(13) " Tinerci Ve Ayyaş "

42K 1.9K 441
                                    

Lütfen oy kullanın değerli okurlarım...

" Hep mutlu ol kız çocuğu "...

" Solmadan gel artık aşkımın gülü , olsada konuşsa kalbimin dili ... Küçücük dünyamda bir bilsen seni , görünmez yazıyla yazdım kalbime"...

-

-

İnatla başımı yerden kaldırmazken adımlarının yanımda durduğunu hissettim.

" Kafasını kaldırmıyor bir de kafayı yiyeceğim , o şekilde elimden kurtulamazsın kız çocuğu! " dediğinde öfkeli sesi ile yutkundum.

Bakışlarımı masadan kaldırıp öfkeli siyah harelerine diktim.

Öfkeliydi,kızgındı ve belki de benim gibi sorumsuz ve kaprisli bir kadınla evlendiği için pişmandı.

Elime aldığım bardaktan bir yudum daha aldığımda sert bakışları bedenimi süzdü.

Hasar tespiti yapıyordu...

Bedenimde yara olup olmadığı kontrol ediyordu...

Benim bedenim değil belki ama kalbim yaralıydı , sürekli kanatıyorlardı kalbimi , neden benim kime ne zararım vardı ki kanatıyorlardı benim yaralarımı.

"Telefonlarımı neden açmadın ayrıca burda ne halt ediyorsun!" diye öfkeyle bağırdığında yutkundum. "İçmeye geldim herkes gibi ben de içmeye geldim" dediğimde dudaklarında öfke ve alaycı karışımı bir gülüş döküldü.

" İçmeye geldin ,siktiğimin telefonunu açmak yerine gelip burda şu zıkkımı içmeye geldin öyle mi ! " diye bağırdığında başımı olumlu anlamda salladım. Sinirden çenesi seğirmeye başladığında bize merakla bakan adamlara döndü bakışları.

" Gözlerinizi karımın üzerinden çekin lan soyunu siktiğimin piçleri! " diye öfkeyle bağırdığında bana olan öfkesini başkalarından çıkarmaya çalışıyor gibiydi.

Korkuyla kafasını masaya gömen insanlardan sonra sert nefesler alıp vermeye başladı. Kalbimi kırmamak için sakinleşmeye çalışıyordu. Elimi büyük , kemikli ve dövmelerle kaplı eline uzattım.

Elini tuttuğumda bedeni kaskatı kesildi.

" Üşümüş " diye fısıldadığımda yutkundu.

" Anlamadım " dediğinde küçük elime sığmayan büyük eline değdi bakışlarım " Üşümüş Karviras bana gelirken üşümüşsün " dediğimde yüzünde ki sert ifade bir nebze olsun yumuşamıştı.

Elini hafifçe okşadığımda yutkundu. "Yaklaş"diye kısık sesle konuştuğumda elini kendime doğru hafifçe çektim.

Meraklı bakışları ve gergin bedeni ile beni izlerken biraz olsun sakinleşmişti. Sıcak nefesimi soğuk ellerine verirken az önce esip gürleyen ortalığı ateşe vermeye hazır olan adam gitmiş ve yüzünde anlamlandırmadığım bir ifadeyle sakince beni izleyen bir adam gelmişti.

Sıcak nefesim ile ısıtmaya çalıştığım ellerine küçük bir öpücük kondurdum.

" Hava çok mu soğuktu da bana gelirken bu kadar üşüdün " diye sorduğumda kafamı kaldırıp bakışlarımı yakışıklı yüzüne diktim.

Sessiz Çığlıklar ( +18 ) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin