without me

由 sadecetae

77.1K 8.9K 5K

safkan alfa jungkook, kırık bir kalple ㅡ jimin ile karşılaşır. 更多

1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
13
14
15
16
17
18
19
20
21
22
23
25
26
27
28
29
30
31. (f)

24

2.2K 293 308
由 sadecetae

geldimmm<3333 uzun ve mutlu olacagimiz bir bolum oldugu icin lutfen flop kalmasin 😌

keyifli okumalar hadi sizi bekliyorum 🧚🏻‍♀️






Şirketin toplantı odasında tüm varisler akşam ki doğum günü partisi için konuşuyorlardı. Genelde iki şekilde kutlanırdı; Gavin, Jeon'ların tek torunu olduğu için tüm klan aileleri davet edilirdi ve ikincisi ise gece sonu sadece büyükleri ile parti sonlanırdı.

"Davetiyeler dağıtılıyor," dedi Eunwoo. "Herkesin geleceğini düşünüyorum malum klanlar çok meraklı son olaylar için." Jungkook u şeklindeki masanın en başında oturuyordu. Jungkook konuşmaları pek dinlemiyordu çünkü yanı başında oturan oğlunun pasta seçimine yardım etmekle meşgüldü. Jimin ona bir sürü link göndermiş ve seçmesini söyleyen bir mesaj atmıştı.

"Baba kapandı," Elindeki son model telefonu babasına uzatırken ㅡ Jungkook tekrardan pasta seçimlerine girerek oğluna verdi telefonunu. "Ben bu pastayı istiyorum." dedi Gavin en sonunda. Ekranında ki beyaz çikolatalar ile kaplanmış ve çileklerle süslenmiş pastayı göstererek ㅡ "Tamamdır." dedi Jungkook ve telefonu elinden alarak Jimin'e olumlu bir şekilde yanıt verdi.

Toplantı odasının kapısı çaldığında Namjoon gelmesini söyledi. "Bay Jeon," diye girdi asistanı. "Bilgilendirme istemiştiniz benden efendim." Jungkook devam etmesi içim işaret verdi alfa kadına. "Davetiyeler klanlara ulaştı efendim. Mekan hazırlıkları tamamlanmak üzere ve her zaman ki pastahanemizin şefi pastanın hazır olduğunu bildirdi. İstediğiniz başka bir şey var mı?" diye konuşuyordu asistan. "Hayır teşekkürler." Alfa saygı ile eğilip odadan çıktı ve Jungkook diğerlerine döndü.

"Tüm hazırlıklar neredeyse tamam, sorun yoksa eve geçeceğim."

"Her şey tamam gibi gözüküyor," dedi Taehyung. "Zaten saatte geldi ㅡ hepimiz dağılsak iyi olur. Malum stresli bir parti bizi bekliyor." diye ayaklandı Taehyung. "Her sene aynı şeyler ya," Mingyu ona ortak oldu ve ㅡ "Neden kendi aramızda yapmıyoruz böyle şeyleri. Ailecek?" dediğinde Jungkook güldü. Ardından ayaklandı ve oğlunun sandalyesinden izlemesini izledi.

"Dostum ailecek daha stresli oluyoruz." dedi Namjoon.

"Aile yemeklerinde pay biç buna ne olur ya ㅡ" dedi diğer taraftan Jaehyun. "Bu üzdü." dedi Mingyu. "Neyse gece sonu hediyeleri açmak eğlenceli en azından. Olumlu yanından düşünelim." Mingyu eliyle kendini işaret edip ㅡ "Ama bu sene de en iyi amca olarak en güzel hediyeyi ben aldım."

"Yine başladın," dedi Taehyung. "Sen ağlıyorsun bak Davin. Kendinden önce Gavin'e araba hediye edilmesine üzüldün sanki bir." Taehyung güldü yaşıt kuzenine. "Hadi oradan göt herif. Çocuk on sekizine geldiğinde senin aldığın araba ucuz bir şey olacak."

"Yine de en sevgili amcasını hatırlayacak, bunun için duygu yüklü bir mektup bile yazıp torpido gözüne koydum." Herkes buna güldüğünde Namjoon ㅡ "Bu Jungkook'un, Gavin doğduğunda ev alması gibi bir şey." dedi.

"Ya diyorum işte Taehyung kıskanıyor, nasıl bunları ben alamadım diye." Mingyu ㅡ Taehyung ile uğraşmaya bayılırdı. Şu an olduğu gibi mesela. "Ne aldın bu sene?" diye sordu Taehyung. "Önce sen söylersen söylerim."

