Ayyıldızın Kaderi

Von sevilay2345679

84.7K 4.9K 3.2K

"Her insan kendi kaderini yazar kim bilirdi ki aynı kaderi yaşayacaklarını" Mehr

1.bölüm
2. bölüm
3.bölüm
4.Bölüm
5.Bölüm
6.Bölüm
7.Bölüm
8.Bölüm
9.Bölüm
10.Bölüm
AÇIKLAMA
11.Bölüm
12.Bölüm
13.Bölüm
14.Bölüm
15.Bölüm
16.Bölüm
18.Bölüm
Ayşegülün küçüklüğü
19.Bölüm
20.Bölüm
21.Bölüm
Açıklama
22.Bölüm
23.Bölüm
24.Bölüm
Karakterler Tanıtımı
Karakterler Tanıtımı 2
Açıklama

17.Bölüm

2.1K 160 111
Von sevilay2345679


"Darmadağın bir kalp bıraktın ardında, inanmadın, dinlemedin, sevmedin en önemlisi de güvenmedin."

AYŞEGÜL'DEN:

Turanın yanında oturuyordum. Yanıma yaren geldi. Yaklaştı. Korkuyordu benden. Hissetmiştim. Birden en sıcak gülümsememi sundum. Korkmasın. Kırılmasın diye. Kalp kıranın yuvası olmaz demişti dedem. Çokta haklıydı. Yaren yaklaştı. Bacağıma elini koydu. Galiba bacağıma oturmak istiyordu. Bende en narin sesimle dedim ki;

Ayşegül: Merhaba ben Ayşegül. Sana dokunabilirmiyim istersen.

Yaren bana baktı. O dokunma dese dokunmayacaktım. Yaren dedi ki;

Yaren: Dokunma desem dokunmayacak mısın ki.

Birden gülümsedim. Ellerimi geri çektim ve dedim ki;

Ayşegül: Dokunamayacağım. Söz.

Yaren gülümsedi. Herkesin gözü bizdeydi. Yaren bana baktı. Sonra dedi ki;

Yaren: Ben sana dokunsam bile mi?

Güldüm. Bana dokunması benim için sorun değildi. Hiçte olmamıştı. Çocuktu. Hemde kız çocuğuydu. Ve dedim ki;

Ayşegül: Bana istediğin zaman dokunabilirsin. Sarılabilirsin. İstersen uzakta durabilirsin.

Yaren gülümsedi. Elimi tuttu. Ben birşey yapmadım. O isterse yapardım. Yaren dedi ki;

Yaren: Bana dokunabilirsin gül abla. Ben seni çok sevdim.

Bende elini tutup, bacağıma oturttum. Cihangire baktım. Gözleri parlıyordu. Bakışa içim erimesi desem yalan olur. Yarene döndüm. Ve dedim ki;

Ayşegül: Biliyormusun bende çocukları çok severim. Heleki kız çocukları bende yeri ayrıdır.

Gülümsedik. Bir elini boynuma sardı. Sarılmaya çalışıyordu. Bende sarıldım. Yeşim abla konuştu;

Yeşim abla: Ben mutfaktayım.

Dedi. Kardelen de peşinden gitti. Timle biz kalmıştık. Birde o çian. Kız cihangirden gözünü ayırmıyor. Ben o gözünü şimdi çıkartcam. Cihangir dönüp bakmadı. Ay şimdi şu adam gibi kocan olacak yani. Yarene baktım o da bana baktı. Gülümsedim. Ve dedim ki;

Ayşegül: Senin bu dayın varya bir gıcık, bir uyuz görmen lazım.

Güldük. Sonra bana baktı ve dedi ki;

Yaren: Dayım mı gıcık?

Ayşegül: Hem de nasıl, birde kaynana dırdırı var bunda.

Güldük.

Yaren: Dayım ve kaynanalık, cidden komik olurmuş.

Birden kucağımdan indi. Cihangirin kucağına oturdu. Satıldık püüü. Yine mi keder. Birden yaren konuştu;

Yaren: Dayı.

Cihangir gülümsedi.

Cihangir: Efendim güzelim.

Yaren de güldü. Ve dedi ki;

Yaren: Dayı sen gıcık mısın?

Bana bir bakış attı. Nevrim döndü açıkcası. Ama sonra yarene baktı ve dedi ki;

Cihangir: Yok güzelim.

