Kirlidir aşk, çocuğum, o sıvı fosil
Dölyatağı, o sürgün, her şeydir
Düşün durmadan yinelenen taşı
Hem bilmem biliyor musun tarih de tendir
Ağzın, o alev, ağzımda
— Sevgilim, sevişelim.
-İlhan Berk
Taehyung daha önce de geldiği eve adımını attığı anda hiç oyalanmadan alfayı odasına sürüklemiş ve yatağa itip oturmasını sağlamıştı.
Kutlamadan apar topar ayrılıp arabaya bindiklerinde ikisi de kontrolsüzce feromon salgılayıp durmuşlardı ve araba yolculukları kısa sürse de sabırsız çifte çok uzun bir süreymiş gibi gelmişti.
Jungkook, ne yapacağını merak ettiği için hiçbir şey yapmadan oturduğu yerden kısık bakışlarıyla karşısında duran omegaya baktı. Taehyung hafifçe sırıtıp ona doğru eğildiğinde yavaşça alfanın omuzlarından ittirdi ve onun dirseklerinden destek alacak şekilde geriye doğru kaykılmasını sağladı.
Arzu dolu bakışlarıyla kendisini izleyen gencin gözlerinden bakışlarını bir saniyeliğine bile ayırmadan ona yaklaştı ve hızlıca kasıklarının üzerine oturdu. Jungkook'un gömleğinin düğmelerini çözmeye başladığında başını da hafifçe kaldırdı ve alfanın yüzüne yaklaşıp yavaşça dudaklarını onun dudaklarına bastırdı.
Jungkook'un içindeki alev öyle harlanmıştı ki kurdunun iplerini sıkmaya yeltenmiyordu bile. Beyaz gömleğinin önü karın kaslarının üzerinde ellerini gezdiren omega tarafından tamamen açılmış ve gövdesinin açıkta kalmasına sebep olmuştu.
Taehyung okşadığı kasların üzerine yavaş ama ateş etkisi yaratan öpücükler bırakıyor, ara ara da dilini kullanmayı ihmal etmiyordu. Parmaklarını hafifçe gezdirdiği beyaz tenden yukarı doğru kayıp ellerini alfanın boynuna sardığında aralarındaki mesafe azalmış ve öpüşmeleri daha da hırçınlaşırken omega kalçasını hafifçe oynatarak Jungkook'un kasıkları üzerinde sürtünmeye başlamıştı.
Dengesini kaybetmemek için kollarını yeterince kaldıramayan Jungkook, Taehyung'un kalçasını avuçları arasına alıp sıkarken kendine daha çok bastırmayı da ihmal etmemişti. İlk defa böyle bir yakınlaşma yaşadığından ne yapacağını şaşıran alfa, kontrolü omegaya bırakmıştı ama içgüdüleri ve içindeki kurdun dürtüleri az önce yaptığından sonra kısıkça inleyen omega yüzünden daha fazla bastırılamayacak haldeydi.
Dudaklarını yavaşça ayırıp "Bu kadar oyun yeter..." diye fısıldadıktan sonra hızla Taehyung'un bileğinden tutup onu kendine doğru çekmiş ve pozisyonları değiştirip onun yatağa sırtüstü uzanmasına sebep olmuştu.
Bu hareketine karşılık olarak sırıtan Taehyung, heyecanla ellerini başının iki yanına koyup kendisine yukarıdan bakan alfaya baktı.
"Ne o? Yoksa kontrol edilmek hoşuna gitmedi mi?"
Jungkook cevap vermeden önce omeganın ışıltılı işlemeleri olan gömleğinin düğmelerini açtı ve onun yumuşak tavrının aksine sertçe çekip çıkardı. Takıntısından dolayı gömleği katlayıp kenara koyacaktı ki Taehyung'un sert bakışlarını görünce bundan vazgeçip direkt köşeye fırlattı.
"Gitti... ama bir dahakine kucağıma çıktığında kontrol eden sen olmayacaksın."
Taehyung karnında bir kasılma hissederken alfa hızla eğilip yüzünü omeganın esmer tenine yaklaştırdı. Boynundan başlayarak yavaş öpücükler ve ısırıklar bırakmaya başladığında Taehyung dudaklarını ısırıp sesini çıkarmamaya çalıştı. Alfanın dudakları ve dili sıcak tene değdiği her anda ikisinin de soluklanmasına sebep oluyordu.
Jungkook yavaşça aşağı inip öpücüklerini köprücük kemiklerine taşıdığında ve oraya dilini değdirdiği anda bakışlarını kaldırıp gözleri dolmuş omega ile karşılaştığında tehlikeli bir şekilde sırıttı.