"Bu sene ki en iyi amca rolünü bana kaptıracağın için üzül oğlum şimdiden demek istiyorum Gyu."

"Akşam ağlama geçen sene ki gibi,"

Jungkook onların arasındaki tartışma denmeyecek konuşmaya başını iki yana sallayarak toplantı odasından oğlu ile birlikte çıktı.






"Jimin Hyung," dedi Gavin.

Gavin'in odasında omega, küçük alfa için aldıkları kıyafeti giydiriyordu. Jimin onun konuşmasını bekledi ki Gavin, "Hani benim bir dileğim vardı ya." dedi.

"Evet ne olduğunu bana söyleyecek misin artık?"

"Şey söyleyeceğim ama kızma bana olur mu?" Jimin'in hareketleri duraksadı. "Gavin," dedi. "Sana neden kızayım bebeğim, hadi bana ne olduğunu söyle de bunun üstesinden birlikte gelelim biz." Gavin omegayı izledi bir süre ve ㅡ "Pasta üflerken dilek diliyoruz ya o zaman söylesem olur mu peki?" dediğinde Jimin tatlıca gülümsedi.

"Tabiki olur ama unutma sana hiçbir zaman kızmam ben," dediğinde Gavin başını salladı. "Jimin hazır mısınız?" Odaya Jungkook girdiğinde ikisi de ona döndü. Jungkook ve Gavin aynı renk takım elbise giymişlerdi, saçları birbirine benzer şekilde yapılmıştı ki bu zor olan kısımdı çünkü Gavin babasına sürekli söylenip durmuştu. Birbirlerinin kopyaları olmuşlardı ve konsept siyah renk olduğu için Jimin de onlara uygun giyinmişti.

"Yani hazırız herhalde," dedi omega ve ayaklandı.

"Baba," dedi Gavin. "Evde olsak olmaz mı?" diye sordu masumca. "İnan bunu bende istiyorum oğlum, sadece yarım saatlik bir gösteriş sonra bizbizeyiz." Jungkook eliyle kapıyı işaret etti. "Hadi ayakkabılarını giyin bizde geliyoruz." Gavin odadan çıkarken Jimin de onu takip etti. Fakat alfa geçmesine izin vermeyerek belinden tutup kendine çekti.

Jimin ellerini göğsüne koyarak başını yan eğdi. "Hiçbir şey olmayacak," dedi Jimin. "Şu kötü düşüncelerini üstünden at lütfen."

"Sadece yarım saat gerçekten, dedemin geleneği bu da. Böyle büyüdük her birimiz." Jimin güldü. "Jungkook gerçekten sorun yok ㅡ ne olabilir ki en fazla? Klanları susturamazsın, hem benim kim olduğumu da unutuyorsun sanki." Jungkook derin bir nefes aldı bunun üstüne. "Gece sonunu bekliyorum bir tek."

"Evet onu bekleyebilirsin, üçümüzün olduğu zamanı."

"Jimin," dedi Jungkook. "Teşekkür ㅡ" Omega uzanıp alfanın dudaklarını öptü. Susturmak amaçlı bir öpücük olduğu kesindi bunun. "Sus," dedi geri çekilirken.

"Hadi geç kalıyoruz," Alfanın kollarından çıkıp kapıda ayakkabısını hala giymekle uğraşan Gavin'in yanına gitti Jimin ve Jungkook da onu takip etti.








"Bir, iki, üç!"

Doğum günü şarkısı, merakla izleyen gözler ve Gavin. Alfa ilk önce izleyen kalabalığa bakmış, ardından yanan mumlara ve Jimin'e. Boyu yetişmediği için bir sandalyenin üstüne çıkmıştı ㅡ ona dilek dilemesini ve ondan sonra mumları üflemesini söylemişlerdi.

Aslında mekana giriş yaptıktan sonra Jungkook, klanları selamlamıştı. Bu ev sahibi olarak göreviydi ve cidden baş ağrıtıcı olduğunu söyleyebilirdi. Direkt pasta kısmına geçip ㅡ hediyelerden sonra sadece tanıdık yüzlerle kutlama yapmayı istiyordu ama ev sahibiydi ve en az yarım saat bu kalabalığa katlanmak zorundaydı.

Öyleydi ve işte pasta kısmıydı.

Ortam biraz sessizliğe büründüğünde, Jungkook oğlunun neyi beklediğini sorguluyordu. Gözleri biraz uzağında bekleyen Jimin'deydi. Doğum günü partisi olduğu için arkadaşlarını da çağırmıştı ve onlarla birlikte Gavin'i bekliyordu.

