Kızıl Kaplı Defter

By bnmsevdam

35.1K 654 825

Her başlık bir hikaye olacaktır More

OyuncakBebek✓
TesadüfAşk✓
Varmisin? (1)
Varmisin?(2)
KomşuKizi✓
Varmisin?(3)
varmisin? (4)
Sürtük✓
BizimSırrımız(1)
BizimSırrımız(2)
DilaKiz✓
BizimSırrımız(3)
BizimSırrımız(4)
KurtDereli(1)
KurtDereli(2)
KurtDereli(3)
KimLanBuKara(1)
KimLanBuKara(2)
KimLanBuKara(3)
KimLanBuKara (4)
donör1
Donör2
Donör3
Küçük Karım 1
Küçük Karım 2
Ağa /b&b/
Nazende 1
Nazende 2

KurtDereli(4)

528 22 16
By bnmsevdam

....

. Salih karısından aldigi razilikdan sonra ne yaptığını nasıl yaptığını kahvesinin bile  ne ara bittiğini bilmiyordu. Kızı urkutmemek için ayaklanip hadi yatalim da diyemiyordu. Neyse ki ilk ayaklanan çiçek olmuş. Ben şunları mutfağa koyup hamama gireyim beyim diyerek yanından ayrılmıştı. Hamam kelimesi genç adamın yüzünde bir sırıtma oluşturmuş. "Benim için hazırlanıyor " düşüncesi erkeklik gururunu oksamisti.

Karısının ardına önce abdest almış sonra zifaf namazını kılmış karısını beklemeye başlamıştı. Neyseki çok beklemeden kapı açılmış ve içeri üzerinde parlak ipek kumaştan siyah yakasında dantel olan bir iclikle çiçek kız girmişti. Salih içinden "hey gidin topalı gördün mü nasibin deki peri yi "diye kendi kendini gazliyordu.

Çiçek nemli saçlarını bir omzunda toplamış kapının önünde başı yere eğik dikilmiş kalmıştı. Buraya gelene kadar olan cesareti kapı eşiğinde onu terk etmişti. Burdan sonrasını beyine bırakmayı uygun görmüş bir komut yada bir temas beklemeye başlamıştı.

Salih durumu anlamış bir kaç adımda karısına yaklasarak önce yere eğik olan başını kaldırmış. Sonra "bir daha yüzünü yerde görmek istemem çiçek. Yüzünü yere eğecek bir çok itamla karsilasacaksin. Topalligim en büyük silahlari olacak sana karşı ola ki basın önüne düşerse ben savasamam seni soldurursam insanlara karşı arkanda durmamin anlamı kalmaz . Senden tek ricam ne olursa olsun basın hep dik olsun benim için kardeşlerim için ilerde doğacak bebelerimiz için." Demiş bir onay bekler gibi Çiçek'in yüzüne bakmıştı.

Sen arkamda dağ olursan ben yikilmam beyim...

Hala raziligin varmı benim olmaya razimisin...

Çiçek yine kızarmış ama başını yere egmemisti. Gözlerini kaçırıp başıyla onay vermekle yetinmisti.

Salih önce ışığı kapatmış sonra bir çırpıda kucağına aldığı karısıyla ağır aksak yatağa yürümüştü.

Beyim durasin ayağın....

Bişey olmaz çiçek taş çatlasın kırk kilosun...

Ama....

Ama yok ilk gecemizde karımı kucagimda yatağa götürmek isterim...

Son cümlesinden sonra dosegin önünde kucağından bıraktığı karısıyla önce göz göze gelmiş sonra aralarındaki mesafeyi hiç ederek dudaklarını önce anlina sonra gözlerine en sonda dudaklarına bastirmisti. İlk etapta bir karşılık alamasa da bir kaç dakika sonra kipirdanan dudakları hissedince daha bir kaynar olmuştu içi...

Çiçeğin ellerine uzanmış tuttuğu minik ellerini gömleğinin düğmelerine bırakmıştı. Çiçek kendinden isteneni anladığı an işe koyulmuş düğmeleri tek tek cozmustu. Salih'de bos durmamış kemer ve pantolon dan kurtulmuştu.

Yatağa giresin Çiçeğim..

Kocasının isteğini ikiletmemis hemen dosegin içindeki yerini almış peşinden dosege yerleşen kocasını izlemişti. Salıh yatağa girer girmez çiçeği altına almış. Az önce tadını aldığı dudakları kemirmeye başlamıştı.

Sevisme esnasında üzerlerindeki son parçalarda zemindeki yerini almış ağır yorganın altında iki üryan beden kalmışlardı.

Salih erkekligindeki kasilmayla Çiçek bacaklarinin arasındaki islaklikla kendini eşine hazırlarken dudakları arada sadece nefeslenmek için ayrılıyordu. Salih kendini sıkıştırdığı güzel bacakların arasındaki islakligi hissediyor hissettikcede dayanması zorlasiyordu. Çiçek'in de durumu ondan farklı değildi kadınlığını okşayan sertlik tepecigine degdikce içi titriyor fazlasını istiyordu.

Hazır mısın kır çiçeğim...

Korkuyorum beyim...

Korkma güzelim canını yakmiycam sen bu gece benim olacaksın....

