"Bir dilek tutma hakkım olsaydı;
Tüm yollarının bana çıkmasını dilerdim."
CİHANGİR'DEN:
Yine bir görevi başarıyla bitirdik. Bu görevde ayşegülle karı koca olmuştuk. İlk kocam dediğinde sendeledim. Bu kadar rahat söyleceğini bilmiyordum. Ya da düşünmüyordum ama hoşuma da gitmedi diyemem. Çok tatlı diyor. Çok tatlı gülüyor, bakıyor, o bana baktıkça nefes aldığımı hissediyorum. O bana güldüğünde yaşadığımı hissediyorum. Bu duygu neydi. Bu sert, duygusuz adamı nasıl sıcacık bir insan yapabiliyordu. İlk geldiğinden beri sinir etme çabasındaydım. Şimdi ise yanında olma çabasındaydım. Bilmiyorum. Bu duyguyu ilk kez Ayşegülle yaşıyorum.
Helikopter bizi almaya gelecekti. Onu bekliyorduk. Berke konuştu;
Berke: Artık karı koca değilsiniz komutanım.
Şuan berkeyi öldürsem ne yapabilirler ki.
Hasan abi: Oldu ve bitti. Sen de üsteleme berke yoksa seni cihangir komutanım üsteleyecek.
Oldu ve bitti. Bu kadar kolaymıydı. Yaşadığım bu duygular bu iki kelimeden mi oluşuyordu. Bu çok sinir bozucuydu.
Çisem: Ben hala sizi yakıştırıyorum.
Ah be çisem baba sen yakıştırıyorsun da Ayşegül beni kendine yakıştırıyor mu?
Demir: Çisem komutanım susun isterseniz. Ayşegül komutanım sizi doğramasın.
Gülümsedi. Kurban olduğum mevlam beni de bir gülüşe kurban ettin ya. Ben başka birşey demiyorum. Demir şarkı mı söylüyor lan.
Demir: Yaktın beni hain.
Berke devam etti.
Berke: Tiryakin oldum yarim.
Savaş devam etti.
Savaş: Çaldın beni benden.
Turan devam etti.
Turan: Düştüm ağına zalim.
Cihangir:Turan sende mi ya. Bir akıllı sen vardın onuda kaybettik. Geçmiş olsun.
Hasan abi: Valla bu timde akıllı kalmadı.
Kahkaha attık. Ayşegül çiseme göz kırptı. Neden kırpmıştı.
Ayşegül: Turan kimin ağına düştün. Kimmiş o zalim.
Turan: Şarkı komutanım.
Bu sefer Ayşegül gülümsedi. Karım diye demiyorum ama çok güzel gülüyor.
Ayşegül: Ya öyle mi?
Turan ne anlatıyor bu bakışı attı.
Turan: Öyle komutanım.
Telefon çaldı. Kimin o telefon. Bir anda Ayşegül cebinden telefonunu çıkardı. Kim arıyor lan. Hiçte susmuyor ki.
Telefonu açtı.
Ayşegül: Alo akın, birşey mi oldu ablacım?
Akın: Yok abla ya özledim.
Ayşegül: Sen beni özledin?
Akın: Evet abla özledim, ne de olsa bir tane ablam var.
Ayşegül: Ne istiyorsun akın, yalakalık yapma. Açık konuş ablacım.
Akın: Abla ne zaman geliyorsun?
Ayşegül: En kısa sürede.
Akın: En kısa süre, ne kadar sürer?
Ayşegül: Boş yapma akın.
Akın: Ben boş yapmam abla.
Ayşegül: Ya, ya nedemezsin.
Akın: Sen beni sevmiyorsun, alındım gücendim.
Ayşegül: Akın eve gelince konuşalım, öptüm ablası.
Deyip. Çocuğun yüzüne kapattı.
Şimdi ben bunu arasam, benimde yüzüme kapatırmıydı. Kesinlikle kapatırdı.
Helikopter gelmişti. Herkes binmişti. Hemen karargaha gitmek için kalktık. 25 dakika sonra gelmiştik. Komutanım ve komutanımın postası bizi karşıladı.
Albay: Tekmil ver kader timi!
Öyle şiddetli bağırmıştı ki. Yer inlemişti. Hemen hazırola geçtik. Ben tekmil verdim.
