Slowdive

Por minstaery

7.9K 318 776

"adımı inle küçük titan" Más

2
3
4
5
6
7
8
9
10

1

2.2K 63 84
Por minstaery

1

"Kaybettin"

Duyduğu ses ile yavaşça gözlerini yerden kaldırdı Yoongi. Tüm zarafeti ile elleri cebinde dikilen adamı süzdü baştan sona. İnce belini saran pantolonun ceplerine ellerini sokan Taehyung yürümeye başladı. Ayakkabısının topuk sesi küçük yerde tıkırdarken nefes almakta bile zorluk çekiyordu Yoongi.

"Biliyorum"

Yine de kuyruğu havada tutmakta ısrarcı olan Yoongi'nin ses tonuna, alaycı bir gülüş sergileyen Taehyung, yürümeye devam etti. Avını kıstırmış kaplan misali onun etrafında daire çiziyordu.

"Soğuk Prens şimdi benim kediciğim olacak mı? Seni bu tuşların üzerinde ağlayana kadar becereceğimi söylemiştim"

Dudaklarını ısırdı Yoongi. Yumruk yaptığı elleri ile sağ omzunun üzerinden tuşlara basmakla uğraşan Taehyung'a baktı. Öfkeli bakışlarına karşılık veren Taehyung keyifle doğruldu ve yeniden yürüdü.

"Kızma küçük kedim. Bunu kendin kabul ettin"

Sadece piyona üzerine tutulmuş, cansız beyaz ışığın ortasında küçük bir gölge gibi kalan Yoongi, etrafında dönen adam ile küçük adımlarla etrafında dönerek takip ederken ona cevap verdi.

"Hile yaparak kazandın? Performansa Jungkook'un gelmeyeceğini biliyordun. Onun yerini alman seni gerçek siyah kuğu yapmaz. Sen sadece bir taklitçisin"

Karanlığın içinden aniden çıkan Taehyung, Yoongi'nin boğazını sardığında nefesi kesilen Yoongi, belini piyanoya vererek geriye doğru yaslandı. Üzerine eğilen Taehyung'un zarif ama bir o kadarda korkutucu bakışları onun gözlerini buldu.

"Gerçeğin ben olduğumu biliyorsun Min"

Parmaklarını gevşetip kızarttığı beyaz tene bakarak gülümsedi. Ardından dudaklarını yaladı ve hafifçe araladığı bacakların arasına girerek onu piyanoya doğru bastırdı. Zaten ince olan sahne kıyafetleri ile çırılçıplakmış gibi hisseden Yoongi dudaklarını ısırdı.

"Ben sadece beni sikmek için her şeyi deneyen birini görüyorum? Yıkıkça"

Onu kışkırtması Taehyung'un hoşuna gidiyordu. Yalan yoktu ne zamandan beri onu arzuluyordu kestiremiyordu ama bahsettiği şekilde şansını birkaç kez denememişti. Bir kez denemiş ve sonucunda onu şimdi burada alacaktı.

"Yalan söyleyen edepsiz ağzını boğulana kadar menilerimle dolduracağım Min Yoongi ve hepsini teker teker yutacaksın"

Yoongi'nin çenesini tutup ağzına parmaklarını sokarken kafasını sağa yatırıp dudaklarını boynuna bastırdı. Kuyruğu hâlâ havada tutan Yoongi huysuz dursa da bel boşluğundaki elin varlığı önündeki bedene sürtünme ihtiyacı güdüyordu.

"Güzelce em"

Yoongi parmaklara sıcak dilini sararken üzerindeki ceketi omuzlarından sıyıran Taehyung ayaklarının dibini bulmasına izin verdi. Parmaklarını çıkarıp onun yerini dudakları aldı ve onunla dillerin savaştığı bol ıslak bir öpüşmeye başladı. Bu sırada ıslak parmaklarını göğsünden aşağı kaydırarak bağlı birkaç düğmeyi açtı ve parmaklarını pantolona sokarak Yoongi'yi kendisine çekti. Kontrolü ele almış olan adamı tüm iştahı ile öperken boynuna sarılmıştı Yoongi. Bedenini saran boncukları çıkarıp yere bırakırken, onun tıkırtılarına kendi kemerinin boşluğa düşme sesi de eklenmişti. Önündeki bedenin önce beyaz sonra siyah ceketini ellerini omuzlarına sokarak aşağı doğru indirmişti. Sevişmek için çok fazla giyiniklerdi.

