Nabiyonuz
Arkadaşlarrrr satır arası yorum yaparsanız gerçekten çok mutlu olurum böyle havalara uçuyorumm
İyi okumalar
Şarkıyı açın
Hayatta kararsız kaldığınız çok an oluyordu mesela bir şeye tutulurduk onu isterdik ama başımıza bela açabilirdi. Ben başıma bela olmasına rağmen istiyordum, çok istiyordum.
"Bana biraz zaman verin." Dedim ve ona bakmadan tuvalete gittim. Kabine girip sırtımı kapıya yasladım. Hem çok mutlu hem de çok kırgındım. Kırgın olmamın bir sebebi yoktu öyle hissediyordum. Hem bol bol kahkaha atmak istiyordum hem de bol bol ağlamak. Bu nasıl his amına koyayım. Ben hep aklı ile hareket eden biri olmuştum. Bu sefer kalbime güvensem ne olurdu?
Özgür abim demişti kalbine inan diye ama tek yanlışta her şey mahvolurdu. Teneffüs zili ile kabinden çıktım yüzüme su attım. Hala kalbim çok hızlı çarpıyordu. Elimle saçlarımı geriye atıp derin bir nefes aldım ve tuvaletten çıktım.
Sınıfa girince Azra beni bekliyordu.
"Sonunda kızım!"
"Azra gelsene bir." Dedim ortalık yerde konuşamazdık. Onu öğrencilerin olmadığı bir koridora çektim ve sessizce fısıldadım.
"Arslan hoca hiç mi şansım yok dedi?" Dedim ama Azra bağırmıştı.
"NEEE!" Kulağımın zarını sikti.
"Ya sus anasını satayım sessiz ol!"
"Sen ne dedin?"
"Düşünmek istediğimi söyledim."
"Ne diyeceksin?"
"Bilmiyorum Azra hem çok istiyorum ama ona güvenebilir miyim bilmiyorum." Dedim ben çok zor güvenirdim. Azra'ya bile son bir yıldır çok yakındım.
"Bak sen hep mantığına göre hareket edersin ama bir defalık be kızım." Dedi.
"OFF bilmiyorum. Ben artık üzülmek istemiyorum Azra." Dedim ellerimden tuttu.
"Seni sever ben eminim sen bir düşün akşam yaz ama ben evet de derim." Kafamı salladım beraber sınıfa girdik.
"Ben demiştim." Dedi Azra sıraya otururken.
"Ne demiştin?"
"Dizilerdeki gibi aşk dedim sen onla ben Cemle oh." Bu kız beni deli ediyordu.
"He aynen Azra." Dedim.
Derse nöbetçi öğretmen girmişti bu ders boştu demek ki. Herkes serbestti. Azra ile silah oyunu oynuyorduk.
"Azra bu arada ben bir kız ile tanıştım." Dedim.
"Kimle?"
"Ayvanın yeğeni." Arslan hocaya ayva deme kararı almıştım Azra bir bana baktı sonra olayı çözdü.
"Hee nasıl bir kız?" Dedi.
"Kendine mi alcan Azra?" Dedim kıkırdayarak cevap verdi.
"Evet haremime ekliycem."
"Şimdi adı Esra." Dedim fısıldayarak. Ve devam ettim.
"Valla çok cana yakın bir ara yakından tanışırız."
"Zaten artık çok yakın olacağız kesin." Dedi haklıydı bence.
Okul bitmişti Azra ile otobüs durağında bekliyorduk. Kalbim gereksiz böyle sert çarpıyordu değişik bir duyguydu anlatılmaz yaşanır.
"Otobüs geldi." Dedi Azra ikimiz de bindik Azra'yı atlatıp kafenin durağında inmem gerekiyordu ama bu imkansızdı okul yılı boyunca beraber gidip gelecektik. Ayakta dururken otobüs yine tıklım tıklımdı.
"Azra bir şey diyeceğim sana ama kızmak yok yükselme." Dedim ona dönüp.
"Ne diyeceksin kızım taksit taksit anlatıyorsun." Dedi.
"Ben kafede çalışıyorum."
"He tamam... Ne!" Bu kıza sonradan yükleniyordu.
