7 DAKİKA 17 SANİYE - DAVA OYU...

By ashlesstorches

1K 339 313

"İlk karşılaşmamızın böyle olmasını istemezdim Afra." Maskenin altından çıkan boğuk ve bir o kadarda etkileyi... More

1.BÖLÜM: DAVA OYUNU
2.BÖLÜM: YABANCI BAKIŞLAR
3.BÖLÜM: ÖLÜM YAKIN
4.BÖLÜM: ANİ KAÇIRILMA
5.BÖLÜM: GÖZLER VE DUDAKLAR
6.BÖLÜM: BELİRSİZLİK
7.BÖLÜM: KAN KARDEŞİ
9.BÖLÜM: RAKİP

8.BÖLÜM: YENİDEN

40 16 19
By ashlesstorches

Herkese Merhabaaaaaaaaaa 🫶

Lütfen bölüme oy verip yorum yapmayı eğer beni takip etmiyorsanız takip etmeyi unutmayınnn. Bu bölümler kısa olacak fakat eğer ki ben kitabı bastırırsam bazı bölümleri birleştirerek bastıracağım o yüzden bölüm neden kısa demeyin DÖVERİM 🥰

{Playlist; Ceylan - Antebin Hamamları, Bedo + Patron - Ölebilirim}

İyi Okumalar!


🔪


(Afra'nın Gözünden)

Oda da, yani söylenene göre benim odamda, turuncu beyaz yatağımın üstüne oturmuş bacaklarımı kendime doğru çekip oturmuş daha kim olduğunu bilmediğim kişiyle odamızın arasındaki duvara öylece bakıyordum.

Neden duvarın içinden cam gibi şey açıldı?

Neydi o?

Beni hep izledi mi?

Kesin izledi! Bir dakika...

Beni soyunurken izlemiş olamazdı değil mi?...

Yani...

Birazcık edep...

Her neyse! Sorguladıkça kafayı yiyeceğim!

Bu arada yatağımın yanındaki cam bile turuncuydu! Bu turuncu oda beni ikna ediyordu sanki. Sanki yıllar önce burada yaşamış gibi hissediyordum. Üstelik dışarıdaki o salıncak... Evet kafamı camdan dışarı çıkardığımda tam önümde turuncu oturakları olan bir sandalye vardı.

Ya bu normal bir şey kendine gel kıııızzzzzzzzzııııııımmm! O oturaklar belki senden öncede turuncuydu!

Bu gidişle akıl hastanesinde yatacaksın hem de turuncu yataklarındaaa diyen iç sesim susmak bilmiyordu. Sizi onunla tanıştırmadım. TANIŞTIRMALIYIM! SİZDE GÖRÜN YOKSA DELİ OLDUĞUMU SANACAĞIM!

Bildiğimiz soğana bağlı olan uzun yeşil soğan gibi bir iç sesim var. Geceden beri tartışıyoruz. Hatta beraber taş kağıt makas bile oynadık. ŞAKA DEĞİL! Buna bir ad bulmalıyız bence adı turunc- yok yok olmaz bence adı L.. yok yok... ya da evet! Buldum! Adını Luka koyalım! Ne kadar zekiyim ya. Bu isim nerden aklıma geldi benim? Herhalde çok zeki olduğumdan beynim iç sesime bu ayı gibi isimi verdi!

Luka bana geri zekalı dedi! Haklıyım Luka sus.

Kapı gıcırtısıyla kapının önünde beni şaşkınlıkla izleyen hizmetli Nuran ablayı gördüm. Kadın elinde sarı mutfak beziyle bana öylece bakıyordu.