Hazırım beyim....

Salih biraz dogrulmus çiçeğin yüzünü kıskaca almış kendisini yavaşça o derin sıcaklığa itmeye başlamıştı. Ola ki bir acı ibaresi gordü hemen duracak ne canını yakacak nede onu korkutacakti.

O acı ibaresi beklerken çiçeğin dudaklarindan dökülen inleme hirlamamak için kendini tutan Salih için izin olmuş verdiği sert nefesle hirlar gibi kendini karısının en derinlerine itmisti...

Ne oldu ne kadar sürdü ikisi de bilmiyordu. Tek bildikleri Üçüncü defa bacakları kasılan sarsılan çiçeğin bedeninde derman kalmadığı idi. Salih de sona gelmiş nefes nefese ana olmak istiyormusun çiçeğim diye sormuş. Şimdi değil beyim cevabını aldığı gibi kendini geri çekerek yatağa akitmisti varını yoğunu....

İkiside dosekde nefes nefese uzanırken Salih genç kızı kendine çekmiş dudaklarını anlina bastırmış konuşmaya başlamıştı.

İyimisin çiçeğim seni korkutacak bişey yapmadım değil mi?

Yok beyim yapmadın iyiyim. Çok iyiyim. Ama merak ederim beyim aklımda sürekli aynı şeyler döner ...

Neyi merak edersin hatun sor hele...

Neden beyim neden bile bile kapımıza geldin. Dahası o gece olanları nerden biliyordun.

Salih derin nefesler almış konuşup konuşmamak arasında gidip gelsede konuşmada karar kilmisti...

Timur....

Çiçek duydugu isimle gerilmisti. Bu adam onu da mı biliyordu ..

Timur çocukluk arkadaşım babalarımız askerliği birlikde yapmış e köylerde yakın olunca iletişimleri hiç kopmamis. Küçükken iyiydi onunla oynamak zaman geçirmek güzeldi. Ama büyüdükçe değişti. Nedenini bilmezdim sürekli benimle boy ölçüsür sen onu yapamazsın ben bunu yaparım. Senin oyun var benimde olacak gibi bir durun olustu sürekli kendi kendine benle yarışır olmuştu. Çocuk aklı bazen onunla diklesir bazen kuserdim. Ama sonraki sefere bir araya geldiğimizde kuslugumuzu unutmuş olurduk.

Çok sonra öğrendim. Askere gitmeye yakin dönemdi Birine sevdalanmış. Kızla konuşmuş mu konuşmamış mi bilmiyorum. Sizin köye geldiğim bı gece Timur rakı masası kurmuş zil zurna sarhoş olmuştuk. Neden hatırlamıyorum. Masadan ayrıldım. Sonrası yok sabah uyandığımda samanlikda koynumda bir kadın vardı. Kısa zamanda düğün dernek kuruldu el mecbur... Hiç içim ısınmasa da o gece ne olduğunu o duruma nasıl geldiğimizi hatırlamasam da olan olmuş dedik evlendik. Meğer kız Timur'un sevdalandım dedigi kızmış düğün gecesi öğrendim. Bidaha da elim varıp da dokunamadım o kıza on gün varmadı ki askere gittim zaten ama olan olmuş. Bir süre sonra yüklü olduğu müjdesi gelmişti. Allah var baba olma düşüncesi ne Ayşe'yi ne Timur'u bırakmıştı aklımda doğuma yakın izin almış gelmiştim ama nasip değilmiş. Doğum vakti gelince kara kiş çöktü evimize aynı gece hem kızımı hem annesini toprağa verdim. Sonrası asker ocağına dönmem vurulup topal Salih olarak bey konağına donmemden ibaretti... Bir gün kizlar abi toy var gidelim deyince heveslerini kırmak istemedigim için tamam demiş civar köylerden birinde olan Toya götürmüştüm. Kadınlar tarafına yengemin yanına onları yollamış kendimde erkekler tarafında onları görebileceğim bir yere yerleşmiştim . Onları göreyim diye yerlestigim yerde toy boyunca görüp baktığım tek kişi sen oldun çiçek ananın yanında bacinla kıkir kikir guldukce benim içimde çiçekler açmıştı. Sonra destur dedim. Sen topal Salih su peri kızına layikmisin.... Gözlerimi senden cevirdigim an sana bakan Timur'la karşı karşıya geldim. İçin yandı ama çok da utandım çiçek o sana baktı diye benim içim yanarken ben onun sevdiğini önce koynuma sonra nikahima almıştım. Çok utandım. Bir kaç ay sonra konağın kapısı çalındı kapıdaki Timur'u görünce çok şaşırmıştım. "olan oldu kardasim gayri bitsin bu kusluk kırgınlık "dediğinde mutlu olmuş kardasimi kucaklamistim. O gece misafirim olmuş. Sonra da sık sık görüşmeye devam etmiştim. Tabi seni onun yanında görmem uzun sürmemiş bir daha da gölgenin düştüğü yere bakmamıştım. Bir daha aynı şey yasanmamaliydi.

Sonra ne oldu ne değişti de beni nikahına aldın beyim anlamiyorum...