"Konuşma bu konu hakkında sonra konuşuruz." Dedim kafamı sağa çevirince orta yaşlarda bir adamın Azra'yı dikizlediğini gördüm. Elimden kaza çıkacak. Ben de adama kitlendim adam beni fark edince kafamı hayırdır anlamında salladım baktım hala bakıyor konuştum.
"Hayırdır niye bakıyorsun sapık gibi." Dedim otobüsteki herkes adama dönmüştü adam da gözlerini kaçırdı. Normalde böyle yükselmezdim ama bu adam açık açık süzüyordu salya damlatmadığı kalmıştı. Azra bana döndü olayı anlamıştı.
"Bir rahat dur kızım." Dedi ben de deli cesareti çok vardı.
"Azra benle iniyorsun bu durakta." Dedim.
"Neden?"
"Bu adam ile aynı otobüste kalamazsın."
"Ya saçmalama bir şey yapamaz bak arkamızda Zehra var evlerimiz yakın onla giderim ben merak etme." Dedi Zehra Azra'nın arkadaşıydı iri yarı bir kızdı. Kafamı salladım ve otobüsten indim.
Kafeye doğru adımladım. Aklımdaki tüm soruları bir kenara bıraktım ve kendimi işe verdim. Hızla önlüğü takıp siparişleri almaya başladım bugün çok kişi yoktu boş zamanlarda test çözüyordum.
"Aferin kız işi iki günde kavradın." Dedi Zehra abla gülümsedim.
"Ee herhalde abla." Dedim saçlarımı savurarak bu hime güldü.
"Yarın ek mesai kalabilir misin kalırsan sonraki gün çalışmana gerek kalmaz." Dedi kafamı salladım yarın kafeyi ben kapatacaktım.
🎀
Çalışmam bitmişti kafeden çıktım. Hava kararmıştı. Gece hem ürkütücü hem mutluluk vericiydi. Durağa yürürken arkamdan gelen ayak sesleri ile kaşlarımı çattım ama bozuntuya vermeden çantamdan yavaşça biber gazı mı ve minik bıçağımı çıkarttım. Niye yanında bunlar var demeyin bir kızın babası böyle olunca tedbirli olmalıydı herkese karşı. Sokak tenhaydı.
(Burayı şarkı bittiyse tekrar açıp öyle okuyun ya da başa alın pls.)
"Pişt baksana asi kız." Arkamda duyduğum ses ile döndüm bu otobüsteki adamdı.
Aha deli cesareti ile konuştun al götün sıkıştı şimdi ne bok yiycen.
Sus Hera sus!
"Uğraşacak insan mı yok?" Dedim sinirle.
"Nasıl konuşuyorsun lan sen." Bana doğru gelmesi ile biber gazını gözüne sıktım. Acı ile gözlerini tutup eğildi o sırada kasıklarına tekmemi geçirdim. E boşuna spor yapmıyoruz her halde.
"Yaa böyle sustururlar adamı." Dedim ve arkamı döndüm. O sırada kolumdan yakalayıp saçlarımdan çekti. Saçlarıma dokunulmasından nefret ederim!
"Orospu şıllık seni!" Dedi bağırarak. Tam bıçağı çıkaracakken bir ses duydum.
"Kime orospu diyorsun lan sen!" adam her yerde karşıma çıkıyor. Adamı yakalarından tutup yere fırlattı. Üstüne eğilip yumruklarını geçirdi valla hiç dur diyemem bu adam hak etti çoktan.
Adamı hala dövmeye devam edince Arslan hocanın omzuna dokundum.
"Yeter kalkın öldüreceksiniz!"
"Dur senle isim bitmedi." Dedi adama bakıp telefonundan birine mesaj yazdı ve beni kolumdan tutup arabasına götürdü ve Zorla bindirdi.
"Sizin burada ne işiniz var?" Dedim. Bu sırada arabayı çalıştırmıştı.
Sanki az önce ben saçlarımdan sürüklendim amk bu ne rahatlık.
Rahat ve profesyonel...
"Geçiyordum." Hala sinirle burnundan soluyordu terlemişti. Üstünde beyaz bir tişört ve pantalon vardı ilk kez böyle görüyordum...