Bu arada Nuran ablayla daha dün tanıştık. Kadın çok samimi. Nasıl tanıştığımızı da anlatayım. Nuran ablanın bileklerinde o kadar çok altın bilezik vardı ki. Öyle böyle var. Gerçi hala var ve hiç çıkarmıyor. Bir gün meraklılık yapıp ona "Neden bu bileziklerinizi hiç çıkarmıyorsunuz?" diye soru sormuştum. Bana "Bu bilezikler önceki evliliklerimden kalma." demişti. Ben yine meraklılığımla ona tekrar bir soru yöneltmiştim. "Peki neden hala takıyorsunuz?" demiştim. Ablam bıkmadan yorulmadan sorumu cevapladı. "Bilezikler takılmak için vardır bebeğim. Ayreten başka bir erkek beni varlıklı sanıp benimle evlensin diye yapıyorum." Demişti. Abla zaten varlıklısın diyememiştim. Aslında ona "Kaç tane evlilik yaptınız?" "Niye ayrıldınız?" "Çocuğunuz var mı?" "Neden varlıklı olmanıza rağmen hizmetçilik yapıyorsunuz?" diye soracaktım ama utandım. Slay ablam bile bu soruları kafasına takmayıp bileziklerini şıkırdatırken ben niye takıyordum?

Ayağı kalkıp bana öylece bakan kadının önünde dikildim.

"Nuran abla iyi misin?"

Bileğinde milyonlar duran Nuran abla elindeki sarı bezi elinde top haline getirip ellerini beline koydu. Ya o değil de kusuruma bakmayın ama bez bok gibi kokuyor.

"Gııız! Ne Lukası mukası? Luka muka yoh ki burada ne carliysen? Mutfahta antebin hemamları son ses açmışım senin sesin müzikten daha çok geliydi bana. Hakketten sen kimle konuşin?"

Elimi başıma koydum. Aynen şöyleydim:


Kadına iç sesimle konuşuyordum diyemezdim ki! Birden tepemde dolaşan sineği kovarken canım sineğin aslında bana yardım ettiğini anladım.

Sineği kovarken şu cümleler döküldü ağzımdan. "Ya şey şu sinek. Sürekli beni rahatsız ediyordu en sonunda onunla anlaşma yapmaya karar verdim o sırada da sineğe Luka ismini koydum. Kusuruma bakmayın." Zehhhhiiiirr gibiyim leeen!!!!

Kadın kaşlarını kaldırmış bana doğru bakıyordu. "Lukadır sinek? ayıptır gız! Sinekle ne anlaşması yaptın de bakim."

"O benim odamda 2 gün yatacak diğer günlerde ben yatacağım."

"Veeehh! Bu ne biçim anlaşmadır? Yoh sinek Lukadır. Yoh Luka emaaaan yani sinek odamda iki gün kalacaktır. Bu nedir gızım yani what is this?"

Slay ablam doğuludan ingilize güncelledi kendini.

"Ya Nuran Abla! Yani Nuran ablacım boş ver sen beni." Deyip arkasını döndürdüm iki elimi sırtına yerleştirerek onu itmeye çalıştım.

Umarım odadan çıkartabilirim. Geçen bana 78 kilo olduğunu söyledi bu kilonun üzerine birde bileziklerinin ağırlığınıda eklersek

100 kilo oluyor sanırım!

Tam onu odadan çıkartırken bana doğru döndü. "Saa çok güzel yemekler yapam ben ama bir şartla. Bağırmayacan çünkü ben

antebin hemamları dinliyorum." dedi ve elindeki sarı bezi yüzüme fırlattı. Bezi yüzüme fırlatmadan önce odadan çıktığını gördüm.

Nuran abla bu bez ne! Bok gibi kokuyor! Sanki ülkenin tüm çöpünün kokusu bu bezde birikmiş!

Bezi yüzümden çekip gitti mi bakınırken gelen antebin hamamları müziği onun mutfakta olduğunu kanıtlıyordu.

Abi şaka gibi resmen kadına ben deliyim dedim! Hepsi senin yüzünden iç ses!

"Adım Luka ve delisin." diyordu içimdeki Luka! Nedense Luka ismi bana hiç yabancı gelmiyordu.

Elimde muhteşem ultra mükemmel sarı bezi mutfağa koymak için odada çıkıp merdivenleri inerken evin dış kapısında

beliren heybetli vücutla bakıştım.

Bu kim?

