4 gün sonra yeni bölüm geldiiii , surpriseeeee
Tüm bölüm boyunca yapabildiğiniz kadar çok yorum yaparsanız sevinirim. Oy vermeyi de unutmayın lütfen.
İyi okumalar ❤️
•
•
•
34.BÖLÜM
Arven'in evden çıkmasıyla birlikte Korhan'da içeri girmişti ama arkadaşları ile birlikte balkondandan dışarı bakıyordu. Araba mahalleden çıkana kadar hiçbiri içeri girmemişti. İçeri geçerlerken "Korumalara haber verdin mi?" diye sordu Korhan.
Gurur başını olumlu anlamda salladı. "Uzaktan göz kulak olacaklar. Kızlar farkında bile olmaz."
"Mutfağa gidelim. Rakı aldım. Bir iki duble içeriz." diyen Korhan ile iki arkadaş da kafasını olumlu anlamda aşağı yukarı sallamıştı.
Mutfak masasını kendileri için hazırladıkları zaman Korhan rakıları doldururken Gurur da suları dolduruyordu.
"Gamze'ye evlilik teklifi edeceğim."
Gurur da Korhan da aynı anda "Sonunda." diye mırıldandı. Aras ise arkadaşlarının tepkisinden dolayı gülümsemişti.
"Yılbaşında dağ evine gider miyiz? Arven'in de izin almasına gerek yok nasılsa. Gelebilir bizimle." dedi Gurur. Yolda gelirken kendi aralarında konuşsalarda Korhan'a da sormadan bir şeye karar vermek istememişlerdi.
"Arven'e sormadan bir şey diyemem." dedi Korhan ve rakı dolu bardağından bir yudum aldı. Üç dubleden sonra çakırkeyif, dördüncü dubleden sonra ise sarhoş olduğunu bildiğinden sadece tek bir duble içecekti.
"Arven'e Sude'nin kim olduğunu söyledim."
Korhan'ın ani itirafı ile Gurur şaşkınlıktan ağzından birkaç damla rakının dökülmesine izin verirken Aras ise zorlukla yutkunabilmişti.
"Aranız normal görünüyordu?" diye sordu Gurur .
"Benim düşündüğüm kadar fazla bir tepki vermedi. Sadece arada lafını bir güzel üzerime giydiriyor o kadar."
"Arven ile ne kadar vakit geçirdiğim ya da aramızdaki ilişkinin ne olduğu önemli değil. Onun canını yakarsan karşısında abisi olarak beni bulursun Korhan. O kıza herkes fazlasıyla haksızlık yapıyor senin de yapmana müsade etmem." dedi Aras.
Arven'i lösemiden ölen ablasına benzetiyordu ve onun gözlerindeki hayata kırgın bakışların yükünü istemsizce kendi omuzlarına alıyordu. Kendisinin biraz soğuk biri olduğunu bildiğinden Arven'in ona alışması için zaman tanıyordu. Ona da beni abin olarak görebilirsin ve kendini yalnız hissetme demek istese de pek fırsatını yakalayamamıştı.
"Aras'a katılıyorum." diyen Gurur ile Korhan gülümsedi. Kardeşim dediği yakın arkadaşlarının sevdiği kadına bir abi olarak yaklaşması hoşuna gitmişti. Kendisi de aynı şeyi Asude ve Gamze için hissediyordu.
Erkekler kendi aralarında sohbete dalmışken Korhan ara ara Arven'i aramıştı ama aramalarına yanıt alamamıştı. Onun yerine Arven'den bir mesaj alabilmişti. Arven onu aramaması gerektiğini ve çok eğlendiğini yazmıştı.
Kızlar ise onları uzaktan izleyen ve koruyan korumalardan habersiz dans ederek eğleniyorlardı. Asude ve Gamze sarhoş olmasa da Arven sarhoş olmuştu ve kızlar onun böyle konuşkan, cana yakın ve eğlenceli birine dönüşmesine fazlasıyla şaşırmışlardı.
