Robin Hood|Taekook

By slytherinli_0

1.5K 634 565

"Kanı kurbanlarımda görmek sadistçe hoş olsa da senin dolgun dudaklarını hunharca öpüşmemiz sonucunda kanatma... More

#1
#2
#3
#4
#5
#6
#7
#8
#10
#11
#12
#13
#14
#15
#16
#17
#18
#19
#20

#9

67 31 12
By slytherinli_0

+++++++++++

"Jungkook!"

Elektrik çarpmış gibi geri çekilirken sesin geldiği yöne kafamı çevirdim endişeyle.

Bizi görüp görmediğini anlamaktı amacım.

"Jungkook!"Tekrar seslenirken boğuk gelen sesi biraz daha yaklaşmanın verdiği yakınlık ile daha belirgin çıktı.

Fakat bu ses pekte yabancı gelmiyordu.

Öyle ya ismimi biliyordu.

Oturduğum yerden kalkıp sese doğru ilerlemeye başladım.

Ben daha çalılıklara varmadan bana seslenen kişi ortaya çıktığında göz devirdim ve hızlı adımlarla yanına gidip elimi sertçe ensesine attım.

"Ne işin var burada Haseok!?"Kelimeleri sert bir sesle söylediğinde şaşkın gözlerle beni izledi.

"Uykuyla uyanıklık arasında çadırda olmadığını gördüm.Sonra seni ayılar kapar diye aceleyle çadırdan çıkıp aramaya başladım.Ateşin başı bomboştu bende bu tarafa geleyim dedim.Bir yandan da adını sesleniyordum işte.Jungkook-sshi bana neden öyle bakıyorsun korkuyorum!"

Gözlerimden ateş çıkarcasına baktığım doğruydu.

Derin bir nefes verdim.Haseok bendeki bakışlarını arkama çevirdiğinde gözlerim kocaman oldu.

Biz az önce Bay Kim ile az daha öpüşecektik.

Ve Haseok bunu farkında olmadan engellemişti!

"Aa merhaba Bay Kim! Jungkook güvenli ellerdeymiş meğerse."Diyerek ona selam verdiğinde adım sesleri işittim.Ardından Bay Kim yanıma geldiğinde kare gülümsemesiyle onun selamına karşılık verdi.

"Bizde Jungkook ile sohbet ediyorduk değil mi Jungkook?"Bakışlarını bana çevirip sadece benim anlayacağım bir şekilde imayla gülümsediğinde sahte bir kahkaha attım.

"Ah tabiki.Sadece sohbet ediyorduk."Dedim aynı imayla karşılık vererek.

"Kusura bakmayın böldüm..."Dedi çekingen bir sesle.Neyi böldüğünü bilse böyle der miydi?Orası muammaydı.

"Evet Hobi.Böldün!"Dedim dişlerimin arasında bir yılan misali tıslayarak.

Bakışları ürkekçe bana döndüğünde bu kadar sinirlenmeme neyin sebep olduğunu merak ettiğini gördüm.

"Biz çadıra gidelim Bay Kim.Sohbetiniz çok sarıyor.Tekrar etmek isterim,iyi geceler!"Dedim tek kaşımı kaldırıp gözlerinin içine bakarak.

Alt dudağını dişleri arasına alıp imayla gülümsedi.Gülüşüyle gülüşüm büyürken dilimi pirsingimin etrafında gezdirdim.

Ardından yüzümdeki sırıtışla Haseok'un ensesine kolumu atıp arkamı döndüm ve ilerlemeye başladım.Kolum onda olduğu için benimle beraber o da ilerlerken kafasını hafifçe arkaya eğdi.

"İyi geceler Bay Kim!"Diyerek seslendi.

"İyi geceler!"Derin sesiyle birlikte çok geçmeden cevap verdiğinde biz çoktan çalılıklara yaklaşmıştık.Başımı çevirip arkama baktığımda elleri paltosunun cebinde,yüzünde tebessümle beni izlediğini gördüm.Gülüşüm büyürken önüme döndüm.

Çalılıkların arasından çıktığımızda ikimiz yan yana geçtiğimiz için kollarımız yan taraflarda ki çalılara sürtünmüş, dolayısıyla tozlanmıştı.

Haseok üstünü silkelerken hafif uzamış saçlarının döküldüğü ensesine bir fiske vurdum.

"Aahh!Kookie!"Diyerek ensesini ovalamaya başladığında parmağımı tehtit edercesine salladım.

"Ne işin vardı orada Hobi!Sen kendin istemediğin sürece yanında davul çalsa uyanmazsın,nasıl oldu da uyanıp benim yokluğumu fark edersin?"Sinirle konuştuğumda suçlu gibi ayağıyla yerdeki çimenlerle oynadı.

"Aslında benim uykum o kadar ağır değil."

"Nasıl? Jimin'lerle buluştuğumuzda sabahlayacağız deyip açtığı ilk filmin yarısında uyuyup kalk yerine yat ikazlarını siklemeden uykusuna devam eden ben miydim!?"Gözlerini kaçırdı.

"Aslında,ben o zaman uyumuyordum sadece senin kaslı kollarınla beni koltuktan kaldırıp yatağa yatırman hoşuma gidiyordu.Pazıların çok işe yarıyor."Dediğinde sinirle nefesimi verdim.

"Hobii!"Tek bir hamleyle onu havaya kaldırıp baş aşağı sarkmasını sağladım"Şimdi de bak bakalım pazılarımın ne işe yaradığına!"

"İmdat!Bu kurabiye beni çöpe atacakmış geri dönüşüm olursun çevreye bir katkın olur diyor."Çadırların olduğu yere biraz uzak mesafede olduğumuz ve herkesin uyuduğu gerçeğiyle yüzleşmesiyle daha çok çırpındı sanki kurtulabilecekmiş gibi.

Ne yapsaydım yani?O bizim öpüşmemizi bölmüştü.Onu bir mochi gibi ikiye ayırmadığıma dua etmeliydi!

"Bana bir katkın olmadı bari doğaya bir katkın olsun dedi.Tanrım!Yardım et.Şu genç yaşımda sap bir şekilde ölemem,hayır olmaz!"

"Seni elimden kimse kurtaramaz, arkadaş haini Hope!"

"Ne hainliğimi gördün kurabiyem aşk olsun!"

"Kookie bitti kurabiye başladı, Tanrım imdat!"

Sonrası ise onun yardım çığlıkları ve benim yaratıcı küfürlerim havada uçuştu.Bizi ayıran şey ise yorgunluktan bitap düşüp yere yığılmamız oldu.

"Şu gördüğünüz bir gülledir.Amacımız ise kurallara uyarak onu en uzağa savurmaktır.En uzağa atan kişi oyunu kazanır.Bay Lee'nin gösterdiği şekilde atacaksınız.Aksi halde oyun dışı kalırsınız.Dünya Şampiyonasında rekor 22 metre,daha fazla atarsanız bir nevi Dünya rekorunu geçmiş olursunuz."Okul müdürümüz Bay Han konuşurken elindeki gülleyi tutmakta bir hayli zorlanıyordu.

Sanırım yaşlanıyordu.

"Herkes tek sıra haline gelsin.
Bay Park,bir kişiyi görevli seçelim uzaklığı ölçsün ve not etsin.Sınıf başkanı Ko,sen ol.Mezurayı kullan!"

"Peki Bay Han."Başkan Ko,Bay Park'ın elindeki mezurayı alıp başlangıç noktasına geçerek beklemeye başladı.

Herkes sıraya girdiğinde nedeni bilinmez en sonda ben kalmıştım.

Elbette bunu bilerek yapmıştım.

"Başla Haseok!"Sıranın en başındaki Haseok gülleyi eline alarak Bay Lee'nin gösterdiği şekilde pozisyon alarak atışa geçti.

Attığı gülle fazla olmasa da çelimsiz vücuduyla atmasını göz önünde bulundurarak baya uzağa gitmişti.

Başkan Ko elindeki mezurayla başlangıç noktasıyla topun arasındaki mesafeyi ölçtüğünde çıkan sayıyı unutmamak adına elindeki not defterine not aldı.
Ardından elini kaldırarak ne kadar mesafeye attığını söyledi.

"4,5 metre."Bay Han kibirle ellerini beline koydu.

"Fena değil,ben lisedeyken okulca yarış yapmıştık ve 9 metreden fazla atmıştım.Zamane gençleri işte,sosyal medya kullanmaktan böyle şeylerden geri kaldılar."Bay Han kendi kendine söylendiği sırada ondan sonra okulun en yaşlı öğretmeni Bay Lee ona katılırcasına başını salladı.

"Katılıyorum size Müdür Han."

"O halde paslanmış mısınız görelim mi Bay Han?"Diyerek onu kışkırtan Bay Kim'e hayranlıkla baktım.

Kiraz dudaklarına buse kondurduğum ne güzelde laf sokuyor öyle...