Bana yaklaştıkça siyah gömleğinden dışarı fışkıracak kol kasları ve baklavaları bana el sallıyordu. Hemen arkasından gelen

güzel kızda çok asil duruyordu. Umarım bu ikisi karı koca değillerdir! Amaaan banane.

Acun abinin bir sözü vardır bilirmisiniz? Hoooaayyy Maşallah!

Kız mutfağa girdi. Heybetli vücut ise merdivenlerin aşağısında durup bana bakıyordu.

Üzerime göz gezdirdim, gezdirmez olaydım. Adam şık giyinmiş ben ise pijama! Elimde ise sarı var! Bu kombin şaka mı!?

Onu umursamadan merdivenleri indim. Gözleri benim üzerimdeydi, hissediyorum.

"Antebin hamamlarıııı sallanır külhanlarııııııı."Kapa çeneni Luka! diye konuşmamla olduğum yerde durdum. 

Bu sefer vücut tam karşımda dikildi. Sanırım boyu bir doksan vardı. Gözlerine baktım. Gözleri... aşırı iyiydi.

"Konuşmuyordum ki? Neden bana kapa çeneni diye yükseldin?" dedi. Bu ses niye bu kadar iyi!? Evleneceğim seninle!

Ne olduğunu, nerede olduğumu umursamadan gömleğinin üzerinden baklavalarında elimi gezdirdim. Şahane misin? Halis misin? Nesin sen?

Elimi tutup bana doğru eğildi.

Tamam şimdi cebinden yüzük çıkar! Allah'ım lütfen beş taş olsun.

"Afra?" Afra mıydı adım? Sanırım öyleydi. Söyle kocacığım, efendim? 

"Efendim?" dedim yüzünü incelerken.

"Ne dediğimi duydun mu?" dedi tek kaşını kaldırarak.

"Sen kimsin?" Kusura bakma kocacığım sormadan edemedim. Tanışmamız gerekiyor. 

"Ne? Sen kimsin mi?"

"Evet, kimsin? Kim olduğunu bilmem lazım."

"Afra sen zaten benim kim olduğumu biliyorsun." 

"Biliyor muyum? Hayır bilmiyorum bilsem sormazdım." Ben bu çocuğu tanıyor muydum? Hiç hatırlamıyorum. Hatta bu ev dün bana sanki ilk defa eliyormuşum gibi geldi. Sonra Nuran ablayla tanıştık, konuştuk. O bana buranın benim evim olduğu söylemişti. 

"Hayır dedim ya. Kimsin bilmiyorum." Bana anlamamış gibi bakmaya başladı. Gerçekten hatırlamıyordum. 

Elimi tutup beni salondaki geniş L koltuğuna oturtturdu. Kendisi ise karşımdaki koltuğa oturdu. Bu ev benimse ve evdeki her şey bu kadar lüksse varlıklı bir ailenin çocuğu olmalıydım. Karşımda oturan çocuk ise çok kaliteli giyinmişti. Maddi durumu iyi gibiydi. Acaba kardeş miydik? Ay ne olur kardeşime kocam demiş olmayayım... 

"Sen şimdi benim kim olduğumu bilmiyorsun değil mi?"

"Hayır bilmiyorum." Elimdeki sarı beze birkaç saniyeliğine baktı. Kahretsin bezi unuttum!

"Temizlik mi yapıyordun?" dedi bir beze bir bana bakıp. Lan bu sarı bezle temizlik mi yapılır? Anlaşılan pek temizlik yapmıyor. Tahmin ettiğim gibi. Zengin birisi bu.

"Hayır."

"Bezle başka ne yapıyor olabilirsin ki?" Altını bezliyeceğim! Tövbe Yarabbim. Sen bana sabır ver.

Ellerimi saçlarıma geçirip "Bilmiyorum." dedim.

"Temizlikle aran yok gibi."

"Bence senin hiç yok gibi. Bu bok gibi kokan sarı bezle hiç evin temizlendiğini gördün mü!?" Bezi ortadaki masanın üzerine koydum.

Derin bir nefes alıp önüne eğildi. Ellerini iç içe geçirdi ve ellerini dizlerine koydu. "Her neyse." dedi bakışlarını benden ayırmadan.