"Benim uykum geldi!"
Saat gece yarısını geçeli bir saat oluyordu ve Arven yorulmuştu. Yüksek müzik sesinden dolayı kendini duyurabilmek için bağırmak zorunda kalmıştı.
"Gidelim." dedi Gamze.
•••
KORHAN ATEŞ
Bakışlarım ara ara telefonuma kaysa da gelen bir bildirim yoktu ve içimdeki mesaj atma isteğine ise zorlukla karşı gelebiliyordum. Onu özlemiştim ve merak ediyordum. Başına bir şey gelmeyeceğini bilsem de onun için endişelenmekten kendimi alıkoyamıyordum.
"Liseli aşıklar gibi mesaj bekleyeceğini hiç düşünmemiştim kardeşim." dedi Aras gülerek ve elini onun omzuna yasladı.
"Sevgilimi özledim." diye mırıldandığımda evin içerisinde yankılanan zil sesi ile ayağa kalktım. Gelmiş olmalıydılar. Otomatiğe basarak girişin açılmasını sağlarken evin içerisinin soğumasını umursamayarak onları beklemeye başladım. Aşağıdan gelen gülüşme seslerinin ardından kapanan asansörün kapısını duymuştum. Gurur ve Aras da yanıma gelmişti.
Asansör bu kata geldiğinde kapısı açıldı ve en önde Gamze dışarı çıktı. Ardından Arven ve Asude.
Arven beni gördüğü zaman gülümserken yarım yamalak adımlarından sarhoş olduğunu anlamıştım. "Aşkım!" diyerek kollarını boynuma sararak tüm ağırlığını verdiğinde kollarımı beline sardım. "Ben seni çok özledim. Sen de beni özledin mi? Çok?"
Sarhoş olduğu için biraz peltek bir şekilde konuşması onu daha sevimli yapmıştı. Giydiği topuklu ayakkabılar yüzünden aramızda pek bir boy farkı kalmazken güzel gözlerine daha rahat yakından bakıyordum. "Çok özledim." dediğim zaman gülümsemesi büyüdü.
"Aferin." diyerek parmaklarının arasına yanaklarımı sıkıştırarak çekiştirdi. Arkadaşlarım benim bu halime gülerken söylenmek istesem de Arven'in yüzündeki neşenin gitmesini istemediğim için hiçbir şey söylemedim.
"Karizman gitti kardeşim." diyen Gurur ile Arven omzumun üzerinden ona baktı. "Gitmedi. Hem böyle yanakları sevince neden karizma gitsin ki? Çok tuhaf." dediği zaman gülerek yanağını ısırdım.
Isırdığım yeri parmakları ile ovuştururken içeri girmeleri için geriye doğru çekildim. Ayakkabılarını çıkarmak için eğileceği sırada dirseklerini tutarak ona engel oldum. "Bekle." dedim.
Dizlerimin üzerinde eğilerek botlarının fermuarlarını açtığımda sırasıyla ikisini de ayağından çıkarmıştım. Boyu tekrardan göğüs hizama ancak gelirken ufak tefekliği karşısında gülümsedim. "Sağol ama yapma bir daha, utanıyorum." dedi ve üzerindeki kabanı çıkardı. "Çooook sıcak!" dedi.
Kızlar da içeri girdiği zaman hep birlikte salona geçmiştik.
"Eğlendiniz mi? Stresinizi attınız mı?" diye soran Gurur ile Asude "Evet canım." dedi.
Arven ise aklına bir şey gelmiş olmalı ki hevesle bana doğru başını çevirdi. "Birini gördüm. Çok sempatik ve yakışıklıydı ama benimle konuşmadı. Dedim zaten benim sevgilim var senden daha yakışıklı. Sadece tanışmak istiyorum dedim ama benimle muhatap olmadı. Sinir oldum." dediğinde kaşlarımın çatılmasına ve çenemin kasılmasına engel olamadım.
