MİHRİMAH/ Yarı Texting [+18]

By cameliangel

1.6M 59.7K 28.4K

DİKKAT: ÖĞRETMEN ÖĞRENCİ KURGUSUDUR +18 VARDIR RAHATSIZ OLACAK OKUMASIN. Lavinia: Sana vermem gereken bir cez... More

BÖLÜM:1 İLK GÜN
BÖLÜM:2 UTANÇ
BÖLÜM:3 ÇÖZEMİYORUM
BÖLÜM:4 KAÇAMAK BAKIŞLAR
BÖLÜM:5 YENİ BAŞLAYAN HİSLER
BÖLÜM:6 HOCAM MI KOCAM MI?
BÖLÜM: 7 ŞEY
BÖLÜM:9 İLK ÖPÜCÜK
BÖLÜM:10 YORUCU
BÖLÜM:11 İŞLER KIZIŞIYOR
BÖLÜM:12 TEK ŞANS
BÖLÜM:13 LAVİNİA
BÖLÜM:14 ROMANTİK MAKARNA
BÖLÜM:15 ÇOCUK MUYUM?
BÖLÜM:16 PARTİ
BÖLÜM:17 ÖZEL DERS
BÖLÜM:18 ÖZEL HAYATA SAYGI!
BÖLÜM:19 GEZİ İŞİ
BÖLÜM:20 ARSLAN'IN GEÇMİŞİ
BÖLÜM:21 BURSA
BÖLÜM:22 İLK GECE
BÖLÜM:23 OYUNCAK BEBEK!
BÖLÜM:24 ÇOK APTAL OLMAK
BÖLÜM:25 ONUR OLAYI
BÖLÜM:26 GÜVENSİZLİK PROBLEMİ
BÖLÜM:27 UĞURSUZ GÜN
BÖLÜM:28 TATSIZ KEK?
BÖLÜM:29 METRES
BÖLÜM:30 AKILLI TAHTA (+18)
BÖLÜM:31 DEFNE VE ARSLAN
BÖLÜM:32 SINAVLAR
BÖLÜM:33 ŞAKA GİBİ
BÖLÜM:34 ANNE?
BÖLÜM:35 AİLE BULUŞMASINI
BÖLÜM:36 MAKYAJ
BÖLÜM:37 KORKU EVİ
BÖLÜM:38 KAZA
BAKAR MISINIZ?
BÖLÜM:39 ASEL
BÖLÜM:40 ARABA(+18)
BÖLÜM:41 KOPYA
BÖLÜM:42 TAVLANDIM
BÖLÜM:43 BELÇİM
BÖLÜM:44 DOĞRU KADIN
BÖLÜM:45 TATİL
BÖLÜM:46 UYUŞTURUCU (+18)
BÖLÜM:47 DENİZ
BÖLÜM:48 SİKTİR
BÖLÜM:49 DÜĞÜN
BÖLÜM:50 İLK GÜN
BÖLÜM:51 OROSPU ÇOCUĞU
BÖLÜM:52 SALAK MISIN CEMİLE?
BÖLÜM:53 ÖZÜR
BÖLÜM:54 ATEŞLİ VE TATLI
BÖLÜM:55 TANIŞMA (+18)

BÖLÜM:8 BEKLENMEDİK ÇAĞRI

42.5K 1.6K 390
By cameliangel

NAPİYONUZ LA

İYİSİNİZZZ dimi

Ben de yaşamaya çalışıyorum işte

KİMLER HAYRINA OY ATMAK İSTER

HAYALET OKUYUCULARİM OY ATMAZSANİZ FARKINDA OLMADAN BİR KALP KİRARSİNİZ

😥😥😥😥😥😥

GOOD OKUMALARRRRRR

Tabi ki de ben olgun bir insandım ergence kıskanacak halim yoktu. Tüm seçenekleri düşününce kız kardeşi yoktu, sanırım. Kız arkadaşı olduğunu sanmıyorum eğer olsaydı benimle konuşacak bir adam değildi. Olgun bir insandı. Sonra aklıma gelen şey ile her şey yerine oturdu. Bir yeğeni vardı adı... Esma olmalı sanırım. Yeğeni varsa üç kardeş olmalılar. O kızın Esma olduğuna emin olduğum için kafamda ki tüm sorular gitti. Ayağa kalktım kitaplıktan Azra'nın bir test kitabını çıkardım ve test çözmeye başladım.