"Ne çok şey giymişsin"

Yoongi'nin siyah tişörtünün altından ellerini sokarken mırıldanan Taehyung, bu kez üst dudağını kavradı. İkisini de şişene kadar emecekti. Düğmesini açtığı pantolona ellerini sokarak onun çıplak kalçalarını avuçladı ve kendisine bastırdı. Aldığı koyu inleme onun ödülüydü. Kıyafet yığını içinden onu çekip diğer tarafa götürdü ve tuşların üzerini kapatarak onu kaldırıp oraya oturttu. Bir süre kıyafetlerle sürtünmüşlerdi.

"Kaldır güzel kalçalarını"

Bacaklarından sıyrılan pantolon yeri bulurken, parlak piyanonun üzerinde oturan Yoongi sadece siyah bir tişört ve ayakkabıları ile kalmıştı. Birileri olacağı utancı bedenini alev attırırken sadece önündeki düğmeleri açmakla yetinen Taehyung dizleri üzerine indi.

"Harikalar diyarına girmeme izin ver"

Bacaklarını açan Yoongi, onları sağa ve sola dayadı. Arkadan destek aldığında konumunun haline utanmıştı. Bu yüzden kafasını arkaya atıp tavanı izlemeye başlamıştı ki hissettiği dudaklar ile titredi ve elleri kayarken zorla yeniden tutundu. Onu aşağıdan bir güzel yalan Taehyung ile sonunda dudaklarını araladı ve inledi. Diline doğru bir ritimle inip kalkarken sızdırdığına yemin edebilirdi ki deliğindeki dudakların yerini o güzel parmaklar aldığında büyük bir inleme bıraktı.

"Tanrım"

İkinciyi eklerken manzarasına baktı Taehyung, onunla şimdilik zarifçe eğlenmek hoşuna gidiyordu. Prostatına doğru nazik masajlar yaparak parmaklarını hünerli şekilde kullanırken uzandı ve testislerini ağzına aldı. Sol elinin başparmağı ile ucunu kapattığı penisi baştan sona yalamayı ihmal etmedi.

"Taehyung"

Parmakları hızını artırırken aynı şekilde ağzı ve elleri çalışan marifetli Taehyung, ağlayan seslerle saçını çekiştiren, kaymamak için tutunurken dizleri sürekli titreyen Yoongi, artık parmakların eziyetine dayanamamıştı. Yarın yokmuşçasına deliğe eziyet ederken alttan onu izliyordu. Ahlaksızca kendini kaybetmiş Yoongi inlerken, siyah tişörtü beyaz menilerle kaplandığı zaman alttan ona gülen Taehyung'a eğdi kafasını. Ayaklanan Taehyung onun belinden tutarken Yoongi omzuna alnını dayayarak bekledi.

"Küçük kedim çok uslu"

Boğuklaşmış sesiyle konuşan Taehyung, uzamış siyah saçlarının arasına öpücükler kondurarak nefes alıp verdi. Yoongi'nin kendi boynuna ıslak öpücükler bırakmaya başlaması ile sırıttı. Yoongi önündeki ince bele sarılan pantolonu tutup onu kendisine çekti ve esmer tenini öpmeye devam etti.

"Edepsiz"

Taehyung hafif kıkırdayarak onu kucaklayıp siyah deri tabureye uzandırdı. Kollarını arkaya uzatıp demirlerini tutan Yoongi bacaklarını omuzlarına kaldırdı. Kasıklarından tutan Taehyung kendisini çekti birkaç kez bolca tükürse bile yeteri kadar ıslak olmayacaktı yine de küçük deliğe kendisini itti. Kendisini tutmayı bırakan Yoongi birisi duyacak mı endişesini bırakmış içindeki sertliğin vuruşlarına inledi. Kendisini kaybetmişti.