"Arven?"
"Ya arkadaş da mı edinmeyeyim?" diye masum bir şekilde sorduğunda iç çektim. "Mümkünse karşı cinsten kimse ile arkadaş olma." dediğimde eliyle Gurur ve Aras'ı gösterdi.
"O zaman onlarla da arkadaş olmamam gerekmez mi?" diye sorduğunda hepsi gülmüştü. "Buna da cevap ver bakalım." dedi Aras.
"Onlarla arkadaş olman sorun değil ki sana kötü niyetle yaklaşmıyorlar. Bir art niyetleri yok." dediğimde verdiğim cevabı beğenmediği yüzünden belliydi.
"Saçma. Herkes zaten beni kullanmak için pusuda bekliyor." diye söylendi ve ayağa kalktı. "Su içip geleceğim." dediğinde başıma olumlu anlamda salladım. Dengesini kaybetmesinden korksam da ayakkabılarını çıkartınca daha normal yürümeye başlamıştı.
"Ne içti?" diye sorduğumda "Üç tane bira." diyerek Gamze cevap verdi.
"Şu bahsettiği çocuk kim?" derken içten içe sinirliydim. Arven'in gidip tanışmak istemesi sinirlerimi bozarken onu başka biri ile arkadaşça bile olsa yan yana görmek kıskanç bir adama dönüşmeme neden oluyordu.
"Bahsettiği kişi Ali. Rahat olabilirsin. İçeceklerimiz ile o ilgileniyordu." dedi Asude.
"Ali'ye gidip bir şey yapma. Arven zaten arkadaş olarak tanışmak istedi ama Ali de sizinle alakasını bildiği için tanışmadı. Cevap bile vermedi." diyen Gamze ile başımı belli belirsiz salladım.
Arven içeri girdiği zaman elinde gördüğüm rakı bardağı ile ayağa kalkmak üzereyken o benden önce davranarak ona en yakın yer olan Aras'ın yanına oturdu.
"Bugün içkilerin tadına bakıyorum hep. Bakalım bu nasıl?" dediği zaman "Aras elinden alsana. İçmesin." dedim. Muhtemelen midesi bulanacaktı.
Arven ise gözlerini doldurarak yüzüme baktı. "Sadece tadına bakacağım. Çok mu görüyorsun bana." dediği zaman sıkıntıyla iç çektim. "Sadece bir yudum." dediğimde zafer kazanmış bir şekilde gülümsedi ve başını olumlu anlamda aşağı yukarı salladı.
Bardağı dudaklarına yaslayarak büyük bir yudum aldığında buruşan yüzü ile gülümsemeden edemedim. İçemeyeceğim biliyordum. Bir yudumu zor da olsa yuttuktan sonra Aras elinden bardağı almıştı.
"Almasan da içmezdim zaten." dedi Arven.
''Yanıma gelsene güzelim.'' dediğim zaman omuz silkti. ''Sude'nin yanına git sen.'' dediği zaman sıkıntıyla iç çektim. Bu mevzu sanırım hiçbir zaman kapanmayacaktı.
''Ağlıyor musun sen?''
Aras boy farkından dolayı başını biraz eğerek Arven'in yüzünü görmemi engellerken sorusu ile ayağa kalktım. Onun önünde diz çöktüğüm zaman eğdiği başını kaldırdı. ''Geçen seferki gibi vursana ona ama canı da yanmasın ama vur.'' dediğinde ne diyeceğimi bilememiştim. Aras da en az benim kadar şaşkın görünüyordu.
''Sana hem küsmek istiyorum hem de istemiyorum.'' diyerek mırıldandığında yarın sabah uyandığında utanmasına sebep olabilecek şeyler söylemesini istemediğim için ayağa kalktım.