Yaren: Peki dayı uyuz musun?

Bana öyle mi bakışı attı. Sattın beni yaren. Siktir boku yedik ya. Şimdi hazırmıyız dırdıra
Değiliz. Sonra cihangir konuştu;

Cihangir: Yok değilim yiğenim.

Yaren: Peki dayı kaynanamısın?

Şimdi sıçtık.  Yerin dibine mi gireyim. Sonra cihangir sinirlice baktı ve dedi ki;

Cihangir: Şaka yapmış sana gül ablan. Kaynana değilim ben güzelim.

Yo valla çok ta iyi kaynana olur senden. Bana bir bakış attı. Sonra görüşecez bakışı. Aman çokta umrumda. Bende tabi canım bakışı attım. Yaren ise gülüyordu. Sattın kız beni. Hemde bir uyuza. Bunları görecekmiydim ben. Yaren dedi ki;

Yaren: Tamam dayıcım.

Deyip  sarıldı. Cihangir'de sarıldı. Bana hala bakışlar atıyordu. İçimden şarkı mırıldandım;

Bakışı ile dağı devirir.

Elalemi dize getirir.

Bütün herkes onu konuşur.

Öyle zannetsin.

Yeşim abla ve kardelen içeriye geldi. Herkes içerde oturuyordu. Benimde çay içesim geldi. Ve dedim ki;

Ayşegül: Ben bir çay koyayım.

Cırtlak sesli kız konuştu. Adı selin miydi neyse banane.

Selin: Ben koyarım siz zahmet etmeyin.

Lan ben çayımı kendim koyarım. Sana mı kaldı. Yalak seni. Cihangir'de dönüp baksa yani. Hayır bakmıyorda. Bende dedim ki;

Ayşegül: Ben koyarım, gerek yok.

Kız sinirle oturdu. Haspam. Yüzündeki makyajı silde, yüzün gözüksün. Ay banane ya. Cihangir'de kalktı ve dedi ki;

Cihangir: Ben de lavobaya gidiyorum.

Kesin lavaboya gidiyor. Asla peşimden gelmiyor. Aman gelsin. Bu kızla durmasın da. Ne yaparsa yapsın. Kız bana kötü bakışlar atıyordu. Koltuktan kalktım. Mutfağa girdim. Çaydanlığa su doldurdum. Ocağa koydum. Beklemeye başladığımda, arkamda nefes hisetmem bir oldu. Arkamı döndüğümde, Cihangir'in cüssesi ile bir bakıştım. Kafamı kaldırdığımda, kehribar gözler bana sinirlice bakıyordu. Ve Cihangir konuştu;

Cihangir: Ben senle napcam ya. Yarene niye böyle şeyler söylüyorsun.

Bilmezlikten gelerek dedim ki;

Ayşegül: Ne söyledim ki. Hem benden şikayetciysen peşimden ne diye geliyorsun ula.

Yaklaştı ve nefesini yüzüme üfledi. Kollarını tezgaha sabitledi. Kaçmayayım diye. Kaçan da yok ki. Kendimi tezgaha yasladım. Rahat bir tavırda durdum. Bana baktı. Sanki tüm yüzümü ezberliyordu. Ve konuşmaya devam etti.

Cihangir: Uyuz muyum ben kızım.

Gülümsedim.

Ayşegül: Değilmisin?

Sinir oluyordu. Şuan ama benim hoşuma gidiyordu.

Cihangir: Kaynana ne kızım ya.

Kahkaha atmamak için dudaklarımı dişledim. Ama karşımda ki Cihangir'i unutmuştum. Yutkundu. Adem elması kalktı, indi. Gözü dudaklarıma kaydı. Bu sefer ben konuştum.

Ayşegül: Kaynanasın sen ya.

Birden gamzelerini gösterdi. Bana yaklaştı. Nefesini boynuma üfledi.Ve dediki;

Cihangir: Değilim. Senden şikayetci olanı ben varya.

Gülümsedim.

Ayşegül: Sen varya.

Yine sinirlendi. Ben ise gülüyordum.

Cihangir: Hayır kızamıyorum da sana.

Ayşegül: Kızarmıyorsun bana.

Cihangir: Evet kızamıyorum. Bu arada kıskançken ayrı güzel oluyorsun.

