HAYIRLI RAMAZANLARRRR
-"Yüzbaşı Görke Aydın/Mardin"
-"Kıdemli Üsteğmen Furkan Aral/Balıkesir Görev başarıyla tamamlanmıştır komutanım."
-"Rahat, aferin asker."
-"Saol"
Albaya yani babama baktığımda özlemle baktığını gördüm ve o an alt-üst ilişkisinden çıkmış olduk kollarını açıp
-"Kızım"
diyince gidip sarıldım. Belki biraz erken ama ortada bir oyun olduğu belliydi. Onlarında suçu yokken onları üzmeye hakkım yoktu.
Sen üzüldüğünde onlar niye böyle yapmıyordu
Belki de benden haberleri yoktu bile
Salaksın
İç sesime göz devirip diğerlerine döndüm.
Hepsi hem özlemle hemde bir şeyim var mı diye üstüme bakıyorlardı. İlk bitiren Demir olup yanıma geldi ve sıkıca sarıldı bende hemen sarılışığına karşılık verdim.
Demirden sonra diğerleriyle tek tek sarıldım.
-"Güzelim bize gel bugün annemler çok merak etti."
Demiri onayladıktan sonra dinlenme odasına doğru yürüdük. Furkanda arkamızdan geliyordu. Tam odadan içeriye girince Albayın bize doğru geldiğini gördüm.
-"DİKKAT"
-"Rahat çocuklar. Artık Üsteğmen Furkan sizin timde."
Diyip gitmişti Furkanla çok vakit geçirmesekte komik ve kafa dengiydi Ali'yle çok iyi anlaşacaklarına eminim.
Dinlenme odasına girdikten sonra bizimkiler tek tek hayırlı olsun diyordu.
Aralarında sanki daha önce tanışıyormuş gibi samimiyet olması çok güzeldi.
Onlar kendi aralarında sohbet ederken Barış yanıma geldi. Ve sarıldı.
-"Güzelim iyisin dimi, yaralandın mı?"
-"Yok hayır iyiyim merak etme."
diyip gülümsedim ben gülümseyince o da güldü ve kolunu omzuma atıp koltuğa yaslandı.
Abi sanki her gün kaçırılıyormuş gibi bu ne rahatlık be
Canım loliğim ben askerim ya hani buradakilerde asker doğal olarak böyle şeylere alışık oluyoruz.
İlk defa haklı konuştun kız.
Ben her zaman haklıyım bir kere
Lolikle olan kavgamı Demirin sesi böldü
-"Görke gidelim istersen."
-"Peki ama önce üstümü değiştircem."
-"Tamam."
Dinlenme odasından çıkıp kendi odama girdim. Dolapta olan kıyafetlerimi giyip saçımı at kuyruğu yaptım. Acil ihtiyacım olan şey duştu.
İşim bittikten sonra dinlenme odasına geri gittim.
Benim geldiğimi gören Demir ayağa kalkınca bizimkilere veda edip çıktık. Demir arabasına bindik.
Bozkurt konağına gelince arabadan indim. Demiri beklemeden kapıyı çaldım. Kapı açıldığı gibi üzerime biri atlayınca neye uğradığımı şaşırdım.
-"Ay kızım geldin. Çok özledim seni, iyi misin, birşeyin var mı?"
Annem peş peşe sorularını sıralayınca hala bana sarıldığı için bende ona sarıldım.
-"İyiyim Ayşe Hanım sakin olun."
Her ne kadar içimden onlara anne baba diye hitap etsemde onlara söylemem için daha zaman vardı.
Ayşe Hanımdan ayrılıp içeri geçtiğimizde yenge ve abi takımıyla da sarıldık.
-"İyisin dimi?"
-"İyiyim 100. soruşunuz. Valla iyiyim yaa."
-"Tamam ya çok gitmeyin kızımın üstüne."
Annemin cümlesi üzerine diğerlerine nispet yapar gibi bak bak bakışları atarken annemin cümleye devam etmesi tüm havamı bozdu.
-"Yaralanmadın dimi kızım he?"
-"Ay vallahi yeter diye bağırıcam o olucak iyiyim yaa bişi olsa niye söylemiyeyim."
-"Anne haklı, sevgilim sizde darlamayın. Yorgun musun istersen uyu biz seni yemek olunca uyandıralım."
-"Ayy kız sen birtanesin. Bir ara hatırlat anlından öpücem."
Sinem bu dediklerime güldüktem sonra burda kalacağım odaya götürdü.
-"Odan burası dolaplarda kıyafet ve ilk çamaşırı var istersen duş al önce."
Onu başımla onayladığımda odadan çıktı bende hemen pijama ve ilk çamaşırı alıp banyoya gittim kendimi sıcak suyun altına bıraktım.
Yarım saatlik bir duşun ardından üstümü giyip yatağa geçtim tam gözümü kapatacakken ne zaman yanıma aldığımı hatırlamadığım telefonumdan bildirim sesi geldi.
Telefonu elime aldığımda mesajın Barıştan ve gruptan geldiğini gördüm. Önce Barışın mesajına baktım.
Doktorcuk: Ne yapıyorsun?
Görke: Uyuyacaktım, sen napıyorsun?
Doktorcuk: Oturuyorum bende. Seni merak ettim
Doktorcuk: Şimdi uyu güzelim yarın buluşuruz olur mu?
Görke:Tamam sevgiliim.
Barışla olan sohbetten çıkıp gruptan gelenlere baktım. Tim Furkanı gruba ekleyip akşama yemeğe gitmeyi planlıyorlardı.
Benim planımda sadece uyumak olduğu için mesajlara görüldü atıp telefonu geri komidine bıraktım. Zaten gözlerimi kapattıktan çok kısa bir süre sonra uyumuştum.
