Sessiz Çığlıklar ( +18 )

By creteech

1.4M 55.5K 21.5K

"Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakış... More

(1) " İlk Karşılaşma "
(2) " Arsız ve İnatçı "
(3) " O Benim "
(4) " Bana Gel Karviras "
(5) " Tercihler Ve Bedeller "
(6) " Salon Beyfendisi "
(7) " Minnet "
(8) " Akrep "
(9) " Egoist "
(10) " Tatlı Yalanlar "
(11) " Korku Ve Aidielik "
(13) " Tinerci Ve Ayyaş "
(14) " Benimle Kal "
(15) " Özür Dilerim "
(16) " Sonbahar "
(17) " Affet Beni "
(18) " Masum Mağlubiyet "
(19) " Özledim +18 "
(20) " KARA ASLAN "
(21) "Sanrı"
(22) "Ayna'nın İki Yüzü +18"
(23) "Direniş"
(24) "Güven Bana"
(25) Aynı Payda Da Buluşan İki Adam
(26) Silik Hatıralar
(27) Silik Hatıralar Part ll
(28) Yaralı Ruhların Acı Feryadı
(29) Kötü Adam ve Prensesi
(30) Mutlu Yıllar Sevgilim...
(31) İblisin Son Akşam Yemeği
(32) Bizim Sevgimiz Hastalıklı Sevgilim
(33) Benimle Evlenir Misin?

(12) " Baş Belası "

45.4K 1.9K 421
By creteech

Lütfen oy kullanın değerli okurlarım ❤️‍🔥

         " Beni neden sevmedin baba ? "

                              ***

-

-

"Annemi görmeye gideceğim bu gün" dediğimde Agit kol saatini takıyordu.

Duştan yeni çıkmıştı ve her zaman ki gibi yapılı fit bedenini saran şık bir takım elbise giymiş karşımda hazırlanıyordu , bu görüntüye alışmıştım Alışkanlıklar tehlikelidir.

Bakışları beni bulduğunda sorun çıkarmaması için sayısız kez dua ediyordum içimden.

" Seninle geleceğim başka türlü o konağa gitmene izin vermem " dediğinde ceketini giydi.

Sıkıntılı bir nefes verdim cidden bu muameleden nefret ediyordum, ben çocuk değildim ve sürekli birilerinin gözetimi altında yaşayamazdım.

" Bana bakıcılık yapmaktan vazgeç ben senin bakıcılık yaptığın çocuk değil karınım " dediğimde sinirle , bakışları tekrar beni bulmuştu.

Yüzünde memnun bir gülümseme belirirken bana doğru bir kaç adım attı , aramızda ki mesafe bana doğru attığı adımlarla kapanırken siyah hareleri gözlerimle kesişti.

Nefeslerimiz birbirine çarparken bu yakınlık yutkunmama sebep olmuştu.

Elleri kahverengi saç tutamlarıma dediğinde kokusu içime işliyordu bu hiç iyi değildi fazla yakındı.

" Tekrar et " diye kısık sesle kulağıma doğru fısıldayarak konuştu.

Derin bir nefes çektiğimde içime neyden bahsettiğini anlayamadım.

Bedenim oldukça gerildi şu an duştan yeni çıktığı için sigara değil ferah mentol kokusu vardı ve bu aklımı bulandırıyordu , ona sigara kokusu da çok yakışıyordu ve sigara kokusunu yakıştırdığım tek adam karşımdaydı. Benden bir şeyler duymak istiyordu.

" Neyi " diye sorduğumda nefesini boynumda hissedebiliyordum.

" Karım olduğunu Devin tekrar et " dediğinde dumura uğradım benden bunu tekrar duymayı neden bu kadar çok istiyordu.

"Küçük detaylara fazla takılıyorsun" dediğimde sık sık verdiği nefesleri duyabiliyordum.

" Aklımı karıştıran , kalp atışlarımı hızlandıran bu kelimeler sence küçük detaylar mı " diye kısık sesle konuştuğunda yutkundum.