"Buna inanmamı beklemeyin." Dedim.
"Beklemiyorum zaten." Bu adam neden bu kadar açık sözlü.
"Ha?"
"Ha değil efendim denilir Defne." Sinirle ona döndüm.
"Edebiyat dersine mi başladık hocam!"
"Boş ver Defne o şerefini siktiğim piç kimdi?" Sonrasında küfür ettiğini fark etti.
"Kusura bakma biraz sinirliyim?" Dedi.
"Biraz mı?" Dedim şaşırarak.
"Defne soruma cevap ver."
"Otobüste denk geldik gözleri ile Azra'yı taciz ediyordu ben de ona laf attım. Meğerse orospu, kusura bakmayın, çıkmamı bekliyormuş." Dedim sinirle.
"Neyse ben icabına bakarım sen iyi misin?" Dedi. Saçlarımı çekmişti! Nasıl iyi olabilirim.
"İyiyim ama o değil." Biber gazını normalden fazla sıkmıştım. Çok fazla.
"Belli gözlerini açamıyordu." Dedi gülerek. Ben de güldüm. On dakika boyunca kimse konuşmadı o bana kararımı sormadı... Bu güzel bir şey çünkü hala kararsızım.
Evimin önüne gelince ona bakıp gülümsedim.
"Teşekkür ederim." Dedim o da gülümsedi. Tam kapıyı açacakken ona döndüm.
"O adama ne yapacaksın?"
"Orası bana kalsın küçük." Kafamı salladım ve indim. En fazla ne yapabilir? Eve girene kadar ayrılmadı.
Arslan'dan...
Evine yaklaşınca bak döndü.
"Teşekkür ederim." Dedi gülümseyerek gözlerim gülüşüne takıldı. Ne güzel gülüyordu...
Bende ona gülümsedim. Bana şans vermezse ne yapardım bilmiyorum... Tam inecekken bana döndü.
"O adama ne yapacaksın?" Dedi sırıttım.
"Orası bana kalsın küçük." En fazla öldürebilirdim mesela. Sonuçta Defne'ye dokunmuştu. O inince eve girene kadar bekledim.
(Arabada bu şekilde oturuyor.)
İçeri girince kafamı geriye yaslayıp sesli bir nefes verdim. Bu kızın aksiyonlarına yetişemiyordum. Çok deli doluydu ve ben bu yönünü çok seviyordum. Cem'i aradım.
"He?"
"İt telefon öyle mi açılır." Dedim sinirle.
"Noldu?" Dedi.
"Depoya gel."
"Neden la?"
"Senin Çiçeğine biri sarkmış." Dedim. Bunu bilse bile dellenirdi.
(Çiçek=Azra)
"Lan dur geliyorum o piçi var ya." Dedi ve telefonu yüzüme kapattı. Başladı mesai...
Defne'den...
Eve girdim yine hızla evi topladım. Odama geçtim yarım saat dinlenip ders çalışmalıydım. Yatağa kendimi bırakınca Arslan hocayı düşündüm. Tüm ihtimaller geçti gözümün önünden. Önceden de sevgilim olmuştu ama onlara karşı böyle duygular hissetmemiştim. Bu duygunun beni havalara uçururken bir anda yere çalmasından korkuyordum. Okul kıyafetlerimi kalkıp değiştirdim. Ve telefonu elime aldım kararımı vermiştim.
Defne: Veriyorum. (23.10)
Kaslı adam: Neyi? (23.37)
Defne: Sizce?
Aklım başka yerlere kayıyordu. Tövbe estağfurullah.
Kaslı adam: şans verdin mi?
Defne: EVET.
Hemen çevrim dışı olmuştu neden ki? Kendimi kaptırmak yoktu. Masama oturdum yarım saat çalıştıktan sonra telefonuma mesaj geldi. Bu numarayı kaydetmemiştim.
0538...: Defneee.
Defne: siz kimsiniz?
0538...: Ay ben Esra.
Onu Esra diye kaydettim.
Defne: Hee naber?
Esra: beni boş ver senden naberr (yenge)
Defne: Ne yengesi?