"Jimin Hyung," dedi Gavin.

Jimin kendisine seslenen oğlan çocuğunun yanına ilerledi. "Hadi gel mumlarını üfleyelim ㅡ" dedi sessizce fısıldayarak. "Ben dileğimi söylemek istiyorum ama," Jungkook oğluna baktı ve Jimin de şaşırsa da gülümsedi. "Tabiki söyleyebilirsin, eminim senin için gerçekleştirebileceğim bir şeydir."

Gavin ona döndüğünde Jimin ile yüzyüze geldi. "Ben bunu Yoongi Hyung'a sordum aslında." Jungkook ve Taehyung anında omegaya döndüğünde ㅡ Yoongi ise omuzlarını silkmişti. "O da sana sormamı söyledi." Tüm herkes bekliyordu. Klanlar meraklanmıştı çünkü yarın sabaha konuşulacak bir konu olduğu belliydi bu.

Bay Jeon, Bayan Jeon ve Dede Jeon'da torunlarını bekliyordu. Tüm gözlerin onların üstünde olması ㅡ beklenmesi biraz gerici bir ortamdı.

"Gavin bunu sonra konuşalım," Jungkook onlara yaklaşıp oğluna söylendi. "Şimdi pastanı üfleyip hediyelerini açalım hadi oğlum."

"Jungkook," dedi Jimin. "Hayır şimdi söylemek istiyorsa söylesin. Bırak lütfen konuşsun."

"Babam ile birliktesiniz ya hani," Jimin ona baktığında tekledi. Aklında kabul etmediği hakkında bir ton senaryo gerçekleşiyordu. Gavin söylemek için burayı beklemiş olabilirdi. Doğaldı sonuçta. İstemeyebilirdi bu durumu. "Jimin Hyung, acaba sana da baba diye seslensem olur mu?" Jimin şaşırmıştı çünkü böyle bir şey beklemediği kesindi.

"Bir an kalbime inecek sandım amına koyayım, çok gericiydi." dedi diğer taraftan Mingyu.

Mingyu, Eunwoo, Jaehyun ve Namjoon yanyana durmuş olanları izliyordu. "Bende nefesimi tuttum iki saniye." diye destekledi Jaehyun.

"Kızdın mı?" diye sordu Gavin.

Jimin üstündeki şaşkınlığı atamazdı bir süre ama yüzünde ki güzel gülümseme ile Gavin'e sarıldı. "Tabiki diyebilirsin. İstediğin şekilde seslen bana," dediğinde Jungkook iç çekti. Oğlunun böyle bir şey düşünmesi bile şaşırtıcıydı. "Hem neden kızayım sana, bu beni çok mutlu eder." Geri çekilirken konuştu Jimin.

"Öyle mi?" Gavin'in masum soruları Jimin'i her zaman gülümsetmeyi başarıyordu. "Öyle, beni çok mutlu eder bu." Jimin küçük alfayı öptü. "Dileğin gerçekleşti mi şimdi?" Gavin başını salladı. "Hadi o zaman mumları üfleyelim birlikte."

Diğer yandan ㅡ "Bunu bana söylemedin," dedi Taehyung eşine bakarken. Herkes gibi onları izliyorlardı bir köşede. Jimin ve Gavin mumları birlikte üflerken, Jungkook onları izliyordu. "Çünkü utandı bunu bana sorarken." Yoongi alfanın kolları arasındaydı ve ikisi de fısıldıyordu birbirine. Kimse duymasın diye. Yoongi eşine baktı. "Hem bunu sana söylesem hemen gidip Jungkook'a söylerdin."

"Söylerdim tabi," diye onayladı Taehyung.

"Gavin ile Jimin arasındaydı bu," İç çekiş. "O yüzden ilk önce Jimin bilmeliydi bunu."








"Ya inanamıyorum bununla aynı hediyeyi aldığıma,"

Evet. Mingyu ve Taehyung bu sene aynı hediye almışlardı. Mingyu şimdi de oturduğu köşeden, Taehyung'a laf atıyordu. "İkinizde susun biraz. Gavin aldığınız oyunu bile oynayacak yaşta değil," dedi Joon.

"Geleceğe yatırım bunlar hep Hyung," dedi Mingyu.

"Belli, çocuğun şimdiden evi ile arabası var." Eunwoo diğer taraftan konuştu.

Mekanın üst katındaki ㅡ teras kısmındalardı. Sadece yaşıtları kalmıştı ve diğer klanları ise aileleri uğurlamış hemen ardından da vedalaşarak dağılmışlardı.