Ses tonu oldukça kışkırtıcı ve baştan çıkarıcıydı derin bir nefes çektim içime, kendine gel Devin diye içimden fısıldadım. Bu adam yüzünden pek de mümkün değil ne yazık ki.

Ama onun durmaya niyeti yok gibiydi aldığım nefeslerin üzerinde nefesleri vardı.

" Tekrar et genç bayan yoksa değil istediğin yere gitmek bu odadan dışarı kafanı bile çıkarmana izin vermem " dediğinde gözlerim şaşkınlıkla açıldı.

" Beni tehdit mi ediyorsun " diye şaşkınlıkla sorduğumda gözlerimin içine baktı.

" Hayır bu tehdit değil sana vereceğim cezaydı aslında vazgeçmiştim ama şu an oldukça cazip gelmeye başladı." diyip göz kırptığında ona inanmaz gözlerle baktım.

Fırsatçı adamın tekiydi.

" Bu yaptığın etik değil öylesine söylediğim gereksiz bir kelimeyi bana ikinci kez zorla söyletmen hiç etik değil " dediğimde ince uzun kemikli parmaklar boynuma doğru sızdı.

Boynumun üzerinde tüy dokunuşları kadar hafif hareket eden parmakları ile yutkundum.

" Zorla söyletmek gibi bir niyetim yok, ama benim olduğunu dudaklarından duymaya ihtiyacım varmış bunu anladım şimdi tekrar et " dediğinde sıkıntılı bir nefes verdim.

" Karınım Karviras ama sana ait değilim ama karınım evet " diye kısık sesle fısıldadığımda çenemi nazikçe tutup gözlerimin içine daha önce hiç görmediğim bir bakışını sundu.

" Evet öylesin karımsın ve bir gün kendi isteğin ile bana ait olduğunu kabulleniceksin , şimdi hazırlan korumalar seni istediğin yere bırakacaklar istediğin zaman da geri getirecekler " dediğinde elleri yüzümden ayrıldı.

" Koruma istemiyorum ben tek başıma gidip geleceğim " dediğimde sıkıntılı bir nefes verdim.

Yetişkin bir kadındım ve bu adamın bunu anlaması gerekiyordu.

" Seni yanlız göndermem unut bunu, gitmek istiyorsan eğer adamlarım sana eşlik edecek seni korumak için bir kaç adım geride kalacaklar " dediğinde sinirden delirmek üzereydim.

" İstemiyorum anlıyor musun ve eğer isteğimi reddeder ve peşime koruma takarsan değil senden bir şey istemek bir daha yüzüne bile bakmam " dediğimde yutkundu , gözlerinde hafif bir korku belirdi.

İlk kez gözlerinde korku görmüştüm, bunun nedeni yokluğum muydu saçmalık gerçekten bu tamamen saçmalıktı.

" Beni tehdit mi ediyorsun " diye sorduğunda kendime geldim ve yüzüme umursamaz bir gülümseme yerleştirdim.

" Hayır olacaklar için önceden uyarıda bulunuyorum sadece " dediğimde sıkıntılı bir nefes veren taraf bu kez o olmuştu.

Sinirle bir şeyler ağzının içinde homurdanmaya başlamıştı ve belli ki küfür savuruyordu.

" Tamam inatçı keçi ama kendine dikkat et ve telefonun açık olsun " dediğinde zaferle gülümsedim.

Adımları tekrar bana doğru ilerledi.

Sağ kolu belimi kavrayıp beni kendine hızla çektiğinde nefes alışverişlerim bir an için hızlandı.

"Beni bir daha sakın yokluğun ile tehdit etme Devin" dediğinde belimi sarmalayan kolları daha da sıklaşmıştı.

"Bir kez daha dudaklarından bu can acıtıcı kelimeler dökülürse eğer o dudakları kendi dudaklarımla örtterek sustururum" dediğinde yutkundum.

"Yokluğunu düşünmek bile sikik kalbime iyi gelmedi çünkü bunu az önce anladım ve bu saçma acıyı hiç sevmedim" dediğinde dudaklarını anlıma bastırdı.

Islak dudaklarını anlımda hissettiğim kalp atışlarımın hızlandı.

Göğüs kafesim kalbim için dar ve keskin gelmeye başladı kalbimin her atışı canımı acıttı.

"Şimdi git...bana geri dönmek için git" dediğinde belimi sarmalayan kolları gevşemişti.

Komidinin üzerinde duran telefonunu alıp odadan hızla çıktı.

Derin bir nefes çektiğimde içime rahatladım..

Konaktan çıktığımda bindiğim taksiye evin adresini vermiştim.

Araba dakiklar süren bir yolculuğun ardından konağın önünde durduğunda taksicinin ücretini ödeyip indim.

Bakışlarım bir kaç hafta önce yaşadığım eve çarptığında göğsümün sıkıştığını hissettim.

Burası hiç bir zaman bana bir yuva olmamıştı ki ...

Yaşadığım evde hep bir yabancı gibiydim ve bu canımı çok yakıyordu.

Bazı kızlar çok şanslı...

Bu cümle hayatımın bir çok yerinde vardı , imrenerek izlerdim ben babasının göz bebeği olan kızları imrenerek izlerdim ben Leyla'yı.

Hafifçe yağmaya başlayan yağmur damlaları saçlarıma düşerken omuzlarım çöktü.

Yağan her yağmur benim içimi acıtıyordu , yağan her bir yağmur damlası bana sevgisizliliğimi hatırlatıyordu.

Mervan Ağa iyi bir babaydı ama bana değil Leyla ' sına ,biriciğine iyi bir babaydı... Ben onun kızı değil miydim?

Benim Leyla'dan ne eksiğim vardı ya da Boran'dan.

" Bir kez bile olsa beni sevdiğini söyleyemez miydin baba " diye fısıldadığımda aldığım nefes genzimi yaktı.

Gelmiştim buraya annem için gelmiştim o adam için değil ağlamayacaktım beni sevmeyen bir adamın sevgisini dilenmeyecektim.

Dilenseydim...ondan sevgi dilenseydim bana verir miydi.Vermezdi o adam bana sadece nefretini verirdi.

Konağın kapısını çaldığımda Leyla açmıştı.

Bana öfke dolu bakışları ile baktığında onu önemsemiyor ve gözlerim annemi arıyordu.

" Neden geldin buraya , burası artık senin evin değil Devin şimdi geldiğin yere defol " dediğinde omuzlarından iterek içeri girdim.

Çok konuşan ve oldukça yersiz konuşan bir ablam vardı.

" Anne " diye bağırdığımda Leyla üzerindeki şaşkınlığı atmış ve hızla yanıma gelmişti.

" Devin senin artık bu evde yerin yok annemi de görmek gibi hayallere kapılma anlıyor musun şimdi çık git evimden " dediğinde kolumu tutup sıkmaya başladı.

Sıktığı kolumu kolları arasından kurtardığımda annemi aradı gözlerim.

" Annem ben geldim lütfen çık karşıma seni görmek istiyorum " diye bağırdığımda annem ve babam aynı anda iniyorlardı merdivenlerden.

Derin bir nefes çektiğimde içime onları izledim.

Babam her zaman ki gibi nefretle bakıyordu peki ya annem o neden yüzüme bakmıyordu.

"Anne ben geldim seni görmeye geldim" dediğimde ona doğru ilerledim.

" Bir adım daha atma sakın karım seni görmek istemiyor geldiğin çöplüğe geri dön! " diyen babam ile bakışlarım onu buldu.

" Ne yaptınız ona neden konuşmuyor neden yüzüme bakmıyor! " diye bağırdığımda yüzünde alaylı bir gülüş belirdi.

" Bir şey yaptığımız yok senin ve kocanın bize yaptıkları onca şeyden sonra yüzüne bakmaması çok normal şimdi siktir olup git bu evden çünkü benim senin gibi bir kızım yok artık!" diye bağırdığında yüzümde acı bir tebessüm belirdi.

Bana bir kez bile babalık yapmayan adam beni sildiğini haykırıyordu.

Gözlerinin içine baktım acımı içimde tuttum ve yüzüme maskemi taktım.

" Senin gibi bir adamın babalığı umurumda mı sanıyorsun " dediğimde dudaklarımdan alaylı bir gülüş döküldü.

"Kendini fazla büyütüyorsun Mervan Ağa yanlız dikkat et ,üzerine bastığın o zemini ayaklarının altından çekmem çok yakın..." dediğimde sinirden çenesi seğirmişti.

" Benimle bu şekilde konuşmaya nasıl cüret edersin " diye bağırdığında ellerimi trençkot'umun ceplerine yerleştirdim ve karşısında olabilecek en rahat ve umursamaz hâlimi takındım.

Boyun eğmek asla... itaat etmek asla hele ki biat etmek mümkün değil!

Ben Devin Sarel Karviras diz çöktürtecektim gerekirse güzellikle gerekirse zorla, bana yapılan her şeyin hesabını elbette soracaktım...

" Senin karşında öfkeni ve nefretini kustuğun kız yok artık, bu günü sakın unutma çünkü öyle bir an gelecek ki benden sadece merhamet dileneceksin ve o gün geldiğinde karşında merhametin kırıntısını bile göremeyeceksin " dediğimde dişlerini sıktı.

"Annem ile arama girmeyin sakın!" diye bağırdığımda bakışlarım annem'e değdi.

" Bir nedeni olmalı bir sebebi...Biliyorum ve o nedeni bulup seni alacağım sadece bekle kızının seni almasını bekle " dediğimde üzerimdeki öfkeli bakışları önemsemeden terk ettim konağı.

Derin bir nefes çektiğimde içime boş sokaklarda saatlerce yürüdüm.

Telefonlarım sürekli çalıyor ve mesaj bildirimleri yağıyordu.

Söz vermiştim ama şu an kimsenin sesini duymak istemiyordum, sadece kalbimi parçalıyacakmış gibi deşen bu acıdan kurtulmak istiyordum.

Israrla çalan telefon ile sıkıntılı bir nefes verdim.

Çalan telefonuma baktığımda, Agit arıyordu dakiklardır aradığı gibi arıyordu.

Kızacaktı biliyorum ama şu an azar işitmek de istemiyordum ben annemi istiyordum.

Telefonuma mesaj geldiğinde ekrana baktım.

Kocacığım : Nerdesin bilmiyorum , sorun ben miyim onu da bilmiyorum ama bana geri döndüğünde bu sorumsuzluluğunun bir cezası olacak Devin. Umarım iyisindir bekle beni çünkü sana geleceğim, kocan senin için gelecek başın büyük dert de küçük hanım...

Mesajı okuduğumda yüzümde buruk bir tebessüm belirdi.

Başımın belada olduğunu söylüyordu öte yandan iyi olup olmadığımı merak ediyordu.

Dengesiz herif...

Adımlarım beni bir meyhaneye doğru ilerletti.

İçmek iyi gelir miydi...

Meyhane'nin önüne geldiğimde bir çok adamın meraklı bakışları üzerimdeydi.

Beni tanıyorlardı...daha doğrusu beni değil kocamı tanıyorlardı Agit Karviras.

Doğru kelime buydu evet , gittiğim her yerde bu bakışlara maruz kalmak zorunda mıydım ?

Gücünün canı cehenneme Karviras diye fısıldadığımda meyhane'nin sahibi olduğunu düşündüğüm adam bana doğru ilerledi.

"Hoşgeldiniz efendim bir arzunuz mu var" diye kibarca sorduğunda sıkıntılı bir nefes verdim.

" İçmeye geldim herkes gibi bana verebileceğiniz bir masanız var mı " diye sorduğumda garsonlardan birini eliyle yönlendirdi.

" Tâbi ki başımızın üstünde yeriniz var efendim " dediğinde yüzümü buruşturdum.

Karşımda ki adam benden yaşça büyük bir adamdı ve benimle bu şekilde konuşması çok saçma geliyordu.