O gece bende sizin koydeydim. Çiçek ... Senin başına gelen felakette bende ordaydim

Ne demek ordaydım beyim. Ne dersin sen. . .

Şerefini siktiğim o gece isim var deyip masadan ayrıldı geldiğinde gevşek gevşek gülüyordu. Ne olduğunu sorduğumda "bakmaya kıyamadığın kadın artık yüzüne bakılacak gibi değil ben sen değilim koynuma aldım diye sahip çıkmam kime yama olursa olur bu saaten sonra" dedi. Dondum kaldım." Ne diyon lan sen " dediğimde" senin bey kızı" dedi . Dünya başıma yıkıldı . O gece o iti öldüresiye dövdüm. Babasına da oğlunun ölüsünü istemiyorsa bu toprakları terk etmelerini bildiren bir haber saldım. Goruculer kapınızı çaldığı vakit o it bu topraklardan sürülmüştü bile....

Bana o fenaligi yapan.,..?

Düşünme bunlari çiçek....

Amcamlar babam biliyor mu?

Onlarda sorguladilar haliyle o olayın üstüne görücü gelince ... En baştan herşeyi anlattım. Yiğit bey "Çiçeğin raziligi olmassa bu iş olmaz" dedi. Diğerleri de ona hak verdi. Ben daha önce görüp sevdalandigimi ama topal halimle kendimi sana yakistirmadigim için geri durduğunu söylesem de baban "kızım olur demez ise olmaz başımın tacıdır kimselere vermem" dedi sonrası saatler süren secde ve dua edişim Çiçek ne zaman ki senin razilik haberin geldi o zaman iki rekat da şükür namazi kıldım ben seni en yuceden en yüce şekilde istedim. Sen bana rabbimin armaganisin ...

Bir daha bu konu açılsın konuşulsun istemem Çiçek.

Sen nasıl istersen beyim.

Konu konuyu acmış sohbetleri uzamiş. Sabah namazı vakti hala konusuyordu ikili...

2 ay sonra

Okul tatil olunca kızlar soluğu konaklarinda almışlar anne sevkatini yattıkları yengelerinin boynuna sarilmislardi.

İki genç kızda abisini görünce şok olmuştu. Sanki koskoca adamın yüzüne renk gelmiş gözlerine parlaklık gelmişti. Yıllar sonra belkide ilk defa abilerini gülerken görmüşlerdi

Fatma , Esma ve Emine çok iyi anlasiyorlar hiç ayrilmiyorlardi. Esma gençliğin toylugun rüzgarına kapılmış. Ahmet'in dallarına takılmıştı. Oturuyordu Ahmet kalkıyordu Ahmet. İnsan başka bir insanın kiprik sayısını bilir mi göz kirpisini severmi o seviyordu işte... Bir Fatma ile Emine bilirdi bu sevdayı Allah biliyor ya dinlemeden bunalsalar da ses etmezlerdi. Emine'nin de vardı bı küçük yarası Allah biliyor ya oda Kardeş bildiği Ali'yi kayirir kardeş kelimesini ona yakistirmazdi. Köye gelmek bu yönden iyi olmuş kendini bildi bileli bir arada olduğu yar mi yaramı bilemediği Ali 'den uzak kalma fırsatı olmuştu. Ablasıyla konusmaliydi. Ona ablasindan başkası yol göstermez onu anlamazdi.

İki gün kır bayır gezip şifalı otlar toplamakla geçmişti. Esma rahmetli anasından el almış bu işlere yatkindi. İlaç yapmayı bilir hastaya deva olmayı severdi. Günü akşam etmiş etekleri binbir şifalı ot dolu dönmüşlerdi konağa avluda kendilerini bekleyen Ali ve Ahmet'ten bı haber.... Genç çocuklar abi edasiyla hemen cekelemisti kızları "nerdesiniz ,nerdeydiniz bunca vakit" diye....

İmdatlarina yetişen çiçek olmuş.

Hadi yemek hazır kızlar ustunuzu degisin gelin sizde...

Tamam yengem hemen geliyoruz...

Tamam abla

Oğlanlar istedikleri cevapları alamamış olmanın hırsıyla çoktan salona geçmişlerdi bile...

Tatil hem kızlar hem oğlanlar için güzel geçmiş. Gezmedikleri dağ bayır patika kalmamis. Tarla tapan toz toprakla iç içe olmuşlardı. Cesur özellikle rica etmişti taze damadindan " bu sipalari adam et surunsunler" diye ... Birazda abi iç güdüsü olsa gerek ki bacilarina olan ilgiden İfil olmuş dahada kuyruklarina basmıştı.

Sadece Erdal'a ilismiyordu Erdal yigit'in oğluydu ve en kucukleriydi on dordune bile varmamisti daha bu genç adamlarin arasında en iyi anlaştığı oydu ..

Yaz bitmiş okulların açılma vakti gelmiş gençlerin hepsi kasabanın yolunu tutmuştu...

Bir kör oğlu bir ayvaz yine baş başa kalmislardi ve Salih bu durumdan aşırı derecede memnundu. Kır çiçeği yok çocuklar duyar yok yikaniriz anlarlar diye diye iki aydır resmen kaçıyordu Salih isyanın esigindeydi .

