derken çoktan Zümrütün arkasından koşturmaya başlamıştı. Kuzey ise kardeşinin ensesine bir tane daha yapıştırmıştı. "Aklımı sikeyim lan Özgürle Perihanı getirseydim senden daha aklı başında davranırlardı." Bir düşündü daha sonra vazgeçti. Onlar kesinlikle Zümrütü bile aşabilecek bir belaydı. "Ne dedin kıza?" Kardeşi biraz huysuzcada olsa cevapladı. "Cingöz dedim, baş belası dedim. Ama o da bana çocuk dedi abi! Çocuk değilim ben, asker olacak adam çocuk denir mi hiç?" Güldü Kuzey kardeşine madem o onun buluşmasını bozmuştu onun da aklına bir bit yeniği düşürmekten zarar gelmezdi. "Onun babası, Oktay emmi. Askerdir ha. Dikkat et seni askere almaz sonra kizumu üzdu bu it diye." Kardeşi korkuyla baktı abisine. "Yapar mı öyle? Öyle mi oluyor? Komutan mı babası?" Güldü Kuzey gene. Bu çocukların aklının nasıl çalıştığını asla anlamıyordu. "Yapar tabii oğlum onun babası Albay oğlum Albay." Sallamıştı ya yalandan kimse ölmezdi. Kardeşi Albay kelimesini duyduktan sonra susmuş hüzünlü hüzünlü yürümeye başlamıştı.

...

Annem yoktu benim. O kadın benim annem değildi. "İstemiyorum, asla istemiyorum Egemen. Yalvarırım, beni Vurala ver ona verme." Babama ihanet edemezdim. Ben o değildim ben babama ihanet edemezdim. "Şuna bir açıklık getirelim Zümrüt." Sesi sert çıkmıştı. "Öncelikle sen istemediğin sürece kimse seni kimseye veremez. İster annen olsun ister kocan. Sen hür bir kadınsın bunu asla aklından çıkarma." Yutkundum. Benim hürriyetim de çalındı Egemen... "İkinci olarak Zümrüt, ben seni asla ama asla Vural Aslanbeye vermeyeceğim. Bir daha böyle aptal şeyler düşünme. Annenle konuşmayı istemiyor musun? Konuşmazsın. Korkmana, yalvarmana gerek yok." Neden böyle konuşuyordu? Beni bunlara inandırma Komutan, ben umutsuz olmaya mahkumum. "Egemen..." Mırıltımı duymuş gibi bakışları bana değdi. "Yani Egemen bey, ben teşekkür ederim. Bizi sadece Hakkariden çıkartsanız da yeter. Kimseye yük olmak istemem." İstemiyordum. Belki de o kadın sadece Komutanı istediği için bana evini açıyordu. Kaşları çatık bir şekilde cevap verdi. "Kimseye yük olacağın falan yok. En fazla 2 hafta orada olacaksın. Gizemin isteği üzerine seni oraya götürüyorum. Eşi çok yakın arkadaşımdır onlardan başka güvenip sizi bırakabileceğim bir Selim abi var. Onlar lojmanda kalmadığı için Gizemlerde kalacaksınız. Egenin ve Ecenin çok seveceği bir çocuk var zaten. Aynı şekilde Gizemin annesi Meliha teyzede onlarla beraber. Güvende hissedeceğin bir ortam yani." Minnetle baktım ona. Bizi korumakla yetinmemişti. Bizi korumaya devam ediyordu.

Uzun zaman sonra ilk defa düşünüldüğümü hissettim. İlk defa bencilce bunun hiç bitmemesini diledim. "Şemdihan da büyük bir deposu var. Getirdikleri kadınları orada eğitiyorlar, depodan çok lüks bir ev gibi. İçerisinde elliyi aşkın kız vardır. Çoğu Türkiye genelindeki yurtlardan geliyor." Bana görevi için yardım ediyordu ve ben ona bildiğim her şeyi anlatmak zorundaydım. "Sen, sen bu kadar çok şeyi nasıl biliyorsun?" Çünkü Vural benden bir şey saklamazdı yalnızca unutmam için ikazlarda bulunurdu. "O, benden bir şey saklamaz." Bugün sesim nereye kaçmıştı? Mırıltı gibi çıkan bu sesimi sevmemiştim. "Gerçekten karısı mısın?" Sorusu karşısında kaşlarım çatılmış içime kaçan sesim gene ortaya çıkmıştı. "Değilim, asla olmadım. Asla olmayacağım!" Adeta bağırmıştım bunu yeşil gözlerini aralayan oğlumdan anlamıştım. Saf, korkulu bir şekilde hem bana hem de odanın içindeki Egemene bakıyordu. "Anne, iyi misin?" Sesinde uyku vardı. Tavan yapan sinirlerimi toplaması adıma saçlarından bir nefes aldım. "İyiyim anneciğim. Uyu bebeğim, annen burada." Bana gülümserken odanın içindeki Egemene baktı tekrardan yüzündeki gülümsemeyle. "Şehit abi de burada o bizi korur. Sen de uyu anneciğim." Saçlarından öptüm tekrar gözümden bir damla yaş aktı. Oğlum da onu bir kahraman gibi görüyordu. Oğlum ilk defa bir başkasına güveniyordu. Güvenmemeliydi, güvenmemeliydik. O emniyet amiri gibi yapmayacağını nereden bilebilirdim? 'Senin için çabalamasından?' Dedi iç sesim. Benim için çabalamıyordu görevi için çabalıyordu. Görevinde başarılı olabilmek için.