Cihangir: Yüzbaşı cihangir solmaz/ Kars emret komutanım
Ayşegül: Kıdemli Üsteğmen Ayşegül seven/ İzmir emret komutanım
Turan: Üsteğmen Turan alp/ Konya emret komutanım
Çisem: Teğmen çisem Kurt/ Mersin emret komutanım
Mert: Asteğmen mert yücel/ Diyarbakır emret komutanım
Berke: Başçavuş berke emin/ Ereğli emret komutanım
Savaş: Astsubay kıdemli başçavuş Savaş Taş / Hatay emret komutanım
Demir: Astsubay kıdemli başçavuş Demir bayraktar/ Adana emret komutanım
Hasan: Astsubay üstçavuş hasan korkmaz / Bursa emret komutanım.
Albay: Rahat kader timi. Sizinle gurur duyuyorum.
Hepimiz bir ağızdan bağırdık.
TİM: SAĞOLUN KOMUTANIM.
Albay: Siz sağolun, siz var olun ki, bu millet, bu vatan sağolsun.
TİM: SAĞOLUN KOMUTANIM.
Bugün time baktım baya süzülmüştük. İçtima yapmak için en uygun zamandı. Time baktım. Bağırdım. Komutanım da gitmişti.
Cihangir: 5 dakika içinde içtimada olun, 1 saniye bile gecikenin canına okurum.
Hepsi bağırdı.
TİM: EMREDERSİNİZ KOMUTANIM.
Hemen koştular. Bende odama gittim. Hızlıca spor kıyafetlerimi giydim. İçtima yerine gittim. 1 dakikaları vardı. Tim 10 saniye kala gelmişti. Hepsi rütbeye doğru dizilmişti. İlk başta Ayşegül vardı.
Cihangir: Yorgun musunuz kader timi?
Hepsi bir ağızdan bağırdılar.
TİM: HAYIR KOMUTANIM.
Başımı salladım. Yorulmuştular. Biliyordum ama içtima yapmadan bırakmam. Birden savaş esnedi.
Cihangir: Savaş sen esnedin mi?
Savaş yutkundu. Sırıtmamak için zor duruyordum. Berke atladı.
Berke: Yoo komutanım ne esnemesi yanlış görmüşsünüzdür.
Bu sefer Ayşegül güldü. Kurban olduğum çok güzel gülüyor.
Cihangir: Umarım yanlış görmüşümdür.
Hemen bağırdım.
Cihangir: Karargah etrafında 100 tur koşu. 200 şınav. 100 mekik. 50 barfiks. Sonrada yakın dövüş yapacağız.
Durdum. Yine konuştum. Bağırdım.
Cihangir: BAŞLA!!
TİM: EMREDERSİNİZ KOMUTANIM.
Hemen başladılar. 15 dakika geçmişti. 40 turdaydık. Son 60 tur. Hizzama gelen ayşegüle baktım. Anlamsızca gülümsedim birden marşı söylemeye başladı.
Biz Dağlara Atarız Pusu
Haram oldu gece uykusu
Timde söylemeye başladı. Bende dahil oldum.
Biz Dağlara Atarız Pusu
Haram oldu gece uykusu.
Şuan 50 turdaydık. Devam ettik.
Komandoya bir yudum su,
Vermez misin Konya kızı?
Tekrar ettik.
Komandoya bir yudum su,
Vermez misin Konya kızı?
Devam etti.
Bir elinde el bombası,
Bir elinde kasaturası,
Tekrarladık.
Bir elinde el bombası,
Bir elinde kasaturası,
Devam etti. Şuan 57 turdaydık.
Sırtında da sırt çantası,
Ikinci bölük Aslanları,
Tekrarladık. Bağıra bağıra, yerleri inlettik.
Sırtında da sırt çantası,
Ikinci bölük Aslanları,
Devam etti. Bağırarak söyledi. Türkün olduğunu söylüyordu. Bağrırak. Türk vardı diyordu.
Şırıl şırıl suyun akışı,
Beline de bağlamış al nakışı,
Devam ettik. Bizde çağrıyorduk. Biz varız diyorduk adeta.
Şırıl şırıl suyun akışı,
Beline de bağlamış al nakışı,
Devam etti. 68 tura gelmiştik.
Komandonun bir bakışı,
Yetmedi sana Konya kızı.
Tekrarladık. Bağırdık,yerleri inlettik.
Komandonun bir bakışı,
Yetmedi sana Konya kızı.
Devam etti. 71 tura gelmiştik.
Vatan aşkı canımdadır,
Bayrak sancak kanımdadır,
Tekrarladık. Yine haykırdık.