"Henüz daha hiçbir şey yapmadık, omega. Gözyaşlarını sonraya saklamalısın."
Taehyung son kızgınlığını yalnız geçirdiğinden ve aylardır da kimseyle beraber olmadığından dolayı oldukça hassas bir durumdaydı. Bunun farkında olan Jungkook yarım ağız sırıtarak dilini omeganın göğüs uçlarından birine değdirdiğinde altında irkilen gencin tepkisinden çok keyif aldı.
Dilini yuvarlak ucun etrafında gezdirip ısırıyor ve ses çıkarmamak için eliyle ağzını kapatan omegaya inat zevkle göğüs ucunu emiyordu. Her gözlerini kaldırdığında, kızarmış yanaklarıyla kendisine yukarıdan bakan omegaya bakıp daha da yükselen Jungkook esmer tene geçirdiği dişlerin hızını bazen kontrol edemiyordu.
Dudaklarını aşağı indirmeye devam eden alfa omeganın pantolonu üzerinden belli olan şişliğe bakıp parmaklarını yavaşça belinin kenarından içeri soktu ve kumaşı çekiştirip Taehyung'a baktı.
Taehyung onay vermek için başını sallayınca alfa usulca kemerini çözdüğü pantolonu hızlıca çekip omeganın sadece iç çamaşırı ile kalmasını sağladı. Ellerini bacak arasında kaydırıp ıslaklığın üzerine getirdiğinde yavaşça orayı okşamış ve ardından iç çamaşırını çekip çıkarmıştı. Omega, alfanın karşısında tamamen çıplak kaldığı için hissettiği utançla gözlerini kaçırınca alayla sırıttı Jungkook.
"Arsız arsız konuşurken hiç böyle görünmüyordun, Taehyung ne oldu?"
"Bu ilk seferimiz olduğu için.." diyip sinirle alfaya dönen Taehyung, aniden bacaklarının arasına gömülen yüzle hafifçe irkildi. Jungkook onun aksine hiç utanç belirtisi göstermiyordu.
Bacak içlerini öperek omeganın kasıklarına geldiğinde, kalbi tekleyen Taehyung merakla alfayı izledi. Jungkook, kalkmış aletine bir öpücük bırakıp kalbinin daha da hızlanmasına sebep olurken olduğu yerde doğruldu ve dizlerinin üzerinde durup omeganın gözlerine bakarken "Bacaklarını arala." diyip kendi gömleğini de çıkardı.
Alfanın ses tonundaki baskınlık Taehyung'un vücudunu titretirken ona itaat edip bacaklarını biraz daha araladığında Jungkook bir bacağını tutup daha da aralaması için çekiştirdi ve başını aşağı indirip Taehyung'un inlemesine sebep olan o hamleyi yaptı.
Omeganın deliğinde dilini yavaşça gezdirip aniden derine ittiğinde duyduğu ıslak sesler de, Taehyung'un kesik kesik gelen solukları da alfaya iyi gelmiyordu. Feromonları tüm odayı sarmış vaziyetteydi ve bu tempo sabırsızlaşan omega için yavaş gelmeye başlamıştı.
Taehyung bacakları arasında yuvasını emen alfanın başını eliyle bedenine daha da bastırdığında vücudu gerildi ve başını geriye atarak sesli bir şekilde inledi.
Jungkook tadına baktığı omeganın bacaklarının arasından hiç çıkmak istemiyormuş gibi başını daha da gömüyor ve içinde kıvrılan dille hareket etmeye çabalayan omeganın bacaklarını sabit durması için yatağa bastırıyordu.
"Jungkook... yeter..."
Soluk soluğa konuşan Taehyung terden alnına yapışan saçlarını geriye attı. Jungkook başını kaldırıp dudaklarının etrafındaki ıslaklığı diliyle yalarken gözlerinin içine bakmayı kesmediğinden omega da yutkunmadan edemedi. İlk gecelerinde alfanın bu kadar atılgan olmasını asla beklemiyordu.
"Henüz bitirmemiştim."
"B-Ben dayanamıyorum artık, daha fazla bekleyemem."
Jungkook sızlanan omegaya bakıp kaşlarını çattı. Fazlasıyla tahrik olduğundan pantolonu aşağı bölgesinde bir zorluk yaratıyordu ama önceliği omegasını memnun etmekti.
"Eğer deliğini yeterince genişletmezsem, canın çok yanar."
Alfa eğilip omeganın bacaklarından tutup kendine doğru çekerken Taehyung sızlanmaya devam etti.
"Umurumda değil artık içime girmeni istiyo- Jungkook!"