''Bu gece hepiniz bizde kalın. Her şeyin yerini zaten biliyorsunuz ben de Arven uyuyunca gelirim yanınıza.'' dedim ve elbisesinin eteğine dikkat ederek Arven'i kucağıma aldım. Kollarını gevşek bir şekilde boynuma sararken az önce gözleri dolan kendisi değilmiş gibi gülümsedi.
''Beni uçursana biraz. Küçükken de hep babamdan isterdim ama bir süre sonra ağırlaştın artık diyerek beni uçurmayı bıraktı. Beni taşıdığına göre sen güçlü olmalısın.''
Küçük bir kız çocuğu gibi hevesle yüzüme bakarken ona hayır demem imkansız görünüyordu. Hem ben Arven'e hiçbir şekilde hayır diyemezdim. Odamıza geldiğimiz zaman ''Sıkı tutun, düşme. Gerçi düşmene izin vermem ama yine de sıkı tutun.'' dedim ve onu omuzlarıma oturttuğumda bacaklarını sıkıca tutuyordum. Hızlı adımlar ile ileri geri yaparken bazen de yana doğru adım atıyordum ve bu Arven'in uçma hayali için yeterliydi. Kahkaha atarak gülmeye başladığı zaman bende gülümsedim. Onu daha fazla gülümsetebilmek için elimden geleni yapacaktım. Midesi bulanmasın diye sadece birkaç dakika isteğini yerine getirsem de bu onun için yeterliymiş gibi görünüyordu. Devam etmemi istememişti.
Yüzüne gelen saçlarını geriye doğru iterken ''Duş alacağım.'' dedi ve parmak uçlarında yükselerek yanağıma bir öpücük bıraktı. Sarsak adımları ile banyoya girerken bende hemen arkasındaydım. ''Seni ben yıkayayım.'' dediğimde kararsız bir şekilde yüzüme baktı.
''Olur ama sevişmeyeceğiz. Çok yoruldum ben zaten.'' dediğinde gülerek dudağına hızlı bir öpücük bırakıp geri çekildim. ''Sen nasıl istersen.''
Onun için suyu ayarlarken o da kıyafetlerini çıkartarak duşa kabinin içine girmişti. Ilık su ile çıplak vücudunu ıslattığım zaman irkildi. ''Üşümüşüm, sıcak su iyi geldi.'' diye mırıldandığında ''Kısacık elbise giymeseydin üşümezdin.'' dediğimde omuz silkmekle yetindi.
''Ali ile neden tanışmak istedin?'' diye sorduğumda kirpiklerini şaşkınlıkla kırpıştırarak yüzüme baktı. ''O kim ki?'' diye sorduğunda masum hali karşısında gülümsemeden edemedim. ''İçeride bana anlattığın adam. Tanışmak istemişsin ama tanışmamıştı ya seninle.'' dediğimde ''He o .'' dedi ve yüzüne gelen su damlalarından rahatsız olmuş olmalı ki yana doğru bir adım attı. Ben de saçlarını yıkamaya başlamıştım.
''Ben de pek bilmiyorum. Yani bence yakışıklı ama senin kadar değil. Neyse. Sadece tanışmak istedim. Birileri benimle tanışmak ister mi diye düşündüm. Benim arkadaşım yok biliyorsun. Asudeler ile de senin sayende arkadaşım. Sence benimle kendi istedikleri için mi arkadaşlık yapıyorlar yoksa sana ayıp olmasın diye mi?''
Bakışlarına yansıyan tedirginlik vereceğim cevaptan korktuğunun işareteydi. Kendi duygularını paylaşırken o kadar seçici davranıyordu ki alkolün etkisinde olmasaydı benimle dürüst bir şekilde duygularını paylaşır mıydı emin değildim.
''Seninle arkadaşlık etmek istedikleri için arkadaşlar. Hem bugün Aras ve Gurur seni kız kardeşleri gibi gördüklerini ve seni üzersem de beni döveceklerini söylediler.'' dediğimde güldü.
