37'yi okuyup okumadığınızı
mutlaka kontrol edin 🌟
•••
Taehyung:
Ya jungkook
Balım
Kızgın mısın bana
LÜTFEN HEMEN MESAJLARIMA BAK
yoksa ağlarım
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Kızgın değilim
Taehyung:
Niye hemen kalkıp gittin o zaman
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Dedim ya
Laboratuvarda işim var
Taehyung:
Bi tanem
Trip mi atmaya çalışıyorsun sen bi de
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Hayır
Gerek mi var buna
Alt tarafı sevgilimin eski şeyiyle tanıştım
Neden trip atayım ki
Taehyung:
Eski neyim
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Yatak arkadaşın
Sevgili değildiniz değil mi
Taehyung:
Değildik ya of
Dedim ya
Kızgınlıklarımı geçirdiğim arkadaşımdı sadece
Bunu biliyordun zaten neden bu kadar sinirlendin ki
Bir de çocuk yanında sevgilisi ile geldi
Daha da ayıp oldu
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Biliyordum
Şu anda sevgili olduğu kızdan hoşlanmaya başladığı için aranızdakileri bitirdiğinizi de biliyorum
Ama yine de
Sinir oldum işte
Kurdum onun kurdunu tanıdığını fark ettiği anda delirdi
Taehyung:
Haklısın evet
Kıskanmana lafım yok asla
Ama dediğimiz gibi
Eski
Geçmişimde kaldı yani
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Yatak arkadaşınla normal arkadaş kalıp
Birbirinizi dışarıda görünce selam verip
Bir de üstüne sevgililerinizi tanıştırdınız
Bilmiyorum fazla mı dar düşünüyorum ama
Bana normal gelmiyor
Geçen gün laf atıyordun
Ben batılı değilim senin gibi
Bizim töremiz buna izin vermez falan
Törenin buna da izin vermemesi lazım
Taehyung:
Of dlxldmdmdsömsmd
Şakaydı o ya
Ama sorun değil
Seni cidden anlıyorum
Ben de çok kıskanırdım böyle bir geçmişin olsa
Zaten mingyu ile pek rast gelmiyoruz
Mühendisler genelde yoğun oluyor
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Senin bu sayısalcı fetişin hakkında
konuşmamız gerekiyor
Benden sırf sayısalcıyım diye mi
etkilendin acaba
Taehyung:
YA YOK ÖYLE BİR FETİŞİM YA
çocuğun mühendislik öğrencisi olması
sadece tesadüf
Senden de çok yakışıklı ve zeki olduğun için bir de havalı mizacından dolayı etkilendim
sonra seni tanıyıp ne kadar mükemmel biri olduğunu görünce de aşık oldum
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Aynen
Kesin öyledir
Güzel sanatlar fakültesi ile mühendislik fakültesi birbirlerine uzak neyse ki
Taehyung:
MCXKLXŞDĞEEŞRKDMDNXN
Of jungkook
Yicem seni alfam ya
Çok tatlısın
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Tatlı falan değilim
Bir süre birbirimizi yemezsek çok sevinirim
Taehyung:
Çok tatlısın 😞
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Benim çevremde böyle kişiler olmuyor
Ve herkese karşı soğuğum
Bu yüzden beni kıskanmana sebep olacak şeyler pek yaşanmıyor
Ama senin etrafında hep insan var
Bu yüzden ister istemez sürekli kıskanıyorum
Taehyung:
Biliyorum ve seni anlıyorum jungkook
Hiç kıskançlık yaşamadığımı sanıyorsun ama
Benim de seni çok kıskandığım zamanlar var
Evet sosyal biri değilsin
Bu yüzden çevrende çok az kişi var
Ama biri dahil olduğunda da senden etkilenmemesi imkansız oluyor
Çünkü mükemmel birisin
Her seferinde
Seni sadece kendime saklayasım geliyor
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Sen bir de bana sor |
Taehyung:
Miku'yu zamanında ne kadar çok kıskandığımı bilmiyorsun mesela
Ben kalkülüs'ü sırf onun yüzünden almaya başladım biliyor musun
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Nasıl
Taehyung:
Yani
Kendimi çok yetersiz hissediyordum o zaman
Sana olan hislerimden dolayı
Ve mikuyu çok kıskanıyordum
Zeki bir fizikçi ve seninle
ilgi alanları ortak falan
Bu yüzden kalkülüs almaya başladım
Belki seni etkilemeyi başarırım diye