Taehyung içinde hissettiği parmak ile aniden çığlık attığında Jungkook rahat etmesi için belinin altına bir yastık yerleştirdi.
"Henüz değil, omega." diyip daha da derine ittiği parmağıyla omegadan bir inleme daha kazandı.
"Bu darlıkla nasıl içine alacağını düşünüyorsun acaba?"
Sızlanan omega başını geriye atarken Jungkook onun alıştığı kanısına vardığında ikinci parmağını da içeri doğru itti.
"Bakir birine göre..." dedi Taehyung içindeki parmaklardan dolayı zorlukla konuşarak, "...fazla tecrübeli gibisin."
"Sadece içgüdülerimle hareket ediyorum." diyen Jungkook altında seğiren omeganın görüntüsüne bakıp dudaklarını yaladı. Daha fazlasını aldığında nasıl görüneceğini merak ediyordu.
Parmakları omeganın ıslak ve sıcak yuvasını talan ederken vücudunu eğip yüzünü omeganın zevkten geriye düşen başına yaklaştırdı. Diğer eliyle belini okşadığı gencin dudaklarına dudaklarını bastırdığında Taehyung onun bu yaptıkları yüzünden ağlamak istedi ama bunun yerine sadece birleşmiş dudakların arasına bir inleme bırakabildi.
Jungkook aynı anda hem parmaklarını hareket ettirip hem de dudaklarını sömürürken Taehyung için sabit durmak çok zordu. Kıpırdanıp duran omeganın belini yatağa bastıran alfa bu hareketinin omegayı daha da tahrik ettiğinin farkında değildi.
Islak dudakları birbirlerinden ayrıldığında gözleri dolmuş olan Taehyung yeniden çaresiz ses tonuyla sızlanmaya başladı.
"Lütfen, alfa..." dediğinde Jungkook bu sefer reddedecek bir halde değildi.
Yeniden doğrulup dizlerinin üstünde durduktan sonra parmaklarını omeganın içinden çıkarıp ıslaklığı umursamadan kemerine uzandı ve kendisini izleyen omeganın bakışları altında pantolonunu çekip çıkardı. Gözleri iç çamaşırının üzerine inen Taehyung yutkunurken alfa ona doğru eğilip sırıttı.
"O kadar utanmaz laflar edip iddialı bir şekilde konuştuktan sonra altımda böyle savunmasız kalman çok keyif verici."
Taehyung'un o gece emin olduğu bir şey varsa o da Jungkook'un alaycı ve baskın yanının fazla çekici olduğuydu fakat yine de altta kalmaya niyeti yoktu.
"İlk seferin için sana avans veriyorum sadece alfa, çok havalanma. Şimdi gel ve omeganı memnun et."
Bu meydan okuyucu tavra karşı kaşlarını çatan Jungkook, Birazdan yine böyle konuşabilecek misin, merak ediyorum, diyip belini yastıkla desteklediği omeganın rahat edebilmesi için pozisyonunu ayarladı.
Elleri Taehyung'un belini sararken başını eğip kulağına fısıldadı.
"Canın çok yanarsa, ellerini kullanmaktan çekinme."
Taehyung, ellerini kullanmaktan kastının Jungkook'un vücudunda izler bırakmak olduğunu anlayabilmişti ve bunu bu şekilde söylemesi omeganın çok hoşuna gitmişti.
"Durmanı istemeyeyim mi?"
"Boşuna isteme, durmayı düşünmüyorum çünkü."
Omega şok duygusu ve gülme isteğiyle karışan bir hisle alfaya bakarken Jungkook hiç oralı olmadı ve içindeki kurdun başını döndüren o bedene bakıp yavaşça omeganın içine girdi.
Gözleri kocaman açılan Taehyung hissettiği acı ve dolulukla başını geriye atarken elleri yatak çarşaflarını sıkıyordu. Alfa başını omeganın boynuna gömüp ıslak öpücükler bırakırken penisini tam olarak almadığı için kendisini biraz daha itiyordu ve bu da omeganın yüksek tonda sesler çıkarmasına sebep oluyordu.
"Birazdan...geçecek..." diyip hırıltı sesiyle kesik kesik konuşan Jungkook, Taehyung'un boynuna bir öpücük daha bırakıp başını kaldırdı ve omeganın güzel yüzüne baktı.
"Niye bu kadar hızlısın?! Acelemiz mi var?" diyip yakınan omega yavaş yavaş giden acı yerini zevke bırakırken üzerindeki alfanın mükemmel görüntüsüne baktı.
"Çünkü zamanın akışının farkında değiliz. İzafiyet teorisini biliyor musun?"
Jungkook, omeganın alışan bedenini fark ettiğinde ellerini omeganın elleriyle birleştirip içinde yavaşça hareket etmeye başladı.