Jimin, kolları arasında telefonla uğraşan alfaydı tüm ilgisi. Ne Jungkook ne de Jimin ona genelde teknolojik alet veriyordu ama Gavin'in şu an büyüklerinin arasında canı çok sıkılmıştı ve Jimin telefonuna oyun indirip eline vermişti. Doğrusu birlikte oynuyorlardı.

"Beni yendin," diye kıkırdadı Jimin. Omeganın diğer tarafında Jungkook oturuyordu ve alkolsüz bir içeceği yudumluyordu. Gece yarısını çoktan geçmişti saat ve hepsinin yorgun olduğu kesindi. "Bir daha oynayalım," dedi Gavin. Henüz "baba" demiyordu çünkü biraz utanmıştı ve Jimin de bunu bildiği için üstüne pek gitmiyordu. Oyunu tekrar başlattılar ve ikisi de kendi dünyalarında devam ettiler.

"Hadi dağılalım," Yoongi yerinde gerinerek diğerlerine doğru konuştu. "İkinci pastamızı üflememiz lazım."

"Başka yere mi geçiyoruz?" dedi Jaehyun. "Aynen ama sadece Gavin ile." Yoongi eşinin elini tutarak ayaklandı. "Doğum günü çocuğunu babalarından alıyoruz, çok üzgünüm beyler." Jungkook omegaya döndü. "Saat geç oldu. Uyku saati de geçti üstelik ㅡ" dediğinde Yoongi gözlerini devirdi.

"Gavin bizimle hiç kalmamış gibi davranıyorsun Jungkook,"

"Hadi Gavin," dediğinde Gavin, Jimin'e baktı. "Biraz daha eğlen. Sonra bizimlesin." Saçlarını karıştırdı ve yanından gidip Eunwoo'nun yanına ilerlemesini izledi omega.

Ardından hepsi ayaklandı ve dağıldılar ayrı ayrı yerlere.










Yorgun geçen akşamın sonunda evlerindelerdi.

Jimin pijamalarının içinde yatağında oturuyor ve albümü düzenliyordu. Çıkmadan önce fotoğrafları almışlardı. Şimdi de en güzelini seçmek istiyordu. Albüm bundan sonra üçü tarafından devam edecekti.

Gavin'in ortalarında olduğu, Jimin'in kocaman gülümsediği ve Jungkook'un ise son anda başını çevirerek omegaya bakması. Bu fotoğrafı seçerek kalemi eline aldı ve bugünün tarihini attı arkasına. Ardından albüme yerleştirip Jaein ile olan fotoğraf ile kendisine baktı. "Acaba başka albüme mi başlasaydım?" dedi kendi kendine. "Bu doğruymuş gibi hissettirmedi bana,"

"Ne yapıyorsun?" diye sordu Jungkook odaya girdiğinde.

"Albümü düzenliyordum ama buna devam etmek doğru olur mu?"

Jungkook yanına oturup ㅡ fotoğraflara baktı. "Gavin büyüdüğünde buna kendi karar versin ama bugüne bakarsam bu albümü sevecektir." dedi alfa. "Böyle bir şey demesini beklemiyordum asla," Jimin hayretle konuştu. "Bende beklemiyordum." dedi Jungkook. "Gerçekten sana öyle seslenmesini ister misin?"

"Tabiki isterim Jungkook, bu beni çok mutlu eder söylediğim gibi. Gavin'in hayatının bir parçası olmak ve beni senin yanına koyması çok değerli. Bunu sana nasıl anlatabilirim bilmiyorum, aklında hep bir soru işareti olmasını istemiyorum senin. Ne değiştirir bunu hadi söyle bana,"

Albümü komidinin üstüne koydu ve tamamen alfaya döndü. "Yeniden teşekkür etsem ne yaparsın?" diye sorduğunda Jimin ima ettiği şeyi anladığında güldü. "Hm, bir bakalım ne yaparmışım diye ㅡ" Dizlerinin üstünde durarak alfaya uzanıp öptü. Alfanın kolları ise her zaman ait olduğu yeri buldu, ince beli. 

Öpüşlerinin etkisi ile alfa sırt üstü uzandığında Jimin üstündeydi ve birbirlerini dağıtmaya ikisi de kararlıydı. Omega başını yana eğerek öpücüğünü derinleştirdi ㅡ gözleri kapalıydı. Dokunuşları, hisleri önemliydi ve alfa siyah tişörtün açıkta bıraktığı kısımdan sızdı. Sıcacık teni soğuk parmak uçları ile dokunduğunda Jimin, öpücüğün arasında kıkırdadı.