Bir saat sonra sıkıntı ile kitabı kapattım. Azra gelmiş olmalıydı odanın kapısı açıldı.

"Arkadaşların bir tanesiiiii." Boynuma sarıldı.

"Sıvışma hayırsız!" Dedim ondan kurtularak.

"Yaa yapma böyle."

"Azra istemiyorum desen alınmazdım kaçtın benden resmen!"

"Ben kaçmadım Cem beni kaçırdı bir baktım koşuyoruz." Mimiklerini olağanüstü kullanması beni güldürmüştü.

"Neyse boş ver." Dedim ve yatağın üstüne oturdum o da yanıma oturdu.

"Nasıl geçti anlat bakalım." Heyecan ile anlatmaya başladı.

"Defneee... O harika biri sana karşı tavrına bakma tam bir beyefendi bu ergenler gibi değil. Çok nazik, kibar... Hemen öyle atlamıyor yavaş yavaş ilerliyoruz." Dedi sırıtarak.

"Aşık olmuşsun geçmiş olsun."

"Oldum sanırım."

"Yine de aklın hep kalbinden bir adım önde olsun yoksa üzülürsün."

"Of başlama yine Defne!" Böyle konuşmamı sevmezdi ama kalbini kaptırırsa çok üzülürdü bu da değmezdi.

"Sevme demiyorum ki sadece çok üzülmemen için bak ben hiç üzüldüm mü?"

"Sen bir gün aşık ol görürüm ben seni." Bana hep bunu derdi.

"Aşkım ben aşık olsam da kaptırmam kendimi."

"He he ondan." Bu kızı dövmek istiyordum. Çalan kapı ile yerimden kalktım. Azra ile odadan çıktık. Özlem teyze kapıda annem ile konuşuyordu biz gelince sustular. Hızla annemin yanına gidip sarıldım.

"Annem hadi eşyalarını al gidelim." Dedi. Odaya girip çantamı aldım.

"Yarın okulda görüşürüz." Dedim Azra'da okula gelmeme sinir olduğu için göz devirdi ve sarıldı.

"Senin şu okul sevdan... İki elin kanda da olsa gelcen!" Okul benim için kaçıştı belki dersler zordu ama sekiz saatimi arkadaşım ile evden uzakta geçirmek hep iyi gelmişti.

Azra ile vedalaşıp evden annem ile çıktık. Annem ile apartmandan çıkıp beş dakika boyunca yürüdük ardından bir apartmanın önünde durduk evlerimiz Azra ile yakındı. Babama uzaktı.

"Burası mı?"

"Evet kızım. Babana davada açtım tazminat ödemesi gerek." Dedi iç çekerek. Babamdan kolay kolay kurtulacağımızı sanmıyordum ama annemi üzmemek için bunu söylemedim. Merdiven ile üç kat çıktıktan sonra bir kapının önünde durduk. Annem kapıyı açınca şaşırdım. Annem bu iki günde eski evden bir kaç eşyayı getirmişti. Mesela buzdolabı, koltuk takımı, benim eşyalarım...

"Anne babama eşya bırakmamışsın." Dedim gülerek.

"Amaan o halleder." Dedi o da gülerek. 2+1 evdi kendi odama çekildim. Annemde yorgun olduğu için kendi odasına geçti tabi hala eksikleri vardı evin mesela halı ama zamanla hallolurdu. Odama girdikten sonra kendimi yatağa attım ve alarm kurdum. Sabah Azralarda çekindiğim bir fotoğrafı attım.

Defnee_vrl:

Defnee_vrl: Güzelleştim 🤌

                          
               Yorumlar kapatıldı

Son zamanlarda cilt bakımı yapmaya başlamıştım yüzümdeki sivilceler baya azalmıştı. Gelen mesaj ile tekrar uygulamaya girdim.

@Onur_cevik: Yorumları kapatmışsın ama çok güzelsin.