Ama onda da başkasından yardım almak zorunda kaldım 😞
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Etkilemeyi başardın |
Ama kalkülüs olmadan |
Temelin olmadan sadece birinin yardımıyla çalıştığın dersten BB ile geçtin Taehyung
Ve bu ders kalkülüs
İnan bana boş bir şey değil
Ama buna ihtiyacın yoktu ki
Ben zaten
Taehyung:
O zamanlar bana vurulmaya başlamıştın dimi :)
Jooya hyungu kıskanıyordun
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Anma şunun adını
Taehyung:
mdmdmxmxmxmxmx
Aşkım
Biz birbirimize aidiz zaten
Başka isimleri düşünmeye gerek yok
Sayende dünyanın en değerli insanı gibi hissediyorum
Senin sevgin varken kimse bana yetersiz hissettiremez
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Yanıma gelsene
Taehyung:
Labda mısın hala
Nasıl telefona giriyorsun bu arada
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Senin için ne olur ne olmaz diye
Önlüğümün cebinde tutuyordum
Taehyung:
İnanmıyorum jungkook 🥹
Benim için kural mı çiğnemeye başladın sen
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Yanıma gel
Bir kuralı daha çiğneyelim
Taehyung:
Nasıl |
Yoksa tahmin ettiğim şey mi |
Ne yapacağız ki
ultra aşk veren mükemmel alfam:
Kristallerini bugün yapabiliriz
Taehyung:
He
Kristal
Salak gibi şey sandım ya 😭 |
Gelim o zaman hemen balım
Beraber kristal yapıp
Kural çiğneyelim ✊🏻
•••
"Mavi olanlar çok güzel olur, safir gibi dururlar ve zümrüt ile yakut için de kırmızı ve yeşil yaparız."
"Nasıl istersen, güzelim." diyip omegasının beline sarılan ve yanağına bir öpücük konduran alfa ile Taehyung olduğu yerde donakaldı.
"Ne?"
Bu tepkiye anlam veremeyen Jungkook omegası için yaptığı karışımdan kafasını kaldırdı ve şok olmuş yüz ifadesiyle kendine bakan gence bakıp kaşlarını kaldırdı.
"Bana ilk defa 'omegam' dışında bir hitap kullanıyorsun."
"Yani?"
"Yani mi?! Ben aylardır telefonunda 'Taehyung' diye kayıtlıyım! Aniden belimden sarılıp bana 'güzelim' dersen cesedim çıkar manyak herif!"
Taehyung'un çığırmalarını anlayamayan Jungkook, "Bu çocuk cidden kalbime zarar vermek için gelmiş," diye mırıldanan omegasının komik hallerine gülüp kristal beherlerini köşeye aldı.
"Bunların birkaç saat beklemesi gerekiyor."
Alfa onları bırakıp omegasına doğru yaklaşınca mırıldanmayı bırakan Taehyung da hiç oyalanmadan alfasına yaklaştı ve beyaz laboratuvar önlüğünün yakasından tutup "Beklerken sıkılmayalım madem." dedikten sonra hiç beklemeden Jungkook'un dudaklarına yapıştı.
Omeganın sıcak ve yumuşak dudaklarının hissiyle içi alevlenen alfa, onu sıkıca sarıp kendine daha çok çekti ve yavaşça geri çekilip sırıttı.
"Ne bu sabırsızlık?"
"Bu aralar hiç rahat durmuyorsun." diye cevap verdi omega heyecanlı sesiyle.
"Seni sürekli öpesim geliyor."
Duyduğu cevapla sırıtışı daha da genişleyen Jungkook eğilip az önce yarım bıraktığı öpüşmenin devamını getirdi. Kollarını boynuna saran omeganın belindeki tutuşunu gevşetmeden onu arkaya doğru itti ve kalçalarını masaya yaslamasını sağladı.
Çarpmanin etkisiyle devrilen içi boş erlenmayerler o an ikisinin de ilgi alanına girmekten çok uzaktı, Jungkook o an Taehyung'un radyoaktif bir elementten farkı olmadığını düşündü. Küçük temaslaryla bile ortaya eşi benzeri görülmemiş bir enerji çıkarıyordu. Tehlikeliydi.
Şu an göğüs kafesini kırıp onun avuçlarına varmak isteyen kalbi bunu kanıtlar nitelikteydi ve hiç şüphesiz onda eşi benzeri görülmemiş bir mutasyon yaratmıştı. "Mantığın ve bilimin kölesi" Jeon Jungkook bu laboratuvarı onunla mahvetmek istiyordu, Taehyung'un elleri şehvetle saçlarına asılıp üzerindeki önlüğü daha fazla alan için dudaklarından kopmadan çekiştirirken sahip olduğu tüm etik değerleri unutmuş, yalnız Taehyung ve ona dair her şey doldurmuştu kafasını.