Vatan aşkı canımdadır,
Bayrak sancak kanımdadır,
Şuan 78 turdaydık. Devam etti.
Atasının yanındadır,
Ikinci bölük Aslanları,
Tüm dünya duyururur gibi bağırdık. Tekrarladık.
Atasının yanındadır,
Ikinci bölük Aslanları,
Devam etti. 83 turdaydık.
Coşku ile yemin eder,
2.Bölük Aslanları,
Tekrarladık. Bağıra, çağıra, yeri göğü inleten postallarla, haykırdık.
Coşku ile yemin eder,
2.Bölük Aslanları,
Komandolar bile hayran hayran izliyorlardı. Askerler bize bakıyordu. Devam etti.
Mardin Şırnak Şenovaya,
Hakkari Yüksekovaya,
Tunceli Diyarbakıra,
Tekrarladık.
Mardin Şırnak Şenovaya,
Hakkari Yüksekovaya,
Tunceli Diyarbakıra,
Devam etti. 98 tura gelmiştik.
Dağlara çıkacağız dağlara!
Eşkıya vuracağız eşkıya!
Bunu o kadar hiddetle söyledik ki. Sesimize gelen gelmişti. Tekrarladık.
Dağlara çıkacağız dağlara!
Eşkıya vuracağız eşkıya!
100 tur bitmişti. Bizde gram bitmişlik yoktu. Hızlıca bağırdım.
Cihangir: Şınav pozisyon al.
Hemen şınav pozisyonu aldık.
Çekmeye başladık. 50 olmuştu. Berkeye baktım. Ve konuştum;
Cihangir: Kaç oldu berke?
Berke şınav çekerken bağırdı.
Berke: Sıfır komutanım.
Sırıtıcaktım. Hemen topladım.
Cihangir: Güzel.
Ayağa kalktım. Ben 100 şınavı çekmiştim. Ayşegül'e doğru yürüdüm. Üstüne oturdum. Yere çakılmadı. Hatta daha hırslı çekmeye başladı. Şaşırmıştım. Berke bile beni taşımakta zorlanırken Ayşegül ben otururken daha hızlı çekti.
Cihangir: Yoruldun mu asker?
Hemen bağırdı. Kükredi adeta.
Ayşegül: Ne yorulması komutanım, yorulmak mı o neydi.
Gülmemek için dudaklarımı sıktım. Sonra daha da bastırdım ama Ayşegül'e etki etmiyordu şuan 125 şınav olmuştu. Ve çekmeye devam etti. Ağırlığım sanki normalmiş gibi geliyordu. 80 kiloyum ben. 2.04 boyum var lan benim. Nası taşıyordu.
Cihangir: Yoruldun mu asker?
Ayşegül kahkaha attı. Tim şınav çekerken bize bakıyordu.
Ayşegül: Komutanım aynı soruyu ne kadar sorcaksınız, aynı soruyu dinlemekten bıktım. Eğer duymak istediğiniz buysa.
Dişlerini sıktı. Sertçe bağırdı. Ve devam etti.
Ayşegül: YORULMADIM KOMUTANIM.
Kendimi iyice bastırdım. Artık dayanamıyor gibiydi ama devam etti. Gıkı çıkmadı. 160 şınav çekmişti.
Ayşegül: Komutanım yeriniz rahat galiba.
Cihangir: Ne o ağır mıyım?
Birden güldü.
Ayşegül: Yo hafifsiniz, ağırsınız diye birşey demedim. Şunu dedim komutanım yeriniz rahat mı?.
Napıyordum. Ne işim vardı. Ayşegülün üstünde, kendi askerime şuan napıyordum. Hemde kadın askerime, hemen üzerinden çekildim. Yerine geçtim. Çekmeye devam ettim. 160 şınav çekmiştim. Ayşegül bitirmişti. Timde bitirmişti. Bende 15 şınavım kaldı. Çekmeye başladım. Ve bitmişti. Kader timine baktım. Yorulmuş gözükmüyordu.
Cihangir: Kader timi yoruldunuz mu?
TİM: HAYIR KOMUTANIM.
Dediler. Sırıttım. Sert yüzümden sırıtmam gözükmedi.
Cihangir: Barfiks pozisyon al.
Hepsi barfiks yerine ellerini demire tutundular, yukarı aşşağı çekmeye başladılar.
Cihangir: 50 tane Barfiks çek kader timi.
TİM: EMREDERSİNİZ KOMUTANIM.
Şarkı söylemeye başladı,ne şarkı aşkıdır ya.