Gülümsemesi silinmeden dudağının kenarından öptüğümde bu anın ikimiz içinde ne kadar özel olduğunu biliyorduk. Arven her geçen gün daha fazla gülümsüyordu ve onun gülümsemesine sebep olmak istiyordum ağlamasına değil.
''Beni kızdırdığında onlara söyleyeceğim.'' dediğinde saçlarını durulamaya başlamıştım. ''Beni şikayet mi edeceksin?' diye sordum.
''Evet. Her şeyi çok fazla içime atıyorum. Biraz da sen başa çık. Yoruldum.'' dediğinde kalbimi saran sıkıntıyla zorlukla nefes alabildim.
''Benden hislerini saklama. Bana kızgınsan belli et. Kendi içinde beni affedip durma Arven. Bırak da beni affetmen için uğraşayım. Kendini yıpratmanı istemiyorum.''
Üzerimdeki kıyafetlerin ıslanmasını umursamayarak bana sarıldığında bu durum benimde pek umurumda değildi. Ona sarılmam daha önemliydi.
''Tüm kırgınlıklarımı sana yansıtırsam beni sevmeyi bırakırsın diye korkuyorum.''
''Korkma. Ne yaparsan yap seni sevmeyi asla bırakmam.''
''Seni seviyorum Korhan ve beni kırma, lütfen. Çünkü senden başka kimsem kalmadı.''
Dudaklarının arasından çıkan her bir sözcük ile kalbimin üzerinde ağırlık artarken ona böyle hissettiren herkesten nefret ediyordum. Kendimden bile.
''Sen benim en büyük şansımsın Arven. Bir daha seni asla kıramam.''
Gülümseyerek geri çekildiğinde bedenini tekrardan suyun altına sokmuştu. ''Üşüdüm biraz.'' diye mırıldandığında onun daha fazla üşümesine müsaade etmeyerek hızlı bir şekilde vücudunu yıkadım ve durulanmasına yardımcı oldum. Banyomuzdan çıktığımız zaman onun için yatağın üzerine bıraktığım kıyafetleri giymesine yardım ettikten sonra saçlarını da hızlı bir şekilde kurulamıştım.
''Uyumak için hazırım.'' dediğinde uyku saati gelmiş küçük bir çocuk gibiydi. Oyalayarak uykusunun açılmasını istemediğim için yorganı kaldırdım. ''Yat bakalım.'' dediğim zaman esneyerek yatağın üzerine uzandı. Yorganı omuzlarına kadar örttüğümde hemen gözlerini kapatmıştı. Çok yorulmuş olmalıydı. Hızlı bir şekilde üzerimdeki ıslak kıyafetleri çıkartarak başka bir eşofman takımı giydim. Gece lambasını açarak odamızdan çıktım.
Salona geldiğim zaman daha hiçbiri uyumamıştı ama üzerlerine pijamalarını giymişlerdi. Bazen bende kaldıkları için misafir odasındaki dolaba kıyafetlerini bırakmalarını istemiştim. Kızlar için bir şeyler uydurmak daha zor oluyordu çünkü.
''Kim nerede yatıyor?'' diye sorarken tekli koltuğa oturmuştum.
''Ben ve Asude misafir odasında yatacağız. Erkeklerde salonda yatacak.'' dediğinde başımı belli belirsiz salladım.
Asude ''Arven uyudu mu?'' diye sorduğunda başımı belli belirsiz salladım.
''Sude'yi sonunda söylemişsin.'' diyen Gamze ile iç çektim. ''Daha erken söylemeliydim.'' dedim.
''Aslında en başta Sude'yi hayatından çıkarman gerekiyordu.'' dedi Gurur.
''Tekrar aynı konuları açmasak olur mu? Konuşsak da bir şey değişmiyor çünkü olan oldu." dediğimde bir şey söylememişlerdi.
"Ay Korhan sabah ay çöreği yapsana. Sen çok güzel yapıyorsun. Yardım ederim bende , hım?"