İnsan tarafları ve kurtları büyük bir savaş içindeydi. Feromonlarını salmaları için pençelerini geçirdiklerini hissediyorlardı adeta. Alfa ve omeganın birbirine kavuşmak için verdikleri bu büyük savaş, ortamı harlamaktan başka bir işe yaramayordu. Taehyung sonunda Jungkook'un önlüğünü çıkarıp kollarına çizikler bıraktığında nefes nefese geri çekilmiş ve ciğerlerinin oksijene kavuşmasına izin vermişlerdi.
O an alfa dudaklarındaki yanmayı hisseti, canını acıtmıyordu ancak her zamanki gibi uzun bir öpüşmenin hediyesi olan karıncalanma değildi bu. Anın mayhoşluğuyla güzeline baktığında çok sevdiği gülüşünün kulaklarına gelişiyle istemsizce o da tebessüm etmeye başlamıştı. O an mutlu olmasını sağlayan en önemli şey Taehyung'un keyifli olduğunu bilmekti.
"Beğenmedin mi yeni parlatıcımı balım? Mentollü."
Alfanın şişmiş dudakları ve dağınık öpücüğün hediyesi çenesine kadar gelmiş parlatıcısı, kollarındaki kırmızı tırnak izleriyle uyum sağlıyordu. İz birakmaya dair duyduğu merakın suçunu rahatlıkla kurduna atabilirdi ancak onu şu an fütursuzca kendileştirmeye çalışan yalnızca oydu, Jungkook'un her zerresine karşı evren gibi sürekli büyüyen bir çekim duyuyordu. Bir gün bu onu yok edecekti biliyordu ama onun uğrunda ölmek dahi en güzel şey oluveriyordu.
"Seni evren kadar çok seviyorum, alfam."
Astrofizikçi olan o olmayabilirdi ancak tüm gezegenlerden, yıldızlardan, kara deliklerden ve Jungkook'un ona isim koymasi için bekleyen diğer cisimlerden bir bakışına sonsuz metaforlar çıkartabilirdi.
Alfa duydugu lafın güzelliğiyle ne diyeceğini bilemeyip belinden tutup dudaklarına yaklaştığında Taehyung ufak bir el hareketiyle onu durdurmuş biraz ötedeki çantasına uzanıp mentollü parlatıcısını bir güzel dudaklarına yedirmişti. Bu sırada Jungkook romantizm ve şehveti parmak uçlarında dahi hissediyordu. Aşkla ilgili okuduğu kitaplarda bir gün her şeyin alışılagelmiş olacağı, bunun için çiftlerin bazı çıkarlara dayalı ilişki kurması gerektiği yazıyordu, hayatı boyunca duyduğu en büyük saçmalık buydu. Taehyung'u uzaktan gördüğünde dahi ona gelmek isteyen ruhuna, bedenine hâkim olamazken yazdıklarına komik dahi diyemezdi.
Taehyung arsız arsız dudaklarını büküp alttan sahte bakışlar atarken karşısındaki adamı ne kadar zorladığından fazlasıyla haberdardı ve bundan büyük bir haz duyuyordu. Jungkook'un yalnız onu arzuladığını ve arzulayacağını bilmek içindeki övgüye alışmış şımarık çocuğun istediği tek şeydi.
"Ben bu öpücüğün hayalini çok kurdum alfa, fark etmemene üzüldüm. Şimdi farkında olarak öp beni."
Alaylı bir tavırla "Laboratuvar raporu da yazayım istersen?" dediğinde "Neden olmasın? 'Formula Of Love' diye de başlık atarız rapora?" diye yanıt vermişti.
Taehyung bilmiyordu ama Jungkook her yerde onu görüyor, kainatı güzel kalbiyle eşleştiriyordu. Yazdığı her formül artık bir şeylere sahipti. Anne ve babasının eksik kalan projesinde dahi Taehyung'u görmek iyi hissettiriyordu.
Aniden öylece kapıldığını tekrar anlamış, neye güldüğünü sormasına izin vermeden son kalan sabrıyla onu masaya oturttuğunda parlatıcıyla yapışan dudakları, ağızlarına yayılan çilekli nane tadı, alfanın omegasının ağzına soktuğu diliyle her bir köşesini yeniden keşfetmesi, üniversiteye hazırlanırkenki koşuşturmadan kalan birkaç yaranın üzerinde özellikle durması, çenelerine kadar yakan mentolün yakan hissi, Taehyung'un Jungkook'un saçlarını okşarken alfanın hızlanmasını istediğinde hafifçe çekmesi ve bir anda boynunda hissettiği güzel elleri...