Ayşegül: Aşk şarabı içmesi hoştur şaşkın.
Tim güldü.
Savaş: Şarap peşinden koşmak boştur şaşkın.
Demir devam etti.
Demir: Bir o yana bir bu yana yatma şaşkın.
Mert devam etti. 30 olmuştu.
Mert: Tenhalarda menhalarda bitmiş aşkın.
Berke devam etti. 35 oldu.
Berke: Bir o yana bir bu yana yatma şaşkın.
Hasan abi ilk defa katılmıştı. 43 olmuştu.
Hasan abi: Tenhalarda menhalarda bitmiş aşkın.
Son 3 barfiks kalmıştı. 1 barfiks, 2 barfiks, 3 barfiks. Bitmişti.
Cihangir: Mekik pozisyon al.
Hepimiz yattık. Hem dinleniyorduk. Hemde mekik çekiyorduk. Şuan 35 olmuştu. Berke konuştu;
Berke: Komutanım şarkı yok mu?
Gülümsedi.
Ayşegül: Aklıma gelmiyor.
Demir güldü.
Demir: Nasıl komutanım ya.
Mert: Olamaz komutanım, canım sıkıldı şimdiden.
Kahkaha attı. 55 olmuştu. Çekmeye devam ettik. 10 dakika sonra bitmişti.
Cihangir: 5 dakika dinlenin, sonra yakın dövüş yapıcaz.
Hepsi kendini yere attı, bende attım. 5 dakika dinlendik. Ayağa kalktım.
Cihangir: Kader timi ayağa kalk!!
Hepsi kalkmıştı. Karşıma dizilmişti. Yorgun gözükmüyorlardı. Hele Ayşegül de hiç birşey yoktu.
Cihangir: Berke, mert siz ilk dövüşceksiniz,savaş demir sonra siz,Turan çisem sonra siz,hasan berke sonra siz, Ayşegül ve ben en son biz.
TİM: EMREDERSİNİZ KOMUTANIM.
Cihangir: Başlayın.
Mert çok iyi odaklanıyordu. Fakat berke de avının hamlesini bekliyordu. Mert yumruğu çakacakken, berke elini tutup karnına yumruk geçirdi, mert sendeledi. Mert yine saldırdı ayağına tekme atmaya çalıştı. Berke onun tekmesini savurdu. Mert yeniden harekete geçecekken, berke hızlı davranıp onu nakavt etmişti.
Cihangir: Mert iyi odaklanıyorsun ama karşındaki kişiyi küçük görme tek hamle hayatına bedel olabilir. Savaş demir çıkın.
Çıktılar. Savaş dikkatlice gözlemliyordu. Can alıcı nokta arıyordu. Fakat demir savaşı kendinden bile iyi biliyordu. Demir yumruk attı. Boşa gelmişti. Savaş yumruğu alıp dirseğini karnına geçirdi. Demirde milim oynamadı. Demir son hamlesini yaptı. Ayağını kavrayıp savaşın yere düşmesine neden olmuştu.
Cihangir: Savaş karşısındaki gözlemlemen güzel ama onu gözlemlerden kendini savunmaya almalısın. Çisem Turan çıkın.
Turan sesizce karşı taraftan hamle bekliyordu. Çisem de her zaman karşıdan bir hamle beklerdi. Başlaması gerekiyordu. Yumruğu çaktı. Turan yumruğu savurdu. Çisemin elini alıp arkasına çevirdi. Çisem de boş durmayıp ayağına sert tekme yapıştırdı. Turan sendeledi ama koz vermedi. Çisem kurtulmuştu. Bu sefer turan hamle yapmıştı fakat bunu da çisem savurmuştu. Var gücüyle nefes alma yetkisini kaybetecek yere vurdu. Turanın nefesi kesilmişti ama yıkılmamıştı. En son çisemi yere yapıştırmıştı. Turan nefesini düzene sokarak elini çiseme uzatmıştı. Çisem de tutarak yerden kalkmıştı.
Cihangir: Siz her zaman karşı taraftan hamle bekliyorsunuz bu iyi yanı iyiydi. Eksikler olabilir hepimizde var. Berke hasan çıkın.
Çıktılar. Hasan abi yine sinsice yaklaştı. Berkeden bekliyordu ilk hamleyi. Berke yaklaştı yumruğu geçirdi. Denk gelmişti. Fakat hasan abi de bir etkisi olmamıştı. Hasan abi yumruk vuracak gibi yapıp tekme attı. Berke yere yapışmıştı.