Ben onun için sırlar dolu bir kutuydum. O ise bizim için umut dolu bir kapı. Biz o kapıdan çıkacaktık ve kapıyı arkamızdan yalnızca çekecektik. O kutudaki bilgileri alacak ve hiç düşünmeden kutuyu bir kenara atacak. Doğanın kanunu buydu. Kimse ona yalnızca bir suçlu için bilgi veren kutuyu saklamazdı. O kutunun yeri çöptü. Kimse çıktığı kapıyı yanına almazdı. Kapı her zaman arkada kalır yeni gelecek olan ev sahibini beklerdi. Gecenin sonuna kadar düşündüğüm binlerce şey vardı. Egemen ara sıra ayağa kalkmış üstleri açılan çocuklarım üzerini örtmüş, bazen Egenin bazen Ecenin saçlarına öpücük bırakıp çekilmişti. O sorusundan sonra onunla konuşmamıştım. Karısı değildim ben hiçbir zaman Zümrüt Aslanbey olmamıştım.

Ben her zaman Zümrüt Yurteldim. Babasının prensesi olan Zümrüttüm hayal dünyamda hep. Ya da annesinden gelinlik bekleyen Zümrüt? Güldüm buna. Özür dilerim minik ben. En büyük hayalini gerçekleştiremedim. Hiçbir zaman gelinlik giymedik. Hiçbir zaman kırmızı kuşağımız olmadı. Ben gelinliğim olmadan okul formam ile gelin çıkmıştım doğup büyüdüğüm o evden. Babamın elini öpmemiştim. Gözü yaşlı bir annem yoktu. Kınalı kuzum diye sızlananım yoktu. Ben bir gelin değildim. Kırmızı kuşağımı babam bağlamamıştı. Beni beyaz atlı prensime kolları arasında emanet etmemişti babam. Ben amcam tarafından satılmış okuldan dönüşümde o ailede tek güvendiğim bana göre benim abim olan ama kendince bana farklı duygular beslediğini iddia eden Aslan tarafından ihanete uğramıştım, o gün bana kimse gelinlik giyecek misin diye sormadan elime kefenim vermişlerdi. Ben Zümrüt Yurtel o gün ölmüştüm. Belki de asıl o gün Vural Aslanbeye 16 yaşında bir çocuk olarak yenildiğimde ihanet etmiştim babama. Zümrüt Yurtelin öldüğü gün Oktay Yurtel de gerçek anlamda ölmüştü. Ben öldüğüm gün babamın gelmeyeceğini kabullenmiştim. Aslanın ihanetiydi beni öldüren, amcamın üç kuruş için beni satmasıydı, Çocuk bu demeden üzerime para veren Vuraldı beni öldüren. Ve ben Zümrüt Yurtel, şimdi tekrar ölmek istemiyorum. Bana verilen umuda sıkıca tutunmak istiyordu bir yanım. Diğer yanım ise bunun bir intihar olacağını söylüyordu. En güvendiğim Aslan dahi bana ihanet ederken bir yabancıdan bana umut olmasını istemek, buna inanmak intihardı...

•Nasılsınız aşklar

•Kuzey, Kuzeyin kardeşi?

•Ceyloşum?

•Egemen Denizoğlu❤️‍🔥

•Zümrütüm?

•Aslanın ihaneti?

•Sırlar dolu bir kutu. Umut ile dolmuş bir kapı?

•Oy veyip yorum yapmayı unutmayın ballar.

•Bölüm nasıldı?

Continue Reading

You'll Also Like

10.2K 623 37
Fantastik evrenin kapılarını bu kez yepyeni hikayeler için açıyoruz. Yazacağınız her türlü sıradışı ve fantastik öğeleri göreceğimiz bu aylık yarışma...
45.7M 2.1M 86
Korkmuyordum, ne karanlıktan, ne gürleyen gök gürültüsünden, ne de bana zarar verebilecek bir insandan. Çünkü ben karanlıktım, ben gürleyen göktüm...
1M 18K 27
🔞Türkiye'nin en büyük mafyası tarafından kaçırılmak ve onla ilişki yaşamak.🔞 🔞Bolca +18 vardır. 🔞
13.7K 495 41
Bir kaza sonucu yüzünü kaybeden Dolunay, yüzü ile birlikte kardeşini ve sevgilisini de kaybetti. Kendisine yeni bir yüz nakli yapılan Dolunay aslında...