"İ-İzafiyet mi? E-Einstein mi?"
İçinde yavaş da olsa hareket eden alfa yüzünden konuşmakta zorlanan Taehyung, alfanın bu halde bile bilimsel konulara girebilmesinin şaşkınlığıyla kalakalmıştı.
"Evet... uzay ve zaman arasındaki ilişkiyi açıklayan teori... Taehyung, parmaklarımı ve dilimi kullandığım halde nasıl bu kadar darsın hala?"
"Jungkook!"
Sinirden ve zevkten sızlanan Taehyung alfanın avuçları arasındaki ellerini çekiştirdi ama ona izin vermeye Jungkook bunun yerine omeganın içindeki hareketlerinin hızını arttırdı ve zevkten gözleri kayan omeganın inlemelerini arttırdı.
"Demek istediğim... Zaman görecelidir ve ikimiz de bu andan keyif aldığımız için çok hızlı olmalıyız yoksa zaman akıp gidecek. Yani evet...acelemiz var...çünkü..."
Altında seğiren omeganın güzel görüntüsüne baktı ve dudaklarını onun dudaklarına bastırmadan önce cümlesini tamamladı.
"...çünkü vücudunu sabaha kadar tüketmeyi düşünüyorum ve göreceli zaman bize yeterli değil."
Alfa dudaklarından ayrılıp yeniden boynunu tatmaya başladığında dokunmak istediği için ellerini çekiştirdi Taehyung.
"Şu halde bile...bana teori açıkladığına inanamı-Ah! Jungkook..."
Omeganın anlık yükselen inlemesiyle kafasını kaldırdı alfa.
"Yavaşlamamı mı istersin yoksa?"
"Hayır...sakın!"
Taehyung kurtardığı elleriyle alfanın başını boynuna daha çok bastırdı. Jungkook'un ağzı boynuyla ilgilenirken ellerinden biri göğüs ucunu çekiştiriyordu ve aleti de içini ezmekle meşguldü. İkisinin birbirlerine karışmış feromonları, kendi seslerine karışan ıslak sesleri Taehyung'un da Jungkook'un da aklını başından almış durumdaydı.
Daha fazla dayanamayacağını hisseden omega elini aşağı indirip kendine dokunmak istediğinde alfa ona izin vermemek için elini çekti.
"Gelmek üzereyim..."
"Şu anda dokunamazsın kendine."
"Ama.."
Taehyung sızlanıp ellerini zorladığında alfa iki elini de kaldırıp tek eliyle başının üzerine sabitledi. Bir eli omeganın ellerini hapsederken diğer eli de onun sızdırmak üzere olan penisine indi. Taehyung aniden hissettiği dokunuşla irkilip inlerken içindeki hareketlerini hızlandırıp aynı anda bir de aletini çekmeye başlayan alfa yüzünden akan gözyaşlarını durduramadı.
Elleri, uzvu ve kalan tüm bedeni Jungkook'un esareti altındaydı ve omeganın elinden zevkten ağlamak ve inleyip kıpırdanmaktan başka bir şey gelmiyordu.
"Jungkook..."
"Omegam... şu an nasıl göründüğünü bilsen..."
Jungkook aniden Taehyung'un zevk noktasını bulduğunda omeganın çığlık atmasına sebep olmuştu. Daha fazla dayanamayan Taehyung kendini alfanın ellerine bıraktığında boşalmanın etkisiyle daralan duvarları Jungkook'un da onun içine gelmesine sebep olmuştu.
Jungkook içinden çıktığı omeganın nefes nefese ve dağılmış görüntüsüne baktı yukarıdan.
"Keşke bunun için bu kadar beklemeseymişim..." diye mırıldandığında gülen Taehyung solukları düzene girmediği için konuşamazken alfa hayranlıkla baktığı omegasının yüzüne minik öpücükler bırakmaya başladı.
"Taehyung..." dedi öpmeyi bırakıp omeganın suratına baktığında.
"...birkaç tur daha yapmalıyız."
•••
Sevişirken bile izafiyetten örnek veren jungo ben senden razıyım
bana yapamazsın dediler, dalga geçtiler benimle bu yüzden hırs yaptım ve kimseden yardım almadan tek başıma smut yazdım!!!
BU LANET SMUT YAZMA İŞİ BİTTİĞİNE GÖRE NEFES ALABİLİRŞM ARTIK
utançtan kafamı kuma gömücsm zaten zar zor yazdım
sonraki bölüm için spoiler:
Sevişme sonrası aftercare
Bay laurent ile iş yemeği
üstüne bir şey giy puşt