Çocuklar minibüse bindirir bindirmez ayağının el verdiği hızda yürümeye başlamış evin yolunu tutmuştu.

Avludan girer girmez " su ısıt çiçeğim işimiz var" diye bağırması ve avludaki kadınlarla yüz yüze gelmesi rezillikden öte bir durumdu

Kikirdeyen kadınları görüp dumur olan Salih aldan mora dönen çiçek derken kadınlar ayaklanmış "biz gidelim bidaha haberli geliriz" diyerek gitmişlerdi.

İşin komik yanı ise "şimdi bana çiçek açacağı varsada açmaz çiçeğim yine kaldın mı eline Ateş oğlu "diye söylenen adam ve iç muasebesiydi...

Geceye kadar kendinden kaçan karısıyla ses etmesede kendine sovmelere doyamayan Salih anca gece karısına yanasmaya yüz bulmuş da kendine katabilmisti.

Üç ay sonra.....

Salih gördüğü farkettigi şeyleri sessizce takibe almış sabah erkenden benim işim var oya almaya gidicem diye konaktan çıkan karısıyla keyiflenmisti adı gibi biliyordu ya karısının nereye gittiğini en iyisi beklemekti ....

Neyse ki çiçeği çok bekletmemis kısa sürede Ali al moru mor gelmişti. "rabbim sana şükürler olsun" diye mırıldandı...

"Hayrola çiçeğim ne bu hal alın alına morun moruna karismiş."

"Yok bişey Salih'im kosturdumdu biraz onda.."

"Bende onu derim ya kır çiçeğim niye kosturdun hayirmidir"

"Hayırdır beyim hayırdır mustumu isterim."

" Ver bakalım mustumu deger bicelim mustuma Çiçek hanım"

" Ebeden gelirim beyim koş beyine mustula hanesine yeni çiçek açılması yakındır dedi"

" E çiçeğim sen bana mustu değil dunyalari verdin ben senin gönlünü nasıl hoş ederim."

"Sev beyim benide onuda sev"

"Seni verene şükürler olsun çiçeğim....

10 yıl sonra ...

"Orhan Gazi Selvi Menekşe hayden sofraya sizinlemi eylescem bebeye mi bakicam ben goruyonuz sofra hazır gelsenize...." Diye bağıran Çiçek kendisine hayranlıkla bakan kocasına da cemkirmeyi unutmamış. "Hep sen simarttin bunları erkekler yiğit olsun kızlar cevval olsun diye diye hepsini ayarsız ettin. Selvi at tepesinden inmiyor Orhan anca resim çiziyor .. diğerlerinin sokaktan eve girdiği yok el kadar sebiyle bile ilgilenemiyorum. " Dedi kucağındaki Papatya yi kovasina verirken. Kızım benden iyi at biniyo Orhan'im da yüksek okul okuyacak mühendis mimar olacak ilişme hevesini kırma...

Akşama millet gelecek beyim. Kız isteme var haberdarsin dimi ben herşeye nasıl yetiseyim.

Geliyorlar çiçeğim bilirimde sen bilmezmisin  gelenler yabancı değil amcanlar babamlar çiçeğim diğer konuya gelince baban aradi kızların hepsi erkenden geliyormuş yardıma yuklusun sen yorma kendini.

Sayende on yıldır boş kaldığım mi var beyim. Sanki naza çekilecek fırsatımız oluyo tam doğurdum nefes aldım diyom hooop yenisi geliyor.

Kalabalık aile istiyom kır çiçeğim. Ayrıca sen gebeyken daha güzel daha kutsal oluyon gözümde....

Yok beyim yoook o konuya girme bu son dahada bebe falan yok... Bide millet topal der adam topalken üzerimden inmiyor Allah muafaza bide olmasa cif cif cikartacadim bebeleri heralki....

He gülüm ben topal zavallı bı çare bı adamım benim sana ne zararım var.

6 çocuk kadar bı zarar beyim.

Tamam güzelim tamam şimdi dinlen ben yemek yemelerini sağlar kızlar gelince yanına yollarim.

İyi bakalım beyim öyle olsun....

Esma'yi Ali'ye istiyeceklerdi. Ali kardesinden habersiz. Babasının uygun gordum razımıdım demesiyle...Büyükler de uygun görmüştü. Öyle deniliyordu.

Hazırlıklar yapılmış Esma bir yanda perişan Emine diğer yanda perisandi. Kimsenin yarasini belli etmediği ama için için yandığı bir gece olmuştu.

Yüzükler takılmış üç ay sonraya düğün tarihi belirlenmişti.

Üc ay sonra....

Düğün denek kurulmus Ahmet üç aydır bir defa olsun kafasini çevirip bakmamisti Esma' ya çok direnmiş çok yıpranmış için için yanmış ama bakmamisti.

Ali'den...

Kına kurulmuş erkekler kinaya gelmeyecek buyrulmustu. Bir kaç küçük konuşma dışında Esma ile konuşma şansımız olmamıştı. Hem kına elbisesiyle nasıl oldu diye göreyim hem iki üç lakirti edeyim diye gizlice girdim konağa kimseye görünmeden kızların odasına doğru suzuldum. Kapıyı açmaya yeltenmistim ki içerden ufak ufak ağlama sesleri duydum.