-"Görke hadi kalk güzelim yemek yiyicez."
Duyduğum sesle gözümü açtığımda beni uyandıranın Can olduğunu gördüm. Onu başımla onaylayıp yataktan kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Geri odaya girdiğim de onun hâlâ beni beklediğini gördüm.
Beraber odadan çıktı ben hala uyku sersemi olduğum için bir yerde tökezleyip yere düşücekken Can tuttu beni.
-"Dikkatli ol kız."
dedikten sonra kolunu omuzuma atıp yürümeye devam ettik.
Yemek odasına girdiğimizde herkesin burda olduğunu gördüm. Bizim için boş yere oturduktan sonra babamın afiyet olsun demesinden sonra yemeğe başladık.
Bir yanımda Demir diğer yanımda ise Ahmet vardı.
İkisinden biri ya tabağıma birşeyler koyuyordu ya da ağzıma bişiler tıkıyordu. İlk başlarda bişey demesemde artık boğulacak gibi olunca etrafa baktım biri belki yardım eder diye. Onların bize gülümseyerek baktığını görünce kafamı babama çevirip yavru köpek bakışlarımı attım.
Sen anca orangutan bakışı atarsın
İç sesime tekrardan göz devirirken kurtarıcım babam kurtardı beni.
-"Yeter lan boğucaksınız kızı."
Babamın uyarısından sonra dank edicek olucak ki durdular. Yemekten sonra ben hala uykum geldiği için yukarı çıkıp uyumaya devam ettim.
🇹🇷
Kulağıma gelen bildirim sesinden sonra yavaş yavaş gözlerimi açtım. Telefonumu alıp önce saate baktığımda 10.21 olduğunu görünce kısa çaplı şok geçirdim.
Normalde bu kadar saat uyumazdım değişik. Tekrardan bilirdim gelince telefonu elime alıp mesaj uygulamasına girdim. Mesajın Barıştan olduğunu görünce gülümseyip mesajlara girdim.
Doktorcuk: Günaydıınnn Güzeliim
Doktorcuk: Bugün hastaneden 16.40 gibi işim biter.
Gelir seni alırım olur mu?
Görke: Günaydıınn
Görke: Olurr çıkmadan önce haber ver hazırlanırım.
Doktorcuk: Emredersiniz Komutanım.
Yazdığı mesaja gülüp uygulamadan çıktım. Banyoya girip elimi yüzümü yıkadıktan sonra üzerimi değiştirip aşağıya indim.
Salonda otururan annemden başka biri yoktu beni fark edince
-"Günaydın kızım."
-"Günaydın."
-"Aç mısın kahvaltı hazırlasınlar?"
-"Yok kahvaltı pek yapan biri değilim."
diyip yanına oturduktan sonra konuşmaya devam ettim
-"Diğerleri nerde?"
-"Babanı biliyorsun karargahta, Demirde aynı şekil, Can abin şirkette, Ahmet abin Adliyededir. Sinem öğretmen olduğu için okulda. "
Anneme kafamı salladım. Sinemin öğretmen olduğunu ilk defa duyuyordum.
Annemle orda oturup biraz dedikodu yaptık. Tanımadığım insanlar hakkında dedikodu yapmayanda ne bilim yani
Saat 14.45 olunca annemle bahçeye geçtik. Çok geçmeden telefonum çaldı. Hemen açtım.
-"Yüzbaşı Görke Bozkurt/Mardin"
evet artık Bozkurt geçen yemekte babam kimliği isteyip soy ismimş değiştirmek isteyince kabul etmiştim.
-"Rahat Yüzbaşım, görev var timini alıp karargaha gel."
Bişey dememe izin vermeden telefonu yüzüme kapattı.
Anneme baktığımda dolu gözlerle baktığını gördüm anlamıştı gidiceğimi
-"Görev mi?"
başımı salladığımda hemen gelip sarıldı.
-"Dikkat et olur mu?"
-"Olurum ama lütfen sizde üzülmeyin tam tersi gurur duyun."
Annemden ayırdıktan sonra odaya girip silahımı ve askeri kimliğimi alıp evden çıktım. Arabam bugün gelmişti korumalardan anahtarı alıp karargaha doğru sürdüm.
Time evdeyken haber vermiştim. Geriye Barış ve geriye kalan Bozkurt ailesi kalmıştı.
Arabayı 2 dakikalığına boş bir yerde durdurup Mertin dün kurduğu BOZKURT FAMİLY grubuna girip bilgilendirici bir mesaj yazdım.
Ordan çıkıp Barışı aradım. Telefonu hoparlöre verdikten sonra arabayı çalıştırdım.
-"Güzelim bende tam seni arıyacaktım 10 dakikaya çıkarım işim erken bitti."
-"Barış görev var gidiyorum."
Bir süre ses gelmedi
-"Barış?"
-"Biliyorum görev beklemez ama sen daha yeni kaçırılma tehlikesi geçirmedin mi ya."
-"Bak kendinde söylüyorsun görev beklemez."
-"Doğru kendine çok iyi bak yaralanma sakın konuşmam görürsün."
Dediğine kıkırdarken o konuşmaya devam etti
-"Seni çok seviyorum bunu da unutma."
-"Bende seni çok seviyorum. Hakkını helal et."
-"Helal olsun."
dedikten sonra telefonu kapattım.
EVET BİR BÖLÜMÜN DAHA SONUNA GELDİK
YORUM YAPMAYI VE OYLAMAYI UNUTMAYIN
BÖLÜM HAKKINDA GÖRÜŞLERİNİZİ BEKLİYORUM
ORUÇLA ARANIZ NASIL?
SEVİLİYORSUNUZZ 💗😽