Asude'nin isteği ile gülümsedim. "Yaparım. Uyu sen sabah , yardım etmene gerek yok." dediğimde "Emin misin?" diye sordu. Başımı olumlu anlamda aşağı yukarı salladım. Gamze ise başını Aras'ın omzuna yaslamıştı. Uykusu olduğu belli olsa da pek uyuyacak gibi görünmüyordu.
"Korhan?"
Arven salonun girişinde durduğunda ayağa kalktım. "Neden uyandın güzelliğim?" diye sordum. Yatar yatmaz uykuya daldığından emindim.
"Yanımda yoktun." diyerek küskün bir şekilde omuz silkti. Onunla gitmediğim sürece uyumayacağını anladığımda "İyi geceler size." dedim ve Arven'in bedenini kolumun altına aldım.
Onlar da iyi geceler dediğinde Arven uyku sersemi bir şekilde onlara el sallamıştı. Odamıza geldiğimiz zaman kolumun altından çıkarak kendini yatağın üzerine attı ve gözlerini kapattı. "Hadi gel." diye mırıldandığında gülerek yanına uzandım. Kollarımı iki yana açarken "Gel bakalım kollarım arasına." dediğimde gözlerini açarak yattığı yerde doğruldu ve elini midesinin üzerine koydu. "Midem bulanıyor." dediğinde şaşırmamıştım. Ben daha erken midem bulanıyor diyerek kusmasını beklemiştim.
"Banyoya gidelim." dediğimde başını olumsuz anlamda iki yana salladı. "Sen burada bekle. Ben gider gelirim." dediğinde gözlerimi devirerek ayağa kalktım. "Benden utanacak kısmı geçtiğini sanıyordum." dediğimde omuz silkti.
Midesi artık daha çok bulanıyor olmalı ki yüzünü buruşturdu ve koşar adımlarla odamızdaki banyoya gitti. Bende hemen arkasından gidiyordum.
Yanına dizlerimin üzerine çökerek oturdum. Saçlarını tek elimle ensesinde toparlarken yavaş hareketlerle de sırtını sıvazlıyordum. Biraz kustuktan sonra zorlukla nefes aldı ve başını kaldırdı. "Tekrar kusacak mısın?" diye sorduğumda "Hayır." diye mırıldandı.
Yüzünü yıkamasına yardım ettiğimde teşekkür etmişti. Her ne kadar teşekkür etmesine gerek olmadığını söylesem de umursamamıştı. Tekrardan dişlerini fırçalarken bende gevşek bir şekilde saçlarını örmüştüm. Gece daha rahat uyurdu.
"Tekrar uyuyabiliriz." dediğinde alnına bir öpücük bıraktım. "Miden nasıl?" diye sorduğumda "İyi, uyuyabilirim." dediğinde esnedi. Ayakta uyumak üzere olduğunu fark ettiğimde tekrardan yatağımıza dönmüştük.
Kollarımın arasındaki yerini aldığında ikimizin de üzerini örtmüştüm. Uykuya dalmak üzere olduğunu bilsem de bir şeyler mırıldanıyordu. Onu daha iyi anlamak içim yüzümü biraz eğdim.
"Babamı özledim ama artık ne annemi ne de babamı sevmiyorum. Benden vazgeçtiler."
"Seni seviyorum Korhan lütfen sen de benden vazgeçme." dediğinde ona daha sıkı sarıldım ve yüzünün her bir köşesine minik minik öpücükler bıraktım.
"Söz veriyorum, senden vazgeçmeyeceğim."
•••
BÖLÜM SONU
Korhan sözünü tutacak mı?
Yılbaşına yakın dağ evinde sahneler yazmak istiyorum ve Gururlar ile karışık bir şekilde grup olarak okumak istediğiniz eğlenceli sahneleri buraya yazabilirsiniz.
Bölüm hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sonraki bölüm heyecan dorukta olacak 😉
Instagram: yazankelebek_
bercesteeofficiall
TikTok: trailofbookss