"Oy kurban bizim gelin  erken başlamış ağlamaya" diye düşünmüş hafiften siritmistim. Sırıtma duyduğum cümlelerle boğazıma urgan oldu .

"Nasıl aglamayayim Emine senin sevdalandigin adama gelin oluyorum. Erim olacak adamın kardeşine sevdalıyım. Üç aydır bir defa yüzüme bakmadi içim gidiyor , nasıl dayanıp nasıl katlanicam. Ne edicem . Ben böyle yaşayamam bacım. Ne senin ne Ahmet 'imin yüzüne nasil bakarım

Şok olmuştum. Ne Emine'nin beni sevdiğini fark etmistim bu yaşıma kadar nede Ahmet'in sevdasından haberdar olmuştum. Ben eli yüzü düzgün bildiğim kız diyen babama onay vermiştim sadece şimdiden sonra bu yoldan dönsem bile Ahmet solenecek sözleri ne kendine nede Esma' ya yakistirip nikahına almazdı . Bütün gece düşündüm . Yumurta kapıya dayanana kadar bunları öğrenmemiş olmak bizim sanssizligimiz olmalıydı.

Sabah ezanı semalarda yankilandigi dakikalarda aklıma gelen şeyle ayaklanmış çıkmıştım odamdan tüm aile aynı bahçede yaşıyor olmamız tek sansimiz olmalıydı. Ses etmeden Emine' lerin evin ardına dolanıp camına bir kaç taş salladım kesin namaza kalkmıştır .

Dusuncem de yanilmadigimi " ne işin var bu saate burda" diye cemkiren emmim kızı bolmustu.

-Ses etme , hemen samanliga gel konuşmamız lazım çok önemli...

Ne münasebet gecenin bu saatinde bir kaç saat sonra evlenecek herifci ogluyla samanlikda isim ne?

- Hasbinnallah tek sorun evlenecek olmasa dert etme evlenmeyecem o yüzden rahat rahat gelebilirsin samanliga

Ne demeye calisiyon sen

-La havle ne dimeye calisacam sana gel konuşmamız lazım diyom.

Gelemem

-emine ya çık gel yada ben gelirim benimle odada basilman için elimden geleni yaparım.

Tövbeee tamam sen git geliyom ben

On beş dakika sonra ikisi de samanlikda birbirlerine cemkiriyor haldeydiler...

Emine sen Esma'nin Ahmet'e sevdalı olduğunu biliyordun da bana neden demedin.

-benim ne haddine sizin işinize karışmak.

Emine delletme beni bu soylenmeyecek şey mi?

-soylesem ne degisecekti.

Babam illa onu sana alalım diye ısrar ettiğinde mecbur kalıp he demeyecektim en azından

-Emmime sen demedin mi isteyin seviyom diye

Saçmalama kızım ben evlenmek falan istemiyordum. Babam ısrar edince öle böle olacak bari gönlü olsun dedim.

-Ee ne olacak şimdi.

Ne olacağı mi var bu saaten sonra ben vaz geçsem bile onların birleşmesi yakışık kalmaz . Üstüne Esma 'nin da adı çıkar koyluk yerde...

-Beni neden buraya çağırdın ben onu anlamadım.

Senden yardım istemek için kızım ne için olacak

-Ne yardımı benim sana ne yardımım olur , olaki yardım ettim dediğin gibi bu saaten sonra onlar kavusamaz.

Bir yol var sen kabul edersen...

-Ney

Ben şimdi gidip Ahmet' le konuşup durumu ona anlatacam yarın akşam Esma'yi kaçırması içinde yardım edicez ortalık biraz düzenleme kadar ortada olmazlar sonrası da bı şekil yola girer.

-Ben sana nasil yardım edecen gelinin kayboldugunu anlamayacaklar mi?

Burda da senin yardımın lazım işte

-Nasil napabilirim ki?

Gelin odaya çıkarken bı refakatcisi olur ona sen refakat eder odada gelinliği sen giyinip yüzünü kapatirsan onlar kaçana kadar zaman kazanırız. Sabah da kaçmışlar Esma'yi bayıltıp kendi yerine bırakmış gitmiş , bende sarhoştum fark etmedim derim.

-Ben ne olucam sonra onuda düşündün mü?

Eğer kabul gelirsen raziligin varsa sana talibim Emine sabahında çarşaf çıktı der nikahima alır başıma taç ederim seni kabul eder misin.

-Nasil yani....

Evlen benimle kal yanımda diyom işte Emine sen beni bilirsin ben seni? Gönlünde kimse yoksa varirmisin bana

-Varirim.

Tamam o zaman sende sabahtan olanı biteni Esma baciya anlat hazirlikli olsun giderken bütün takı ve altınları alsın.

Emine ' den razilik almış samanlikdan çıkmış doğruca Ahmet'in odasının yolunu tutmuştum. Aylardır ruh gibiydi

Ahmet... Ahmet lan kalk hele uyan...

- ne kim noldu

Uyan hele konuşmamız lazım.

- Ne konusacaz bu saate

Esma'yi

-Gece gece senin aşkını dinleyemem Ali siktir git

Lan ne aşkı tövbe de Esma bacimdir.