"Daha sert"

Kalçalarının yanakları morarana kadar sert şekilde onu beceren Taehyung baldırlarını ısırıyordu. Omuzlarındaki bacaklara bir yığın ısırık izi bırakırken gelecek gibi olduğunda geri çıktı. Bir anda yüksekten düşen Yoongi ağlayan bir ses çıkardı. Onu tutup çeken Taehyung, saçlarına sertçe elini geçirdi ve çenesinin altından tutarak açtı. Kendisini boğazına kadar iterken kafasını arkaya attı.

"Bir tanesi damlarsa seni pataklarım"

Yoongi'nin ağzından çıkan ıslak seslerine öğürme sesleri karışsa da birkaç dakika sonra hepsini midesine göndermişti. Kulaklarına kadar kıpkırmızı olan yüzüyle ona bakan Yoongi, Taehyung'un uzaklaşması ile derin bir nefes alıp ağzını sildi. O sıcak ve fazla yoğundu.

"Piyanonun üzerine çık"

Jöle kıvamına gelse de zorlukla çıkan Yoongi uzandı. Parlak siyah piyano ile Taehyung arasında kalacak olan penisine sabırlar diledi. Midesi bulanıyordu alnını dayayıp kenara tutundu. Birkaç defa sertçe patakladığı kalçaların arasında yerini alan Taehyung uzandı ve belinden bastırarak hareket etmeye başladı.

"Adımı inle"

Zevk noktasına sertçe vurulan Yoongi, Taehyung demekten başka bir şey yapmadı. Omuzlarını ısıran Taehyung beyazlıklara bolca iz bırakıyordu. Göğsüne yakın bir yeri emerken daha sert giriyordu. Kendi elini ısırmaya başlayan Yoongi dolan gözlerini serbest bıraktı.

"Taehyung"

Yoongi orgazm ile kendinden geçerken yine her yeri kirletmişti. Onun titremesinin dinmesini bile beklemeyen Taehyung pislettiği yerlerin üzerinden onu çekiştirerek hepsini tişörtüne aldırmıştı. Tuşların üzerine dizlerini koydurdu ve kafasını hafifçe bastırıp yeniden içine girdi. Çenesini sıkıca kavradı ve sadece çıkardığı dilini arada emerken onu sikmeye devam etti ta ki yeniden çekilip Yoongi'yi yere indirene kadar.

"Yut"

Dizleri üzerinde Yoongi saçlarındaki bileğe tutundu. Git gel yapmaktan dizleri acırken ıslak sesleri yankılanıyordu ki yeniden Taehyung boğazından aşağı menilerini akıtırken ağzından taşanları eliyle tutarak yutuyordu. Yeniden sırıtan Taehyung, ter içinde kalmış Yoongi'nin yüzüne penisini vururken keyif içindeydi.

"Benim küçüğüm ne kadar sevimli"

Yüzünü kendi menisine boğmak zevk verici bir görüntüydü. Birkaç kez tüküren Yoongi aşağıdan ona baktı. Yorulmuş hissediyordu ama yüzüne hâlâ penisini vuran bu adamın duracağı yoktu.

"Hap falan alıp mı geldin?"

Nefes nefeseyken konuştu Taehyung kafasını iki yana salladı.

"Sadece seni bu sahnede sikeceğimin düşüncesi yetti"

Yere uzanırken kollarını başının altına koydu ve gözleri ile işaret etti. Zorlukla saçlarını atarak ilerledi Yoongi ve üzerine çıktı. Elini karnına koydu ve sürtünmeye başladı. Onu yeniden kendisi için sertleştirecekti. Sürtündü, sürtündü ve sürtündü. Az ışıkta bile terden parlayan esmer tene baka baka inlemesi de kendi edepsizliğiydi.

"Al içine"

Taehyung'un kırdığı dizlerinden destek alarak yanaklarını şişirdi Yoongi ve acıyla onu içine aldı. Isırmaktan dudakları kanamıştı ama zorla inip kalkmaya başladı. Bir süre sonra belini tutan Taehyung onu hızlandırmıştı.

"Acıyor Tanrım"

Kayan ellerine rağmen zıplarken ağladı Yoongi. Sürekli tükürerek ıslatsa da yetmiyordu yine de eğilip omuzlarından tutarak zıplamaya devam etti ve eğilip onu öptü. Öyle bir iştahla öpüyordu ki kalçalarına hırsla çarpan Taehyung'un sesi bile bastırabilirdi.