Jungkook büyük bir hassasiyetle parmaklarını Taehyung'un nefessiz kalmasına asla izin vermeyecek kadar gevşek tutarken bir yandan da orada olduğunu hissetsin istiyordu. Diğer eli tişörtünün altından göğüs ucunu bulmuşken örtülü dudaklarına rağmen inlemesi boğukça duyuldu. Şu an her şey bitmişti durmak devam etmekten daha zordu, hafifçe yayılmaya başlayan feromonları ve yavaşça kasıklarında hissettikleri kasılmalar bunu kanıtlar nitelikteydi.
"İşte Bay Jeon, Jungkook muhtemelen buradadır."
Aniden laboratuvarın kapısı açıldığında ve Jungkook'un babası ile Harin içeri girdiğinde darmadağın haldeki çiftin toparlanmaya vakti olmamıştı. Tek bir saniyede bile olsa gördüğü kare yüzünden kendinden geçen Harin bayılmamak için tutunmaya çalışırken Jungkook hızla geri çekilmiş dengesini kaybeden Taehyung'un sandalyenin üzerine düşmesine sebep olmuştu.
Poposunun çarpmasıyla hafifçe inleyen Taehyung, alfasının babasının karşısındaki telaşlı haline bakıp gülmemek için kafasını çevirdi.
"Ne oluyor burada?"
"Baba? Okula geleceğini bilmiyordum, keşke haber verseydin."
Üstünü başını ve saçını düzeltmeye çalışsa da o an bu çabanın pek anlamı yoktu.
"Laboratuvarda neden önlüksüz duruyorsun Jungkook?"
"Az önce üzerimdeydi baba."
Bunun üstüne Harin "Ay Taehyung çıkartmış önlüğü!" diyip keyifle kahkaha atsa da beta adamın sert bakışlarına maruz kaldığı anda ağzını kapamıştı.
"Laboratuvara başka öğrencileri sokamayacağını biliyorsun değil mi Jungkook?"
Gözlerini kaçırıp ayaklarına bakan alfa sanki yaramazlık yapan ve ebeveynleri tarafından azar yiyen küçük bir çocukmuş gibi babasının sorularına hızla yanıt veriyordu.
"Taehyung'un projesi için kristal yapıyorduk baba."
"Hmm... peki söyler misin nasıl oldu da kristal yaparken, feromon salgılamanın yasak olduğu laboratuvarda fazlasıyla feromon salgılatacak şeyler yapmaya başladınız?"
"Kristallerin... biraz beklemesi gerekiyordu. Biz de beklerken... oyalanalım dedik."
Onaylamadığı bakışlarıyla başını iki yana sallayan adam göğsünde kavuşturduğu kollarını indirip azarlayan ses tonuyla konuşmaya devam etti.
"İş etiğinin bizim için ne kadar önemli olduğunu biliyorsun Jungkook, kuralları çiğnemenin nasıl tehlikelere yol açabileceğini de. Düş önüme."
Arkasına dönüp kapıya ilerleyen adamı takip eden alfa babasının arkasından seslendi.
"Nereye gidiyoruz?"
"Kimya departmanı müdürlüğüne. Oğlum da olsan böyle bir davranışı affetmem, cezanı çekeceksin."
Onlar ilerlerken endişeyle ayaklanan Taehyung hala sırıtan Harin'in yanına geldi.
"Harin, çok ağır bir ceza verirler mi?"
"Merak etme, Jungkook örnek öğrencilerden ve asistanlar tarafından bile seviliyor. Babası sicilinin kirlenmesine izin vermez zaten en fazla bir uyarı cezası alır.
İçi rahatlayan omega eşyalarını alıp kapıda bekleyen kızın yanına geldiğinde alaylı sırıtış daha da genişledi.
"Önce bir lavaboya gidelim istersen. Biraz toparlanmak isteyebilirsinı."
•••
basılma sahnesinde bay jeon ile Jungkook'un konuşmasını hayal ederek yazdım çok komikti


öpüşme sahnesini başlatıp gerisini çağlam'a bıraktım bu yüzden yazdığı için ona teşekkür ediyorum <3 | abenddichter
Ve kızlar MUCİZE geri geldi, okuyabilirsiniz!