"Evlen benimle," dedi Jungkook ㅡ Jimin hafif geri çekilirken.  "Bana evet de ki, senin için tüm her şeyi yapabileyim."

"Sana çoktan evet demiştim zaten Jungkook."

Jungkook, Jimin'i o gece boyunca sevdi. Öpücükleri hiç eksilmedi, güven verici sözlerini açık açık söyledi ve en sonunda bağ tamamlandı.

Jungkook'un aile bağı artık parlıyordu.
















Elinde iki karanfil, taptaze ㅡ canlı kırmızılar. Simsiyah giydiği takım, yağmurdan dolayı ıslanan siyah saçları ile mezarlığın önünde duruyordu Jungkook.

Bir yıl. Koskoca bir yıl devirmişti Jungkook ve elindeki iki karanfili taşın üzerine bıraktı. "Biraz geciktim Jaein," dedi mırıldanarak. "Gelmemeyi düşündüğüm için özür dilerim sadece ne yapacağımı bilmiyordum bugün." İki mezar taşına bakarak konuşuyordu. Birisi küçücüktü ve hemen annesinin yanındaydı. Biraz bekledi. Ne konuşacağını bilmiyordu. Ne demeliydi? Duraksamalar yaşandı, sözler dudakların arasıdan çıkmadı. Doğrusu Jungkook ne diyeceğini bilmiyordu.

"Jaein," dedi en sonunda. "Bir gün ruh eşini bulduğunda arkana bakma demiştin bana, daha yeni tanıştığımız zamanlardı." Derin bir nefes aldı. "Bunun olmayacağını söylediğimde gülmüştün bana ㅡ bir gün ruh eşimi mutlaka bulacağımı söylüyordun." Başını eğdi Jungkook ve, "Jaein ㅡ ben ruh eşimi buldum." dedi. "Buldum onu sonunda. Yanımda ve beni seviyor. Oğlumu kabul etti en başında hemde. Beni sevmeden hemen önce Gavin'i kabul etti." Bileğindeki parlayan bağa baktı alfa.

"Onu seviyorum," dedi kabullenmişlikle. "Beni sevdiği gibi onu sevmek istiyorum şimdi."

Başını kaldırdı ve mezar taşına baktı yeniden. "Seni unutmayacağım Jaein. Bana birçok şey öğrettin, benim hayatımın bir köşesinde kızım ve sen her zaman yaşıyor olacaksın." dedi. Duraksıyordu konuşurken. Gözleri doluyor ve yağmur onu gizliyordu. Kızının mezarına döndüğünde dudaklarını yaladı. "Umarım mutlusunuzdur ikinizde ve Darla, umuyorum ki sana benziyordur."

O sırada üstüne yağan yağmur kesildiğinde başını kaldırıp siyah şemsiyeye baktı. Ardından arkasını döndü.

Omega onu yalnız bırakmamıştı.

Jimin'in elini tuttuğunda gümüş yüzüğün soğukluğu tenine değdi.

"Arabada beklemek istemedim," dedi Jimin mırıldanarak. "Şemsiye almadın üstelik hasta olacaksın."

Jimin'in pembe çiçekleri parlıyordu, aile bağı ve dün geceden kalma mühür izi kendini belli ediyordu.

"Teşekkür etsem ne yaparsın?" diye sordu alfa.











NASILDIKKKK 😌

ben smut yazmiyorum,,, o yuzden 😭😭😭😭 diyecek hiicbisim yok. tesskurler okudugunuz icin.. 😭😭😭

bundan sonra nasil sahneler okumak istediginizi sormak istiyorum cunku yazabilecegim maksimum tum sahneleri yazdim da biraz 🏄‍♀️ cevaplarinizi bekliyorum.. bos birakmayin burayi.. 😴

继续阅读

You'll Also Like

148K 13.4K 22
taehyung ve jungkook birbirlerinin yan komşularıydı. there is no other universe then, stay with me texting + instagram 03.02.24 This fiction is dedic...
286K 11.2K 76
Ailesinden kalma küçük ve güzel pastanesiyle ilgilendiği sırada rastgele bir mafyadan gelen mesaj ile dalga geçip uğraşan bir kızın hikayesi
1.1M 48.3K 24
✅ "Admit it Jungkook, she'd rather sleep with me." Jimin Vs Jungkook
betty 由 ︎ ︎

同人小说

2.4M 212K 33
Ama New York'a geldiğimden beri bir kokusu var. for vanilla baby