"Taehyung"

Belinden ve sırtından sarılıp onu kendisine bastıran Taehyung öperken kan tadı aldığı dudaklara yeniden asıldı. Yarın yokmuşçasına ona sertçe girip çıktı. Bu kez ağzına değil içine boşaldı. Yoongi yine üzerine. Kıpırdamaması için onu bastırdı.

"Beni mahvettin"

Yoongi tükenmişti. Kendisini bıraktı öylece üzerine. Taehyung onu yavaşça indirdi ve doğruldu. Sahnenin orta yerinde yatan Yoongi hareket etmedi. Islak saçlarını geriye atan Taehyung ayaklandı. Üzerini geri giyinirken Yoongi yatmaya devam etti. Paltosunu yerden aldı. Ona doğru gelen ayakkabıyı izledi Yoongi.

"Bu çok güzeldi küçük titan"

Ona doğru eğilip iştahla öptükten sonra onu bırakıp ilerledi Taehyung.

"Toparlandıktan sonra çıkış kapısını kitlemeyi unutma, piyanomuzun çalınmasını istemeyiz"

Onu sahnenin ortasında öylece bırakıp çıkıp gitmişti. Burnunu çeken Yoongi bir süre daha dinlendikten sonra ayaklandı. Gelişi güzel geçirdi kıyafetleri ve ceketiyle piyanoyu olabildiğince temizledi. Ne kadar zamandır sevişiyorlardı emin değildi.

"Orospu çocuğu"

Personel odasında ki duşta acılar içinde temizlendikten sonra kendi kıyafetlerini giyerek sonunda arka kapıdan dışarı çıktı. Gün doğmak üzereydi ki bu baya uzun saattir götünde zıplayan Taehyung'u işaret ederdi. Otoparktan geçip yola çıkacakken büyük aracına yaslanmış ve kollarını birleştirmiş Jungkook'u görünce yutkundu. Boğazı acıyordu.

"Biraz daha sürseydi sabah tiyatrosu yerine sizin canlı sikişmenizi izleyecekti insanlar"

Kolundaki saate bakmayı bırakıp şapkasını düzeltti Jungkook. Pili bitmiş bebek gibi önünde dikildiği adama bakarken ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

"Sen burada mıydın?"

"Eh Taehyung'un üzerinde zıpladığın zamandan beri evet"

Eşofmanını çekip bacağını kıvırdı ve arabanın üzerine yerleşerek tek ayağının üzerinde ona bakmaya devam etti. Yoğun bir seksten çıktığı belli olan Yoongi gözlerini ona dikmişti..

"Bu bilerek yaptınız değil mi? Buna nasıl izin verirsin?"

"Halinden şikâyet ettiğini duymadım? Gayet güzel inliyordun?"

Şokla açılan ağzıyla ona bakarken ne olduğunu anlamıyordu. Bu ikisi arasında bir şey dönmüştü ve sonucunda sabaha kadar becerilen kendisi olmuştu. Sürücü tarafına geçerken kafasıyla işaret veren Jungkook kapıyı açtı.

"Hadi geç arabaya bırakayım seni eve böyle devam edersen Taehyung'un bıraktığını tamamlarlar"

Sürüdüğü ayakları ile ilerleyip yolcu koltuğuna oturdu Yoongi. Neler olduğunu anlamadığı için sinirliydi kaşlarını çatarak ileriye bakarken Jungkook'a bakmamaya çalışıyordu.

"Bu kadar öfkelenme"

"Ya anasını siktiklerim götüm üzerinde planlar yapıyorsunuz? Hiçbir şeyden haberi olmayan bir ahmak gibi sikildiğimle kaldım"

"Çok iyiydin yalnız"

"Sağ ol ya"

Kemerine tutunarak kafasını sağa çevirip camdan dışarı baktı. Daegu sokaklarının arkalarına ilerlerken sadece ağrılarını dindirecekti. Bacağını sıvazlayan elle biraz irkilse de ilk önce ele sonra ona baktı.

