16

632 66 74
                                    

Patlayan bir silah ve ekrandan aynı anda ismimin bağrılması bir oldu.

Yumduğum gözlerimi açtım.

Vurulmamıştım!

Şerefsiz bana sıkıcağını düşünürken o ekrana sıkıp bağlantıyı kesmişti.

-"Noluyor lan?"

-"Görke iyi misin?"

-"İyiyim."

-"Şunları çıkarın burdan gidiyoruz."

-"Noluyor başkan?"

-"İçerden mesaj geldi yerimizi bulmaları an meselesi,

diyip bize döndü

bu kadar kolay kurtulacağınızı mı düşündünüz."

İçimizde bir hain olduğu konusunda şüphemiz vardı. En yakınımlarından bile şüphe ediyorduk.

Ailemizden bile ediyorduk çünkü her türlü yerden çıkabilirdu.

Ama bugün ailemden ve en yakınlarımdan duyduğum şüphe yok olmuştu. Çünkü hepsi gözümüzün önündeyken ve gözlerindeki o endişeyle kimseye haber vermemişlerdi.

O zaman kimdi bu köstebek?

Benim tanıyıp güvendiğim birimiydi?

Bu düşünceler benim kafamı kurcalarken biz çoktan mağaradan çıkartılıp arabaya bindirilmiştik.

Timinde benden farkı yoktu onlarda düşünceli duruyordu. Hepimizin aklında tek bir soru vardı 'hain kim?'

Hepimizin amacı yaşadığımız bu toprakları itlerden temizlemekti. Bu amaç için sadece isim olarak bildiğimiz kişilere koşulsuz şartsız güvenip omuz omuza mücadele etmiştik. Çünkü hepimizin amacı ortaktı. Ama illaki arada da olsa bazı soysuzlar öyle böyle aramıza girebiliyordu. Belkide çıkan o soysuzlara güvenip beraber çatışmalara bile girmiştik ki göze batmayıp güvenimizi kazanmak için önümüze atlayanlar bile vardı.

Kulağa bu düşündüklerim saçmalıyorum gibi gelsede bunları kafamdan atarak değil duyduğum, yaşadığım için düşünüyordum. 

-"İndirin şunları."

bizi bu sefer depo gibi bir yere getirmişlerdi.

YAZARIN ANLATIMIYLA
(Övünmek gibi olsun o yazar benim)

Albay askerlerinin canının daha fazla tehlikeye girmemesini istiyordu. Bu yüzden ekrandan çok tespit ettikleri yere giden timden haber almak istiyordu.

Sakin kalması gerekiyordu. Ama karşısında kızının kafasına dayanan bir silah olduğundan dolayı pek mümkün değildi.

Her ne kadar bu işin içinde yıllarca olması ve her bu vatanın evlatlarını kendi evladı gibi görse de karşısına daha yeni bulduğu kızı olunca pekde kolay olmuyordu.

Albay kızının kendini ezdirmemesini her türlü cevabı vermesine gözlerindeki gururla gülümsedi.

Demir, Ahmet ve Can yeni yeni alıştıkları biricik kızı kardeşlerinin başındaki silahı gördüğü andan beri sakin kalamıyorlardı. Demir bu görüntülere babası gibi alışık olsada o da pek sakin olamıyordu.

Hepsinin içinde en belirgin duygu kaybetme duygusuydu.

Ne acı değil mi sevdiğiniz bir insanın artık varlığının olmaması

Evet her insan bir gün ölecek ama bunu düşününce bile içimizde kaybetme duygusu oluşmuyor mu?

Her insanda olan ve en ufak bir anda ortaya çıkan bir duygu.

GÖRKEWhere stories live. Discover now