Bu çocuktan bıkmıştım.

@Defnee_vrl: Teşekkürler.

@Onur_cevik: Yarın akşam müsaitsen biraz eğlenmeye gidelim mi?

@Defne_vrl: Kusura bakmaa ama yarın müsait değilim.

@Onur_cevik: Azra falanda gelir be kızım azıcık eğlenelim.

@Defne_vrl: Tamam yarın bakarız.

Babamdan kurtuluşa biraz eğlenmek hakkımdı. İşler düzenlene kadar son eğlencem olacaktı. Hızla Azra'ya sordum o ise Cem ile anca geleceğini söyledi.

@Defne_vrl: Tamamdır ama Azra yanında bir arkadaşını getirecek yarın konum atarsın biz geliriz.

@Onur_cevik: Tamamdır güzellik.

Görüldü atıp çıktım. Bana böyle hitap etmesinden sıkılmıştım.

@Defne_vrl: Güzellik demezsen sevinirim hoşuma gitmiyor iyi akşamlar.

@Onur_cevik: Zor kızsın.

Normalde bana iltifat etmesine karışmam hoşuma da gider ama bunu söyleyen Onur olunca mide bulandırıcı hale geliyordu. Gözlerimi sıkıca kapattım ve uyku ile soyutlanmayı bekledim.

                                😽

Sabah uyanınca hızla üstümü giyindim okulu bu iki günde haddinden çok özlemiştim. Annemin yanına gittim o da iş için hazırlanmıştı masa da oturup kahvaltısını yapıyordu çok zor bir dönemden geçiyordu çökmüştü ama bunu bana yansıtmıyordu.

"Günaydın." Dedim anneme.

"Günaydın kızım geç kahvaltı yap öyle git boş karınla gitme." Masaya oturdum ve yeşil zeytinlerden yemeye başladım. Annem önüme harçlık koydu geri çevirecekken konuştu.

"Sus Defne al git okula." Benim zaten her ihtimale karşı babam yüzünden biriktirdiğim bir para vardı bu akşam ilk defa birazını harcayacaktım. Annemin parasına ihtiyacım yoktu zaten yeni düzen kurmuştuk.

Evden çıktım durağa gittim otobüse bindim, klişe şeyler. Okulun merdivenlerini çıkarken sırıtıyordum. Neden mi? Arslan hocanın dersi vardı. İlk ders onundu. Sınıftan girince Azra'nın benden önce geldiğini gördüm. Hızla yanına geçtim. Maalesef arkamızda Aleyna ve Merve adında bir kız vardı.

"Günaydın." Dedim Azra'ya Azra kafasını telefondan kaldırıp bana bakıp sıcacık gülümsedi.

"Günaydın." Dedi ve aklına bir şey gelmiş olmalı ki hızla bana döndü.

"Ya Defne hoca sözlü yapacakmış bugün bana bir kaç konu anlatsana." Dedi tam ben konuşacakken araya Merve girdi.

"Allah aşkına Azra kimden yardım istediğine dikkat et." Dedi elindeki aynaya bakarak rimel sürüyordu.

"Harbi Sen kaç almıştın? Sıfır." Dedi Aleyna ona katılarak. Siniri damarlarımda bile hissettim.

"Bunu kopya ile bir şeyler başarabilen kişiler mi söylüyor?" Dedim soğukkanlılıkla.

"İlgi alanı başka." Dedi Azra bana sırıtarak bahsettiği onların ilgi alanının erkekler olmasıydı. Bunu hepimiz anlamıştık. Normalde asla hemcinslerime bu şekilde davranmam. Ama sınırı aşmışlardı.

"Sen çok mu farklısın?" Dedi Merve Azra'ya Azra bir hışımla ayağa kalktı hızla kolunu tuttum onların attığı yeme hemen kanmıştı. O sırada sınıf sessizleşti. Arslan hoca ise kapıdan girdi. Üstünde kahverengi bir tişört vardı. Bu yapılı vücuduna hayranım.

"Azra uyma şunlara." Dedim ama nafile Azra kızın elindeki aynayı alıp alnına sertçe vurdu. Arkadaşım hep böyleydi.