Şokla baktım. Evet kıskanmıştım. Ama belli etmemeye çalışıyordum. Ama belli etmiştim. Siktir ya. Bilmezlikten geldim ve dedim ki;

Ayşegül: Ben mi kıskanmışım. Ne alaka.

Bu sefer cihangir güldü. Şuan ben sinir oluyordum.

Cihangir: Sen kıskandın tabi. Kıza bir bakış attın. Öldüreceksin zannettim.

Sinirlendim.

Ayşegül: Hem sanane kızdan, çok mu ilgilendiyor seni. Bakış benim değil mi. İster kötü bakarım, ister iyi.

Sesli bir şekilde güldü. İyice yaklaştı ve dedi ki;

Cihangir: Kız beni gram ilgilendirmiyor, şuan burda beni  ilgilendiren beni kıskanman, ben cevabımı aldım zaten.

Ayşegül: Ne cevabı, hem kız seni ilgilendirirse napabilirim, benim sorunum mu.

Cihangir: Kıskandın kızım işte beni, utanma.

Ayşegül: Ben mi utanıyorum.

Cihangir: Tamam utanmıyorsun ama kıskandın.

Yaklaştım ve sinirlice konuştum;

Ayşegül: Kıskanmadım.

Cihangir: kıskandın.

Ayşegül: Kıskanmadım.

Cihangir: kıskanmadın.

Ayşegül: Kıskandım.

Lan şimdi boku yedik. İnat ettik. Sonumuz yine aynı. Ah şu inadım. Gülümseyerek geri çekildi. Gram utanmadım. Bana baktı ve dedi ki;

Cihangir: İşte şimdi cevabımı net bir şekilde aldım.

Ayşegül: Uğraşma benimle ya.

Cihangir: Çok hoşuma gidiyorsun.

Ayşegül: Kim hoşuna gidiyor?

Cihangir: Sen hoşuma gidiyorsun.

Çaydanlık kaynadı. Hemen altını söndürdüm. Cihangire döndüm ve dedim ki;

Ayşegül: Çay nerde?

Cihangir: Şurda, ben vereyim.

Çayın kutusunu aldı. Bana verdi. Ay uzun boylum. Elinden aldım. Çayı demledim. Altına su koydum. Beklemeye başladım. Cihangirde içeriye gitmişti. Atış benle sonra git. Oh dünya sana güzel yüzbaşı. İçeriye cırtlak sesli kız girdi. Bana küçümser gibi baktı. Bu bakışı biliyordum. O adam gibi iğrenç birşeymişim gibi bakıyordu. Bu bakışı en iyi ben bilirdim. Bana bakarak, gıcık gıcık konuşmaya başladı;

Selin: Cihangir sana nasıl baktı, birde ben varken.

Güldüm.

Ayşegül: Boya küpünden gerçeği görememiş ki, sana baksın.

Kız sinirlendi. Ben hala gülüyordum.

Selin: Ne yaptın da sana baktı.

Ayşegül: Birşey yapmadım, hem bana bakarsa bundan sanane.

Selin: Yoksa göt mü kıvırdın.

Sinirlenmeye başladım. Bana ne ima ediyordu.

Ayşegül: Senin gibi ailesine yalaklık yapmadım. Sevdiğim biri bana bakmazken, peşinden koşmadım.

Selin de sinirlendi.

Selin: Sürtük müsün sen yoksa, altında mı yattın, doğru söyle. Kaç kişiyle yattın.

Ne diyordu bu. Ne diyordu. Bana ne dedi o.

Ayşegül: Kızım bunları dediğine göre sen yapmışsın. Bana sürtük derken kendine bir bak yelloz. Yoksa elimden senin o sevdiğin cihangir bile alamaz. Yemin ediyorum ki burada boğar atarım seni.

Yelloz yine beni küçümsediSürtüğe bak.Türk askeriyim ben Türk askeri.

Selin: Kimse sana inanmaz ki. Beni dövsen, ben birşey yapmadım beni dövdü desem sana değil bana inanırlar. Sen geleli kaç gün oldu. Söylesene bana.

İnanmazlarmıydı. Bana bunu yaparlar mıydı. Haklıydı. Geleli kaç gün olmuştu. Bana güvenirlermiydi. Kız tekrardan konuştu;

Selin: Haklıyım demi sürtük.