Esra: Kabul etmişsin dayım bağırdı.
Defne: Ne bağırması be.
Esra: valla adam bugünü bekliyormuş.
Defne: ama hemen çevrimdışı olmuştu.
Esra: çünkü çok sevindi bir anda odadan fırladı ne oldu anlamadık.
Esra:
Defne: benim çıkartmam!
Esra: Dayımdan aldım.
Esra:
Defne:
Esra: Neyse yarın buluşuyoruzz.
Defne: Olur nerede olsun?
Esra: Azra'da gelsin.
Defne: Azra'yı nereden biliyorsun?
Esra: Evde adı Cem olan bir ayı var ondan.
Defne: bdodbsishsishsj
Esra: *konum*
Defne: Okuldan sonra buluşuruz.
Esra: tamamdır.
WhatsApptan çıkıp kitaba dönünce bir mesaj daha geldi. Bilinmeyen numara bu da.
0563...: La cadı benim Cem.
Defne: Fark ettim.
Defne: Yenge dersen senin amk.
Büyücü: Sakin ol aaa.
Defne: Of gidip Azra ile konuş.
Büyücü: Tamam yenge görüşürüz.
Defne: Senin amk.
Büyücü: yalnız Arslan küfür sevmez.
Defne: SUS AMK.
Hızla sohbet sayfasından çıktım. Annemde gelmişti. Hızla yanına gittim.
"Annem nasılsın?"
"İyiyim kızım sen nasılsın?"
"Ben de iyiyim."
"Ne bu enerji hanımefendi?"
"Sözlüm yüksek geldi ondan." Dedim yalana başvurarak. Annem bilse kesinlikle karşı çıkardı. Bence...
"Sen duşa gir ben sana yemek hazırlıyım." Dedim annem gülümsedi bende masaya ona yemek koydum. üstünü giyinip masaya oturdu.
"Babam seni rahatsız etmiyor değil mi?"
"Yok kızım o moruk bana bir şey yapamaz!"
"Moruk mu?" Deyip kahkaha attım.
"Sus Defne." Dedi yapmacık sinirle.
"Ben gidip yatayım." Dedim ve odama çekildim. Saat dörde alarm kurdum. Ders çalışmak için.
💪
Saate dönünce evden çıkmam gerektiğini fark ettim dörtten beri ders çalışıyordum. Beden kıyafetlerimi: eşofman ve beyaz tişört giyindim. Hızla odadan çıktım.
"Anne yemek yiyemem geç kaldım öptüm." Annem bugün geç gidecekti.
"İyi dersler kızım." Hızla ayakkabılarımı giyindim. Ve aşağı indim. Kapıyı açınca Özgür abinin arabasını gördüm. Camı açıp bana baktı.
"Fıstık gel seni okula bırakayım." Otobüsten Kurtulmuştum. Hızla ön koltuğa oturdum.
"İşin yok mu?"
"Sizi bırakıp oraya geçeceğim."
"Biz?" Dedim anlamayarak.
"Aşko beni görmüyor musun?" Diyen Azra ile ona döndüm.
"Affet beni." Dedim kıkırdadı.
"Size bir haberim var." Dedim ikisi de bana döndü.
"Ben kabul ettim." Dedim.
"Neyi?" Dedi Özgür abi.
"Arslan hocayı bana o kadar kalp kalp dediniz ben de kabul ettim." Azra çığlık attı. Özgür abi yüzünü buruşturdu.
"Ya kızım sussana!" Dedi.
"Ya ne susması eniştem oldu!" Dedi.
"Defne bak sen de tek damla gözyaşı görürsem onun anasını-" dedi Azra'nın öksürmesi ile sustu.
"Anladım ben." Dedim ona bakarak. Okula gelince Özgürü yanağından öpüp indim. Azra ile okula yürürken. Azra kolumu çimdikledi.
"Bu adam şey değil mi?" Onun dediği yöne dönünce dün bana saldıran adamı gördüm. Zorla tanımıştım. Çünkü tanınmaz haldeydi her yeri kan ve şişti. Önümüze geldi.
"Abla yemin ederim eşeklik ettim. Affedin beni." Dedi oldu olacak önümüzde eğilseydi.