"Aaa!" Diye bağırdı Merve o sırada Aleyna Azra'nın saçına yapıştı. Bende onları ayırmaya çalışırken aralarında hırpalanıyordum.

"Kızlar!" Diye bağırdı Arslan hoca. O sırada biri beni sertçe itti ve yere düştüm. Sikicem ama!

"Yeter be!" Dedim ve kalkıp Azra'yı yanıma çektim. Tekrar üzerimize atlayacaklarken Arslan hoca aramıza girip kapıyı gösterdi.

"Dördünüz hemen dışarı." Dedi gür sesle sinirden burnundan soluyordu. Dışarı çıkıp hocayı bekledik.

"Hangi orospu beni ittirdi." Dedim sinirle kalçamı kırmıştım!

"Bu ittirdi." Dedi Azra Merve'yi göstererek.

Tam üstüne yürürken Arslan hoca yanımıza geldi. Durumumuz şöyleydi. Merve'nin kaşı patlamıştı ve saçları tavus kuşu gibiydi. Azra'nın saçları da kabarmıştı ve biri tırnaklarını onun eline geçirmişti. Aleyna'nın ise yüzüne biri tokat atmış olmalıydı. Ben ise aralarında en temiziydim saçım bile bozulmamıştı.

"Kim başlattı bunu!" Dedi sinirle hızla söze atıldım.

"Hocam dürüst olmak gerekirse iki taraf birbirimize laf attık ilk darbe Azra'dan geldi sonra üçü birbirine girdi ben ayırmaya çalıştım." Dedim bana tek kaşını kaldırarak baktı.

"Yemin ederim!" Dedim Azra şaşırmamıştı çünkü bu tür durumlarda hatalı isem hatalıyım demesini bilen biriydim.

"Ama hocam Aleynalar ağır laflar söyledi yoksa biz onlara bulaşmadık." Dedim.

Aleyna konuşacakken hoca susturdu.

"Aleyna Merve ile revire git. Azra sınıfa gir." Dedi Aleynalar aşağı inerken ben de sınıfa girecektim.

"Sen dur Defne." Dedi. Azra sınıfa girmişti bir tek biz kalmıştık.

"Defne her şey anlattığın gibi mi?" Dedi.

"Hocam aşk olsun tabi ki doğru. Ben şiddet yanlısı değilim ayırmaya çalışıyordum." Dedim. Parmakları ile burun kemerini sıktı.

"Başın beladan çıkmaz mı senin?" Dedi.

"Bela bana geliyor." Dedim sırıtarak o da bana bakınca güldü. Gülüşü insanı kendinden geçirirdi.

"İyi misin?" Dedi kalçamın kırılması dışında iyiyim hocam.

"İyiyim ben hocam." Dedim başını salladı ve sınıfa girdik.

İlk ders kazasız belasız bitmişti. Aleynalar başka yere oturtulmuştu. Ders boyu kötü bakmışlardı. Bu okul hayatım boyunca ikinci büyük kavgamdı. Normalde hep sözle atışılırdı. Bunlar yüzünden bir gün disipline gitmekten korkuyordum.

İkinci derste Arslan hoca elinde kağıtlar ile girdi. Azra yanımdan kalktı ve hocanın yanına gidip sessizce bir şeyler söyledi tekrar yanıma geldi.

"Ne dedin?" Dedim.

"Telefonları saymasını söyledim." Aleynalar kopya çekmesin diye demişti öyle de olmuştu.

"İki telefon eksik!" Dedi Arslan hoca. Aleyna elini kaldırdı.

"Biz telefonlarımızı getirmedik hocam."

"Çocuk mu kandırıyorsunuz siz! Hemen buraya getirin." Onlara bir anda sinirlenmişti. Kavgadan dolayı olmalıydı.

"Neden onlara karşı böyle biliyor musun?" Dedi Azra fısıldayarak.

"Neden?"

"Salak kızlar seni yere yapıştırdı onlara sinirli!" Dedi sinirle.

Bir an ona, Arslan hocaya, döndüm. Gerçekten mümkün müydü? hayır imkansız! Ya değilse.