"Biz konumuza dönelim." dedi.

"Dönelim. Dediğim gibi sen kimsin bilmiyorum." 

"Kaç saat uyudun?" dedi kaşlarını çatarak. Ne yapacaksın paşam? Bak sinirlenmeye başlıyorum.

"Dün akşam on bir de uyumuştum. Sabah ise dokuz da kalktım."

"Peki dünden önceki gün ne zaman uyudu?" Durdum. Hatırlamıyordum.

"Tam hatırlamıyorum ama en son öğlen dört gibi uyanıktım." Yok be bu da değildi sanki. "Ama hiç emin değilim." diye belirttim.

Cebinden telefonunu çıkardı. Kulağıma tuşlara dokunduğu sesler geldi. Herhalde mesaj yazdı. Sonra birisini aradı. Lafı dolandırarak konuşuyordu. Birden "Yuh geri zekalı o kadar doz mu uygula dedik." dedi şiddetli bir sesle. Ne dozu? 

Telefonu kapatıp cebine koydu. Bana baktı. "Biz sevgiliyiz." Ne!?

"Ne? Neyiz biz neyiz?" dedim şok içinde. Hadi be oradan! Bu adam benim sevgilim mi!?

Derin bir nefes aldı. "Sevgiliyiz. Sen geçenlerde merdivenlerden düşmüştün. Bundan dolayı hafıza kaybı yaşıyorsun." 

"Peki sen niye bundan önce garip bir tepki verdin?" 

"İyileştin sandım." Yanıma oturup ellerimi sıcak avuçlarının arasına aldı. 

"Biraz geçmişi hatırlayalım seninle." Hala olayın şokundayım! 

"Biz önceden seninle iş birliği yapıyorduk. Bizim hakkımızda yalan haberler çıkartan kötüleri öldürüyorduk. Hatırladın mı?"

"Öldürüyor muyduk!?"

"Evet ama hak eden kişileri öldürüyorduk. Neyse sonra daha detaylı konuşuruz." Ellerimi öpüp ayağa kalktı ve beni de ayağa kaldırdı. "Papatya güzelim sen şimdi odana çık biraz dinlen." Papatya güzelim mi? Çok tanıdık. 

Bu güzel anı bozamam. "Dudağına öpücük kondurup hızla odama çıktım. Madem sevgiliyiz neden ayrı odalarımız vardı? Hmm sanırım bunun için ilk önce evlenmemiz gerekiyor. 

Yatağıma uzandım. Adamım nasıl da yakışıklı amaaa. Acaba adı neydi? Ben sesli bir şekilde iç sesim Luka'ya kızmıştım. O da üstüne alınmıştı sanırım. Demek ki adı Luka. İç sesim Luka bak sana adaş bulduk hem de kendisi sevgilim. 

"Aman ne hoş." dedi çok bilmiş iç ses Luka.

Neyse akşam daha detaylı konuşuruz bu konuları.


🔪


---

GİTTİ FİRST KİSS SDLFKJGNKLDĞÜDKJGFKDĞÜFĞGKJFKDLĞÜ

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere hoşça kalınnnnnnnnnn 🩷

Continue Reading

You'll Also Like

4K 2.3K 15
"ve gittiler" yeni kuruyan gözyaşlarım tekrar akmaya başladı. "kimler mesela?" bakışlarını gökyüzünden ayırıp bu sefer kumsalın derin sularını izleme...
1.8K 246 4
Uzun bir yorgunluktan sonra dinlenmenin verdiği ilk heyecanı anlatan bu eser Mihail Goragor tarafından kaleme alınmıştır.
2.3K 436 35
Lise Öğrencisi olan Asil, annesinin sır ölümünden sonra planlar yapar bu planın içinde olan Hazal ve sırlar. Annesinin ölümünden babasını sorumlu tu...
18.4K 131 12
Gökçen kitabındaki güzel hoşuma giden sözleri ekliyeceğim. DİKKAT SPOYLIR İÇERİR. :)