-Ne saçmalıyorsun Ali?

Esma'ya sevdalı olduğunu biliyorum. Gelip bana söylesen işler bu raddeye gelmezdi .

-Gece gece boş konuşmaya mi geldin Ali

Ali ayaklanmış arkası dönük kardeşine bakmış. Derin bı nefes almış ve ....

Yarın akşam gelin odaya çıkarılınca yerine Emine geçecek sende o ara Esma baciyi al gidin burdan İstanbul'a oraları iyi biliyosun düzen kurmakta zorlanmassiniz. Takilari da alın yaniniza bir kaç seneye de çocuk olunca gelir helallik alır barisirsiniz babamlarla ...

-Sen? Sen ne olacaksın arkadan abisi karısını kaçırdı diyecekler nasıl kaldiracaksin?

Ertesi sabah Emine'ye nikah kiyacam arkamdan kuzeninde gözü varmış ağası gelini kaçırınca sevdiğini almış koynuna diyecekler...

Düğün gecesi....

Gelin almayla başlayan düğün halaylarla devam etmiş üç aydır ruhu çekilmiş herkese bı can gelmişti. Gelin odaya çıkarılınca plan devreye sokulmuş gelinin yerine Emine geçmiş. Esma ve Ahmet çoktan köyden ayrılmışlardı. Düğün dağılmış Ali odaya çıkmış Emine' yle birlikde oturmuş şimdi ne olacak diye kara kara düşünüyordu.

Gün aydınlanmaya yüz tutmuştu ki bahçede hareketlenmeler başlamıştı. Ali'nin ve Emine'nin yokluğu anlaşılmıştı. Yeni evli olduğumuz için son dakikaya kadar bize yansitmamislardi.

Artık gidecek yer kalmayınca mecburen kapıları tiklanmisti.

Emine üzerini çıkart ve yatağa gir uyuyor gibi yap en azından anamlarin seni o yatakda arkan dönük gormeleri lazım.

-Amaaaaa

Ama yok hadi...

Emine hızlıca dediğimi yapmış yatağa girmişti. Bende üzerimi çıkartmış kapının arkasından sanki tamamen ciklakmisimda kendimi gizliyomusum gibi durarak kapıyı açtım. Kendime sarhoş havası vererekde yayık yayık konuşunca sadece Ahmet ve Emine ortalarda yok haberin var mı deyince "Emine'yi bilmem ama Ahmet geldi helalik aldı şehirde çalışcam ben dedi gitti "dedim. Yataktaki kızı da görmelerini saglamis. Zor ayakta duruyo ne dediğimi bilmiyor gibi mirildanmis kapıyı kapatmıştım. Sabah Emine baygindi ben sarhoştum deyip işin içinden cikicaktik.

Bir kaç saat sonra....

Herkes perişan telasliydi. Emine ortalarda yoktu. Yakistiramasalarda Ahmet mi kacirdi diye düşünmeden de edemiyorlardi. Tüm düşünceleri ise yeni evlilerin odasından gelen çığlık sesi bolmustu .

Planın son kısmı buydu ikiside yatakta ciplakken Emine çığlığı basacak basilmamizi saglayak büyük ihtimalle Nihat emmim beni sikecekti ama yapacak bişey yoktu. Hadi demiş ciglikdan sonra odaya dalmalarini beklemeye başlamıştım .

Odaya dalan kala kalıyordu . Nihat emmim "ne oluyor lan burda" diye kukreyince biz donmuş ne açıklama yapsak diye düşünmeye başlamıştık. Allah'tan imdadımıza babam yetişmiş giyinin gelin demiş herkesi odadan çıkartmışti.

Herkes büyük odada diken üzerinde bizi bekliyordu. Başımız yerde odaya girdik.

-Emine senin o odada o yatakda işin ne Esma nerde...?

Esma Ahmet abiyle kaçtı o onlar birbirine sevdaliydi

-Lan hadi onlar kaçtı senin o yatakda işin neydi?

Benden yardım istedi yerime geç yokluğunu fark etmezlerse peşimizde düşmezler dedi . Sonra ne oldu bilmiyorum uyumuşum uyanmamisim

-Lan ne demek uyudum uyanmadim. Kızıma dokundun mu Ali!

......

Ali!

........

Kızıma dokundun mu Ali cevap ver bana...

Çarşaf çıktı emmi?

Lan ne demek çarşaf çıktı sen nasıl.....

Sarhoştum emmi....

Allah belanı versin lan Allah belanı versin kızımın başını yaktınız . Kimse duymayacak bu olayı kızımla yanyana bile gelmeyeceksin

Ben dokundugum kadini ortada bırakacak adam değilim emmi, çağırın imamı

Kızıma yaklasmayacaksin Ali!

Kızın benim namusum oldu emmi gerekirse bende alır çeker giderim ama bırakmam kabulleneceksin.

Haber salihe de ulaşmış kıymetlisinin ortada olmadığını duyan genç adam dün kardesini emanet ettiği adamın yakasına yapışmıştı

-Bacim nerde Ali?

Ahmetle birbirlerine sevdalılarmis kacmislar.