İşte bu son raddeydi. Kızın saçına yapıştım. Yüzüne yumruk geçirdim. Kardelen içeriye girdi. Bizi ayırmaya çalışıyordu. Yada beni ayırıyordu. Kızın acı çığlıkları odayı dolduruyordu. Kız bana karşılık bile veremiyordu. Birden kardelen bağırdı;

Kardelen: Cihangir koş ablacım.

Öyle bir bağırdı ki. Kulağım çınladı. Kızın hala saçları elimdeydi. Yellozun saçları bile sahteydi. Bütün herkes mutfakdaydı. İçeriye girenler şoka girmişti. Ben yellozun saçından tutup duvara vurdum. Bir daha vurdum. Ve bağırdım.

Ayşegül: Bana sürtük mü dedin sen, bana sürtük dedin. Ben cihangir komutanımlayatmışım. Onlara göt mü kıvırmışım. Sen kimsin ulan. Kimsin.

Bir yumruk daha geçirdim. Herkes duydukların şokunu yaşıyordu. Berke şoktan kurtulmuştu. Bana yaklaştı. Ayırmaya çalıştı. Bir Tokat'ta ona salladım. Berkeye denk gelmişti. Ben berkeye mi vurmuştum. Birden yine bağırdım. Yellozun saçına daha da yapıştım.

Ayşegül: Senin yüzünden kardeşime tokat attım. Lan ben berkeye vurdum . Senin yüzünden kardeşime vurdum ben. Berke çekil şurdan yemin ediyorum ki, bir daha senle konuşmam. Yemin ettim bak.

Yellozun çakma saçı yerlere düşüyordu. Bir daha duvara vurdum. Berke geriye çekilmişti. Biliyordu inadımı. Biliyordu konuşmayacağımı. Yelloz bağırdı.

Selin: Ahh, sürtük bıraksana. Yalan mı seni baban bile sevmemiş.

Herkes duymuştu. Beni o adam olmayan şahıs sevmemişti. Bana herkesin içinde sürtük demişti. İşte bu utanç vericiydi. Bu sefer cihangirdi. Araya giren, beni sırtına bir çuval gibi atmıştı. Mutfaktan çıkartmıştı. Sakinleşmeye çalışıyordum. Birden Cihangir'in sırtına vurmaya başladım. Ve konuştum.

Ayşegül: İndir beni cihangir, indir bırak nolur. Dayanamıyorum artık.

Çaresizdim. Bana bu ailenin ve timimin içinde sürtük demişti. Ağlamayacaktım. Ama 1 damla çoktan düşmüştü. Kalbim canımı yakıyordu. Cihangir konuştu;

Cihangir: Biliyorum. Dayanamadığın için ordan çıkardım seni.

Bir gözyaşı daha aktı. Bir kere daha canım yandı. Gözyaşlarım onun boynuna geldi. Sesizce gözyaşlarım aktı. Yine konuştum. Susmadım. Susamazdım.

Ayşegül: Nereye gidiyoruz. Bırak beni. Seninle falan yatarım şimdi.

Bu sefer sinirlendi. Çantamı aldı. Dış kapıya yürüdü. Açtı. Ben onun hala sırtındaydım. Bizim daireye geçtik. Karşı karşıyaydık. Hemen çantamı açtı. Anahtarı aradı. Bulamadı. Sinirle homurdandı;

Cihangir: Nerde şu siktiğimin anahtarı.

Homurdanmayı bıraktı. Bulmuştu. Kapıyı açtı. Kapattı. Birden çemkirdim.

Ayşegül: Ayakkabılarını çıkar ve beni yere indir.

Ayakkabılarını tek hamlede çıkardı. Beni koltuğa yavaşca bıraktı. Sakinleşmemi istiyordu. Ben ise çaresizce oturuyordum. Başımı eğmedim. Ama yine de konuşmadım. Bir gözyaşı daha aktı. Tutamadım. Bana baktı. Duygusuz adam şuan bana küçük bir kız çocuğuymuşum gibi baktı. Yanıyordu içim yanıyordu. Babam da eve 2 dakika geç geldim diye bana sürtük demişti. Ben bunu bile unutmamıştım. Cihangire baktım. O da bana baktı. Sessiz ağlıyordum. Kimse duymasın, görmesin, kızmasın diye. Cihangir konuştu;

Cihangir: Noldu orda güzelim.