Cihangir: Hasan abi gene formundasın. Berke şaşırtma yaptı bunu farketmen gerekirdi. Şimdi biz çıkıyoruz. Turan sende.
Çıktık. Ayşegül bana baktı. Bende ona. İlk hamleyi o yapsındı. Birden ayağıma tekmeyi geçirdi. Canım acısıda sendelemedim. Ben ona vurmak için saldırırken, elimi tutup arkama aldı. Ayağıma tekmeyi çarptı. Yere düşecekken tuttum kendimi. Onu yana çektim, ayağı kalkma şansım olmuştu. Kalktım Ayşegül'e yumruk attım. Denk gelmişti. Ama oda sendelemedi. Hatta kahkaha attı. Birden karnımda yumruk acısı gelmişti. Çok sert oynuyorduk. Acımadan. Ne o bana acıyor ne de ben ona. Geriye sendeledim. Tekme attı baktım. Yerdeydim.
Bütün tim şokla bakıyordu. Kimse Cihangir'i yenememişti. Ama Ayşegül acısa da öldürmez diyip. Elinden ne geliyorsa yaptı. Ve beni yenmişti. İlk defa yenilmiştim. Ayşegül elini uzattı. Bende tuttum. Çok sıkı tuttum. Kalktım.
Cihangir: İstirahat edebilirsiniz kader timi.
Hepimiz odalara gittik.
AYŞEGÜL'DEN:
İçtima yapmıştık. Hiç yorulmamıştım. Lan cihangir bu kadar zayıfmıydı. Gıcık yüzbaşı gene benle uğraştı. Bir içtimamız vardı içine ettin yüzbaşı. Neyse hemen duşa kendimi attım. 20 dakika sonra duştan çıktım. Hemen dolabımı açtım. Kendime en uygun kıyafeti aldım. Giydim.
Bunu giydim. Aynanın karşısına geçtim. Kendime baktım.
Kız az kendine bak.
Ay götüm, nazmiye.
Kız günah günah.
Bana günah sanane nazmiye.
Salaksın kızım, bak kendine.
Nasıl bakayım nazmiye.
Makyaj yap.
Çok sağol nazmiye.
Ay ne demek ciğerimmmm.
Sus be.
Gidiyorum ben.
Makyaj çantamdan rimeli aldım. Taşırmadan kirpiklerime sürdüm. Allık çıkardım. Allığı yüzüme sürdüm. Sonra Lipglos sürdüm. Bu kadar yeterdi. Düğüne gitmiyordum. Hemen çantamı aldım. Kapıyı açtım. Odadan çıktım. Kapıyı kilitledim. Çantama anahtarı koydum. Dışarı çıktım. Kabanı giydim. Hava esiyordu. Soğuk hava yüzüme çarptı. Karargahtan çıkacaktım. Karşımda kader timi vardı. Demir konuştu;
Demir: Komutanım bu nasıl güzellik.
Gülümsedim. Bakım yaptım ya. Güzeliz, mükemmeliz, en güzel biz güleriz haydeee.
Ayşegül: Her zaman ki halim demir aşkosuu.
Savaş: Komutanım o benim aşkom.
Demir sırıttı.
Demir: Ben hep seninim bebeğim.
Savaş: Yavşama lan hemen, şakasına dedim.
Demir üzgünmüş gibi yaptı.
Demir: Sen beni sevmiyorsun, siktir git savaş.
Önden yürümeye başladı. Trip atan erkek mi sevmeyiz. Savaş da arkasından yürüdü ve dedi ki.
Savaş: Tamam. Dur lan, kızdın mı bana, seviyorum lan seni, yavşaklık yapma bana.
Demir dönmedi. Yürümeye devam etti.
Savaş: Ya olum gel buraya.
Demir durmadı.
Savaş: Özür dilerim kardeşim gel hadi.
Demir arkasını döndü. Savaşın omzuna hafifçe vurdu. Ve dedi ki.
Demir: Hadi yürü amk ya, seni mi bekleyecem.
Savaş: Bekle nolcak?
Demir somurttu.
Demir: UYKUM VARĞĞĞ, UYKUMMM.
Diye bağırdı.
Savaş: Tamam bağırma yürü.
Timle arabalara bindik. Eve doğru yol aldık. Lojmana geldik. Karşımda asena ve akın yakalamaç oynuyordu.
Asena: Akın abi beni yakalıyamaz ki.