Genç adamın omuzları düşmüştü. Ne demek kaçmak hiç mi geride kalanları ailelerini dusunmemislerdi.

O gün Ali Emine'ye nikah kiymis uzunca bir süre köyde dedikoduların ardı arkası kesilmemisti. Ahmet zaten hakim oldugu bildiği İstanbul'da kısa sürede düzen kurmuş iş kurmuştu. Nikahlarini kiymislardi. Düşünmemeye çalışıyor yaşadıkları güzel gunlerin tadını çıkartıyorlardı.

9 ay sonra....

Ali kendine alistirdigi sık sık sıkıştırıp öptüğü karısını artık kendine katmanin zamanını kolluyordu.

Akşam çayında köydeki konağın tadilatı temizliği konusu açılınca fırsat bu fırsat diye düşünen Ali konuya girmişti.

Ben hallederim tadilat işlerini Emine de benimle gelir oda yavaştan temizler iş bitince döneriz.

İyi dersin hoş dersin de Emine altindan kalkabilir mi yorma gelinimi

Emine'nin üstesinden gelemeyeceği iş yok evel Allah sen orasını düşünme baba yok derdin gelininin yorulmasiysa sözüm söz gerekirse bende yardım ederim yinede yormam...

Ben kızımı seninle yanlız başına yollamam bir yere....

La havle emmi kulun kurbanın olayım niye bana ırz dusmani gibi davraniyon ayrıca ne demek yanlız başına yollamak bu kız benim karım.

Çok konuşma Ali o zamanda raziligim yoktu şimdi de yok uzak duracan kızımdan.

Tamam emmi odaya girene kadar uzak dururum gücün yetiyorsa odaya da gelir uzak tutarsin kızını tövbe tövbeee

Yüzsüz herif zorla aldın kizimi

He valla Allah'a şükür ki bana nasip oldu . Ahmet'i bı bulsam anlından öpecem kurban olduğum nasıl hayra vesile oldu bı bilse....

Ahmet konusu açılınca herkes bı mahsunlasmisti. Evlendikten bir ay sonra Ali herkese o akşam yaptiklari planı en ince ayrintisiyla anlatmış kimsenin kimseye küslük kin beslemesini istemedigini söylemişti. Tabi ortalığı ayağa kaldıran tek kişi Nihat olmuş.

"Madem el degmedin kızıma ne demeye nikahına aldın geri ver kızımı " diye inletmisti ortalığı

Sessizliği bölen kişi Ali olmuş "oldu o zaman biz kalkıp hazirlanalim KARİMLA köye gidelim " demiş

Anında "karım deme lan kızıma " diye karşılık almıştı.

"Valla kayınbabacim kendini de paralasan bu kız benim nikahımda "

Son cümleden sonra kolundan sürüyerek Emine'yle odadan çıkmışlardı.

Akşam olmadan köy yoluna vurmuslardi bile konağa vardıklarında ikiside aç olmadığı için Ali bahçeye ateş yakmış Emine çay demlemisti... Yatsı ezanina kadar burda sessiz sessiz oturmuslardi. Ezandan sonra ayaklanmış. Cesur ve Sanem'in odasına geçmişlerdi. Evlendikten sonra ilk  defa buraya gelmişlerdi ve evli insanlar olarak salonda yatamazlardi. En makul seçenek ise atasının odasiydi.

Madem burda yaticaz ben yatağı değiştireyim.

Sen onu halledene kadar bende cimeyim.

Nerde cimecen burda olmaz ben odayı seyedecem.

Neden olmasın Emine allaha şükür çift nikahlı karımsın senden utanacak cekinecek değilim. Sen işini hallet yine...

Ama Ali...

Biraz daha konuşursan beni sen yıkamak zorunda kalırsın Emine ve beni bilirsin ben bana yapilanin altında kalmayı sevmem, seni yikamakdan da çekinmem...

Ali !

Tamam hadi bak işine,  Emine işine odaklanmış yanındaki adama bakmamaya çabalıyor Ali ise aynı odadaki karısından gözünü ayırmadan yikaniyordu. Beline sardığı peskilin altindan belli olmaya başlayan erkekliği ise sinanan erkekliginin somut bir göstergesiydi. Emine işini bitirmiş kocasına bakmamak için oyalaniyor. Ali çoktan yıkanmış kurulaniyordu. İşini bitirincede kendisine ardı dönük olan karısının beline sarılmıştı.

Ali!

-Efendim Emine....

Bırak beni

-neden

Bırakman gerekiyor çünkü

- Bırakmam gerekmiyor Emine karımsın kocanım ve kocan olarak sana dokunmak sarılmak en tabi hakkım. Sana sahip olmak istemem gibi...

Ali bırak...

-neden bırakayım Emine senin ağzından kulaklarimla beni sevdiğini duymamış olsam bu evliliği beni istemediğini düşüneceğim. Neden uzak duruyorsun. Sana adım attıkça neden sen geri kaçıyorsun sorun ne

Sorun yarın öbür gün birine aşık olup başkasını isteme ihtimalin evet nerde ne zaman duymussan doğru duymussun seviyorum bu evliliği de seni de istiyorum. Ama sırf kocamdir rahatlasın ihtiyaçları giderilsin diye bedenimi sunmak istemiyorum.