"Eh,uzun süredir sporu aksattığım için zorlanırım ama üstesinden kalkılmayacak gibi de değil Bay Kim..İddiaya var mısınız?"Dediğinde merakla Bay Kim'e baktım.

Ellerini gri eşofmanının cebine sokup başını omzuna yasladı.

Ve kahretsin ki bu görüntü dişlerimi kaşındırmaya yetmişti.

Onu öpmeyi şuan için herşeyden çok istiyordum!

"O halde kazanan kaybedene istediğini yaptırsın,kabül mü?"Bay Kim,Bayan Choi'nin ortaya attığı fikirle başını onaylarcasına salladı.

"Benim için de uygun."Dedi Müdür Han iddialı olduğunu göstermek istercesine başını kıtlatarak.

Herkes dizilmiş olduğu sırayı bozarak yan dönüp onları izlemeye koyuldu,bende dahil.

Ardından Bay Kim eşofmanıyla aynı renk hırkasını üzerinden çıkartıp bana döndü.

"Jungkook,tutar mısın?"Başımı hevesle sallayıp hırkasını elinden aldım.Alırken parmağımın ucu elinin tersine değmişti.Bedenim müthiş bir ısı dalgasına kapılırken çaktırmamaya çalışarak dudaklarımı ısırdım.

Bana güzel bir gülümseme gönderip başlangıç noktasına geçti.Gülleyi aldı ve bacaklarını hafif aralayıp elinde gülle olan kolunu geride tuttu.Bu sırada ise beyaz tişörtünden dışarı fırlayacakmış gibi görünen kol ve göğüs kasları herkesi kendine hayran bırakıyordu.

Ellerini ağızlarına kapatarak birbirine bakan kızlar onun kasları hakkında konuşuyorlardı.

Kaşlarımı çattım.

Benim olana ne hakla böyle bakabilirler di?

Benim olana,benim...

Bay Kim bir anda geride olan kolunu hareket ettirerek ileriye doğru savurdu.Gülle,Hobi'nin attığı noktayı geçmiş,bir hayli uzağa gitmişti.

Herkes alkışlayarak tezaruhat ederken Başkan Ko koşarak gidip mesafeyi ölçtü.Gözleri anbean şaşkınlıkla kocaman olurken mesafeyi söyledi.

"11,9 metre"Hep bir ağızdan şaşkınlık nidaları dökülürken Bay Han yutkunarak başlangıç noktasına geçti.Bay Kim mütevazı bir gülüşle yanından geçip bu tarafa gelerek elimdeki hırkayı aldı.Alırken de göz kırptı.

Ardından hemen yanımda durup Müdür Han'ı izlemeye koyuldu.

Müdür Han,önce Bay Kim'e sonra onu alkışlarla destekleyen öğrencilere baktı.Sonra yerdeki gülleyi alarak pozisyon alıp atışını yaptığında herkes kahkaha atmaya başladı çünkü attığı gülle,geriye gitmişti.Yani puanı eksilerdeydi.

Başkan Ko başlangıç noktasından attığı noktayı ölçtüğünde gülmemek için kendini zor tutar gibi bir ifadeyle sayıyı söyledi.

"-3 metre"

Olmayan matematik bilgim ile hesapladığıma göre sanırım iddiayı Bay Kim kazanmıştı.

°

°

°

°

°


Bunların bro ilişkisi>>

Günler sonra sonunda bölüm atabildim alayım tebrik👏👏

Haftaya sınavlarım başlayacak heelp

Hafta sonu bir bölüm yazacağım ve sınavlara denk geldiğinde yazmaya fırsat bulamadığım da onu yayınlayacağım.

Sınavları olanlara şimdiden başarılar umarım istediğiniz başarıyı elde edersiniz

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere güzellerim

Seviliyorsunuz💋💓

Continue Reading

You'll Also Like

1.4K 185 15
İsmini defalarca tekrarladım içimde. Gözleri aklıma geldi sonra, Gülümsedim. [Rosékook]
24.9K 2.2K 14
Bir yaz gecesi rüyasından,kan ter içinde uyanmak gibi. Seni kaybettim. Ve kendimi. kapak; dlazaru.tumblr.com
3.9K 186 10
Her şey çok normalken bir anda asla düşünemeyeceğiniz bir gerçekle karşılaşsanız nasıl tepki verirdiniz? Alıştığınız ve yaptığınız çoğu şeyin yalan...
229K 17.8K 35
co_okie: beyaz tişörtün altına siyah iç çamaşırı giyilmez. start: 30.07.20 finish: 02.04.21 texting.