Asena hızlıca koştu. Akında yavaşca koştu. Asena kahkahalarla koşuyordu.
Akın: Gel buraya cimcime.
Asena: Gelim de yakala pışşık.
Akın gülümsedi. Kız çocukları akın için değerliydi.
Akın: Yakalarsam gıdıklarım fıstık.
Asena: Yakalarsan gıdıkla.
Asena bizi farketti. Bize koştu. Babasına doğru kollarını açtı.
Asena: Baba!!
Hasan abi kollarını açtı ve küçük bedeni sardı ve öptü. Kucağına aldı.
Hasan abi: Kızım benim.
Akın bizi farketti. Bana kollarını açtı bende o kollara yürüdüm. Sarıldı ve öptü. Bende aynısını yaptım.
Akın: Abla çok özledim seni varya.
Bende gülümsedim.
Ayşegül: Bende çok özledim kardeşim.
Daha da sarıldık.
Akın: İçeri geçelim hadi.
Asena konuştu;
Asena: Beni yaklamıyacak mısın akın abi.
Akın: Şimdi olmaz abicim, belki başka bir gün.
Ne demek istemişti. Gidiyorlarmıydı.
Ayşegül: Ablacım noldu, ne demek istedin?
Akın üzgünce bana baktı.
Akın: Abla okulum baya aksadı. Annemde dedemi yanlız bırakmıyalım diye, geri dönüyoruz.
Üzüldüm.
Ayşegül: Peki ablacım.
Akın: Yoksa gitmemizi mi istiyorsun?
Ayşegül: Hayır ablacım, istediğiniz kadar kalın. Ben okulun ve dedem için dedim.
Akın gülümsedi.
Akın: Seni varya, çok ama çok seviyorum abla.
Ayşegül: Bende seni kardeşim.
İçeriye geçtik. Annemle de sarıldık. Çisemle beni öptü. Sarıldı. Kızı gibi bağrına bastı çisemi. Benden ayrı etmezdi. Şuan odamızda yatıyorduk. Yiğit ve bayram abi dönmüştü.
********
CİHANGİR'DEN:
Sabah olmuştu. Gözlerimi tavana diktim. Aklıma fikir geldi timle kahvaltıyı dışarda etmek. Hemen haber verdim. Ayşegül gile haber vermedim. Kalktım elimi yüzümü yıkadım. Tıraş oldum. Üstümü giydim. Hava sıcaktı.
Bunu giydim ve turanla Ayşegül gile gidip kapıyı çaldık. Çisem açtı. İçeriye girdik. Ayşegül yoktu.
Cihangir: Ayşegül nerde?
Çisem: Uyuyor, uyandıramadım.
Cihangir: Birde ben deneyeyim.
Çisem: Şansınızı deneyin komutanım.
Ayşegül'ün odasına yürüdüm. Kapıyı çaldım. Ses gelmedi. İçeriye girdim. Hala uyuyordu. Uyurken çok tatlı oluyormuş.
Cihangir: Kalk hadi.
Homurdandı.
Ayşegül: Çisem yürü git. Uyuyacağım ya uyuyacağım.
Cihangir: Koğuş kalk.
Birden yere yapıştı. Güldüm. Bu sefer sesliydi. Yere baktı ve dedi ki;
Ayşegül: Aaa yer aşkım nasılsın, özlettin kendini.
Yerlemi konuşuyordu.
Ayşegül: Bende diyordum ki ne zaman yer aşkımla buluşacağım, kısmet bugüneymiş.
Kahkaha attım. Bana baktı. Dolandığı için yerden kalkamadı.
Cihangir: Çabuk hazırlan.
Ayşegül: Merhaba komutanım, battaniyeden çıkamıyorum ki.
Bir daha gülümsedim.
Cihangir: Tam bir belasın. Bela mıknatısı.
Yere eğildim. Bir çekişte battaniyeyi aldım. Bir elimle battaniye alırken diğeri ile Ayşegül'ü kaldırdım.
Ayşegül: Aynen komutanım ondan.
Buna da güldüm. Ben bir Ayşegülle gülüyordum.
Cihangir: Bir yerine birşey oldu mu.
Ayşegül gülümsedi.
Ayşegül: Yok olmadı komutanım.
BİTTİ.
NABERSİNİZ?.
NASIL BULDUNUZ?.
YORUM YAPIN VE YILDIZ'A BASIN LÜTFEN😫🙏🙏💓
HANGİ YERLERİ BEĞENDİNİZ?.
İYİ OKUMALAR.