"Bir git ya." Dedi Azra o sırada adam Azra'ya döndü.
"Abla öyle bakmak istemedim ben affedin beni." Uzatmak istemediğim için konuştum.
"Affetik hadi görüşürüz." Dedim ve okula girdik. Onu o hale getiren Arslan hoca mıydı. Pardon Arslan mıydı?
Hızla soyunma odasına gittik. İlk ders bedendi. Biz azıcık geç kalmıştık bizimkiler çoktan sıraya girmişti.
"Kızlar hadi!" Dedi beden hocamız hızla yerimize geçtik. Yoklama yaptı.
"Seçmeli Dersi olduğu için serbestsiniz." Dedi. Azra kulağıma fısıldadı.
"Gel bizim sınıfa gidelim kimse yoktur orada." Dedi kafa salladım hocaya gözükmeden okula girip sınıfa girdik. Boş sıraya oturduk.
"Anlat bakalım o adam neden o halde?" Dedi.
"Azra şimdi dün ben işten çıktım."
Dedim ve anlatmaya başladım. Ben susunca bana baktı.
"OF ARSLAN HOCAYA BAK SEN!" dedi. Ve devam etti. Saçlarını savurarak.
"Cem'i aradım dün işim var dedi demekki o da var işin içinde sevgilime bak sen!" Dedi.
"Ben lavaboya gidip geliyorum." Dedi aslında Cem ile konuşacaktı.
"Tamam ben buradayım" dedim. Kafasını sallayıp gitti. Bende kalkıp akıllı tahtayı açtım. O anda kapı açıldı.
"Azra bu ne hız." Dedim o sırada YouTube açmıştım. Belime sarılan el ile kokusundan Arslan'ın geldiğini anladım. Tarçınlı Şampuan kokusundan anlamıştım.
Nesin sen köpek mi?
"Güzelim..." Dedi ona doğru döndüm. Mesajlaşmada kolaydı ama utanmıştım.
"Utandın mı sen?" Dedi başımı kaldırarak.
"Ne utanması be." Dedim yine çok yakınımdaydı. Kollarımı boyununa doladım.
"Bak utanmıyorum." Dedim kıkırdadı. Gülüşüne ölürüm. Şaka şaka.
"Belli."
"Arslan ho- ay Arslan bir şey sorcam?" Dedim. Arslan demeye dilim anca alışırdı.
"Sor bakalım." O böyle bakarken bu zor olacaktı.
"Bugün dün ki adam özür dilemeye geldi?" Dedim ve devam ettim.
"Ve fena hırpalamıştı." Dedim.
"Halla halla işe bak sen kim yapmışsa iyi yapmış." Dedi.
"Sen yaptın değil mi?" Dedim.
"Bilemiyorum küçük."
"Küçük demezsen sevinirim küçük değilim."
"Peki küçük."
"Ben sana büyük diyor muyum?"
"Desen haksız sayılmazsın." Dedi ben çok fesatım. E tabi ki kızardım. Kafasını boynuma gömdü.
"Kızarmadığın gün var mı?" Dedi ona daha çok sarıldım ve gülerek cevap verdim.
"Senden önce hiç kızarmazdım." Dedim boynumu öptüğü anda kapı açıldı.
"Ay ben özür dilerim." Dedi Azra hızla Arslan'dan ayrıldım. O ise rahattı.
"Sıkıntı değil." Dedi Arslan ve bana göz kırparak sınıftan çıktı.
"Of Azra ya!"
"Ben nerden bileyim sizin fan Fin fon yapacağınızı."
"Çüş Azra o kadarda değil." Dedim.
Azra'ya bugün Esra ile buluşacağımızı söyledim. Eve gidip giyinip giderdik. Kalbim de hala hızlı atıyordu...
Bölüm sonuuuuuuuuuuuuu
Naber arkadaşlar
Kimler oy attı.
Yani oy atıp yorum yazmayanlata üzülüyorum...
Sonunda sevgili oldular ama her an entrika olabilir dikkat!
Ara sıra sovseniz bişi olmaz canım.👰🐻
Bir dahaki bölümde görüşmek üzere.....
😽😽😽😽😽😽