Kağıtlar dağıtılmıştı. 10 soruluk üniversite sınavına yakın sorulardı. Hepsini bitirip verdim. İlk veren ben olmuştum ve bu korkutmuştu. Arslan hoca kağıdı okudu ve sırıtarak bana baktı. Tüm herkes bitirince kağıtlar ile öğretmenler odasına gitti.

Neden sırıtmıştı?

"Hadi gel kahve alalım." Dedi Azra beraber aşağı indik ve kantinden kahveleri alıp boş bir masaya oturduk.

"Okul çıkışı bana geliyorsun deme?" Dedi anlamayan gözlerle ona baktım.

"Neden sana geleceğim?" Dedim.

"Hani akşam gideceğiz ya bende hazırlanıp gideriz." Dedi o sıra da hatırladım.

"Hee hayır ama benim ilk önce eve uğramam lazım." Okul çıkışı iş aramalıydım.

"Neden?"

"Annem gelmeden evi biraz düzenlemem gerek yorulmasını istemiyorum." Dedim. Yalan söylemiştim. anlayışla kafasını salladı. Kafamı çevirince camdan dışarıda Arslan hoca ve Şevval şıllığını görmeyi beklemiyordum. Şevval Arslan hoca ile yakın bir şekilde gülerken Arslan hoca ona ifadesiz bakıyordu. Arslan hoca ne söylediyse yüzü düştü ve topuklarını yere vura vura okulu terk etti. Adam gibi adam! Zilin çalması ile sınıfımıza çıktık.

                                🌞

Son derse girecektik. Şu an teneffüsteydik Azra ile dışarıda bankta hayatı sorguluyorduk.

"Bir gün ölcez be kızım çok hızlı geçiyor." Dedi dalgınca.

"Ne kadar yaşamışım değilde güzel yaşamış mıyım? Demek lazım. Şahsen ben yaşlanınca ve eskiye bakınca hiç bir pişmanlık görmek istemiyorum." Dedim bizi bölen yanımıza gelen Onur oldu.

"Lan senin başka arkadaşın mı yok habire bize geliyorsun?" Dedi Azra.

"Defne için geliyorum senin için değil cadı." Dedi ve bana baktı.

"Defne akşam geliyorsun değil mi?" Dedi.

"Bir daha Azra ile o şekilde konuşma." Dedim Azra'yı aşağılıyamazdı. Hele de benim yanımda!

"Haklısın kusura bakma." Dedi.

"Evet gelicez." Dedim ortamdaki yarattığım gergin havayı bozmak için sırıtmıştım.

"Tamam ben konumu atacağım zaten. Sabırsızlıkla bekliyorum." Dedi ve göz kırparak gitti. Bu sırada Arslan hoca bizi öğretmenler odasının balkonundan izliyordu. Benim ona bakmam ile hızla içeri girdi. Onun yanlış anlamasından endişe ediyordum. Önceden ona karşı soğuktum görse bile bir şey diyemezdi. Ama şu an onunla yakındım. Bu iki kişiyi idare etmek gibi olurdu. Ben onu bir kadınla böyle görsem rahatsız olurdum. O halde o da olmuştu. Onur'dan nefret ediyorum!

Son derse girmiştik ve bitmişti. Otobüsü beklerken Onur'dan konum geldi. Acaba Arslan hocayı çağırsam mı? Onur beni davet etmişti. Ama onu çağırsam sıkıntı olmazdı. Gelen otobüse bindim hızla bir teyzenin yanına oturdum ve Arslan hoca'ya yazdım.

Defne: Hocammm nasılsınızz?

Kaslı adam: İyi.

Evet onu bu şekilde kaydetmiştim ama bu sefer telefonumu almamalı yoksa ciddi anlamda biterim.

Defne: Bende iyiyim sorduğunuz için teşekkürler.

Kaslı adam: Sormamıştım.

Defne:

Kaslı adam: Sen bu cilveleri başkasına yap küçük hanım.

Onur'u kast ediyordu.

Defne: Ben size hiç yanınızda ki kim diye soruyor muyum?

Kaslı adam: Sor.

Defne: Hikayenizdeki kadını sormadım mesela.

Defne: Ama onun Esma olduğunu biliyorum.