Beni hazırladıkları bir masaya yönlendirdiklerinde geçip oturdum.

Kocamın bana gelmesi an meselesiydi.

Bu yüzden o gelmeden başlamamın bir sorun teşkil edeceğini düşünmüyordum.

Önüme bırakılan rakı ve mezeler ile gülümsedim bu günün tek güzel anı bu olabilirdi kesinlikle.

Boş bir bardağa biraz rakı ve suyu doldurup hazırladıktan sonra dudaklarıma ilerlettim.

Aldığım ilk yudum ile yüzümü buruşturdum bunun tadı çok sertti.

İnsanlar bunu nasıl içebiliyorlardı , cidden çok sert bir tata sahipti.

İkinci yudumu da içtiğimde çatalıma batırdığım bir kavun dilimi ağızıma attım.

Dakikalar sonra...

İçtiğim üçüncü bardak ile gülümsedim hayat çok güzeldi be ...

Kuşlar uçuyor , yağmur yağıyor , güneş gülümsüyordu.

Gülümsüyordu değil mi, gülümserdi neden gülümsemesin ki...

Benim kocam vardı bir tane o nerdeydi?

Gerçi çoktan boşamıştır beni sonuçta telefonunu açmadım.

Gözlerim hafiften dolduğunda bir yudum daha içtim. Dul kalmıştım şimdi ben öyle mi ?

Başım hafiften hafiften ağrımaya başlayınca ofladım.

Bu şeyin verdiği his mükemmeldi ama başımı ağrıtıyordu bir de hafiften insanlar silikleşiyor gibiydi.

Bu sırada içeri tüm heybetli ve öfkeli yüzüyle giren Agit ile yutkundum.

Sert bakışları da , en az yüzü kadar korkunçtu.

Ama Allah var yakışıklı adamdı...

Sert ve öfkeli hâliyle bile çok çekiciydi.

Ama beni öldürecekmiş gibi bakıyordu ve bu bakışları korkutmuyor değildi.

Burnundan soluyarak yanıma geldiğinde. Bir çok kişinin de ona çekinerek baktığını gördüm.

Sanırım bu sefer gerçekten bitmiştim.

Kafamı hızla masaya çevirdim , ben onu görmezsem o da beni görmezdi değil mi .

Evet evet kesinlikle bu şekilde kurtulabilirdim.

İnatla başımı yerden kaldırmazken adımlarının yanımda durduğunu hissettim.

" Kafasını kaldırmıyor bir de kafayı yiyeceğim , o şekilde elimden kurtulamazsın kız çocuğu! " dediğinde öfkeli sesi ile yutkundum.

Merhaba nasılsınız : )

Takip etmeyen okurların takibini alabilir miyim ?

Bir de Sessiz Çığlıklar 'ı okuma listenize eklemeyi unutmayın.

Edit yapan arkadaşlar varsa eğer aranızda Sessiz Çığlıklar için de yapar mı küçük bir rica sadece 🙃 en yakın zamanda yeni bölüm ile geri döneceğim öpüldünüz...

Continue Reading

You'll Also Like

363K 18.7K 34
Eski sevgilisine içinde kalanları sövmek için yazan Yaren numarayı yanlış yazıp dünyanın en önemli iş insanlarından birine denk gelirse ne olur... Si...
57.5K 4.7K 21
"Sen hep böyle cevap olarak başını mı sallarsın?!" Başımı salladım. Kaşları çatıldı, o güzel mavi gözlerini gözlerime dikti. "Gıcık mısın Aras?!" Bil...
25.1K 760 25
Deliliğinden Korktuğum Adamla Deli Olacağımı Nereden Bilebilirdim?! Aynı mahallede yaşayan Nefes ve Tahir'in babası arkadaştır. Tahir'in ölmek üzere...
1.3M 59.5K 44
Siz: 88-67-114 Siz: Buyur Sevgi teyze Siz: Öve öve bitiremediğin vücut ölçülerim. Siz: Umarım elbise cumartesi gününe kadar yetişir Yoksa yeni bir el...