"Alırım gönlünü sonra"

Ardından direksiyona geri dönen eli izledi. Ondan etkilendiğini inkâr etmeyecekti lanet olası çocuk enfes bir parçaydı. Biseksüel olduğunu söylediğinden beri kendi üzerinde hayal ediyordu ama ondan önce Taehyung bunu yapmıştı. Seme biseksüellerin arasında pasif bir gay olmak kalp kırıcıydı.

"Amcısın oğlum sen"

Bu lafına kahkaha atan Jungkook gözlerini silerken kırmızı ışıkta durmuşlardı. Açlıktan ölmek üzere olan midesi guruldarken yanında eğlenen bedeni izledi.

"Kadın ağırlıklı sevişiyorum evet"

"En son ne zaman bir erkek götü siktin acaba"

"Epey oldu aslında"

Sağ elinin başparmağı ile çenesini kaşırken trafiğe karıştı. Homurdandı Yoongi.

"Böyle enayi olmaya devam edersen anca izlersin"

Jungkook yine gülerken evinin önünde durmuştu. Yoongi ona olan seksüel hissini hiç saklayamadığı için artık bunu salmıştı. Jungkook onun istediğini vermemişti ama artık başkasının kediciği olduğu gerçeği de vardı.

"Artık Taehyung'un kediciğiyim kaçırdın"

Arabadan inerken kendisine bakan yüze dil çıkarıp kapıyı çarptı. Ardından topallayarak evine yürüdü. Binaya girip asansöre bindikten sonra bir süre katların değişmesini izledi. Ardından açılan kapılar ile dairesine ilerledi.

"Çok uykum var"

Bunu mırıldanarak odasına ilerledi. Üzerindeki her şeyi çıkarıp yumuşak yatağına uzandı. Dinlendikten sonra halledebilirdi.

2

"Böyle göz alıcı durman hiç etik değil"

Konuşan Taehyung ile kafasını çevirdi. Kalçasının hemen altında biten askılı ipek koyu mavi geceliği ile dolanan Yoongi yemek yapmaya çalışıyordu. Taehyung ise kiraz yiyordu.

"Evimde nasıl olacağıma sana mı soracağım? Niye geldin sen hem evimde ne arıyorsun?"

"Ne demek ne arıyorum? İzin mi alacağım?"

Söylediği laf ile yüzünü buruşturan Yoongi dönerek yemek yapmaya devam etti. Duş almıştı temiz ve huzurlu hissediyordu. Yine de beyaz bedeninde Taehyung'un tüm 'hayvanlığının' izleri ben buradayım diye bağırıyordu.

"Jungkook bizi görmüş"

"Biliyorum, otuz bir çekmemesine şaşırdım"

Elindeki tabakla dikilmiş yanındaki bedene bakarken Yoongi, pilavı dolduran Taehyung onu masaya koymak için döndüğünde ona baktı.

"Sizin aranızda ki bir oyuncak mıyım ben?"

Elindekileri koyarken söylendi karşılığında ise ona arkasından sarılmış ve kulağının arkasını öpen Taehyung'un sıcaklığını hissetmişti.

"Hayır, ama olsan en iyisi olurdun"

Bacaklarının iç kısmını okşayan elle çekilmeye çalıştı. Ardından bir öpücük çalarak döndü ve sofradaki yerine geri oturdu. Kendisini toparlayan Yoongi'de karşısına oturup çubukları aldı.

"Sadece bir hafta süren var Taehyung, sonra bu hareketlerine devam edemeyeceksin"

Elindeki şeyi ikiye bölen Taehyung kıkırdadı ve konuştu;

"Göreceğiz küçük titan, göreceğiz"

Seguir leyendo

También te gustarán

16.7K 1.2K 20
Polis olarak mezun olan Jungkook, atandığı polis karakolunda işe başladığından beri küçük görevler verirler. Bir gün beklemediği büyük bir görev alm...
883 57 6
' masum bir çocuk ve bir mafya ' #Bts
382K 35K 32
Kore'nin nesillerdir düşman olan iki sürüsü; Kim'ler ve Jeon'lar aynı davete katılır. Beklemedikleri şey ise attığı yumruk ile ruh eşi oldukları orta...
209K 20.8K 31
Ülkesine dönen delta ve kendi halinde takılan sessiz bir omega bir gece birlikte olur.