Ona baktım. Gözyaşlarıma hakim olamıyordum. Durmuyorlardı. Cihangir yine konuştu;

Cihangir: Kurban olduğum ağlama. Anlat bana güzelim. Söyle ne oldu da, ne yaptı da dövdün.

Ona baktım. Küçük kız gibiydim. İçime sığamıyordum. Konuşmaya başladım;

Ayşegül: Anlatsam, inanacakmısın bana sanki.

Yine bir gözyaşı daha aktı. Bana baktı. Gözyaşlarımı elinin tersiyle sildi. Yine konuştu;

Cihangir: Neden inanmıyım sana. Sen kimseye isteyerek zarar vermezsin ki. Bilirim ben senin merhametini, vicdanını.

Bir gözyaşı daha aktı. Gözyaşlarım, yakıyordu yüzümü. Yine acı çeken ben olmuştum. Yine ortaya ilk atılan ben olmuştum. Olayı anlatmaya başladım.  konuştum;

Ayşegül: Sen içeriye gittin. Bende mutfakta çayın altının kaynamasını bekliyordum.

Bi hıçkırık çıktı. Gözyaşım aktı. Cihangir bana baktı. Devam ettim;

Ayşegül: Sonra kız içeriye geldi. Bana dediki ben varken, cihangir sana mı baktı dedi.

Bir hıçkırık daha çıktı. İlk defa sesli ağlıyordum. Bu çok rahatlatıyordu.

Ayşegül: Sonra işte göt kıvırdın mı, sürtük, kaç kişiyle yattın, cihangirle mi yattın dedi.

Daha çok ağlamaya başladım. Cihangir bana bakıyordu. Sanki canı yanıyordu.

Ayşegül: Bende dedim ki bana sürtük mü dedin dedim. Sonra değilmisin dedi. Sana inanmazlar bana inanırlar dedi. Kaç günlük insana inanacaklar dedi. Ben birşey yapmadım dövdü derim. Sana inanmazlar dedi.

Durdum. Tekrar hıçkırık çıktı ağzımdan. İçimden geleni dedim.

Ayşegül: Cidden bana inanmazmıydınız?

Cihangir bana yaklaştı. Ona baktım. Bir tane göz yaşı akmıştı. Benim için mi akmıştı. Ve konuştu;

Cihangir: Kurbanın olayım ağlama. Kimse inanmazsa bile ben sana inanırım. Kimse seni sevmezse ben seni severim. Yeterki ağlama. Kendi canı da yakma benim canımı da.

Cihangire baktım. Ve tekrardan konuştum;

Ayşegül: Cihangir benim canım her zaman yandı. Alışkınım. Kimsede bana sormadı. Nasılsın, neyin var dinlemedi. Yiğit ve bayram abi dışında. Bende onlara söyleyemedim. Canları yanmasın diye.

Cihangir bana baktı. Acıyordu. Onun canını da yakmak istemedim. Ama ağlamak istiyordum. Dayanmak yerine güçsüz olmak istiyordum. Bende çocuk gibi ağlamak istiyordum. Cihangir konuştu.

Cihangir: Acıyan yaralarını ben sarayım hep bana gel,ben sarayım başkasına gitme bana gel.

Ona baktım. Sanki kalbi parçalanmış gibi bakıyordu. Dayanamıyordum. Bana elini uzattı ve dedi ki;

Cihangir: Kalk gidelim de kim haklıymış gösterelim onlara, sonra dönüp ağlarsan sadece yanında duracağım. Yokmuş gibi yanında duracağım. Ses de çıkarmam.

Eline baktım. Sonra yüzüne. Elini tutarak yerimden kalktım. Sonra ona baktım. Ve konuştum;

Ayşegül: O zaman lavobaya gideyim, yüzümü yıkayayım. Böyle gitmeyelim.

Lavobaya gittim. Yüzümü yıkadım. Aynaya baktım. Yine dağılmıştım. Yine kendimi topluyordum. Bir daha yüzümü yıkadım. Elimi ısaltıp, boynuma sürdüm. Ve lavobadan çıktım. Cihangir bana baktı. Birşey konuşmadan kapıya yürüdük. Çantamı ve anahtarımı aldım. Çantama attım. Cihangir önden gitti. Kapıyı çaldı. Bende arkadından gittim. Kapıyı demir açmıştı ve konuştu.

Demir: Ayşegül komutanım nerde?

Arkasından çıktım. Demir bana baktı ve gülümsedi. Bana sarıldı. Ablası gibi sardım onu. Cidden buna ihtiyacım vardı. Demir yine konuştu;

Demir: Komutanım özür dilerim. Sizi koruyamadım. Tutamadım. Saramadım. Ama söz valla bir daha böyle birşey olmayacak. Kardeş sözü.

Gülümsedim. Ona baktım. Zordu gülümsemek. Herşeyi arkada bırakmak. Bende dedim ki;

Ayşegül: Sorun yok demir. Küsmedim sana ben. Hem inanıyorum ben sana.

İçeriye girdik. Herkesin gözü bendeydi. Çiğdem. Bana koştu. Sarıldı. Bende sarıldım ve dedi ki;

Çiğdem: Çağırsaydın beraber döverdik.

Kahkaha attım.

Ayşegül: Bir dahakine çiğdom.

Yeşim abla bana baktı. Sinir ve nefret vardı. Oysaki ben birşey yapmamıştım. Yellozda sinsice bana baktı.

Yeşim abla: Bir de bir daha döveriz diyor, çıldıracağım.

Cihangir tam atılacaktı ki. Ben konuştum;

Ayşegül: Pardon da bana sürtük diyen birini dövdüm diye bana bağırıp, benden nefret edemezsiniz. Size böyle birşey deseler ne yapardınız, bence hiç oturacak bir tip yok ama neyse. Ama benden size bir tavsiye, yanınızdaki gezirdiğiniz insalara dikkat edin. O insanlar sonunuzu getirmesin.

Birden çisem atıldı.

Çisem: Kimse benim kardeşime sürtük diyemez. Kendisine baksın. Kardeşim haklı. Eğer bir daha böyle birşey dersen Yeşim abla, seni de silerim.

Bu sefer Meryem abla bana sarıldı ve konuştu;

Meryem abla: Kimse benim gülümü solduramaz. Şu yelloz için düştüğün duruma bak be Yeşim abla. Sende duydun dediklerini.

Yeşim abla: Asıl bende bir değeriniz yok. Yalan söylüyor bu kız.

Tam konuşacaktım ki. Kardelen atladı.

Kardelen: Doğru söylüyor anne. Bu kız varya selin kıza o kelimeleri dedi. Sırf cihangir ona bakmıyor diye. Bu kıza onları dedi anne. Yemin ediyorum ki , bu kıza birşey yaparsan. Senin yüzüne bakmam. Ben dinledim. Kız gram birşey demedi. O sürtük lafına kadar. Ama selin kıza herşeyi dedi. Bir kadına demileyecek sözler dedi.

Herkes bize baktı.

SELAM GENCOLAR.

NASILSINIZ.

YENİ BÖLÜM GELSİN Mİ?

YORUM YAPIN VE YILDIZ'A BASIN LÜTFEN😫🙏🙏💓

DUYURU: ÇARŞAMBA GÜNÜ BÖLÜM ATAMAYACAĞIM İÇİN BUGÜN ATTIM. ÇARŞAMBA GÜNÜ BÖLÜM YOK.

İYİ OKUMALAR.

HEPİNİZİ SEVİYORUM 💖🤗.




Weiterlesen

Das wird dir gefallen

1.6K 585 5
Asker çocuğu olmak zordur.Küçük yaşta yetim kalmak daha zor benim, hikayem çok küçük yaşlarımda başlamış daha hicbirseyi idrak edemeden,sona ermişti...
11.2K 740 19
Savcı Sevim İpek Karalar & Yüzbaşı Kadir Ateş Akarsu
517K 27.7K 34
Yaş farkı vardır, dikkate alarak okuyun. Karakterlerime gelen en ufak hakarette engellenirsiniz. Siz: adınız lütfen bayım :) 0535*: Karşılığında bana...
1.5K 166 4
Doğuştan beri sağır ve dilsiz olan biriydim ben. Nasıl ve nereye kadar böyle yaşayabilecektim ki? Üstelik ablamın katili olan annemin yanındaysam, ne...