Kaslı adam: Esma kim?

Defne: Babam hocam.

Kaslı adam: Defneciğim iyi misin Esma kim?

Defne: Hani vardı ya yeğeniniz. Yaşlanıyorsunuz.

Kaslı adam:

Defne: Bir dakika ne? İlk olarak bunu nereden buldunuz? VE BANA BEYİNSİZ Mİ DEDİNİZ?

Kaslı adam: Zaten yoktu senin sevdiğini anlayınca ben de bir iki tane telefona ekledim. Sohbet senin için daha eğlenceli olur.

Defne: Tamam bana beyinsiz demenizi unuttum.

Defne:

Kaslı adam: Ve o Esma değil Esra bence sende B12 var. Yaşlanıyor musun bu yaşında?

Adamla yaşlı diye dalga geçmiştim asıl salak benmişim!

Defne: İsim hafızamın kötü olması benim suçum değil.

Kaslı adam: Sen bana neden yazmıştın?

Defne: Akşam Azra cem falan takılacağız siz de gelsenize. Lütfen.

Kaslı adam: Bir kaç işim var bitirip gelirim konum at sen.

Defne: *Konum*

Defne: Bekliyorum.

Sohbetten çıktım çoktan gelmiştim. Otobüsten indim. Dün bir kafe ile konuşmuştum. Tatlı bir yerdi. Beş dakika yürüyüş sonrası kafenin önüne geldim tatlı bir kadın ve oğlu buranın sahibiydi. İşlek bir yerdeydi.

"İyi günler dün konuşmuştuk." Dedim. Kadına bakarak.

"Ah tatlım hoş geldin geç otur." Masalardan birine oturdum okuldan çıkınca buraya gelecektim. Pazar günü tek boştu. Okuldan 16.00 da çıkıyordum burada 17.00-22.00 a kadar çalışacaktım. Annem gece yarısı evde oluyordu bazı günler erken çıkabilirdim. Ve para da yetecek kadardı kadın ile anlaştık ve kafeden çıktım. Yarın başlayacaktım. Tekrar otobüse binmem gerekiyordu.

Kendime not:

Fazla zengin ol şu zıkkımı çekme!

Durağa ulaşınca telefonum çaldı arayan kişi bilinmeyen numaraydı hızla yanıtladım.

"Alo?"

"Defne abicim."

Duyduğum ses ile beynimden vurulmuşa döndüm. Onun sesi beni mutlu ederken aynı zamanda geçmişin acı gerçeklerini hatırlatıyordu.

BÖLÜM SONU

EVET BEĞENDİNİZ Mİİ

BEĞENDİNUZ DİMİİİ

SATIR ARASI YORUM YAPIN KURBAN OLUYUM YA

Sizce Defneyi arayan kim?

Kurguda en nefret ettiğiniz karakter kim?

Cevaplayın arkadaşlar! 🙂

BUR DAHAKİ BÖLÜME KADAR ÖPÜYORUMMMM. UMARIM HER ŞEY SİZİN İÇİN YOLUNDADIR (DUA EDİYORUM BUNUN İÇİN)

BAYYYYY BAYYYY

💞💞💞💞💞🔥🔥🔥🔥💞💞💞💞

Continue Reading

You'll Also Like

2.8K 152 5
Kısa süre sonra bu ilgi, büyülenmeye ve ardından Rindou'nun tam olarak adını koyamadığı bir duyguya dönüştü, ama bu onun ruh hali değişimlerini hisse...
13.4K 577 23
Alya Güçlüsoy'un babası bir mafyaydı. Daha da kötüsü annesini bir çatışmada kaybetmişti ve bu kez çıkan çatışmada birisi başına büyük bela olacaktı...
2.5M 80.7K 59
İtalyan bir mafya... Başka açıklamaya gerek var mı? Ters köşelere doyamayacağınız. Her an şaşırarak sürükleneceğiniz bir kitap hayal edin.. Sonra oku...
9.2K 598 17
"Bir vampire aşık olmak ne kadar ezikçe düşünebiliyor musunuz? Özellikle hayatınızı mahveden bir vampire..." -Jennie Kim