- Ne başkasını sevmesi Emine sen ne saçmalıyorsun biz evliyiz. Ben nikahlı karım varken harama uçkur çözecek kadar toymuyum.

Uçkur cozmessin bilirim . Sorun senin uçkur çözmen degil, sorun senin birini görmen, birini yüreğinle görmen sevmen ....

-Soyun yatağa geç Emine

Ne ! Hayır

- dediğimi yap Emine ben seni kendime katmadan ben sana benimsin demeden sen kafanda kurbaktan benden kacmakdan vaz gecmeyeceksin. HADİ!

Gelen anı yüksek ses dalgasıyla yerinden sıçrayan emine bir an ne diyeceğini bilmese de duşunmemis ve kendine söyleneni yapmıştı. İlk hamlede elbisesini ikinci hamlede icliğini çıkartmış öylece ayakta bekliyordu. Ali belindeki havluyu çekmiş atmış . Kendisine bakmayan karısına "yatağa geç " yonergesini vermiş ve karısının ardından oda yatağa girmişti.

Çıplak tenlerinin birbirlerine değmesi ikisinin içini de hoş etmiş fakat kimseden ses çıkmamıştı. Ali küçük bir hareketle karısını altına çekmiş hem bedenini hissettirir olmuş hem öpmeye başlamıştı. Emine kurduğu hayallerin içinde gibiydi. Oda için için günlerdir bu anı bekliyordu ondandi düşünmeden etmeden hemen kabul etmesi ve kendini teslim etmesi....

Uzunca öpmüş sevmiş hazırlamıştı karısını , düğünlerde adettendi damattan önce evlenmiş bı akrani sadic olur oda düğün gecesi tecrübelerinden yola çıkarak anlatır akıl verirdi.  Karısını hazirlamasi gerektiğini hazırlamak içinde onunla ilgilenmesi gerektiğini falan da bu şekilde öğrenmişti. Şimdi uygulama zamanıydı.  Hazır olduğunu anladığı karısına "canını yakmak istemiyorum kasma kendini derin nefes al" demiş . Emine nefes aldığı esnada kendini karısına itmisti. Karısından gelen ciglikdan sonra önce yavaşlamış sonra duraklamis ama öpmeyi asla ama asla birakmamisti.

Emine'nin kendini kasmayi bıraktığını anlayınca yine harekete geçmiş hem kendini itiyor hem konuşuyordu.

Bir daha o dudaklarının arasından başkası kelamı çıkmayacak Emine , Bize bizden başkası haram. Helalimize haram karıştırma kabullen artık ben senin kocanım.

Son kocanim lafindan sonra kendini sertçe itmiş ve kasılmaya başlayan kadınlığa bırakmıştı varını yogunu....

Ahmet & Esma çiftinden....

Köyden kaçtıkları geceyi yakın köylerden birisinde yaşayan Ahmet'in Asker arkadaşının evinde geçirmişlerdi. Ertesi sabah yine yola cikmislardi. İstanbul'a geldiklerinde önce ev tutmuş sonra iki parça eşya almışlardı. Ali tüm altin ve parayı bize vermiş düzeninizi kurun demişti. Dediği gibi yapmış önce düzenimizi kurmuş sonra kalan parayı sermaye ederek ufak bir marangoz hane açmıştım.

İlk geceden gebe kalan güzelim ise ilk senemizi doldurmadan bebemizi dünyaya getirmiş . Salih abinin kopyası küçük bir oğlumuz olmuştu. Buraya geldikten bir kaç ay sonra Köyü aramış Ali ile konuşmuştum. Herkesin herşeyi öğrendiğini dönebileceğimizi soylesede o dönem yeni gebe olan Esma'nin hassas halleri dukkanin düzenini oturtamamis olmam derken donememiştik. İki sene sonra ise Fatma'nın düğün haberi gelmiş. Artık helallesmenin vaktidir diyerek köye donmustuk.

Aradaki kuslukler bitmiş . Fatih'im özellikle dayısı ve amcası arasında paylasilamamis.  On gün köyde çok güzel geçmiş ve bu tatilinde sonuna gelmiştik. Biz köyden ayrılmadan önce hem Salih abi hem Ali babalık mustusu almış. Babam Salih abiye yeter damat yeter bebeleri ona tamamlayacaksin bu gidişle diye takılmıştı.

              ###S###O###N###

Continue Reading

You'll Also Like

7.9K 543 26
"Bir çift göze aşık olursun, Geriye kalan gözlere kör..."
28.1K 93 7
"Ben sana ihanet etmedim, sen kendi ellerinle koydun beni o adamın koynuna! Ne çabuk unuttun?" Sert, kudretli bir erkek imajı olan Hakan'ın, 5 yıllık...
95.2K 1.2K 19
İçimden bir ses eskiye dönebiliriz diyordu ne kadar bazı kötü şeyler yaşanmış olsada o benim ilk aşkımdı. "Esin ben seninle eskisi gibi olmak istiyor...
12.7K 1K 12
HABER İÇİN KÖYE GİDEN GÜLFEM NERDEN BİLEBİLİRDİ ORADA YAŞAYACAKLARINI